24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 HAZİRAN 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Arslan ek ifade verdi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 2. Dairesi üyelerine yönelik silahlı saldırının faili olarak tutuklu bulunan Alparslan Arslan, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Şemsettin Özcan’a ek ifade verdi. Arslan, Sincan F Tipi Cezaevi’nden sabah saatlerinde Ankara Adliye Sarayı’na getirildi. Terör ve organize suçlara bakmakla görevli Cumhuriyet Savcısı Şemsettin Özcan’a yaklaşık 1 saat süreyle ifade veren Arslan, yoğun güvenlik önlemleri altında yeniden Sincan F Tipi Cezaevi’ne götürüldü. Tutuklandıktan sonra bir süre yemek yemeyi reddeden ve Numune Hastanesi’nde tedavi gören Arslan’ın oldukça zayıfladığı gözlendi. 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Rahşan Ecevit dün Süleyman Demirel’le görüştü, bugün Baykal’ı ziyaret edecek İttifak turu başladı ? AKP’ye karşı ‘cumhuriyetçi ittifak’ arayışları yoğunlaştı. Rahşan Ecevit, fikir alışverişi olarak tanımladığı görüşmeleri sürdüreceğini belirtirken Demirel arayışların ihtiyaçtan doğduğunu belirtti. Yılmaz’ın, siyasete döneceğim açıklamasıyla birlikte Köşk’e çıkacak isim konusunda da yeni formüller üretilmeye başlandı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Antalya kampında ‘‘Kasımda seçim yok’’ mesajı verirken ‘‘AKP’ye karşı cumhuriyetçi ittifak’’ arayışları yoğunlaştı. Bülent Ecevit’in başlattığı ittifak girimini sürdüren Rahşan Ecevit, dün ilk olarak eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i ziyaret etti. Demirel, ‘‘arayışların ihtiyaçtan doğduğunu’’ vurgularken ‘‘eski siyasetçiler dönmesin’’ sonucu çıkan anketlerle ilgili sorulara ‘‘Siyasetçinin eskisi yenisi olmaz. Anketler her şey değildir’’ yanıtını verdi. Sağda, solda ‘‘sağlı sollu’’ ittifak ve toparlanma arayışları başkent kulislerini hareketlendirdi. Rahşan Ecevit, ‘‘cumhuriyetle sorunu olmayan partileRahşan Ecevit, Demirel’i Güniz Sokak’taki evinde ziyaret etti. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) rin bir araya gelmesi’’ için temas lede iyi karşılıyorum’’ dedi. De ve yüzde 86 oranında ‘‘Eski silarını Süleyman Demirel ziya mirel, bu arayışların nedeninin yasetçiler dönmesin’’ sonucu çıretiyle başlattı. Güniz Sokak’ta sorulması üzerine ‘‘Arayış var kan anketle ilgili soruya da ‘‘Anki evinde Demirel’i ziyaret eden sa bir ihtiyaçtan doğuyor de ketler her şey değildir’’ yanıtını Rahşan Ecevit, eşinin sağlık du mektir. Onu araştırmak size dü verdi. Rahşan Ecevit, bugün Bayrumuyla ilgili olarak ‘‘İyi geliş şer. Arayışlar Türk siyasetinin meler oluyor. Doktorlar da ben içinde bulunduğu durumdan kal’la görüşecek. Daha sonraki de ümitlendik’’ dedi. Rahşan kaynaklanıyor. Türk siyaseti çok programında da MHP Genel Ecevit, ‘‘sağlı sollu ittifak girişi parçalı. Demokrasinin güçlü ol Başkanı Devlet Bahçeli ile eski mi için DSP dahil, mümkün ol ması, partilerin güçlü olmasına Başbakan Tansu Çiller yer alıduğu kadar, bütün partileri ve bağlı. Siyaset iyi işlerse, demok yor. Tansu Çiller’in bu hafta Büşahısları ziyaret edeceğini’’ bil rasi iyi işler” görüşünü dile ge lent Ecevit’i hastanede ziyaret dirdi. CHP lideri Baykal’ı bu tirdi. Demirel, Mesut Yılmaz etmesi bekleniyor. Bu arada Rahgün ziyaret edecek olan Rahşan gibi bazı eski siyasetçilerin si şan Ecevit ile Tansu Çiller’in de Ecevit, ‘‘Umutlu musunuz’’ so yasete dönme kararlarıyla ilgi son gelişmeleri değerlendirmerusuna ‘‘Umutla gitmiyorum. li bir soru üzerine ‘‘Siyasetçi si bekleniyor. Çiller’in bazı esFikir alışverişine gidiyorum’’ nin eskisi yenisi olmaz. Siyaset ki çalışma arkadaşları da ‘‘Çilçi emekli olmaz. Siyaset halka ler de siyasete dönmeli’’ isteklekarşılığını verdi. Demirel de ‘‘Siyaset birinci hizmettir, ne zaman bu ihtiyaç rini dile getirmeye başladı. Siyasete döneceğini açıkladerecede konuşularak yapılan görülürse o zaman yapılır’’ deryan eski Başbakan Mesut Yılbir iştir. Bu görüşmeleri fevka ken, bir gazetede yayımlanan maz da dün Bodrum’a tatile gitti. Yılmaz’ın bu tatilden sonra 15 Temmuz’da ikili görüşmelere başlayacağı bildirildi. Yılmaz’ın başta Süleyman Demirel olmak üzere DYP ve Anavatan Partisi genel başkanları ve kabinede birlikte çalıştığı Hüsamettin Özkan’ın da aralarında bulunduğu bazı siyasetçilerle görüşmeler yapması bekleniyor. Yılmaz, ‘‘kimsenin koltuğunda gözü olmadığını’’ vurguladı. Yılmaz, seçim ittifakı kurulması, işbirliği yapacak partilerin adaylarının en güçlü görünen bir partinin listesinden aday gösterilmesi ve yeni bir parti kurulması seçeneklerini değerlendirecek. Yılmaz, önceki gün Habertürk kanalında katıldığı bir programda ‘‘Türkiye için endişe eden herkes gibi görüşmeler yapacağını, merkez sağ ve solun programlarının birbiriyle örtüşebilecek programlar olduğunu’’ söyledi. Atatürk Fotoğrafı... Benim güzel yurdumda neler oluyor? Gülşah Durak’ın Cumhuriyet’teki haberinin başlığına bakıyorum bir süre... Milli Eğitim’in ‘‘din pazarlamacılarının’’ ve ‘‘tarikat şeyhlerinin’’ nasıl eline geçtiğinin kanıtı: ‘‘Atatürk’ün fotoğrafına sansür’’. Sarıyer’de bir okul!.. ‘‘Osman Sağmacı İlköğretim Okulu’’. Okulun yıllığı... Bu yıl okul logosundaki ‘‘Atatürk fotoğrafı’’ atılmış, yıllığın arka sayfasına da ‘‘sıkmabaşlı öğretmen’’in fotoğrafı konulmuş... Öğretmenin adı Emine Dedeoğlu... Öğretmen Emine Dedeoğlu, derslere ‘‘perukla’’ giriyormuş... Toplum bu gibi olaylara tepki göstermiyor... Birkaç duyarlı veli, parayla satın aldıkları yıllığa tepki göstermiş, o kadar... Okul Müdürü Osman Bölük ise şöyle diyor: ‘‘Ben okula yeni atandım, bilmiyorum...’’ Laik demokratik Cumhuriyetin simgesi olan Atatürk’e karşı olan bu düşmanlık tüm yurtta dalga dalga yayılıyor... Bazı öğretmenler tepki koymak istiyorlar, ama korkuyorlar: ‘‘Aman başımıza bir şey gelmesin...’’ Karşıdevrimci siyasal söylem, ‘‘Atatürk’’ü yok saymayla ivme kazanıyor Türkiye’de... ??? Harf devrimini geleneğe karşı sayan ideoloji, Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm kurum ve kuruluşlarını kuşatmış durumda... Oktay Ekinci yazdı: ‘‘Öğrenci Seçme Sınavı’ndaki sorularda (Sosyal Bilimler1) Atatürk devrimlerini öğretmenin ötesinde ‘sorgulayan’ görüşe de ‘yanıt seçenekleri’ arasında yer verildi...’’ Burada amaç neydi acaba? Çok açık: ‘‘1.5 milyon lise mezunu gencin kafalarını karıştırmak.’’ Sorunun metni aynen şöyleydi: ‘‘Atatürk Latin harflerinin kabul edileceğinden 1919 yılında Erzurum Kongresi’nin yapılacağı sıralarda, daha sonra da 1922 yılında söz etmiş, ancak Latin harfleri 1928’de çıkarılan bir yasayla kabul edilmiştir.’’ Şimdi sıkı durun... Bu metne dayandırılarak Atatürk devrimlerinin hangi özelliklere sahip olduğuna yönelik şu üç seçenek sunuluyor: ‘‘1 Geleneklere karşı çıkmak. 2 Hukuki güvence alma. 3 Yeri ve zamanı geldiğinde yapılma.’’ Harf devrimi hangi geleneğe karşıdır? Arapçanın gelenek olarak görülmesi, çok açık biçimde bir karşıdevrimci siyasal söylem olarak ÖSS’ye taşınmıyor mu? 1718 yaşındaki lise mezunu gençler ‘‘Atatürk’ün harf devrimini’’ düşünmeye başlıyor... ‘‘geleneklere karşı çıkmayı’’... Bu seçenek gereksiz... Ama öğrencinin önüne konuluyor seçenek olarak... Türkiye ‘‘dinci kuşatma’’ altında... Tarikat şeyhi ABD’de oturuyor sekiz yıldır. Müritlerine ABD’den buyruk veriyor: ‘‘Eğitim işine daha da önem verin...’’ ÖSS’ye giren 1.5 milyon lise mezunu gencin neredeyse 1 milyon 200 bini ‘‘tarikat şeyhi’’nin dershanelerinde eğitilip sınavlara giriyor... TÜSİAD’ın hazırladığı eğitim raporunda nedense bu çok önemli konu yok!.. ??? Türk sanayicileri ve işadamları adına konuşan Ömer Sabancı, ‘‘çağdaş eğitim’’ istiyor, ama Milli Eğitim’in tarikat şeyhleri tarafından ele geçirilmesini pek önemsemiyor... Adana’da, Sıvas’ta, Adıyaman’da, Denizli’de, Edirne’de, İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de ilköğretim okullarına ‘‘mescit’’ açıldığını, öğrencilerin cuma günleri camiye götürüldüklerini, gitmek istemeyenlere ‘‘Alevisin ve dinsizsin’’ denildiğini nedense TÜSİAD gündeme getirmiyor... Laik demokratik Cumhuriyet, elbet İran, Suudi Arabistan, Sudan, Yemen olmayacak... Görülen o ki... birkaç yıl sonra Malezya, Endonezya ya da Pakistan olursa hiç şaşırmayın!.. Köy Enstitüsü mezunları ? ISPARTA (AA) IspartaGönen Köy Enstitüsü ve Gönen Öğretmen Lisesi’nin eski ve yeni mezunları kuru fasulye ve pilav gününde bir araya geldi. Aralarında Gönen Köy Enstitüsü’nün 1944 yılındaki ilk mezunlarının da bulunduğu kuru fasulye ve pilav gününde tüm mezunlar hasret giderdi. Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörlüğü, Gönen Mezunları Derneği ve Gönen Belediyesi’nin organize ettiği günde bir araya gelenler, meslekleri ne olursa olsun bir gün de olsa öğrenci olarak okullarını ziyaret edip eski günleri andılar. Düzenlenen etkinliğe kimi mezunlar yalnız gelirken kimileri ise ailelerini de yanlarında getirdi. Çankaya senaryoları Yılmaz’ın girişimlerinin merkezinde daha önce de denenen, ancak başarılamayan DYPAnavatan Partisi bütünleşmesinin sağlanması yer alıyor. Kamuoyu yoklamalarında barajın altında görünen Anavatan Partisi’nin birleşmeye zorlanabileceği hesapları yapılıyor. Yılmaz’ın Anavatan Partisi içinde bir liderlik yarışına girmesi beklenmiyor. Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, ‘‘Siyaset, varım diyen her delikanlıya açık’’ sözleriyle yarışa hazır olduğu mesajını verdi. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ın da kamuoyu yoklamalarında barajı aşıyor görünen bir partinin genel başkanı olarak liderliği bırakmaya niyetli olmadığı vurgulandı. Ağar ile Yılmaz’ın birkaç kez görüştüğüne dikkat çekilirken, uzun vadeli Çankaya Köşkü hesaplarının gözardı edilmemesi gerektiği vurgulandı. Başkent kulislerinde, ‘‘DYPANAP odaklı bir bütünleşme modeli ortaya konabilirse ve bu oluşum seçimde önde çıkarsa Mesut Yılmaz Cumhurbaşkanı adayı olabilir’’ görüşü dile getirildi. Yılmaz’ın ‘‘toparlayıcı lider’’ misyonu bulunmadığını savunan bazı çevreler ise erken seçime gidilmesi ve merkez sağ odaklı bir bütünleşme modelinin başarılı sonuç alması durumunda Süleyman Demirel’in yeniden Çankaya’ya çıkabileceğini savunuyor. CHPDSPSHP odaklı bütünleşme formülleri doğrultusunda ise daha farklı Çankaya hesapları yapılıyor. Bu arayışların başarılı olması durumunda, Deniz Baykal’a Çankaya yolunun açılabileceği kaydediliyor. Kulislerde, ‘‘mevcut seçim sistemi içinde arayışların somut sonuçlar vermesini’’ çok olanaklı görmeyen Baykal’ın ikna edilebilmesinde bunun etkili olabileceği görüşü dile getiriliyor. Bu çevrelerde, ‘‘Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen bütünleşmenin genel başkanı, başbakan adayı, Baykal da cumhurbaşkanı adayı olur’’ yorumu yapılıyor. Bu arada başkentteki toplantıda ‘‘platformdan harekete dönüşme’’ kararı alan 10 Aralık Hareketi de partileşme arayışlarını sürdürme kararı aldı. Başkentteki toplantıda ‘‘hareketin partiye dönüşmesi için sonbaharda somut adımların atılması’’ gereği üzerinde duruldu. Yapılan değerlendirmelerde CHPDSP odaklı arayışların sonuç vermeyeceği, bu partilerin ‘‘sol’’da olmadığı görüşleri dile getirildi. CHP ve DSP’nin tavanıyla değil, tabanıyla ilişkilerin sürdürülmesi gereği üzerinde duruldu. Siyaset bilimciler sağsol ittifakının bekleneni vermeyeceği görüşünde ‘Kamplaşma AKP’ye yarar’ ? Siyaset bilimciler, ‘‘AKP karşıtı partilerin ittifakı, hem AKP’yi hak etmediği ölçüde güçlü gösterir, hem de AKP hakkında dışlanan, mağdur parti algısı oluşacağı için, halkın ona sempatiyle bakmasına neden olur’’ dediler. BARIŞ DOSTER Yargı da örgütlendi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hâkimler ve savcılar, ‘‘Yargıçlar ve Savcılar Birliği’’ adı altında örgütlendi. Kısa adı ‘‘YARSAV’’ olan birliğin kuruluş bildirgesi ve tüzüğü Ankara Valiliği’ne verildi. Birliğin ‘‘dernek statüsünde bir meslek birliği’’ olduğu bildirildi. Birliğin 501 kurucu üyesi arasında, 96 Yargıtay üyesi, 21 Danıştay üyesi, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 8 üyesi, Yargıtay ve Danıştay’dan hâkimler, savcılar, Ankara Adliyesi’nden hâkim ve savcılar, Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nden hâkimler ve Ankara dışındaki adliyelerden bazı savcı ve hâkimler ile 8 emekli hâkim ve savcı bulunuyor. Hasan Erdoğan yaşamını yitirdi ? İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ağabeyi Hasan Erdoğan, tedavi gördüğü İstanbul Maltepe’deki Süreyyapaşa Göğüs ve Kalp Damar Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde dün sabaha karşı yaşamını yitirdi. Hasan Erdoğan’ın cenazesi, çocukları Selim ve Ahmet Erdoğan ile yakınları tarafından dün sabah saatlerinde hastane morgundan alınarak İBB’ye ait cenaze aracıyla Rize’ye götürüldü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ağabeyi Hasan Erdoğan’ın vefatına ilişkin, ‘‘Allah’tan kendisine rahmet diliyorum. Kendisini yarın memleketimiz Rize’de aile kabristanına defnedeceğiz’’ dedi. Merkez sağ ve merkez solun kendi içinde, AKP karşısındaki sağ ve solun ise Cumhuriyet rejimi ortak paydasındaki birlik önerileri sıklaşırken, siyaset bilimciler, seçmenin sağın ve solun eski liderlerine gereken yanıtı sandıkta verdiğini anımsattılar. Siyaset bilimciler, ‘‘AKP karşıtı partilerin ittifakı, hem AKP’yi hak etmediği ölçüde güçlü gösterir, hem de AKP hakkında ‘dışlanan, mağdur’ parti algısı oluşacağı için, halkın ona sempatiyle bakmasına neden olur. En önemlisi, sağ ile solun ittifakı bekleneni vermez’’ dediler. Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlter Turan, sağ ve solun kendi içlerinde birleşme yönündeki çabalarının 2002 seçimlerinden önce de denendiğini ve yarar sağlamadığını vurgulayarak ‘‘İnandırıcılığı tartışmalı olsa bile anketler, eski siyasilere dönük bir beklentinin seçmen katında olmadığını ortaya koyuyor’’ diye konuştu. Sağ ve solun birlikteliğinin başarı şansının ise hiç olmadığının altını çizen Turan, ‘‘Laik ve dindar ayrımı üzerine inşa edilmek istenen bir kamplaşma amacına ulaşmaz. Hem laik kamp sanıldığı kadar büyük başarı elde edemez, hem de seçmen nezdinde güçlü kutuplaşma eğilimleri yoktur’’ dedi. Turan, geçmiş seçimlerde de bir partinin bir başka partinin listesinden aday gösterdiği durumlar olduğunu, ama çoğu zaman bu ittifakların umulan başarıyı getirmediğini söyledi. Zeki Sezer DSP İstanbul İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi. (Fotoğraf:AA) Zeki Sezer, DSP’nin gerekli özveriyi göstereceğini söyledi hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 ‘Herkesin kabul edeceği başbakan adayı bulunmalı’ İstanbul Haber Servisi Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Zeki Sezer, solda birlik için Türkiye’de ‘‘uzlaşma’’ dönemi yaratılması gerektiğini belirterek ‘‘Toplumun her kesiminin kabul edebileceği bir başbakan adayında anlaşılırsa Türkiye’nin önü açılır’’ dedi. Sezer, ‘‘CHP lideri Deniz Baykal önderliğinde solun birleşmesi mümkün mü’’ sorusuna ise ‘‘Baykal önderliğinde bir birlik başarılı olsaydı bu arayışlara gerek kalmazdı’’ yanıtını verdi. Sezer, DSP’li belediye başkanlarının yerel yönetimlerle ilgili bir dizi konferansa katılmak amacıyla Almanya’ya gitmeleri nedeniyle İstanbul İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi. Ulusal birliğin tehdit altında olduğunu ve ülkenin AKP karanlığına gömüldüğünü söyleyen Sezer, solda birlik çabalarına DSP’nin bakışını şöyle naksız olduğunu belirten Oğuzlu, ‘‘Bu blok gerçekleşse bile sandıkta umulanı vermez. Ayrıca AKP’nin ‘mazlum’ durumuna düşmesine neden olur ki Türk halkının tercihini ezilenden yana koyduğunu da unutmamak lazım’’ diye konuştu. Böyle bir durumda AKP’nin, 3 Kasım seçimlerindeki oyunu arttırmasa bile koruyacağını ifade eden Oğuzlu, ‘‘AKP karşıtı muhalefetin yapması gereken, halkın en temel sorunları olan işsizlik, yoksulluk, açıkladı: ‘‘DSP’yi bütün arayışlar kendilerine yakın hissediyorsa toplumun bütün kesimleri de kendisine yakın hissediyor demektir. Bir uzlaşma dönemi yaratılmalı Türkiye’de. Bu uzlaşı tüm toplum kesimleri ve siyasi kesimler arasında olmalıdır. Bu nedenle sol partilerle kavga etmeyeceğim. İşbirliği yolu açık kalmalı. Eğer bir uzlaşma olacaksa DSP bunun önünde olur. Özveri yurtseverliktir, vatanseverliktir, halkçılıktır.’’ CHP lideri Deniz Baykal önderliğinde ‘‘Solun birleşmesi mümkün mü’’ sorusuna, ‘‘Baykal önderliğinde bir birlik başarılı olsaydı bu arayışlara gerek kalmazdı’’ yanıtını veren Sezer, ‘‘Her kesimin kabul edebileceği bir başbakan adayında anlaşılırsa Türkiye’nin önü açılır. Sürece zarar vermemek için DSP çatısı altında olması açıklamasını yapmıyoruz’’ diye konuştu. ği azalıyor. Bu çekişme ve çözümsüzlük radikal söylemlere ve gruplara yarar’’ diye konuştu. Türkiye’nin demokratik anlamda sağlığı ve AKP türü siyasetin başarısızlığının gösterilmesi için hükümetin seçimle gitmesi gerektiğini vurgulayan Çelikpala, seçenek sunması gereken yapıların çözüm üretememesi durumunda siyasetteki çatışmacı üslupların prim yapacağını, bundan da AKP yönetiminin yarar sağlayacağını söyledi. PEYZAJ MÜHENDİSLERİ ODASI ‘AKP’ye yakın OMO, TMMOB’yu hiçe sayıyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TMMOB Peyzaj Mimarları Odası (PMO), birliğe bağlı Orman Mühendisleri Odası’nın (OMO) hazırladığı ve TBMM’de temel yasa olarak görüşülecek orman mühendisliğine ilişkin yasa tasarısına sert tepki gösterdi. OMO’nun AKP hükümetiyle yakın ilişki içinde olduğu savunularak ‘‘TMMOB’u da hiçe sayarak bu yasayı hazırladılar’’ dedi. Hazırlanmasına OMO’nun da katkı verdiği ‘‘Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç İşleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Yasa Tasarısı’’ PMO’nun tepkisini çekti. Oda 2. Başkanı Prof. Dr. Oğuz Yılmaz, ‘‘Bugünkü iktidarın sıkı yandaşı orman mühendisleri, iktidardan aldıkları güçle TMMOB ile ilgili yasal bir meslek örgütünü hiçe sayarak Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir meslek gaspı için bir yasa teklifi hazırladı ve Meclisimize sundu’’ dedi. ‘‘AB sürecinde bizim de dahil olduğumuz ve Avrupa’da 21 ülke tarafından imzalanan Avrupa Peyzaj Sözleşmesi de bu yasa teklifiyle çelişiyor’’ diyen Yılmaz, düzenlemenin ‘‘Ne koparabilirsek kâr’’ anlayışıyla hazırlandığını söyledi. Yapılanın peyzaj mimarlarını yok saymak ve bilimsel hırsızlık olduğunu kaydeden Yılmaz, ‘‘TMMOB’u da tamamen saf dışı bıraktılar. Çünkü iktidarla o kadar yakınlar ki... TMMOB bunu kesinlikle desteklemiyor. Orman Mühendisleri Odası tamamen iktidar yanlısı çizgide. TMMOB’u hiçe sayarak, hatta saymayarak bunu yaptılar’’ dedi. ‘Somut öneri getirilmeli’ Bilkent Üniversitesi’nden siyaset bilimci, Yard. Doç. Dr. Tarık Oğuzlu da halkın denenmiş siyasetçilere notunu 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde verdiğine işaret etti. AKP karşısına CHP, DYP, MHP, ANAVATAN başta olmak üzere diğer partilerin blokundan oluşan bir yapıyla çıkmanın ola yolsuzluk, gelir dağılımı uçurumu gibi konular üzerinden somut muhalefet yapmak ve öneriler getirmektir’’ dedi. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nden Yard. Doç. Dr. Mithat Çelikpala ise ittifak arayışlarının çözüm öneremeyen, proje üretemeyen, seçenek sunamayan siyasilerin ve siyasi yapıların gündeme getirdiği girişimler olduğunu anlattı ve ‘‘Türkiye, iç ve dış politikada kilitlenmeye doğru gidiyor. Halkın seçene CUMHURİYET 05 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear