24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 EKİM 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Fransa’ya yayılan ve yaklaşık 3 hafta süren olayların üzerinden bir yıl geçti, ancak gerginlik bitmedi BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Varoşların öfkesi dinmedi UĞUR HÜKÜM Batı mı Kaybediyor Yoksa Emperyalizm mi? ABD ve Avrupa karşılarında çarşaflı, türbanlı ve çember sakallı bir Türkiye görmek istemiyorlar. Çağdaş, laik, Batılı görünümlü bir ülkeyi tercih ediyorlar. Ancak böyle bir Türkiye, Atatürkçü ve Cumhuriyetçi değerlerle var olabilen bir Türkiye olmak zorunda. Burada öz ve biçim birleşiyor, bütünleşiyor. Böyle bir Türkiye’nin gerçek demokrasiyi kovalayan ve Lozan’ın kazanımlarını özümsemiş bir Türkiye olması kaçınılmaz. Gerçek demokrasiyi ve Lozan’ı benimsemiş bir Türkiye, Batı’nın işine gelmiyor. Hem onların sömürgeci dayatmalarına evet diyecek hem de “gözlerine hoş gelecek” bir modeli kurmakta zorlanıyorlar. 12 Eylül 1980’de ve 28 Şubat sürecinde bunlar denendi. Ancak halk Turgut Özal’ı, Süleyman Demirel’i, Tansu Çiller’i ve Mesut Yılmaz’ı art arda tasfiye etti, tutunamadılar. AKP’nin de tasfiye edileceğini Batı görüyor. Batı’nın sömürgeci dayatmalarının “uygar görüntülerle karşılanması” bir türlü sağlanamıyor. Kala kala AKP’ye kaldılar, o da gitti gidecek. The Economist dergisi 21 Ekim 2006 tarihli sayısında onun için, “Batı Türkiye’yi Kaybediyor mu?” başlığını atıyor. PARİS Fransa’da Kuzey Afrika kökenli 2 gencin polisten kaçarken saklandıkları bir trafoda yüksek gerilime çarpılarak ölmesi, Urfalı Muhittin Altun’un da ağır yaralanmasının ardından tüm Fransa’ya yayılan ve yaklaşık 3 hafta süren banliyö olaylarının üzerinden bir yıl geçti. 27 Ekim’i izleyen günlerde 10 bin 300 araba yanmış, 5 bin 643 kişi gözaltına alınmış, çoğunun yaşları 18 ile 25 arası olan toplam 422 genç çeşitli hapis cezalarına çarptırılmıştı. Bu kişilerin yüzde 87’sinin Fransız vatandaşı olduğunun da sık sık altı çizildi. Aradan geçen bir yılda hükümet ve söz konusu banliyö belediye yönetimleri bir dizi önlem ve acil reform kararı aldı. Ancak, olayların yıldönümünde gerginlik hâlâ sürüyor. Banliyölerde patlak veren olayların ardından alınan önlemlerin başında, 30 milyar Avroluk bütçeli, 400 hassas mahalleyi kapsayan ve 2013 yılına kadar izlenecek “Kent Yenilenme” projesi geliyor. Hükümet ve yerel yönetimler işsiz gençlere yeni iş olanakları yaratmak için kolları sıvadı. Bazı okullara yönelik projeler geliştirildi. Olayların yaşandığı mahallelere 100 milyon Avro’luk ek bir bütçe tahsis edildi. AIRBUS’UN ÇİN ATAĞI Dış Haberler Servisi Çin’i ziyaret eden Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Pekin’de Devlet Başkanı Hu Cintao ile görüştü. Görüşmelerin sonunda iki taraf arasında havacılık, uzay işbirliği, nükleer santralla ilgili projelerin geliştirilmesi, demiryolu ve salgın hastalıkların önlenmesi de dahil, çeşitli alanlarda 14 işbirliği anlaşması imzalandı. İki liderin katılımıyla düzenlenen imza töreninde, iki ülkenin havacılık şirketleri arasında Çin’e 150 Airbus A320 tipi uçak satılması konusunda anlaşma da imzalandı. Airbus yetkilileri, A320 uçaklarının Avrupa dışında ilk defa üretimi için, üretim bandının Pekin’in yakınındaki Tianjin şehrinde olacağını açıkladı. Fransız şirketlerinden Alstom ise Çin ile 505.5 milyon dolar değerinde demiryolu ve hidroelektrik anlaşması imzaladı. Anlaşma çerçevesinde Alstom, Çin’den 300 milyon Avro değerinde 500 kargo lokomotifi alacak. Hu ve Chirac tarafından imzalanan ortak bildiride, Kuzey Kore ile ilgili krizin acil diplomasi yoluyla çözülmesi istendi. Batı’nın çelişkisi... İşte emperyalizmin çelişkisi burada başlıyor. Her dediklerini yapacak ve “gözlerine hoş görünecek” bir manzara istiyorlar. İkisi bir arada yürümüyor. ABD ve AB’nin dayatmalarına “evet” diyen işbirlikçi çevreler kendi aralarında bile ortak bir görüntü veremiyorlar. Köktendincileri, bölücüleri ve Batı’nın zaten kucağında oturan kimi sermaye çevrelerini yan yana oturttuğunuz zaman “Altı kaval üstü Şişhane” bir manzara sergilerler... H ükümet ve yerel yönetimler, Kuzey Afrika kökenli 2 gencin ölümü ve Altun’un da ağır yaralanmasının tetiklediği olayların ardından bir dizi önlem aldı. Ancak banliyö olaylarının yıldönümü öncesinde yaşananlar bu bölgelerin kaynadığını gösteriyor. istihbarat raporuna göre banliyöler yine kaynamakta. 2007’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin aday adaylarından, Paris banliyö kentlerinden Val de Marne milletvekili Dominique StraussKahn, bir söyleşisinde “Banliyölerdeki kaynamanın hiçbir zaman durmadığını, bir veya altı ay sonra da yeni patlamaların yaşanabileceğini” ileri sürerek “Sağ, ‘şiddet etkeni’ni dolayısıyla ‘güvenlik’ konusunu bir siyasi baskı ve yatırım aracı olarak sürekli gündemde tutmayı yeğliyor. 2002’den beri iktidar olan sağ hükümetler gerçekten köklü reformlara hiç yanaşmadı” diyordu ka büyük banliyö kenti Nanterre’de bir belediye otobüsünü durduran yüzleri maskeli 78 kişilik bir grup, otobüsü ateşe verdi. Aynı gece Bagnolet’te bir genç şoförün başına silah dayarken, diğerleri otobüsü ateşe verdi. Banliyölerde hiç dinmeyen bir gerilim var. Bu hafta meydana gelen 23 izole olayın bazı Türk gazetelerinde “Paris, yeniden yanmaya başladı” başlıklarıyla yayımlanması aslında birtakım niyetleri dışa vurması açısından düşündürücü. Banliyölerin sorunları ne 27 Ekim 2005’te başlamıştı, ne de 27 Ekim 2006’da sona erecek. (Fotoğraf: AP) Büyüyen ulusal cephe ABD ve AB’yi korkutan şey, “sömürgeleşmeyi kabul etmeyen” ulusal cephenin giderek güçlenmesi. Halkın çok büyük çoğunluğunun bu cepheye destek vermesi; ABD ve AB’nin artan sömürgeci taleplerinin, onların maskelerini düşürmesi; halkın artan oranda ABD ve AB’ye karşı olmaya başlaması; bütün bunlar yetmiyormuş gibi son aylarda TSK’nin açıktan açığa ulusal cepheye destek vermesi: İşte, onları korkutan şeyler. Batı kapitalizminin sözcülüğünü yapan The Economist’in “Batı Türkiye’yi Kaybediyor mu?” başlığını atmasına neden olan olaylar bunlar. Bence yazının başlığı “Batı Emperyalizmi Türkiye’de Kaybediyor mu?” olmalıydı. Yazıda ABD ve AB’nin Türkiye’yi Lozan’dan Sevr’e taşımak istemesinden hiç bahsedilmiyor kuşkusuz. Maskelerinin düşmeye başlaması onları korkutuyor. Medyadaki bütün perdelemelere, karartmalara rağmen halkın uyanmasından ödleri patlıyor. Onun için “Türkiye’yi kaybediyoruz” diye yakınıyorlar. Yıldönümünü kutlarken Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa (ve Batı) emperyalizmine karşı kurulmuş halkçı bir devrim hareketi olduğunu aklımızdan hiç çıkarmamalıyız. Bugün ABD ve AB’nin Türkiye Cumhuriyeti’ni Lozan’dan Sevr’e taşımaya çalışan yeni sömürgeciliğinin kuşatması altındayız. Cumhuriyeti korumak için bu gerçeği görmek ve onunla yüzleşmek zorundayız. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Sağ iktidarlar suçlanıyor Olayların yıldönümünün arifesinde konuşan Başbakan Dominique de Villepin de, hükümetin izlediği politikayı savunurken, “Sağda solda banliyöler için hiçbir şey yapılmadığının, hiçbir şeyin değişmediğinin söylendiğini duyuyorum. Bu kabul edebileceğim bir şey değil” dedi. Ancak hem yaşanan gelişmeler hem de basın ve yerel derneklerden gelen tepkilere bakılacak olursa, atılan bütün reform adımlarına karşın sorunlar sürüyor. Hafta başında ortaya çıkan ulusal Otobüsler ateşe verildi Güvenlik güçlerinin geçen pazar günü göçmenlerin yoğun yaşadığı güney banliyölerinden Grigny’nin GrandeBorne Mahallesi’nde bir kahveye baskın yapması üzerine yörenin gençleri tepki göstermişti. Aynı akşam semtlerinden geçen bir otobüsü durduran 10 kadar genç, birkaç yolcuyu indirip otobüsü ve yoldaki birkaç arabayı ateşe verdiler. Önceki gün bazı özel arabalar taşlandı. Önceki gece de bir baş Irak Başbakanı El Maliki’nin, ‘‘Takvim önerilmesini reddediyoruz’’ açıklamasının ardından konuşan Bush, ‘‘ABD’nin sabrı sınırsız değil’’ dedi. (Fotoğraf: AP) ABD Başkanı, ‘duvarı’ onayladı ? Dış Haberler Servisi ABD Başkanı George Bush, Meksika ile ilişkilerinde krize neden olan 1200 kilometrelik sınır duvarının inşasını başlatacak yasayı imzaladı. Bush’un yasayı imzalaması, 7 Kasım’da yapılacak kongre seçimleri öncesinde Cumhuriyetçiler’in yasadışı göç konusunda son derece ciddi olduğu konusunda zemin hazırladığı biçiminde değerlendiriliyor. Meksika Devlet Başkanı Felipe Calderon, ‘‘İnsanlık, Berlin Duvarı’nı inşa ederek hata yaptı. ABD de ülkelerimiz arasına bir duvar dikerek büyük hata yapıyor’’ dedi. George Bush: Irak’taki durumdan memnun değilim Dış Haberler Servisi ABD Başkanı George Bush, ‘‘Birçok Amerikalı gibi ben de Irak’taki durumdan hoşnut değilim’’ dedi. ABD’de Kongre seçimleri için geri sayım sürerken Bush, Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında Irak’ta giderek artan kayıplarına değindi ve olayların kendisinde ciddi bir endişe yarattığını söyledi. Irak’ta ‘‘düşmanları gibi kendilerinin de taktik değiştirdiğini’’ kaydeden Bush, görev tamamlanmadan bu ülkeden ayrılmadıkları sürece savaşı kazanacaklarını savundu. Bush, ABD’nin mezhep çatışmalarında taraf olmak veya çapraz ateşte kalmak niyetinde olmadığını belirtti. Iraklı liderlere kendi ülkelerini korumaları için cesur kararlar almaları yolunda baskı yaptıklarını söyleyen Bush’un ‘‘ABD’nin sabrının sınırsız olmadığı’’ yönündeki sözleri dikkat çekti. Buna karşın Bush, Irak Başbakanı Nuri el Maliki’yi ülkede amaçlara ulaşmak için ‘‘gereken kişi’’ olarak niteledi. Bush’un bu sözleri, El Maliki’nin önceki gün ‘‘ABD ya da başka bir ülkenin Irak’ı istikrara götürecek bir takvim önermesini reddettiği’’ yönündeki açıklamasının ardından geldi. ABD güçlerinin kayıp askerini bulmaya yönelik baskınlarını da eleştiren El Maliki, bununla ilgili önceden haberdar edilmediğini söyledi. Hırvatlar NATO üyeliğine karşı ? ZAGREB (AA) Hırvatistan’da halkın yaklaşık yarısı NATO üyeliğine karşı, destekleyenler ise sadece üçte bir oranında. Yerel Jutarnji List gazetesinde yayımlanan kamuoyu yoklamasında, ülkenin NATO üyeliğini destekleyenlerin oranının yüzde 35.3, karşı çıkanlarınsa yüzde 47.4 olduğu belirtildi. 2010 yılına kadar NATO üyesi olmaya çalışan Hırvatistan’da, konuya ilişkin anketlerde halkın desteği yüzde 40’ı aşmıyor. ‘ABD, Irak’ta başarılı olamadı’ Erdoğan da Bush gibi konuştu Haber Merkezi Irak’taki durumu değerlendiren Başbakan Tayyip Erdoğan’ın son açıklaması ABD Başkanı George Bush ile bu konuda da hemfikir olduğunu ortaya koydu. ABD’nin Irak’ta başarılı olamadığını söyleyen Erdoğan, ayrıca Irak’ta terör saldırılarının hız kaybetmeden devam ettiğine de dikkat çekti. Erdoğan, İngiltere’nin başkenti Londra’da Arapça yayımlanan El Hayat gazetesine verdiği söyleşide, ABD’nin Irak’ta başarılı olamadığını söyledi. Irak’ta terör saldırılarının hız kaybetmeden devam ettiğine dikkat çeken Erdoğan, ‘‘Terör örgütü, saldırılar gerçekleştirmek için ülkemize sızıyor. Irak’ta terörle mücadele çabalarının başarılı olduğunu söylemek zor’’ dedi. Moskova’da ırkçılık protestosu ? MOSKOV A (AA) Rusya’nın başkenti Moskova’da ‘‘Kızıl Gençler Birliği’ ve ‘‘Sol Cephe’’ gençlik örgütüne üye bir grup, ülkede artan ırkçılığı ve yabancı düşmanlığını protesto etti. Hükümet binasının önünde toplanan göstericiler yetkililere, ‘‘Rus Marşı’’ adlı aşırı milliyetçi grubun 4 Kasım’da Moskova’da yapmayı planladığı yürüyüşünü yasaklamaları çağrısında bulundu. Endonezya, İsrail uçağı alıyor ? CAKARTA (AA) Dünyanın en kalabalık Müslüman nüfusa sahip olan ve İsrail ile diplomatik ilişkisi bulunmayan Endonezya’nın, İsrail yapısı insansız uçaklar satın alacağı bildirildi. The Jacarta Post gazetesine demeç veren Savunma Bakanlığı sözcüsü, İsrail ile doğrudan ticari ilişkisi de bulunmayan Endonezya’nın 4 adet Searcher Mart II tipi insansız uçağı Filipinler’deki bir şirket aracılığıyla satın alacağını açıkladı. CUMHURİYET 11 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear