Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
15 OCAK 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP lideri Baykal, Türkiye’nin aktif katkısıyla Irak’ın bölündüğünü söyledi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Irak’ta yanlış yapılıyor’ MHP’li Paçacı’dan Erdoğan’a tepki ? ANKARA (AA) MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı, Atatürk’ün koltuğuna oturacak kişinin, onun ilkelerini benimseyen bir zihniyete sahip olması gerektiğini savunarak “Cumhurbaşkanlığı makamına oturma ihtimali bulunan Recep Tayyip Erdoğan ise bu özelliği taşımayan bir zihniyetin temsilcisidir’’ dedi.Paçacı, “Şayet gaflete düşer o yüce makama çıkarsa oradan demokratik yollarla indirip yargı önüne getirmek MHP’nin boynunun borcudur” dedi. Türkler ve Kürtler... Bazen bir şiir olur yaşam, bazen bir öykü ya da roman. Bazen, bir çocuk gülüşüdür bazen hüzün, çoşku, sevinç, mutluluk... Bir haftadır Anadolu yollarındayım... Konuştuğum insanların anlattığı sorunlar, dolaştığım yörelerdeki yaşamlar, tutkular, özlemler ve düşler... Kızılırmak kıyıları İç Anadolu, Güneydoğu’nun o bitmeyen çilesi... İşsizlik ve yoksulluk! Sık sık dillendirilen “Güneydoğu” ya da “Kürt” sorunu... İster “Güneydoğu” deyin, “Kürt” sorunu temelinde olan gerçek, Türkiye’nin iç dinamiklerinin, barış ve kardeşlik temeline indirgenip çözümlenmesinden geçmez mi? Ocak ayının ortasındayız... Akdeniz ve Ege kış güneşinin altında. Bir yağmur yağıyor, arkasından güneş. Ağaçlar çiçeğe durmuş... Şaşırıyorum... Antalya’da, Finike’de, Demre’de, Kaş’ta sanki ilkyaz gelip çatmış... Bir kıyı kasabasında balıkçılarla konuşurken Oktay Rifat dizeleri takılıyor aklıma: “Şu havaya bak reis şu suya bak/deniz kadın gibiymiş hadi be /Marika’dan da güzel bu mübarek/Tövbeler olsun katil olur insan/Sağımız adalar solumuz dalyan/Ben kürekteyim Mehmet karışta/Mavi beynime vurmuş/Mehmet dedim Mehmet yahu/Ateşle dinamiti fırlat gitsin/Yüze vursun karagözü izmariti istavriti”. Balıkçı Mehmet, Yaşar Kemal’in, Ankara’da “Türkiye Barışını Arıyor” konferansında yaptığı konuşmayı değerlendiriyor... Diyor ki: “Doğru söylüyor Yaşar Kemal Usta. Biz bu topraklarda Türk’üyle, Kürt’üyle, Rum’uyla, Boşnak’ıyla Ermeni’siyle kardeşlik temelini esas alarak yaşadık ve yaşayacağız...” Sorun savaşla değil, yoksulluğun ortadan kaldırılmasıyla çözülür Türkiye’nin dört bir yanında... Ben her zaman silahların susmasından yanayım; Marksist bir siyasal oluşumun iktidarında, Türkiye’nin bu önemli sorununu çözeceğine inananlardanım!.. Bugün Irak bir kan gölüne dönmüştür. Bush, “kan gölü”nü umursamıyor, Irak’ın petrollerinden pay almanın yeni hesaplarını yapıyor... ??? ABD, Irak’a 21 bin asker daha gönderecek mi? Abdullah Gül ne demişti: “En büyük tehdit Irak!..” Eğer Türkiye 2003 yılında ABD senaryolarına inansa, Meclis’ten tezkere geçseydi, Irak’taki kanlı savaş Türkiye’ye sıçramaz mıydı? Saddam Hüseyin’in idamından sonra Irak daha da karışmaya başladı. Açık açık görülüyor ki “bir bölünme sürecinde” Irak. Kim ne derse desin, “Kürt sorunu”nu ABD üzerinden çözmek hayaldir... Oral Çalışlar doğru bir saptama yaptı geçenlerde: “Kuzey Irak, ABD’nin işgali altındadır...” Doğru! O zaman Türkiye ne yapabilir Kuzey Irak’ta? Sınır ötesi bir operasyonu ABD’yle ilişki kurarak gerçekleştirebilir mi? Türkiye Kuzey Irak’daki Kürtlerle oturup konuşmalı, sorunun boyutlarını tümden ortaya koymaktan kaçınmamalıdır... Kuzey Irak’ın ekonomisi doğrudan Türkiye’ye bağlı. İç Anadolu’da, Ege’de, Akdeniz’de tanık oldum. Kuzey Iraklı işadamları zeytinden peynire, tekstilden her türlü araç gerece dek mal alıyor Türkiye’den... Güneşli bir pazar sabahı, bir kıyı kasabasında dostlarla sohbet ederken yazıyorum yazımı... Yaşar Kemal’in Ankara’da yaptığı konuşmayı (federasyon tanımlaması dışında) yürekten destekliyorum... Ne diyordu Yaşar Kemal: “Malazgirt’ten bu yana Kürtler, Türklerin dostudur. Bir halka ne yaparsanız yapın onuruyla oynamayın...” Türkiye bunu yapmamalı! İnsan onuruyla, kimliğiyle, kültürüyle, tarihiyle oyun oynanmaz! Hele Türkiye’de “etnik milliyetçilik”e dayalı kavram daha tehlikelidir. Etnik milliyetçilik ne Türklere ne de Kürtlere yarar sağlar!.. Bir önemli gerçek var, bilmiyorum Ankara’da yapılan “Kürt Konferansı”nda dillendirildi mi? Türkiye için bir başka önemli tehlike Güneydoğu’da yeniden hareketlenen Hizbullah benzeri bir örgütlenmedir... Bu yapı giderek “Kürt kimliğine dayalı” örgütlenmedir ve Batman’dan Diyarbakır’a oradan Kuzey Irak’a dek uzanmaktadır... Yani dinci temele dayalı bir yapılanma. Son dönemlerde bu örgüte “Nurcular”ın da katıldığına ilişkin Türkiye Cumhuriyeti’nin sivil ve askeri istihbarat birimlerinin duyumları var. Bu örgüt yakın bir gelecekte bir siyasi parti kurarsa hiç şaşırmayın!.. “Mezar evleri” ve “domuz bağları”yla 2000 yılında Türkiye’nin gündemine gelen Hizbullah, parti kuruyor... Şaşırdınız değil mi? ??? İçimde biraz umut biraz da umutsuzluk var bugün... Kıpırtısız bir deniz, masmavi bir gökyüzü... Dedim ya bir haftadır Anadolu yollarındayım... Halkımızın sorunları, tasaları, hüzünleri, umutları, umutsuzlukları... Bir kıyı kasabasında kış güneşinin altında çayımı yudumlarken nasıl anımsamam arkadaşım Onat Kutlar’ı... Alçakça katledilmişti Onat Kutlar tam on iki yıl önce... Onat’ı “Ayrılık” şiiriyle anıyorum: “Ayrılık şiiri ne kadar yalın/Sevdiğimiz aşk sözcükleri gibi/Kılıçla kesiyor bir hain nokta/Öpüşen virgüllerle akan cümleyi/Nasıl soğuk ayrılığın güneşi/Gölgeli bir çınar olan gövdemin/Dallarını içten kırınca acı/Buzdan bir alçıyla tutuyor beni/Ayrılık sabahı ne kadar beyaz/Ölümün hüzünlü arkadaşı kar/Bana ütülü bir çarşaf hazırlar/Bir karanfil tam yüreğimin üstünde.” Yaşar Kemal’e ‘Gerilla’ tepkisi ? ANKARA (ANKA) Yazar Yaşar Kemal’in “Türkiye Barışını Arıyor” toplantısında dile getirdiği “Gerillanın adını terörist koyduk” şeklindeki sözlerine tepki geldi. Hukukun Egemenliği Derneği Başkanı Erdem Akyüz, “Aslında ‘Bölücünün adını aydın koyduk’ demesi gerekirdi” diyerek Yaşar Kemal’i eleştirdi. Erdem Akyüz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Yaşar Kemal’i Nobel Ödüllü Orhan Pamuk’a benzeterek “Yaşar Kemal’in hakkını yemişler. Zira o da Pamuk’a benzer sözler söylüyor ama hâlâ Nobel vermediler” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, “Türkiye’nin de aktif katkısıyla Irak bölünmektedir. Bu konunun TBMM’de kapsamlı olarak görüşülmesi için bir genel görüşme önergesi vereceğiz’’ dedi. Türkiye’nin askeri müdahalesi için TBMM kararı gerektiğini vurgulayan Baykal, “Gelinen noktada daha yeni yeni bir söylem geliştirilmektedir, ama ortada yetki yoktur. Eğer bu söylemini ciddiye alıyorsa hükümet, yapması gereken ilk iş, derhal TBMM’yi toplantıya çağırıp bu konuda yetki almaktır” dedi. Baykal, parti meclisi (PM) toplantısı öncesi açıklama yaptı. Irak’ta yanlışlar yapıldığını, yanlışların başındaki aktörün ABD olduğunu kaydeden Baykal, “Bu süreçte yapılan yanlışın bir başka aktörü de Türkiye. Türkiye gelişmeleri göremedi. Ortaya çıkan sonuçlar karşısında hükümet şikâyet etme noktasına geldi. Yanlışı yapan kadroların, kendi başına yapacakları değerlendirmelerle yanlış gelişmeyi tersine çevirmesi olası değildir’’ dedi. Türkiye’nin, “dayanışma ve ittifak yaptığı ülkelerle, yanlış yaptıkları zaman da beraber olma anlayışı içinde davrandığına’’ ? Parti meclisi toplantısında konuşan Baykal, Irak konusunun TBMM’de kapsamlı olarak görüşülmesi için bir genel görüşme önerisi vereceklerini belirtti. dikkat çeken Baykal şu görüşleri dile getirdi: “Onların yanlışlarını göremediği için beraber olmuştur, gördüğü zaman dahi beraber olmak zorunda olduğunu düşünmüştür ve Türkiye’nin yararlarını, beraber davrandığı müttefiklerin kollayacağını umduğu için de Türkiye’nin çıkarlarını beraber hareket ettiği güçlerin destekleyeceği, sahip çıkacağı umudu içerisinde siyaset yapmıştır ve Türkiye’nin dış politikası bu dönemde; temennilerini ifade etmekten ibaret olmuştur. ‘Irak’ın toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi’ bir temennidir. ‘Irak’ı oluşturan etnik kesimlerin haklarının güvence altına alınması’, bu arada, ‘Türkmenlerin haklarının güvence altına alınması’ temennidir. Bu süreç içerisinde bu temennileri ifade ediyor olmasının o sonucu ortaya koymaya yeterli olacağı gibi bir dış politika anlayışıyla davranılmıştır. Bu hiçbir geçerliliği olmayan bir dış politika anlayışıdır. Temennilerle dış politika götürülmez.” Baykal, “uygulanan politikalarla Türkiye’nin, Irak’ın parçalanma sürecine aktif katkı verdiğini “ vurgularken sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye, Irak’ın toprak bütünlüğüne ilişkin temennisini söyledikten sonra, Irak’ın toprak bütünlüğünün parçalanmasına yol açacak süreçlere aktif katkı verdi. O süreçlerin doğal sonucu olarak Irak’ın parçalanmasının ortaya çıkacağını görüp gereken müdahaleyi yapmak durumundaydık, bunların hiçbirisi yapılmamıştır, o sürece teslim olunmuştur, Türkiye’nin de aktif katkısıyla Irak bölünmektedir. Biz bu bölünme sürecinin her aşamasında Irak’ın toprak bütünlüğüne bağlılığımızı ilan ettik, sadece biz değil, ABD ve bütün dünya ilan etti, ama Irak parçalanmaya devam etti. Bu vahim bir hatadır.’’ Kerkük’teki demografik yapının “göz göre göre’’ değiştiğine, tapu ve nüfus kayıtlarının yenilendiğine dikkat çeken CHP lideri Baykal, bu süreçte Türkiye’nin temenni söylemeye devam ettiğinibelirtti. “Türkiye’nin temennilerinin Irak’taki etkili güçlere emanet edildiğini” vurgulayan Baykal, “Bu gelinen noktaya sessiz kalarak ve destek vererek siz de katkı yaptınız. Sizin de katkılarınız ve desteğinizle Türkiye bugün şikâyet ettiği sorunlarla yüz yüze gelmiştir’’ sözleriyle de iktidarı hedef aldı. ‘Statüko değiştirildi’ Baykal, “Sizin de katkı ve destek verdiğiniz bu süreç içinde Irak’ın toprak bütünlüğü parçalanmıştır. Kerkük’ün statükosu sizin gözleriniz önünde değiştirilmiştir ve siz buna engel olacak hiçbir ciddi etkili girişim ortaya koymuş değilsiniz. Türkiye, PKK’nin Kuzey Irak’taki varlığının ortadan kaldırılmasına yönelik temennilerini sürekli söyledi. Bu konuda ‘Özel temsilciler atayalım, birlikte çalışalım’ denildi, bir süreç işlendi. Bu sürece bel bağlayanlar, bu sözleri kabul edenler, bu sözlerle yıllar boyu tatmin olmayı kabul edenler, bugün gelinen noktanın doğrudan sorumlusudurlar’’ görüşünü dile getirdi. KANADOĞLU’NA ÖZÜR HopaBatum ve TrabzonBatum demiryolu bağlantısı için girişimler arttı Avrasya’ya 33 kilometre ? Geleceğin en stratejik noktalarından biri olmaya aday HopaBatum ve TrabzonBatum bağlantısının yapılmasına yönelik girişimler hız kazandı. AHMET ŞEFİK Baykal: İlk iki turda 367 zorunlu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, PM toplantısında Yargıtay Onursal Başkanı Sabih Kanadoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk iki turu için 367 milletvekilinin katılımının zorunlu olduğuna ilişkin değerlendirmesine önce “kuşkuyla” yaklaştığını, ancak şimdi bu görüşün “tutarlı, geçerli” olduğu noktasına vardığını bildirdi. CHP’nin avukatı Şahin Mengü’nün de daha önce aynı görüşü dile getirdiğini aktaran Baykal, “Ben katılmadığımı söylemiştim. Onlardan da özür diliyorum” dedi. CHP PM toplantısında Cumhurbaşkanlığı seçim süreci ile ilgili değerlendirmeler yapıldı. Edinilen bilgiye göre Baykal, “367 milletvekili olmadan TBMM açılmayacak, düşüncelerini kuşkuyla karşılıyordum. Fakat bilgisine güvendiğimiz kişilerin yazılarını, konuşmalarını değerlendirdikçe ben de o sonuca vardım. 102. maddenin anlamı çok açık. Avukatımız Mengü de bunu ortaya atmıştı, ben katılmadığımı söylemiştim, onlardan da özür diliyorum” dedi. Bakan Şener: İddialar asılsız ? SELÇUK (AA) İzmir’de önceki gün Kalkınma Ajansı’nın açılışını yapan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, dün Foça’da yaptığı temasların ardından İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı Şirince köyünü ziyaret etti. Şirince’de bulunan tarihi kiliseyi gezen Bakan, kilisenin avlusundaki dilek havuzuna para attı. Şener, gazetecilerle sohbeti sırasında Arjantin Cumhurbaşkanı Nestor Kirchner’in sözde Ermeni soykırımına ilişkin yasa tasarısını onaylamasına ilişkin bir soru üzerine, soykırıma ilişkin iddiaların tek yanlı ve asılsız olduğunu belirterek “Dışişleri Bakanlığı ve hükümet olarak üzerimize düşeni yapıyoruz’’ dedi. ‘Türkiye köprü olabilir’ ? BERLİN (AA) Almanya Dışişleri Bakanı FrankWalter Steinmeier, Türkiye ve Rusya’nın gelecekte Avrupa’da çok önemli 2 ülke olacağını belirtti. Steinmeier, Allianz adlı kültür vakfı tarafından Münih’te düzenlenen bir toplantıda yaptığı konuşmada, AB’nin Türkiye ve Rusya’yla işbirliğini geliştirmesi gerektiğini belirterek “Türkiye, Arap ülkelerine köprü oluşturabilir’’ dedi. Rusya’yla ilişkilerin de çok önemli olduğunu ifade eden Steinmeier, Türkiye ve Rusya’nın gelecekte Avrupa için “kilit rol’’ oynayacağını kaydetti. TRABZON Avrupa Birliği’nce hazırlanan Trans Kafkasya ve Asya Ulaşım Koridoru’nda (Traseca) Türkiye’yi devre dışı bırakmaya yönelik projeler yaşama geçiriliyor. Türkiye de buna karşılık Gürcistan üzerinden Azerbaycan ve Ortaasya ülkelerine bağlanacak KarsTiflisBaku demiryolu projesi için çabalarını yoğunlaştırdı. Geleceğin en stratejik noktalarından biri olmaya aday HopaBatum ve TrabzonBatum bağlantısının yapılmasına yönelik girişimler de hız kazandı. Yaklaşık 33 kilometreyi bulan HopaBatum bağlantısının yapılması halinde Türkiye’den yapılan taşımacılığın maliyetinin neredeyse yedide bire ineceği belirtildi. Türkiye, 1980’li yılların sonlarından itibaren, eski SSCB coğrafyasına demiryolu ulaşımı için arayış içine girdi. Dünyanın en uzun demiryolu olan bu sisteme bağlanılması halinde Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan, Hazar’ı aşarak Orta Asya cumhuriyetleri, İran, Çin, Hindistan ve diğer Asya ülkelerine de ulaşabilecek. Bunun için en kısa yolun Ermenistan üzerinden olmasına karşın bu olasılık güvenlik gerekçeleriyle düşünülmüyor. Türkiye’nin mevcut demiryolu sistemini eski SSCB sistemine bağlayacak demiryolu bağlantısı KarsTiflisBaku demiryolu hattı olarak projelendirildi. Ancak ABD ve AB’de özellikle Ermeni diasporasının etkisindeki kesimler, “Ermenistan’ın yalnızlaştırılacağı” iddiasıyla bu projeye sıcak bakmıyor. Nitekim geçen aralık ayında, ABD Senatosu’nun alt komisyonunda ABD Eximbank’ının bu projeye kredi vermesine ilişkin istem reddedildi. Türkiye ve Azerbaycan, 420 milyon dolar Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkanı Gürdoğan, ilk aşamada HopaBatum bağlantısının, Türkiye’yi denizden bu sisteme bağlayacağını, bunun her açıdan büyük getirileri olacağını söyledi. Gürdoğan, demiryolu hattı olması halinde maliyetin yedide bire ineceğini vurguladı. tutacak projenin gerçekleştirilmesi için ortak çalışma kararı aldı. ABD baskısıyla “işi ağırdan aldığı” iddialarına karşın Gürcistan hükümeti de demiryolu projesinin inşaatının, ABD’deki bazı çevrelerden gelen baskılara karşın bu yıl başlanacağını açıkladı. di Gürdoğan, ilk aşamada 33 kilometrelik HopaBatum bağlantısının, Türkiye’yi denizden bu sisteme bağlayacağını, bunun her açıdan büyük getirileri olacağını söyledi. Bugün Hopa’dan kalkan TIR’ın Gürcistan’ı geçerek Azerbaycan’a ulaşmasında maliyetin 3 bin doları bulduğunu belirten Gürdoğan, oysa üç TIR yük alan vagonun maliyetinin 1250 dolar olduğunu, yani demiryolu hattı olması halinde maliyetin yedide bire ineceğini vurguladı. Gürcistan Devlet Başkanı Saakaşvili’nin Türkiye’yi ziyaretinde projeyi anlattıklarını ve olumlu yanıt aldıklarını anlatan Gürdoğan, “Ulaştırma Bakanlığı, dış ticaretle ilgili kurumlar, Dışişleri Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı başta olmak üzere bu konuda yapılan tüm girişimlerden olumlu tepkiler alındı. Bu bağlantı ile Türkiye Vladivostok’a, Pekin’e kadar gidecektir. Çin’den 40 günde gelen mal, demiryolu ile 10 günde gelecektir” dedi. Yepyeni bir seçenek KarsTiflisBaku demiryoluna ilişkin çabalar sürerken Türkiye için yepyeni bir seçenek giderek daha büyük ölçüde taraftar buluyor. İlk kez 90’lı yılların başlarında ortaya atılan TrabzonBatum bağlantısının, Türkiye’yi eski SSCB sistemine bağlayacak yeni bir koridor açacağı, KarsTiflisBaku hattının Türkiye’nin demiryolu sistemini, TrabzonBatum hattının ise Karadeniz limanlarını bu sistemle bütünleştireceği vurgulanıyor. Bu konuda ciddi girişimlerde bulunan Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkanı Ahmet Ham ‘Tanla’yı göndermedim’ Baykal, İstanbul Milletvekili Bülent Tanla’nın Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu’yu ziyaretinin “CHP nabız yokluyor” biçiminde yorumlanmasına da tepki gösterdi. Baykal, “Kesinlikle böyle bir şey söz konusu değil. Benimle bu ziyaretin ne öncesinde ne sonrasında herhangi bir görüşmesi olmadı. Ben Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Tuğcu’yu arayıp bu düşüncemi ilettim. O da, ‘Elbette sizin bir konuda hâkimlerin ne kadar tarafsız kalacağını bildiğinizden eminim, zaten böyle bir şeyi sizden beklemem’ dedi” açıklamasını yaptı. Baykal, cumhurbaşkanı adayı olarak Abdullah Gül’ün adının gündeme getirilmesiyle ilgili olarak, “İstekli görünen Başbakan olduğu için onunla ilgili olumsuz noktalarını sayıyoruz. Gül’ün de farklı düşünceye sahip olmadığı biliniyor” dedi. CHP’liler iktidarı topa tuttu Güneş: Sosyal devlet çöktü. Kılıçdaroğlu: Halka yalan söylediler. Tamaylıgil: Kadını 2. sınıf yurttaş sayıyorlar. Sevigen: Başbakan, İstanbul’u pazarlıyor İstanbul Haber Servisi CHP İstanbul milletvekillerinin AKP iktidarının 4 yılını değerlendirdiği toplantıda, genel seçimlerin, “karanlık ve gerici bir Türkiye ile aydınlık ve ilerici bir Türkiye” tercihini ortaya koyacağı vurgulandı. CHP Eminönü İlçe Örgütü tarafından düzenlenen “AKP’nin gerçek yüzü” adlı toplantı dün Kadırga Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. CHP İstanbul Milletvekilleri Hasan Fehmi Güneş, Mehmet Sevigen, Kemal Kılıçdaroğlu ve Bihlun Tamaylıgil’in katıldığı toplantıda AKP iktidarının 4 yılı değerlendirildi. Toplantıda konuşan Güneş, AKP’nin iktidarı süresince sosyal devlet anlayışınının büyük darbe aldığını vurguladı. AKP’nin “işsize iş, aşsıza aş” propogandasıyla iktidara geldiğini anımsatan Güneş, “İktidarları döneminde işsizlerin sayısı birkaç misli arttı. Yurttaşın cebine giren para azaldı” dedi. Emeklilik için prim ödeme gün sayısının 9 bine çıkarıldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ise 5 bin 5 yüz gün prim ödeyerek emekli olduğuna ilişkin belgeyi gösterdi. Erdoğan’ın seçimler öncesi çıktığı bir televizyon programında dokunulmazlığın kaldırılacağı sözü verdiğini de anımsatan Kılıçdaroğlu, “Biri sizden din adına oy istiyorsa, bilin ki o en büyük sahtekârdır” diye konuştu. AKP’nin kadını 2. sınıf yurttaş saydığını dile getiren Tamaylıgil de, AKP iktidarı döneminde kadınların elindeki kazanılmış hakların, din maskesi altında kadınlardan alınmaya çalışıldığını dile getirerek şöyle konuştu: “Bu ülkede kadından sorumlu bir bakan var, ama kadınla ilgili TBMM’deki toplantıya dahi katılmıyor; ancak Başbakan’ın eşine mihmandarlık yapıyor.” Sevigen ise 15 yıldır Erdoğan ve çalışma arkadaşlarının yönelttiği İstanbul’un sorunlarının içinden çıkılmaz bir hal aldığını söyledi. “İstanbul’u Erdoğan yönetiyor” diyen Sevigen, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve İstanbul Valisi bypass ediliyor. Erdoğan, İstanbul’u rant çevrelerine peşkeş çekerek kenti pazarlıyor” diye konuştu. ‘Kürt’ atışması Toplantıda CHP milletvekilleri Şükrü Elekdağ ile Onur Öymen de Irak’taki gelişmeleri değerlendirdi. Elekdağ ve Öymen Türkmenlere sahip çıkılması gereği üzerinde durdular. CHP Hakkâri Milletvekili Esat Canan ise “‘Türkmenlere sahip çıkalım, onlar soydaşımızdır’ denildiğinde Kürtler rahatsız oluyor. ‘Kürtler de soydaşımızdır’ demek gerekir. Bu söylemlerin bölgede kabul görmediğini söylemeliyim. Orada bir devlet kuruluyor, son aşamaya gelmiştir. Türkiye onu düşman görmek yerine, himaye etmelidir, kol kanat germelidir” görüşünü dile getirdi. Bir terörist öldürüldü ? BİNGÖL (AA) Bingöl’ün Genç ilçesine bağlı Sağgöze köyü kırsalında, güvenlik güçleri ile teröristler arasında çatışma çıktı. Çatışmada, Bir PKK’li öldürüldü, bir güvenlik görevlisi de yaralandı. Bölgede operasyonların sürdüğü bildirildi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 CUMHURİYET 05 K