Catalog

SAYFA CUMHURİYET 4 OCAK 2007 PERŞEMBE 18 SPOR spor?cumhuriyet.com.tr Kayserispor ve Kayseri Erciyespor’un onursal başkanı Mehmet Özhaseki’ den kulüplere tavsiye Stadın yoksa şansın yok TUĞBA HACIBAYRAMOĞLU S on yıllarda kulüp başkanlarının cazibeli cümlesi: ‘Stat’... Başarı ve başarısızlığın sığınak limanı… Kimi “Stat yaptım” diyerek sportif başarısızlıklarını susturdu, kimisi de bu işi yapamadığı için eleştirildi. Ama sessiz sedasız başka bir yerde, Anadolu’nun kalbinde, bu işin temelleri atıldı. Kayseri’de 32 bin kişilik UEFA kriterlerine uygun yepyeni bir stadın inşaatına başlandı. Bir yıl içinde bitirilmesi planlanan stat; ülkemizin ihtiyacı olan modern görünümde, üzeri kapalı, tribünleri ısıtmalı, kısacası takımlar ve taraftarlar için her türlü konforu içinde barından bir tesis olmayı hedefliyor. Şehrin merkezindeki eski ve kullanışsız stat maça gitmeyi cazibe haline getirmekten uzaktı. Kayseri Büyükşehir Belediyesi de önce şehir merkezindeki stadı Gençlik Spor Genel Müdürlüğü’nden aldı. Sonrasındaki oradaki araziyi satarak Kayseri’ye yepyeni bir stat ve 9 farklı spor tesisi yapma çalışmalarına başladı. Şehircilik konusunda başarılı çalışmalara imza atan ancak “İstediğiniz kadar sanayisi gelişmiş bir şehir olun, sanatta ve sporda yoksanız eksiksiniz” diyecek kadar da şehircilik kültürünü iyi tanımlayan Belediye Başkanı, Kayserispor ve Kayseri Erciyespor’un onursal başkanı Mehmet Özhaseki ile yeni yapılan stadı ve Kayseri’de sporu konuştuk. Nedir bu stat projesi? Beden Terbiyesi’yle basit bir anlaşma yaptık. Şehir merkezinde 75 bin metrekarelik arsaya yapılmış olan stadı yıkıp yerine yeni stat yapıyoruz. Eski statta artık maçların oynanması bile mümkün değildi. Yanında yüzme havuzu olarak yapılan yer de kurbağa deposu gibiydi. Biz önce buranın tapusunu aldık. Bunun karşılığında bütün tesisleri yenilenmiş olarak hizmete sunuyoruz. Önce 32 bin kişilik UEFA kriterlerine uygun stat yapıyoruz. 2 bin 500 kişilik kapalı spor salonunun yerine 7 bin 200 kişilik spor ve kongre salonu yapılacak. Ayrıca 1500 kişilik olimpik havuz, açık sahalar, küçük kapalı spor salonları gibi 9 yeni tesis yapacağız. Eski yerde de Kayseri’nin ihtiyacı olan alışveriş merkezi, otel gibi cazibe merkezi yapılacak. Cepten para çıkmıyor mu? Cepten para çıkmıyor. Çıkmadığı gibi oraya inşaatı yapacak firma 350 milyon Avro, stada yapılan işler için de 500 milyon Avro harcayacak. Tabii bu para akışı Kayseri ekonomisini canlandıracak. Üstelik orada yapılacak alışveriş merkezi, hastane ve otel bünyesinde yaklaşık 6 bin kişinin çalışması bekleniyor. Çevre illerden Kayseri’ye akış başlayacak. Galatasaray’da da Ali Sami Yen Stadı için benzer örnekler çok konuşuldu ama ilk olarak siz başlatıyorsunuz, diğerlerine örnek olacak sanırım? Bu başlangıç tabii. Antalya da yapmak üzere, birkaç belediye başkanı arkadaşım da bizden yardım istedi. Onlar da bir taraftan yeni tesis yapmak istiyor. 810 belediye başkanı istiyor. Bu daha da yaygınlaşacak. Avrupalı Kayseri Mehmet Özhaseki. Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın da temel atma törenine katıldı. Önerileriniz oldu mu? O da bu konuya çok eğildi. Bu konuya çok önem verdi, “Stada şunu ekleyin bunu koyun” şeklinde önerileri oldu. Görünümünü çok beğendi. Bu stadın silüeti, mimarisi Kayseri’ye özgü. Kayserili mimarlar hazırladı. Yurtdışında da birçok stat gezdik. Oralarda gördüğümüz ne kadar güzellik varsa taşıdık. Loca sistemi, restaurant, basın toplantısı odası, naklen yayın odası, mağazalar, gelen takımların kimseyle karşılaşmadan içeri girmesi gibi ayrıntıları inceledik. Projeye ne kadar harcadınız? 600 milyar harcadık. Bunun içinde BÜROKRASİ ENGELİ B undan yaklaşık 15 ay önce Sayın Başbakan’ın emriyle ve şahitliğiyle bir protokol imzaladık. Bugüne gelinceye kadar önce bürokrasiyi aşmak, o takoz koyan memurları, bürokratları tek tek geçmek, elemanları ikna etmek gerçekten ömür törpüsü. Protokol imzalandı, temel atıldı. Şimdi iki cümleyle bahsediyoruz ama başlangıcı bile aylar sürüyor. Hukuki süreci aşmak zor. Bir de iş yaparken engel olmak isteyenler var. Onları geçmek daha da zor. si engellenmeli mi yoksa serbest bırakılmalı mı? Belediye yasaları yapılırken ben komisyondaydım. Israrla bu işin netliğe kavuşması için tekliflerim oldu. Şu elektrik, makine gibi masraflar var. Bunları çıkarsanız 200 milyar gitti proje için. Belediye başkanlarının spor kulübü başkanı olması yasaklandı. Başkanların bu işin içine girme anda liglerde oynayan takımların en az yarısı belediye takımları. Bu işlerin netliğe kavuşması lazım. El altından paralar toplanıyor. Ne kadarı kulübe, ne kadarı şahısların cebine gidiyor kontrol edemiyorsunuz. Bağış adı altında mı yapılmalı? Belediye kanunda demeli ki her belediye, kendi şehrindeki spor kulübüne bütçesinin yüzde 23 kadar yardım yapabilmeli. Yasa olunca da insanlar aleni olarak makbuzunu alır, bağışını yapar, bu paralar da kulüplere gider. SPOR YORUM ARİF K I Z I LYA L I N Beşiktaş Fransız çalıştırıcıyla sezon sonuna dek devam edecek 2. YARI HAZIRLIKLARI Güle Güle Demenin Arabeskçesi! Beşiktaş… Geçmişi yüzyılı aşan, koskoca bir çınar… Efendilik abidesi Süleyman Seba’ların, Baba Hakkı’ların, Recep’lerin, Rıza’ların, Metin’lerin ve nicelerinin yetiştiği bir okul… Ve ne yazık ki bu okulun son dönemlerinde Beşiktaşlı duruşuyla bağdaşmayan gelişmeler yaşanıyor. Sakın ola ki yönetimdeki krizi, transferdeki ‘çok başlılık’ politikasını, diğer kulüplere karşı takınılan saldırgan tavrı, seçim tavizlerini kastettiğimizi sanmayın. Beşiktaş’ın şu sıralar eleştirilmesi gereken en büyük yanlışı Tigana politikasından başka bir şey değildir. Ve burada yanlış olan Beşiktaş’ın Tigana’yı yollamak isteyişi değil, gönderme yöntemidir. Yoksa Yıldırım Demirören ve yakın çalışma grubunun teknik direktörlerinden umutlarını kesmiş olmaları profesyonel futbolda son derece doğaldır. Hatta sözleşme bitim tarihini beklemeden aradaki anlaşmayı bozmak da çok sıradan olmasa da kulüp yönetimlerinin yaşadığı gelişmelerdendir. Ancak Beşiktaş gibi büyük bir aile, teknik direktörünü göndermek için, ‘Bizans entrikalarına’ başvurmamalıdır. Fransız hocayı ve avukatını Akaretler’deki kulüp binasına çağırıp, ‘Merci Monsieur’ diyerek ülkesine göndermelidir. Üstelik de çiçeğiyle birlikte… Gel gelelim, Yıldırım Demirören ve ekibi, Siyah Beyazlı aile içinde bir tek seveni ve saygı duyanı olmayan Jean Tigana’yı göndermek için yüreklice hareket edeceğine ‘arabesk yöntemlere’ başvurmuştur. Ne yapmıştır Demirören ve arkadaşları? Önce Tigana’nın İstanbul’daki gözü kulağı, danışmanı, tercümanı Sinan Serhatlıoğlu’nu rotasyon diye görevinden alıp basketbol takım menajerliğine getirmek istemiştir. Hemen ardından antrenör Zeki Önatlı’ya, sudan bir gerekçeyle takımdan el çektirilmiştir. Bununla da kalınmayıp Tigana’nın Ümraniye’deki bazı yetkilerine el altından ‘gem’ vurulmuştur. Hatta kamp programı bile revize edilmiştir. Evet, bu yöntemler, kibarca ‘git’ demenin de ötesinde bir mesaj içermektedir ve Beşiktaş gibi bir camianın üzerinde şık durmamaktadır. eposta: akizilyalin?yahoo.com Gittiği yere kadar Tigana ANTALYA (Cumhuriyet) Beşiktaş ikinci yarı hazırlıklarına dün Antalya’da teknik direktör Jean Tigana yönetiminde başlasa da yönetim ile Fransız teknik adam arasındaki soğuk savaş camiada canları sıkıyor. Aradaki tazminat nedeniyle iki taraf da birbirine resti çekmekten kaçınırken adeta gizli kapaklı denilebilecek birtakım uygulamaların hayata geçirilmesi şaşkınlıkla karşılanıyor. Son olarak görevinden alınan Zeki Önatlı konusunda Tigana’nın habersiz oluşu yönetimle teknik adam arasındaki kopukluğun en somut göstergesi olarak yorumlanıyor. Ancak, ne olursa olsun Tigana, yönetim göndermeden gitmemekte ısrarlı, yönetimin beklemekten başka çaresi yok. Çünkü tazminat ödemek istemiyorlar. Bu durum karşısında şaşkınlıklarını ve üzüntülerini gizleyemeyen camianın önde gelenleri “Sonuçta kişiler hiç bir zaman kaybetmez. Kaybeden olursa Beşiktaş olacak. 100 yılını aşmış bir çınar bu durumlara düşmemeliydi” yorumları yapılıyor. F .Bahçe topbaşı yapıyor Spor Servisi Fenerbahçe, sezonun ikinci yarısının hazırlıklarına bugünden itibaren başlayacak. Fortis Türkiye Kupası’nda 19 Aralık 2006’da İnegölspor ile yaptığı maçın ardından 15 gün izine çıkan Sarı Lacivertliler, bu sabah Samandıra Tesisleri’nde bir araya gelecek. Fenerbahçe, bugün öğle saatlerinde hazırlık kampı için Antalya’ya gidecek. Atatürk Havalimanı’ndan kalkacak tarifeli bir uçakla Antalya’ya hareket edecek Sarı Lacivertliler, Belek’teki Arcadia Otel’de 2 hafta kamp yapacak. Fenerbahçe, hazırlık kampında 912 Ocak tarihleri arasında düzenlenecek Antalya Cup Turnuvası’na katılacak. Antalya Atatürk Stadı’nda düzenlenecek turnuvada, Fenerbahçe’nin yanı sıra Belarus’tan Dinamo Minsk, Hollanda’dan Ado Den Haag ve Almanya’dan Energie Cottbus takımları mücadele edecek. Bu arada Fenerbahçe’nin Brezilyalı futbolcuları Alex, Edu ve Deivid dün İstanbul’a geldiler. Beşiktaş’ın Antalya Kampı dün başlarken başkan Demirören ilk antremanı izledi ve Tigana’dan bilgi aldı. lara yaklaşık 1.5 saat süren yoğun kondisyon çalışması yaptırdı. Sabah yapılan antrenmana hastalığı nedeniyle katılmayan Delgado akşam takımdan ayrı düz koşu yapmakla yetindi. Kampa katılması yılan hikâyesine dönen Kleberson ise dün akşam saatlerinde İstanbul’a geldi. Brezilyalı daha sonra Antalya’ya giderek kampa katıldı. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Gökhan Zan ise sakatlığının büyük ölçüde geçtiğini ve ikinci yarıda takımdaki yerini almak istediğini söyledi. Beşiktaş’ta tartışmalara neden olan teknik direktör Jean Tigana, başkan Yıldırım Demirören döneminde takımın başında en uzun süre kalan çalıştırıcı oldu. Fransız çalıştırıcı, Demirören döneminde çalışan Vicente Del Bosque ile Rıza Çalımbay arasında en uzun süre takımın başında kalarak rekor kırdı. Siyah Beyazlı takımdaki görevine 1 Ekim 2005 tarihinde sözleşmeyi imzalayarak resmen başlayan Tigana, 430 gündür takımın başında. Kleberson kampta Devre arası kampı için önceki gün Antalya’ya gelen ve Rixos Premium Otel’e yerleşen Siyah Beyazlılar, ikinci yarının ilk antrenmanını dün sabah otelin sahasında yaptı. Kulüp başkanı Yıldırım Demirören’in de izlediği antrenmanda teknik direktör Tigana futbolcu CUMHURİYET 18 K