26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 16 ŞUBAT 2007 CUMA 6 HABERLER Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi, Koza’nın gazetemize karşı açtığı davada gerekçesini açıkladı BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ ‘Saldırı olayı gerçek’ OZAN YAYMAN Başta Gelen İnsandır... Felsefe; dostluk, aşk, uyuşma ve kardeşlik duygularının karşıtı olarak, kinin, düşmanlığın, sevmezliğin, tiksintinin de üstünde durur; bizde bağnazlık, şiddet ve savaş duygularını besleyen bu duyguları, iç karartıcı bir tutku olarak açıklar. Bütün dinler, bütün ahlaklar da, bu duygulara karşı çıkıp, insanları sevmeyi, kardeşliği öğütlemiştir. Milliyetçiliğin söylediği ne? Vaktiyle okulda okuduğumuz “Yurt Bilgisi” derslerinde, anayasamızdaki “milliyetçilik” ilkesini açıklarken, “yurtseverlik” olarak öğretilmiştir bizlere; ve başkalarına ve başka uluslara düşmanlık adına bir telkin de görmedik. Emperyalizme karşı bir mücadeleden çıkmış bir ülkenin okullarında, yurtseverliğin yeri olmaz mıydı! “Milli/ulusal” bakmayı, milliyetçiliği de demokratik bir çerçevede algılayıp sürdürdüğümüz bir sırada, 60’lı ve 70’li yıllarda, “sol”un partisi, yani TİP, üstelik anayasal olarak ortaya çıktığında, öte yanda milliyetçilik adına, saldırgan sürülerle karşılaştık. Demokratik değil, faşist bir milliyetçilikti bu! Gençliğin içine bir nifak olarak girdi ve o dönemi kanlara buladı. 12 Eylül dönemi, bu kanlı tarihi daha da kanlı hale getirdi. O tarihlerin faşist milliyetçi partisi bugün de ayaktadır ve gençliği de ayartmayı sürdürüyor. İçinde yaşadığımız dönemde, bir yenilik şudur: Siyasal İslam nihayet siyasal iktidara da geçmiştir; ve “laik ve demokratik cumhuriyet”i yıkmak için, kendi “ümmetçidinci” gençliğini yetiştirmiştir ve o da cinayetleriyle elleri kanlı dolaşıyor. Hrant Dink’in katili işte o taifedendir. Ve insanlığımızı kana bulamıştır; acılıyız, çünkü başta gelen insandır, insanlıktır. Demokrasi adına söyleyeceğimiz ise şudur: Ümmetçi dinciliğin ve faşist milliyetçiliğin arkasında olanlar çekilmelidirler; ve AKP’yi de, iktidardan uzaklaştırmalıyız... ? 22 Ocak’ta, bir ölüm, Fransa’da büyük yankılara yol açtı: Bu, Abbe Pierre’in ölümüydü ve 94 yaşındaydı. İkinci Dünya Savaşı’ndan, Direniş’ten geliyordu Abbe Pierre. Geri kalan yıllarda Emmaüs adlı bir derneğin başında, bütün yaşamını, sefalete, adaletsizliğe, dışlanmaya karşı mücadeleye verdi; evleribarkları olmayanlara, işsizlere, umutsuzlara elini uzatıp, onlara yaşamanın bir anlamının olduğunu öğretti. “Ayakta insanlar” yaptı onları. Başında beresi, kendine özgü sade giysileri içinde dolaşıp, dertlere derman arıyordu. Siyasetin sorumlularını, toplumda sivrilmiş insanları, çaresiz insanların davasına eğilmeye zorlardı. Siyasetten anladığı buydu. Bütün Fransa onu bilirdi ve saygı görürdü. Ölümü, yediden yetmişe ayağa kaldırdı. Cumhurbaşkanı da hazır oldu toprağa verilirken. O günden beri, uyuduğu köyde, kabri, ellerinde çiçeklerle yüzlerce ziyaretçinin uğrağı. Örneği ender görülür insanlardan biriydi. İspatladığı da şu oldu: Başta gelen insandır... ? Kızılderililer üstüne az buçuk bir şeyler biliriz. Mustafa Karaca’nın yazdığı, Kar Yayınlar’da çıkan Kızılderili Felsefesi adlı bir kitap, haftalardır elimde ve dünyamı değiştirdi. Washington Büyük Şefi denen Beyaz Şef, bir Kızılderili şefine bir mektup yollayıp, topraklarını satın almak istiyor ve onların rahat yaşamasına izin vereceğini söylüyor. Vatanını satış halinde önerisini bekliyor. Yanıt mektup ise bir şaheser. Toprağın satılmasını anlamıyor. İşte sonundaki satırlar: “Bizim bu toprakların bir parçası olmamız gibi, sen de bu toprakların bir parçasısın. Bu dünya bizim için çok değerli, senin için de değerli olmalı. Sadece halkıma merhametli ol, ölüler güçsüz değildir. Ölüm mü dedim? Ölüm yoktur. Sadece dünyaların değişimi vardır...” İşte, insanın başta geldiği “Kızılderili Şeref Yasaları” ndan bazıları: Yollarında kaybolmuş olanlara karşı anlayışlı ol. Kendini, kendi kendine araştır, keşfet; Yeryüzü üzerinde her şeye saygılı ol. İster insan ister bitki olsun; Çocuklar geleceğimizin tohumlarıdır; Kendini dengede tut; Önce kendine karşı dürüst ol; İyi talihini başkaları ile paylaş... Okurlar, bu kitap bir hazine; gecikmeden okuyunuz... İZMİR Bergama Ovacık Altın Madeni’ni kesinleşmiş yargı kararlarına karşın işleten Koza Firması’nın adamlarının, Dikili’de düzenlenen paneli basmaları ve yaptıkları saldırı, mahkeme tarafından sabit görüldü. Mahkeme, Koza Firması adamlarının eylemiyle ilgili olarak, “Saldırının gerçek olduğu kuşkusuzdur” görüşünü benimsedi. Dikili Barış Demokrasi Şenliği kapsamında düzenlenen “SiyanürAltınÇevre” konulu paneli basan Koza Firması adamlarının tutumunu, bunun yanı sıra firmanın Fethullah Gülen cemaatiyle ilişkisini haberleştiren gazetemiz hakkında, Koza Altın AŞ 250 bin YTL’lik tazminat davası açmış, ancak mahkeme reddetmişti. Davaya bakan mahkeme gerekçeli kararında, saldırı olayı ile ilgili yayınımızın “gerçek” olduğuna karar verdi. Dikili’de 20 Ağustos 2006 tarihinde meydana gelen olaylar, gazetemizde “Dikili’de Zorbalık” başlığıyla haberleştirilmişti. Haberde, Koza Firması adamlarının şenlik kapsamında düzenlenen etkinlikteki panelistlere saldırdığı, halkın üzerine molotofkokteyli attığı, yanıcı maddenin patlamamasıyla felaketin eşiğinden dönüldüğü, Dikili Belediye Başkanı Os man Özgüven’e ve belediye çalışanlarına şiddet uygulandığı belirtilmişti. Tazminat talep etmişti Haberin ardından Koza Firması ve Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın İpek haberin gerçeği yansıtmadığı iddasıyla yargı yoluna başvurarak gazetemizden yasal faiziyle birlikte 250 bin YTL tazminat talep etmişlerdi. Bu istemi geçtiğimiz ay reddeden Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi bu kez gerekçeli kararını açıkladı. Kararda şu görüşlere yer verildi: “Toplanan deliller, örneği gönderilen ha zırlık soruşturma evrakı, olayla ilgili fotoğraflar, alınan ifade örnekleri, doktor raporları birlikte değerlendirildiğinde, gazetede yazıya konu olan panel ve panele saldırı olayının gerçek olduğu kuşkusuzdur. Davacıların Fethullah Gülen’e yakınlığı ile ilgili iddiaların da davalılar vekilinin cevap dilekçesinde belirttiği ve davacı tarafın da itiraz etmeyerek kabul ettiği gibi Samanyolu Okulları ile davacıların bağlarının bulunduğu da herhangi bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde sabit olmuştur. Yazı, haber gerçeklerle örtüşmekte, güncel olup yayımlanmasında kamu yararı bulunmaktadır.” Sperm sitesi fetvası ? KONYA (AA) Türkiye’de ilk defa sperm almak ve satmak isteyenleri buluşturmak için hazırlanan bir site, müftülük tarafından dinen sakıncalı olduğu fetvası üzerine içeriği arkadaşlık ve sohbet sitesi olarak değiştirilerek yayına başladı. İnternet sitesinin Sorumlu Editörü Hakan Aksu, başkasının spermiyle çocuk sahibi olunması konusunda İzmir İl Müftülüğü’nden görüş aldıklarını belirterek müftülüğün de Diyanet’in bu konuda fetvası olduğunu ve kesinlikle dinen ve ahlaken bir başkasının spermi ile çocuk sahibi olunmasının doğru olmadığı yanıtını verdiğini dile getirdi. Acaristanbul Uyum villaları Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan döneminde yapımına izin verilen Sarıyer’deki 1071 villa, 20 yılı aşkın süredir yıkılamıyor. Dört zanlı tutuklandı ? İstanbul Haber Servisi İstanbul’daki uyuşturucu operasyonlarında ele geçirilen 100 bin adet uyuşturucu hap olayına ilişkin gözaltına alınan Bayram Ali K., İsmail K., Cemal U., Ömer E. ve N. Tahsin Y. Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Zanlılardan Devlet Hava Limanları İşletmesi şefi N. Tahsin Y. serbest bırakılırken diğer zanlılar tutuklanarak cezaevine konuldu. Acaristanbul, Uyum villaları olmasın İstanbul Haber Servisi Beykoz Belediyesi, Acaristanbul’un yıkımı için “Danıştay kararının kendilerine tebliğini” beklerken Sarıyer sırtlarındaki Uyum villaları 20 yılı aşkın süredir yıkılamıyor. Danıştay 6. Dairesi’nin, Serdaroğlu Özel Ormanı’nı katlederek inşa edilen 138 villanın ruhsatlarını geçersiz kılması ile Acaristanbul’un yıkılmaması için sığınılacak hiçbir yasal gerekçe kalmadı. Beykoz Belediyesi, Danıştay kararının kendilerine resmi olarak tebliğ edilmesinden sonra yasal süreç gereği kararı önce imar müdürlüğüne, oradan Başkan Muharrem Ergül’e iletecek. Ergül de kararı Belediye Encümeni’ne havale edecek. Bu süreçte belediyenin Danıştay kararına itiraz etme hakkı da bulunuyor. Beykoz Belediye Başkanı Ergül, karara itiraz etmeyeceklerini, gereğini yerine getireceklerini söyledi. Sarıyer Maden Mahallesi’ndeki Uyum villalarının Boğaziçi Yasası’na aykırı olarak inşa edilmesi, bir bölümünün yıkılmasına karşın 20 yıldır tamamının yıkılarak kaldırılmaması tepkilere neden oluyor ve “Benzer bir durum Acaristanbul’da da yaşanabilir mi” sorusunu akıllara getiriyor. Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe ise bir süre önce verdiği demeçte, Uyum villalarının yıkılacağını açıklamış, yıkım için gerekli 1 milyon YTL ’nin de bakanlık tarafından karşılanacağını bildirmişti. Sarıyer Maden Mahallesi’nde yer alan Boğaz manzaralı Uyum villaların inşaatı, 1987 yılında Boğaziçi Yasası’nda yer alan Boğaz öngörünümüyle ilgili maddelere uymaması nedeniyle durduruldu. Daha sonra dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen, villaların bir bölümünü yıkabildi. Bölgeyi “villa çöplüğüne” çeviren yarım kalmış 1071 villa, 20 yılı aşkın süredir ‘yasallaşmayı’ ya da ‘yıkılmayı’ bekliyor. YAKALANIŞININ SEKİZİNCİ YILDÖNÜMÜ EL KAİDE DAVASINA BUGÜN DEVAM EDİLECEK Ölümler kuş gribinden ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Diyarbakır’ın Silvan ilçesi Çığıl köyü Bölükçayır mezrasında, Bismil ilçesi Kocalar ve Akbaba köyünde, Batman ili merkez ilçe Yavuz Selim Mahallesi’nde görülen kanatlı hayvan ölümleri nedeniyle alınan numunelerde yapılan incelemeler sonucu kuş gribi hastalığının belirlendiği bildirildi. Açıklamada bölgelerde temizlik, dezenfeksiyon, karantina, eğitim ve taramaların sürdüğü kaydedildi. Birçok kentte Öcalan için yasadışı gösteri Yurt Haberleri Servisi Terör örgütü PKK’nin lideri Abdullah Öcalan’ın yakalanışının 8’inci yıldönümünde Mersin, Adana ve Şanlıurfa’da yasadışı gösteriler düzenlenirken Yüksekova’da kepenk kapatmayan esnafla çıkan kavgada DTP ilçe başkanının oğlu silahla yaralandı. Şanlıurfa’da aralarında DTP’lilerin de bulunduğu bir grup basın açıklaması yaptıktan sonra gösteri düzenlemek istedi. Grup polisin müdahalesiyle dağıtılırken yasadışı slogan atan yüzü kapalı 6 kişi gözaltına alındı. Mersin’in Şevket Sümer Mahallesi’nde çoğunluğu çocuklardan oluşan bir grup, lastik yakarak slogan attı. Polisin müdahalesiyle dağılan gruptan bazı kişiler polise taş attı. Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde kepenk kapatma eylemine katılmayan bir kuyumcu ile bir grup arasında silahlı kavga çıktı. Çıkan tartışmada kuyumcuda çalışan bir kişi silahla ateş açınca DTP İlçe Başkanı Şahabettin Tamur’un oğlu Özgen Tamur yaralandı. Tamur hastaneye kaldırılırken ilçede yoğun güvenlik önlemleri alındı. İstanbul Okmeydanı’nda da Öcalan lehinde gösteri yapıldı. Terör örgütü yandaşları, çöp bidonlarını devirerek ateşe verirken çevrede bulunan bir otomobilde hasar meydana geldi. Çevreye taş ve molotofkokteyli atan gruptan 2 kişi gözaltına alındı. Olağanüstü güvenlik altında duruşma HİLAL KÖSE İETT ihalesi 3. kez iptal ? İstanbul Haber Servisi İETT Genel Müdürlüğü’nün Ayazağa Garajı ve bu garajdan servise verilecek 500 otobüslük hattın 10 yıl süreyle kiraya verilmesi için yapmayı planladığı ihale yine ertelendi. İETT, ihalenin iptal gerekçesiyle ilgili bir açıklama yapmadı. Terör örgütü El Kaide’nin Türkiye yapılanması içinde faaliyet gösterdikleri, İstanbul’da 15 ve 20 Kasım 2003 tarihlerindeki bombalı saldırılara karıştıkları öne sürülen 73 sanığın yargılandığı davanın 2 gün sürecek duruşmasının dünkü bölümünde sanıklardan Baki Yiğit, “Şimdi imkâ nım olsa İsrail’i yine vururum. Olmert’e selam söyleyin. İslam kime silah çekileceğini belirlemiştir” dedi. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Louai Sakka’nın da aralarında olduğu 8 tutuklu sanık ile 10 tutuksuz sanık katıldı. Duruş ma öncesi Sakka’nın kaçırılacağı, mahkeme heyetine saldırı düzenleneceği yönündeki haberler nedeniyle olağanüstü güvenlik önlemleri alındı.Panzerlerin bekletildiği adliye çevresindeki sokaklar polis barikatları ile kapatıldı, binalar ve üst geçitlere keskin nişancılar yerleştirildi. Duruşmada sanık Baki Yiğit olaylarla ilgisi olmadığını ve Usame bin Ladin ile tanıştığı için yargılandığını iddia etti. Yiğit, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Taliban’ın savaşçısı olarak dağlarda dolaşan Gulbeddin Hikmetyar ile çekilmiş fotoğrafları olduğunu hatırlatarak “O zaman Başbakan da terörist sayılmalı” dedi. Duruşmaya bugün devam edilecek. AÇIKLAMA Tekel Genel Müdürlüğü 14.02.2007 tarihinde “AKP gözünü Tekel’e dikti” başlıklı habere ilişkin bir açıklama yaptı. Açıklama şöyle: Haberin ikinci paragrafında belirtildiğinin aksine yapılan tüm atamalar kuruluş mevzuatına uygundur. Haber konusu uygulama sadece bu döneme has değil, daha önceki yıllardan bu yana yapılan uygulamadır. Haberde adı geçen personelin birçoğu zaten vekâlet suretiyle fiilen bu görevleri yürüttüklerinden, anılan görevlere atanmak suretiyle hem personel mevzuatının gereği yerine getirilmiş, hem de personel motive edilmiştir. Bilindiği üzere TEKEL agresif rekabet koşullarının yoğun olduğu sektöründe güçlü çokuluslu şirketlere karşı yoğun bir mücadele vermektedir. Yaklaşık 11.5 yıldan beri alınan tedbirlerle yürütülen bu mücadelenin semereleri 2006 yılı içinde alınmaya başlanmıştır. Uzun yıllardan beri her yıl %5%8 Pazar kaybeden TEKEL, 2006 yılında Pazar kaybını durdurarak 2005 yılının aynı seviyesinde yılı tamamlamıştır. 2005 yılında sigara bölümünde konsolide faaliyet zararı 267 milyon YTL iken, 2006 yılında Faaliyet Kârı elde etmiş olup, bu tutar 199 milyon YTL’dir. Sigara bölümünün beklenen konsolide vergi öncesi kârı ise ilk hesaplamalara göre 115 milyon YTL’dir. Elde edilen bu sonuçlar sektördeki çokuluslu güçlü rakiplerine karşı TEKEL’in konumunu daha da güçlendirmektedir. Bu sonuçların elbetteki kritik konumlarda görevlendirdiğimiz personelimizin de çabalarıyla elde edildiği de yadsınamaz bir gerçektir. Yürütülen ve adeta hayatta kalma ve varlığını idame ettirme anlamına gelen bu mücadelede söz konusu personelin moral ve motivasyonunun da önemli olduğu da diğer bir gerçektir. Bilim Elçileri Yarışması’nda yarışmacılar, bilimsel bir konuyla ilgili olarak ‘pop star’ tarzında sunum yapacaklar FİGEN ATALAY B ilim insanlarını “yüksek profilli bir etkinlik”le halkla kaynaştırmayı ve bilimi sevdirmeyi amaçlayan “FameLabBilim Elçileri Yarışması”na katılacak yarışmacılar, ‘pop star’ tarzında “Bilim Elçileri Gösterisi” yapacaklar. Türkiye bölümünü British Council ile ODTÜ’nün birlikte düzenlediği yarışmanın birincisi, Haziran 2007’de İngiltere’de yapılacak Bilim Festivali’nde Türkiye’yi temsil edecek. Katılımcılar, 1920 Şubat 2007 tarihlerindeki ön elemelerde, üç dakikalık bilimsel çalışma sunumlarıyla jüri üyelerinin ve izleyicilerin karşısına geçecekler. Bunun sonucunda finale kalan 10 kişi, ODTÜ’de İngiltere’den gelecek eğitimciler tarafından sunum teknikleri üzerine eğitimden geçirilecek. Yarışmanın Türkiye finali, Bilimin starları aranıyor 28 Mart 2007 tarihinde ODTÜ’de yapılacak. Yarışmacılardan ne bekleniyor? British Council yetkililerinin verdikleri bilgilere göre, sunum sırasında yarışmacının herhangi bir sunum sistemi (power point vb.) desteği almasına izin verilmeyecek. Yarışmacı, sunumunu herkesin anlayacağı dilde açık, net ve bilimsel doğruluğu kuşku götürmez veriler üzerinden tasarlayacak ve kendi karizma, tecrübe ve kişiliğini ön plana çıkaran anekdotlar ve şakalarla süsleyebilecek. Sunumlar Türkçe hazırlanacak. Yarışmacının ön elemeler için hazırlayacağı sunum ve final için hazırlayacağı sunumlar farklı olacak. Finale kalan 10 kişi “Bilim Elçisi” statüsüyle ulusal ve uluslararası bilim iletişim etkinliklerinde yer alacak. Kimler katılabilir? 18 yaşın üzerinde ve temel bilim, mühendislik, matematik ya da teknoloji alanlarında çalışan herkes yarışmaya katılabilecek. Katılımcıların İngilizce bilmesi gerekmiyor. Finalistin İngilizce bilmemesi durumunda, İngiltere’de yapılacak sunumu için destek sağlanacak. Katılımcıların genel profili, üniversite eğitiminin son yıllarında bulunan öğrencilerden, master ve doktora çalışmalarını tamamlayarak kariyerlerinin erken aşamalarında olan genç araştırmacılara uzanan bir yelpazeyi içeriyor. Adaylar araştırmacılar, öğretmenler, teknisyenler ya da sanayide çalışan kişiler olabilecek. Konusunda uzman üç kişiden oluşan yarışma jürisi, yarışma gününe kadar gizli tutulacak. Jürinin yarışmacılarda arayacağı temel nitelikler şunlar olacak: İçerik: Sunum bilimsel veya teknik açıdan doğru olmalıdır. Başvuru sahibi kendi çalışmasını sunmasa bile sunduğu şeyi doğru şekilde sunmalıdır. Netlik: Başvuru sahibi, içeriği yalnızca 3 dakika içinde ne kadar iyi ortaya koyabiliyor? İyi yapılandırılmış mı? İyi sunulmuş mu? Konu ne kadar basit veya kapsamlı olursa olsun, izleyicilerin konuya hâkim olması sağlanmalıdır. Sunumu dinledikten sonra içeriği bir başkasına açıklayabiliyor musunuz? Karizma: Yarışmacının bir ‘yıldız’ edasıyla izleyicilere ‘bunu bilmiyordum’ dedirtmesi, izleyicilerde daha fazlasını isteten ve konu ile ilgili merak uyandıran bir tarz aranmaktadır. Yarışmaya katılmak isteyenler, ayrıntıları 0312210 60 47 ve 0312455 36 50 numaralı telefonlardan ve www.tbm.metu.edu.tr ile www.britishcouncil.org/turkey sitelerinden öğrenebilirler. CUMHURİYET 06 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear