18 Haziran 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 OCAK 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cumhurbaşkanı Sezer ve Baykal Ankara’da, Erdoğan ise İstanbul’da bayramı karşıladı 5 Siyaset konuşmadılar ? Başbakan Erdoğan, Üsküdar Emniyet Mahallesi’ndeki Akabe Camii’nde bayram namazını kıldıktan sonra çocuklara 5’er YTL harçlık dağıttı. Haber Merkezi Kurban Bayramı’nı ve yeni yılı Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile anamuhalefet partisi CHP’nin lideri Deniz Baykal Ankara’da, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan İstanbul’da, TBMM Başkanı Bülent Arınç Yalova’da, ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu ise memleketi Isparta’da karşıladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bayram namazını evinin bulunduğu Üsküdar Emniyet Mahallesi’ndeki Akabe Camii’nde kıldı. “Milletimizin ve İslam dünyasının Kurban Bayramı’nı tebrik ediyorum. Milletimiz için, ülkemiz için, tüm insanlık için birliğe, beraberliğe, sevgiye ve barışa vesile olmasını temenni ediyorum” diye kutlama mesajı veren Erdoğan, terörün son bulErkan Mumcu ise Isparta’nın Yalvaç ilçesindeki Devlethan Camisi’nde namaz kıldıktan sonra çıkışta, “Bayram sadece kurban kesmekten ibaret değildir. Bayram, kucaklaşmaktır, küslerin barışmasıdır, var olanın yok olanı hatırlamasıdır. Onun için hakiki bir bayram olsun diyorum, gönüllerimize bayram gelsin diyorum” diye konuştu. Yeni yılı da kutlayan Mumcu bir gazetecinin, “Baraj sorununuz olduğuna inanıyor musunuz” sorusuna “Burada bayramlaşıyoruz, siyasetin yeri değil. Cami avlusunda siyaset yapmam” diyerek karşılık verdi. . DYP lideri Mehmet Ağarda bayramın ilk gününü seçim yeri Elazığ’da geçirirken eski başbakanlardan Necmettin Erbakan, İstanbul Valisi Muammer Güler ile Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, bayram namazını Eyüp Sultan Camii’nde kıldı. Necmettin Erbakan’ın namazdan çıkışı sırasında burada bekleyen kalabalık, “Mücahit Erbakan” şeklinde tezahürat yaptı. Erdoğan Başbakanlığa Alışamadı! Başbakan Erdoğan bayram namazı sonrası Üsküdar’daki Akabe Camii çıkışında yurtttaşlarla bayramlaştı. ması için verilen mücadelelerin başarıyla sonuçlanması dileğinde bulundu. Yeni yıldaki dileklerini de ifade eden Erdoğan yurttaşlardan birlik, beraberlik, dayanışma için atılan adımlarda yer almasını istedi. Cami çıkışında yurttaşlarla bayramlaşan Başbakan Erdo ğan çocuklara 5’er YTL bayram harçlığı verdi. Yalova’nın Termal ilçesindeki TBMM lojmanlarında tatilini geçiren Arınç, bayram namazını Yenimahalle Köyü Camii’nde kıldı. Gazetecilerin Türkiye gündemine ilişkin sorularını, “‘Bayramda siyaset ko nuşmayalım” diyerek geri çeviren Arınç, “Bugün bayram, böyle günlerde siyaset yapılmaz. Buraya dinlenmek için geldik, bayramlar özel günlerdir. Kurban Bayramı’nın tüm İslam âlemine huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum” dedi. Anadolu Ajansı’na 78 ödül ? ANKARA (AA) Anadolu Ajansı, 2006 yılında, değişik kurum ve kuruluşlarca toplam 78 ödüle layık görüldü. 6 Nisan 1920 tarihinde kurulan Anadolu Ajansı, o günden bu yana, kurumsal yapısı ve tarafsız habercilik ilkesiyle Türk basın dünyasındaki köklü işlevini sürdürüyor. Türk Patent Enstitüsü’nün “Sınai mülkiyet haklarının 135. yılı” etkinlikleri kapsamında “Marka Ödülü” verilen kuruluşlar arasında, basın dünyasından AA vardı.Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce “Vakıf medeniyeti yılı” dolayısıyla ödüle layık görülen AA’ya Turkcell’in katma değerli servisler alanında birlikte çalıştığı 200’ü aşkın iş ortağı bir araya getirdiği “İş Ortakları Günü”nde de özel ödül verildi. SES’in raporunda, son 12 ayda sağlıkta nasıl bir “dönüşüm” yaşandığını gösterdi 2006, sağlıkta yıkım yılı ZEYNEP ŞAHİN ANKARA Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), 2006’nın “sağlıkta yıkım yılı” olduğuna dikkat çekerek, kırkent arasında sağlık hizmetine ulaşmadaki uçurumun büyüdüğünü, laboratuvardan 112 acil servise değin her kademenin özelleştirilmesine yönelik adımlar atıldığını vurguladı. Sağlıkta kadrolaşma furyası ile 175 şef ve şef yardımcısının doğrudan Bakan Recep Akdağ’ın inisiyatifiyle atandığına işaret eden SES, sağlık göstergelerinin ise giderek kötüleştiğinin altını çizdi. SES, sağlıkta 2006 yılını değerlendiren bir rapor hazırlarken, Türkiye’deki temel ekonomik ve sağlık göstergeleri ile Avrupa ülkeleri arasındaki uçuruma ? Sağlıkta kadrolaşma furyasına dikkat çekilen SES raporunda 175 şef ve şef yardımcısının doğrudan Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın inisiyatifiyle atandığına işaret edildi. da dikkat çekti. SES’in raporunu göre, 2006 yılında sağlık alanında yaşanan gelişmeler şöyle: Sağlık hizmeti piyasalaştırılarak, kamusal sağlık yatırımları yerine özel sektörden hizmet alımı yaygınlaştırıldı. IMF ve Dünya Bankası talimatıyla harekete geçen Maliye Bakanlığı’nca hazırlanan genelgeyle, yaklaşık 150 kalem ilaç ödeme kapsamı dışına çıkarıldı. 1. basamak sağlık hizmeti veren sağlık ocakları, sağlık evleri kaderine terk edildi. Doğu batı, kır kent arasında sağlık hizmetine ulaşmadaki eşitsizlikler arttı. Devlet hastanelerinde çalışanlar arasında, ücret uçurumunun 25 kata kadar çıktığı adaletsiz sistem uygulandı. Hastaneler ile diğer sağlık kuruluşlarındaki temizlik ve güvenlik hizmetlerinin taşeronlaştırılmasının ardından uygulama; yemekhane, görüntüleme merkezleri, laboratuvar hizmetleri ile sürdü. Kamusal sağlık hizmeti sunulması için ortalama yüzde 10 olması gereken bütçeden sağlığa ayrılan pay, 2006’da 4.3 oldu ve ilk 10 ayda tükendi. SES’in hazırladığı raporda dik kat çeken bir başka nokta ise AB üyesi ülkelerin sağlık ve yaşam düzeyi standartları ile Türkiye arasındaki uçurum oldu. Dolaylı vergi arttı Temel ekonomik göstergelere işaret eden SES, AKP hükümetinden önceki 2002 yılında toplam kamu yatırımlarının yüzde 53’ünün genel bütçeden karşılandığını ancak 4 yıl içinde bu oranın sistematik şekilde azaltılarak yüzde 40.7’ye indiğini vurguladı. Vergi adaletsizliğinin kaynağı olarak gösterilen dolaylı vergilerin AKP döneminde hızla arttığını da belirten SES, bütçe içindeki dolaylı vergi payının 2003’te yüzde 67, 2004’te yüzde 71, 2005’te de yüzde 73 olduğunu kaydetti. Başbakan Tayyip Erdoğan, 2007 yılı bütçesinin son görüşmelerinde yaptığı konuşmanın büyük bölümünü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde İstanbul için yaptıklarına ayırdı. Görüşmeler bazen öyle bir noktaya geldi ki, sanki milletvekillerinin karşısında “başbakan” değil de, “İstanbul Büyükşehir belediye başkanı” vardı. “Kendini TBMM’de değil, belediye meclisi toplantısında” sanan bir başbakan... Erdoğan, “Sayın Sözen, ‘Istranca Dağları’ndaki barajları ben yaptım’ diyor” diye söze başlayınca, bir halefselef tartışmasıdır başladı. CHP Sıvas Milletvekili, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, “Baraj değil bir kere regülatör. Temelini de ihalesini de ben yaptım, ben attım, sen sahip çıktın. Her şeye sahip çıktığın gibi” diye tepki gösterdi. Erdoğan, Sözen’e “Dürüst hareket et, doğru konuş” diye yanıt verince tartışma daha da alevlendi. Gerisini TBMM tutanaklarından aktaralım: Erdoğan: Hangi barajın temelini attın, nasıl bıraktın? İzzet Çetin (CHP): Baraj değil, regülatör. Nurettin Sözen: Yüzde 40’ını da tamamlamıştık. Erdoğan: Yalan söyleme! Yok öyle bir şey! Nurettin Sözen: İhalesini ben yaptım, sen yalan söylüyorsun! Tarihi değiştiriyorsun, tarihi! Erdoğan: Aynı şeyi metroda da yaptın. Gökhan Durgun (CHP): Sen mi yaptın metroyu? Sözen: Onu da ben yaptım. İstanbul’da bir tek projen yok. Temelini kim attı? Erdoğan: Istranca halkı senin orada ne yaptığını çok iyi biliyor. Muharrem İnce (CHP): Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi. İzzet Çetin: Belediye başkanı mısınız, başbakan mı? Tayyip Erdoğan: Biz ülkenin meselelerini konuşuyoruz, hepsini burada konuşacağız. Ali Kemal Deveciler (CHP): Sayın Başkan, büyükşehir belediyesinin bütçesini görüşmüyoruz burada. 2007 yılı bütçesini görüşüyoruz. Tayyip Erdoğan: Hazmedeceksiniz, hazmedeceksiniz, hazmetmeden olmaz. Yerelle genel yönetimi birbirinden ayrı düşünemezsiniz. O zaman yerel yönetimlerle genel yönetimin tamamen bağlarını koparalım öyle mi? Mantığınız bu mu? Kemal Anadol (CHP): Burası belediye meclisi değil, Millet Meclisi, Millet Meclisi! Ali Rıza Bodur (CHP): Sen hâlâ orada kalmışsın Sayın Başbakan. Bu tartışmalar, İstanbul metrosu ve Lütfi Kırdar Spor Salonu’yla ilgili olarak da aynı tempoda “Sen yapmadın, ben yaptım” biçiminde sürdü gitti... İcraatın içinden kartları... Son dönemde siyasetçilerin kutlama kartlarında bir değişiklik göze çarpıyor. Parti yöneticileri ve milletvekilleri, bayram ve yeni yıl için sade bir kutlama mesajı yerine artık partisinin ya da kendisinin yaptığı icraata sayfalar ayırıyor, kartları resimlerle süslüyor. AKP yöneticileri de, bu furyaya katılanlardan, yalnız bir farkla. AKP, Başbakan Tayyip Erdoğan ve yöneticiler için ayrı ayrı kart yerine tek tip kart hazırlamayı tercih etmiş. 4 sayfalık kartın ilk sayfasında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın resmi yer almış. Erdoğan, yürüyor ve ufka doğru derin derin bakıyor. İkinci sayfayı çevirdiğiniz zaman bu kez de yine Başbakan Erdoğan’ın çeşitli yerlerde çekilmiş fotoğraflarından bir demet sunulmuş. Bu fotoğraflarda, bir grup, ellerinde Türk bayrakları Erdoğan’ın konuşmasını izliyor. Erdoğan, bir çocukla neşe içinde “çak” yapıyor. Erdoğan, bu kez ilköğretim öğrencilerinin başını okşarken karşımıza çıkıyor. Erdoğan, bir BM toplantısında konuşuyor. Erdoğan, başörtülü bir köylü kadına sarılıyor. Erdoğan, kucağında bir çocukla Clintonvari poz vermiş. Erdoğan, köylülere sarılırken; Erdoğan, halka çiçek dağıtırken, bu böyle uzayıp gidiyor. Kartın 3. sayfası ise bayram ve yeni yıl mesajına ayrılmış, mesajın Erdoğan’ın dudaklarından çıktığı belli: “Kurban bayramınızı ve yeni yılınızı en kalbi duygularımla kutlar, aziz milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dilerim.” Muhalefet milletvekillerinin kartları ise doğal olarak muhalefet yüklü mesajlar içeriyor. CHP İzmir Milletvekili Hakkı Köylü, 2 sayfalık gazete safyası formatında hazırladığı kartında, TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergelerinden bir geçit yapmış. Gazetelerden alınan “Tarımı çökerttiler” ve “Açlık sofuluğu bozar” başlıklı iki haber ile “AKP’liler Meclis’te ne yapıyor” başlığıyla verilen bir karikatür yer almış. Karikatürde, oturumu yöneten başkanvekili bir yasa maddesinin oylamasını yapıyor: “Kabul edenler, etmeyenler, kabul edilmiştir. ‘AKP’lilerin işlediği günahları Allah affetsin’ maddesi yasalaşmıştır.” 8 kaçak yakalandı ? İSTANBUL (A A) İstanbulFatih’te bir inşaatın deposunda yurda kaçak giren yabancılar bulunduğu yönündeki ihbarı değerlendiren Yabancılar Şube Müdürlüğü ekipleri, söz konusu yere düzenledikleri operasyonla Irak uyruklu 8 kaçak ile insan kaçakçılığının organizatörleri konumunda bulunan Irak uyruklu Dasti Fares K. ve İran uyruklu İbrahim R’yi gözaltına alındı. Operasyonda, 1 adet Suriye pasaportu, 2 adet Filistin pasaportu ve 2 adet Arapça yazılı kimlik kartı ele geçirildi. Hükümet enerji, sağlık, eğitim, kültür ve bilgi teknolojileri için yasa taslağı hazırladı Her şey özel sektöre havale ? Hükümet tarafından hazırlanan taslak, yapişletdevret, yapişlet, işletme hakkı devir modellerinin yanı sıra yapkirala modeli de öngörüyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümet; enerji, sağlık, eğitim, kültür, bilgi teknolojileri ve her türlü altyapı işini piyasaya açmaya yönelik yasa taslağı hazırladı. Hükümet tarafından hazırlıkları sürdürülen “Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Kamu Kesimi ile Özel Sektör İşbirliği Modelleri Çerçevesinde Gerçekleştirilmesine İlişkin Kanun Tasarısı Taslağı”nda kamuözel işbirliği modeli “Kamuözel işbirliğini gerçekleştirmek üzere, bir projenin tasarlama, finansman, yapım ve işletilmesi ile mevcut bir yatırımın yenilenmesi, kiralanması, geliştirilmesi, bakımonarımının yapılması ve işletilmesinde özel sektör katılımının sağlanması” diye tanımlandı. Yasa taslağının kapsamı ise şöyle belirlendi: “Bu kanun merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları, yerel yönetimler ve kamu iktisadi teşebbüsleri tarafından yürütülen tarım, madencilik, imalat, enerji, ulaştırma, haberleşme, bilgi teknolojileri, turizm, konut, eğitim, kültür, sağlık, kentsel ve kırsal altyapı, belediye hizmetleri, kentsel dönüşüm, adalet ve güvenlik altyapısı, çevre, araştırma; geliştirme alanlarındaki yatırım ve hizmetlerin bu kanunda tanımlanan kamuözel işbirliği modelleri çerçevesinde gerçekleştirilmesine ilişkin usul ve esasları kapsar.” Taslak ile yapişletdevret, yapişlet, işletme hakkı devir modellerinin yanı sıra yapkirala modeli de getiriliyor ve tüm kamuözel işbirliği modellerinin “özel hukuk hükümlerine tabi sözleşmeler” olarak yapılması öngörülüyor. Danıştay’ın tümüyle devre dışı bırakıldığı özel hukuk hükümlerine tabi olacak Taslakta kamuözel sektör işbirliği projelerini geliştirmekle görevli kılınan kamu idarelerinin fizibilite raporu ile birlikte ihale stratejisini de DPT’ye sunmaları öngörülüyor. Buna göre, idareye Yüksek Planlama Kurulu kararıyla verilecek olan yetki kapsamında ihale stratejisi de yer alacak. İdare, yönetmelikle belirlenecek olan ihale ölçütlerinden projeye uygun gördüklerini DPT’nin onayına sunabilecek. Taslakta, bu konuda “İhalelerde, proje bazında ve işin niteliğine göre en az maliyetle en yüksek fayda sağlayan teklif, ekonomik açıdan en uygun teklif kabul edilir” düzenlemesine gidildi. Anayasa Mahkemesi emeklilik yaşının yükseltilmesini adil buldu Erdoğan’ın, El Kadı’ya kefilliği... Başbakan Tayyip Erdoğan, bütçenin üzerindeki son görüşmelerde CHP lideri Deniz Baykal’ın “El Kadı’ya kefilim diyen birisi cumhurbaşkanı olmamalıdır” açıklamasına yanıt verirken, El Kadı’ya kefilliği konusunda yeni bir açılım yaptı: “Yasin el Kadı’yı tanıyorum, kendisine inanıyorum, güveniyorum, param kadar da kefilim, kefil olurum!” Erdoğan, kendisine “Teröriste kefil oluyorsunuz, BM kararına göre teröristir o” diyen CHP’li milletvekillerini de bir güzel ayıpladı: “Tanımadığınız, bilmediğiniz bir insan için terörist ifadesini kullanamazsın, kullanamazsın o kadar. Benim tanıdığım, bildiğim, Türkiye ve Türk sevdalısı olan bir insan için bunu söylerim, çünkü kendisine inanıyorum. BM’nin her gönderdiği o tür listede olan isimler terörist mi? Çok ayıp ya, çok ayıp.” Bu açıklaması üzerine Erdoğan’ın El Kadı’ya kefilliğinin limitinin ne kadar olacağı merak konusu oldu. Okurlarımıza aktaralım: Arsalar: ArnavutköyBolluca köyü 376 metrekare arsa (40 bin YTL), GüneysuDumankaya köyü 2 bin metrekare (10 bin YTL) Banka ve menkul değerler: Banka hesaplarında 1 milyon 361 bin 290 YTL (Şirket hisselerinin satış geliri, emekli ikramiyesi, emekli maaşı ve milletvekili maaşlarının toplamı), nezdinde 120 bin ABD doları. Eşine ait taşınır mallar: 2006 model Volkswagen Passat araba, muhtelif takılar (35 bin 640 YTL). 87 paket esrar ele geçirildi ? İZMİR (A A) İzmir’in Menemen ilçesinde düzenlenen operasyonda, “meşe” olarak tabir edilen ve birer içimlik halde poşetlenmiş 87 paket esrar ele geçirildi. olayla ilgili 15 kişi gözaltına alındı. Bir ihbarı değerlendiren Menemen İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, mahkeme kararıyla bir evde arama yaptı. Aramada, birer içimlik halde sarılmış 87 paket esrar ele geçirildi. N.Y, A.A, A.Ç, Y.A, E.K, Ö.K, E.A, D.Ç, H.A, R.Y, R.Ü, A.S, B.Y, M.İ.Y. ve R.E. gözaltına alındı. ‘Emeklilik mezara kalmaz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi’nin, Sosyal Güvenlik Yasası’nın kısmi iptaline ilişkin gerekçeli kararı belli oldu. Kararda, emeklilik yaşının ve prim ödeme gün sayısının 9 bin güne çıkarılmasının “mezarda emeklilik” sonucunu doğurmayacağı savunuldu. Kararda, anayasadaki “kanun önünde eşitlik” ilkesinin hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusu olduğuna dikkat çekilerek eşitlik ilkesinin amacının aynı durumda bulunan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemek olduğu anlatıldı. Kararda, durumlarındaki özelliklerin kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebileceği belirtildi. Kamu görevlileri için statülerine, yaptıkları görevin gereklerine uygun emeklileri için de önceki statüleriyle uyumlu, ayrı yasal düzenleme yapılmasının gerekli olduğuna işaret edilen kararda, ancak düzenlemenin aynı hukuksal konumda bulunmayanların bu özelliklerini ve farklılıklarını yansıtmak koşuluyla aynı veya başka bir yasa içinde yapılması hususunun kuşkusuz yasa koyucunun takdiri içinde olduğu belirtildi. Yasanın kademeli emeklilik ve prim gün sayısının artırılmasına ilişkin 28. maddesinin 2. fıkrasının iptal gerekçesinde, bu kuralın kamu görevlileri yönünden anayasaya aykırı olduğu belirtildi. Gerekçede, kamu görevlileri dışındaki çalışanlar yönünden ise bu kuralın iptal isteminin reddi gerektiği vurgulandı. Sigortalıların 9 bin gün prim koşuluna kademeli şekilde geçişlerinin sağlanmasının amaçlandığı kaydedilen gerekçede, BağKur sigortalıları için de aynı gün sayısındaki prim ödeme koşulunun getirildiğinin anlaşıldığı ifade edildi. Türey Köse, Emine Kaplan [email protected] CUMHURİYET 05 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear