Catalog

SAYFA CUMHURİYET 17 EKİM 2006 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y PB Y Y Y Y Y Y Y 15 15 13 15 20 19 20 19 12 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y Y Y Y Y 18 15 20 18 11 12 16 15 25 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y Y Y Y Y Y 25 27 21 23 19 18 15 14 14 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Tüm yurt parçalı bulutlu, Marmara’nın güney ve doğusu, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz, Doğu Anadolu’nun güney ve batısı, Güneydoğu Anadolu yağışlı geçecek.Yağışlar; Orta Karadeniz, Doğu Akdeniz’in doğusu, Batı Akdeniz ile İç Anadolu’nun kuzeybatısında etkili olmak üzere yağmur ve sağanak şeklinde olacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y 8 Helsinki Y 12 Stockholm Y 12 Londra Y 18 Amsterdam Y 17 Brüksel Y 18 Paris Y 17 Bonn PB 18 Münih PB 14 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB B Y B PB PB PB Y PB 13 14 22 12 13 13 21 18 17 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB PB PB Y Y Y Y Y Y 3 26 7 22 16 22 19 30 25 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada yor. Örneğin türban sorununun dorukta olduğu günlerde bir de baktık Ağar, türban takıntılı RTE’yi, Gül’ü aman unutmayalım Meclis Başkanı Bülent Arınç’ı solladı. İktidara bir gelsin söylediğine göre o gün uzak değildi türban sorununu şıpın işi çözecekti. Nasıl çözecekti? Açıklamadı. Söylesin de kopya çeksinler; Ağar, polislikten gelen bir siyasetçi, bu numaraları yutar mı? Gizlediği ‘‘türbana çözüm formülünü’’ kasasına kilitledi, bekliyor, Godo’yu bekler gibi iktidara gelmeyi! Diğer muhalefet partilerinden özellikle CHP’den ayrı düşüncelere sahip olduğunu elbette kanıtlamalıydı. Ne yapmalıydı? Örneğin CHP, Lübnan’a asker gönderilmesine karşı mı çıkıyor; Ağar taraftar olmalıydı. PKK sorununa çözüm mü aranıyor? Ağar’ın CHP’den farklı görüş sahibi olması, biraz Kürt oylarını okşaması, biraz asker karşıtı olanlara selam çakması, PKK’yi dağdan indirecek siyasetçi damgası yemesi, terörden bıkmış usanmış insanlara hoş görünmesi için.. herhalde günlerce düşündü, açıklamalarından birinde söylediğine göre sordu, soruşturdu, araştırdı ve buldu: Dağdan ovaya veya ovadan dağa terörü indirip çıkaracak. Kısacası PKK’yi ortadan kaldırmayı içeren formülü; Arşimet gibi banyodan ‘‘Buldum buldum’’ diye fırlamadı ama, birdenbire ‘‘çözüm formülünü’’ açıklayıverdi. ??? O gün bugündür büyük kimi olayların gürültüsü arasında gündemin ilk sıralarında yer alıyor. Kuşku yok; ne kadar asker karşıtı varsa, PKK’yi legal duruma getirmeye çırpınan ne kadar fanatik Kürdü, Kürtçüsü varsa ve Ağar’ı savunarak aslında söylemediklerini söylediği için Ağar’ı korumaya çalışan ne kadar siyasetçi varsa.. arkasına takıldı. Bir sağ koalisyon oluşturuverdi. Askerin irtica çıkışlarından son derece mustarip olan, lakin ses çıkaramayanlar da Ağar’ın en büyük destekçisi. Kıbrıs’ı satışa getiren ünlüüü çözümsüzlük çözüm değildir formülünü bir türlü PKK sorununda uygulayamayan iktidarın süper yıldızı RTE’nin nihayet desteğini almayı başardı. Kutlu olsun. ??? Üstelik öyle bir destek ki; olası bir koalisyon dönemi açılırsa AKPDYP hükümeti için bugünden umut veriyor. Sert tepkiyi yiyince ‘‘Dağda silahla gezeceklerine ovada siyaset yapsınlar’’ sözünün genel af anlamına gelmediğini, yanlış anlaşıldığını anlatmaya çalışan Mehmet Ağar’ı; RTE son demecinde, bulduğu bir anlatım biçimiyle hem solluyor hem de DYP Genel Başkanı’na yeni ufuklar açıyor. Ağar’ın irdelemesine şu altın değerindeki desteklere bakınız: Madde bir: Ağar’ın söylemini ‘‘Ortada pozitif bir yaklaşım var’’ diye yorumluyor. Madde iki: ‘‘Ağar’ın (dağ ova formülünü) iyi niyetle söylediğine inanıyorum’’. Madde 3: (Ve açıklıyor RTE) ‘‘Nedir o? Silaha karışmamış, bu tür olayların içerisine girmemiş, katil değil, öyle bir şey yok. Yapacaksan gel (ovada) siyaset yap. Yani bir idealin varsa, gel (ovada) siyaset yap, diyor’’. PKK’ye genel af konusunun üstünü örtmeye çalışan fiyakalı, oturaklı, Ağar’ın bile aklına gelmeyen nasıl bir yorum ama? Ağar mutlu olmalı: Formülünü RTE destekliyor, devşirme grubuyla Erkan Mumcu destekliyor, Gül destekliyor. Seçime bir yıl varken koalisyonun yollarını şimdiden açan Mehmet Ağar’ın işi iş. Kurnazlığını anlatabilmek için kafasında kuyruklarını birbirine değdirmeden yedi tilki gezdirdiği söylenen İsmet Paşa bile bu denli ince oyunlar düşleyemezdi. Ağar’ın kafasında kuyrukları birbirine değen sekiz tilki!.. Terör örgütü, bunalımdaki kızları dağlara çağırarak militan kadrosunu güçlendirmek istiyor GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY İntihara PKK çözümü! MEHMET FARAÇ DYP lideri Mehmet Ağar’ın PKK’lileri siyasete çağıran demeçleri sürerken Kandil Dağı’nı üs tutanlar tam tersini yapmaya devam ediyor. Örgüt yöneticilerinden Duran Kalkan, ikinci açıklamasında kadınları hedeflerken ‘‘Batman’da, Van’da intihar edeceklerine özgürlük uğruna dağa çıksınlar!’’ diyor! PKK’nin askeri kanadı HPG ise örgüte katılacak her gencin demokratik çözüme katkı sunacağını iddia ederek kampanya yürütüyor. Turgut Özal, Süleyman Demirel, Mesut Yılmaz ve Recep Tayyip Erdoğan’ın oy uğruna ‘‘Kürt realitesi’’ne vurgu yapmalarının ardından kamuoyu bu kez DYP lideri Ağar’ın sözlerini tartışıyor. Kürt yurttaşların ağzına bir parmak bal çalma uğruna Diyarbakır’da, ‘‘Dağda gezeceklerine ovada siyaset yapsınlar’’ diyerek şimşekleri üzerine çeken Ağar, Genelkurmay’ın tepkisi üzerine önceki gün de ‘‘Ben dağa çıkılmasın diye konuşuyorum’’ yanıtını veriyor. DYP lideri, dağla ova arasındaki bağlantıyı kesmeye dönük konuşmalar yaptığını ileri sürse de PKK’liler onun tam tersi davranmaya devam ediyor. Geçen hafta ‘‘ne olur ne olmaz’’ gerekçesiyle gençleri dağ kadrosuna katılmaya çağıran PKK yöneticilerinden Duran Kalkan, kampanyasını genişleterek sürdürmeye çalışıyor. Kalkan, PKK’nin yayın organları üzerinden yaptığı ikinci çağrıda bu kez kadınları saflarına çekmeyi amaçlıyor. İntihar etme, dağa çık... Ateşkes sürecinin ancak gençliğin dağa çıkmasıyla başarıya ulaşabileceğini savunan Kalkan’ın kadınlara yönelik çağrısı akıllara durgunluk veriyor: ‘‘Savaş kışkırtıcısı olanların, bizim ‘Gençlik dağlara’ dememiz karşısında söyleyecekleri ciddi bir sözleri olamaz. Biz gençliği çağırdığımız gibi, kadınları da, özellikle kızların yönlerinin de dağlara doğru olması gerektiğini söylüyoruz. Çünkü dağlar, en çok da kızların özgür yaşamı öğrendiği yerler oluyor! Kızlar dağlarda kendilerini buluyor! Batman’da,Van’da, Diyarbakır’da bunalıp intihar edeceklerine, aileciliğin gerici baskıları altında tüm güzel hayal ve duygularını kaybedeceklerine dağlara koşmaları, onları özgürlüğe taşıyor. Dağlar kadının en güçlü sığınağıdır!’’ PKK yöneticilerinin çağrılarına örgütün askeri kanadı HPG de destek veriyor. İnternet üzerinden, ‘‘Her katılım demokratik çözüme doğru açılan bir adımdır, yakınlaşan, kesinleşen demokratik çözümdür’’ denilerek gençler aktif mücadeleye çağrılıyor. PKK sorunu ilginç bir süreçten geçiyor. Kuzey Irak’taki Kürt liderler PKK’nin siyasallaştırma önerisini Öcalan’a affa kadar götürürken Türk siyasetçiler, önümüzdeki yıl yapılacak genel seçimler öncesinde Kürt yurttaşların oylarını alma uğruna geçmişleriyle çelişen açıklamalarını ısrarla sürdürüyor. Oysa ateşkes kararını bile demokratik çözüm beklentisine dayandıran bir örgütün militan kadrosunu güçlendirmek için yürüttüğü kampanya, aynı zamanda itiraflar barındırıyor! Şiddet yöntemiyle siyasallaşmayı dayatan örgüt, bu hedefine bir an önce ulaşmak için militan kadrosunu büyütmeye ve tehdit gücünü artırmaya çalışıyor. Tüm bu gerçeklere karşın PKK’lileri ısrarla ovada siyaset yapmaya çağıran Ağar’ı acaba kimler konuşturuyor? Bu sorunun yanıtı siyasetçi kurnazlığında saklı duruyor! Terör örgütü füze peşinde ? Baştarafı 1. Sayfada ? Terör örgütü, son dönemde yaşanan gelişmeler nedeniyle, TSK’nin Irak’ın kuzeyine operasyon yapma ihtimalini yeniden gündemine almıştır. Örgüt üst düzey mensupları bu ihtimali ortadan kaldırmak için bir yandan Irak’ın kuzeyindeki Kürt liderler nezdinde girişimlerde bulunurken diğer yandan silahlı alanda tedbirler geliştirmeye devam etmektedir. Bu bağlamda, Irak sınırı boyunca keşif ve gözetleme faaliyetleri artırılırken yaklaşma istikametleri boyunca önleyici tedbirlerin alındığı (mayın, uzaktan kumandalı patlayıcı madde yerleştirme) öğrenilmiştir. ? Örgüt üst düzey yetkilileri tarafından yurt içerisinde faaliyet gösteren silahlı kadrolara, TSK’nin sınıra yapacağı yığınaklanma ile ilgili bilgi toplanması, büyük gruplar halinde intikallerin azaltılması, yurtiçine giriş ve çıkışların bir süre durdurulması, yurtiçindeki terörist grupların bir bölümünün sınıra yakın bölgelere çekilmesi, üs bölgelerinde bulunan grupların bir süreliğine sadece meşru savunma kapsamın da faaliyetlerde bulunması talimatı verdiği tespit edilmiştir. ? Terör örgütünün önümüzdeki dönemde de bir yandan muhtemel sınır ötesi harekât ihtimalini ortadan kaldırmaya yönelik yurtiçi ve yurtdışı kamuoyunu etkileme girişimlerine devam ederken diğer yandan da Irak’ın kuzeyindeki savunma tedbirlerini artıracağı değerlendirilmektedir. ? Edilen bilgilere göre, örgütün son dönemde (özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde), sözde vergilendirme faaliyetleri kapsamında yurtiçin Özkök’ün acı günü Ağustos ayında emekliye ayrılan eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün, önceki gün yaşamını yitiren kayınpederi Ali Moralıgil (92), memleketi Manisa’nın Turgutlu ilçesinde toprağa verildi. Turgutlu Pazar Camii’nde kılınan cenaze namazına emekli Orgeneral Özkök ve eşi Özenç Özkök’ün yanı sıra İzmir Valisi Oğuz Kağan Köksal, Manisa Valisi Refik Aslan Öztürk, Ege Ordu ve Garnizon Komutanı Orgeneral Şükrü Sarıışık ve Özkök’ün yakınları katıldı. Moralıgil’in cenazesi, belediye mezarlığındaki aile kabristanında toprağa verildi. (Fotoğraf: AA) de çeşitli ihalelere giren şahıslara yönelik baskılarını artırdığı gözlenmektedir. Avrupa’da 20052006 yılı para toplama kampanyasında (hedeflenen 15 milyon Avro iken toplanan para miktarı 12 milyon Avro’dur) elde ettiği gelirin beklentilerin altında olması da bu hususu doğrulamaktadır. Bu durum, terör örgütünün eylemlerinin finansmanında sıkıntı içerisinde bulunduğunu da göstermektedir. ? Helikopterlerin operasyonel alanda etkin olarak kullanımı, zaiyatları azaltmak maksadıyla cep telefonu kullanımına arzu edilen sınırlamayı koyamayan terör örgütünün karşısına ikinci bir sorun olarak çıkmıştır. Teknik tespitler, örgütün hava araçlarına yönelik yoğun bir eylem arayışı içerisinde olduğuna işaret etmektedir. 100 hava savunma füzesi ? Örgütün yaklaşık 100 hava savunma füzesinin bulunduğu, söz konusu füze sistemlerinden bir kısmını yurt içerisine gönderdiği; bu kapsamda Nisan 2006’da 4 adet Strella tipi füzeyi İranIrakTürkiye sınırında bulunan gruplara dağıttığı, Mayıs 2006’da ise Şırnak/Cudi Dağı bölgesinde faaliyet yürüten teröristlerde bir adet yerden havaya füze olduğu bilinmektedir. (Temmuz 2005’te Van/Gürpınar ve Beytüşşebap’ta iki füze ele geçirilmiştir.) ? Örgütün, helikopterlerin kullanımını sınırlayabildikleri takdirde zaiyatlarının düşeceğini, güvenlik güçlerinin gerçekleştirdikleri operasyonları boşa çıkarabilecekleri hesaplanmaktadır. Bu itibarla, önümüzdeki dönemde sınıra yakın bölgelerde helikopterlere yönelik füze kullanılmasının ihtimal dahilinde olduğu değerlendirilmektedir. tü başta olmak üzere bütün taraflar durumdan duyduğu memnuniyeti iletmişti. PKK bunların üzerine şu kararı dikmişti: 1 Ekim’de ateşkes ilan ediyoruz! Kimin isteğiyle? Öcalan’ın... Hangi koşullarda? Kürt sorununun demokratik şekilde çözümüne katkı sağlamak için! Bir ayın yarısı tamamlandı, gelişmeleri sütuna yatıralım... Sadece geçen hafta terör örgütünün düzenlediği mayınlımayınsız saldırılar sonucu 3 asker şehit oldu. Terör örgütü zaten ateşkes ilan etmemiş, elini tetikten çekmişti! ??? ABD’nin terörle mücadele özel koordinatörü emekli General Ralston geçen hafta ikinci kez Ankara’daydı. Arkadaşın ilk mesajlarından biri şu oldu: ‘‘Ateşkesi ciddiye alın!’’ Her anlama gelebilecek bir öneri! Ucu, ‘muhatap olun’a kadar gidebilir... Zaten eylemlerinden söylemlerine bunu ima ediyorlar. Ralston’un arkasından dün Ankara’da Irak Başbakanı Nuri El Maliki bekleniyordu. Gündemin birinci sırasında PKK vardı. Bu nedenle Maliki’nin yanında Irak koordinatörü Şirvan El Valili de bulunuyordu. Dün sabah başkente Maliki yerine şu mesaj ulaştı: ‘‘Irak Başbakanı’nın selamı var. Kum fırtınası nedeniyle uçağı kalkamadı, gelemiyor.’’ Ne zaman gelir? Kasım başında olabileceği söyleniyor. Eğer kum fırtınası nedeniyle uçak kalkamıyorsa, Irak’ta ne operasyon yapılabilir ne de Bağdat’ın dünya ile sağlıklı bir bağı olur. Yoksa uçağın gözüne kum kaçmasından mı endişe ettiler! İşin kara mizahı bir yana, kum fırtınası nedeniyle gezi iptali, bize kumdan bir gerekçe gibi göründü! Yoksa şu aşamada Irak PKK ile mücadele konusunda, Türkiye ile muhatap olmak istemiyor mu? Yoksa, Irak’ın iç dengeleri içinde Maliki gelmemeyi daha güvenli mi buldu? Gezi iptali haberinin Ankara’ya ulaştığı sırada yanında hediyesi de şuydu: TürkiyeIrak sınırının güvenliği peşmergelere bırakılıyor! Bunun Türkçesi, sınırın Irak tarafının terör örgütünün kontrolüne açık hale gelmesidir! ??? Bu tablo daha eylül ayının ortasında Raltson Ankara’ya geldiğinde belirmişti. Ralston’un ilk sözlerinden biri şuydu: Terörle mücadelede askeri seçenek son sıradadır! Biz de sormuştuk: Tamam, güzel, anladık da, ilk seçenek ne? Dünkü gelişmeler gösterdi ki, ABD patentli ilk seçenek buluşu şöyle: Türkiye terör örgütü ile muhatap olacak. Bunun zemini Irak’ta yaratılacak. Ankara tümüyle boyun eğmeden Irak yönetimi de Türkiye ile muhatap olmayacak! Anlaşılan ABD, ne yapıp ‘‘Edip’’ Ankara’ya bunu kabul ettiririm düşüncesinde! Dileriz Edip Paşa’nın adını bu anlamda okumamışlardır! Sanmıyoruz... Edip Paşa bunu yemez... Edip Paşa adını tersten okutmaz! ankcum?cumhuriyet.com.tr Ömer Hayyam Dersleri ? Baştarafı 2. Sayfada F16 savaş uçağı düştü: Pilot şehit DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır’da bulunan 8. Ana Jet Üssü’nden kalkan bir F16 savaş uçağı, eğitim uçuşu için havalandıktan bir süre sonra Bitlis Deresi yakınlarına düştü. Pilot Üsteğmen Bahadır Şahin’in şehit olduğu belirtildi. Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü’nden dün saat 11.30 sıralarında havalanan, ‘‘savaşan şahin’’ olarak bilinen F16, henüz belirlenemeyen bir nedenle Bitlis’in 30 kilometre güneyindeki Sarpkaya köyü yakınlarında düştü. Savaş uçağındaki Pilot Üsteğmen Şahin’in şehit olduğu belirtilirken Bitlis Valisi Mevlüt Atbaş, uçağın gövde kısmına Bitlis Deresi yakınlarında ulaşıldığını, enkazın tamamını bulma çalışmalarının devam ettiğini bildirdi. Birlikte epeyi Türk öldürdüler. Öyle ki, kimi Ermenilerin yaptıkları onlara üniforma ve silah veren Fransız (ve Rus) subaylarını bile utandırdı. Günümüzde kimi ünlü Fransızlar da, şarkıcı Charles Aznavour’dan yazar Henri Troyat’ya Ermeni kökenlidir. Havuç ve Sopa Bu uzun, köklü ve karmaşık ilişkilerin yanı sıra, parasal ve tanıtım yönlerinden örgütlendiler ve güçlendiler. Meclis ve medyadaki kişiler de Ermenilerin “havuç ve sopa” siyasetinin ağırlığını sürekli olarak duydular. Bu konuda bu denli kısıtlı, karşı düşünceye yer vermeyen başka bir ülkede bulunmadım. 1984 ve 1985 yıllarında Paris davaları öncesi ve sonrasında ilk elden yaşadıklarım inanılır gibi değil. Onlarla birlikte hareket edenler ödüllendirilir, ötekiler ceza görürler. Siyaset dünyası ile medyada kalem oynatan sıradan kişiler yalnız ErmeniTürk ilişkilerini değil, kendi ülkelerinin tarihlerini bile gereği gibi bilmezler. ABD Kongre üyeleri de öyledir. Orhan Pamuk’un seçiminde Sınır peşmergeye emanet ABD, TürkiyeIrak sınırının güvenliğini bölgesel Kürt yönetimine devretme kararı aldı. Türkiye terör örgütünün sızmaları konusunda peşmergeleri muhatap almak zorunda kalacak BAHADIR SELİM DİLEK Papa kasımda geliyor VATİKAN (AA) Vatikan, Roma Katolik Kilisesi’nin ruhani lideri Papa 16. Benediktus’un kasım ayı sonunda Türkiye’yi ziyaret edeceğini duyurdu. Papa’nın, 12 Eylül’de yaptığı konuşmada Hz. Muhammet hakkında kullandığı ifadelerin İslam dünyasında yol açtığı tepkiler, Türkiye gezisi sırasında Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’nu makamında ziyaret etmeyi kararlaştırmasını da beraberinde getirdi. Papa’nın böyle bir karar alması, Türkiye ziyaretiyle İslam dünyasında kendisine yönelik tepkileri yatıştırmaya yönelik mesaj vereceği şeklinde yorumlanıyor. Vatikan Basın Bürosu tarafından yapılan açıklamaya göre, 16. Benediktus’un Türkiye ziyareti, daha önce kararlaştırıldığı gibi 28 Kasım1 Aralık tarihleri arasında yapılacak. ANKARA Türkiye, PKK ile mücadele konusunda Washington yönetimi ile yoğun işbirliği içine girmeye çalışırken, ABD TürkiyeIrak sınırının güvenliğini bölgesel Kürt yönetimine devretme kararı aldı. Bu kararın uygulamaya girmesiyle birlikte TürkiyeIrak sınırının güvenliğinden peşmerge güçleri sorumlu olacak. Bu kararla birlikte Ankara, özellikle terör örgütünün sınırdan Türkiye’ye sızması konusunda bölgesel Kürt yönetimini muhatap almaya zorlanacak. Cumhuriyet’in ulaştığı bilgilere göre, ABD, Kürt bölgesel yönetiminin sınırlarının Kürt gruplara bağlı peşmergeler tarafından korunmasına vize verdi. Irak Savunma Bakanlığı ile Kuzey Irak’taki bölgesel Kürt yönetimine bağlı ‘‘Peşmerge Bakanlığı” arasında yürütülen görüşmelerde Kuzey Irak sınırlarının güvenliğinin sağlanması sorumluluğunun peşmerge güçlerine bırakılması konusunda anlaşmaya varıldı. Anlaşmanın yapıldığı görüşmeye, ABD’nin ve İngiltere’nin Erbil’deki başkonsolosları, bölgesel Kürt parlamentosu temsilcileri, Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı, merkezi yönetime bağlı sivil ve askeri yetkililer de katıldı. Toplantıda peşmerge güçlerinden kurulacak sınır muhafız birliğinin bölgesel Kürt yönetiminin güvenlik sorumluluğunu çok uluslu güçten devralması kararlaştırıldı. Bölgesel Kürt yönetimi başkanının onayından sonra peşmergelerden oluşan sınır muhafız birliği görevine başlayacak. Varılan anlaşma sonrasında Irak’ın Türkiye ve İran sınırlarının güvenliğinden peşmerge güçleri sorumlu olacak. Böylece, Türkiye terör örgütünün sınırdan sızmaları konusunda peşmergeleri, dolayısıyla bölgesel Kürt yönetimini muhatap almak zorunda kalacak. Türkiye, özellikle PKK ile mücadele konusunda Bağdat yö netimini muhatap alıyordu. Körfez Savaşı’ndan sonra yürütülen ‘‘Çekiç Güç’’ ve daha sonra ‘‘Keşif Güç’’ operasyonları sonucu Bağdat yönetimine bağlı birlikler Irak’ın kuzeyinden çekilmişti. ABD’nin Irak’ı işgalinden sonra da bu durum değişmedi. Peşmerge güçleri bölgedeki ağırlığını korudu. Habur Sınır Kapısı’nın karşısındaki İbrahim Halil Kapısı’nın güvenliği de halen peşmerge güçleri tarafından sağlanıyor. Bu anlaşmayla birlikte peşmergelerin milis gücü olarak nitelendirilmesi olanaksızlaştı. Söz konusu güçler resmi bir ordu statüsü kazandı. ki açıklamanın içinde “resmî görüşe karşı çıktığı” tümcesi de var. Fransızlarla Amerikalılar başta olmak üzere, Batı’nın “kulaktan dolma” siyasetçilerinin bilgi dağarcığındaki sığlık kişiyi şaşırtır. Ünlülerinin birçoğu “propaganda broşürü” kapsamını aşmayan yanlış ve eksik bilgilendirmelerin yıllardır tutsağıdırlar. Bilgisizliklerinin ikiz kardeşi de korkunç derecede kişisel çıkar düşkünü ve bu bağlamda yüreksiz olmalarıdır. Meclis’te üyeliği mesleğe dönüştürülenler bir daha seçilebilmek için her cankurtaran simidine sarılırlar. New York’ta bu yazın sonunda basılan ve Ermeni sorununa ilişkin iki kitabım üç hafta önce elime vardı. Meclis kararından hemen sonra birer nüshasını okuması için Ankara’daki Fransız Büyükelçisi’ne bir davette elden verdim. Sanki tabanca göstermişim gibi oldu. Ne bir selam, ne âdet yerini bulsun diye bir teşekkür... Avrupalının nazik olanları da neredeyse yok oldular… Ama biz buradayız: Varlığımızla, belgelerimizle, yayınlarımızla. CUMHURİYET 08 K