Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
23 ŞUBAT 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Faizler yüzde 0.5’in altına düşmedikçe, ev sahibi olmak mortgage sistemiyle de hayal 13 NOT DEFTERİ ZEKERİYA TEMİZEL Ne tutulur ne satılır NECDET ÇALIŞKAN Vergide Eşitlik ve Kanaltürk Maliye Kanaltürk televizyonunda vergi incelemesi başlatmış. Yasal zeminde olduğu sürece başlatabilir. Buna kimsenin bir diyeceği olamaz. Zaten Kanaltürk çalışanları da işlemlerine ve kendilerine duydukları güvenle incelenmeye bir itirazlarının olmadığını belirtiyorlar. Ancak kuşkular, incelemenin yöntemine. Kanaltürk’te vergi incelemesi, Kanaltürk ortak ve yöneticilerinin hatta Kanaltürk’te programa katılanların, mal ve hesap hareketlerinin araştırılması şeklinde yürütülüyor. Yani Kanaltürk ile ilgisi olanlara “nereden buldun yasası” uygulanıyor. Bu uygulama sadece Kanaltürk televizyonuna mı yönelik, yoksa tüm basın yayın organlarını da kapsıyor mu? Yapılan işlem vergilemede genellik, yani aynı durumda olanlara aynı ilkelerin uygulanması ilkesine aykırı ise amacı ne? Peki AKP hükümeti, “nereden buldun yasası”nı davul zurna çalarak kaldırmamış mıydı? ??? Kanaltürk televizyonunda yürütülen vergi incelemesi bazı hatırlatmaları zorunlu kılıyor: Birinci hatırlatma vergi yönetimine: Devleti, bireylerin ekonomik gücünü ele geçirmekten ne alıkoyar? Devlet, bireylerin ekonomik gücüne yasaların öngördüğü kurallara uymadan el koyamaz. Bunun önünde anayasal kısıtlamalar vardır. Hükümetler bir kişiyi ve kurumu, adından, dininden, cinsiyetinden, düşüncesinden, özgürlüklerini kullanma biçiminden ötürü vergilendiremez ya da vergilendirmeye kalkışarak baskı altında tutamaz. Vergileme ve vergi incelemesi keyfi olamayacağı gibi yeknesaklık, genellik ve eşitlik ilkelerinden sapılarak da yapılamaz. Yapılırsa ne mi olur? İşlenen suç açıkça anayasayı ihlal yanında görevin kötüye kullanılmasıdır. İkinci hatırlatma ise kendilerini kamu görevlisi olarak değil de bakanların emir kulu sanan bakanlık çalışanlarına: TBMM’nin açılışından bu yana görev yapan Maliye bakanlarının sayısı tam 43. Bazı bakanların birden fazla göreve geldikleri de dikkate alındığında Maliye Bakanlığı, Cumhuriyet döneminde tam 53 kere el değiştirmiş. İlk Maliye Bakanı İsmail Hakkı Behiç Bayiç’in görev süresi sadece 1.5 ay. Cumhuriyet döneminin kesintisiz en uzun süre görev yapan Maliye Bakanı Ali Fuat Ağralı. Görev süresi yaklaşık on buçuk yıl. Çok partili dönemde en uzun süre görev yapan Maliye Bakanı ise Hasan Polatkan. Yaklaşık on yıl. Oysa Maliye Bakanlığı’nda görev yapan denetim elemanlarının ortalama görev süresi on yılların çok üzerinde. Bakanlardan bağımsız olarak geleneklerini oluşturmuş bir bakanlıkta, yansız olarak görev yapmanın onurunu taşımışlar. Yerleşik bakanlıklarda her zaman “sel gider kum kalır” kuralı işlemiş. Bakanlığın yerleşik kurallarını çiğneyerek ve yasalara aykırı davranışlar sergileyerek hakkaniyet ve de adalet duygularını yok sayanlar, kısa bir süre sonra ayrılan bakanlarının ardında kalan kumda balçık oluşturmuşlar. Devletin sürekliliği için kalan kum, her seferinde iyice yıkanmış. Üçüncü hatırlatma basın yayın organlarında köşe başlarına yerleşmiş olan deneyimli gazetecilere: Bundan tam on yıl önce, iktidarın borazanını üflemedikleri için onlardan bazıları da vergi terörü ile karşı karşıya kalmışlardı. İktidarın hoşuna gitmeyen habercilikleri yüzünden seçilerek vergi denetimine alınmış, muhtemel vergi kaybına neden oldukları savıyla haklarında trilyonlarca liralık “ihtiyati tahakkuk” yapılarak bu tutarlar üzerinden de “ihtiyati haciz” uygulamasıyla varları yokları bloke edilmişti. Onlar, incelemeleri sonuçlandığında vergi kaçakçılığı ile ilgili bir bulguya ulaşılmaması nedeniyle “ihtiyaten” konulan önlemleri, kaldıran ve işlemleri düzelten kamu görevlileri saldırılara uğrarken de sessiz kalmışlardı. Bugün de adaletsiz ve eşitliksiz uygulamalara kulaklarını tıkıyorlar. Kendilerine vergi terörü uygulanmamasının nedenini ve bu terörü uygulayanları bu kadar hızla unutan ve derenin aşağısında yan gelip yatarak adaletsizliklere kulak tıkayanlar, suyu asla bulandırmayacaklarını sanıyorlar. ??? Son hatırlatma da Kanaltürk’ün ortak ve çalışanlarına: Hak ve haklıdan yana olduğunuz, halkın haber alma hakkına saygı gösterdiğiniz, Cumhuriyetin değer ve kurumlarını ödünsüz savunduğunuz sürece, bu tür olaylarla karşılaşacak, kamu gücünü kullanma adına saldırılara uğrayacaksınız. Ancak bu ülkede vicdan o kadar da sahipsiz değil. Haksızlık ve adaletsizliğin kazanma olasılığı yok. temizel@cumhuriyet.com.tr Maliye Bakanı Kemal Unakıtan “Vergi teşviği vermem”; Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, “Dar gelirli umutlanmasın” dedi, yıllardır “çıktı, çıkacak” denilen TutSat (Mortgage) Yasası kuşa döndü. Türkiye’de ortalama gelir düzeyinin düşüklüğü de dikkate alındığında, zaten ABD, Kanada, İngiltere ve Hollanda gibi sadece gelir düzeyi yüksek ülkelerde başarılı bir şekilde uygulanabilen mortgage sistemiyle ev sahibi olmak da hayal oldu. Sektörün “olmazsa olmazları” budanarak yasalaşan tutsat ile şu anda yüzde 1.5 dolayında seyreden kredi faizleri yüzde 1’e de düşse üst gelir grubu dışındakilerin sistemden yararlanabilmesi imkânsız görülüyor. Çünkü Türkiye ekonomisinde reel faizlerin yüzde 10’ların altına çekilemediği bir ortamda, 30 yıl gibi uzun vadeli olsa da aylık ektörün “olmazsa olmazları” budanarak yasalaşan tutsat ile şu anda yüzde 1.5 dolayında seyreden kredi faizleri yüzde 1’e de düşse üst gelir grubu dışındakilerin sistemden yararlanabilmesi imkânsız görülüyor. S sı mümkün. Dolayısıyla kişi başına ortalama gelirin 40 bin dolar olduğu ABD’de, mortgage sistemiyle bir kişinin yıllık gelirinin yüzde 1520’si (7 bin dolar) ile ev sahibi olabilmesi mümkün. ‘Şener çok haklı’ ünkü Türkiye ekonomisinde reel faizlerin yüzde 10’ların altına çekilemediği bir ortamda, 20 yıl gibi uzun vadeli olsa da aylık ödemelerin makul bir seviyeye çekilmesi “zor”. Ç ödemelerin makul bir seviyeye çekilmesi “zor”. Ortalama bir Amerikalı Miami’den ev alabiliyor. Kişi başına geliri 40 bin doları aşan ABD’de uygulanan sistemde, faiz oranlarının düşük ve ilk kez ev alacaklara veya aldığı evde kendisi oturacaklara çeşitli vergi istisnalarının getirilmiş olması, ortalama bir Amerikalının rahatça ev sahibi olmasını sağlıyor. Eyaletlere göre değişen faiz oranları olmakla birlikte 30 yıllık vade için ABD’de, ortala ma yıllık faiz yüzde 5.5 ile yüzde 6 arasında (aylık binde 4). ABD’de sistemden yararlanarak 100 bin dolarlık mortgage kredisi kullanan bir kişi, aylık 568 dolarlık (780 YTL) taksit ödemesiyle Florida eyaletindeki Miami’de bile ev sahibi olma Türkiye’de bir kişinin ortalama düzeyde bir eve sahip olabilmesi için 100 ile 150 YTL arasında bir kaynağa ihtiyacı var. Şu anda yüzde 1.55 olan aylık faizle (yıllık bileşik faiz yüzde 18’lerde), 30 yıllık bir kredinin aylık taksit ödemeleri 2 bin 200 YTL ’yi (yaklaşık 1600 dolar) aşıyor. Türkiye’de kişi başına milli gelir, 5 bin dolardan hesaplansa bile ev sahibi olabilmek için en azından bu gelirin 4 katı bir ödeme yapmak gerekli. Asgari ücretin 300 doları bulmadığı da hesaba katılırsa sistemin ev ihtiyacı olanlara umut olabilmesi oldukça zor. NE D E D İ L E R ? Türk Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Varol Civil: Yasa esas itibarıyla krediyi veren bankalar ve finans kuruluşlarının fonlama tarafını rahatlatan, yeniden fonlamalarına imkân sağlayan bir düzenleme. Ama yasanın çıkmasıyla faizlerin düşmesini beklemek doğru değil. Çünkü aralarında bire bir ilişki yok. Faizlerin düşmesinin esas nedenleri Merkez Bankası’nın politikalarıyla ilgili. Merkez Bankası uygun gördüğü anda faizleri düşürdüğünde, bu kredilerinin faizlerinde düşüş görebiliriz. 10 SORUDA MORTGAGE Dar gelirliye vergi avantajı getirmeyen İpotekli Konut Finansmanı Yasası’nın tek avantajı, uzun vadede değişken faizle borçlanma olanağını getirmesi. Ancak Türkiye’nin borçlanma ihtiyacı sürdüğü, enflasyon ve faiz oranları düşmediği sürece, konut faizlerinin de düşmesi mümkün değil. MURAT KIŞLALI ANKARA Hükümet tarafından “dargelirliye büyük vaatlerle” gündeme getirilen Mortgage (ipotekli konut finansmanı) Yasası kısa vadede ölü doğdu. Yasa nedeniyle faizler düşmeyecek. Vergi avantajı yok. Yasa kapsamına sokulan konutlar mevcut kredi sisteminde de kapsamda. Konutta talep patlaması beklenmiyor. Yasanın kısa vadede gözle görülür tek avantajı, tüketiciye tanınan değişken faiz ile borçlanma imkânı. Ancak uzmanlar, enflasyonun kontrol altına alınmadığı bir ortamda bunu da tavsiye etmiyor. Cumhuriyet, konuyu uzmanlarına sordu. Konut finansmanı ne demek? Konut edinmeleri amacıyla tüketicilere kredi kullandırılması, konutların finansal kiralama yoluyla tüketicilere kiralanması, sahip olduğu konutların teminatı altında tüketicilere kredi kullandırılmasıdır. Bu kapsamda kredilerin yeniden finansmanı amacıyla kullandırılan krediler de konut finansmanı kapsamındadır. Mevcut sistem nasıl işliyor? Bankalar tüketiciye, evin tapusunu teminat olarak ipotek altına alıp 20 yıla kadar, aylık yüzde 1.50’ye kadar inen sabit faizlerle kredi veriyor. 100 bin YTL’lik kredinin aylık ödemesi 1613 YTL’ye geliyor. Dolar veya Avro cinsinden 20 yıllık 100 bin YTL karşılığı kredinin yüzde 0.7 faiz oranı ile aylık ödemesi ise 888 YTL. Yeni yasa ile bu faizler düşecek mi? Hayır, kısa ve orta vadede faizler düşmeyecek. Yeni yasa konut kredilerinin ikinci piyasada menkul kıymetleştirilmesini sağlayacak. O zaman bankalar kredileri uzun vadede fonlama imkânı bulacakları için, uzun vadede faizler düşebilecek. Ama Türkiye’nin borçlanma ihtiyacı sürdüğü, enflasyon ve faiz oranları düşmediği sürece, faizlerin düşmesi mümkün değil. Fortis Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Bayazıt: Sistemde iki unsurun mutlaka olması gerekir: Birincisi vadelerin daha fazla uzayabilmesi, ikincisi özellikle orta ve düşük gelir grubundakiler için nominal faizlerin daha düşük olması. Vergi teşvikinin getirilmesi işin boyutunu çok daha fazla artırır. Ama şu anda tartışılmıyor bile. Gelişmekte olan ülkelerde gerekli yasal altyapı oluşturulduğunda mortgage kredileri çok süratli büyüyor. Bizim öncelikle bu altyapıyı oluşturmamız lazım. 1 4 Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren: Yalnız uygun koşullarda inşa edilmiş konutlara kredi sağlanacak. Vicdansız diyebileceğimiz müteahhitlerin yaptığı konutların satılamayacağını, piyasanın biraz daha güvenli hale geleceğini düşünüyorum. Şu andaki faiz oranları yasanın işlerlik kazanması açısından yüksek. Bu faizlerle vatandaş, ‘mortgage geldi’ diye hemen taksitle konut alabilecek gibi düşünmüyorum. Faizlerin mutlaka yüzde 1’lerin altına düşmesi gerekli. 2 3 5 Faizler düşmeyecekse tüketici açısından kısa vadede ne gibi bir faydası var? Yasanın tüketici açısından kısa vadede büyük avantajı yok. Uzun vadede Türkiye’nin borçlanma faizlerinin düşmesi durumunda var. Ancak mevcut konut kredileri uygulamasında, tüketicilere yüklenen faiz üzerinden yüzde 15’lik stopaj uygulanıyor. Bu yasa ile bu stopajın kaldırılması, yapılacak ikincil düzenlemelerle kesinleşecek. O takdirde bir maliyet avantajı doğabilecek. Yasa 2008’de yürürlüğe gireceği için bu avantajın tüketiciye yansıması da gecikecek. Kredi kullandırılabilecek konutların kapsamı genişliyor mu? Arsa sahiplerinin ev yapması, tamamlanmamış, inşa halindeki konutların durumu nedir? Mevcut durumda zaten bu konutlar da bankaların konut kredisi kapsamındaydı. Kapsamın genişlemesi diye bir durum yok. Önemli olan, bankaların riski nasıl algıladığı. Yapı kullanım iznine sahip krediler zaman içinde menkul kıymetleştirildiğinde, bankalar bu kredileri kendi üstünde tutmayacakları için bu durum tüketici açısından avantaj 6 BAKAN ŞENER: 7 8 Uluslararası Emlak Uzmanları Derneği Genel Başkan Yardımcısı Salim Taşçı: ‘Mortgage’ın yaşaması iki şeye bağlı; enflasyonun ve düşük faiz. Amerika’da reel faizler 1 iken 2’ye çıkınca finans kuruluşları 500600 milyar dolar zarara girdi, sistem çöktü. Yüzde 60’ı kaçak ve niteliksiz yapılaşmayla dolmuş olan Türkiye’de bu yasanın yapılaşma sorunlarının düzeltilmesi açısından hiçbir faydası olmaz. Müteahhitlerin ve finans kuruluşlarının ellerini taşın altına koyması lazım. Ayrıca yasa ile asgari ücretliler korunmalıydı. Bedava ev dağıtma sistemi değil Ekonomi Servisi Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, tutsat’ın (mortgage) insanlara bedava ev dağıtma sistemi olmadığını, bir kredilendirme sistemi olduğunu söyledi. NTV’nin sorularını yanıtlayan Bakan Şener, tutsat ile ellerinde az miktar para olan ve belli miktar taksit ödeyebilecek durumda olanların ev sahibi olabileceklerini kaydederek şu üç örneği verdi: “Bir kişinin konut almak için 50 bin YTL ’ye ihtiyacı varsa ve 20 yıl vadeli yüzde 1 faizle mortgage kredisi alacak ve her ay 550 YTL ödeyecek. 50 bin YTL ’ye ihtiyacı var. Yüzde yarıma faiz oranı düşmüşse, 358 YTL taksitle bu konutun sahibi olabilir. 100 bin YTL krediye ihtiyaç varsa faiz oranı yüzde 1.20 ise 20 yıl vadede ayda 1273 YTL ödeyecek. Düzenli ödeme yapma imkânı olmayan mortgage kredisinden yararlanamayacak.’’ Vergi teşvikiyle ilgili yasada bazı avantajlar bulunduğunu, ancak bununla birlikte ücretlilerin ödediği faizleri gelir vergisinden düşmelerine imkân sağlayan uygulamanın düzenlemede yer almadığını hatırlatan Şener, sistemin getirilerini şöyle sıraladı: “Bankalar, konut kredisi olarak vermiş oldukları kaynağı mevduat ve sendikasyon kredilerinden karşılıyorlar. Mevduatın büyük kısmı 3 aydan daha kısa vadeli. Vade uyumsuzluğu nedeniyle yüksek faiz uyguluyorlar. Kur riski de devreye giriyor. Mortgage çıkmasa bankalar konut kredilerine sınır getirmek zorunda kalacaklardı. Uzun vadede sistem tamamıyla oturmuş, yerleşmiş olacak. Gelecek kuşaklar için de güçlü kredilendirme mekanizması oluşacak.’’ Türkiye İnşaat Müteahhitleri Federasyonu Genel Başkanvekili Tahir Tellioğlu: Türkiye’de Ticaret Odası’na ve Maliye’ye kayıt yaptıran herkes, istediği kadar konutun müteahhitliğini üstlenebiliyor. Hal böyle olunca önüne gelen müteahhit olup çıkıverdi. Müteahhitler için neden sertifika zorunluluğu düşünülmüyor? Bu anlamda mortgage da yeni 18 Ağustos depremlerine yol açmasın. Müteahhitlik sektörüne bir disiplin getirilmesi gerekiyor. İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş: Mortgage kredilerinin faizleri yüzde 10’un altına düşmezse bu olanaktan sadece üst gelir grupları yararlanabilecek gibi görülüyor. Sistem etkin çalışırsa 200’den fazla ilişkili sektörü canlandırır, genel ekonomik büyümeye çok önemli etkisi olur, planlı kentleşmeyi ve sosyal gelişimi besler, kaçak yapılaşmanın önünü keser, gayrimenkul sektöründe kayıt dışılığı engeller, finansal piyasalara derinlik kazandırarak uzun vadeli enstrümanların yolunu açar. oluşturacak. Ancak o zamana kadar bankalar bu kredileri kendi üstlerinde tutacaklar. O halde konut finansmanı sistemi tüketiciye ne avantaj getirecek? Tüketiciye değişken faizle borçlanma imkânı getirildi. Sabit faizli anlaşmalarda tüketiciler erken ödeme yapabilecek. Ancak burada da yüzde 2 komisyon kesilecek. Onun dışında kısa vadede konut finansmanı ile mevcut konut kredisi sistemi arasında tüketici açısından büyük bir fark yok. Tüketicinin faizlerin düşme beklentisi varsa değişken faizli anlaşma yapması gerekiyor. Böylece faiz düştükçe tüketicinin aylık ödemesi de düşecek. Ancak faizler yükselirse bundan tüketici zarar görecek. Uzmanlar, her zaman kriz yaşayabilecek ülkelerde değişken faizli borçlanmadan uzak kalınmasını tavsiye ediyor. Yasa, konut talebini patlatır mı? Reel faizler bu kadar yüksekken ve yeni yasa bir faiz avantajı sağlamıyorken yasa ile konut talebinde bir patlama yaşanması beklenmiyor. Vergi avantajı getiriliyor mu? Hayır. Tasarıya Plan ve Bütçe Komisyonu’nda eklenen, ilk defa ev sahibi olacak çalışanların borç faizlerinin 100 bin YTL’lik kısmının gelir vergisinden muaf edilmesine ilişkin hüküm, genel kurulda metinden çıkarıldı. Buna karşın mevcut Gelir Vergisi Yasası’nın 74. maddesinin 4. fıkrasında, borçlanarak konut alıp bunu kiraya veren tüm kişilerin, borç faizlerinin tamamını, borç anaparasının ise yüzde 25’ini gelir vergisinden muaf etmelerine imkân tanınıyor. Böylece hükümet dar gelirlilerin kendi oturacakları evlerde vergi muafiyeti getirmezken kiraya vermek üzere ev alanlara çifte muafiyet olanağı tanıdı. Tüketiciye finansman sağlayan kuruluşlar açısından gelen yenilikler neler? Tüketiciden alınan ipotek gibi teminatlar bir havuza konacak. Bu havuz, banka veya finansman kuruluşundan ayrılacak ve etkilenmeyecek. Bunlar ikincil piyasada alınıp satılacak. İkincil piyasada ipotek finansman kuruluşları kuruluyor. Bankalar tüketiciye ipotek karşılığında verdikleri kredileri bu kuruluşlara satarak daha farklı ve geniş finansman imkânlarına kavuşacak. Standardizasyon ve denetim sağlanacak. Bu sistemin riski ne? İstikrar. İstikrar bozulduğu anda, bütün sistemin çökme ihtimali var. Mevcut sistemde bankalar bu kredileri verebilmek için çok daha kısa vadeli ve büyük oranda dövizle borçlanıyorlar. Bu durum faizlerin düşmesiyle yeni yasada öngörülen finansman sisteminin geçerli olacağı döneme kadar böyle devam edecek. Şayet bu arada ekonomideki istikrar bozulur, döviz fiyatları yükselir, faizler artarsa bankalar çok ciddi bir sıkıntıya girebilecekler. Yeni yasada iki defa üst üste ödeme yapamayan tüketiciden normal faizin yüzde 30 üzerinde temerrüt faizi alınacak. Ödemeler yapılamazsa tüketiciye evi satması için bir ay süre verilecek. Satamazsa banka tüketiciye o zamana kadar ödediği taksitleri verip evine el koyacak. 9 TOKİ: Bize ilaç gibi gelecek ANKARA (AA) Konut ve sermaye piyasası açısından önemli imkânlar sağlayan, kamuoyunda mortgage (tutsat) olarak bilinen konut finansman sistemine ilişkin yasada son dakikada yapılan değişiklik ile Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) önü açıldı. TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün son dakikada kabul edilen önerge ile TOKİ’ye, bütün gayrimenkul satışlarından kaynaklanan alacakları teminat göstererek menkul kıymet ihraç ederek kaynak sağlama olanağı getirildi. Böylece TOKİ, bütün başlamış inşaat projelerinden kaynaklanan alacaklarını teminat göstererek finansman amacıyla menkul kıymet ihraç edebilecek. TOKİ Başkanvekili Erdoğan Bayraktar, idarenin halen gayrimenkul satışlarından 67 milyar YTL alacağı bulunduğunu belirterek “Bu düzenleme bize ilaç gibi geldi. 1 milyar YTL’lik alacağımız karşılığında menkul kıymet ihraç etsek finansman sorunlarımızı çözeriz’’ dedi. 10 CUMHURİYET 13 K