28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 EKİM 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sabit ücrete durdurma ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay, Maliye Bakanlığı’nın, ‘‘ayakta tedaviye vaka başına ücret ödeme’’ uygulaması getiren ‘‘Tedavi Yardımları Uygulama Tebliği’’nin yürütmesini durdurdu. Tebliğe göre, birinci basamak resmi ve özel sağlık kuruluşlarına başvuran hastalar için (diş ve 112 acil sağlık hizmetleri hariç) farklı tutarda, vaka başına ödemede bulunulması öngörülüyordu. Vaka başına ödeme, resmi sağlık kuruluşlarında 11 YTL, özel sağlık kuruluşlarında ise 13.2 YTL olarak hesaplanmıştı. Hastanın diğer bir sağlık kurumuna sevk edilmesi durumunda ise vaka başına ödeme 5 YTL olarak öngörülüyordu. 3 Turhan Selçuk DİYALİZ HASTA SAYISINDA ARTIŞ SÖZ ÇİZGİNİN 40 bin kişi böbrek bekliyor ANKARA (AA) Türkiye’de, organ ve doku nakli bekleyen hastaların sayısı her geçen gün artıyor. Özellikle kalp ve karaciğer nakli bekleyen hastalar, uygun organ bulunamaması nedeniyle yaşamalarını kısa süre içinde yitiriyor. Gelişmiş ülkelerde organ bağışı yapan kişilerin sayıları yüz binlerle ifade edilirken Türkiye genelinde 20022006 yılları arasında toplam 16 bin 547 kişi organ bağışında bulundu. Türkiye’de yaklaşık 40 bin kronik böbrek hastası bulunuyor. Bu hastaların yaklaşık 34 bini haftanın 3 günü diyaliz cihazına bağlı olarak böbrek nakli bekliyor. Türkiye’de diyaliz hastası sayısının önceki yıla göre artış oranı ise yüzde 10. Böbrek hastalarının yılda sadece yaklaşık 950’sine böbrek nakli yapılabiliyor. Esenler Hayat Hastanesi Hemodiyaliz Sorumlu Uzmanı Dr. Hakan Yılmaztürk, gece sık idrara kalkanların mutlaka kontrolden geçmeleri gerektiğine işaret ederek organ bağışı sorunu nedeniyle böbrek nakillerinin çoğunun akrabalar arasında gerçekleştiğini söyledi. Yılmaztürk, tek böbrekli olmanın sakıncası olmadığını belirtti. Temel’in heykeli de güldürüyor ? TRABZON (AA) Tonya’ya dikilen ‘‘Temel heykeli’’, üzerine yazılan fıkralarla ziyaretine gelenleri kendine yakışır şekilde güldürmeden geri çevirmiyor. ‘‘Temel bir gün...’’ diye başlayan fıkraların kahramanı Temel, heykeltıraş Cemil Güntepe’nin şekillendirdiği, çıkık elmacık kemikleri, uzun kemerli burnu, yöresel kıyafeti ve elinde kemençesiyle, Tonya Belediyesi hizmet binası önünde bulunuyor. YALNIZCA 950 KİŞİ ŞANSLI BİR “HOROZ” YUMURTLADI.. Engellilerin otopark sorunu ? ANKARA (AA) İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, engelli araçları için ayrılan park yerlerine başka sürücülerin park etmesinin önlenmesini, aksine hareket edenler hakkında cezai işlem uygulanmasını istedi. Genelgede, plakasında engelli işareti bulunan araçlarıyla hastane, banka, postane, alışveriş merkezi gibi yerlere gidiş gelişlerinde yaptıkları park esnasında, gazi olduklarını gösteren belgelerini araçlarının ön camında bulundurmaları halinde engelliler için park kartı uygulamasından yararlanmalarının sağlanacağı belirtildi. Öğrencilerin kaliteli eğitim değil diploma istediğini söyleyen rektörler sistemin değişmesini önerdi Ek yerleştirme çözüm değil FİGEN ATALAY Yargıtay, ÇEAŞ kararını bozdu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin Çukurova Elektrik Anonim Şirketi’nin (ÇEAŞ) malvarlıklarına el konulmamasını sağlayan kararına itiraz eden yerel mahkeme kararını bozdu. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Adana 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin temyiz istemini oybirliğiyle reddetti. akıf üniversiteleri 2. ek yerleştirme döneminden umutsuz. Sistemde acilen değişiklik yapılmasını öneren Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadık Kırbaş, “Bu yerleştirmeyle 43 bin 255 açığın ancak yüzde 5’i kapanır” dedi. Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süheyl Batum ise 2. yerleştirmeden iyi bir sonuç alınabileceğini ummadığını belirtti. Geçen yıllarda vakıf üniversitelerindeki doluluk oranının giderek arttığını belirten Prof. Kırbaş, şunları V söyledi: “Dışarda geniş bir gençlik kitlesi var. Sistemde değişiklik yapıldı. Çok iyi niyetli yapılmış olabilir, fakat zamanlama ve gençlerin buna hazırlıklı olmamaları sorun oluşturdu, tercih havuzları daraldı. Üniversitelerin hepsinde büyük miktarda açık ortaya çıktı. Ek yerleştirme denendi ve çözüm olmadığı görüldü. 2. ek yerleştirme kararı çıktı. Bu da yarar getirmeyecektir.” Işık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu, merkezi sınav sisteminin, üniversitelerin eğitim ve araştırma kalitesini geliştirmeye yardım cı olmaktan uzak bir görüntü çizdiğini söyledi. Kalaycıoğlu, “Bugün, düşük puanla öğrenci alan programlarda atılım yapmak isteyen bir üniversite, Nobel almış öğretim üyelerini bile kadrosuna alsa, öğrenci tercihlerini etkileyebilecek durumda değildir” dedi. Üniversitelerin sunduğu eğitim ve araştırma kalitesi ile öğrenci tercihleri arasında hiçbir ilişki bulunmadığını kaydeden Prof. Kalaycıoğlu, şöyle devam etti: “Şimdi bize deniyor ki, ‘TAKKEYİ ÖNÜNÜZE KOYUN’ ‘Takkeyi önünüze koyun ve düşünün’. Biz de düşündük, sonuç şudur: Öğrenci adayları ve aileleri ucuz eğitim talep etmektedirler. Alacakları eğitimin kalitesini de pek umursamamaktadırlar. Zaten umurlarında olan eğitim veya bilgi olmayıp ‘diploma’dan ibarettir. O zaman bizim de YÖK’ün bize hedef gösterdiği (ve galiba izleme gafletinde bulunduğumuz) eğitim ve araştırma kalitesini unutup, ders veriyormuş gibi gözüken, araştırma yapmayan, hatta akademisyen bile olmayan öğretmenlerle, laçka bir eğitimi yok pahasına sunmamız mı gerekiyor?” Sınavı bir sıralama olarak tanımlayan Kalaycıoğlu, sıralama yapıldıktan sonra ise 185 gibi bir barajın konulmasının anlamsız olduğunu vurguladı. Kalaycıoğlu, “Merkezi sınava baraj koyma uygulamasını kaldıralım” dedi. Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süheyl Batum ise “Sistemde bir değişiklik yapılmadan bu yerleştirmenin ne öğrencileri ne de üniversiteleri pek fazla tatmin edeyeceği kanaatindeyim” diye konuştu. Türkiye hâlâ verem, sıtma gibi tedavi edilebilir hastalıklarla boğuşuyor Sağlıkta acı gerçekler ZEYNEP ŞAHİN ANKARA Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı ‘‘Sağlık2005’’ adlı faaliyet yıllığı, verem, sıtma gibi hastalıkların da aralarında bulunduğu birçok ciddi halk sağlığı sorunuyla boğuşan Türkiye’de ‘‘rasyonel olmadığı’’ gerekçesiyle 4 verem savaş dispanserinin yapılması projesinin iptal edildiğini ortaya koydu. Verem: Tedavi edilebilir bir hastalık olmasına karşın tüm dünyada ve Türkiye’de önemli bir halk sağlığı sorunu olmayı sürdüyor. Buna karşın bakanlığın, 2003 yılında yaptığı envanter çalışması doğrultusunda ‘‘rasyonel olmadığı’’ gerekçesiyle iptal ettiği 394 proje arasında, 4 verem savaş dispanseri yapılması da yer alıyor. Kanser: Son yıllarda yaşlı nüfus oranının artması, tanı yöntemlerinin gelişmesi, çevresel risk faktörleri, yanlış beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivite azlığı ve sigara nedeniyle kanser vakalarında artış yaşanıyor. Sıtma: Sıtmanın en çok vurduğu yer Güneydoğu Anadolu. Türkiye’deki sıtma vakalarının yüzde 91’i bu bölgede. Demir eksikliği: Demir yetersizliğine bağlı olarak görülen kansızlık, en ciddi sorunlardan. En çok, 624 aylık çocuklar, doğurganlık çağındaki kadınlar, okul çağı çocuklarında görülüyor. Sağlık kuruluşları dışındaki doğumlar: Türkiye’de her yıl 300 bin bebek, sağlıksız koşullarda dünyaya geliyor. Raşitizm: Türkiye’deki bebek ve çocukların, D vitamini yetersizliği ve raşitizm hastalığına maruz kalmasının önüne geçilemiyor. Uzun yıllardır devam eden bu halk sağlığı sorununun görülme sıklığı, yüzde 19’a kadar ulaşıyor. Kan hastalıkları: Akdeniz anemisi ve ortak hücre anemisi başta olmak üzere kalıtsal kan hastalıkları Türkiye’nin önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor. Ağız ve diş sağlığı: Önlenebilir hastalıklar grubunda yer almasına karşın, diş ve dişeti hastalıklarının görülme oranı yüzde 85’i buluyor. (Fotoğraf: KORAY AVCI) ? Sağlık Bakanlığı’nın 2005 yıllığı, sorunları bir kez daha gözler önüne serdi. Önemli bir hastalık olmasına karşın 4 verem savaş dispanseri yapılması projesi iptal edildi. Öngören unutulmadı azetemiz yazarı Mahmut Tali Öngören, ölümünün 7. yılında Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki mezarı başında anıldı. Törene, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İletişim Fakültesi Mezunları Vakfı (İLEV) yetkilileri katıldı. İlk olarak ÇGD Başkanı Ahmet Abakay söz alarak‘‘ Bana bıraktığı miras şuydu: Mahmut Hoca örgütlü olmanın G ve örgüt içinde sorumluluk almanın simgesiydi’’ dedi. Yazar Varlık Özmenek de, TRT’de görev yaptığı yıllara da değinerek Öngören’le 32 yıl geçirmenin kendisine onur verdiğini söyledi. SHP Genel Sekreteri Ahmet Güryüz Ketenci de, ‘‘Gerek 12 Mart’tan gerek 12 Eylül’den nasibini almış olmasına rağmen hiç eğilmeyen, hiç diz çökmeyen ender solculardan biri’’ görüşünü dile getirdi. CUMHURİYET 03 CMYK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear