Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
24 EKİM 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP hükümeti yeni üniversitelere bir daire parası ayırıp mevcutların ödeneklerini kesti 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Üniversitelere kıskaç Erdoğan köylülerle ? MARMARİS (Cumhuriyet) Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı Hisarönü Köyü Bördübet mevkiindeki bir otelde eşi ve kızıyla birlikte dinlenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bayram namazını kaldığı otele 2 kilometre mesafedeki Bördübet Camii’nde kıldı. Geldiği cip ile kaldığı Golden Key Otel’e dönen Başbakan’ı bölgede yaşayan köy sakinleri ziyaret etti. Köylü çocuklar, Başbakan Erdoğan ve eşine kır çiçekleri sundu. Erdoğan, bir süre çocukları sevdi ve köy sakinleri ile sohbet etti. Daha sonra yürüyüş yapan Erdoğan, yol kenarında, 70 yaşındaki Fatma Özsoy’u evinde ziyaret etti. FIRAT KOZOK Zor mudur Sevgiyi Çoğaltmak?.. Bazen şafağın sesini dinlemek ister insan. Çatırdayan alevlerin başında oturup uzun uzun düşünmek... Umutla umutsuzluğu bir arada yaşayan toplumlar rüzgârın getirdiği hüznü yaşamıyla bütünleştirir... Bir bayram sabahında ‘‘şafağın sesini’’ dinledim önce; geleceğe dönük sevinçleri duyumsadım... Bugün bayramın ikinci günü... Annemin kirpiklerine, babamın saçlarına dokunmak istedim... Oysa ikisini de yıllar önce yitirdim... Kendi çocukluğumu anımsadım, bir Ege kasabasında dolaştım çocuklarla birlikte. Dönmedolaplara, atlıkarıncalara bindim, bayram harçlığı topladım... Çocukken kış gecelerinde o odun sobasının etrafında babaannem Kurtuluş Savaşı öyküleri anlatırdı... İzmir’den Afyon’a ailesiyle birlikte kaçışlarını... Sobanın üzerindeki kestaneler patlardı bir bir... Spil Dağı eteklerine yaslanmış o güzel yeşil kentin ‘‘Manolya Pastanesi’’nde, yaz aylarında ‘‘Çocuk Parkı’’nda sabahlara dek süren sohbetlerde Yusuf Atılgan’ı dinler, sabaha karşı Halkevi’nde çorba içerdik arkadaşlarla... Çocukluk ve gençlik yıllarım birbiriyle kucaklaştı dün sabah... Çirkin ve dar vakitler, alacakaranlıklar, öfkeler, hırçınlıklar... Kız enstitüsü ve kız öğretmen okulu önünde ‘‘nöbet’’ tutuşlar... Fidanlık, Niobe, Çaybaşı, Muradiye Camii, Ulupark... Yazlık; Zevk, Şen, Şehir sinemaları... Tanju Okan’ın kurduğu ‘‘Kırmızı Değirmen’’ Caz Orkestrası... ??? Bir fotoğrafa baktım dün sabah... Annem, babam ve ben... Belli ki bir bayram sabahı çekilmiş fotoğraf. Ben 4 yaşlarında filanım... Annemin başında bir şapka, üzerinde döpiyes var. Babam lacivert takım elbiseli. Fotoğrafın arkasına baktım. Tarih yok. O çirkin ve dar vakitlerde öfkeyi, hırçınlığı, kavgayı bir kenara itip, sevgiyi çoğaltmak, gizli bahçelerden çiçekler devşirmek zor mudur, hiç düşünmedim... Yanıtım hazırdı çünkü: ‘‘Hayır zor değildir sevgiyi çoğaltmak, gizli bahçelerden çiçekler toplamak...’’ Çünkü insan güzellikler için yaşar... Çocukluğumda şeker ve kurban bayramlarını severdim, ama en çok 29 Ekim’i, 23 Nisan’ı, 19 Mayıs’ı sevdim... O yıllarda, bugünkünden büyük coşkuyla kutlanırdı 23 Nisan’lar, 19 Mayıs’lar, 29 Ekim’ler... Ümmet toplumundan ulus toplumuna geçiş... O büyük Türk Devrimi’ni yaratan tek adam Mustafa Kemal Atatürk, Köy Enstitüleri, demiryolları, devlet konservatuvarı... İnsanı insan yapan öğeler, kılık kıyafet... Bir fotoğraf... Yıl 1933... Irak Kralı ve Atatürk, İnönü, bakanlar... Kadınlar ve erkekler şık ve çağdaş... Kadınlar tuvaletli, erkekler smokinli... Bir bayram sabahı anılarımla baş başayım... Akdeniz’de avuçları deniz kokan çocuklar, Erzurum’da kıpırdayan akşam yıldızı, Ilgın bozkırındaki yalnızlık... Bir vapur yanaşıyor Beşiktaş İskelesi’ne... Gün, saydam yüzünü gösteriyor İstanbul’da. Boğaz’ın üzerindeki sis yavaş yavaş kalkıyor. Bir gemi geçiyor... Dolmabahçe’ye doğru yürümeye başlıyorum... ??? Karanlığın içinde aydınlığı arayan bir kuşağız biz... Yıllar yılı aydınlık günlere yürümek bizim sevdamız. Yine yürüyorum bir bayram sabahında... Güneşten ölgün, sarı ışıklar altında... Beş yıl önce yazdığım bir yazım geliyor aklıma Dolmabahçe’de Boğaz’a karşı çayımı yudumlarken... O eski yazımın bir bölümünü yazmadan geçemeyeceğim: ‘‘... O son fırtınayı, yağmurları, gök gürültüsünü sen anımsıyor musun? Annen kollarını açmış, başını göğsüne yaslamıştı. Mavi evlerin kiremitleri uçuyordu. Şimşeğin çakışı odanın içinde kırmızı bir alev kuşağı oluşturuyordu... Her sevda bir özgürlük getirir yaşama. Her sevda okyanusların mavisinde hesaplaşır... ... Bizi anlamayanlar, sevdanın bir özgürlük olduğuna inanmayanlara seslenmeliyiz birlikte; sonra çoğalmalıyız, meydanları doldururken de tüm gücümüzle haykırmalıyız: ‘Koşarak burada ağaç gemiler/ateşin lacivert arılarıyla çevrili/kireçleşen kalbime atılmaya gelen/bir ırmağın suyudur adının harfleri’...” ANKARA Hükümet, uzmanların tüm uyarılarına karşın büyük propagandayla açtığı yeni üniversitelere yalnızca ‘‘bir daire parası’’ ayırdı. Her bir yeni üniversite için, diğer üniversitelerin bütçelerinden kestiği yüzde 23’lük payla ortalama 500 bin YTL bütçe öngören iktidar, yüzde 6.5’lik faiz dışı fazla hedefini tutturabilmek için de mevcut üniversitelerin yatırım ödeneklerini yaklaşık yüzde 22 oranında bloke etti. AKP iktidarı, yeni açılan 15 üniversiteyi ‘‘tabelada’’ bırakacak bir adım attı. Hükümetin, üniversite başına yaklaşık 500 bin YTL ’lik bir bütçe oluşturduğu, bunun için de di ? AKP iktidarı, yeni açılan 15 üniversiteyi ‘‘tabelada’’ bırakacak bir adım attı. Üniversite başına 500 bin YTL ’lik bütçe oluşturan hükümet, bunun için kaynak olarak da diğer üniversitelerin bütçesinden yüzde 23 oranında kesinti yaptı. İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, hükümetin, Ankara’da bir daire parasına Anadolu’da üniversite kurmak istediğini söyledi. ğer üniversitelerin bütçelerinden yüzde 23 oranında kesinti yapıldığı öğrenildi. kurumlarında da geçerli olacağını belirten Alıcı, uygulamadaki temel amacın, yüzde 6.5’lik faiz dışı fazla hedefinin tutturulması olduğunu söyledi. Bu durumun, üniversitelerde yürütülen birçok çalışmaya darbe vuracağını anlatan ÜAK Başkanı, ‘‘Yapılan bütün planlar, programlar, herşey altüst oluyor. Üniversitelerde birçok iş yapılıyor, işini bitiren müteahhitler parasını istiyor’’ dedi. Yeni üniversitelere ayrılan ödeneklerin de, mevcut üniversitelerden yapılan yüzde 34 oranındaki kesintilerle oluşturulduğuna dikkat çeken Alıcı, şunları kaydetti: ‘‘Üniversitelerin bu işin dışında tutulması çok önemli. Bütün dünyada iki önemli faktör var, biri eğitim, biri sağlık. Bu iki alanda kısıtlama yapmak doğru değil. Çünkü her ikisi de toplumun geleceğini şekillendiren etkenler. Bu iki alanda kısıtlama yapmamak lazım. Doğru politikalarla bu işi götürmek lazım. Bir israf olduğu düşünülüyorsa, bu israf Gerekçe, faiz dışı fazla Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) Başkanı, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Alıcı, üniversitelerin ödeneklerinin yılın dört ayrı bölümünde ödendiğini anımsatırken, ‘‘Dördüncü dilim, yani ekimkasımaralık dönemine ilişkin yatırım ödenekleri bloke edildi’’ dedi. Bu kesintinin diğer kamu ların önüne geçilebilir. Bu da konsensusla olur, oturulur konuluşulur ve sorun çözülür.’’ Yeni kurulan Adıyaman Üniversitesi geçici rektörlüğünü de yürüten İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu da hükümetin, Ankara’da bir daire parasına Anadolu’da üniversite kurmak istediğini söyledi. Prof. Dr. Hilmioğlu, ‘‘Demek ki yeni üniversite kurmaktan amaç, sadece bunların adını değiştirmekten ibaretmiş. Dolayısıyla bir daire parasıyla üniversite kurulamaz. Bu üniversitelerin sadece siyasi amaçlarla kurulduğu da ortaya çıkmıştır, yeni üniversiteler eğitim sisteminin çözümüne yönelik değildir, verilen ödenek de bunun en somut kanıtıdır’’ dedi. D ÖNÜŞÜM ALANLARI TASARISI Cezaevlerinde açık görüş ? ANKARA (AA) Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülere, Şeker Bayramı ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yaptırılacak açık görüş bugün başlayacak. Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in imzasıyla cumhuriyet başsavcılıklarına gönderilen genelgeye göre, Adana, Antalya, BakırköyMetris, Bayrampaşa Kapalı, Bursa E Tipi, İzmirBuca, Mersin ve Ümraniye E Tipi Kapalı ceza infaz kurumlarında kalan hükümlü ve tutuklulara 2430 Ekim 2006 tarihleri arasında 7 gün, diğer bütün ağır ceza merkezi ve müdürü bulunan bağlı ceza infaz kurumlarında kalan hükümlü ve tutuklulara 2429 Ekim 2006 tarihleri arasında 6 gün, müdürü bulunmayan bağlı ceza infaz kurumlarında kalan hükümlü ve tutuklulara 2427 Ekim 2006 tarihleri arasında 4 gün açık görüş yaptırılacak. Tarikat kamplarına yeşil ışık! ? CHP İzmir Milletvekili Karademir, bayramdan sonra TBMM’de görüşülecek olan Dönüşüm Alanları Hakkında Yasa Tasarısı’yla kültürel ve doğal dokunun yok olacağını, tarikat kamplarının önünün açılacağını savundu. YUSUF ÖZKAN Hilmioğlu’nun hasta ziyareti ? MALATYA (AA) İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi’ndeki hastaları ziyaret ederek bayramlaştı. Hilmioğlu, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, dinin Cumhuriyet tarihinde ilk kez bu kadar yoğun istismar edildiğini ve siyasette kullanıldığını öne sürdü. Hilmioğlu, Diyanet ve ilahiyat akademisyenlerinin Cumhuriyetten maaş aldıklarını, ama Cumhuriyete yapılan saldırılara karşı sessiz kaldıklarını ileri sürdü. Sınırda bayramlaşma ? NUSAYBİN (AA) Mardin’den 5 bin 500 kişi bu bayram yakınlarıyla görüşmek için Suriye’ye gidecek. Nusaybin Kaymakamı Ersin Emiroğlu, bugün 2 bin 750, bayramın üçüncü günü, yani yarın da 2 bin 750 olmak üzere toplam 5 bin 500 kişinin yakınlarıyla bayramlaşmak için ‘‘idari mektupla’’ Suriye’ye geçeceğini söyledi. Geçen yıl Suriye’ye Şeker Bayramı’nda 5 bin kişinin geçtiğini ifade eden Emiroğlu, ‘‘Suriyeli yetkililerle yaptığımız protokol gereği bu yıl 5 bin 500 vatandaşımız Nusaybin Sınır Kapısı’ndan geçiş yaparak yakınlarıyla görüşecek’’ dedi. İZMİR AKP hükümetinin, görüşmelerini Şeker Bayramı tatili sonrasına bıraktığı ‘‘Dönüşüm Alanları Hakkında Yasa Tasarısı’’yla doğal ve kültürel dokuyu ranta açmaya hazırlandığı belirtildi. Tasarıyı eleştiren CHP İzmir Milletvekili Erdal Karademir, ‘‘Bu girişim Dubai kuleleri, Sevda Tepesi’ne inşaat yapılması, Galataport gibi projelere yarayacaktır. Tasarıyla tarikat mahalleleri kurulabilecektir’’ dedi. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait harekât, eğitim ve savunma amaçlı alanlar dışındaki kentsel ve kırsal bölgelerdeki tüm yerlerin, buralara ‘‘sağlıklı konutlar’’ yapılacağı bahanesiyle imara açılmaya hazırlandığı savunuldu. TBMM komisyonlarında görüşülen ve tartışmalara neden olan Dönüşüm Alanları Yasa Tasarısı’nın, ülkenin geleceğini tehdit ettiği vurgulandı. CHP İzmir Milletvekili Erdal Karademir, tasarının kırsal ve kentsel, imarlı ve imarsız, binalı ve binasız, ülkenin tüm topraklarında, il özel idaresi ve belediyelerce uygun görülen en az 5 hektarlık bütün ya da dağınık alanların ‘‘dönüşüm alanı’’ olarak ilan edilmesini ve buralarda imar ve iskân uygulamaları yapılmasını mümkün kıldığını söyledi. Karademir, buna karşın tasarının kapsamına ‘‘düzensiz, sağlıksız ve güvenli olmayan birtakım yerleşim alanlarının’’ alınmadığına dikkat çekti. Tasarının gerekçelerinde, anayasanın ‘‘herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olması’’ ve ‘‘devletin konut gereksinimini karşılamakla yükümlü olmasını’’ içeren 56 ve 57. maddelerine atıfta bulunulduğunu anımsatan Karademir, ‘‘Bu maddelerine sığınanlar, anayasanın ‘kıyılara’ ilişkin 43. maddesini, ‘ormanlara’ ilişkin 169. maddesini, ‘tabii servet ve kaynaklara’ ilişkin 168. maddesini, ‘tarih, kültür ve tabiat varlıklarına’ ilişkin 63. maddesini, ‘tarım arazileri ile çayır ve meralara’ ilişkin 44 ve 45. maddelerini unutmaktadırlar’’ dedi. Behiç Aşçı’ya Avrupa’dan ziyaret F tipi cezaevlerindeki tecrit uygulamalarının kaldırılması istemiyle 202 gündür ölüm orucunda olan İstanbul Barosu üyesi avukat Behiç Aşçı’yı dün Brüksel ve Belçika barolarından temsilci avukatlar ziyaret ettiler. Aşçı’nın Adalet Bakanlığı’ndan “insani, yerine getirilebilir ve mantıklı” talepleri olduğunu dile getiren avukatlar, Türkiye’deki tecrit uygulamalarına ilişkin hazırlayacakları raporu Avrupa’daki tüm barolara göndereceklerini söylediler. Sağlık durumu kötüleştiği için basın toplantısına katılamayan Aşçı ile önceki gün görüşen Uluslararası Demokrat Hukukçular Derneği üyesi avukat Jan Fermon, “Bir avukatın yalnızca müvekkillerini korumak için hayatını böyle tehlikeye atması karşısında sessiz kalamazdık. Aşçı’nın istediği tek şey birkaç hücredeki tutsakların günün belli bir saatinde birbirleriyle görüşmeleri. Bu çok insani ve mantıklı bir istek. Bütün görüşme taleplerini Adalet Bakanı’nın reddetmesi anlaşılır bir şey değil” dedi. Brüksel Barosu’nu temsilen gelen avukat Georges Henri Beauthier de tecridin insan haklarına aykırı olması nedeniyle Brüksel Barosu’nun da İstanbul Barosu’na destek verdiğini ifade ederek “Aşçı’nın cesaretini saygıyla selamlıyorum. Türkiye, uluslararası insan haklarına uymak zorunda” diye konuştu. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) ‘Tarikat mahalleleri’ Tasarıyla, tüm kamusal mülkiyetin özel mülkiyet emrine açıldığını, toprak rantı piyasasının genişletilmek ve dar gelirli kesimlerin taşınmazlarına el konularak rantının belirli bir zümreye devredilmek istendiğini de savunan Karademir, şunları söyledi: ‘‘Tasarı, ‘stratejik iskân yasası’ mahiyetindedir. Dönüşüm alanı ilan edilen yerlerde yaşayanların kısmen veya tamamen başka yerlere gönderilerek iskân etmelerini, dönüşüm alanlarına satış yoluyla başka nüfus kesimlerini yerleştirme yetkisi vermektedir. Bu da homojen mahallelerin kurulması, diğer anlatımla kurtarılmış bölgelerin oluşumuna olanak sağlar. Örneğin Suudi mahallesi, Alman mahallesi ya da İsmailağa cemaatinin yaşadığı özel alanlar oluşturulabilecektir. Toplumun bir kesimine ayrıcalıklar sağlanırken diğer bir kesiminin, kamu yararı kisvesi altında, yaşam alanlarına müdahale edilmektedir.’’ ÇYDD’den Vakit’e dava Bilim insanı Türkan Saylan’a hakaretler yağdıran gazetenin sorumlu müdürü hakkında yakalama kararı çıkarıldı HİLAL KÖSE Danıştay üyelerini terör örgütlerine hedef gösterdikleri iddiasıyla yargılanan sanıklardan eski Anadolu’da Vakit Gazetesi Sorumlu Yazıişleri Müdürü Harun Aksoy hakkında bir dava daha açıldı. Harun Aksoy ve Anadolu’da Vakit gazetesi yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu hakkında ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan ve Prof. Dr. Ayşe Yüksel’in şikâyeti üzerine soruşturma başlatıldı. Saylan’ın avukatı Hüseyin Karataş, Bağcılar Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunarak gazetede çeşitli tarihlerde Saylan ve dernek hakkında gerçek dışı yayınların yapıldığını belirtti. Müştekiler Saylan ve derneğin toplum huzurunda zan altında bırakıldıklarını kaydeden Ka rataş, “Müvekkillerimin tüm değerlerine ve amaçlarına saldırılmıştır” dedi. ÇYDD gönüllülerinin amacının Atatürk ilke ve devrimleri ile kazanılmış kişi haklarının korunması olduğunu vurgulayan Karataş, Saylan’ın da saygın bir bilim insanı olduğunu belirterek, “Söz konusu yazılar, müştekileri, halkın hakaret ve düşmanlığına maruz kılacak niteliktedir” dedi. Bağcılar Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, şikâyetçilerin kamuoyu önünde zan altında bırakıldıkları belirtilerek “Bu açıklamalar ile basına tanınan haber verme, düşünce açıklama özgürlüğünün dışına çıkılarak haksız isnat ve yargılarla hareket edildiği anlaşılmıştır” denildi. Gazetenin, haberi yapan Mustafa Ünaldı ve Hasan Öymez’in kimlik bil gilerini açıklamadığı, bu kişilerin ifade vermeye gelmedikleri de belirtilerek 5187 sayılı yasanın 11. maddesine göre atılı suçun sorumlu yazıişleri müdürünün sorumluluğu altında işlendiğinin tespit edildiği kaydedildi. İddianamede sanıklar için 2 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Sanıkların yargılanmasına Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Sanık Karahasanoğlu, savunmasında, hangi ifadelerinde hakaret suçunun işlendiğinin belirtilmediğini ileri sürerek iddianamenin açıklanmasını istedi. Karahasanoğlu’nun talebini reddeden yargıç, zorla getirilme kararına karşın hazır edilemeyen sanık Aksoy’un duruşmalardan kaçtığı sonucuna varıldığını belirterek Aksoy hakkında yakalama emri çıkarılmasına hükmedip duruşmayı erteledi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 ‘T ÜRKİYE, DEMOKRASİSİNİ ARTIK İÇ DİNAMİKLERİYLE GELİŞTİRMELİ’ Ağar: Erken seçim kaçınılmaz ELAZIĞ (Cumhuriyet) DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, gelecek yılın başlarında Türkiye’nin bir erken seçimle karşı karşıya olduğunu savunarak ‘‘İktidar partisinin 4 yılı aşkın zamandır ne yapacağı ve yapmayacağı belli olmuştur. Millette kanaat ortadadır’’ dedi. Ağar, İzzetpaşa Camii’nde bayram namazını kıldıktan sonra Elazığ Belediyesi’nde basın toplantısı düzenledi. AKP hükümetinin erken seçim sürecinin önünü açmasını isteyen Ağar, ‘‘Milletin en mübarek aracı olan seçim artık Türkiye’de kaçınılmaz hale gelmiştir. Bayram sonrasında gelecek yılın başlarında Türkiye bir erken seçimle karşı karşıyadır. Türkiye bu erken seçimi yapmak zorundadır’’ diye konuştu. Türkiye’nin artık dış dayatmalarla değil kendi iç dinamikleriyle demokrasisini güçlendirmesi gerektiğini ifade eden Ağar, ‘‘Seçimin dışında bunun başka bir yolu yoktur. Hükümet buradan kaçamaz. İktidar partisinin 4 yılı aşkın zamandır ne yapacağı ve yapmayacağı belli olmuştur. Millette kanaat ortadır’’ dedi. Ağar, daha sonra belediyede vatandaşlarla bayramlaştı. CUMHURİYET 05 K