26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
31 AĞUSTOS 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 Gönder Faruk Sayılır: ‘‘AKP gençlik kolları üyeleri ile 23 Nisan törenindeki imam hatip lisesi son sınıf öğrencilerini Almanya’daki Kaplancılar’dan ödünç alınacak tahta tüfeklerle eğitime tabi tutup Lübnan’a göndermeye ne dersiniz!’’ Ya ğ m u r E k i m MKEK taksitle tabanca satacakmış... ‘‘Maganda Kurşunuyla Elbirliği Kurumu!’’ İSLAMCI iktidar Lübnan’a asker göndermeyi kafasına koydu; Meclis 5 Eylül’de toplanacak ve bu arada Beyrut’ta yuhalanan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan Ankara’ya da uğrayacak ve bir ihtimal AKP Meclis Grubu’nda konuşturulacak. Lütfü Kıyaroğlu’nun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a çok kısa bir önerisi var: ‘‘Annan’ı al da git!’’ Bülent Esinoğlu ise ‘‘Annan da Meclis’te oy kullanacak mı’’ diye soruyor: ‘‘BM’nin 1701 sayılı ateşkes kararı büyük boşluklar içeriyor. Buna, geciken BM kararına çabukluk kazandırmak için Rusya ve Çin’in yaptığı olumlu baskılar neden oldu ve Hizbullah’ın silahsızlandırılması karara girmedi. ABD buna kızdı ama yapabileceği bir şey yoktu. ABD ve İsrail’in temel amacı Hizbullah’ı ortadan DÜZ ÇİZGİ ÜMİT ZİLELİ Polis genç kıza dayak atmış. Neydi o söz; dayak karakoldan çıkmadır! Tiryaki İbrahim Türker: ‘‘Lübnan’a asker göndermek için oy kullanacak tiryaki milletvekilleri sakız çiğneyerek el kaldıracakmış. İsabetli bir karar; hiç olmazsa çeneleri kuvvetlenir!’’ kaldırmak. Bu o kadar açık ki 1970’ten bu yana geçen süreye bakıldığında hemen anlaşılır. Siz bakmayın Türkiye’deki Amerikan ‘savaş operatörleri’nin saptırmalarına. Batının Ortadoğu’ya yaptığı bu dokuzuncu Haçlı Seferidir. Emperyalizm ile iç içe geçmiş Haçlı irtica gene aynı bin yıllık stratejisini uyguluyor. Bu stratejinin ana temeli ‘İslam içi iç savaşlar’ çıkararak yoluna devam etmektir. Irak’ta olduğu gibi. Ama bu ilk kez Lübnan’da işlemedi. Şii’ler Sunilerin de desteğini aldı. Dolayısı ile Lübnan’da bitmemiş bir savaş var. Çünkü Amerika istediğini henüz alamadı. Hükümet, Lübnan’a Türk askeri göndereceğini BM’ye resmen bildirdi. Yani İslam içi savaşa Amerika’nın yanında girmeye niyetli. Annan Haçlı ordusuna katılacağız. Lübnan’da Sunilerin yanında Şiilere karşı savaşan Türk askeri. Bravo size. Tarihi sorumluluğunuz kardeş kavgasına Amerika adına girmek. Bunu Türk halkına çok zor anlatırlar. Anlatamayacakları için de Annan’ı çağırmışlar. Meclis’te asker gönderme oylamasından önce Annan konuşma yapacak. Aferin doğrusu, Haçlı Seferinin Başkomutanını Meclis’te konuşturarak milletvekillerinden oy istemek. Bari gelmişken Annan da bir oy kullansın. O bir oya bile çok ihtiyaçları olacak. Bush da gelse bir oy da o verirdi. Ama oy pusulası kan olur endişesinden gelmedi! Ey AKP, ey ABD’nin Türkiye’deki savaş operatörleri, Amerikancılığınız o kadar açığa çıkıyor ki işiniz gittikçe zorlaşıyor. Anlaşılan sizi ABD de kurtaramayacak!’’ AKP Ülkeyi Ateşe Atıyor!.. Beklenen oldu!.. Bakanlar Kurulu Tayyip Bey’in başkanlığında lütfen toplandı ve aslında daha İsrail Lübnan’a saldırdığında alınmış olan ‘‘Lübnan’a asker gönderme’’ kararı bir kez daha alınmış gibi yapılarak kamuoyuna açıklandı!.. Dilerseniz biraz açalım; ABD’nin Irak işgalinin hemen öncesinde TBMM’den geçmeyen 1 Mart Tezkeresi, sonraki süreçte Tayyip Bey’in canını olabildiğince acıtmıştı!.. Öyle ki, yapılan değerlendirmelerde açık açık ‘‘hükümetin altındaki zeminin kaymakta olduğu, ABD’nin Tayyip Bey ve şürekâsına desteğini çektiği’’ söyleniyordu!.. Bunun üzerine Tayyip Bey ve kurmayları, ABD ile arayı düzeltmek için her yolu zorlamaya başladılar... Anımsayacaksınız, Tayyip Bey’in en baş danışmanı Cüneyd Zapsu birkaç ay önce ABD’ye gitmiş ve Bush yönetimine ‘‘Bu adamı (yani Başbakanı) deliğe süpürmeyin, kullanın’’ diye ricada bulunmuştu!.. İşte şimdi Türk kamuoyu, bu ‘‘kullanımlardan’’ birine tanıklık ediyor!.. ??? Şimdi tabloya bakalım... Türkiye Cumhuriyeti’nde bu hükümet ve işbirlikçi kalemler dışında Lübnan’a asker göndermeye taraf olan kim var? Hiç kimse!.. Cumhurbaşkanı karşı, muhalefet karşı, demokratik kitle örgütleri, sivil toplum kuruluşları karşı... Hatta bu hükümetin tabanının çok önemli bir bölümü ve destekçisi gazeteler, yazarlar bile karşı!.. Kamuoyunun ve toplumun neredeyse tümü asker göndermeye kesinlikle ‘‘hayır’’ diyor... Ancak, AKP hükümeti asker göndermek için inatla direniyor. Acaba niçin? Yanıt bu yazının ilk iki paragrafında olanca açıklığıyla yer alıyor ama bir kez daha altını çizelim: ABD istediği için!.. Siz bakmayın, AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın büyük bir pişkinlikle, ‘‘Yaşanan gelişmelere gözümüzü kapatarak ‘Ben karışmıyorum’ deme gibi bir lüksümüz yok’’ demesine!.. Adama sorarlar: Burnunuzun dibindeki Kandil Dağı’ndan ülkeye sızıp gencecik evlatlarımızı şehit eden teröristlere gözünüzü kapatıp durumu kukla Irak yönetimi ile ABD’ye havale etme lüksünü nasıl bulabiliyorsunuz?!.. Kerkük’ten sürülen, olmadık baskı ve işkence altında inleyen Türkmen soydaşlarımızın durumuna kayıtsız kalma lüksünüz nereden geliyor?!.. Bu iki durum Lübnan’dan daha mı az önemli?!.. AKP, bir dönem daha iktidarda kalmak, bu uğurda dışarıdan aldığı desteği sürdürmek uğruna Türk askerini de, ülkeyi de ateşe atmaktan çekinmiyor... SESSİZ SEDASIZ (!) Emperyalizm, şeriat ve Ortadoğu ABD’NİN Ortadoğu’da şeriata karşı savaştığı ve bu bakımdan emperyalizmin karşıtlarının bu aşamada ABD’ye destek vermesi gerektiği yolundaki görüşlere Hüseyin Baş’ın itirazı var: ‘‘Emperyalizmin, şeriatla savaşmak gibi bir derdi yoktur. Zenginlikleri yağmalamak ya da enerji yollarını güvence altına almak için saldırır. Irak’ı Saddam, petrolü tek başına sahiplendiği için işgal etmiştir. Koyu şeriatla yönetilen Suudi Arabistan ve despot petrol şeyhlikleri ile bir sorunu yoktur. Lübnan’a gelince. Hizbullah çok dinli yapının bir parçasıdır, parlamentoda temsil edilir, iki bakanı vardır ve şeriatçıdır ama Lübnan’ın bugünkü yapısıyla şeriatı içine sindirmesi son derece uzak bir ihtimaldir. Lübnan Başbakanı Siniora’ya göre Xsrail tehdidi ortadan kalktığında Hizbullah’ın varlığı sona erecektir. Türkiye’deki solcuların, aydınların emperyalizmin ve onun bölgedeki taşeronu İsrail’in bağımsız bir ülkeyi uluorta ve benzerine az rastlanan vahşetle saldırmasına karşı çıkmaları için ülkemizin başının belası köktendinci takımın söz konusu olayla ilgili görüşlerini kerteriz alması beklenemez. Hiçbir aydın veya solcu İsrail ya da ABD, İran’a saldırırsa, orada hiç ama hiç taraftarı olmadığı molla rejimi var diye saldırgan emperyalizmi alkışlayarak solun temel ilkelerine sırtını dönemez.’’ behicak?yahoo.com.tr Aranıyor! İlker Çamkır: ‘‘Terör, turizm bölgelerinde bomba patlatır ve ormanları ateşe verirken İçişleri Bakanı’nı görenlerin insaniyet namına Türk halkına bildirmesi önemle duyurulur!’’ Yeni Bir Tezkere HALİT ÇELENK Hukukçu Türkiye’nin yakın tarihinde ‘‘1. Tezkere Olayı’’ adıyla anılan önemli bir olay vardır. Anımsanacağı gibi 2003 yılının Mart ayında, ABD, Türkiye’den kimi taleplerde bulunmuştu. Bunlar arasında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve 62 bin Amerikan askerinin 6 ay süreyle Türkiye’de konuşlanması da bulunuyordu. Hükümet anayasanın 92. maddesi hükümlerine göre bir tezkere ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden bu konuda izin istemişti. ABD’nin bu talepleri ülkemiz kamuoyunda büyük tepki ve direnişlere neden olmuştur. 1 Mart 2003 Cumartesi günü DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve Savaş Karşıtı Platformların öncülüğünde ülkenin dört bir yanından gelen, sayıları 100 bine yaklaşan işçiler, emekçiler, aydınlar, sanatçılar, yazarlar, öğretmenler ve savaş karşıtları Ankara Sıhhiye Meydanı’nda toplanarak savaşa karşı olduklarını haykırmışlar ve barış sloganları atmışlardır. Ve bu günün akşamında, TBMM, savaş tezkeresini reddetmiştir. Bu karar kamuoyunda büyük bir sevinçle karşılanmıştır. Yine bu olay Türkiye’de savaş karşıtlarının ve barış yanlılarının gücünü bütün dünyaya göstermiştir. ??? Olayın bir ilginç yanı da ret kararının verilmesinden sonra TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın sözleridir. Arınç, şunları söylemiştir: ‘‘Bu, Meclis’in kararıdır ve bu Meclis’in gücünü bütün dünya görmeli ve herkes bu kararın arkasında durmalıdır. Halkın iradesi böyle tecelli etmiştir. Bu, sevinilecek bir karardır, bunun hem Meclis’i hem de Meclis’teki partileri güçlendireceğine inanıyorum. Meclis kendine yakışanı yaptı.’’ (Cumhuriyet, 2.3.2003) Daha sonraları, her nasılsa, bu olay kimi iktidar ve medya çevrelerince, Türkiye’yi ABD karşısında zor durumda bıraktığı şeklinde yorumlanma çabası içine girilmiştir. Bu iktidar çevrelerince tezkerenin reddi ABD’ye karşı işlenmiş bir suç ve telafi edilmesi gereken bir kusur olarak algılanmıştır. Oysa bu karar, gerçekte, Türkiye’nin ulusal çıkarlarını koruyan onur verici bir karar olmuştur. ??? Günümüzde yeni bir tezkere gündemdedir. ABD ve yandaşları, Fransa, Almanya ve İtalya, Lübnan’da oluşturulması düşünülen Barış Gücü’ne Türkiye’nin asker göndermesi doğrultusunda baskılar yapmaktadırlar. Siyasal iktidarın temsilcileri, kendilerini ABD’ye karşı borçlu görürcesine bu baskılara boyun eğme yoluna girmektedirler. Oysa Ortadoğu’daki savaş, ABD’nin Genişletilmiş Ortadoğu Projesi’ni gerçekleştirmek amacıyla İsrail’i kullanarak yürüttüğü kanlı, vahşiyane bir saldırıdır. Ortadoğu’da, ABD kuklası İsrail tarafından anlatılması olanaksız bir insanlık suçu işlenmiş ve işlenmektedir. Emperyalizm doğası gereği savaşla beslenir. Hukuk tanımaz. Demokrasi ve özgürlük kavramları onun literatüründe, savaş ve öldürüm demektir. ABD kuklası İsrail’in dünyaya meydan okurcasına yaptığı katliamlar bunun göstergesidir. Bu açıdan ABD politikalarını savunmak, bu vahşeti desteklemek demektir. Şimdi ABD, GOP’u yürütmek için dün başına çuval geçirdiği Mehmetçiğin kendi menfur çıkarları için desteğini, yani kanını istiyor. Türkiye’nin yurtseverleri bu tür vahşetlere destek olamaz. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK Kitaplarım Dharma’da Son zamanlarda sizlerden yoğun bir şekilde, ‘‘kitaplarımı bulamadığınıza’’ ilişkin şikâyet mesajları alıyorum. Haklısınız! Son kitabımın yayımlanmasından hemen sonra bazı aksaklıkların yaşanması üzerine yayınevimi değiştirdim. Bundan böyle kitaplarım Dharma Yayınevi tarafından yayımlanacak. Hatta son kitabım ‘‘Aydın İhaneti’’ basıldı ve piyasaya sunuldu bile. ‘‘Vur Emri’’ ve ‘‘İşbirlikçiler’’ ise çok kısa bir süre içinde basılacak. Bilginize... e posta: umitzileli?gmail.com ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci?mynet.com BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN HARBİ SEMİH POROY HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN ??? hetiyatrosu?mynet.com TÜMAY HOTEL BİTEZ YALISI / BODRUM YÜZME HAVUZU, DENİZE 60 METRE, BİLARDO, MASA TENİSİ, LANGIRT, DART GAME, ODALARDA KLİMA, MİNİ BAR, FÖN, TV SABAH VE AKŞAM AÇIK BÜFE 5 ÇAYI VE KURABİYE 06 YAŞ ÇOCUK FREE 712 YAŞ ÇOCUK % 50 İND. KİŞİ BAŞI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 31 AğustosS www.mumtazarikan.com 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Yurdumu1 zun sulak alanlarında 2 da yaşayan 3 bir kuş. 2/ Kâğıtları bir ara 4 da tutmakta 5 kullanılan 6 çengel... An7 talya ve Fethiye körfez 8 leri arasında 9 yer alan yarı1 2 3 4 5 6 7 8 9 madanın adı. 3/ Ata1 E K İ N C İ K K tözü... Ödenti. 4/ 2 L L A İ K A M E Firdevsi tarafından A T yazılan, İran’ın ulu 3 B İ K İ N İ sal destanı. 5/ 4 A N R A Z İ Y E B A N Uzak... Türlü bitki 5 S A R O S T İ P lerin yaprak ve ka 6 A T O N buklarıyla kokuku 7 N K İ M İ Ş K E landırılmış acımtı 8 T E K İ R A R rak bir içki. 6/ Kuş 9 S E T M E R V E ların, ‘‘taşlık’’ da denilen midesi... Rütbesiz asker. 7/ Terbiye. 8/ Ray üzerinde işleyen bir taşıma aracı... Şaşma belirten bir ünlem. 9/ Ticaret mallarını saklamak için rıhtımda yapılan büyük depo... Küçük çapa. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Üzüm şırasıyla yapılan bir tür pestil... ‘‘Suya düşeni yakmaz’’ (Karacaoğlan). 2/ Soyundan gelinen kimse... Koyunun kolkürek bölümünden elde edilen silindir biçimli et. 3/ Koşularda, öne geçip geriden gelenlerin temposunu ona göre ayarladıkları atlete verilen ad... Yahya Kemal’in hece ölçüsüyle yazdığı tek şiiri. 4/ Yemek... Büyük çivi. 5/ İlenme, beddua... ‘‘ yaprak verir sır vermez rüzgâra’’ (C.S. Tanrancı). 6/ Avrupa’da bir başkent... Sahip, malik. 7/ Pişmanlık. 8/ Bahçelerde yazın oturulmak için yapılan süslü çardak. 9/ Uzun tüylü bir köpek cinsi... Ticaret eşyası. TC KARTAL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2006/373 KARAR NO: 2006/403 Trabzon ili, Of (1548) ilçesi, Yazlık köyü, Cilt No:120, Hane No:187, BSN:1’de nüfusa kayıtlı bulunan Ahmad ve Farida’dan olma 13.07.1959 doğumlu Zümrüd GA SIMOVA’nın GASIMOVA olan soyadının İPTALİ ile ÖZTÜRK olarak DÜZELTİLMESİNE karar verilmiştir. İlan olunur. 28.08.2006 Basın: 42687 TAM PANSİYON KİŞİ BAŞI 40 . YTL 35 . YTL 0 252 363 79 30 www.tumayhotel.com CUMHURİYET 17 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear