14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
31 OCAK 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Halkbank’ı küçük işletmelerin ‘atardamarı’ olarak gören esnaf, bankanın yabancıya satılmasına karşı: 13 EKONOMİ POLİTİK ERİNÇ YELDAN KOBİ’lerin lokomotifi Türk kalsın ? Türkiye’de bankacılık sektöründe yabancı sermayenin payının yüzde 30’lara geldiği bir ortamda ulusal bankaların öneminin giderek arttığına dikkat çeken Hilmi Develi, “Halkbank, Türkiye’de ulusal sanayiyi destekleme konusunda son derece önemli bir misyonu üstleniyor. Böyle bir yapı içerisinde Halkbank’a sahip çıkmak, ülkesini seven herkes için bir görev” dedi. ADANA (AA) Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Develi, Halkbank’ın Türk halkına satılmasından yana olduklarını belirterek, “Bankanın yabancılara satılmasına kesinlikle karşıyız’’ dedi. Türkiye’deki özel bankaların KOBİ’lere çok geniş portföy sunmasına karşın Halkbank’ın misyonunun yerinin doldurulamayacak konumda olduğunu belirten Develi, “Kuruluşunda Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün imzası olan, esnaf ve sanatkâr ile küçük işletmeleri finansal bakımdan destekleme öngörüsüyle kurulan bankanın bu misyonu aynen devam etmeli’’ diye konuştu. Develi, adında Türkiye olan bankanın yabancılara satılmasına kesinlikle karşı olduklarını, bankanın Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) ile Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği’nin (TESKOMB) oluşturduğu konsorsiyuma satılması gerektiğini ifade etti. Halk Bankası’nı bankacılık sektörünün lokomotifi olarak gördüklerini vurgulayan Develi, Türkiye’nin hangi yöresine gidilirse gidilsin mutlaka Halk Bankası’nın verdiği krediyle alınmış bir tezgâh ile rafta bir ürünü görmenin mümkün olacağını ifade ederken, “Türkiye’de küçük işletme sahibi, gittiği herhangi bir bankayı kendi bankası gibi görmezken, Halk Bankası’nı kendi bankası gibi görüyor. Çünkü 68 yıllık bir geçmişi var’’ dedi. Fitch notunu artırdı 33.8 milyar YTL ’lik aktif büyüklüğü ile Türkiye’nin 6. büyük bankası olan Halkbank, geçen yılın ilk 9 ayında 651 milyon YTL ’lik kâr elde etti. Yerliyabancı sektördeki büyük oyuncuların takibe aldığı bankanın 588 şubesi ve 11 bin personeli bulunuyor. Öte yandan dün uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye Halk Bankası’nın (Halkbank) bireysel notunu D’den C/D’ye yükseltti. Aktif kalitesinin iyileştirilmesi yolunda bankanın önemli ilerleme sağladığını belirten Fitch, aktif likiditesi düşük olmasına karşın, Halkbank’ın sağlam mevduat yapısı, geniş şube ağı ve kamu mülkiyeti nedeniyle bu durumun dengelendiğini ifade etti. Nairobi Dünya Sosyal Forumu’nun Ardından Dünya Sosyal Forumu’nun (DSF’nin) yedinci buluşması 2025 Ocak tarihleri arasında Kenya’nın Nairobi şehrinde gerçekleştirildi. “Başka Bir Afrika Mümkün – Başka Bir Dünya Mümkün” sloganları altında Nairobi’ye gelen binlerce katılımcı, beş gün boyunca neoliberal küreselleşmenin azgelişmiş ülkeler, emekçi sınıflar ve gezegenimizin doğal kaynakları üzerine olan yıkıcı etkilerini vurguladı ve alternatif küreselleşme süreçlerini tartıştı. DSF’nin Nairobi buluşması, daha önceki forumlara görece, aktivist görsel etkinlikler ve kitlesel gösteri yürüyüşlerinden yoksundu. (Gene de forumun açılış gününde yaklaşık 80 bin katılımcının Afrika’nın en geniş gecekondu bölgesi Kiberra’da görkemli bir gösteri yürüyüşü düzenlemiş olduğunu not edelim.) Türkiye’den gelen genç meslektaşlarla birlikte biz ise kendimizi daha akademik bir ortamın içinde bulduk. ??? Uluslararası Kalkınma İktisatçıları Birliği’nin (IDEAs www.networkideas.org) Kenyatta Üniversitesi’nde düzenlemiş olduğu üç günlük konferansta, dünyanın Güney yoksullarından gelen 50’den fazla sosyal bilimci, uzman ile birlikte “sürdürülebilir istihdam” sorunlarını tartışma fırsatımız oldu. Konferans sunumlarından edindiğimiz temel gözlem, gelişmişlik düzeylerindeki ve küreselleşme sürecine katılımdaki farklılıklara rağmen, hemen tüm azgelişmiş ekonomilerde günümüzdeki en önemli sorunun artan işsizlik, işgücünün enformalleşmesi ve genel olarak, reel ücretlerin geriletilmesi sonucunda, emekçilerin milli gelirden aldıkları payın düşmesi – ve dolayısıyla, yoksullaşmanın yaygınlaşması ve gelir dağılımının bozulması olguları idi. Aralarında Çin ve Hindistan gibi hızlı büyüyen (neoliberal deyim ile “küreselleşmeyi kucaklayan”) ekonomilerde dahi bu temel gözlemin değişmediğini, hatta söz konusu sürecin bu ekonomilerde çok daha derinden işlemekte olduğunu gözledik. (Çin ve Hindistan ekonomilerindeki son dönemde gözlenen hızlı büyümenin aslında ne derece çarpık bir kalkınma sürecini ifade ettiğini bir başka yazımda ele alacağım.) İşsizlik, formel istihdam olanaklarının daralması, işgücünün marjinalleştirilerek kayıt dışılığa itilmesi ve çoğunlukla cinsiyet, ırk ve etnik ayrımcılığa tabi tutularak, emeği ile geçinen ailelerin hızla proleterleşmeye ve yoksulluğa mahkum edilmesi, bütün dünya ekonomilerinin ortak sorunu olarak gündemimizde duruyor. • Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre günümüzde dünya işgücü piyasalarında 186 milyon açık işsiz bulunuyor. Umudu kırıldığı için iş aramaktan vazgeçen, ancak iş bulduğu takdirde işe başlamaya hazır gizli işsizler de bu rakama ilave edildiğinde, toplam işsizlerin sayısı yarım milyarı aşıyor. • Gene ILO’nun hesaplamalarına göre, azgelişmiş ekonomilerde işçilerin yüzde 22’si günde 1 doların, yüzde 57’si ise 2 doların altında yani Bretton Woods örgütlerinin “resmi” yoksulluk sınırının altındaki ücretlerde çalıştırılıyor. • Birleşmiş Milletler’in “Milenyum Kalkınma Hedefleri” arasında da anılan, “azgelişmiş ülkelerde 2015 yılına değin yoksulluğun yarı yarıya azaltılması” hedefine ulaşmak için dünya ekonomisinde yıllık reel büyüme hızının en az yüzde 4.5 olması gerektiği hesaplanıyor. Dünya ekonomisinin ise inişli çıkışlı dalgalanmalar altında, ortalama olarak bu oranın çok altında büyüdüğü gözleniyor. • Sovyetler Birliği önderliğindeki sosyalist sistemin çöküşünün ardından ve Hindistan ve Çin’in dünya pazarlarına “ticari” koşullarda eklemlenmesi neticesinde, 1.5 milyon yeni nüfusun dünya işgücü piyasalarına “ücretli emek” koşullarında ilave edildiği hesaplanıyor. Bu olgu neticesinde, dünya faktör piyasalarında emeksermaye oranının yarı yarıya azaldığı ve dolayısıyla emeğin sermaye karşısındaki pazarlık gücünün yapısal olarak zayıfladığı görülmekte. • Azgelişmiş ülkelerde imalat sanayii ihracatının giderek artmasıyla birlikte, bu malların üretiminde istihdam edilen işgücünün yüzde 90’ının vasıfsız ya da düşükvasıflı emek girdisi olduğu görülmekte. Bunun sonucunda örgütsüz işgücü arzı giderek marjinal ve enformel koşullarda istihdam edilmekte ve herhangi bir sosyal güvenceden yoksun olarak çalıştırılmakta. Böylece dünya ölçeğinde emeğin sömürüsünün yoğunlaşması ve yoksulluğun yaygınlaşması kaçınılmaz olgular olarak karşımızda duruyor. Dünyanın ticari mal ve işgücü piyasalarında yaşanan bu gelişmeler karşısında daha da yoğunlaşan emeğin kapitalist sömürüsü, küreselleşme sürecinin “neoliberal” istikrar reçeteleri altında, “esnekleştirme”, “yönetişim”, “kredibilite” gibi cilalı kavramlarla meşru kılınmaya çalışılıyor. Maliye’de köstebek sessizliği ? Bakanlığının kayıtlarına yasadışı girilmesine ilişkin olarak Unakıtan, “soruşturmanın selameti” gerekçesiyle artık basına açıklama yapılmayacağını, sadece kendi söylediklerine itibar edilmesi gerektiğini belirtti. Ekonomi Servisi Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, aralarında devlet görevlileri, gazeteciler ve işadamlarının da bulunduğu çok sayıda kişinin Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Merkezi kayıtlarına yasadışı olarak girilerek malvarlığı ve vergi sorgulamasına tabi tutulması olayında, kendinden başka tüm ilgililerin bilgi vermesini yasakladı.Yazılı bir açıklama yapan Unakıtan, “Bundan böyle konuyla ilgili olarak soruşturmanın selameti açısından, basın ve yayın organlarına açıklama yapılmayacak olup, bu nedenle, tarafımdan açıklanmayan bu husustaki bilgilere itibar edilmemesi gerekmektedir’’ dedi. Unakıtan, Vergi Daireleri Otomasyon Projesi (VEDOP) sisteminin, “kişilerin banka hesapları ve kredi kartlarına ilişkin bilgileri içermediğini” bildirdi. ‘Zam yerine vergi indiririz’ ? Güler, Merkez Bankası Başkanı Yılmaz’ı işaret ederek “Zam yapmayarak enflasyonun düşüşüne, hatta cari açığın indirilmesine katkıda bulunduk” diye konuştu. Ekonomi Servisi Enerji Bakanı Hilmi Güler, maliyetlerdeki artışa bağlı olarak elektriğe beklenen zammın tek seçenek olmadığını, vergi indiriminin de gündeme gelebileceğini söyledi. Güler, zam yapılacaksa bir an önce yapılması uyarısında bulunan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ı, “Zam gerekli de biz yapmadık gibi düşünülüyor. Biz zam yapmayarak sanayi ve konutlara yaklaşık 10 milyar YTL tutarında bir katkı yaptık, enflasyonun düşüşüne, hatta cari açığın indirilmesine katkıda bulunduk” diye yanıtladı. CNBCe ve NTV’de soruları yanıtlayan Güler, zam konusunu Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüklerini belirterek, “Hesapkitap neyi gösteriyorsa onu yaparız. Belki vergileri düşürürüz, bu da bir yol. Rakamları üç bakan tartıştık iş karara kaldı” dedi. Güler’in verdiği bilgilere göre dağıtım ihalelerinin seçim öncesi yapılması olanaksız. Finansbank’ın yüzde 89’u NBG’nin Ekonomi Servisi Finansbank’ın yüzde 46’sını satın alan National Bank of Greece’in (NBG) bankanın diğer ortakları için yaptığı çağrı sonrasında, NBG’nin Finansbank’taki payı yüzde 89.4’e yükseldi. Buna göre Finansbank’ın çağrı öncesinde yüzde 44.3 olan halka açıklık oranı da yüzde 0.9’a geriledi. Finans Yatırım’dan yapılan açıklamada, çağrının 829 Ocak tarihleri arasında yapıldığı hatırlatıldı. Halen bankanın yüzde 9.7’si Fiba Grubu’na ait bulunuyor. B İ L G İ T O P L U M U N A D O Ğ RU / ÖZLEM YÜZAK ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr Bir marketin içindesiniz. Alışverişinizi yaptınız, kasada para ödeyip aldıklarınızı naylon poşetlere yerleştiriyorsunuz. Kasiyer önünüze bir sürü poşet çıkartıyor ve bol bol kullanıyorsunuz... İşe gitmek için evden çıkıyor ve doğruca özel aracınıza binip yola çıkıyorsunuz. Çılgın trafik yoğunluğunun içinde, dur kalk, söylenerek ilerliyor ve tek başınıza benzin sarf ediyorsunuz... Evdeki odaların ışıklarını sık sık açık unutuyorsunuz... Evinizde yalıtım sorunu var, pencerelerin pervazlarından soğuk hava giriyor ama sürekli olarak bu konuyu erteliyorsunuz. “Zaten kaloriferler de iyi yanıyor” deyip boşveriyorsunuz... ..... Biliyor musunuz, hiç de iyi bir dünya vatandaşı değilsiniz... Küresel ısınmaya siz de kendi yaşam biçiminizle katkıda bulunuyorsunuz. ??? Önceleri kimse fazla tınmıyordu... Sorun, yalnızca çevrecilerin sorunu, hatta abartısı olarak algılanıyordu... Kyoto Protokolü’nün göz ardı edilmesi konusunda başta petrol şirketleri olmak üzere ciddi lobi faaliyetleri sürdürülüyordu. Ta ki, kü Küresel Isınma Hepimizin Sorunu resel ısınmanın somut belirtileri mevsimler ve günlük yaşam üzerinde kendini hissettirene kadar. Artık en liberaller bile küresel ısınmanın, yaşlı yerküre ve insanlığın karşısındaki en büyük tehditlerden biri olduğunun farkında. Pazar ekonomisinin en ateşli savunucuları, sırf büyümenin sürdürülebilirliğinin tehlike altında olduğu konusunda ikna oldukları için “küresel ısınma pazar dinamiklerine bırakılacak bir olgu olmaktan çıktı. Pazar tek başına çevreyi kurtaramaz. Devletlerin eylemleri kaçınılmaz, üstelik artık Kyoto Protokolü bile dünyayı kurtarmaya yetmeyecek. Daha somut önlemler gerekiyor” söyleminde çevrecilerle birleşiyorlar. Tabii iş bu kadar ciddi olunca Davos’ta toplanan Patronlar Kulübü’nün de ana gündem maddesi olması kaçınılmaz. Tesadüf, hemen akabinde Paris’te toplanan Hükümetler Arası İklim Değişimi Uzmanlar Grubu, pazartesi başlayan ve 4 gün devam edecek toplantılar sonucunda hazırladıkları raporu dünya kamuoyu ile paylaşacaklar. Dünyanın çeşitli yerlerinden gelen uzmanların hazırladığı taslak rapora göre, sera etkisi yaratan karbon dioksit gazları salımında endüstriler kadar olmasa da bireylerin de payı var. Örneğin 2002 yılında 159 milyon ton olan özel amaçlı enerji tüketimi bir yıl içinde yüzde 4.7 artış göstermiş. Asıl rapor ise bu cuma açıklanacak. Ancak yine taslaktan yola çıkarak yapılan çalışmalara göre küresel ısınmanın 2080 yılına kadar etkileri yüz milyonlarca insana açlık ve su kıtlığı olarak yansıyacak. Dolayısıyla birey ve tüketici olarak hepimize fazlasıyla görev düşüyor. Öncelikle hükümetlere ve şirketlere baskı yapmak konusunda. Ardından ise tüketim alışkanlıklarımıza çekidüzen vermek ve daha dikkatli olmak hususunda... ??? 2 günden beri Fransa’dayım. Küresel ısınma zirvesinin sürdüğü Paris’in epey uzağında, Aix en Provence adlı küçük bir kentte. Kentin önemli bir özelliği Fransa burjuvazisinin en zengin kenti olması. Tüm zenginliğine karşın bu küçük tarihi kentin sakinlerinin çevre konusundaki du yarlılıkları dikkat çekici. Marketteki kasiyer, müşteriye yeteri kadar poşet verme konusunda hassas, zaten insanlar da çantalarından bez poşetleri çıkartıp satın aldıklarını bunlara yerleştiriyorlar. Arabalar eski model, kimse gerekmedikçe model yenilemek için çaba sarf etmiyor, keza cep telefonları da öyle. Sabah saatlerinde sokaklarda dağıtılan yerel gazetelerin manşetleri (bırakın ulusal ve büyük gazeteleri bir yana) bile küresel ısınmanın tehlikelerine dikkat çekiyor. Burada yaşayan bir arkadaşla sohbet ediyorum. “Biliyor musun, Fransa’nın birçok bölgesinde ciplere karşı ciddi bir tavır sergileniyor. Gerek harcadıkları benzin gerekse hava kirliliğine katkıları yüzünden... Giderek çevreyi korumaya karşı otokontrol sistemi geliştiriyor toplum” diyor. ??? Eskiden yalnızca bir söylem olarak algıladığımız küresel ısınma artık gerçekten kapımızda. Ve uzmanların çelişkiye yer vermeyecek şekilde vurguladığı gibi bireyden tutun hükümetlere kadar herkesin bu işte payı var. Dolayısıyla alınacak önlemlerde de katkımız olması gerekiyor. Yoğun gündemimiz arasına en azından bu konuyu da yerleştirecek kadar... GEBZE 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ MENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI DOSYA NO: 2006/2045 TAL. Bir borçtan dolayı rehinli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mal satışa çıkartılmıştır. 1) Bir adet 34 AV 3918 Plaka nolu 2004 MODEL FORD FAAY TRANS 280S VAN MARKA KAPALI KASA KAMYONET Motor Seri NO:3S 15350 radyoteyp yok, 75353 km.de, ön cam çatlak, muhtelif önemsiz çizikler mevcut. Muhammen değeri: 20.000,00.YTL Arttırma saatleri: 11.00 11.10 Arttırmanın yapılacağı yer: Gebze Belediye Otoparkı Gebze/Kocaeli Satış, 21/3/2007 günü yukarıda yazılı saatler arasında açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ına istekli bulunmadığı takdirde 26/3/2007 günü aynı yer ve saatte ikinci artırma yapılarak satılacaktır. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’nı bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklının toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma masrafını geçmesinin şart olduğu, mahcuzların satış bedeli üzerinden %18 oranında K.D.V.’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında görülebileceği, masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir örneği isteyene gönderilecektir. Arttırmaya iştirak edeceklerin muhammen kıymetin %20’si nisbetinde pey akçesi vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı İstediğinde, 7 günü geçmemek üzere mehil verilebilir, ihale damga pulu, KDV harç ve masraflar alıcıya aittir. Birikmiş motorlu taşıtlar vergisi satış bedelinden ödenir.. Satış bedeli hemen veya verilen süre içinde ödenmezse, İ.İ.K 133 m.’sine göre, ihale fehs edilir.. İki ihale arasındaki farktan ve yasal faizden alıcı sorumlu olacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. Satışa iştirak edenler şartnameyi görmüş ve içeriğini kabul etmiş sayılır. Fazla bilgi almak isteyenlerin, yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. (Basın: 4220) DOSYA NO: 2006/1565 TAL. Bir borçtan dolayı rehinli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mal satışa çıkartılmıştır. 1) Bir adet 34 ZN 6358 Plaka nolu 2000 Model Ford Focus 1.6 Ambiente Marka Hususi Oto Motor Seri NO:YC.24819 lacivert metalik renkli, sol arka far kırık, muhtelif çizikler mevcut. Muhammen değeri: 17.000,00.YTL Arttırmanın yapılacağı yer: Moda Otoparkı Kadıköy/İstanbul Satış, 28/2/2007 günü 11.00 11.10 saatleri arasında açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ına istekli bulunmadığı takdirde 05/3/2007 günü aynı yer ve saatte ikinci artırma yapılarak satılacaktır. Şu kadar ki artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’nı bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklının toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma masrafının geçmesinin şart olduğu mahcuzların satış bedeli üzerinden %........ oranında K.D.V.’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında görülebileceği, masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir örneği isteyene gönderilecektir. Arttırmaya iştirak edeceklerin muhammen kıymetin %20’si nisbetinde pey akçesi vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 7 günü geçmemek üzere mehil verilebilir, ihale damga pulu, KDV harç ve masraflar alıcıya aittir. Birikmiş motorlu taşıtlar vergisi satış bedelinden ödenir.. Satış bedeli hemen veya verilen süre içinde ödenmezse İ.İK 133 m.’sine göre ihale fehs edilir. İki ihale arasındaki farktan ve yasal faizden alıcı sorumlu olacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan, kendilerinden tahsil edilecektir. Satışa iştirak edenler şartnameyi görmüş ve içeriğini kabul etmiş sayılır. Fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. (Basın: 4219) KADIKÖY 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ MENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 2006 451 Ta. Bir borçtan dolayı ipotekli bulunan: Tapu Kaydı: Ayvalık ilçesi, Altınova Belediyesi, Büyükçayır mevkii, Parsel: 7063, Cilt: 55, Sayfa: 7323 91/2400 arsa paylı zemin ve üst kat dubleks 2 nolu mesken Özellikleri: Altınova sahil kesiminde ve sahilin denize girilebilir kesiminde, denize sıfır konumda, sitenin ön sıradaki binasıdır. 3. Sınıf betonarme yapıdır. Alt katta Amerikan mutfak, dolaplar hazır mutfak, ve yine alt katta tuvalet mevcuttur. Üst kata çıkan merdivenler ahşap kaplamadır, üst katta 3 yatak odası, banyo ve wc vardır. İç duvarlar tamamen alçı sıvadır. Dış kapı ahşap, üst kat doğramalar yine ahşaptır. Alt dış doğramalar Pvc ve ısıcamlıdır. Binanın dış doğramaları pvc panjurludur. İmar Durumu: Tercihli konut alanı, bina 2 katlı 100,58 m.2’dir. Yapı kullanma ruhsatı mevcuttur. Değeri: 200.000,00 YTL Satış Saati: 14.00 14.10 İpotekten ari olarak satılarak paraya çevrilecektir. Satış Şartları: 1 Satış, 20.03.2007 Salı günü yukarıda yazılı saatler arasında AYVALIK İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’nde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetinin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar versa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şarti ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartiyle 30.03.2007 Cuma günü yukarıda yazılı saatler arasında AYVALIK İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’nde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetinin %20’si nispetinde pey akçesi (T.Lirası veya devlet tahvili dışındaki döviz kabul edilmeyecektir.) veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır, aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ile satış ilanın tebliğ edilemeyen alakadarlara tebliğ yerine kâim olacağı ilan olunur. 23.01.2007 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 4057) AYV ALIK İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI ULUSAL SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI BİRLİĞİ KAMUOYUMUZA DUYURU Kurgulanarak planlanmış olduğunu düşündüğümüz Hrant Dink suikastını bir insanlık trajedisi olarak niteliyor ve nefretle lanetliyoruz. Ancak bu acı olayın ardından halkımızın ulusal duyarlılığını yansıtan, terör ve siyasal cinayetleri hiçbir şekilde onaylamadığını gösteren büyük protesto yürüyüşünün, ulusalcılığa ve yükselen dip dalgasına bir darbe vurma girişimine dönüştürülmeye çalışılmasını da nefretle kınıyoruz. Bazı medya organlarının ve köşe yazarlarının kendi sözcükleri ile “düşman yaratma” ya da “linç kültürü yaratma” uygulamasını büyük bir duyarsızlıkla örneklendirdiklerini kaygı ile izliyoruz. Ama biliyoruz ki yeterince yürekli olmadıkları için, başkalarının ağzından “Ulusalcılık, alçakların son sığınağıdır” diyen, vatanseverliği “alçaklık” olarak niteleyen; ulusal bağımsızlık simgemiz olan Türk bayrağının “her tarafta dalgalanmasından korktuklarını” dile getiren marjinal aydınlarımız (!) yurtsever halkımızı hiçbir zaman yanlarında göremeyeceklerdir. İşte bu bilinçle, çok anlamlı bir protesto yürüyüşünün siyasal bir araç olarak kullanılmasını ve Hrant Dink suikastının sorumluluğunun ulusalcılığa ve ulusalcılara yüklenmeye çalışılmasını yeni ve tehlikeli bir kışkırtma denemesi olarak görüyoruz. Çünkü, yürüyüşe katılan on binler, kimi AB sözcülerinin öne sürdüğü gibi, “Ulusalcı bir Türkiye istemedikleri”, “ulusal duyguların yaşandığı bir Türkiye’yi reddettikleri için” değil; şovenizme, ırkçılığa, ayrılıkçılığa, bölücülüğe karşı oldukları, barış ve kardeşlik duygularını destekledikleri için yürümüşlerdir. Kanımızca bu on binler içinde daha önceki yıllarda siyasal cinayetlerde yitirdiğimiz Devrim Şehitlerimizin, terör olaylarında yitirdiğimiz diplomatlarımızın ve ülkemizin bölünmez bütünlüğünü savunurken ölen tüm Mehmetçiklerin derin acılarını yüreklerinde taşıyarak her türden teröre “dur” demek amacı ile yürüyenlerin sayısı çoğunluğu oluşturmaktadır. Yurtsever halkımıza saygı ile duyurulur. ULUSAL STKB ANKARA 17. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2004/364 / KARAR NO: 2005/470 Davacı Figen Ersoy tarafından, Davalı Demir Ezgü aleyhine açılan Ecrimisil davası sonunda, 1Fazlası saklı kalmak şartıyla, davacı vekilinin davasının kabulüne ve 2.400 YTL ecrimisil bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, ecrimisile konu alacaklara, her ay için muaccel olduğu tarihten itibaren değişik oranlarda yasal faiz uygulanmasına, 2Alınması gerekli 129.60 YTL harçtan, peşin alınan 32.4 YTL düşüldükten sonra geriye kalan 97.20 YTL harcın davalıdan alınmasına, 3Davacı vekili yararına avukatlık ücret tarifesinin 12. maddesi uyarınca, hesaplanan 400.YTL maktu ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4Davacının yapmış olduğu 463.60 YTL mahkeme masrafının, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Dair davacı vekilinin yüzünde, davalının yokluğunda, yasa yolu açık olmak üzere verilen karar davalı Demir Ezgü’ye ilanen tebliğ olunur. (Basın: 4090) ESAS NO: 2006/136 Davacı Türkan AKGÜL vekili Av. Seyit ÖMÜR tarafından, Hakkı AKGÜL oğlu Necati AKGÜL aleyhine gaiplik davasında; Kastamonu Cide Soğucak Köyü, Cilt :79, Hane: 25’de nüfusa kayıtlı bulunan Hakkı ve Feride’den olma İstanbul 15.12.1943 doğumlu ve Küçüksaray Meydanı Caddesi, Emek Apt. No: 28 D:9 Şehremini İSTANBUL adresinde mukim NECATİ AKGÜL’ün gaipliği talep edildiğinden, Adı geçeni bilen görenlerin, hayat ve mevatından bilgileri olanların, Mahkememizin 2006/136 Esas sayılı dava dosyasına ilan tarihinden itibaren, 6 ay içinde bildirmeleri, aksi takdirde adı geçenin M.K.’nun 33. ve 35. maddeleri gereğince GAİPLİĞİNE karar verileceği hususu ilan olunur. 11.01.2007 (Basın: 4162) FATİH 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ’NDEN 2. İLAN CUMHURİYET 13 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear