28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 MART 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr BAKKALLAR: YASA ŞART Tasarı, toplam alanı 400 metrekare üzerinde satış alanına sahip veya 3’ten fazla şubesi olan mağazaları kapsıyor.Tasarı yasalaşırsa, ticaretteki kuralsızlık ve haksız rekabet ortadan kalkar. 20002001 krizinden bu yana sıkıntıda olan küçük esnafın ayakta kalabilmesi için yasalaşması şart. 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER TA S A R I S E K T Ö R E N E G E T İ R İ Y O R ? M A R K E T L E R : K AY I T D I Ş I A R TA R asarının öngördüğü düzenlemeler sektör açısından da tüketici açısından da olumsuz sonuçlar doğurur. Kayıt dışılık artar.İstihdam ve ciro kaybına neden olur. 2000’li yıllarla birlikte canlanmaya başlayan sektörde yabancı sermaye yatırımlarını kaçırır. Hızlı tüketim mallarındaki kalitenin düşmesine, buna karşın fiyatın artmasına yol açar. M ağazaların çalışma saatleri odalar ve belediyelerin görüşleri alınıp valiliklerce belirlenecek. Pazar günü kapalı olması istenen mağazaların hafta içi ise sabah saat 10 ile akşam 20 arasında açık olması öngörülüyor. Mağazalar bağlı oldukları odanın izni olmadan indirimli satış kampanyası yapamayacak. Ürünlerin etiket fiyatını, tedarik fiyatının altında belirleyemeyecek. Şu ana kadar kuruluş izni almaksızın faaliyette bulunabilen mağazalara, belediyeden kuruluş izni alma zorunluluğu getirilecek. T Evet, 1968’e Hiç Benzemiyor ‘‘Fransa’daki işçi sendikalarıöğrenci ayaklanmasının en açık nedenini Alman SPD’nin yeni program arayışlarından okuyabiliriz’’ desem inanır mısınız? ‘‘Toplumsal olayların elbette tek nedensonuç ilişkisi yoktur. Aynı nedenler aynı sonuçları yaratmaz. Öyle olduğu içindir ki matematiksel ilişkiler kurulamaz. Yanılgılar çok olur...’’ biliyorum. Ancak AB’nin benzer konumdaki ülkelerinde, benzer sosyal sorunlar, benzer yaraları açtı.. Küreselleşme, yeni dünya sömürü düzeni çarkları, AB’nin demokrasi, sosyal devlet ekseni üzerindeki yapısını çok derinden sarstı. İngiltere, Fransa, Almanya’da.. AB’nin en zenginleri, ekonomileri en güçlü olanlarında dahi, sosyal devletten, kazanılmış sendikal haklardan, ücretlerden geriye gidiş süreci devam ediyor. Sermaye, Doğu Bloku’nun parçalanması, Marksist tehdidin ortadan kalkmasının ardından, küresel serbest rekabet ölçüleri içinde sosyal damping istemlerinde bastırıyor. Karşısında ne sol siyasal örgütlülük ne de sendikal hareket durabiliyor. ??? İngiltere’de çok hızlı ve çok acımasız geriye gidiş sürecinde, AB ülkeleri içinde en sol ve dinamik örgütlülük yapısına sahip sendikal hareket çok ciddi direnmişti. 1980’li yılların büyük grev ve direnişlerini anımsayın. Sonuçta yenildiler. Demir Leydi iktidarından bugüne 8 milyon sendikalıdan 4 milyon sendikalıya düşüş yaşandı. Sendikal hareket ile İngiliz İşçi Partisi arasındaki organik ilişki koptu. Şimdi yeni sol rüzgârların lideri, solla ilgisi olmayan programı ile Tony Blair ABD’nin Irak işgalindeki suç ortağı da olarak, en sağ programların bayraktarlığını yapmakta. Almanya, ekonomisi daha bir dengede, her dönem solu da daha sağda, sendikal hareketi AB ülkeleri içinde bilinen en sağda olarak, hem sağ hem sol iktidarlar elinde giderek daha sağda bir modele kayışı sosyal patlamaya konu olmadan, bir anlamda olaysız yaşadı. Elbette sosyal devletten koparılan ödünlerde, sosyal damping uygulamalarında Alman sendikaları da kendilerince karşı çıkış yaptılar. Kimi önemli grev ve direnişleri de oldu. Şöyle bir geriye doğru baktığımızda yine de çok anlamlı, caydırıcı bir karşı duruşu anımsayamıyoruz. Patlama, en çok dışlananlar ekseninden, ötekilerden yine Fransa’dan geldi. Sosyal devletten geriye gidiş, sosyal damping ve işsizlikte, aslında bütün AB ülkelerinde geçerli olmak üzere en çok ötekiler, yani göçmenler hak kaybediyorlardı. Birkaç ay öncesinin büyük eylemleri, sokak hareketlerinin can damarı buydu. Öz olarak bugünkü ayaklanmanın da ana gündemi aynı. Kıvılcımı gençlerin iş güvencesinin ellerinden alınmasını öngören yasa çıkardı. ??? Doğal olarak sadece göçmenlerin ağırlıkta olduğu bir eylemden çok, öğrencilerin öncülük yaptığı, sendikaların peşlerinden geldikleri bir eylem, direniş biçimine dönüştü. Dünya kamuoyu önce Fransızlara özgü, 1968’leri de çağrıştıran bir gençlik hareketi olarak olayı görmek istedi. Neden sonuç ilişkileri ile en küçük bir benzerlik bile yoktu.. O tarihlerde AB ülkelerinin tümünde farklı ideolojileri olan partiler, sol gerçek değerleri ile demokrasi vardı. Doğu Bloku parçalanmadığı için, dünya sermayesinin tek ideolojili küreselleşme dayatması henüz akla bile gelmiyordu. Tam tersine AB’nin gerçek demokrasi, sendikal haklar, sosyal devlet, Kopenhag kriterlerinin bütününün dünyaya yayılması bekleniyordu. İLO’da sendikal hakları olmayan ülkelere yaygınlaştırılması, eşitliğin kapitalist düzende sosyal devlet aracılığı ile geçerli kılınması gündemdeydi. İşsizlik, daha iyi çalışma koşulları, çalışma sürelerinin kısaltılması, ücretlerin yükseltilmesi.. için savaşım veren güçlü sendikal örgütler vardı. Geçen pazar günü bilgisine, gazetecilik tarafsızlığına güvendiğim profesyonel bir arkadaşımın, Fransa olaylarını televizyon yayınında değerlendirirken, tek yanlı ideolojik dayatmanın etkisinde söyledikleri kulak tırmalayıcıydı: ‘‘Fransız öğrencileri, işçileri sokalarda ama tembeller, çalışmadan kazanmak istiyorlar..’’ dedi Kanıt olarak da çalışma sürelerinin kısalığını gösterdi. Benim bildiğim küreselleşme ideolojisinin propagandasında, önce sermayenin küreselleşerek zenginleşip büyüyeceği, sonra da gelişmiş ülkelerin kazanılmış sendikal hakları, çalışma koşulları, süreleri, ücretlerinin bütün dünya işçilerine yayılacağı söyleniyordu. Bir insan ömründe, algılamada, şu gelinen tersine, çarpık yaklaşıma hele bir bakın.. Dünya işçi sınıfı hareketinin iğne ile kuyu kazarak, ağır bedeller ödeyerek kazandığı sendikal haklar gündem dışı. Sınırsız bir sosyal damping kutsanıyor. Avrupalı işçilerin alın teri ile kazandıkları iş güvencesi haklarının ellerinden alınmasına karşı direnmeleri, haksız, tembellik olarak yargılanabiliyor. 1968’in daha iyi bir dünya arayışı için, sol umutlarla yola çıkan gençlik hareketi ile bugünün hakları gasp edildiği için isyan edenlerinin eylem ve direnişleri hiç birbirine benzeyebilir mi? soner@cumhuriyet.com.tr Bakkalların sabırsızlıkla takip ettiği tasarının masaya yatırıldığı panelde hararetli tartışmalar yaşandı Marketler yasasına ‘Rekabet’ de karşı ? ‘Kahraman bakkalla’ süpermarketi karşı karşıya getiren TBMM’deki yasa tasarısına bir eleştiri de Rekabet Kurumu’ndan geldi. İTO’da düzenlenen panelde taraflar birbirlerini kayıt dışılıkla suçladı. NECDET ÇALIŞKAN TANSAŞ’TAN MİGROS HİSSESİ T İTO’da düzenlenen panele katılan bakkallar ve süper market temsilcileri yan yana geldiler ama ateşli tartışmalar yaptılar. Meclis gündeminin en sıcak konularından olan ve perakendecilik sektöründe büyük mağazalarla bakkalları bir süredir karşı karşıya getiren Büyük Mağazalar Kanunu Tasarısı’na bir eleştiri de Rekabet Kurumu’ndan geldi. TBMM Başkanlığı’na sunulan tasarının öngördüğü, büyük marketlere getirilen pazar günü çalışma yasağı, hafta içi çalışma saatlerinin sınırlandırılması, müşteri servisi ve kampanyaların kısıtlanması gibi düzenlemeler Rekabet Kurumu tarafından haksız rekabete neden olacağı nedeniyle rekabete aykırı bulundu. İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) düzenlenen ‘‘Büyük Mağazalar Kanunu Tasarısı’’ konulu panelde de büyük mağaza temsilcileri ile bakkallar ve Rekabet Kurumu karşı karşıya geldi. Panelde, mağazaların pazar günü kapalı olmasının rekabet ortamına zarar vereceğini söyleyen Rekabet Kurumu Daire Başkanı Suna Barış Özer, ‘‘İndirimli satışlar için oda izninin getirilmek istenmesi hızlı tüketim malları satan sektöre uygun değil. ‘400 metrekarenin üzerindeki mağazaların kuruluşunun izne tabi olması’ Sektöre giriş engeli yaratır diye endişemiz var’’ diye konuştu. Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği (AMPD) Başkanı Nuşin Oral: ‘‘Büyük Mağazalar Kanun Tasarısı tüketiciye darbe, tedarikçiye engel, esnafa gözbağıdır. Yasa taslağının sonucu açık ve net: Sektörümüzün yakaladığı ivmenin önü kesilecek. Türk ekonomisinin böyle bir lüksü yok. Tü keticilerin yüzde 81’i alışverişlerini market, süpermarket ve hipermarketlerden yapıyor. İstanbulluların yarısından fazlası marketlerin pazar günü tatil edilmesine karşı.’’ Migros Türk Genel Müdürü Aziz Bulgu: ‘‘Perakende ciddi bir istihdam kaynağı. Doğrudan 12 bin çalışanı var. Kasalarımız vergi dairesi gibi çalışıyor. Devlete ciddi katkı sağlıyoruz. Herkesin kayıtlı çalışması lazım... Çalışma saatlerinin sınırlandırılması tüketicinin aleyhine olur.’’ Birleşik Markalar Derneği Başkanı Ali Murad Kızıltaş: ‘‘Çıkarılmaya çalışan kanunla pazar günü marketler ça lışmazsa, vardiya usulü çalışan firmalar istihdamı en az yüzde 15 düşürür.’’ İstanbul Toptancılar Derneği Başkanı Günay Kotil: ‘‘Büyük mağazalar su böreği bile satmaya başladı. Çıkarılmak istenen yasa da esnafın derdini çözmez. Üç beş zengin yukarda oturup, yasaları belirleyecek. Bu mudur demokrasi? Bizim kapımıza hergün gelen Maliye, sizin kapınıza kaç senede bir uğruyor?’’ Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu Başkanı Bendevi Palandöken: ‘‘Hem hâkimler, hem de savcı. Kayıt dışılık diyorlar. Acaba kendileri ne kadar vergi veriyor’’ diye sordu. ansaş Perakende Mağazacılık, Migros Türk dışındaki ortaklarına 1 YTL nominal karşılığı 1 adet Tansaş hisse senedi için 0,156919914481120 adet Migros hisse senedi verecek. Tansaş’tan Borsa’ya gönderilen açıklamada, önceki gün Migros Türk ile birleşilmesine izin verilmesi hususunda Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) başvuru yapıldığı aktarıldı. Bu kapsamda, danışmanlık şirketi ve mahkemenin görevlendirdiği bilirkişi tarafından hazırlanan raporların temin edildiği, buna göre birleşme yönteminin SPK muhasebe ve raporlama ilkelerine uygun olarak hazırlandığı belirtildi. ÇAĞLAYAN: Financial Times, ‘Vergi indirimleri Uluslararası Para Fonu ile sürtüşme getirecek’ diye yazdı Bankalar modern gasp yapıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, Maliye Bakanı Unakıtan’ın katıldığı toplantıda, bankacılık sektörünün, yaptığı işlemler karşılığında aldığı masrafları eleştirerek ‘‘Eskiden devleti kazıklama vardı. Şimdi kazık yeri değişti. Döndü, bu defa vatandaşa, reel sektöre’’ dedi. Çağlayan, ‘‘Bankacılık sistemi, gelirlerinin yüzde 12.5’ini bugün bu hizmetlerden karşılıyor. Hesaplarınızı bir kontrol edin. Bakalım yıl sonunda bankacı sizden ne kadar çarpmış. Bu da modern gasp yolları’’ diye konuştu. Türkiye IMF ile çatışıyor ? Tekstilde KDV indirimi ve devamındaki gelişmeler dış basının da gündeminde. ASO’da konuşan Unakıtan, her sektörde değil, istihdam üzerindeki vergi yükünün indirileceğini söyledi. IMF heyeti cuma günü Türkiye’ye gelerek bütçe uygulamalarını görüşecek. Ekonomi Servisi Tekstilde KDV indirimi ve ardından Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın önceki gün çeşitli sektörlerde vergi indirimi ile ilgili hazırlıkların yapıldığına ilişkin sözleri dış basının da dikkatini çekti. Financial Times, gelişmelerin Türkiye’yi IMF ile çatışmaya doğru götürdüğü yorumunu yaptı. Unakıtan dün, önceki günkü sözlerinden dönüş yaparak, istihdam üzerindeki vergi yükünün indirileceğini söyledi. Unakıtan, tekstilde KDV indirildi diye, diğer bütün sektörlerde vergilerin indirilmesinin söz konusu olmadığını da bildirdi. Ankara Sanayi Odası (ASO) Meclis toplantısına katılan Unakıtan, işsizliğin hükümetin gündemindeki en önemli konu olduğunu belirterek ‘‘Çalışma yapıyoruz, istihdam üzerindeki vergi yükünü indireceğiz, başka çaresi yok’’ dedi. Tekstildeki indirimin ardından, bütün sektörlerin vergi indirimi için sıraya girdiğini, ancak böyle bir şeyin söz konusu olmadığını söyleyen Unakıtan, şöyle konuştu: ‘‘Yüzde 18’lik vergiler yüzde 1’e indirilsin istiyor. Yüzde 1’ler de tamamen kaldırılsın diyecekler ama ayıp olur diye diyemiyorlar.’’ Unakıtan, Kurumlar Vergisi’nde indirimi geçici verginin ilk taksitine kadar yetiştireceklerini tahmin ettiğini de bildirdi. Bu arada İngiltere’de yayımlanan Financial Times gazetesi, KDV indiriminin başka sektörlere yaygınlaştırılması önerisi nedeniyle IMF ile bir çatışmaya doğru ilerlediğini yazdı. Gazete, Ankara kaynaklı, Vincent Boland imzalı haberinde, bu ayın başında tekstil sektörü için KDV indirimi yapıldığını belirterek ‘‘Bu hareket, Ankara’nın, IMF tarafından azarlanmasına yol açtı’’ diye yazdı. Unakıtan, ASO Başkanı Çağlayan’ın davetlisi olarak Meclis toplantısına katıldı. 1. İLAN BEYOĞLU 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN 2005/195 Davacı Şadıman Ergin tarafından açılan gaiplik davasında verilen ara karar gereğince; İstanbul, Beyoğlu, Kuloğlu Mahallesi, Cilt: 29, Hane: 453’de nüfusa kayıtlı 1922 doğumlu İspiro ve Kiriki kızı Eleni Pulos gaip olması nedeniyle adı geçen şahıs ahkkında bilgisi ve görgüsü olanların ilan tarihinden itibaren 6 ay içerisinde mahkememizin 2005/195 esas sayılı dosyasına bilgi vermeleri veya bu süre içeriside gaibin mahkememize müracaat etmesi ilan olunur. 07.02.2006 (Basın: 13597) T.C. ANTALYA 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 2004/498 Davacı Gintem Katı Atık Yönetimi Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili tarafından davalı Emine Adalıyılmaz v.s. aleyhine açılan İzaleyi Şuyu davasında: Dava konusu Antalya Kışla Mah., 1280 ada, 9 parselde kayıtlı bulunan taşınmazın hissedarları arasında taksimi mümkün olmadığından satılarak ortaklığın giderilmesine karar verilmesi istenilmiş olmakla, taşınmazın hissedar maliklerinden dahili davalı Ali oğlu Mustafa İpçim ile Hüsnü oğlu Ali İlgin’e husumet yönlendirilerek davaya dahil edilmiş olup, ancak açık adreslerinin tesbit edilemediği anlaşılmış olmakla adı geçen dahili davalılar Ali oğlu Mustafa İpçim ve Hüsnü oğlu Ali İlgin’e mahkemece ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olup, adı geçenlerin duruşmanın bırakıldığı 29.6.2006 günü saat: 9.45’de mahkememizde hazır bulunmaları ya da kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, aksi halde yargılamanın yokluklarında yürütüleceği hususunda dava dilekçesi ve dahili dava dilekçesi özeti ilanen tebliğ olunur. 13.3.2006 (Basın: 14087) T.C. MÜFLİS PMB AKILLI KART VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ A.Ş. İFLÂS İDARE MEMURLUĞU’NDAN SIRA CETVELİNİN İLÂNI Dosya No: 2005/15 Müflisin Adı, Soyadı, İkametgâhı: PMB Akıllı Kart ve Bilgi Teknolojileri A.Ş. Müflis hakkındaki alacak ve istihkak iddialarının tahkik ve tetkik işlemi bitmiş, İİK.’nun 206. ve 207. maddeleri gereğince düzenlenen alacaklılar sıra cetveli incelemeye hazır bulundurulmuştur. Sıraya ait şikâyetin ilân tarihinden itibaren 7 gün içinde İcra Tetkik Merciine, alacağın esasına ve miktarına ilişkin itirazların ise ilân tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili Ticaret Mahkemesi’ne İİK.’nun 235. maddesi hükmüne göre yapılması gerekir. Alacağı reddedilen alacaklıların 2. alacaklılar toplantısına katılabilmeleri için kayıt kabul davası açtıkları Asliye Ticaret Mahkemesi’nden alacakları ile ilgili toplantıya katılma kararını dosyaya ibraz etmeleri gerekmektedir. İİK.’nun 232. 234. ve 235. maddeleri gereğince tebliğ ve ilân olunur. (Basın: 13878) T.C. ŞİŞLİ 1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ’NDEN Esas No: 2005/438 Songül Şanlı vekili tarafından davalılar Fatma Şanlı ve diğerleri aleyhlerine mahkememize açılan gaiplik davasında; Bilezikçi Sok. No: 246/4, Kurtuluş/Şişli/İstanbul adresinde ikamet ettiği sırada 1993 yılı Ekim ayından itibaren kayıp olan ve kendisinden bir haber alınamadığından gaipliğine karar verilmiş olmakla; Yukarıda adı yazılı Cavit oğlu, 1950 doğumlu Hacı Şanlı hakkında bilgi ve malumatı olanların bu gazetenin yayın tarihinden itibaren 6 ay içinde gerekli bilgi ve malumatlarını Şişli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/438 sayılı dosyasına bilgi vermeleri hususu M.K.’nun 33. Maddesi ve müteakip maddeleri gereğince ilan olunur. 27.03.2006 (Basın: 13996) T.C. GEREDE KADASTRO MAHKEMESİ’NDEN Esas No: 1980/324 Karar No: 2001/26 Davacı Ali Hoşgören ve arkadaşları tarafından davalılar Hasan Başyiğit ve arkadaşları aleyhine mahkememize açılan Kadastro Tespitine itiraz davasında; mahkememizin 30.11.2001 tarih 1980/324 esas 2001/26 karar sayılı ilamı ile dava konusu Gerede İlçesi, Çoğullu köyünde kain 2243, 2523, 2529, 2827, 2828, 3002, 3006 parsel sayılı taşınmazlara yönelik açılan davanın Reddine karar verilmiş olmakla; davacı Ali Hoşgören mirasçıları Ülker Karasu, Ülkü Hoşgören, Münevver Başyiğit mirasçıları Şerafetin Başyiğit, Nurhayat Yıldız ile davalılar Meryem Yıldız mirasçıları: Yunus Yıldız, Hüseyin Avni Yıldız mirasçıları: Şayeste Ars, Nezahat Şen, Mehmet Yıldız, Zehra Duman, Makbule Erten mirasçıları: Ahmet Erten, Sebahat Erten, Ayşe Kurtuluş mirasçıları: Ayşe Yıldız, Güldeste Sevinç, Hasan Yıldız mirasçıları: Celal Yıldız, Fatma Dilmaç, Selami Yıldız ve Yusuf Yıldız’a mahkememiz ilamının tebliğ edilemediği, yapılan tüm araştırmalara rağmen şahısların adreslerinin tespit edilemediği anlaşılmakla işbu ilanın ilan tarihinden itibaren 7 gün içinde tebliğ edilmiş sayılacağı, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde temyiz edilmediği takdirde, hükmün kesinleşeceği ve mahkeme kararı yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. (Basın: 13896) T.C. ANTALYA 3. SULH HUKUK HAKİMLİĞİ’NDEN Esas No: 2005/2235 Davacı Neriman Bileydi vekili tarafından davalılar Fatma Mediha Ertek, Mehmet Adil Ertek, Mehmet Muzaffer Ertek ve Mustafa Nuri Ertek aleyhine açılan davasında, mahkememizde görülmekte olan açık duruşmasında verilen karar uyarınca, Aramalara rağmen davalılar Fatma Mediha Ertek, Mehmet Adil Ertek, Mehmet Muzaffer Ertek ve Mustafa Nuri Ertek’in adresi tespit edilip dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilemediğinden tebligatın ilanen yapılmasına, duruşmanın 26.04.2006 günü saat 11.17’ye bırakılmasına karar verildiğinden, HUMY’nın 509510. maddeleri gereğince ibraz etmek istediği delilleri ile birlikte duruşmaya gelmeleri, aksi takdirde ayrıca gıyap kararı tebliğ edilmeksizin duruşmanın gıyabında sonuçlandırılacağı, davada ve dahili dava dilekçesinin tebliği yerine geçerli olmak üzere ilanen duyurulur. 21.03.2006 (Basın: 14085) AYBASTI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (AİLE MAHKEMESİ SIFATIYLA) 2004/185 Esas Davacı: Hasan Kutlu, Niyazi oğlu, 1963 doğumlu, Çakırlı beldesi, Aybastı. Vekili: Av. Muhsin Bostancıoğlu, Fatsa. Davalı: Sadet Kutlu, Ali kızı, 1966 doğumlu, Aybastı Çakırlı beldesi nüfusuna kayıtlı, halen adresi bilinmiyor. Dava: Şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma. Davacı Hasan Kutlu tarafından davalı Sadet Kutlu aleyhine mahkememize açılan şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma davasında, davalının adresi tüm araştırmalara rağmen tespit edilememiş, kendisine duruşma günü ve dava dilekçesi tebliğ edilememiş olup, davanın duruşması Ordu ili, Aybastı ilçesi, Asliye Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda 25.05.2006 günü saat 09.15’te yapılacak olup, davalı Sadet Kutlu’nun belli edilen gün ve saatte duruşmaya bizzat katılması ya da kendini temsilen bir vekil göndermesi, yahut mazeret bildirmesi aksi takdirde yargılamaya yokluğunda devam olunarak karar verileceği, iş bu ilanın yayınlanma tarihinden itibaren 7 gün içinde tebliğin yapılmış sayılacağı, Tebligat Kanunu’nun 28. ve d. maddesi gereğince, ilanen tebliğ olunur. 14.03.2006 (Basın: 13862) CUMHURİYET 13 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear