24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 21 ŞUBAT 2007 ÇARŞAMBA SPOR spor?cumhuriyet.com.tr 18 Fenerbahçe’de Alkmaar’la oynanacak UEFA Kupası rövanş maçı için seferberlik ilan edildi İLGİSİZLİK SÜRÜYOR Birlik beraberlik dönemi Spor Servisi Turkcell Süper Lig’de rakiplerinin puan kaybettiği haftada Sakaryaspor’u yenerek puan farkını açan ve moral bulan Fenerbahçe’de yönetim, takıma sahip çıktı. Önceki gün bir araya gelen yönetim kurulu üyeleri, böylesi zor ve tehlikeli bir dönemde takımın sırasıyla oynayacağı Alkmaar, Antalya ve Gençlerbirliği maçlarında tam kadro olarak protokol tribünündeki yerlerini almaya karar verdiler. Bu kararda özellikle başkan Aziz Yıldırım’ın etkili olduğu belirtilirken Yıldırım’ın yöneticilere, “Hiçbir mazeret istemiyorum. Hepimiz tribündeki yerimizi alacağız. Son derece zorlu bir virajdan geçiyoruz. Şimdi, kenetlenme, birlik ve beraberlik zamanı. Çocuklar canlarını dişlerine takıp, ellerinden geleni yapıyorlar. Biz de onları yalnız bırakmayacağız” dediği kaydedildi. 100. yılda her kulvarda başarıyı hedefleyen FeFenerbahçe zorlu AZ nerbahbahçe’de yönetiAlkmaar maçı öncesi Deniz Barış’tan gelen kötü minin özellikle Alkmaar maçına büyük önem bir haberle sarsıldı. verdiği, turun geçilmeTurkcell Süper Lig’de si halinde kesenin ağSakaryaspor’la oynanan zının açılacağı da sızan karşılaşmanın devre haberler arasında. arasında baldırında ağrı hissettiği için Zico’ya Tümer’e görev oynayamayacağını Sezon başından bu söyleyen Deniz’in yana eleştiri oklarının sakatlığının ciddi olduğu hedefi olan ve kimi ve AZ Alkmaar’la maçlarda yedek kulüoynanacak rövanş maçında da forma giyemeyeceği besinde oturan Tümer öğrenildi. Sakatlığı Metin, teknik direktör bulunan bir diğer futbolcu Zico’nun yeni gözdeleAurelio’nun da rinden. Alkmaar ve SaHollanda’da da oynanacak karyaspor maçında atAZ Alkmaar maçının tığı gollerle takımını kadrosuna alınmadığı ateşleyen isim olan debildirildi. neyimli oyuncuya Brezilyalı teknik adamın özel görev vereceği öğrenildi. Tümer’le özel bir görüşme yapan Zico’nun futbolcusundan hem orta sahada Alex’e oyun kurucu olarak yardım etmesini istediği hem de ileriye çıkarak gizli golcü olarak görev almasını ilettiği kaydedildi. Öte yandan AZ Alkmaar maçını izlemek üzere Hollanda’ya giden Türk gazetecilere havaalanında zorluk çıkartıldığı bildirildi. 7.5 saat alanda bekletilen basın mensupları vize probleminin çözülmesinin ardından bu ülkeye giriş yapabildi. İddaa’ya sahip çıkın Spor Servisi Türk futboluna büyük bir gelir sağlayan İddaa oyununun Danıştay tarafından ihale şartnamesindeki usulsüzlük nedeniyle durdurulmasının ardından tanınan ek sürenin bitimine günler kala kamuoyundaki ilgisizlik sürüyor. 1 Mart’ta sona erecek süreye sayılı günler varken Spor Toto Kanunu’nun hâlâ Türkiye Büyük Millet Meclisi Komisyonu’nda bekliyor olması tepkilere yol açtı. Yapılan yorumlarda “Olayın ciddiyeti yeteri kadar anlaşılmadı” fikri ortaya çıkarken, gerekli adımların atılmaması halinde İddaa’nın 1 Mart’ta duracağı bildirildi. Futbol kulüplerine ekonomik anlamda katkı yaratan İddaa’nın durdurulmaması için Gençlik Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay ve Spor Toto Teşkilat Müdürü Bekir Yunus Uçar’ın büyük bir çaba içinde olduğu kaydedilirken, Futbol Federasyonu ve Kulüpler Birliği yetkililerinin gerekli bilgiyi almalarına karşın pozitif adımlar atmadığı sızan bilgiler arasında. Konuyla ilgili konuşan İnteltek Genel Müdür Yardımcısı Kerem Ertan, “Oyunun durmaması adına hukuka olan saygımız çerçevesinde neler yapılacağına bakıyoruz” dedi. SPOR YORUM ARİF KIZILYALIN Zico ve Mustafa Denizli Fenerbahçe’nin 3 milyon dolar maliyetli teknik direktörü Arthur Coimbra Zico, SarıLacivertlilerin resmi TV kanalında bir açıklama yaptı. “Alkmaar karşısında şansımız yüzde 49… Yüzde 51 ise onlar şanslı” dedi Brezilyalı çalıştırıcı... Acaba yanlış tercüme miydi? Zico “Yüzde 51 biz şansılıyız” mı demek istemişti. Yoksa biz mi yanlış anlamıştık… Hayır… Zico ne yazık ki üstüne basa basa “Tur şansımız yüzde 49 demişti.” Hem de Alkmaar gibi bir rakibe karşı. Sakın, Hollanda ekibini aşağıladığımızı sanmayın. Ama kadro derinliğine, futbolcu kalitesine, harcanan paraya bakarsanız bizim Fenerbahçemiz, Alkmaar’dan 3 gömlek daha büyük bir takım. Hollandalı spor yazarı arkadaşımız Martijn Jongman’dan aldığımız bilgiye göre AZ 67, son birkaç yılda aşama yapan bir “taşra” takımı. Asla ve asla da PSV gibi, Ajax gibi, hatta kupalardan atılan Feyenoord gibi büyük ölçekli bir ekip değil. Toplam maliyetleri ise teknik direktörleri Luis Van Gaal’ın maaşı dahil 35 milyon Avro. Yani bizim Fenerbahçe’nin yedekteki Deivid, tribündeki Kezman, masaj salonundaki Lugano ve zar zor ilk 11’deki Edu’ya ödediği 55 milyon dolardan bile ucuz bir takım. Öyleyse Zico’nun ne hakkı var “Yüzde 49 şanslıyız” demeye? Kabul AZ Alkmaar boş bir takım değil. Öncelikle “gerçek” bir ekip. Paslaşmaları, oyun anlayışları, takımdaşlık ruhu tartışılmayacak seviyede. Çıplak gözle izlediğim ve 32 galibiyetleri ile biten AlkmaarKayseri maçında da bu özelliklerini sahaya yansıtmışlardı. De Zeuw, Şota ve Kovermans da önemli isimler. Ama inanın o gün Mehmet Topuz heyecanına yenilmese, Gökhan Ünal’ın bencilliği tutmasa bizim Anadolu kaplanı Kayseri, Alkmaar’ı dörtler gelirdi. Ne yazık ki düş gerçekleşmedi. Kayseri’deki maçta da Ragıp bir adımdan golü kaçırınca Hollanda ekibi Fenerbahçe’ye rakip oldu… Evet, Zico’ya birileri Fenerbaçe’nin büyüklüğünü ve bu ülkede düşünce devrimi yapan Mustafa Denizli’yi anlatmalı. Ne yapmıştı Denizli? Ülke futbolu, bırakın Edirne’yi Sirkeci tren garından öteye gidemezken İsviçreli, Alman, Fransız rakiplerle her eşleşildiğinde, “Yüzde 51 biz favoriyiz” demiş ve bu futbol ihtilalini oyuncularına aşılayıp Avrupa’ya “Made in Turkey” damgasını vurmuştu. Şimdi, sadece futbolcuğuyla tanınıp kerhen teknik direktörlük yapan bir Brezilyalının, “Şansımız yüzde 49” demeye hakkı yok. Fenerbahçe, havada, karada ya da deniz seviyesinin altında (ki Alkmaar’ın DSB Stadı öyle bir konuma sahip) bile favoridir; “adam gibi” yönetilirse de Alex’iyle, Tuncay’ıyla, Ümit’iyle, Appiah’ıyla turu geçer… DENİZ SAKATLANDI MEHMET ALİ ŞAHİN Bakanın gündemi imza Spor Servisi Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, 16 Ocak 2007 itibarıyla, Futbol Federasyonu Genel Kurulunun toplanması çağrısında bulunan delege sayısının 97 olduğunu bildirdi. Şahin, CHP Mersin Milletvekili Mustafa Özyürek’in, Futbol Federasyonu Genel Kurulu’na ilişkin yazılı soru önergesini yanıtladı. Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun çerçevesinde, federasyonun, başta milli ve milletlerarası müsabakalar olmak üzere bütün faaliyet ve işlemlerinin spordan sorumlu Devlet Bakanlığı’nın gözetim ve denetimine tabi olduğunu vurgulayan Şahin, kanunun ilgili maddesine göre, “Başbakanlık Teftiş Kurulu’nca yapılacak inceleme ve soruşturma sonucunda, görevi başında kalmasında sakınca görülen Federasyon Başkanı veya Federasyon Yönetim Kurulu hakkında karar alınmak üzere, Spordan Sorumlu Bakan’ın, Genel Kurul’u olağanüstü toplantıya çağırabildiğini’’ anımsattı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şahin, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığının 2 Şubat 2007 tarihli “İnceleme Raporu’’na göre, 9 Ocak 2007 itibarıyla Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı’na ulaşan, seçim talepli olağanüstü Genel Kurul toplanma çağrısında bulunan delege sayısının 90; 16 Ocak 2007 itibarıyla ise 97 olduğunu bildirdi. Fenerbahçeli futbolcular Alkmaar maçı hazırlıklarını Samandıra’da yaptıkları antrenmanla sürdürdü. Erzik’ten Emre’ye destek Spor Servisi UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik, ırkçılıkla suçlanan ulusal futbolcu Emre Belözoğlu’na sahip çıktı. Newcastle United forması giyen Emre’nin hakkında ortaya atılan iddiaları yakından takip ettiğini ifade eden Erzik, şöyle konuştu: “Emre olayını başından beri izliyorum. Emre ile birkaç defa konuştuk. İlk konuşmamız daha olay bu kadar ayyuka çıkmadan önceydi. Bu olay, İngiliz basınının özellikle de İngiliz magazin basınının gayretleriyle oluyor. Nedendir bilinmez ama İngiltere’de Emre’ye karşı bir kampanya var. Fatih Terim’le de Emre’yle de bu olayları işin stratejisini konuştuk. Emre’ye bazı önerilerde bulundum.” İngiliz yetkililerle konuyla ilgili temas halinde olduğunu anlatan Erzik, “Ayrıca İngiltere Futbol Federasyonu Başkanı ile konuştum. Beni, Dusseldorf’ta, İngiltere Futbol Federasyonu Disiplin Kurulu Başkan vekillerinden biriyle Emre hakkında nihai kararı alacak kurumun başındaki kişilerden biriyle görüştürdü. Öncelikle bizim ülkemizde böyle bir ayırımcılığın, ırkçılığın hiç olmadığını, tam tersine insanları birbirinden ayırmadığımızı, hoşgörülü olduğumuzu, dili, dini, ırkı, rengi ne olursa olsun insanlara eşit muamele yaptığımızı, bu konuda da son derece onları kendi bağrımıza bastığımızı anlattık. Seedorf gibi, Martins gibi onun takım arkadaşlarının Emre’yi ne kadar sevdiklerini herkes gibi İngiliz basını da biliyor. Onları savunma yaparken yanında götürmelerinin onların ifadelerinin önemli olacağını bütün bunları konuştuk. Şu an Emre’nin olayını takip eden avukatı var. Sağlıklı bir karar çıkacağı ümidindeyim. O magazin basınının yaygaralarının diliyorum sonu gelir ve İngiltere Futbol Federasyonu sağlıklı bir biçimde değerlendirir. Bizim gördüğümüz kadarıyla somut hiçbir şey yok. Benim izlediğim kadarıyla öyle” dedi. GÖRÜŞ/ ALİ ABALI Elli Kuruşluk Futbol Kulüpler arasında sahada değil, masa başında sürdürülen çekişme futbolumuzun nasıl bir açmazın içinde olduğunu ortaya çıkardı. Önce, sanki arkalarında milyonlarca seyircisi varmış gibi Ankara kulüp yöneticileri birbirlerine girdi. Kavga önce gerçekten ilginç deyimleri ile tanınan iki kişi arasındaydı. Bu çekişme, Ankaragücü’nün başkanı Cemal Aydın Bey ile Ankaraspor’un onursal başkanı Melih Gökçek Bey arasında başladı. Ama ne yazık ki, kabak Ankaraspor’un gerçekten beyefendi kişiliği ile tanınan başkanı Hilmi Gökçınar’ın başında patladı. Yeni evli ve üstelik balayında olan Gökçınar nazikliğinin bedeli olarak, fahri görev yaptığı kulüp başkanlığının yanı sıra belediyedeki görevlerinden de ayrılmak zorunda kaldı. İşin ilginç tarafı bu beklenen bir mizansendi, Gökçek beyefendinin oğlunun önünün açılması için bundan iyi fırsat olmazdı. Neyse... Ankara’nın emektar spor alanı 19 Mayıs Stadı’nın çimleri kış şartları ağır geçmemesine rağmen elden çıktı, bozuldu. Elbette bu olayda suç, stadı ortak olarak kiralayan iki kulübümüzün Gençlerbirliği ile Ankaragücü yöneticilerinindir. Bundan yararlanmak isteyen Melih Gökçek Bey Ankara merkeze 30 35 kilometre uzaklıkta yapılan Sincan Asaş Stadı’nda maçların yapılmasını istedi. Ankaragücü bunu kabul etmedi. Federasyon da bu konu üzerinde durmadı. 19 haftanın bu maçı 19 Mayıs Stadı’nda oynanırken ev sahibi konumunda olan Ankaraspor, maçın biletlerini 100 250 milyon olarak belirledi. Belli ki amaç Ankaragücü’nün seyircilerine karşı tedbir almak ve karşılaşmaya getirmemekti. Çünkü, bugün Ankara’da futbol maçlarına gelen seyirci sayısı bir avuç kadar kaldı dersek yanılmayız. En fazla seyircisi olan kulübümüz ise Ankaragücü’dür. Geçen hafta, konu tekrar ısıtılıp gündeme geldi. Ankaraspor Gençlerbirliği maçını Gökçek beyefendi mahkeme kararı ile Sincan, Yenikent Asaş Stadı’na aldırdı. Burada yapılan maçı kaybetti ama önemli olanı bu maçın giriş ücretinin elli kuruş olarak belirlenmesidir. Olaya neresinden bakalım? İki hafta önce maç bilet ücretleri 100 250 lira oluyor, daha sonra bu karşılaşmada biletin karşılığı elli kuruşa indiriliyor. Acaba bizim kulüp yöneticileri meydanı boş bulup diledikleri gibi at koşturmayı marifet mi sayıyorlar?. Tamam, spor alanlarını kulüplerimize terk ettik, peşkeş çektik. Bu yerlerin bakım ve onarımlarını kontrol edecek, denetleyecek makam yok mudur? Ayrıca her kulüp maç biletlerini dilediği gibi indirme ve bindirme hakkına sahip midir? Gerçekten sahipsiz bir toplum muyuz? Bir futbol federasyonu yönetimimiz var ki, evlere şenlik, koltuklarına yapışmışlar, sadece kendilerini düşünüyorlar. Son haftanın maçlarında çıkan olaylar içler acısı. Yalnız olaylar şehri İstanbul’da değil yurdun dört bir yanında yüz kızartıcı olaylar sanki maç seyrediliyor gibi izleniyor. Her karşılaşmada tabanca bıçak bulunması olağan sayılıyor. Hatta artık taraftarlar bile birbirinin boğazına sarılıyor. Tribünlerde kan dökülüyor. Gerçekleri görelim, futbolumuz, kulüpleriyle, yöneticileriyle, seyircileriyle ileriye değil, marş marş almış gibi geriye koşarcasına gidiyor. Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın, ‘Tarih tekerrür edecek’ dedi ve ekledi Şampiyonluk havasındayız Spor Servisi G.Saray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın, puan kayıplarına karşın geçen sezon olduğu gibi yine şampiyonluk yolunda ilerlediklerini söyleyerek “Tarih tekerrürdür. Yine şampiyonluk havasına girdik. Bekleyin göreceksiniz” dedi. G.Saray Sportif AŞ hissedarı QVT Financal LP’nin, kendisi ve bazı yöneticiler hakkında, dolandırıcılık ile nitelikli dolandırıcılık yaptıkları iddiasıyla suç duyurusunda bulunması konusuyla ilgili sorular üzerine Başkan Canaydın, kendilerine bu konuda savcılıktan tebligat yapılmadığını ifade ederek, bu konuda konuşmak istemediğini söyledi. GÖRÜŞ/ ADNAN DİNÇER Üç Önemli Açıklama! Bu hafta ligde beklenen, ‘kimilerine göre beklenmeyen’ sonuçlar alındı. Hiçbir sonuç sürpriz değil. Ancak futbolun konumunu belirtmek adına üç açıklama önem taşımakta. Birincisi Hasan Şaş’ın maçı yöneten hakem hakkında söyledikleridir. “Futbolu bilmediğini” belirttiği hakem için önemli bir sıkıntı duyduğunu açıkladı. Oysa genç hakemimiz yıllardır futbolun yan kuruluşu olan hakemlik içinde doğdu, büyüdü ve seçimini yaptı. Burada Hasan Şaş’ın vurgulamak istediği bellidir. Ona saldıranların da zaman zaman eleştiri dozunu kaçırdıkları bellidir. Dünya üçüncüsü olduğumuz süreçte yıldızımız olan Şaş’a saldıranlar Hasan’ın hırslı ve agresif kişiliğinden rahatsızlık duymuşlardır. Bu ülkede dert anlatmak zordur Hasan!.. Hukuku dahi bin bir şekilde yorumlayan disiplinsizlik sonucu geldiğimiz yer ortada!.. Hasan kardeşimiz bir şeyi unutmuş!.. Herkes her şeyi bilir bu ülkede!.. Özellikle futbolu... İşin içine rant girince futbolun yanından dahi geçmemiş kişiler bilir futbolu. Çünkü sistemsizlik bilenleri dışarıda tutmuş, bilmeyenleri içeri almıştır. Sosyolojik gerçek ve kurallara uymamanın bedelini ağır ödeyeceğimizi kimse iplemiyor. İkinci açıklama Bülent Bölükbaşı’ndan geldi. Genç futbolcu, Erciyes karşısında oyuna girmesiyle birlikte takımımın iyi oyunu sonucu kazanmasına gösterilen tepkiye gösterdiği alınganlığı izah ediyor. Duyduğu rahatsızlık sonucu “Şike mi yapsaydım?” diye üzüntüye kapıldığını belirten futbolcu, aynı şehirde iki takımın yaptığı karşılaşmanın sonucunda ortaya çıkan gereksiz çekişmeyi ortaya koydu. Tıpkı bir zamanlar Adana Demirspor ile Adanaspor’un çekişmesinde olduğu gibi. Ancak şimdi ikisi de Süper Lig’de yoklar. Üçüncü açıklama ise Kemalettin Şentürk’ün pazar akşamı Telegol programında dikkati çeken sözleridir. Bu ülkede teşvik, siyaset, futboldaki kirlilikler üzerine her şey her ilgiliye söylenmiş olup açıkça bellidir. Söylenen her yanlış gerçek futbolumuzun aklanması için iken kısır çekişmelere dönüştürülmesi bir taktiktir. Oysa bu kirlilik, güvensizlik, tribünlere sıçrayan çok tehlikeli ortama seyirci kalınamaz. İtalya gerçeği ve uygulamalar ortada iken mutlaka UEFA’nın başımıza çorap örmesi ve futbolumuza ceza vermesi mi beklenir, izahı mümkün değil. Birçok başarılı ve iş yapan kariyerli teknik adam ve futbolcu gerçekten saf dışı bırakılmış, böylece bugünkü ortama çanak açılmıştır. Kulüplerin yönetimleri sıkı ilişkiler sonucu ortaya çıkardıkları yandaş tavırlar sonucu önümüze koydukları kısır kadrolarla yönetilmeyi seçmişlerdir. Futbolcu ve teknik adamda dahi siyasi tandans arayan belli kimselerin elindeki futbolumuzun ağlayan hali ortada iken meslektaşlarına, kariyerlerine, ekmek paralarına göz diken acımasız insanların elindeki futbolun sonu hepimizi ürkütmektedir. Oysa futbol bizim için en önemli ve sevdiğimiz eğlence olabilir, birçok pislikten bizi arındırabilir iken bu kavgaya değmemeliydi. Bu açıklamalar iyi yorumlanmalı ve geldiğimiz kötü yerden hızla kendimizi kurtararak salah bulmalıyız. Bu, toplumumuz için de gereklidir. SONG’DAN ÖZÜR Galatasaray’ın Turkcell Süper Lig’deki Gaziantepspor maçında teknik direktör Erik Gerets ile gerginlik yaşayan Kamerunlu oyuncu Song, teknik direktörü ve takım arkadaşlarından özür diledi. Song, “Gerets’ten ve takım arkadaşlarımdan özür diliyorum’’ dedi. Yaşanan olaydan duyduğu üzüntüyü dile getiren Kamerunlu yıldız, “Bilirsiniz, maçlarda kendini kontrol etmek zordur. Gerets çok iyi bir insan. Beni çok seviyor. Ben de onu çok seviyorum. Oluşan bu durum için çok üzgünü .’’ diye konuştu. da her maçımıza final havasıyla çıkıp, hedefimiz olan şampiyonluğa ulaşmak istiyoruz” ifadelerini kullandı. Takım arkadaşı Ümit Karan’ın “Alex’i Fenerbahçe istemiyorsa, takımımızda isteriz” sözlerinin hatırlatılması üzerine Ateş, “Bizde çok kaliteli futbolcular var. O mevkide İliç de gayet iyi oynuyor. Bunlar spekülasyondan ibarettir. Ümit, Alex’e sahip çıkmış. Bence de bir futbolcunun yuhalanması yanlış, kim olursa olsun bunlar bir değerdir” dedi. Hasan Kabze de maçlara ilk 11’de başlamayamamanın kendisini üzdüğünü söyledi. Kabze, takımda Fenerbahçe’nin 7 puan gerisinde olmanın vermiş olduğu bir sıkıntı olduğunu belirterek “Bu da bütün takıma yansıyor. Ben oynadığım zamanlarda elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan bir futbolcuyum. Her zaman maça ilk 11’de başlayan bir futbolcu değilim maalesef. Bu da beni üzüyor” dedi. Necati: Hata yapmamalıyız Golcü futbolcu Necati Ateş ise, ligin sonunda daha az hata yapanın şampiyon olacağını söyleyerek “Ligin sonunda daha az kayıp yapan şampiyon olacak. Daha önümüzde uzun bir maraton var. Onun için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Geçen sene de aynı tablo vardı. Sonuna kadar kovaladık ve şampiyonluğa ulaştık. Bu sezon İngiliz kulübü, Beşiktaş’ın genç savunmacısına talip oldu Gökhan’a Arsenal kancası Gökhan Sakatlığı sürüyor. Spor Servisi Beşiktaş’ın başarılı defans oyuncusu Gökhan Zan’ın menajeri Ceylan Çalışkan, İngiltere Premier Lig takımlarından Arsenal’in genç oyuncuyla ciddi şekilde ilgilendiğini söyledi. Menajer Çalışkan, Arsenal menajeri Arsene Wenger’in Beşiktaş Teknik Direktörü Jean Tigana’nın tavsiyesiyle Gökhan Zan ile ilgilendiğini belirterek, “Arsenal Gökhan Zan’ı takip ediyor. Arsenal, bir oyuncuyu almadan önce en az 56 defa izliyor. Şimdi bir yardımcısı izledi. Daha sonra bir yardımcısı daha var. O izleyecek. Daha sonra da kendisi gelecek büyük ihtimalle” dedi. Çalışkan, “Gökhan Zan’ın sürekli sakatlanması transferini engeller mi” sorusuna şöyle karşılık verdi: “Ben özellikle bunu belirtmek istiyorum. Dünyanın hiçbir yerinde bir futbolcu, sakatlanıyor diye eleştirilemez. Özellikle genç oyuncular üzerinde çok büyük baskı kuruyorlar. Psikolojik sorunlar oluşturuyor bu futbolcularda. Sonunda pek çok genç futbolcu kaybolup gidiyor.” CUMHURİYET 18 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear