15 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 4 OCAK 2007 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y PB Y PB Y Y Y Y Y 11 8 9 9 12 10 13 12 9 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y Y Y Y Y 10 12 12 11 7 4 5 5 17 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y 15 Y 17 PB 4 PB 10 PB 4 PB 3 PB 3 S 0 S 7 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Tüm yurt parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, Ege, Akdeniz, İç Anadolu’nun güney ve batısı, Batı ve Orta Karadeniz ile Sıvas, Trabzon ve Giresun çevreleri yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı iç ve batı kesimlerde 4 ila 6 derece azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y 6 Y 5 Y 7 B 11 Y 10 Y 8 Y 9 Y 9 Y 11 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y PB Y Y B B B Y 10 4 13 7 6 4 16 10 9 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B A B A PB A PB Y Y 1 10 5 3 10 1 5 17 13 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada taklak getirecek yeni bir kural uyguladı. Reformcu ya!. Yumdu gözünü, açtı bayramlık ağzını. Dargınlara, küs olanlara barış çağrısı yapan İslam dini bireysel ve toplumsal gerginlikten kaçınılmasını mı emrediyor: Müslüman önder RTE, bu bayram bireyleri de toplumu da gerecek, birbirine kışkırtacak ne gerekirse ağzına layık gördü. İkide bir kürsülerde, medyada toplumsal uzlaşıdan, gerginlikten kaçınılmasından söz etmesinden sonra bayramlık ağzıyla tam tersi yolda yürüyüşe geçmesi, Müslüman görüntüsünün altında gizlediği kimliği açığa vuruyor. ??? Üstelik bayramlık ağzını İstanbul İl Örgütü’nün Feshane Kültür Merkezi’ndeki bayramlaşma töreninde açıyor. Toplumda giderek güçlenen muhalefet rüzgârı RTE’yi fena halde çarpmış olacak, bayram demiyor seyran demiyor, ana muhalefete aklına, ağzına ne gelirse söylüyor. Az okumuş olduğu, birileri konuşma metnini yazıp önüne koymadığı için; örneğin İngiltere, ABD gibi demokrasilerde yüz yıllık partilerin farkında değil. CHP’den “bu ülkenin ‘yıllanmış’ durumunda olan partisi” diye söz ederek başlıyor bayram konuşmasına. Sorulduğu zaman “Cumhuriyeti biz kurduk” diyormuş CHP. Kasımpaşalı ağız derhal devreye giriyor, “Sevsinler seni” dedikten sonra asıl takıntısını ortaya döküyor: “Nasıl kuruyorsun Cumhuriyeti? Cumhuriyet bir kişinin, bir toplumun, bir kurumun malı değil.” 1923’lerde RTE kafasında olanlara, hilafetin ve saltanatın ve de şeriatın kaldırılmasına direnenlere karşın, Atatürk’ün Cumhuriyeti ilan ettirdiğini artık ortaöğretim çocukları biliyor. Halk Fırkası’nı (partisini) kuranın Atatürk olduğunu… Bu fırkanın Atatürk önderliğinde devrimler yaptığını, aydınlık çağının kapısını açtığını RTE dışında hemen herkes biliyor. CHP’yi inkâr edecek, küçümseyecek ama böylesine zayıf, tarihsel gerçeklere aykırı bir mantık ancak RTE’den kaynaklanabilir veya ancak RTE gibi yeniyetme bir siyaset adamı kıskançlık nöbetleri içinde CHP gibi tarihsel kimliği ile hâlâ ayakta duran bir siyasal varlığı inkâra girişebilir. ??? Dayanamıyor, hakaret sözcükleri kullanıyor. İktidara geldiğinden bu yana sadece üst düzey bürokraside yaptığı dört bin atamanın hemen ertesi günü yüzüne vurulacağını bile bile “kadrolaşmanın en kaşarlısını” CHP’nin yaptığını öne sürüyor. Demokrasiyi, kurum ve kurallarını hâlâ sindiremediğini kanıtlarcasına kimi atamaların Danıştay’dan dönmesine bakın nasıl karşı çıkıyor: “Yani sizin orada bir güç olmanızın, yürütme olmanızın hiçbir değeri yok!” Tek başına iktidar ya, artık yasalar, yasaların uygulanmasına nezaret eden kurumlar AKP’nin emrinde olmalı: Kafa bu! Ve… Bu adam, bu kafa, bu bayramlık ağız, Türkiye Cumhuriyeti’ne cumhurbaşkanı olacak! Çağdaşlığın, laik Cumhuriyetin vay haline!... ??? Ne olduğunu, neler yaptığını ve Çankaya’da neler yapabileceğini düşünmeden toplumu etkilemeye çalışan çarkıfelek eskiyeni, emekli siyasetçiler, kimi iş çevreleri var oldukça RTE’nin şımarık, saldırgan tavrından vazgeçmesi olası mı? İş kadını Suzan Sabancı... RTE’yi tanımlıyor: “Çok karizmatik ve keskin bir zekâya sahip beyefendi” diyor. Karizmatik mı, zekâ mı, beyefendilik mi? Kim kaybetti bu öğeleri de RTE buldu diye sormalı bu hanıma. Ya yıllardır önemli bir konu veya sorun üzerinde çeşitli zamanlarda sanki aynı istikametteymiş gibi görünen, ama değişik açıklamalar yapan, sonuçta hangisi haklı çıkarsa “o demişti” diye anılan Çankaya emeklisi Süleyman Demirel? Önceleri RTE’nin elinde ülkenin gidişatından şikâyetçi. Cumhurbaşkanlığı tartışmasına katılmasa olmayacak. Hem nalına hem mıhına bir yorum: “Yasal olarak seçilebilir de siyaseten olmaz!” Kısacası RTE’nin Çankaya’ya çıkmasına karşı gibi görünüyor... Bayramın ilk günü kesin bir yargı, bir sonuç Demirel’den: “RTE, 11. Cumhurbaşkanı!” Eski siyasetçiler, cumhurbaşkanları böyle. CHP dışındaki partiler Kararsız Kasım gibi ortalıkta dolaşıp duruyorlar. Devlet Bahçeli iktidarın karar almayacağını bile bile erken seçim diyor. Erkan Mumcu bir şöyle bir böyle. Kıvrak bir üslup. Kimi büyük gazeteler, annesinin göbek bağını Çankaya Köşkü yakınlarında bir yere gömdüğü Mehmet Ağar’ı, 2007’de AKP’ye ortak yapma peşinde. Her yüze gülen eski siyasetçiye, yenisine, sahnede demokrasi diyerek gericilikle dans eden partilere, iktidara ve sonra Cumhuriyetin talihine bakınız: Demokrasiyi inilecek tramvaya benzeten, laiklik neymiş, millet isterse vazgeçer gibi laflar eden, şimdi de ülkesine, anayasal kurallara, laik Cumhuriyete sadık olanlara hakaret eden, gerilim ustası biri, cumhurbaşkanı olmaya hazırlanıyor. Hedefini saptama olanağından yoksun, kıçından suya dalan şaşkın ördek misali bugünkü siyaseti tarif et deseler ne diyeceğiz; dandini demekten başka!.. İran doğalgazı kesti ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Türkiye için yeni bir kriz kapıda... Şah Deniz ve Hazar Geçişli Doğalgaz Projeleri’nin 2007’ye girmeden tamamlanamaması, Suriye’ye kadar getirilen Arap gazı kapsamındaki ihalenin uluslararası krizler nedeniyle bir türlü gerçekleştirilememesi, Ankara’yı pahalı gaz almaya itecek. İran Petrol Bakanı Kazım Veziri Hamaneh, İRNA ajansına yaptığı açıklamada, şu anda Türkiye’ye hiç doğalgaz gönderilmediğini belirterek “İran ile Türkiye arasında doğalgaz ihracatı anlaşması bulunduğunu, ancak Tahran yönetiminin iç sorunları nedeniyle bu anlaşmayı yerine getirecek durumda olmadığını” söyledi. İç talebi karşılayamadıkları için Türkiye’ye doğalgaz akışının durdurulduğunu kaydeden Hamaneh, İran’ın bazı bölümlerinde doğalgaz kesintisi oldu ğunu da ifade etti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ile telefonda görüştüğünü söyleyen Hamaneh, Bakan Güler’e sorunla en hızlı şekilde ilgileneceklerine dair söz verdiğini kaydetti. İran’ın Ankara Büyükelçiliği Ekonomi ve Ticaret Müsteşarı Ahmad Noorani de “Parsian Gaz İşletmesi’nin faaliyete geçtiğinde Türkiye’ye gelen gaz miktarındaki sorunların bir miktarının giderileceğini” bildirdi. İran gazı son iki gündür günlük 2.5 milyon metreküpe kadar düşmüştü. İran hattından normal koşullarda günlük 29 milyon metreküp doğalgaz gelmesi gerekiyordu. BOTAŞ yetkilileri, şimdi ortaya çıkan bu dev açığı Rus gazı ve Egegaz’ın LNG terminali ile kapatmaya çalışıyor. BOTAŞ yetkilileri, kısa sürede akış başlamazsa, Türkiye’nin yeni bir doğalgaz kriziyle karşı kar şıya kalabileceğine dikkat çekiyor. LNG kapsamındaki gazın ise Cezayir, Nijerya, Libya ve Norveç’ten alınması bekleniyor. Bu kapsamda, 2006’da Türkiye’ye LNG aracılığıyla gaz satan, POAŞ, HABAŞ, İpragaz ve KOÇ Gaz AŞ olmak üzere toplam 10 şirket ile olan anlaşmaların devam edebileceği belirtiliyor. Mavi Akım pahalı Türkiye’nin LNG’den alacağı gazın İran’dan alınanın fiyatının 2 katı kadar olmasına ise kesin gözüyle bakılıyor. Serbest piyasa doğalgazının fiyatı, ülkelerin krize girmesiyle birlikte artıyor. Eksik doğalgazın Mavi Akım’dan çekilmesi de Türkiye’ye büyük ek maliyet getirecek. Türkiye’nin İran’dan 1000 metreküp doğalgazı yaklaşık 180200 dolar arasında aldığı belirtiliyor. Ancak Rus gazının maliyeti 265 dolar. İran doğalgazının Erzurum’a kadar gelmesi ve Türkiye’nin doğalgazı batıdandoğuya gaz pompalayan istasyonunun olmaması, bölgede büyük gaz sıkıntısı yaşanmasına neden olacak. BOTAŞ yetkilileri ise bu duruma “geçici pompa” çözümü bulunabileceğini ileri sürüyorlar. Buna karşın geçici pompa çözümünün bulunması durumunda bile Türkiye genelinde basınç sıkıntısı yaşanabileceği, farklı kompozisyondaki gazların ise kalori değerini düşürebileceği ileri sürülüyor. Türkiye geçen yıllarda da aynı sıkıntı nedeniyle uluslararası tahkime başvurmuştu. Tahkimdeki görüşmeler halen devam ediyor. Tahran yönetimi, bu yıl iki ülke enerji ve dışişleri bakanları arasında yapılan görüşmelerin ardından doğalgaz kesintisi olmayacağı konusunda söz vermişti. Başbakan Erdoğan, Lübnan ziyaretinde Sur kenti yakınlarındaki Türk istihkâm ve inşaat birliğini ziyaret ederek askerlerle bayramlaştı ve beraber yemek yedi. Erdoğan, Lübnan Cumhurbaşkanı Lahoud tarafından kabul edildi. (Fotoğraflar: AA) Koordinatörlük çöktü Lübnan’ı ziyaret eden Erdoğan, gazetecilere ABD’nin özel temsilci atamasına karşın terörle mücadelede somut adım atmadığını ve örgütün mali kaynaklarının kurutulmadığını söyledi Dış Haberler Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ve Amerika arasında terörle mücadele için oluşturulan koordinatörlük mekanizmasının olumlu sonuç vermediğini söyledi. Erdoğan, terör örgütünün Kuzey Irak’taki varlığının sona erdirilmesi ve mali kaynaklarının kurutulması için de, hiçbir somut adım atılmadığını, Türkiye’nin beklentilerinin de boşa çıktığını belirtti. Başbakan Erdoğan, Lübnan’a gidişi sırasında uçakta gazetecilerle sohbet etti. Irak’taki gelişmelerin Türkiye açısından öncelik taşıdığını belirten Erdoğan, terörle mücadele konusunda Amerika Birleşik Devletleri ve Irak’ı eleştirdi. Amerika’nın özel temsilci atamasına karşın, terör örgütü PKK için somut adım atılmadığını belirten Erdoğan, “Ciddi adımlar bekliyorduk, olmadı” diye konuştu. Türkiye’nin Irak ve ABD ile ortaklaşa terörle mücadele kararı aldığını, ancak bu konuda da bir gelişme olmadığını söyleyen Erdoğan, “Örgütün para kay ya ile ilişkiler, Birliğe yeni katılan ülkelerin tam uyumuyla ilgili sorunların giderilmesi, Birliğin dünya siyasetini biçimlendirmede oynayacağı rolün gözden geçirilmesi. Bu sıralamada genişleme yok. Yeri gelmişken vurgulayalım, 1 Ocak 2007’den itibaren AB’ye tam üye olan Bulgaristan ve Romanya, AB’ye girmedi, alındı! Her iki ülkenin de pek çok konuda Türkiye’den geri olduğunu elbette Brüksel de biliyor. Ancak toplam nüfusu Türkiye’nin yarısı kadar eden bu iki ülke, AB’nin hazmetme kapasitesi içinde bulunuyor! Kaldı ki, AB’ye 2000’lerin başında alınan öteki Doğu Avrupa ülkelerinin durumu da Bulgaristan ve Romanya’dan halliceydi. AB, bu ülkeleri bir an önce kendi kapsama alanının içine almak için Kopenhag kriterlerini icat edip Bulgaristan ve Romanya ile birlikte süreci tamamladı. AB, eğer genişlemeye karar verirse, sırada birkaç Balkan ülkesi ve Ermenistan ile Gürcistan’ın olduğunu söyleyebiliriz. ??? Almanya Türkiye’ye nasıl bakacak? Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier, 2006’nın sonlarında düzenlediği basın toplantısında, bunun ipuçlarını verdi. Steinmeier, AB’nin dönem başkanı olarak Almanya’nın önünde duranları sıralarken Türkiye konusuna genişleme başlığı altında değil, dış ilişkiler başlığında değindi. Yine Almanya’nın etkisiyle, 2007’de Türkiye ile müzakerelerde açılacak bölüm başlığı geride kaldı. Oysa yapılan açıklamalara göre, sadece 8 başlık “askıya” alınmış, ötekiler sadece belli ölçülerde “baskıya” alınmıştı. Beklenen de kalan başlıkların tümünün açılması değil, ama en az 34’ünün gündemde olmasıydı. Ama sadece sanayi başlığının açılmasına karar verildi. Neden? 1995’te gümrük birliğine girerken, sanayi ile ilgili her konuda AB’nin kurallarına uyacağımızı ilan etmiştik. Bir anlamda 1995’te açılmış olan başlık, 11 yıl sonra yeniden açıldı. Almanya Başbakanı Merkel, Türkiye’ye özel statü istediğini her seferinde vurguluyor. Mevcut durum içinde koalisyon ortağı sosyal demokratları üzmek istemediğini yarım ağızla ifade ediyor. Önümüzdeki dönemin bir ikilemi de şu: Almanya, ağırlığını RumYunan tarafına mı verecek, Türkiye tarafına mı? Görünen o ki RumYunan tarafına verecek. Bu konuda küçük bir ipucu, Alman gemilerinin pek çoğu, Kıbrıs Rum Kesimi bandıralı! ??? Bu gelişmeler ışığında Türkiye, AB’ye nasıl bakacak? Halkın AB’ye ilgisi giderek zayıflıyor. Bunun başlıca iki nedeni var; bir, AKP süreci iyi yönetemedi. İki, AB Türkiye ile ilişkilerinde hep şaşı davrandı. Başbakan Erdoğan’ın, Saddam’ın idamından sonra verdiği şu demeç, anlamlıydı: “Irak süreci AB’nin önüne geçiyor.” Çok yanlış bir değerlendirme. Her şeyden önce, biri ötekiyle doğrudan bağlantılı değil. AKP, 2007’yi tümüyle içe dönük yaşayacak ve kafasındaki her şeyi kazanmak için ipleri gerebildiği kadar gerecek. Başbakan’ın bayramlık ağzı bunun habercisiydi. AB’nin 2007’yi pas geçip Türkiye ile ilgili sorunların çözümünü 2008’e bırakması, Türkiye’de öncelikle AKP’nin işine yarayacak bir gelişme. Korkarız ki Türkiye’nin 2007 gündeminde AB’ye girmek değil, birbirimize girmek var! ankcum?cumhuriyet.com.tr ABD: PKK ile mücadeleyi ciddiye alıyoruz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Koordinatörlük mekanizması sonuç vermedi” eleştirilerinin ardından, ABD Büyükelçiliği Sözcüsü Kathy Schalow, “PKK ile mücadeleyi çok ciddiye alıyoruz” dedi. ABD Büyükelçiliği Sözcüsü Schalow, ABD’nin Türkiye’nin PKK ile mücadelesine destek verdiğini vurguladı. Schalow “ Türkiye’nin terör ile mücadelesine yardımcı olmayı sürdürüyoruz. General Ralston (ABD’nin PKK ile Mücadele İçin Özel Temsilcisi), Türk ve Irak muhatapları ile birlikte çalışmayı sürdürüyor. Ralston, PKK terörüne karşı koymak için bir çözüm bulacağını da söyledi” dedi. naklarının kurutulacağı söylendi, o da olmadı” dedi. Koordinatörlük mekanizmasının kurulmasına karşın, somut adımlar atılmamasını eleştiren Erdoğan, Kuzey Irak’ta örgüte ait kampların belli ve bütün bilgilerin mevcut olduğunu ifade etti. rörle mücadelede destek veriyorsak, siz de bize destek verin” diye seslendi. Erdoğan, Saddam Hüseyin’in idam görüntülerinin yayımlanmasını da zamanlama açısından doğru bulmadığını söyledi. Erdoğan, Lübnan ziyaretinde Sur kenti yakınlarındaki Türk istihkâm ve inşaat birliğini ziyaret ederek askerlerle bayramlaştı. Başbakanlık’a tahsis edilen Türk helikopteriyle Güney Lübnan’ın Sur kentinin yakınlarındaki Şahikiye köyünde konuşlanan Türk birliği Bürolar kapatılmadı Erdoğan, Irak’ın da PKK bürolarının kapatıldığını söylediğini, ancak daha sonra bu bürolarını kapanmadığının ortaya çıktığını vurguladı. Başbakan Amerika’ya, “Biz size nasıl te ne gelen Erdoğan, bölüm komutanı Binbaşı Serdar Fatih Yılmaz tarafından karşılandı. Erdoğan, daha sonra askerlerle aynı masada öğle yemeği yedi. Binbaşı Yılmaz daha sonra Erdoğan’a BM’nin Lübnan’daki barış gücü UNIFIL bünyesinde görev yapan 261 kişilik birliğin faaliyetleriyle ilgili bilgi verildi. Türk birliğini ziyaretinin ardından bölgeden ayrılan Erdoğan, Lübnan Cumhurbaşkanı Emil Lahoud tarafından kabul edildi. Cumhurbaşkanlığı konutunda gerçekleşen görüşmeye Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli ve öteki yetkililer de katıldı. Görüşme yaklaşık 50 dakika sürdü. Bu arada, Başbakan Erdoğan’ı havaalanında ve şehir merkezindeki görüşmelere giderken özel bir tim korudu. Erdoğan, Lübnan Meclis’ndeki Hizbullah Grup Başkanı Muhammed Raad, ardından da Meclis Başkanı Nebih Berri ile görüştü. dinlenme zamanının çalındığı iddiasıyla bilet ücreti olan 81 YTL manevi tazminata hükmedilmesi talep edildi. Yargıç Özden Güler, Çimen’in havalimanında beklediği sürede geçirdiği sıkıntıyı göz önünde bulundurarak davanın kabul edilmesi gerektiğine hükmetti. Güler, THY’nin, Çimen’e bilet bedeli olan 81 YTL’yi manevi tazminat olarak ödemesine karar verdi. THK İSKENDERUN ŞUBESİ: Kurban derileri tarikatlara gitti İSKENDERUN (Cumhuriyet) Hatay’ın İskenderun ve Belen ilçelerinde kesilen kurban derilerinin büyük çoğunluğunu tarikatlar topladı. İki ilçede 15 bin dolayında kurban kesiminin yapıldığını belirten Türk Hava Kurumu (THK) İskenderun Şube Saymanı Mesrure Kavuk, kurumun iki ilçede topladığı deri sayısını ise 2 bin 733 olarak açıkladı. Bu sayının Kurban Bayramı’nın ilk iki günlük rakamları olduğunu, ama daha sonraki günlerde de kesimin yoğun yapılmadığını belirten Kavuk, “Belen’de 431 koyun, 419 keçi ve 2 sığır derisi, İskenderun’da da 1253 koyun, 611 keçi ile 17 sığır derisi toplandı. Diğer derileri ise öğrenci yurtları, Kuran kursları, camiler, dernekler, muhtarlar ve kasaplar topladı. Geçmiş yıllara göre THK İskenderun Şubesi yüzde 20’ye yakın daha fazla deri topladı, ama yine derilerin çoğu kurum dışına dağıldı” dedi. THK şubesinin topladığı deri sayısının bayram sonrası kesin olarak açıklanacağını belirten Mesrure Kavuk, 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu kapsamında kurumun topladığı derilerin gelirinin yapılan ihale sonrası, yüzde 40’ının havacılıkta kullanılmak üzere Türk Hava Kurumu’na, yüzde 50’sinin Sosyal Yardımlaşma Vakfı’na, yüzde 3’ünün Çocuk Esirgeme Kurumu’na, yüzde 4’ünün Kızılay’a, geri kalan yüzde 3’ünün ise Diyanet Vakfı’na aktarıldığını belirterek her derinin makbuz karşılığında alındığı için kayıtlara geçtiğinin altını çizdi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yayınladığı günlük sivil toplum gazetesi tarafsız haberleri, ilginç röportajları, araştırmaları, köşe yazıları ve ülke sorunlarını yansıtan raporlarıyla 10 yıldır okurlarıyla el ele... Tel: 0 212 511 94 94 Abone: 0 212 513 83 00 BİZİM GAZETE THY’den rötar tazminat ? Baştarafı 1. Sayfada THY görevlisinin uçağın kalkış saati veya gecikme sebebi hakkında bir açıklama yapmadığı iddia edilen dilekçede, yolcuların iki saatlik gecikmenin ardından TK 0160 sefer sayılı İstanbulAnkara uçağına yönlendirildiği ve Çimen’e, “numarasız seyahat eden şehir içi dolmuşları gibi istediği yere’’ oturmasının söylendiği ifade edildi. Dilekçe de, “Çimen, kendi uçuşu olmayan bir uçakta, hiçbir bilet veya biniş kartı değişikliği yapılmadan başka bir koltukta, sigorta kapsamı dışında ve uçakta olduğuna dair hiçbir bilgi ve belge olmaksızın saat 22.35 kalkış saati ile Ankara’ya uçmak zorunda kalmıştır’’ denildi. Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, Çimen’in rötar nedeniyle CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear