26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 ŞUBAT 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER RESTORANA SIĞINARAK KURTULDULAR 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Trabzonlu öğrencilere İtalyanlardan saldırı ROMA (AA) AB’nin finanse ettiği proje kapsamında İtalya’nın Cosenza kentinde staj yapan Trabzon Anadolu İletişim Meslek Lisesi öğrencileri yaklaşık 30 kişilik İtalyan grubunun saldırısına uğradı. Saldırıya uğrayan Türk öğrenciler bölgedeki bir restorana sığınarak kurtuldu. Öğrencilerle birlikte İtalya’da bulunan Trabzon Anadolu İletişim Meslek Lisesi Müdürü Suat Karakaş, 19 Şubat Pazartesi akşamı Cosenza’da Martin Luther Meydanı’ndaki karnaval etkinlikleri sırasında Türk grubundaki 4 kız öğrencinin, yaklaşık otuz kişilik bir İtalyan grubunun sözlü saldırılarına ve hakaretlerine maruz kaldığını, Türk grubundaki 6 erkek öğrencinin kız arkadaşlarını korumaya kalkışması üzerine, İtalyanların fiziki saldırıda bulunduklarını anlattı. Karakaş, “Bize İtalyanca olarak bir şeyler de söylüyorlardı ama söylediklerinden ‘Türk’ kelimesi haricinde bir şey anlamıyorduk. Olayın büyümesi, benim de müdahalemle, öğrencilerin yaka paça birbirlerine girmeleri sırasında, tekme tokat aşamasındayken engellendi. Derhal meydan yakınlarındaki bir restorana sığındık. Daha sonra staj için çalıştığımız İtalyanlar restorana gelerek bizi götürdü. Olaydan beri, öğrencilerimiz meydanlara ve sokaklara çıkmamaya özen gösteriyor” diye konuştu. Karakaş, çıkan kavgada ciddi bir yaralanma olmadığını, İtalyanların telkinleriyle olayı polise intikal ettirmediklerini de kaydetti. Adaletin Burnu Kırılırken Büyük kentlerde, özellikle İstanbul’da yaşanan ‘güvenlik krizi’ neyin nesi? ‘Adi olay’lar mı yoksa ciddi bir ‘çöküş’ün dışa yansıyan yüzü mü? Artık, ‘aklın havsalanın almayacağı’ işler oluyor İstanbul’da. Bağcılar’da masum bir üniversiteli genç, evinin önünde hunharca öldürülüyor. Döner bıçakları, ucuna kırık şişeler takılmış sopalarla. Genç, can havliyle ‘Baba beni kurtar’ diye bağırıyor. On yerinden yaralanan genç adam ölüyor. Katiller kaçıp gözden kayboluyor. Ümraniye’de bir kadın evinin önünde kimliği belirlenemeyen bir kişinin bıçaklı saldırısına uğruyor. Yaralanıyor, can havliyle eşini arayıp ‘Cemal beni kurtar’ diyor. On altı yerinden bıçaklanan genç kadın kaldırıldığı hastanede kurtarılamıyor. Kadının dört bileziğini alan katil kayıplara karışıyor. Örnekler o kadar çok ki... Sokaklar, caddeler, meydanlar, parklar, asansörler, trenler değil sadece, insanların evlerinin önü de artık ‘güvensiz bölge’. Zavallı insanlar... Hayatta kalmak için babalarına, kocalarına sığınıyorlar. Güvenlik güçlerine değil. Demek ki, artık yakınlarının güvenliğini sağlamak için babalar ve kocalar devreye girecek. Herkes kendi güvenliğini sağlamak için yöntemler geliştirecek. ‘Güvenlik’le ilgili durum, işte bu. Cinayet, kapkaç, gasp, hırsızlık, yankesicilik, yol kesme, adam kaçırma olayları, İstanbullular için yaşamın bir parçası haline geldi. Sokağa çıkmak artık cesaret işi. ? Bütün bu olaylar, nüfus artışı, göç, eğitimsizlik, işsizlik gibi etkenlerle açıklanır. Doğrudur, ama yetersizdir. İşin bir boyutu daha var. Son yıllarda boy gösteren boyutu... Kamu düzenini, güvenliği sağlamakla görevli kadrolar, kendilerince daha büyük davaların peşine düştüklerinde, vatandaşın güvenliği önemini yitirir. Onlar için daha büyük iktidarlara sahip olmak amacı öncelik aldığında, vatandaşın karşılaştığı günlük olaylar, sıradan, sahipsiz ‘vaka’lar olarak kalır. O boşluk da işte şişeli, bıçaklı, tabancalı, testereli katiller tarafından doldurulur. Ve meydan okuma öyle bir noktaya ulaşır ki, saldırılar yargı mensuplarına kadar uzanır. ? İstanbul’da bir adliye. Adliyede bir mahkeme. Kadın yargıç, hırsızlık sanığının tutukluluk halinin devamına karar veriyor. Sanığın yakını, yargıcı saçlarından sürükleyip adliye koridorunun duvarlarına çarpıyor, burnunu kırıyor, kan revan içinde bırakıyor. Aslında kırdığı bir kadının burnu değil. Bir yargıcın burnu da değil. Adaletin burnunu kırıyor. Yargının burnunu kırıyor. Bu cesareti, bu cüreti kendinde bulabiliyor. Çünkü çöküş, çünkü dağılma ona bu fırsatı veriyor. Çünkü biliyor ki, sıradan vatandaş gibi yargıç da korumasızdır, sahipsizdir. Devir kaba kuvvet devridir, ‘gücü gücü yetene’ devridir. hikmet.bila.ntv.com.tr Dört ilde yapılan araştırmaya katılanlar namus kavramını ‘kadın cinselliği’ne dayandırdı Namus kadınla özdeş MAHMUT ORAL MUĞLA’DA İNTİHAR Ürküten rakamlar ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Milas’ta son yıllarda intihar olaylarının artması yetkilileri harekete geçirdi. İlçede bir yıl içinde 119 kişi intihar girişiminde bulunurken bunlardan 53’ü yaşamını yitirdi. Aynı dönemde Fethiye’de 91, Marmaris’te 36 ve Bodrum’da da 23 kişi intihar girişiminde bulundu. İntihar girişiminde büyük çoğunluğu kadınlar oluşturuyor. Muğla’da il genelinde son bir yılda 269 kişi intihar girişiminde bulundu. Bunlardan 88’i yaşamını yitirdi. Olayların yaşandığı ilçelerin başında da Milas’ın yer alması dikkat çekti. Milas Kaymakamı Bahattin Atçı, “119 kişiden 85’ini kadınlar oluşturuyor. İntihar olaylarının artmasının da en büyük etkeni, Milas’ın dışarıdan çok fazla göç alması ve nüfusun artmasıdır” dedi. Muğla Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurgün Oktik, “Dışarıdan gelen insanlarla yerleşik halk arasında kültür ve eğitim uyuşmazlığı insanların büyük bir depresyona girmesine neden oluyor. Tüm bunlara cahillik de eklenince ortaya bu korkunç tablo çıkıyor” dedi. DİYARBAKIR Nüfus Bilim Derneği (NP) tarafından, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) desteği ile dört ilde yapılan “Türkiye’de Namus Cinayetlerinin Dinamikleri” adlı araştırmada ilginç sonuçlar ortaya çıktı. Araştırmaya katılanların büyük bölümü namus kavramını “kadın, kadın cinselliği ve kadının kontrol edilmesi” diye açıkladı. İstanbul, Adana, Şanlıurfa ve Batman’ın çeşitli mahallelerindee sivil toplum örgütleri çalışanları ve çeşit ? İlginç sonuçların ortaya çıktığı “Türkiye’de Namus Cinayetlerinin Dinamikleri” adlı araştırmada, “namus cinayetlerine tam destek verenler” bunu “Açıkça namusa aykırı bulunanlar ölümü hak ediyor, namus adına öldürmek kaçınılmaz” diye açıkladılar. li meslek dallarından seçilmiş kişilerle görüşülerek “namus” kavramıyla ilgili bir araştırma yapıldı. Araştırmada 38’i sivil toplum örgütü çalışanı, 86’sı bu dört kentin çeşitli mahallelerinde yaşayan kişiler ve 71’i de çeşitli meslek dallarından seçilen kişilerle olmak üzere 195 görüşme gerçekleştirildi. Araştırmada, görüşme yapılan kentlerin hepsinde namus kavramını kadın, kadın cinselliği ve kadının kontrol edilmesiyle bağlaştırma yönünde kuvvetli bir eğilim ortaya çıktı. Araştırmayla özellikle kırsal bölgelerden kentlere göç etmiş 1825 yaş arası erkeklerin, bekâret ve boşanma konusunda çok sert ifadeler kullandığı, yaşın ilerlemesiyle hoşgörünün de arttığı belirlendi. Kadınların büyük bölümü namus kav ramını “kadın cinselliğine” dayandırsa da bekâr bir kadının sevgilisiyle kaçıp evlenmesinin, namusa aykırı bir hareket olduğunu düşünmediği tespit edildi. Araştırmada namusa aykırı davranış ve olayların neden ve sonuçlarını ortaya çıkarmak için 115 namus cinayeti vakası da ele alındı. “Namus cinayetlerine tam destek verenler” bunu “Açıkça namusa aykırı davranışta bulunanlar ölümü hak ediyor, namus adına öldürmek kaçınılmazdır” diye açıkladılar. Bazıları da bir insanın namusa aykırı davranış ile karşılaştığında ne yapacağını önceden bilemeyeceğini belirttiler. Vali Güler’den açıklama ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Valisi Muammer Güler, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, hakkında “görevde yetkiyi kötüye kullanmış olma’’ ihtimaline ilişkin ön inceleme yapılması için İçişleri Bakanlığı’na yazı göndermesiyle ilgili yaptığı açıklamada, “Bu broşür veya kitapçığın valilikle ilişkisi yoktur. İl özel idaresine de ait değildir’’ dedi. Bu broşür veya kitapçığın il genel meclisi üyeleri tarafından bir partinin ilçe örgütü adına hazırlandığını belirten Güler, broşürde bulunan fotoğrafının kendisinden habersiz kullanıldığını belirtti. Haydarpaşa’ya yürütmeyi durdurma IŞIK KANSU ANKARA Danıştay, Haydarpaşa İstasyonu ve limanını da kapsayan demiryolu taşınmazlarının özelleştirilmesini ve üzerlerinde tesisler yapılmak üzere 99 yıllığına tahsisini öngören TCDD Ana Statüsü’nü değiştiren Yüksek Planlama Kurulu kararının kimi maddelerinin yürürlüğünü durdurdu. Limanİş Sendikası’nın konuya ilişkin başvurusunu değerlendiren Danıştay 10. Dairesi, geçen günlerde konuya ilişkin verdiği kararda, TCDD Genel Müdürlüğü’nün kamu yararını gözeterek tekel niteliğinde mal ve hizmet üreten ve pazarlayan, gördüğü bu hizmetleri “imtiyaz” sayılan bir kamu iktisadi kuruluşu olduğunu belirterek “Tekel niteliğinde kamu hizmetini yürüten KİT’lerin 4046 sayılı Özelleştirme Yasası dışında özelleştirilmesine, tekel sahibi kuruluş dışında yerli, yabancı gerçek ve tüzelkişilere devrine olanak bulunmadığı” görüşüne vardı. Danıştay, dava konusu Yüksek Planlama kararı ile değişik TCDD Genel Müdürlüğü Ana Statüsü’nde yer alan “TCDD taşınmazları üzerinde yat limanları, ticaret, kongre, fuar, kültür, alışveriş merkezleri, hastane, otel, konut, ofis, park, spor amaçlı ve benzeri tesisler yaptırma ve işlettirme”yi, bu tesisleri “başkaları eliyle yaptırma”yı ve “mülkiyet devri olmadan 99 yıla kadar tahsisi”ni içeren hükümlerin yürürlüğünü durdurdu. Eski bakan Vuralhan tutuklandı ? İSTANBUL (AA) Eski Milli Savunma bakanlarından Ercan Vuralhan dün “karşılıksız çek” suçlamasıyla gözaltına alındı. Vuralhan, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği Kadıköy Adliyesi’nde İnfaz Savcısı Mustafa Erdoğan’a ifade verdi. “35 bin YTL’’ yazılı çekin karşılıksız olması iddiasıyla ifade veren Vuralhan, Savcı Erdoğan’dan borcuna karşılık parayı bulabileceğini belirterek bunun için arkadaşlarına telefon etmesi için izin istedi. Daha sonra, yaptığı telefon görüşmelerinden sonuç alamayan Vuralhan tutuklandı. Yamaçların şampiyonu ? ANKARA (AA) Litvanya’da düzenlenen ve 69 sporcunun katıldığı Yamaç Paraşütü Dünya Hedef Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Funda Cici, hem Türk Hava Kurumu adına hem de kadınlar klasmanında tarihi bir ilke imza attı. 2 ÖLÜ, 8 YARALI Kayseri’deki karar Kayseri 1. Bölge İdare Mahkemesi, Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası’nın açtığı dava üzerine, AnkaraSıvas demiryolunun Kazan faciası Haber Merkezi Kilis’in Musabeyli ilçesine bağlı Hüseyinoğlu Köyü İlköğretim Okulu’nda bahçedeki kalorifer dairesinde kazanın patlaması sonucu beden eğitimi dersi yapan öğrencilerden 2’si öldü, öğretmen Leyla Süçoğlu ile 7 öğrenci de ağır yaralandı. Patlama saat 14.40 sıralarında meydana geldi. Okulun 4. sınıf öğrencileri beden eğitimi için okul bahçesine çıktı. Ders sırasında bahçede bulunan kalorifer kazanı, henüz belirlenemeyen bir nedenle patladı. Öğrencilerden 10 yaşındaki Hayriye Bozkurt ve Makbule Daşyuvarlar öldü. Patlamayı öğrenip hastaneye akın eden öğrencilerin aileleri sinir krizi geçirdi. Kayseri kent merkezi içerisinde kalan 25 kilometrelik kısmı ile Kayseri gar sahasının belediyeye devrini, demiryolları ve tesislerin de kent dışına taşınmasını içeren protokolün iptaline karar verdi. Emniyet müdüründen itiraf: Şiddetin fotoğrafını çeken bilimsel veri elimizde yok ‘Kelepçesiz zapt etmek zor’ ANKARA (AA) Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkan Yardımcısı Müslüm Saylı, kanuna göre çocuğa kelepçe takılamayacağını belirterek “Ama karşınıza 1718 yaşında, polisle zapt edebileceğiniz, çok cevval üç dört çocuk geldi. Kelepçe vurmadan nasıl zapt edeceksiniz’’ dedi. TBMM çocuk ve gençlerdeki şiddeti araştırma komisyonuna verdiği bilgiye ait tutanağa göre Saylı, yılda yaklaşık 100120 bin çocuğun polise geldiğini; getirildiğini söyledi. Bu çocukların yüzde 54’ünün suça itilen veya suç işlemiş, yüzde 16’sının korunmaya ve yardıma muhtaç, yüzde 30’unun ise suç mağduru olduğunu bildiren Saylı, “Cumhuriyet savcılıklarına sevk edilen çocuklarımız 2002’de 35 bin küsur, 2003’te 40 bin küsur, 2004’te 39 bin küsur, 2005’te 42 bin küsur ve 2006’da 46 bin küsur oldu’’ dedi. Hangi verilere dayanarak “Türkiye’de şiddet patladı’’ denildiğini soran Saylı şöyle konuştu: “24 milyon çocuğun olduğu bir ülkede, normal periyotta yükseliş var. Sürekli nüfusun arttığı Türkiye’de, suç olgusunun sürekli değiştiği bir ülkede, artış, her suçta olduğu gibi şiddette de vardır. Türkiye’de bugün belirtildiği gibi çok ciddi bir şiddet patlamasından söz edemeyiz. Çocuk suçluluğunda belirgin bir yükselme var, ama şiddet olarak düşündüğümüzde, bir patlama dediğimizde yüzde 5070’lerden söz etmemiz lazım. Böyle bir patlamadan söz edemeyiz.’’ Saylı’nın kendi kurumları da dahil, şiddetin fotoğrafını çeken bilimsel bir veri tabanının bulunmadığını açıklaması ise dikkat çekti. Türkiye’de risk altında yaşayan, madde bağımlısı ve sokak çocuğu potansiyelini bilemediklerini ifade eden Saylı, 1500 çocuğun kayıp olduğunu bildirerek medyanın kayıp çocuklarla ilgili etkinlik yapması gerektiğini söyledi. 38 yaşında kalbine yenildi ? Haber Merkezi Şişli Belediyesi Ruhsat İşleri Müdür Yardımcısı Atay Salman (38) geçirdiği kalp krizi sonucu öldü. Salman, önceki gün sabah saatlerinde Çağlayan’daki evinde yakınları tarafından yere yığılmış olarak bulundu. Feriköy Hasan Zeynep Camii’nde kılanan cenaze namazının ardından Feriköy Mezarlığı’nda dün toprağa verilen Salman, iki yıl önce Şişli Belediyesi Ruhsat İşleri Müdür Yardımcılığı görevine getirilmişti. Salman, evli ve iki çocuk babasıydı. Havaya ateş etti, çocuğu yaraladı ? FATSA (AA) Ordu’nun Fatsa ilçesine bağlı Bozdağ köyündeki asker uğurlama yemeği sırasında Recep D. (69), tabancayla havaya ateş etti. Kurşunun isabet ettiği S.Ş. (8), elinden yaralandı. Zanlı Recep D. ile yine havaya ateş açtığı belirlenen Erol U. (20), gözaltına alındı. CUMHURİYET 03 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear