28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 OCAK 2007 CUMARTESİ 14 KOBİ KOBİ bilinci oluşuyor KOSGEB Başkan Yardımcısı Dr. Mustafa Hilmi Çolakoğlu, Türkiye’de “KOBİ’lerin önemli olduğu ve desteklenmesi gerektiğine’’ ilişkin bilinç oluşturduklarını söyledi. “İşletmelere yeni teknolojilere ulaşması için çeşitli destekler sağlıyoruz. KOBİ’ler, KOSGEB sayesinde ilk defa bilgisayar kullanmayı öğrendi, eğitim aldı, internet, email, hatta web sayfası sahibi oldu. Bunlar yeterli mi? Tabii ki yetersiz. 280 bin işletmemiz var, bunların 60 binine ulaşmış durumdayız. Sıcak temas kuramadığımız 220 bin işletme var’’ diyen Çolakoğlu, 3 yıl içinde ihracat yapan KOBİ sayısının 35 binden 42 bine ulaştığını, bu gelişmede KOSGEB’in de önemli rolü olduğunu ifade etti. G üncel Mersin’deki proje Türkiye’ye örnek oldu Haftanın Gündemi Mersin’de yürütülen, AB fonlarından yararlanarak genç girişimcileri yönlendirmek amacıyla hazırlanan “RİSİnovasyon Stratejisi’’nin Türkiye için örnek oluşturduğu bildirildi. ODTÜ Teknokent Genel Müdürü ve Proje Koordinatörü Uğur Yüksel, “RİSMersin İnovasyon Stratejisi’’nin benzerlerini gerçekleştirmek üzere çeşitli illerden öneriler aldıklarını belirtti. Proje Müdürü Oya Uysal 46 bin Avro bütçeli projeyle Mersin’de enerji, çevre, tarım ve endüstri alanlarında sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmayı, inovatif iş fikirlerine sahip genç girişimcilerin, rekabet ortamında, operasyonel ve yönetimsel kapasitelerini güçlendirmeyi amaç edindiklerini söyledi. ? 24 26 Ocak tarihleri arasında TürkiyeBahreyn İkinci Yatırım Forumu ve Bahreyn’e İhracat Amaçlı Yurtdışı iş gezisi düzenleniyor. Başvurular KOSGEB’e yapılacaktır. ?Tekstil ve Hazır Giyim Sektörü Kamu Alımları Konferansı, 24 Ocak’ta, Brüksel’de. ?2425 Ocak tarihleri arasında Bulgaristan’a Türk Ticaret Heyeti iş gezisi düzenleniyor. (Dış Ticaret Müsteşarlığı) Geçen sene ortak olduğu 20 civarı projeyle, Türkiye’de AB fonlarından yararlanmada ilk sırada yer alıyor Troyka gelecek teknolojisine ortak önce başlamış. Geliştirilen ürünün Türkiye’deki patent hakkı Türkiye’de özellikle tarım alanın kendilerinin olacak. da Avrupa Birliği fonlarından yaTroyka Limitet’in projeye katrarlanmak isteyenlere danışmanlık kısı, Türkiye’deki arpa çeşitlehizmeti verecek yeterli kurum ol rini denemek ve hangilerinden armadığını fark eden Ahmet Sü pa ekmeği üretilebileceğini bemer’in 2003 yılında kurduğu Troy lirlemek. Türkiye’de değerlendika Danışmanlık ve Pazarlama Li rilmemiş arpa kaynakları bulunmitet Şirketi, bugün hem söz konu duğunu belirten Sümer, bu konusu fonlardan yararlanmak isteyen da Tarım Bakanlığı ile birlikte çalere danışmanlık yapıyor hem de lıştıklarını belirtiyor. Troyka ayrıAB 6. Çerçeve Programı bünyesin ca lojistik koordinasyon sağlama de ortak olduğu projelerle gelece ve Türkiye’deki literatürü tarayağin teknolojisine ortak olmaya ha rak konuyla ilgili önceki çalışmazırlanıyor. Troyka, geçen sene or ları belirleme faaliyeti de yürütüyor. tak olduğu 20 civarı Norveç ve Danimarprojeyle, Türkiye’de ka Yiyecek EndüstAB fonlarından yarileri FederasyonlaDTÜ rarlanmada ilk sırada rı’nın yanı sıra çeşitTeknokent’te faaliyet yer alıyor. li Avrupa ülkeleringösteren Troyka’nın Troyka’nın ortağı den çok sayıda firolduğu 20’ye yakın tarımsal içerikli olan ma da bu projeye orprojeden ikisi Avru projelerden ilki arpa tak olarak katılıyor. pa Birliği tarafından Projenin bütçesi 2 unundan ekmek kabul edilmiş ve promilyon Avro olarak jeleri yaşama geçir üretimini, ikincisi ise belirlenmiş. mek üzere çalışmala saf diyet meyve suyu Geliştirmeyi düra başlanmış. İkisi de şündükleri saf diyet geliştirmeyi tarımsal içerikli olan meyve suyunun ise hedefliyor. projelerden ilki arpa şu anda var olmayan unundan ekmek ürebir teknoloji olduğutimini, ikincisi ise saf diyet meyve nu vurgulayan Sümer, piyasadaki suyu geliştirmeyi hedefliyor. OD meyve sularının meyve konsantTÜ Teknokent’te faaliyet gösteren resine yapay tatlandırıcı eklenerek şirketin genel müdürü Ahmet Sü hazırlandığını belirtiyor. 2 milyon mer, “yüzde 60’ı buğdaya göre Avro’luk bu projenin de 3 yılın daha ucuz, tuz oranı düşük, lif sonunda sonuçlanması bekleniyor. oranı yüksek arpa unundan olu Proje çerçevesinde Amasya’da 2000 şan ekmek” üretmek için yola çık dönümlük bir arazide üretim çalıştıklarını söyledi. Sümer’in verdiği malarına başlamışlar. Projelerin bilgiye göre, proje sonuçlandığın üretim aşamasında, devreye Tarımda, Türkiye’de yetişen arpadan üre sal Girişim Anonim Şirketi (TARtilen un, Avrupa Birliği ülkelerine Gİ) giriyor. TARGİ, Ahmet ihraç edilecek. Bu durum, Türki Sümer’in babası Mehmet Sümer ye’nin ihracatının artmasına katkı tarafından 1994’te kurulmuş bir şirsağlayacak. Türkiye Fırıncılar Fe ket. Ahmet Sümer, aynı zamanda bu derasyonu’nun da desteklediği 3 aile şirketinin yönetim kurulu üyeliği yıl sürecek projenin çalışmaları 2 ay görevini de yürütüyor. GÖKÇE IŞIK KOBİ’ler AB hibelerinden nasıl yararlanır? S O Genel Müdür Ahmet Sümer, Proje Koordinatörü Elif Karabacak, Uluslararası Proje Koordinatörü Nuri Akkaş, Uzman Aysen Batur ODTÜ’deki merkezin önünde. Diğerleri balık veriyor, 6. Çerçeve balık tutmayı öğretiyor Ahmet Sümer, Avrupa Birliği’nin sağladığı diğer fonlar arasında “Çerçeve Programları”nın ayrı bir yeri olduğunu belirtiyor. Diğerlerinde balık verdiklerini, Çerçeve Programlarında ise balık tutmayı öğrettiklerini belirten Sümer, “Bu fon, aktardığımız parayı geri alamadığımız bir fon olarak değerlendiriliyor. Oysa gelecek teknolojiye ortak oluyorsunuz. 7. Çerçeve’de Türkiye’nin daha düşük katkı payı ödemesine karar verildi. Toplam ArGe bütçesi ise 52.3 milyar Avro olarak belirlendi. Bu parayı üye ülkeler havuza koyuyor, proje geliştirenler projeleri oranında faydalanıyor. Teknolojiye ortak olmak ve verdiğimiz parayı geri almak açısından bu programın üzerine eğilmemiz gerek” dedi. Troyka’nın Uluslararası Projeler Koordinatörü Prof. Dr. Nuri Akkaş da, 2 milyon Avro’luk bir proje için Çerçeve Programları dahilinde 1 milyon Avro kadar fon sağlandığını, bunun projeye katılan tüm ortaklar tarafından paylaşıldığını söyledi. Akkaş, “Bu projelerin kazançları, AB ülkelerinde aynı işi yapan meslektaşlarla işbirliği ve bilgi alışverişi fırsatları, yeni projeler için önümüzde açılan ufuklar oluyor. Ayrıca Türkiye’den ortak olan firma, yeni yöntemlerin Türkiye’deki patent hakkına sahip oluyor” diye konuştu. Hydra Danışmanlık’ın kurucusu Özyol’a göre proje hazırlanırken kalkınmaya katkısı ve sürdürülebilirliği önemli Konsorsiyum daha şanslı Ağırlıklı olarak KOBİ’lerle çalışan Hydra Uluslararası Proje Danışmanlık şirketinin kurucusu Arzu Özyol’a göre yeni dönemde fonlardan yararlanma açısından tek firma yerine konsorsiyum projeleri daha şanslı. Geçen sene “Yetişkin Göçmenler için Transnasyonal Eğitim” (TEAM) projesiyle hem Türkiye Ulusal Ajans’ı tarafından en iyi proje seçilerek Finlandiya’da Türkiye’yi temsil eden hem de AB projelerinin Oscar ödülü 2006 Grundvig Ödülü’ne layık görülen Özyol, en büyük sorunlarının ise proje yönetiminden habersiz kişilerin fonlara başvurması olduğunu söylüyor. “Çoğu KOBİ, proje hazırlarken firmasının ihtiyaçlarını alt alta yazıp adeta yardım istiyor. Oysa ki projenin öngörülen çıktılarının, AB pazarına soHydra’nın kurucusu Arzu Özyol. mut faydalar getirmesi (rekabetçiliği eçen yıl TEAM projesi ile Avrupa çapında ödül alan Özyol: Projelere, tek bir firma olarak başvuru yapılması, AB tarafından tercih edilen durum değil, konsorsiyumun içinde birden fazla KOBİ’nin veya meslek örgütlerinin var olması ve hatta kamunun desteğinin alınması bekleniyor. desteklemesi, yenilikçi olması) ve topluma bir katma değer sağlaması (istihdamı artırması, eğitim olanakları sağlaması) gerekiyor. Projelere, tek bir firma olarak başvuru yapılması, AB tarafından tercih edilen bir durum değil, konsorsiyumun içinde birden fazla KOBİ’nin ve/veya meslek örgütlerinin var olması ve hatta kamunun desteğinin alınması bekleniyor” diyen Özyol’a göre KOBİ’lerin, ürün kalitelerini yükseltmeye yönelik olarak hazırladıkları projeler mikro hibeler anlamında şanslı olacak. Özyol, 7. Çerçeve programları için hazırlanacak ve daha büyük bütçelere sahip olan projelerin ise daha çok sektör bazında geliştirilmesinin doğru olacağını dile getiriyor. KOBİ’lerin bilgiye yatırım yapmaktansa patronların son model araba gibi ‘kişisel’ yatırımlara yöneldiğine değinen Özsoy, KOSGEB’in fonlara ve KOBİ’lerin gelişimine ilişkin bilgilendirici nitelikteki faaliyetlerine rağmen KOBİ’lerin birçoğunun halen teknoloji, yönetim ve yeniden yapılanma konusundaki değişikliklere kapalı olduklarını belirtiyor. KOBİ’lerin ekonomik, çevre ve yönetim kriter G lerini yakalamalarının acil bir zorunluluk haline geldiğine değinen Özsoy aksi takdirde 2007’den sonra Avrupa’ya ihracat haklarının elinden alınacağına dikkat çekiyor. AB fonlarından en yüksek faydayı sağlamak amacıyla gerek Ulusal Ajans’ın gerekse Avrupa Komisyonu’nun doğrudan açtığı ihalelerin tamamına yakını için proje geliştiriyor. Şu anda değerlendirme aşamasında birçok projelerinin olduğunu söyleyen Özyol, danışmanlık hizmetini sadece proje geliştirme ve başvuru süreciyle sınırlı tutmadıklarını söylüyor. Uygulama sürecinde projenin yönetiminde de yer aldıklarını belirten Özyol, şimdiye kadar Leonardo Mobilite projesi, meslek edindirme kursları ve KOBİ yöneticilerinin yurtdışında mesleki eğitimine ilişkin projeler geliştirdiklerini ifade ediyor. on yıllarda Türkiye’de birçok kurum, Avrupa Birliği’nden alacağı hibe kredilerin peşinde. Hazırlanması gereken projeler ve tamamlanması gereken bürokratik işlemler bir kenara bırakılırsa, kredi alma konusunda en dezavantajlı kurumlar KOBİ’ler. Çünkü hibe krediler KOBİ’lerin sadece doğrudan gelir artırıcı nitelikte olmayan faaliyetlerine veriliyor. KOBİ’lerin şu ana kadar aldığı hibe kredi miktarı ise toplam 100 bin Avro. KOBİ’ler bölgesel kalkınma programları çerçevesinde küçük hibelerle destekleniyor. Ancak AB mali yardımları hakkında bilgi eksikliği bulunuyor. Yapılan yanlış bilgilendirmeler yüzünden birçok kuruluş hayal kırıklıkları yaşıyor. KOBİ’leri konu alan projeler, daha çok AB’ye ekonomik ve sosyal uyumu sağlayacak öncelikler kapsamında geliştiriliyor. Uygulanmakta olan projeler, mesleki eğitim, çevre standartları, iş geliştirme, kadın girişimcileri destekleme alanlarında yoğunlaşıyor. Aylık finans ve ekonomi dergisi Ekonomix’in yaptığı derlemeye göre, AB’nin Türkiye’ye sağladığı fonlar iki başlıkta toplanıyor. Başlıklardan birini, “Topluluk Programları” denen AB üyesi tüm ülkelerin finansal katkılarıyla oluşturulan, AB üyesi veya aday üye ülkelerinden başvurulara açık programlar oluşturuyor. Diğer başlıkta ise Türkiye’nin AB’nin ekonomik, hukuki ve sosyal düzenine ayak uydurabilmesi için AB’nin tamamen kendi bütçesinden, sadece Türkiye’ye has olarak sağladığı yardımlar yer alıyor. Bunlara “Katılım Öncesi Mali Yardım Programları” deniyor. Şu an için ve kısa vadede KOBİ’lere doğrudan finansman sağlamayı hedefleyen projeler Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından geliştirilen “Bölgesel Kalkınma Projeleri”. KOBİ’lerin sunacakları projeler ile finansman alabileceği faaliyetlerin bazıları şöyle: Yeni ekipmanmakine tedarik ve montajı yatırım maliyetleri; yazılım ve bilgisayar teknolojileri, proje kapsamındaki yatırımla ilgili inşaat işleri ve depolama tesislerinin tevsi/ıslah işlerinin maliyeti, otel ve kiralık odalar, pansiyonlar, yurtlar ve misafirhane tesislerinin yenilenmesi. AB fonlarından yararlanmak isteyen KOBİ’lerin öncelikle açık olan hibe programının başvuru formunu, uygun formatta bütçesini, mantıksal çerçevesini ve diğer gerekli dokümanları hazırlaması gerekiyor. Başvuru için her türlü belgeye www.dpt.gov.tr adresinden ulaşılabiliyor. ÜCRETSİZ EĞİTİMLER TOSYÖV’DEN Akdeniz KOBİ’leri bilişimde birleşti A HİLMİ DEVELİ hilmideveli?hotmail.com Lobilerin Değil, KOBİ’lerin İktidarı Olmak... lenen “Esnaf Kurultayı”ndaki konuşmasındaki “Biz lobilerin değil KOBİ’lerin, esnafın iktidarı olmak istiyoruz. İlk yapacağımız işlerden birisi, esnaf ve KOBİ bakanlığı kurmak olacaktır” sözüne sahip çıkarak kendisine destek vermiştik. CHP’nin bu yeni yaklaşımı, KOBİ’lerimize, iş dünyasına gerçekten güç ve heyecan vermiştir. KOBİ’lerin sorunlarına çözümleri sadece iktidardan bekleme alışkanlığına da son veren bir açılımdı. Görüşmelerde, CHP Genel Başkanı’ndan, salt iktidarın başarısızlıklarını dile getiren ve yapılanları eleştiren bir yaklaşım yerine, iktidara geldiklerinde, KOBİ’lere, reel sektöre, sorunlarına nasıl yaklaşım göstereceklerine, neler yapacaklarına ilişkin somut çözümler sıralamasını bekliyorduk… TOSYÖV rozeti takarak bizlere manevi destek vermekle başlayan, plaket vermeyle biten mini tören sonunda “Sonuç Bildirgesi” ve zirvede konuşulan ve çözüm önerilerine yönelik bilgileri ve görüşlerimizi ilettik. Sayın Baykal’ı dinlerken bu kez şaşırdık. Sadece iktidarı ve yapılanları eleştiren muhalefet partisi genel başkanı yerine, hükümet tarafından yapılan olumlu işleri sayarak başlayan, yetersiz ya da siyasi tercihler nedeniyle yanlışlıkları bir bir tespit ederek kendileri iktidara geldiklerinde bunları yok sayarak gerçek çözümlerini gerçekleştireceklerini sıralayarak konuşması bizlerce çok önemli ve sevindirici bir gelişmeydi. Ömrünün 15 yılını KOBİ’lere hizmet veren biri olarak; çeşitli toplantı, panel ya da TBMM dahil birçok platformda siyasi partilerimizin KOBİ’lere yönelik bakış açılarını, tespitlerini ve çözüm önerilerini çok dinleyen biri olarak, Deniz Bey’in KOBİ’lere yaklaşımı bu kez daha doyurucu ve gerçekçi geldi. Örneğin Burdur’da mermercilik alanında ülkemizin önemli işletmelerinden birinin sahibi ve TOSYÖV Yönetim Kurulu üyesi arkadaşımızla “mermercilik sektöründe yaşananları” böylesine dolu dolu paylaşması ilginçti. Başta otomotiv olmak üzere sektör sektör, ihracatta yerli katkı payının neden giderek azaldığını, dahili işleme rejiminin işleyişini, ihracatın ithalatı karşılama oranlarını rakamlarla ifade etmesi, üretimi artırmadan kalkınmanın olamayacağını, makro ekonomik göstergelerdeki iyileşmenin neden istihdama yansımadığını, dış ticaret açığı ve cari açığın nasıl riskler taşıdığını, ArGe, inovasyon ve markalaşma, kurumsallaşma olmazsa yaşanacakları ve önerilerini sıralaması… Basel II uygulamaları ve bankacılık alanında yabancıların payının artışının getireceği riskleri örnekleriyle vererek Halkbank’ın önemini vurgulaması ve bu nedenle yabancıya satılmamasını o kadar net ve kesin çizgileriyle ortaya koydu ki… Lobilerin değil, KOBİ’lerin iktidarı olmak galiba bu kez gerçekleşecek... Yıllarca kendilerini “KOBİ’lerin anası, babası saymak” gibi boş söylemlerle KOBİ’leri sahiplenmeye, tekelleri altına almaya çalışan siyasi partilerimiz Sayın Baykal’ın bu sahiplenmesi ile artık bu işlerin kendi tekellerinde olmadıklarını da görmüş olacaklar. Ulusal sermaye birikimi oluşan, ulusal sanayimizin ta kendisi olan KOBİ’lere sahip çıkanları, her alanda destek olanları bir kez daha kutlamak istiyorum. TOSYÖV Yönetim Kurulu olarak, hafta içinde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı ziyaret ettik. Görüşmemizin iki amacı vardı.. Birincisi, bütçe görüşmeleri nedeniyle katılamadığı IV. KOBİ Zirvesi’nde KOBİ’lerin sorunlarına sahip çıkarak destek olan kişilere sunduğumuz plaketi vermek, diğeri ise başta Halkbank’ın yabancılara satışı olmak üzere, sonuç bildirgesinde yer alan sorunlar ve çözüm önerilerini iletmekti… TOSYÖV olarak düzenlediğimiz tüm toplantılara eksiksiz katılan, “Halkbank yabancıya satılamaz” kampanyamıza destek veren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın geçen kasım ayında TESK tarafından düzen ralarında Türkiye’nin de olduğu 8 Akdeniz ülkesinin ortaklığında yürütülen ve Avrupa Komisyonu tarafından finanse edilen “Akdeniz KOBİ’lerinde Bilgi ve İletişim Teknolojileri Çözümleri” isimli proje tamamlandı. 2002’de başlayan ve İspanyol CIREM Vakfı tarafından koordine edilen projeye Türkiye’nin yanı sıra Fas, Tunus, Cezayir, Lübnan, Ürdün, Güney Kıbrıs, Suriye katıldı. Türkiye’den Hacettepe Üniversitesi ve TOSYÖV tarafından faaliyetleri gerçekleştirilen projenin toplam bütçesi 2 milyon 374 bin 912 Avro. TOSYÖV’den verilen bilgiye göre projenin amacı, Akdeniz ülkelerindeki KOBİ’lerin iş prosedürleri, bilgi yönetimi, inovasyon, üretim ve ticaret konularında gelişimlerini sağlamak amacı ile “Bilgi ve İletişim Teknolojileri” çözümlerinin sağlanması. Bu doğrultuda, işletmelerin ihtiyaç duyacakları yetişmiş insan kaynağının eğitilmesi çalışmaları TOSYÖV eğitmenleri tarafından ücretsiz olarak verildi. Sanal topluluğun oluşturulması çalışmalarında da internet sitesine başlangıç olarak her ülkeden 300 KOBİ’nin kayıtlı olacağı, ücretsiz üyelik sunan bir sanal platform oluşturuldu. İngilizce, Fransızca ve Arapça olarak kullanılabilen bu platformda firmalar, diğer ülkelerde veya kendi ülkelerindeki çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren firmalara ulaşma imkânına sahip oluyorlar. CUMHURİYET 14 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear