26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 16 ŞUBAT 2007 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B B B B B B B B PB 11 12 17 16 18 14 18 15 14 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB Y Y Y B B B K B 16 18 14 15 8 8 5 2 18 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B Y B Y Y K K K 15 17 8 11 8 9 2 3 2 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve doğu kesimleri parçalı çok bulutlu, Orta Karadeniz’in doğusu, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu, Güneydoğu Anadolu’nun doğusu yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K B B B B B B B B 0 3 1 12 10 10 13 9 6 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B Y Y Y Y Y PB Y B 9 8 17 10 13 9 17 17 6 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B B K B B B B B Y 1 15 8 14 9 10 14 20 15 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu TPAO’NUN STATEJİSİ Tahir Uysal, yıllık arama bütçelerinin büyük bölümünü harcadıklarını söyledi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Hukuksal zemin oluşturuldu BAHADIR SELİM DİLEK ‘BP petrol aramayacak’ Ekonomi Servisi Türk Petrol Kanunu’nun hazırlık çalışmaları sırasındaki önerileri özellikle sivil toplum kuruluşlarınca eleştirilere konu olan BP’nin (British Petrol) Türkiye Başkanı Tahir Uysal, yıllık arama bütçelerinin önemli bölümünü Karadeniz’e harcadıklarını ve artık Türkiye’de arama projeleri olmadığını açıkladı. Cumhuriyet’i ziyaret ederek BP’nin yakın gelecekteki projeleri, sektördeki durum ve Türk Petrol Kanunu hakkında değerlendirmelerde bulunan Uysal, önemli açıklamalarda bulundu. Karadeniz’de petrol arama işi pek çok şirketin ilgisini çekiyor. Neden? ? Karadeniz’de arama işinin başında biz varız. 1992’de TPAO’yla beraber yüzde 5050 ortaklıkla başladık maceraya. Karadeniz 1000 metrenin üzerinde, çok derin. 1990’larda Karadeniz’de kuyu delmek, o zamanki teknolojiyle çok zordu. 2000’li yıllarda daha yakından ilgilenir hale geldik. 3 boyutlu sismik çalışmalar da hızlanmıştı. 2005’te kuyuyu kazmaya başladık. 2006 başında bitirdik. Sonuçta ne yazık ki olumsuz sonuçlandı, rezerv çıkmadı. Son 10 yılda dünyada 5 kuyudan bir tanesi dolu çıkıyor. Şu anda TPAO, Brezilyalı bir ortakla Orta Karadeniz’de arıyor. Türkiye petrolü bol olan bir jeolojik yapıda değil, ama denizler araştırılmamış vaziyette. Karadeniz bu yüzden ilgi görmeye başladı. Bu ilgi Ege, Akdeniz’e de akabilir. Türkiye’de kazılan kuyu anlamında baktığınızda dünyaya göre çok az. Çok daha fazla kazılabilir, aranmalı. la kalıyorsun. Bu işte risk çok yüksek. Onun için ‘Türkiye’nin şurasında, burasında petrol var’ gibi söylemlere kazıp görmeden inanmayın. Herkesin aklında petrol aşağıda gölet gibi gelir, ama taşın gözeneklerinden çıkar. Bu iş borusu, teknolojisi, ekipmanıyla her alanına milyarlarca dolar gerektirir. Kim yetkinse ondan, uluslararası şirketlerden hizmet alırsınız. Bu iş özendirilmeli, kolaylaştırılmalı ki gelip şirketler 150 milyon dolarlarını harcasın. Bizim 150 milyon daha harcama lüksümüz yok. Yeni arama projesi gündemimizde yok. Güneydoğu’nun jeolojik yapısı farklı mı? Petrol Türkiye sınırında bitiyor mu? ? Jeoloji epey farklı. Türkiye’de kireç taşı diye bir etmen var, bölünür parçalanır. Sınırın diğer tarafı kum taşı. Türk Petrol Kanunu, şirketinizin önerileri doğrultusunda çıkarıldı. Niye daha önceki hükümetler döneminde çıkmadı da şimdi AKP yaptı? ? Bugünlerde sonuçlandırılması beklenen çalışmalar 2003 Şubat ayında başladı, üç yıl sürdü. Şu andaki sayın müsteşar o zaman petrol işleri genel müdürü idi. Geçen 10 yıl içinde ömrü bu kadar uzun olan bir hükümet olmadı ki bu çalışmaları tamamlasın. Yoksa hepsi çalışmalara başlamıştı. Kanun değişikliği 1980’li, 90’lı yıllarda konuşuluyordu. ANKARA Türkiye, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) Doğu Akdeniz’de petrol arama oyununa karşı geliştirilen stratejinin hukuksal boyutunu da sağlama alıyor. Konunun uluslararası boyutlara taşınması durumunda, Türkiye’nin ulusal çıkarlarının zarar görmemesi için hukuksal açıdan sağlam zemin oluşturan Dışişleri Bakanlığı, misilleme yapmak için harekete geçen Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) da yine hukuksal açıdan önünü açtı. Cumhuriyet’in ulaştığı bilgilere göre, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Kıbrıs Adası çevresinde uluslararası şirketlerin petrol araması için 13 nokta belirlemesinin ardından, TPAO, Dışişleri Bakanlığı’na yazdığı bir yazıyla “Türkiye’nin bölgede petrol araması için uluslararası hukuk açısından bir engel olup olmadığını” sordu. Dışişleri Bakanlığı, ilgili dairelerin yaptığı değerlendirmeden sonra TPAO’ya, “münhasır ekonomik bölgenin uluslararası topluma duyurulması gerekir. Kıta sahanlığı konusunda ise böyle bir duyuruya gerek yok” yanıtını verdi. TPAO’nun da bu yanıtı almasının ardından petrol arama çalışmaları için düğmeye basıldı. Dışişleri Bakanlığı’nın yanıtında, şu noktaların altı çizildi: “Sözü geçen deniz alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin yapılabilecek antlaşmalarla, bu bölgelerde arama yapılmasına dair örneğin, çeşitli şirketlerle yapılabilecek özel hukuk sözleşmelerini yahut verilebilecek izin belgelerini de karıştırmamak gerekir. Bunların tabi olacakları hukuk düzeni tamamen farklıdır.” ‘Tek şirket olmaz’ Neden sadece BP kulisini yaptı? ? Arama yapmaya gelen tek deneyimli, en büyük şirket bizdik, o zaman başka şirket yoktu. Öngörülerimiz yanlış çıktı, çok para harcadık. Başarılı olsaydık, başka şirketler de arkadan gelecekti. Nitekim biz, projenin bir aşamasında, yüzde 25 payımızı Chevron Texaco’ya devrettik. Petrol aramalarında ortaklık son derece doğaldır, hiçbir sahada tek bir şirket olmaz. Çünkü hem riski paylaşırsınız hem de bilgiyi. Petrolü bulduğunuzda da paranın geri dönüşü için 5, 10 yıl sürelere varan uzun takvimler söz konusu. ‘Toplam vergiler önemli’ Devlet hissesinde oran Türkiye’de çok düşürüldü, yüzde 1. ? Devlet hissesi tek başına bir kriter değil, toplam vergiler önemli. Onun dışında stopaj, kurumlar kazanç vergisi gibi bütün vergileri topladığınızda verdiğiniz miktar asıl kriterdir. Petrolü sattığınızda toplam bıraktığınız para önemli. Yekune baktığınızda Türkiye, dünyada orta grupta yer alıyor. Alternatif kaynaklarla ilgili çalışmalarınız var mı? ? Güneş enerjisinde en iyi şirketlerden biriyiz. Önümüzdeki 10 yıl içinde alternatif enerjilere 8 milyar dolar harcamayı planladık. Bunun dışında rüzgâr enerjisi ve hidrojen diye özetleyebilirim. ‘Harcadığınla kalıyorsun’ Ne kadar para harcandı? ? Biz bu projede 150 milyon dolardan fazla para harcadık. Anlaşma gereği masraflar tamamen bize aitti. Bulamazsan harcadığın Rumların ihale süreci başladı Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin kendi belirlediği 13 alan için ihale süreci de dün başladı. Şu ana kadar 5 yabancı firmanın katılmak istediğini belirttiği ihale haziran ayında sonuçlanacak. Öte yandan, petrol ve doğalgaz arama ihalesi sürecine ilişkin görüşmelerde bulunmak üzere Kıbrıs Rum kesiminde bulunan Mısır Petrol Bakanı Amin Sami Samir Fehmi, Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, Güney Kıbrıs’ın kısa sürede petrol ve gaz işletmeleri faaliyetlerine sahip olacağını söyledi. Mısırlı Bakan, “Araştırmalar anlaşmalarla başlayınca her şey çok hızlıca ilerliyor. Çok yakın gelecekte çok iyi haberler alacaksınız’’ diye konuştu. BP Türkiye Başkanı Tahir Uysal, şirketin yakın gelecekteki projelerini, sektördeki durumu ve Türk Petrol Kanunu’nu değerlendirdi. Petrol Yasası’nın 19. maddesi değişti Emek Platformu Sözcüsü Akyıldız: Yasaya rötuş Sırada su var ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Sanayi ve Ticaret Komisyonu’nda, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in veto ettği Türk Petrol Yasası, bir maddesi değiştirilerek kabul edildi. Komisyona gelen Maliye Bakanlığı Müsteşarı Hasan Basri Aktan, Cumhurbaşkanı Sezer’in de “iller arasında ayrımcılık yapıldığı” gerekçesiyle iade ettiği maddeler arasında yer alan “karada elde edilen devlet hissesinin yüzde 50’sinin işletme ruhsatının bulunduğu ilin özel idaresine aktarılır” hükmüyle ilgili bakanlığın itirazlarını komisyon başkanı Soner Aksoy’a iletti. Aktan’ın bu düzenlemenin bütçe bütünlüğüne aykırı olduğunu belirterek söz konusu hükmün hem Türk Petrol Yasası’ndan hem de Maden Yasası’ndan çıkarılması gerektiğini söylediği öğrenildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Sami Demirbilek, Maliye’nin görüşünü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’e iletti. Güler’in onayı üzerine yasanın 19. maddesinde yer alan “karada elde edilen devlet hissesinin yüzde 50’nin işletme ruhsatının bulunduğu ilin özel idaresine aktarılacağı”na ilişkin fıkra metninden çıkarıldı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emek Platformu Dönem Sözcüsü KamuSen’in Genel Başkanı Bircan Akyıldız, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilen Türk Petrol Yasası’nın tekrar kabul edilmesinin, kabul edilebilir hiçbir yanı olmadığını söyledi. Emek Platformu tarafından düzenlenen basın toplantısında konuşan Akyıldız, yasanın siyasal iktidarın özelleştirmeci, küreselci ve liberal ekonomik politikasını yansıttığını söyledi. Akyıldız, şöyle devam etti: “2 yıl önce maden ve şimdi de petrol yasaları ile yeraltı kaynaklarının kullanımında yabancılar öne çıktı. Bu yasaların hemen akabinde toryum, bor madenleri, ondan sonra da uluslararası sular ile ilgili düzenlemeler gündeme gelecektir.” Yasanın “ulusal çıkarları göz ardı eden, petrol şirketlerinin çıkarlarını gözeten düzenlemeler içeren, şirketlerin hâkimiyetini artıran ve TPAO’nun işlevini ortadan kaldıran” nitelikte olduğunu belirten Akyıldız, “Yasanın tekrar kabulü halinde Anayasa Mahkemesi’nce iptali mümkün, yeni bir kanunun vücuda getirilmesinin kabul edilebilir yanı bulunmamaktadır” dedi. RUMLARA SAVAŞ UYARISI Akdeniz’de barış bozulur ? Baştarafı 1. Sayfada çimler her şeyin önüne konmuş durumda. Öyle ki, Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na aday olup olmayacağı bile, böyle bir olasılıkta AKP’nin oylarının ne olacağı tartışması etrafında konuşuluyor. Siyasilerin gelişmelere bu gözle bakması ne yazık ki, olağan! Zira, en geç bu yılın sonunda yapılması gereken seçimlerde listeyi cumhurbaşkanı değil, genel başkan yapacak. İktidar partisinin milletvekili listesini de doğal olarak, başbakan biçimlendirecek. Milletvekillerimiz açısından öncelik listeye girmek olduğu için 2007’nin ortasısonu birbirine karışmış görünüyor. Erdoğan’ın son ana kadar cumhurbaşkanı adaylığı konusunu askıda bırakmasının bir nedeni de parti içinde bütün ipleri elinde tutmaya devam etmek. Yakın tarihimizdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, siyasetten Köşk’e zıplayanlar, arkalarında kendilerine sadık ekipler olsun istediler, ama olmadı. ??? Mademki araba atın önüne kondu, soralım: Genel seçimlerde halkımız nasıl karar verecek? Gerek bizde gerekse dünyanın öteki ülkelerinde siyasetin temel unsuru şudur: Umut! Bunu topluma verebilen kazanır. Bazen de umudun yerini tepki alır ve AKP tipi iktidarlar ortaya çıkar. Siyasi tarihimiz, seçmenin umuda dayalı eğilimlerle tek başına iktidarlar yarattığı dönemlerle doludur. 1950’de Demokrat Parti, o güne dek süregelen tek parti iktidarının değişmesi yönündeki seçmen eğilimini “Yeter, söz milletin” sloganıyla sandığa yansıttı. 1960 döneminde Demirel, toplumdaki büyümegelişme arzusunu “Büyük Türkiye” sloganıyla oya dönüştürmeyi başardı. 1970’lerde Ecevit, iç göçle birlikte kent varoşlarını dolduran yığınlara, kırsal kesimdeki arayışlara “Ak günlere... Toprak işleyenin, su kullananın” sloganıyla hitap etti. Sola oy vermenin zor olduğu, sağın “Ortanın solu Moskova’nın yolu” sloganını ürettiği bir dönemde Ecevit, solu rekora taşıdı. 1980’lerde Özal, toplumdaki çatışmalardan uzak durma ve daha iyi yaşama arayışına, dört eğilimi birleştirerek ve “Çağ atlayacağız” sloganı üreterek karşılık verdi. Yüzde 45.1’i yakaladı. 1990’lara biraz “Kurtar bizi baba” biraz “adil düzen” damgasını vurdu. Bunlar da toplumdaki umut arayışlarının ürünü sloganlardı. ??? 2000’lerin sloganı ne? Bu soruyu siyasi tartışmalar yaptığımız dar toplantılarda sorarım. Yanıtlar ya sessizlik olur ya karmaşık şeyler söylenir. Hafta başında yine Türkiye’nin geleceğini tartıştığımız 15 kişilik masada farklı bir ses yükseldi: “Onu bunu bilmem, önümüzdeki seçimlerin sloganı, ‘para ve erzak’! Sizin söylediğiniz o umuda dayalı sloganlar bir tarafa, iktidar yandaşları fakir semtlerde öylesine bir örgütlenme kurmuş ki, kimine 35 kuruş para veriliyor kimine erzak, karşılığında oy isteniyor! Siyaset dengeden çıktı...” Doğru söze ne denir? Önceki yıllarda da seçmeni değişik yöntemlerle “satın alma” arayışı olurdu. Ancak bu dönem bir başka! Böyle bir ortamdan nasıl demokrasiyi rayına oturtacak seçmen eğilimleri çıkar? Çok zor! Bir başka sohbette de, gecekondu semtlerinde erzak dağıtan bir kişinin görüşleri paylaşıldı. Yurttaşa, içinde yağunbulgur olan bir torbayı alırken sormuşlar: “Hangi partiye oy vereceksin?” Şu yanıtı almışlar: “Biz kimin ekmeğini yersek, onun kılıcını sallarız!” Konu derin, farklı yönleriyle işlemeye devam edeceğiz... ankcum?cumhuriyet.com.tr Sezer, BOTAŞ atamasını veto etti ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yaklaşık iki yıldır BOTAŞ Genel Müdürlüğü’ne vekâlet eden Saltuk Düzyol’un atama kararnamesi Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer tarafından geri çevrildi. Bunun üzerine Enerji Bakanlığı, Düzyol’un atama kararnamesini tekrar Başbakanlık’a sundu. Aylar süren beklemeden sonra yaklaşık bir ay önce kararname Başbakan’ın talimatıyla Köşk’e gönderildi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, bu hafta başında Düzyol’un atama kararnamesini veto etti. Bu gelişme üzerine Düzyol, Enerji Bakanı Hilmi Güler’e istifa mektubunu sundu. Ancak Güler, Düzyol’la çalışmak istediğini belirterek istifayı kabul etmedi. ma Anlaşmaları” imzalaması ve GKRY Parlamentosu’nun Kıbrıs adasının etrafında 13 petrol bölgesi ilan eden bir yasayı kabul etmesi üzerine, Dışişleri Bakanlığı tarafından gerekli açıklamalarda bulunulduğunu hatırlattı. ‘Girişimlere son verilmeli’ GKRY’nin adanın tamamını temsil etmediği gibi Kıbrıs Türkleri adına anlaşmalar akdetme yetkisinin bulunmadığını ifade eden Bilman şöyle devam etti: “Dolayısıyla, GKRY’nin petroldoğalgaz gibi konularda adadaki iki halkın ortaklaşa sahip olduğu hakları ihlal ederek ve Doğu Akdeniz ülkeleri arasında mutabakata dayanmayan oldubittiler yaratarak uluslararası ihaleler açma teşebbüslerine son vermesini bekliyoruz. İhale sürecine devam edilmesinde ısrarlı olunması, Kıbrıs adasında ve Doğu Akdeniz’de barış ve istikrarı olumsuz etkileyecektir. Her halükârda, bölgede petroldoğalgaz arama faaliyetleri gerçekleştirmeye ilgi duyabilecek şirket ve ülkelerin sağduyuyla hareket etmelerini ve Kıbrıs sorununun hassasiyetini dikkate alarak BM çerçevesinde çözüm arayışlarına zarar vermemelerini bekliyoruz.” Hem küresel hem dönemsel tehlike ? Baştarafı 1. Sayfada Günaydın, Aralık 2006’da Türkiye normallerinden yüzde 73.1 oranında daha az yağış alındığını belirterek dönemin başında kaydedilen aşırı yağışsel sonrasında, özellikle kasım ayının başından itibaren ortaya çıkan tablonun, kurak bir döneme işaret ettiğini vurguladı. Yaşanan sıkıntının 2 nedene bağlı olduğuna dikkat çeken Günaydın, “Bu durum, kuşkusuz bütün dünyada etkilerini giderek artıran küresel ısınma ile yakından ilgilidir. Ancak 2007 yılı, bunun yanında, 1015 yılda bir görülen ‘ekstrem’ (aşırı uç) kurak yılın başlangıcına ilişkin işaretler de taşımaktadır” tespitini yaptı. Günaydın’ın raporuna göre Türkiye’nin bulunduğu du rum ve yakın dönemde karşılaşabileceği sıkıntılar şöyle: ? Yağış azlığı yanında mevsim normallerinin üzerinde oluşan hava sıcaklığı değerleri, toprakta nem eksikliği yanında oransal nem değerlerini de düşürdü. ? Meteorolojik gelişmeler, 2007 yılında özellikle buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi serin iklim tahılları ile karnıbahar soğan ve patates gibi kışlık ürünlerde, verim ve üretim kayıplarının ortaya çıkacağına işaret ediyor. Bunun yanında, erik, kiraz, kayısı, şeftali gibi sert çekirdekli meyveler, narenciye, zeytin ile üzüm ağaç ve asmalarında don zararı olasılığı giderek artıyor. Bu ürünlerin Türkiye’nin hemen tüm bölgelerinde üretilmesi, nem eksikli ği ve mevsim normallerinin üstünde kaydedilen sıcaklık değerlerinin fiyatlarda ortaya çıkaracağı değişimlerin ise çok sayıda yurttaşı ve genel ekonomiyi yakından ilgilendireceği görülüyor. 400 milyon YTL etki ? Türkiye’nin tahıl üretim merkezlerinden Trakya, Çukurova, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ele alındığında, Trakya hariç tüm bölgelerde, önemli oranda yağış azlığının söz konusu olduğu görülüyor. Özellikle Adana, Hatay, Konya, Ankara ve Şanlıurfa illerinde kasım ve aralık aylarında yaşanan ve ocak ayının ilk 26 günlük döneminde de devam eden kuraklık, kışlık buğday ekiminde çimlenme kapa sitesini önemli ölçüde etkiledi. ? İyimser bir tahminle, kışlık buğday ekiminde yaşanan kuraklık sorunu nedeniyle üretim düşüşünün 1 milyon tonla sınırlı olacağı varsayıldığında, bunun genel ekonomiye olumsuz etkisinin 400 milyon YTL düzeyinde gerçekleşmesi bekleniyor. ? Ocak 2007 sonu itibarıyla, yaşanan tüm olumsuzluklara karşın, Türkiye’nin 2007 yılı hasatında, (mayıs sonundan temmuz başına kadar uzanan evre) kendisine yetecek buğday üretebilecek kapasitesi bulunuyor. Bununla birlikte, kurak dönemin, etkilerini şubat mart nisan döneminde de sürdürmesi halinde, üretim açığının doğuracağı dışalım kaçınılmaz hale gelecek. Mortgage yerine ‘tutsat’ ? ANKARA (ANKA) Türk Dil Kurumu (TDK), ipotek karşılığı ev alımına olanak sağlayan ve kamuoyunda Mortgage Yasası olarak bilinen yasa tasarısındaki, “mortgage’’ın Türkçede sorun yarattığını belirterek bunun yerine “tutsat’’ teriminin kullanılmasını istedi. TDK’den yapılan açıklamada, “mortgage” teriminin yerine “rehin, ipotek’’ anlamına da gelen “tutulu satış’’ teriminin kısaltması olan “tutsat’’ın kullanılmasının doğru olacağı vurgulandı. 4 bin 975 sözleşmeli öğretmen ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı, 4 bin 975 sözleşmeli öğretmenin atamasını yaptı. Sözleşmeli öğretmenler, görevlendirildikleri milli eğitim müdürlüklerine başvurarak göreve başlayabilecek. Atama yerleri, bakanlığın internet sitesinden öğrenilebilecek. CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear