24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 HAZİRAN 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 ‘Düşünen Adam’ın Memleketten heykel düşündürdükleri manzaraları... Rodin’in Sakıp Sabancı Müzesi’nde sergilenen ‘Düşünen Adam’ heykeli, bugünlerde herkesin gözdesi.. Dâhi sanatçının yapıtları ne kadar övülse azdır. Bu arada Atlı Köşk’ü müzeye çeviren Sakıp Sabancı’yı, mirasçılarını, önce Picasso, ardından Rodin ile ziyaretçi rekorları kıran müzenin başarılı yönetimini de unutmamak gerek... Bu çalışmalar sanatseverlerde ‘Galiba artık biz de dünyanın önemli sanat yapıtlarını görebileceğiz’ duygusu yaratıyor. Gelelim August Rodin’in ‘Düşünen Adamı’nın düşündürdüklerine... ‘Düşünen Adam’ın aslı Paris’te, Rodin Müzesi’nde. Bize gönderilen bronzdan dökülmüş ve orijinalinden daha küçük bir kopyası... Bu haliyle oldukça gösterişsiz duruyor ve insana ‘Bu heykel niye bu kadar önemli?’ duygusu veriyor. Artık kimsenin yeni kuramlar üretmesine gerek yok; bütün dünyanın bildiği gibi bu heykel düşünmenin önemini vurguluyor. Ve soyut bir kavramı somutlaştırmayı başarıyor. Düşünme Batı’yı, inançlarıyla hareket edenlerin önüne geçiriyor. Batı dünyası da kendisini dünyanın efendisi yapan unsuru, yani düşünmeyi bundan 124 yıl önce mermere döken sanatçıyı devleştiriyor DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Resmi İyi Okumak Demokratik Toplum Partisi’nin ilk büyük kongresinin, Güneydoğu dağlarında savaşı sürdüren terör örgütünün egemenliğinde geçtiğini söylerken asla bir ‘‘suç duyurucusu’’ olmayı amaçlamıyorum. Herkese, o arada devletin resmi görevlilerine de, açık bir toplantıda konuşulmuş olanlar da, açılan posterler ve izleyiciler tarafından atılan sloganlar da, DTP’nin kendisinden önce aynı kulvarda kurulmuş, ama kapatılmış olan benzerlerinin devamı olduğunu yineliyor. PKK’nin siyasallaşma amacına yönelik yol haritasını görmek istemeyenlere çok somut bir mesaj vermek için de, yabancı onur konukları olarak ETA ve IRA’dan temsilcilerin çağrılmış olması, DTP kongresinin vermek istediği yeni ve önemli mesajdır. ugünlerde herkes Rodin’in ‘Düşünen Adam’ını anlatıyor. Ünlü heykel düşünmenin somutlaşmış halini simgelerken, bizim bu konudaki çabalarımızı da yabana atmamak gerek. Heykellerle olan serüvenlerimiz fazla düşünmemenin somut sembolleri gibi. Hatta birkaç tane ‘düşünmeyen adam’ heykelimiz bile var. ... Ancak heykel sanatında bizim çabalarımızı da yabana atmamak gerek. Heykellerle olan serüvenlerimiz fazla düşünmemenin somut sembolleri gibi.. Hatta birkaç tane de ‘düşünmeyen adam’ heykelimiz var bizim. marlanıyor. Bu olaydan 87 yıl sonra, 1973’te Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti de Cumhuriyetin 50. yılını kutlamak için 20 heykel sanatçımıza 20 heykel ısmarlıyor. Bunlardan biri de Gürdal Duyar’a ısmarlanan ‘Güzel İstanbul’ heykelidir. Sanatçı bu yapıtında İstanbul’u ‘elleri zincirli çıplak bir kadın’ olarak yorumluyor. Heykel Karaköy’deki yerine yerleştirildiğinde bizim aklımıza ‘Karaköy genelevindeki Türk kadınlarını simgelediği’nden başka bir düşünce gelmiyor. Ancak genelevi kaldırmak yerine, heykeli B Bizim heykellerimiz 1886 yılında ‘Öpüşme’ adlı bir diğer ünlü eserini tamamlıyor Rodin. Çıplak bir kadınla erkeğin öpüşmesini sergileyen anıt, zamanın Fransız hükümeti tarafından ıs kaldırmak işimize geliyor. Ve heykel EcevitErbakan koalisyon hükümeti tarafından (tahmin edileceği gibi, ileride devletin 10 trilyon lirasının üstüne oturacak olan Erbakan’ın ısrarıyla) ‘hayâsız’ bulunuyor... Uzun süre belediye şantiyesinde kolubacağı kırılan, yüzüne balyoz ile vurulan anıt, sonunda Yıldız Parkı’nda gözlerden uzak bir köşeye kaldırılıyor. Gürdal Duyar’ın bu eseri artık İstanbul’u değil, bizim ‘düşünmeyen adam’larımızı simgeliyor. Düşünen adam, 18811882 Bronz.71.5x40x58 cm. Paris, Rodin Müzesi koleksiyonuna 1967’de girmiştir. Paris, Rodin Müzesi, S, 788 Musée Rodin/Photo: Adam Rzepka. Antalya’daki iktidar kampı.. DTP, başkentte ilk genel kurulunu gerçekleştirirken iktidar partisi de Antalya’da milletvekillerini motive etmeyi amaçlayan geleneksel danışma toplantısını yaptı. AKP Genel Başkanı’nın bu toplantının açış konuşmasında söyledikleri, bir tür ‘‘Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla’’ özdeyişini çağrıştırmaktadır. Bir erken seçimin neden gerçekleşmeyeceğini kanıtlamak isteyen Başbakan, partisinin TBMM’deki milletvekili oylarının yüzde 65’ine sahip olduğu hatırlatmasını yaptı açış konuşmasında. Bu uyarı her ne kadar doğrudan kamuoyundaki erken seçim isteğini canlı tutmayı amaçlayan odaklar için söylenilmiş gibi görünse de AKP grubu içinde başkaldırmayı amaçlayanlara da dillerinin fazla sivri olmaması öğüdünü içeriyor. Bu uyarı altında, Antalya kampında genel başkana yönelik ölçülü eleştiri ve uyarı konuşmaları içinde, en somut olan iki konuşmanın da, Hakkâri milletvekili Mustafa Zeydan ile Balıkesir milletvekili Turhan Çömez tarafından yapıldığı anlaşılıyor. Zeydan, PKK’nin siyasallaşma yönündeki çalışmalarına dikkat çeken konuşmasında, ‘‘DTP’nin bağımsız olarak seçime katılacak milletvekili adaylarının oy pusulalarının muhtarlar eliyle yandaş seçmenlere dağıtılacağı’’ yönünde bir çalışmasından söz ediyor. Bu yöntemin uygulamaya konulması halinde ise AKP’nin bölgeden kazandığı 100 milletvekilinin yarısının DTP’ye gidebileceği uyarısı yapılıyor.. Aynı yöntemin İzmir’den 1, Adana ve Mersin’den de 2 milletvekilinin parlamentoya girmesini sağlayacağı da Başbakan’a anlatılıyor. Turan Çömez de ‘‘DTP’nin siyasi açılımlarının iyi izlenilmesini, terör örgütünü siyasallaştırarak önümüzdeki seçimde Meclis’e taşımayı amaçladıklarını’’ söylüyor. Zeydan ve Çömez’in bu sözlerinin siyaset lügatine göre açılımını merak edenler için söyleyelim. İster bu sonbaharda AKP Genel Başkanı’nın yüzde 65’lik parlamento içindeki gücünü kullanarak direnmesine rağmen ekonomik krizin ve dış etmenlerin büyümesi sonunda bir erken seçim gerçekleşmiş olsun... İsterse o seçim, Erdoğan’ın gönlünde yattığı şekilde 2007 yılı Kasım ayına sarksın. Görünen köy kılavuz istemiyor. Her iki olasılıkta da Milletvekili Seçimi Yasası’nda ısrarla korunmak istenilen yüzde 10’luk barajın delineceğinin güçlü olasılıkları boy veriyor.. Heykel hayvanın cinsiyeti yeti Rodin’in sergisine devam edersek; zamanın ünlü yazarları, sanatçıları kadınerkek sanatçının elinde şekillenmiş. Rodin’de insan vücudunu gözlerden saklamak şeklinde bir kaygı olmamış. Çoğu ünlüyü yontarken cinsel organlarını da unutmamış. Rodin’in heykellerine bakarken aklıma, memleketimden heykel manzaraları geldi. Yeri gelmişken anımsatayım dedim. yor diye ortadan kaldırılmıştı. Fatih Sultan Mehmet’in Saraçhane başındaki atının testislerinin büyüklüğü sorun olmuş, atın ölçüleriyle uyuşup uyuşmadığı bir sanat araştırması haline dönüştürülmüştü. Heykele tükürmüştü Ankara Belediye Başkanı bir heykelin yüzüne tükürmüş, Aydın’da Yörük Efe’ye bıyık eklenmişti. Sarıyer’de her yıl martısı çalınan Orhan Veli’nin heykeli martısız bırakılmıştı. Ve son olarak Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde yine bir Fatih Sultan Mehmet heykelinde atın cinsel organları olay olmuştu. Heykelin açılışı yapılacağı gün atın çift cinsiyetli olduğunu fark eden belediye gö Fazla çıplak bulundu Öpüşme, 18811882’ye doğru Bronz, ana model, 25.7x15.9x15.7 cm. Paris, Rodin Müzesi koleksiyonuna yeniden katılmıştır. Malum, Antalya’nın kurucusu Attalos’un orijinalinden kopya heykeli fazla çıplak olduğu için sonradan örtülmüştü. Balıkesir’in Edremit’inde Barbaros Bulvarı’ndaki inek heykeli memeleri görünü revlileri tarafından at ve sürücüsü (Fatih) depoya kaldırılmıştı. İnsanlar neyse de hayvanların cinsel organlarına kafayı takmak biraz zordu. Zira atların cinsel organları olurdu ve iç çamaşırı giymezlerdi. Büyük olasılıkla Babaeski sokaklarında dolaşan bir sürü sütçü beygirinin de cinsel organları açıktaydı ve kimse bunları örtmeyi düşünmüyordu. Öyleyse heykel atın cinsel organları niye bu kadar sorun yaratıyordu. Hele ineğin memeleri, hayvanın cinsel yaşamı göz önüne alınırsa cinsel organı bile sayılmazdı. Heykellere sanat eseri olarak bakılması gerekirken, nedense önce cinsiyetlerine bakılıyordu . Kısacası bizim heykellerimiz düşünmemenin sembolleri gibiydi... Çözüm ne olmalıdır? Parlamentoda, bugünkü statükonun sürüp gitmesinden yana olan AKP ve CHP, yüzde 10’luk baraj düzenine ‘‘can kurtaran simidi’’ gibi sarılmaktan vazgeçmezlerse etnik ya da toprak ağalığı gibi nedenlerden destek alanların, üstelik terör işbirlikçilerinin ekmeğine yağ sürdürmüş olacaklardır. Ancak unutulmasın... Barajı en azından yüzde 5’e indirilmiş bir seçim sistemi, önümüzdeki Meclis’te sadece hülle yöntemi ile yer alacak milletin vekillerini değil, tüm görüşlerin gerçek temsilcilerini de taşır. Hele o arada, günümüzde dağılmış ve parçalanmış olan politik görüşler arasında bir yakınlaşmasını gerçekleştirmek isteyenler başarılı olurlarsa.. Bundan bu ülkeyi yürekten seven ve düşünen herkes kazançlı çıkar. KÜRE OPERASYONU DAVASI Yüzbaşı Bozkır’a tahliye ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kamuoyunda ‘‘Sauna Çetesi’’ olarak anılan ve eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ertuğrul Çakır ile şarkıcı İbrahim Tatlıses’in yargılandığı Küre Operasyonu davasına devam edildi. Mahkeme, tutuklu sanıklardan Yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır ile Mustafa Aksoy ve Verdi Kırmızıateş’in tahliyesine, Kasım Zengin’in suç tarihinde akıl hastası olup olmadığının belirlenmesi için Bakırköy Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nden sağlık raporu alınmasına karar verdi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın dünkü duruşmasına, tutuklu 10 sanık ile tutuksuz sanık Zeliha Tüfekçi ve avukatları katıldı. İfadesinde, eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Çakır’ın kendisini emekli ama halen Interpol’den sorumlu kişi; Zengin’in, MİT çalışanı, Serdar Yük’ün JİTEM Ankara sorumlusu, Tamer Topsakal’ın da organize şube müdürlüğünde komiser olarak kendilerini tanıttığını anlatan Zeliha Tüfekçi, şöyle konuştu: ‘‘Bunlar, masaj salonumun kendilerine lazım olduğunu, oraya gelip giden devlet görevlilerini kontrol edeceklerini, bana işletme karşılığı haftada 5 milyar lira vereceklerini söylediler. Kabul etmedim. Bir süre sonra Zengin, operasyon yapacaklarını ve paraya ihtiyaçları olduğunu söyleyerek para istedi, ben de statülerinden korktuğum için para verdim.’’ Genç doktorların mezuniyet coşkusu İstanbul Üniversitesi (İÜ) Tıp Fakültesi’nden mezun olan 350 öğrenci, mezuniyetlerini Atatürk Kültür Merkezi’nde coşku içinde kutladı. Törene İÜ Rektörü Mesut Parlak, İÜ Tıp Fakültesi Dekanı Mustafa Keçeli, İstanbul Tabip Odası Başkanı Özdemir Aktan, öğretim üyeleri ve mezunların aileleri katıldı. Törende konuşan Parlak, ‘‘Cumhuriyet gençleri, Atatürk ilke ve inkılaplarını koruyarak görevlerini yerine getirecektir’’ dedi. 2006 öğretim yılı birincisi Rümeyra Atabey beş Cumhuriyet Altını ile ödüllendirilirken, diplomasını Rektör Parlak’ın elinden aldı. Genç mezunlar ve aileleri törende, fakülte öğrencilerinin sunduğu müzik dinletisi ile duygusal anlar yaşadılar. (Fotoğraf: EMEL KILIÇ) Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI ‘Sistematik işkence sürüyor’ Haber Merkezi ‘‘Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü’’nde ‘‘Tusunamiye engel olamazsınız, depreme engel olamazsınız ama işkenceye engel olabilirsiniz’’ sloganıyla alanlara çıkan insan hakları savunucuları, ‘‘Sistematik işkenceye dur de!’’ çağrısı yaptı. Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İzmir Şubesi üyeleri, Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ne kurdukları standda işkenceye karşı imza toplamaya başladılar. Vakıf Şube Başkanı Prof. Veli Lök, ‘‘Teröre karşı güvenlik gerekçesinden hareketle çok ciddi ve yaygın insan hakları ihlallerinin yanı sıra işkenceyi yaygınlaştıran, meşrulaştıran, işkencecileri koruyan tutum ve politikalar geliştirilmektedir’’ diye konuştu. Lök, 19902005 yılları arasında TİHV’ye 10 bin 449 kişinin işkence ve kötü uygulama sonucu başvuruda bulunduğunu belirtti. İzmir Barosu’ndan yapılan açıklamada da ‘‘Yurttaşlar, baronun İnsan Hakları Hukuku ve Hukuk Araştırmaları Merkezi’nin 0533 612 49 98 No’lu telefonuna karşılaştıkları olaylarını aktararak adli yardım alabilirler’’ denildi. ETKİNLİKLERLE KUTLANACAK ESKİŞEHİR AKP İL BAŞKANLIĞI Kara Kuvvetleri’nde 2215. yıl coşkusu ANKARA (AA) Yurdun iç ve dış tehditlere karşı korunması ve bölünmez bütünlüğe yönelen tehlikelerin ortadan kaldırılmasında sürdürdüğü özverili çabalarıyla dosta güven, düşmana korku veren Türk Kara Kuvvetleri, 2215. yaşını kutluyor. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın kuruluş yıldönümü, yarın kuvvete bağlı tüm birliklerde çeşitli törenlerle kutlanacak. Kara Kuvvetleri Komutanlığı kaynaklarından derlediğimiz bilgilere göre temelleri Hun İmparatoru Mete Han tarafından M.Ö. 209 yılında atılan Kara Kuvvetleri, 1040 yılında Dandanakan Meydan Muharebesi’nde Gaznelileri yenerek istiklaline kavuşan, 26 Ağustos 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi’nde Bizanslıları yenerek Anadolu’yu Türk yurdu yapan Büyük Selçuklu Devleti döneminde teşkilat ve eğitim yapısını sağlam esaslara bağladı. Tarihte ilk süvarili ordu olma niteliğini taşıyan Osmanlı Ordusu, önceleri yalnızca ‘‘atlı akıncılar’’dan oluşurken daha sonraları yaya birliklerinin de katılımıyla Yeniçeri Ocağı adı altında sürekli bir yapıya dönüştürüldü. İmparatorluğun yükseliş dönemlerinde Yeniçeri Ocağı önemli rol oynadı. Kongreyle göreve gelen yönetime fesih CAN HACIOĞLU AKIL SAĞLIĞI İNCELENECEK Mahkeme heyeti, Zengin’in avukatının talebi doğrultusunda suç tarihinde akıl hastası olup olmadığının belirlenmesi için Bakırköy Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nden sağlık raporu alınmasına karar verdi. Heyet ayrıca tutuklu kaldıkları günleri dikkate alarak Yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır ile Mustafa Aksoy ve Verdi Kırmızıateş’in tahliyelerine karar vererek duruşmayı erteledi. ESKİŞEHİR Eskişehir’de AKP Genel Merkezi’nin karşı çıkmasına karşın kongreyle göreve gelen il ve merkez ilçe yönetimi feshedildi. AKP’nin son il kongresi öncesinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, genel merkez yöneticileri aracılığıyla il başkanlığına adaylığını koyan Osman Yüksel’e haber göndererek adaylıktan çekilmesini istedi. Genel merkez, partinin bazı üst düzey yöneticileriyle çeşitli ortaklıkları olan eski il başkanı Fikret Dönmez’i destekledi. İl başkanlığını az farkla kazanan Osman Dönmez, kongreden sonra yaptığı açıklamada, genel merkeze karşın kongreyi kazandığını belirtti. Kongreden hemen sonra, AKP Eskişehir Milletvekili Murat Mercan parti il merkezinde yaptığı toplantıda, hem Osman Yüksel hem de Merkez İlçe Başkanı Bilecik AKP Milletvekili Fahrettin Poyraz’ın kardeşi olan İbrahim Poyraz’ın yönetim kurulları ile birlikte istifa etmelerini istedi. Kongre ile göreve gelen Osman Yüksel ve Poyraz, Mercan’ın bu isteğine karşı çıktılar. Bunun üzerine AKP Merkez Karar Yürütme Kurulu, il ve merkez ilçe yönetimini feshetme kararı aldı. DİYARBAKIR’DA ORTAK AÇIKLAMA Diyarbakır’da da TİHV , İHD, MazlumDer ve Tabip Odası Diyarbakır şubeleri ile Diyarbakır Barosu dün ortak basın açıklaması yaptı. TİHV Diyarbakır Temsilciliği’ndeki toplantıda katılımcılar adına açıklama yapan TİHV Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Muhsin Bilal, Uluslararası Af Örgütü’nün verilerine göre 150’den fazla ülkede işkence uygulamalarına rastlandığını anlattı. CUMHURİYET 07 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear