18 Haziran 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 OCAK 2007 PAZARTESİ 6 Mali polis operasyonları; 144 gözaltı İSTANBUL (A A) İstanbul’da Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 2430 Aralık 2006 tarihleri arasında sahtecilik ve kaçakçılık olaylarına yönelik 31 operasyon gerçekleştirdi. Operasyonlarda 86 kişi gözaltına alındı. 2 milyon YTL değerinde elektronik eşya ile 100 milyon YTL’lik naylon fatura ele geçirildi. Nitelikli dolandırıcılık, bilişim ortamında dolandırıcılık, kredi kartı ve çek dolandırıcılığına yönelik 30 ayrı operasyonda 49 kişi gözaltına alınırken, 3 operasyonda da, sahte 6 milyon 400 bin ABD dolarını piyasaya sürmeye çalışan 9 şüpheli yakalandı. Öte yandan, çeşitli suçlardan aranan kişilerin yakalanmalarına yönelik yapılan 13 operasyonda da 22 kişi gözaltına alındı. HABERLER Eski Kültür Bakanı Çağlayan, AKP’nin kültür ve turizm politikalarını eleştirdi: BUGÜN BAŞLAYACAK Dönem tahribat dönemi E ski Kültür Bakanı Suat Çağlayan, AKP iktidarına dek Kültür Bakanlığı’nın siyaset dışında kalmayı başardığını belirterek “Ancak daha ilk günden tüm kadrolarla oynamaya başladılar. Bakanlıkların birleşmesiyle kadrolarda büyük kıyımlar yapıldı. Haksız yere iç ve dış görevdeki insanları yerlerinden ettiler, istifaya zorlamak için bu insanları müfettiştehdittayin kıskacına almaya çalıştılar” dedi. ESRA YAZDIÇ Cezaevlerinde açık görüş ANKARA (AA) Cezaevlerindeki hükümlü ve tutuklular, Kurban Bayramı ve yılbaşı dolayısıyla bugünden başlayarak yakınlarıyla açık görüş yapabilecekler. Adana, Antalya, BakırköyMetris, Bayrampaşa Kapalı, Bursa E Tipi, İzmirBuca, Mersin ve Ümraniye E Tipi kapalı ceza infaz kurumlarında kalan hükümlü ve tutuklular 1, 2, 3, 4, 5, 6 ve 7 Ocak tarihleri olmak üzere 7 gün açık görüşten yararlanabilecek. Diğer bütün ağır ceza merkezi ve müdürü bulunan bağlı ceza infaz kurumlarındaki hükümlü ve tutuklular ise 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 Ocak tarihleri olmak üzere 6 gün süreyle açık görüş yapabilecek. Müdürü bulunmayan bağlı ceza infaz kurumlarında kalan hükümlü ve tutuklulara 1, 2, 3 ve 4 Ocak tarihleri olmak üzere 4 gün açık görüş yaptırılacak. Kınama cezası dışında disiplin cezası almış ve bu cezaları kaldırılmamış hükümlü ve tutuklular, açık görüşten yararlandırılmayacak. Hükümlü ve tutuklular, belgelendirilmek suretiyle sadece ana, baba, eş, çocuk, torun ve kardeşleriyle görüştürülecek. Belirtilen gün ve saatler dışında görüş yaptırılmayacak. Bir defa görüş yapan hükümlü ve tutuklulara ikinci defa izin verilmeyecek. Açık görüşler, görüş süresi yarım saatten az ve 1 saatten fazla olmamak kaydıyla, 09.0017.00 saatleri arasında gerçekleştirilecek. Diyarbakır eksi 23 derece DİYARBAKIR (A A) Diyarbakır Meteoroloji Bölge Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre kentte önceki gece eksi 23 derece olarak ölçülen sıcaklık, gündüz ise eksi 9 derece olarak tespit edildi. Yetkililer, geçen yıl aralık ayında en düşük sıcaklığın eksi 10.3 derece olarak ölçüldüğünü, kentin aralık ayı ortalamasının ise eksi 7.1 olduğunu bildirdiler. Diyarbakır’da aşırı soğukların çarşamba gününe kadar sürmesi bekleniyor. ANKARA Eski Kültür Bakanı Suat Çağlayan, AKP iktidarına kadar siyasetin girmediği Kültür Bakanlığı’nın, son 2 yıldır kadrolaşmanın en yoğun olduğu bakanlık haline geldiğini vurguladı. Çağlayan, liyakat kavramını saf dışı bırakan bakanlığın, yönergelerde kendi zihniyetlerine uygun yaptığı değişikliklerle sanat kurumlarının teknik kadrolarına imam hatip mezunlarını doldurmayı hedeflediğini belirtti. Çağlayan, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda yaşanan değişimi Cumhuriyet’e değerlendirdi. Çağlayan’a yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle: Kültür ve Turizm bakanlıklarının birleşmesi nasıl bir sonuç doğurdu? İki bakanlığın birleştirilmesiyle kültür ve sanat varlıklarımız ile doğal, arkeolojik ve tarihi sit alanlarımız turizm için tatlı lokmalar haline gelmiş oldu. Kültür Bakanlığı kültürel değerleri koruyan, kültürel, sanatsal ve sosyal yozlaşmanın önünde engel olan bir bakanlıktır. Turizm Bakanlığı ise çok farklıdır. Bir başka benzetişle Kültür Bakanlığı “ulusal” değerleri öncelikli kabul eder, Turizm Bakanlığı’nda ise öncelikler “uluslararası’’dır. Ayrıca bakanlıkların birleştirilmesi, eski kadroların “tasfiyesi’’ için bir gerekçe olarak kullanıldı. Sadece kadrolar değil, kültürümüzün temel öğelerinden olan “halk kültürü”nü araştıran HAGEM, genel müdürlük iken küçük bir ünite haline getirilerek araştırmalar durduruldu. Yine, Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Kültür Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü birleştirilerek Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü adını aldı. İşini iyi bilen genel müdürler, bu değişikliği fırsat bilerek görevden uzaklaştırıldı. Oluşturulan genel müdürlüğün başına getirdikleri kişinin genç bir kaymakam oluşu da gerçek niyeti belirlemektedir. ‘AKP birçok kez yargıya tosladı’ Kültür Bakanlığı’nda AKP ile birlikte neler değişti? Kültür Bakanlığı AKP iktidara gelinceye kadar siyasetin pek girmediği bakanlıktı. Ancak daha ilk günden tüm kadrolarla oynamaya başladılar. Bakanlıkların birleşmesiyle kadrolarda büyük kıyımlar yapıldı. Haksız yere iç ve dış görevdeki insanları yerlerinden ettiler, istifaya zorlamak için bu insanları müfettiştehdittayin kıskacına almaya çalıştılar. Bu haksızlıkların bazıları yüksek mahkemelere tosladı. Örneğin; Baku Kültür Ataşesi Nafiz Şahin, görevi dolmadan geri çağrıldığı gibi, Hakkâri’ye sürüldü. Ancak, Ankara İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararının ardından, Yargıtay 4. Ceza Dairesi Kültür Bakanlığı Müsteşarı’nı 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Yargıtay’ın kararında önemli bir ders var; Nafiz Şahin, dava sürerken şikâyetini geri almış olmasına karşın Yargıtay yine de “mağdur şikâyetini geri almış ise de mağdurun geçmişte mağduriyete uğradığı açıktır’’ diyerek müsteşarın cezalandırılmasına karar vermiştir. Bakanlık, geçici işçi alımı ile kadro eksikliğine çözüm getirmeye çalışıyor. Bu doğru bir yaklaşım mı? Kültür Bakanlığı’nın kadrosu sınırlı olduğundan Maliye Bakanlığı’ndan alınan “geçici işçi’’ kadroları ile işler yürütülmeye çalışılır. Sayın İstemihan Talay’ın bakanlığı döneminde 1900 dolayında geçici işçi alınmıştı. Benim dönemimde de yine Maliye Bakanlığı’ndan alınan bu kadrolara 140 dolayında geçici işçi alınmıştı. AKP iktidara gelir gelmez ilk Kültür Bakanı önce bu işçilere çile çektirmeye başladı. Onları işten atmak için yapmadığını bırakmadı. Zaten aldıkları çok az ücret, yol parasına bile yetmez oldu. Sonunda 140 dar gelirlinin büyük bölümünü pes ettirmeyi başardılar. Bu 140 kişiyi işten atmaya çalışırken daha fazlasını, hem de yandaşhemşeri ilişkisi ile işe aldılar. Şimdi 450 geçici işçi kadrosu daha alınmış. Dileriz, bunlar kadrolaşma için kullanılmaz. Kültür Bakanlığı’nın ihtiyacına göre eleman alınır. Koruma altındaki alanlar, sit dereceleri düşürülerek yatırıma açılıyor... Kıyıların turizme açılma gayretleri çok çarpıcı bir örnek. Bazı bölgelerin Çeşme’de 112 bin dönümlük alanın “Turizm Geliştirme Alanı” ilan edilmesi gibi sit statülerinin değiştirilmesi; Ankara’da AKM Alanı’nın bazı bölgelerini Gençlik Parkı, Hipodrom gibi ya Anakent Belediyesi’ne vererek ya da başka yollarla yapılaşmaya açılması için gayret edilmesi diğer örnekler. Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulları’nın kararları çok önemli ve kesindi. Şimdi bir değişiklik yaptılar ve SİT Kurulu kararlarına itiraz hakkı getirildi. Son değerlendirmenin Ankara’daki üst kurul tarafından yapılacağına karar verildi. Bu da doğal alanları ‘yağmaya’ açabilecek başka bir hamle. ERDOĞAN’A HAKARET İDDİASI Özkan’a manevi tazminat davası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Kubilay’ı anma mitingindeki konuşması ve Vatan gazetesinde yer alan açıklamasında, “kişilik haklarına saldırıda bulunduğu’’ iddiasıyla gazeteci Tuncay Özkan aleyhine iki ayrı manevi tazminat davası açtı. Erdoğan’ın avukatları Fatih Şahin ve Muammer Cemaloğlu tarafından, açılan davaların dilekçesinde, Özkan’ın dava konusu konuşmasında, “Tayyip’ten kurtulmak için, işsizlik, açlık, vatanın, yurdun satılması, vurgun, hırsızlık, yolsuzluk, Ali Dibo düzeni, onun için erken seçim istiyoruz. Biz ne istiyoruz, ne zaman istiyoruz, nisan ayında istiyoruz” ifadelerini kullandığı belirtilerek Özkan’dan 10 bin YTL manevi tazminat talebinde bulunuldu. Bayram’da firar etti ANKARA (A A) Vatani görevini Aksaray’da yapan bir er, birliğinden firar etti. Askeri bir araçla birliğinden ayrılan er, Ankara’ya geldi. Yanında tüfek ve tabanca da bulunan er, askeri aracı Dikmen Akpınar Mahallesi’nde terk etti. Araçta yapılan aramada tüfeğin bulunduğu, tabancayla kaçan erin arandığı bildirildi. KÜTÜPHANELER ‘Raflara irticai kitaplar doldu’ Kütüphanelerin yerel yönetimlere devri ve ören yerleri gelirlerinin bakanlığın idaresine alınması da tepki çekti... Bunların belediyelere devredilmesi hiç iyi olmadı. 2002’de 1436 olan halk kütüphanesinin 250’si kapandı. Açık olanların bazı AKP’li belediyelerce laik Cumhuriyetin katlanamayacağı yayınlarla doldurulması olasılığı var. “Bağış’’ adı altında “irtica’’ içerikli kitapların bu kütüphanelere dağıtıldığı söyleniyor. Halbuki bu kütüphanelere alınan kitaplar, Kültür Bakanlığı’nın “yayın kurulu’’ tarafından seçilirdi ve Cumhuriyet felsefesine uygun olurdu. AKP döneminde ören yeri gelirlerinin tamamına da el kondu. Bu, hem ören yerlerine hem de o yörelerin halkına yapılan bir haksızlıktır. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO), tiyatrolar derken sanat kurumları en sıkıntılı dönemlerini yaşıyor... CSO sınavlarını iptal ettiler. Ancak burada da mahkemeler imdada yetişti. Asıl niyet CSO Yasası’nı değiştirerek ve kaynakları kısaraksenfonilerin kökünü kazımak. Şimdilerde ise Devlet Tiyatroları’nda (DT) çok önemli bir oyun oynanacağı konuşuluyor. 2007’de alınacak kadrolar için yönerge üzerinde oynanmıştı. Bu teknik elemanlar, şimdiye kadar yönetmeliğe uygun olarak “ilgili’’ meslek okulu mezunları arasından seçilirdi. DT’ye elektrikçi alınacaksa, elektrik meslek okulu mezunları arasından alınırdı. Yönetmelikte yaptıkları değişiklikle ilgili sözcüğü kaldırıldı. Yani artık alacakları “ilgisiz’’ bir meslek okulundan mezun olabilecek. Örneğin, imam hatip lisesi mezunları arasından seçilebilecek. Artık bir Kültür Bakanlığı’ndan söz edilemez. Özkan’a suç duyurusu Erdoğan’ın avukatları, ayrıca Özkan’ın Menemen ilçesindeki konuşmasında, Erdoğan’a yönelik hakaret niteliği taşıyan ifadelere yer verdiğini savunarak Özkan hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundular. Suat Çağlayan. Yunus Nadi Armağanı Yarışması, 1946’da kuruldu; hem geçmişe hem geleceğe dönük olan anlamı, gazetemizin kurucusu Yunus Nadi’ye saygı ve sevgiden kaynaklanıyor. Yalnız Cumhuriyet gazetesinin değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda büyük emeği bulunan Yunus Nadi’nin anısını her yıl tazelemek bizim için bir görev. Devrimci ve demokrat Cumhuriyet’in Ulusal Bağımsızlık Savaşımızla ve Türkiye Cumhuriyeti’yle zamandaş ve eşanlamlı bir kuruluş tarihçesi var. Yunus Nadi, gazetemizin temel taşlarını bu doğrultuda koydu. Yunus Nadi’nin ölüm yıldönümünü geçmişe dönük bir acı olarak değil, geleceğe yönelik bir kültür olayına dönüştürmek amacıyla bu yarışma düzenlendi. Yarışmanın ilk düzenlendiği yıllarda Türkiye’de sanat alanında hiçbir özel ödül yoktu; tek parti dönemiydi ve yalnız CHP’nin koyduğu bir şiir ödülü vardı. Aynı dönemde bütün dünyada sanat, bilim ve edebiyat ödülleri ün yapmışlardı. İsveç’te Nobel, ABD’de Pulitzer, Sovyetler’de Lenin, Fransa’da Goncourt ödüllerinin sonuçları Türkiye’de de izleniyordu; ama ülkemiz bu alanda da geç kalmıştı. Cumhuriyet gazetesi bu öncülüğü üstlendi, altmış yıl önce düzenlenen Yunus Nadi Armağanı’yla sanat ve kültür yaşamımızda bir yarışma coşkusu oluşturdu. Daha sonraki yıllarda Türkiye’de de yarışmaların ve ödüllerin sayısı çoğaldı, yirmiyi aştı. Bugün belki ödül enflasyonundan söz açılabilir; eleştirel bir yaklaşımla sakıncaları gündeme getirilebilir, ama yine de kültür, bilim ve sanat konularında yapılan yatırımların çok yararlı olduğu rahatlıkla söylenebilir. Zamanla 61. YIL YUNUS NADİ ÖDÜLLERİ 2007 ödüller arasında ayrımlar ortaya çıkar; bir yarışma kurumsallaştıkça, amacı, nitelikleri, karakteri belirginleşir. Bu arada kimi holdinglerin kendi amaçlarına yönelik yarışmalar düzenlemeleri ve ödüller dağıtmaları da bu alanda kaçınılmaz çoğulculuğu yansıtıyor. Kimi bankaların, şirketlerin, ticari tekellerin reklam amacıyla düzenledikleri yarışmaların ödülleri, parasal açıdan ne kadar büyük olursa olsun; özü, maddi çerçevenin dışındaki anlamda odaklaşıyor. Ödüller, Yunus Nadi Armağanı Yarışması adıyla aralıksız olarak kırk yılı aşkın bir sürede düzenli olarak gerçekleştirildi, kültür ve sanat hayatımıza amaçlanan katkıları yaptı ve etkilerini duyurdu. Daha önce bir dalda yapılan ödüllendirmenin kapsamı 1990 yılından itibaren genişletildi ve Yunus Nadi Ödülleri adıyla sürmeye başladı. Ülkemizin kültür ve sanat yaşamı bütün baltalanmalara ve olumsuz yatırımlara karşın sürekli gelişiyor ve yaygınlaşıyor. Fikir ve sanat özgürlükleri Türkiye’de tam değil; siyasal iktidarların baskıları hâlâ sürüyor ve çağdaş demokratik ortamdan henüz yoksun sayılıyoruz. Buna karşın fikir, sanat, bilim, kültürde çabalar sürüyor. Tarihsel gelişim sürecinde elbette ‘aydınlanma’nın önüne hiçbir güç geçemez. Cumhuriyet, çağdaş uygarlığa giden yolun fikir, sanat, kültür, bilim yolu olduğunu kuruluşundan beri savunan bir gazete. Bu yoldaki çabaları desteklemek ve özendirmekte Yunus Nadi Ödülleri’nin işlevi sürecek. 1999 yılında başlanılan iki ana başlık altında dört ödül verilmesi yöntemi geçen yıl değiştirildi. 2007 Yunus Nadi Ödülleri Edebiyat Ana Dalı’nda öykü, roman, şiir; Görsel Sanatlar Ana Dalı’nda karikatür; Bilimsel Araştırma Ana Dalı’nda Sosyal Bilimler Araştırması olarak belirlendi. Adaylara başarılar diliyoruz. ÖYKÜ Ödüle 1 Nisan 2006 ile 1 Şubat 2007 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitap ya da yayına hazır bir ‘kitap dosyası’yla aday olunabilir. Yayımlanmamış yapıtların, beyaz dosya kâğıdına makine yazısı ile çift aralıklı yazılmış olması gereklidir. Adaylar yapıtlarını altı adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici Kurul, ödülü, kitap ve kitap dosyası arasında paylaştırabilir. Seçici Kurul: Hikmet Altınkaynak, Mehmet Başaran, Tarık Dursun K., Sami Karaören, Emin Özdemir. Ş İ İ R Ödüle 1 Nisan 2006 ile 1 Şubat 2007 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitap ya da yayına hazır bir ‘kitap dosyası’ ile aday olunabilir. Yayımlanmamış yapıtların beyaz dosya kâğıdına makine yazısı ile çift aralıklı yazılmış olması gereklidir. Adaylar yapıtlarını altı adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici Kurul, ödülü, kitap ve kitap dosyası arasında paylaştırabilir. Seçici Kurul: Ataol Behramoğlu, Prof. Dr. Cevat Çapan, Muzaffer İlhan Erdost, Doğan Hızlan, Kemal Özer. Emre Kongar, Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, Prof. Dr. Türkel Minibaş, Prof. Dr. Ahmet Mumcu. K A R İ K A T Ü R Karikatürlerin boyutu 30x40 cm.’yi geçmemelidir. Her türlü teknik serbesttir. Yarışmaya en fazla 5 karikatürle katılabilinir. Seçici Kurul: Kâmil Masaracı, Tan Oral, Ferit Öngören, Turhan Selçuk, Tonguç Yaşar. HER DAL İÇİN GEÇERLİ Sok. No: 2 34381 Şişli / İstanbul adresine iadeli taahhütlü olarak postayla ulaştırmaları ya da elden teslim etmeleri gerekmektedir. Yayımlanmış yapıtların daha önce herhangi bir ödül almamış olması şartı geçerlidir. Zarfın ya da paketin üzerine hangi dal ile ilgili olduğunun (şiir, roman, öykü vb.) yazılması zorunludur. Ödül dallarında konu sınırlaması yoktur. Yapıtlar hiçbir şekilde iade edilmez. Ödül alan ya da herhangi bir şekilde ön elemeden geçirilen yapıtlar, genel yayın ilkelerimiz doğrultusunda gazetemizde yayımlanabilir. Ödül sonuçları 28 Haziran 2007 Perşembe günü açıklanacaktır. R O M A N Ödüle 1 Nisan 2006 ile 1 Şubat 2007 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitap ya da yayına hazır bir ‘kitap dosyası’yla aday olunabilir. Yayımlanmamış yapıtların, beyaz dosya kâğıdına makine yazısıyla çift aralıklı yazılmış olması gereklidir. Adaylar yapıtlarını altı adet olarak göndereceklerdir. Seçici Kurul, ödülü, kitap ve kitap dosyası arasında paylaştırabilir. Seçici Kurul: Adnan Binyazar, Ahmet Cemal, Konur Ertop, Prof. Dr. Şara Sayın, Prof. Dr. Tahsin Yücel. S O S Y A L B İ L İ M L E R A R A Ş T I R M A S I Ödüle 1 Nisan 2006 ile 1 Şubat 2007 tarihleri arasında yayımlanmış bilimsel araştırmalarla, yayıma hazırlanmış en az 25 sayfa olarak beyaz dosya kâğıdına makine yazısıyla çift aralıklı yazılmış bilimsel araştırmalar katılabilir. Adaylar yapıtlarını sekiz adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici Kurul ödülü kitap ve kitap dosyası arasında paylaştırabilir. Seçici Kurul: Erdal Atabek, Prof. Dr. Rona Aybay, Dr. Alev Coşkun, Prof. Dr. GENEL KOŞULLAR Ödüller, her dalda amatörprofesyonel herkese açıktır. (Cumhuriyet mensupları hiçbir dalda ödüle aday olamazlar.) Adaylar gerçek ad ve adreslerini ve telefon numaralarını belirtmek zorundadırlar. Ancak adaylar ad ve adreslerinin saklı tutulmasını isteyebilirler. Ödül koşullarına uymayan yapıtları yarışma dışında tutmak zorundayız. Adayların yapıtlarıyla birlikte adlarını ve soyadlarını arkasına yazacakları iki fotoğraflarını, açık adreslerinin de yer aldığı katılma belgesini ve yaşamöykülerini 15 Şubat 2007 Perşembe günü saat 17.00’ye kadar ‘Cumhuriyet Gazetesi Yunus Nadi Ödülleri Prof. Dr. Nurettin Mazhar Öktel Ö D Ü L Her dal için: 2.000.000.000 TL. KATILMA BELGESİ ADIM, SOYADIM: ADRESİM: TELEFONUM: KATILDIĞIM DAL: CUMHURİYET 06 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear