24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 ŞUBAT 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA ENERJİ neriman?cumhuriyet.com.tr 15 Dünyanın iki süper gücü olan Amerika ve Rusya arasında soğuk rüzgârlar esiyor Yıldız Savaşları’na doğru ENERJİDE RUSYA VE TÜRKİYE POLİTİKASI NERİMAN ÖZCAN UĞUR KUTLUKAYA Betek Projesi 2. oldu AB’ye üye ülkelerde, binalarda enerji tasarrufunun Akdeniz’i çevreleyen ülkelerde de yaygınlaştırılması için girişimler başlatıldı. Bu kapsamda AB mali desteği ile yürütülen MedEnec projesinin ana hedefi ise Akdeniz çevresindeki ülkelerdeki binaların ısıtılması ve soğutulmasını karşılayacak enerjiyi, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmaya teşvik etmek olarak belirlendi. Proje kapsamında yapılan yarışmada R&R Bilimsel / Betek AŞ / Caparol GmbH konsorsiyumunun sunduğu Betek Eğitim ve ArGe Merkezi (BEAM) binası ile ilgili proje ikinciliğe layık görüldü. Projenin danışmanı Prof. Dr. Ali Beba, “Bu projenin hayata geçirilmesi sonucunda bu tarz uygulamaların ufku açılacak ve Türkiye pek çok ülke için çok iyi bir referans oluşturacak’’ dedi. Bu yasa kime yarayacak? ÖZLEM ŞENER Amerikan cephesi Polonya ve Çek Cumhuriyeti, Pentagon’un kalkanfüzesavar programına katılmayı kabul etti. Rusya’yla olan ilişkilerinde kendi güvenliklerini garanti altına almayı amaçlayan bu iki ülke, önümüzdeki 5 yıl içinde, Amerika füzesavar kalkanlarını Polonya’nın kuzeydoğusu ve Çek Cumhuriyeti’ne yerleştirmeyi planlıyor. Böylece olası bir saldırıya karşı Amerika, İran gibi kendisine düşman olan ülkelerden kendisini koruyabilecek. Planın başarılı bir şekilde uygulanıp uygulanmayacağı henüz belli olmasa da akıllara Soğuk Savaş döneminde Rusya ve ABD arasında yaşanan Yıldız Savaşları senaryosu geliyor. Birçok uzman, Polonya ve Çek Cumhuriyeti’ne, tarihte Rusya ve Almanya gibi pek çok güçlü ülkenin baskılarına hedef olması ve Batı Avrupa’nın bu işgaller sırasında bu ülkeleri koruyamamasının bu programın kabul edilmesinin nedeni olduğunu düşünüyor. Son zamanlarda, dünyanın süper gücü olmak için çaba sarf eden Rusya’nın bu olay karşısında barışçıl, dost ve demokratik bir tavır sergilemesi beklenmiyor. Putin’in olumsuz davranışları da kaygıların artmasına neden oluyor. Ocak ayında Rusya ve Türkiye’de petrolle ilgili yasa değişiklikleri ve yeni yasalar ardı ardına kabul edildi. Amaç, ülkeleri endişelendiren enerji konusunun nasıl stratejik bir silaha dönüştürüleceğinin yollarını aramak. Ancak Rusya’nın konuya bakışı ile Türkiye’nin izlediği tutum birbirinden oldukça farklı. Serbest ekonomiye rahatlıkla geçiş yapmayı başarmış bir ülke olan Rusya, müdahaleci bir tutumdan yanayken Türkiye çareyi özelleştirmede görüyor. Yeterince tartışılmadan görüşülen Türk Petrol Kanunu’nun TBMM’de kabul edilmesiyle petrol ve doğalgaz kaynakları yeni sahiplerini bekliyor. Cumhurbaşkanı’nın yasayı veto etmesine karşın hükümet, Türkiye’nin önemli yeraltı zenginliğinin işletilmesine yönelik köklü kararlar aldı. Devlet hissesinin yüzde 12’ye indirilmesiyle ülkenin kaderinin yabancı şirketler tarafından belirlenmesine olanak sağlanıyor. Buna karşılık enerji devi Rusya, yabancıların enerji kaynaklarını depolaması ve mülkiyeti üzerine yasalarla kısıtlama yoluna gidiyor. Rus hükümeti bu konuya ilişkin iki yasanın değiştirilmesini onayladı bile. Buna göre yeni oluşturduğu yasalar daha sert normlar içerecek ve petrol, doğalgaz, maden cevheri ve mineral maddelerin bulunduğu sahaların mülkiyetine kısıtlama getirilecek. 1. yasa daha çok şirketleri ilgilendiriyor. Böylelikle başta savaş ve uzay endüstrisi olmak üzere diğer endüstrilerde yabancı şirketlerin ortaklık payı en fazla yüzde 50 olarak belirlendi. 2. yasa da yabancı şirketlerin mülkiyet hakkını kısıtlayıcı nitelikte. Bu madde de şirketlere 500 milyon varil petrol, 50 milyar metreküp gaz ve 50 ton altın ya da 500 bin ton bakırdan fazlasına izin vermeyecek. Bu yasalar, ulusal güvenliğin sağlanması yönünde de tutarlı bir duruş sergiliyor. Rus Enerji ve Sanayi Bakanı Victor Hristenko da yeni sistemin şeffaf bir ortam sağladığını söyleyerek yabancı yatırımcıların tahminlerine de yol gösterici olacağını düşünüyor. Federal Güvenlik Servisi böylelikle yatırım yapılmasının mümkün olduğu 40 sektörde yer alan yabancı şirketleri denetleyecek. Kapitalizm evresini geçirmeden özelleştirme ve serbest piyasa rüzgârlarına kendini tamamen kaptıran hükümet, şu sıralar önemli kararlar veriyor. Dünya gündemini oluşturan ülkeler, iş ulusal kaynaklara gelince müdahaleci politikalar izlerken, ekonomisini petrol ve doğalgaz gibi kaynaklar üzerine oturtan ülkeler, karteller oluşturarak varlıklarını millileştirirken, AB yolunda yürüyen Türkiye’de neoliberalizm rüzgârları estiriliyor. Al Manah TV, İran ordusunun Rus roketlerini denediğini kaydetti. Rusya’da yayımlanan RİA Novosti gazetesi; Ukrayna’nın, İran’a 250 nükleer başlık sattığını bildirdi. Die Welt gazetesinde çıkan habere göre; Suriye’nin, Hizbullah’a silah desteği yaptığı iddia edildi. Rusya, bu konudan haberi olmadığını açıkladı. Habere göre 31 Ocak 2007’de, Şam Havaalanı’na bir Rus kargo uçağı indi. 600 konteyner Rus tanksavar sistemi bulunan uçağı, Hizbullah ve İran muhafızları devrim generalinin karşıladığı, ayrıca Suriye subayı talimatı ile 100 tanesinin Lübnan’daki Hizbullah kampına doğru yola çıktığı öne sürüldü. Bu iddiaları kabul etmeyen Suriye, teröristlerin silahları çaldığını açıkladı. Dengeler Rusya lehine Rus ajanlarının, Hizbullah için çalıştığı iddia edildi. İsrail TV’sinde çıkan habere göre; Suriyeİsrail sınırında bulunan Rus ajanları, Lübnan’daki Hizbullah’a bilgi sızdırıyor. Ayrıca The Jerusalem Post ve Jane’s dergisinde de İsrail’in bu olaydan haberi olduğu kaydedildi. Rusya, 2006’nın Aralık ayında, İran’a yeni roketsavar sistemleri verdi. Aralık 2006 yılında, Suriye Devlet Başkanı Esad, Moskova’yı ziyaret etti. Kapalı kapılar arasında yapılan görüşmelerde, Suriye’ye verilen silahların yanı sıra savaş jetleri, denizaltılar, füze savunma sistemleri gibi birçok savunma aracının bölgedeki tüm dengeleri değiştirebileceği düşünülüyor. Rusya ve Suriye arasındaki askeri ortaklık anlaşması ayrıca bölgede üs kurulmasını da öngörüyor. Anlaşmanın 23 milyar dolarlık miktarı 2007’de gerçekleşecek. Fakat Suriye’nin, bu anlaşma ile üçüncü bir kişiye silah satma hakkı ve araştırma bilgilerini bir başkası ile paylaşma hakkı Rusya tarafından kısıtlandırıldı. Venezüella, Temmuz 2006’da Rusya ile 3 milyar dolarlık silah ve savaş teçhizatı anlaşması yaptı. Rusya’dan Hindistan’a bu ay sonunda 10 milyar dolarlık silah satışı ihalesi gerçekleştirilecek. Ayrıca Rusya, Hindistan’da 4 nükleer santral inşa edeceğini açıkladı. Rusya, Cezayir ile Aralık 2006’da 7 milyar dolarlık bir silah anlaşması yaptı. Güven çemberi Soğuk Savaş’ın bitmesiyle Orta Avrupa halkı, Rusya baskısından kurtuldu. Fakat Orta Avrupa’da yaşayanların Batı’yla entegre olmak istemesinin Rusya’ya mesafe koymaktan geçiyor olması, Rusya’nın, Avrupa’da AB ve NATO’ya karşı tampon bölge oluşturmaya çalışmasına neden olacağı düşünülüyor. Eski Rus ülkeleri, 1990 yılında NATO’ya, ardından da 2004’te AB’ye girdi. Polonya ve Çek Cumhuriyeti, AB’ye şüpheyle bakan 10 ülkeden 2’si olmalarına rağmen AB’ye girdiler. Polonya ve Çek Cumhuriyeti, Almanlara uzun dönemdir şüpheyle bakıyor. Fransızlar tarafından korunan bu iki ülke, tam anlamıyla Fransızlara da güvenemiyor. Varşova ve Prag’da Amerikan üslerinin olması, onların kendilerini güvende hissetmesini sağlayacak. AB içerisinde yer alan İngilizler ise bu konuda bir çok farklı görüşe sahipler. İngilizler, denizaşırı ilişkilerin zorunluluğu, politik temasların minimum olması ve finansal birleşmelerin gereksiz olduğu konusunda fikir ayrılığına düşüyorlar. Polonya ve Çek Cumhuriyeti’nin hiçbir zaman Almanya ve Fransa’dan güvenlik sağlamaları için garantör olmalarını istemeyeceği biliniyor, zaten güvenlik konusunda bu ülkelere tek kabul veren ülke Amerika. Amerika bu ülkelere kurduğu üsler sayesinde daha önce hiç gelmediği bir konuma yükselecek. Halk ise referandum programına katılmanın olumlu ya da olumsuz sonuçlar getirip getirmeyeceğinden endişeli.Prag’daki Amerika temsilcilerinin baskısından sonra sosyal demokrat partinin lideri Irzhi Paroubek referandum çağrılarına destek vermekten vazgeçti. Polonya’da da Amerikancı Savunma Bakanı Radek Sikorsky makamını bıraktı. Bu istifadan sonra Polonya’nın roket kalkanı yapımına katılıp katılmayacağı sorusu gündeme gelmeye başladı. Rus cephesi Irak işgalinden bu yana Ortadoğu’da, ABD’nin etkisinin azaldığı bölgeler genişledi. Rusya bu durumu, bölgede kaybettiği gücü yeniden kazanmak için bir fırsat olarak görüyor. Rusya, bu kapsamda bölgedeki etkinliğini anlaşmalarla sağlama almaya çalışıyor. Rusya’nın son dönemdeki atakları, İran’ın askeri uygulamaları ve ABD’nin bunlara gösterdiği tepkilerden en önemlileri şunlar: 2005 yılında Rusya’ya, 57 İslam ülkesinin temsil edildiği, İslam dünyasındaki en büyük uluslararası kuruluşa, gözlemci sıfatı ile katılma hakkı tanındı. Washington Post gazetesi, Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nın, içlerinde üç tane Rus şirketinin de bulunduğu, bazı yabancı şirketlere ceza yaptırımı uygulayacağını bildirdi. ABD kısa bir süre önce, 2005 yılında İran ve Suriye’ye silah satışının yasaklanması çerçevesinde çıkardığı kanun gereği, şahıslar ve kurumlara bu şirketlerle ticaret yapma hakkı kısıtlandı. Rusya Federasyonu Başkan Yardımcısı Sergey İvanov, bu üç şirketin, Rusya’nın kabul ettiği “kitle imha silahlarının ve füze sistemlerinin yaygınlaşmasını engellemeyi” öngören uluslararası antlaşmaları çiğnemediğini açıkladı. BEDAŞ tehlike saçıyor İnsan sağlığına zarar veren baz istasyonları Bakırköylüleri rahatsız ediyor. İnsan hayatını hiçe sayan bir tavır sergileyen BEDAŞ’ın konuya dair herhangi bir açıklama yapmamasına karşın oy birliğiyle bin imza toplayan halk, yasalar doğrultusunda haklarını arayacaklarını gösterdi. BEDAŞ’ın elektrik direklerine konuşlandırdığı birçok baz istasyonuna karşı Bakırköy Belediyesi Meclisi üyesi Kenan Kır da yasal işlem başlatacaklarını açıkladı. CUMHURİYET 15 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear