Catalog

SAYFA CUMHURİYET 11 MART 2006 CUMARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y Y Y 15 15 19 14 17 16 18 14 17 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B PB PB PB B Y B B Y 15 20 12 13 12 12 13 13 14 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB B B B B PB PB S 18 18 15 16 12 14 3 4 1 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun batı kesimleri çok bulutlu, Marmara’nın batısı, Ege, Batı Akdeniz ile akşam saatlerinden sonra Marmara’nın doğusu, Batı Karadeniz’in batısı, Afyon ve Eskişehir çevreleri yağmur ve sağanak yağışlı, diğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığı tüm yurtta artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo K Helsinki K Stockholm K Londra Y Amsterdam Y Brüksel Y Paris Y Bonn PB Münih Y 7 8 4 10 8 8 10 5 7 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K Y PB PB Y PB Y PB Y 2 4 19 7 7 7 15 12 11 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm PB Y PB PB B B B PB B 4 28 5 25 6 19 5 18 13 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada şında kalabilmek için yeni yöntemler arıyor. AKP Genel Merkezi’ni izlemekle görevli gazetecilere sızdırılan bir haber bu saptamaları doğruluyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün RTE ile yaptığı uzun konuşmanın içeriği merak konusu; bu fırsatı kaçırmıyor AKP. RTE, ‘‘Ne partim ne hükümetim iddianame olayının hiçbir yerinde yokuz’’ demiş ve ‘‘olayın aydınlanması için sonuna kadar üzerine gideceklerini’’ söyledikten sonra Özkök’e şu öneride bulunmuş: ‘‘...Ama isterseniz gelin birlikte üzerine gidip olayı çözelim!’’ Oysa olay sadece savcı olayı değil. Sorun AKP’ye egemen olan orduyla ilgili gizli kapaklı düşünceleri, eğilimleri gün ışığına çıkarmak! ??? RTE, özel ve resmi türlü istihbarat mekanizmalarından yararlanıyor. Askerle ilgili kulislerde nelerin konuşulduğunu, nelerin, kimlerin harekete geçtiğini bilmiyor olabilir mi? KK Komutanı Orgeneral Büyükanıt’ın Ağustos 2006’da Genelkurmay Başkanlığı koltuğuna oturacağı kesinleştiği günden bu yana geçen aylarda AKP kulislerinde Orgeneral Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanlığı’nı önleyecek tedbirler arandığı yoğun biçimde söylendi, tartışıldı. RTE’nin üstelik ordu gibi çok önemli bir konudaki eğilimleri, planları (yazılmasına karşın) görmemiş, işitmemiş olması olanaksız. Üstüne üstlük üç buçuk yıldır görevi boyunca tutumundan, davranışlarından ‘‘çok memnun kaldığı’’ Orgeneral Özkök’ten sonra Genelkurmay’ı kimin yöneteceğine kayıtsız kalmış olması da olanaksız. İki olay anımsatalım: RTE o kadar memnun kaldı ki Genelkurmay Başkanı’ndan; 2006’da emekliliği gelen Özkök’ün 2007’de Cumhurbaşkanlığı’na AKP adayı olmasını düşündüğü birçok kez yazıldı, yalanlamadı. Orgeneral Büyükanıt’ın önünü kesmek için iktidar dâhiyane bir formül düşündü: Özkök’ün görev süresini bir yıl uzatmak! O zaman Büyükanıt 30 Ağustos 2006’da emekliye sevk edilecek; tabii Genelkurmay Başkanlığı’na geleceklerle ilgili (bugünlerde RTE ve sözcüsü Çiçek’in dillerinden düşürmedikleri) TSK’de görevlere nasıl gelindiğini saptayan askere özgün kuralları içeren takvim de alabora olacaktı. ??? Şimdi sormanın sırasıdır: İddianame olayını askerle birlikte çözmeyi öneren, önemli bir konuda en küçük olumsuz haberi hemen yalanlayan RTE’nin, medyaya yansıyan, siyasal kulislere malzeme olan askerle ilgili onca olumsuz savlara, görüşlere aylardır neden kılı kıpırdamadı, yazılanları niçin yalanlamadı? Laik demokratik rejime, ülkenin bütünlüğüne ve Atatürk ilkelerine saldırı olmadıkça siyasal olaylara karışmamayı ilke edinen askerler siyasetten uzak durmayı yeğlediler; ne ki bu iktidar bu ilkeyi bozmaya girişti. El altından askeri ‘‘pasifize etmeyi’’ ön plana aldı. İlk kez bu iktidar askeri kendine uygun bir konuma getirmek istedi, istiyor. TSK’yi ele geçiremedi ama; kuşku yok kendine uygun, AKP iktidarlarıyla uyumlu bir komuta heyeti, bir genelkurmay başkanı aradı. Askere karşı aylardır aşama aşama ilerleyen tertibi; RTE, hükümete ve AKP’ye karşı düzenlenmiş tertip gibi göstermeye çalışıyor. İnanılmaz bir şey. Pes yahu, pes! Özkök’ten sitem Genelkurmay Başkanı, Erdoğan’a ‘Şemdinli iddianamesi zirvesi’nde ‘Durum, sizin milletvekillerinizin işin içinde olduğunu gösteriyor’dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök arasında geçen pazartesi günü gerçekleştirilen ‘‘Şemdinli iddianamesi zirvesi’’nde önemli bir diyalog geçtiği belirtildi. Şemdinli iddianamesinin basına yansımasının ardından AKP’li milletvekilleri de açıklamalarda bulunmuş ve bu açıklamalar pazartesi günü gazetelerde yer almıştı. AKP Adıyaman Milletvekili Faruk Ünsal demecinde, ‘‘Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianame, yapamadığımızı yapmıştır’’ ifadelerini kullanırken, AKP Manisa Milletvekili Hakan Taşçı da, ‘‘Bizim eksik bıraktığımızı Van Savcılığı tamamlamıştır. Evrensel hukukun ve bizim anayasa hukukumuzun herkes için geçerli olan genel kurallarını Van Cumhuriyet Savcılığı hatırlatmıştır, doğru yapmıştır’’ demişti. AKP’li vekillerin açıklamalarının basında yer aldığı pazartesi günü sabah saatlerinde Genelkurmay Başkanı Özkök, komutanlarla Genelkurmay Karargâhı’nda bir araya geldi. Toplantıya Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt da katıldı. Toplantının ardından Genelkurmay Başkanı Özkök, Başbakan’dan randevu istedi. Özkök, Erdoğan’la 1 saat 10 dakika süren görüşmesinde askerin rahatsızlığını net bir şekilde ortaya koydu. AKP’li vekillerin açıklamalarına dikkat çeken Özkök, Erdoğan’a ‘‘Durum, sizin vekillerinizin işin içinde olduğunu gösteriyor. Bu durumu siyasallaştıran sizin partiniz’’ dedi. Başbakan Erdoğan ise bunun üzerine, Özkök’e, ‘‘Bu konu tümüyle hükümet ve Başbakan’ın dışında gerçekleşen ve yargıyı ilgilendiren bir konu’’ yanıtını verdi. TSK, yargı ve hükümetin birbirine düşürülmek istendiğini ileri süren Erdoğan, Özkök’e ‘‘Bu konunun aydınlatılması için üzerimize düşeni yapacağız’’ dedi. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY SARIBAŞ, AKP’Yİ SUÇLADI ‘Altındağ’ı kolluyorlar’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anavatan Partisi Grup Başkanvekili Süleyman Sarıbaş, işadamı Mehmet Ali Altındağ’ın Şemdinli Komisyonu’na özel olarak getirilip ‘‘TSK komuta kademesine tertip düzenlettirildiğini’’ belirterek ‘‘AKP’li Cavit Torun’un, ‘İşadamı Altındağ’ı dinleyelim’ şeklindeki sözleri komisyon tutanaklarında var’’ dedi. ANAVATAN’lı Sarıbaş, Mehmet Ali Altındağ’ ın AKP’nin koruması altında olan bir işadamı olduğunu söyleyerek şunları kaydetti: ‘‘İşadamı Altındağ, Şemdinli olaylarıyla ilgili kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’na özel olarak getirilip komuta kademesine tertip düzenlettirildi ve özel olarak alınan bu ifade, Van’daki savcıya gönderildi. Bu olayın aslında üç ayağı var; siyasetçi, bürokrasi ve işadamı ayağı. Bunlar birbirlerini korumakta ve kollamaktadır.’’ Altındağ’ın son 2 yılda Toplu Konut İdaresi’nden aldığı ihalelerin toplam rakamının 100 trilyon lirayı bulduğunu kaydeden Sarıbaş, ‘‘Bunları açıklasınlar. Bu kişiyi hükümet kollamaktadır’’ dedi. ‘Halklarımız dostluk istiyor’ Avrupa Birliği Gayriresmi Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılmak üzere Viyana’da bulunan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyannis ile görüştü.Yaklaşık 45 dakika süren görüşmeden sonra açıklama yapan Gül, Bakoyannis’i daha önce tanıdığını ancak Dışişleri Bakanı olarak ilk görüşmeyi yaptıklarını anlatarak ‘‘İyi bir başlangıç oldu’’dedi. Görüşmenin ‘‘verimli ve yapıcı’’ geçtiğini belirten Gül, ‘‘Aramızdaki siyasi konuların da iyi niyetle çözüleceğine inanıyorum’’diye konuştu. Dora Bakoyannis ise ülkesinin Türkiye’nin AB geleceğini desteklediğini belirterek ‘‘Yunan ve Türk halkları bizden iyi ve dostane ilişkileri geliştirmemizi istiyor’’ dedi. (Fotoğraf: AA) ne kadar her kesim, AKP’yi çoğunlukla bu yapısı içinde değerlendiriyor. Ancak, son yaşanan olaylar, genel başkanın ayrı, milletvekillerinin ayrı telden çalması, birbiriyle zıt kurumların AKP’deki buluşması, Hamas tipi bir hareketin özel bir kanadının AKP’nin davetlisi olarak Türkiye’ye gelmesi, bu partiyi daha değişik analiz etmeyi zorunlu kılıyor. AKP’nin, Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yola çıkış aşamasında, yasalar karşısındaki durumu, Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun kaleme aldığı ‘‘Alaturka Demokrasi’’ kitabında ayrıntılarıyla işlendi. O günlerden bugüne AKP’nin uyguladığı siyaset şu tür ayrımları çağrıştırıyor: Tarikatlar ve AKP, iç siyasi dengeler ve AKP, ABD ve AKP, AB ve AKP, İsrail ve AKP, Arap ülkeleri ve AKP, devlet ve AKP... ??? Her biri ayrı yazı konusu olabilecek bu ayrımları irdeleyelim... Dini kullanarak iktidara gelmek isteyenler iki temel yol benimsediler: 1 Seçimle, sandıktan çıkarak egemen olmak. 2 Devlet kurumlarını adım adım ele geçirerek egemen olmak. Milli Görüş çizgisi birinci yolu, Gülen çizgisi ikinci yolu seçti. AKP iktidarıyla birlikte her iki çizgi de iktidarda buluşmuş oldu! Önceleri merkez sağ partilerin kanatları altında yaşayan öteki tarikatlar da aynı çizginin içinde yer aldılar. AB ve ABD’nin Türkiye’ye hükmetmesinde en büyük engel, ulusal değerlerden ödün vermeyen yönetim anlayışının egemen olmasıydı. Bu tür değerler söz konusu olduğunda, sağ ya da sol parti ayrımı olmaksızın Türkiye’nin tutumunu dış dünyada herkes bilirdi. AKP ile birlikte bu da değişti. Örneğin, Kıbrıs’ta ne tür ödünler vereceğimizi yabancı basından öğreniyoruz! Bu anlamda ABD ve AB’nin arayıp da bulamadığı bir hükümet tarafından yönetiliyoruz! AKPİsrail ilişkileri ilk bakışta soğuk gibi görünebilir ama Erdoğan daha Başbakanlık koltuğuna oturmadan Bush’la görüşmüşse, bunda bir etken de ABD’deki Yahudi lobisiydi. Zaten sonraki gidişlerinde bu lobiden ödülünü de aldı! AKPArap ülkeleri ilişkisi gün gibi açık. Dubai şeyhinin isteğine göre yasa değişiyorsa, başka söze gerek yok. Başbakan da geçen hafta İstanbul’da bu yöndeki eleştirilere çıkıştı: Bu Araplar ne yaptı size? AKP’nin devletle ilişkilerinde yukarıda aktardığımız yelpazenin renkleri var! AKP açısından Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, devlet kurumlarının hiçbir konuda önceliği yok! ??? Bu tablonun özeti şu: Karşımızda klasik ölçülerde bir siyasal parti yok, deyim yerindeyse ahtapot tipi bir yapılanma var. Belki de bu yüzden AKP’nin siyasal çizgisine geleneksel ölçülerde bir ad bulmak olanaksız. Bir yanda AB’nin reformist bulduğu, ABD’nin BOP’a model olur dediği bir AKP var... Öte yanda İran’ın ‘‘Bizi anlıyor’’ dediği bir AKP var... Beri yanda, Hamas tipi bir örgütlenmeyle sıcak bağları olan bir AKP var... İçimizde, tarikatları ticaret ve sermaye ile kucaklaştıran bir AKP var... Tümünü topladığımızda Türkiyeleşme sorunu olan bir AKP ile karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz! Bu durumda AKP’ye şöyle bir açılım da yakıştırabiliriz: Ahtapotun Kolları Partisi! ankcum?cumhuriyet.com.tr SEVİGEN’DEN SORU ÖNERGESİ Sarıkaya hakkında ceza istenmesi durumunda rapor HSYK’ye gönderilecek ‘Unakıtan yumurta borsası kurdu’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın çocukları Abdullah Unakıtan, Fatma Unakıtan ile Zeynep Basutçu’nun hissedarı olduğu Telemobil’in, internette yasalara aykırı biçimde ‘‘yumurta borsası oluşturduğunu’’ açıkladı. Sevigen, konuyu TBMM gündemine taşıdı. Sevigen, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun’un yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, borsa için izin alınıp alınmadığını sordu. Sevigen, soru önergesiyle ilgili yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: ‘‘Unakıtanlar’ın bu karaborsa oyunu, kuş gribi döneminde piyasadan ucuza yumurta topladıkları, ürünlerde kimsenin almadığı çürük, kırık yumurtaları kullandıkları, büyük otel ve kuruluşları arayarak kendi yumurta ürünlerini almaları için baskı yaptıkları iddialarıyla birleşince daha da vahim bir hal alıyor. Küçük esnaf kan ağlarken Unakıtanlar’ın bu servetlerine servet katma girişimleri,Türk siyasi hayatında eşi benzeri görülmemiş bir utanç manzarası sergiliyor.’’ Sevigen’in açıklamalarının ardından ‘‘wwww.yumurtaborsasi.com’’a bir duyuru konuldu. Duyuruda işyerinin ‘‘mütevazı bir yumurta satış dükkânı’’ olduğu ileri sürülerek işyerinin AB Gıda ile yaptığı bayilik anlaşması gereği yumurta ürünleri sattığı ve Telemobil firmasına websitesinin yaptırıldığı belirtildi.Öte yandan sitenin her türlü isim hakkı, Unakıtan’ın oğlu Abdullah Unakıtan’a ait Telemobil Bilgi İletişim Hizmetleri San. ve Tic. AŞ üzerine kayıtlı bulunuyor. Sitenin sunucu serverları da Abdullah Unakıtan’a ait AB Gıda şirketinin üzerine kayıtlı ‘‘tmserver.abgroub.com.tr’’ ile ‘‘abfoodstrs.abgroup.com. tr’’ bağlantılarında bulunuyor. Sitenin arama motorlarında kayıtlı bulunan önbelleğinde ‘‘Reklam vermek için bizi arayın. Haftalık reklam ücreti 10.000 dolar’’ ifadesi dikkat çekiyor. Müfettişlerin ön raporu bekleniyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Orgeneral Büyükanıt hakkında, ‘‘görevi kötüye kullanmak, çete kurmak, sahte belge düzenlemek ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’’ suçlamasına yer verilen iddianameyi hazırlayan Ferhat Sarıkaya hakkındaki incelemede ön rapor bekleniyor. İncelemeyi tamamlanmalarının ardından müfettişler, soruşturmaya yer olup olmadığına ilişkin ön raporu merkeze iletecekler. Olası bir ceza istemi durumunda ise Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu’nca rapor Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) gönderilecek. Kurul, bu aşamada savcı Sarıkaya hakkında verilecek olası cezayı belirleyecek. Van Cumhuriyet Başsavcısı Kemal Kaçan hakkında da Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın soruşturmasına ilişkin basın toplantısı düzenlemesi nedeniyle soruşturma başlatılmıştı. Soruşturmanın gizliliğini ihlal etmekle suçlanan Başsavcı Kaçan ceza istemiyle HSYK’ye sevk edilmişti.Sarıkaya’nın düzenlediği iddianameye yargı temsilcilerinden de sert tepki gelmişti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, iddianameye ilişkin tartışmaların yargının siyasallaşmasından kaynaklandığını belirterek hâkim ve savcıların siyasetin gizli amaçlarına hizmet etmemesi gerektiğini söylemişti. Danıştay Başkanı Ender Çetinkaya ise iddianamede savcının kişisel görüşlerinin yer aldığı izlenimi olduğunu vurgulamıştı. Çetinkaya, ‘‘Yargı bu işin altından kalkar. Yargıyı yıpratamazlar. Yargıyı yıpratmak isteseler bile yıpratamazlar’’ değerlendirmesini yapmıştı. SAVCI FERHAT SARIKAYA JİTEM için de suç duyurusu MAHMUT ORAL KART: ADLİ KOVUŞUTURMAYI ETKİLEDİ İDDİANAMENİN GÖNDERİLME ZAMANI Komisyon başkanı için suç duyurusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, TBMM Şemdinli Araştırma Komisyonu’nun AKP’li Başkanı Musa Sıvacıoğlu’nun, işadamı Mehmet Ali Altındağ’ın komisyona yaptığı açıklamaların tutanaklarını Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya’ya sızdırması olayının peşini bırakmıyor. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, komisyon başkanlığı sıfatı ve nüfuzunu kötüye kullanarak adli kovuşturmayı etkilediği ve yönlendirdiği gerekçesiyle Sıvacıoğlu hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun gerekçesiyle ilgili Cumhuriyet’e değerlendirmede bulunan Kart, TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın, Sıvacıoğlu’na destek çıkmasını eleştirerek ‘‘Arınç dahil, kamuoyu yanlış yönlendiriliyor. Çünkü, araştırma komisyonları bilgi toplar, bilgi vermez’’ dedi. Komisyon başkanının, üyelerle müzakere etmeden hiçbir belgeyi veremeyeceğini kaydeden Kart, Sıvacıoğlu’nun hem yargıyı etkileme, hem de görevini kötüye kullannma suçu işlediğini ifade etti.Kart, ‘‘Umarım Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yeni bir müdahaleye maruz kalmadan, görevini yerine getirir’’ dedi. Sıvacıoğlu’ndan çelişkili açıklamalar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Şemdinli Araştırma Komisyonu’nun AKP’li Başkanı Musa Sıvacıoğlu, Şemdinli iddianamesinin ne zaman kendilerine ulaştırıldığı konusunda çelişkili açıklamalar yaptı. Sıvacıoğlu dün parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Van Cumhuriyet Savcılığı’nın komisyonlarına gönderdiği 16 Şubat 2006 tarihli ‘‘tutukluacil’’ kaydı taşıyan resmi yazıdaki talebe 20 Şubat 2006 tarihinde yanıt verildiğini aktardı. Komisyonu töhmet altına sokulmasına anlam veremediğini belirten Sıvacıoğlu “ Asıl savcılıkça istenen tutanağın gönderilmemesi durumunda, yargı faaliyetine engel olma, adaleti geciktirme gibi bir durumla karşı karşıya kalınırdı esasen suç olan husus bu olurdu. İşlemimizde bir usul hatası yoktur.’’ dedi. Sıvacıoğlu, iddianemenin ne zaman kendilerine ulaştırıldığı sorusuna çelişkili yanıtlar verdi. Gazetecilerin ‘‘İddianame size kamuoyuna açıklanmadan iki gün önce mi ulaştırıldı’’ sorusuna önce ‘‘Evet’’ yanıtını veren Sıvacıoğlu; yanındaki diğer komisyon üyelerinin uyarısı üzerine daha sonra ‘‘email’le geldi. Tarihini tam net olarak bilmiyorum’’ dedi. DİYARBAKIR Şemdinli’de meydana gelen patlamalarla ilgili hazırlanan iddianamede Savcı Ferhat Sarıkaya’nın JİTEM hakkında da suç duyurusunda bulunduğu ortaya çıktı. Savcı Sarıkaya, iddianamesinde ‘‘suç dosyası çok kabarık’’ olarak tanımladığı JİTEM’le ilgili kapsamlı bir dosyayı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiğini belirtti. Büyük tartışmalara yol açan Şemdinli iddianamesinin dipnotlarında JİTEM’le ilgili ilginç ayrıntılar yer aldı. Basında yer alan JİTEM haber ve araştırmalarını da dosyaya ekleyen Sarıkaya, JİTEM’e ilişkin geçen yıl çok iddialı açıklamalarda bulunan firari sanık PKK itirafçısı Abdulkadir Aygan’ın anlatımlarına da yer veriyor. Sarıkaya, iddianamesinde JİTEM’e ilişkin şu görüşlere yer veriyor: ‘‘JİTEM ve JİT olarak ifade edilen istihbarat birimi, merkezde Jandarma Genel Komutanı’na bağlı Tuğgenerallik seviyesinde Daire Başkanlığı, 1997 yılına kadar Bölge Komutanlıkları ile bunlara bağlı Tim Komutanlıkları şeklinde bir yapılanmasının olduğu değerlendirilmektedir. Ancak bu yapılanma hiçbir şekilde resmi makamlar tarafından kamuoyu ile paylaşılmamıştır. 5397 Sayılı Yasa, istihbarat ihtiyaçlarını karşılamak için meydana getirilmiş sistemi, sistemin işlemesini, bu hususta hukuka uygun işlemlerin ne suretle gerçekleştirileceğini, kararların hangi makamlar tarafından ve ne gibi koşullara uyulması suretiyle alınacağını, bu husustaki denetim kurallarını ve usullerini, istihbarat ihtiyacının milletlerarası hak bildirileri ve anayasanın güvencelerine uygun olarak nasıl giderileceğini göstermektedir.’’ CUMHURİYET 08 K