28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 EKİM 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Arçelik, Rusya’ da kendi fabrikasını açtı Mikrokrediye makro barış ödülü Ekonomi Servisi Bu yılki Nobel Barış Ödülü, yoksullara geçimlerini sağlayabilecekleri bir iş kurmaları için kefilsiz, teminatsız para verilmesini öngören mikrokredi projesiyle, mikrokredi bankacılığının mucidi Bangladeşli Profesör Muhammed Yunus ve Grameen Bank arasında paylaştırıldı. Türkiye’de AKP hükümetinin uygulamaya koyduğu ancak iflas eden mikrokredi projesi, özellikle yoksul kadınlara yardımcı olmayı amaçlıyordu. Nobel komitesinin açıklamasında, “Her bir bireyin, iyi bir yaşam hakkı ve potansiyeli vardır. Yunus ve banka, kültürler ve uygarlıklar boyunca yoksulların en yoksulunun bile kendi kalkınmalarını sağlamak için çalışabildiklerini gösterdi” denildi. Ülkesinde bir üniversitede ekonomi bölümü başkanı olan Yunus, 1974’te yoksulluğa çözüm bulabilmek için köylerde çalışmaya koyuldu. Yunus, ilk görüştüğü bir yoksul kadının bambu tabure yaparak sattığını, ancak tabure yapacak bambuyu satın alacak çok küçük miktarda parayı bulamadığını öğrenince, önce kendisi kredi vermeye başladı. Daha sonra devreye giren Grameen Bank, yoksullara teminat istemeksizin kredi sağladı. Bankadan 6.61 milyon kişi kredi aldı. Bunların yüzde 97’si kadın. Grameen Mikrokredi Projesi, Türkiye’de, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Yunus’un desteğiyle, 2003’te Diyarbakır’da uygulanmaya başlandı. Diyarbakır’ın Elibol köyünde yaşayan kadınların faydalandığı proje kapsamında 100 ile 3 bin YTL arasında değişen miktarlarda, 3 bin 200 kişiye yaklaşık 3 milyon 100 bin YTL kaynak dağıtıldı. Nobel Ekonomi Ödülü’nü kazanan ABD’li ekonomist Edmund S. Phelps ise “ekonomik politikaların kısa ve uzun vadeli etkileri arasındaki ilişki hakkındaki anlayışı derinleştiren” çalışmalarıyla tanınıyor. Columbia Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan 73 yaşındaki Phelps’in çalışmaları, örneğin, bugünkü düşük enflasyonun gelecekteki enflasyon beklentisinin de düşük olmasına yol açarak kamu ve özel sektörün gelecekle ilgili kararlarını etkilediğini göstermişti. MOSKOVA (Cumhuriyet) Avrupa’nın üçüncü büyük beyaz eşya üreticisi olan Arçelik’in, Haziran 2005’te Rusya’da temelini attığı Beko LLC buzdolabı ve çamaşır makinesi üretim tesisi ile Beko Elektronik LLC televizyon üretim tesisleri üretime başladı. Koç Holding Şeref Başkanı ve Arçelik Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi M. Koç, hizmete giren iki tesisin kendi planladıkları ve yurtdışında inşa ettikleri ilk fabrikalar olduğunu belirterek “90 milyon Avro yatırım yapılmıştır. Rakam pek büyük görünmese de, atılan adım çok büyüktür” diye konuştu. Arçelik, geçen yıl 3 milyar Avro olan cirosunu, Rusya’daki yeni tesisleriyle, 2010’a kadar 6 milyar Avro’ya ulaştırmayı hedefliyor. Koç, “Dayanıklı tüketimde yurtdışında Beko ile yüzde 2 pazar payına ulaşma yolunda önemli bir adım attı” dedi. Koç, Türkiye’de her evde en az iki ürün, yurtdışında ise 63 milyon hanede Beko markalı beyaz ve kahverengi ürünler bulunduğunu hatırlatarak “İşte bu tablo, bizim en büyük övünç kaynağımız ve mutluluğumuzdur” dedi. Koç Holding Dayanıklı Tüketim ve İnşaat Grubu Başkanı Bülent Bulgurlu da ilk karar alındığında tek ürün olan çamaşır makinesi üretimini düşündüklerini ancak vali ve belediye başkanının ısrarı ile buzdolabı ve televizyon fabrikası kurmaya karar verdiklerini açıkladı. Arçelik Genel Müdürü Aka Gündüz Özdemir de Beko markasının yurtdışında istikrarlı büyümesinin doğru stratejiler ve tutarlı bir vizyon sonucu gerçekleştiğini kaydederek şu bilgileri verdi: “Rusya’da gerçekleştirdiğimiz bu yatırımla, konsolide ciromuzun 2010’a kadar 6 milyar Avro’ya ulaşmasını hedefliyoruz. Dayanıklı tüketim sektöründe yurtdışında Beko markamız ile yüzde 2 pazar payına ulaşarak, vizyonumuzda belirlediğimiz üzere, dünyanın en çok tercih edilen ilk on markasından biri olma yolunda sağlam adımlarla ilerliyoruz” dedi. Pusulasız Sadece ülkemiz için değil, dünyadaki tüm gelişmeler için pusulaların çalışmadığı bir tarihsel süreç içindeyiz. Pusulasız kalan gemilerde kaptanlar, hava elverişli ise yıldızlara bakıp yollarını bulmaya çalışırlar. Yol gösterici yıldızlar da olmayınca, her şey kaptanın deneyimine, sağduyusuna kalmıştır... Tabii pusulaların bozulmuş olması saptamasını, insan haklarının evrensel değerleri, demokrasi ilkeleri anlamında söylüyorum. Yoksa küreselleşen dünyada, vahşi kapitalizmin, emperyal ideolojinin çıkarları, kuralsızlığın işlerliği anlamında değil. Acımasız çıkar refleksleri ile güdülenen bir gidiş geçerli. Aslına bakarsak bugünün emperyal güçleri, zengin kuzeyin egemenleri, dengeleri adına bile bu pusulasız gidişin, uzun dönemde zararla çıkışı olacak.. Afganistan, Irak işgallerinin emperyal güçlere, ABD, AB ülkelerine yarardan çok zarar getirdiği, kendi ülkelerinde ve kamuoylarında somut verilerle tartışılmakta... Bizim özelimizde, onurumuzu yaralayan, canımızı çok yakan, haksız yargılamanın, Fransız Meclisi’nin kararının, aslında AB’nin demokratik yüzü, kimliği, ilkeleri, Kopenhag kriterleri.. uygarlık değerleri anlamında nesi varsa, hepsine çok zarar verdiği, uzun süreçte kendileri için işin içinden çıkamayacakları bir tablo yarattığı da ortada... ??? Bizim sorunumuz, pusulası bozuk siyasi iktidarımızla, sorumluluk algılaması olmayan kaptanla kadrosunun elinde gemimizin çarpmadan nasıl yol alabileceği... Ülke içindeki meşru olmayan konumunu, ABD, AB’ye ödün vererek, onlardan icazet alarak kurtarmaya çalışan bir iktidar erki ile karşı karşıyayız. Şu işe bakın ki, Başbakanlığı onanmadan, tezkere ödünlü besbelli Beyaz Saray’da kırmızı halıyla karşılanmış Başbakan, tezkereyi çıkaramıyor.. AB’ye ödün üstüne ödün verilerek görüşmeler başlatılabilmişken, AB’den Kopenhag kriterleri, üyelik ölçüleri ile uzaktan yakından ilişkisi olmayan, Kıbrıs’la başlayan, Ermeni soykırımının onanmasına uzanan dayatmaların, hakaret içeren, özel statü içeren dayatmaların, siyasi açıklama ve kararların ardı arkası kesilmiyor... Hükümet yeniden ilişkileri düzeltme aşamasında ABD’nin BOP’una onay veriyor, aynı tarihlerde önce PKK terör eylemleri tırmanışa geçiyor, Lübnan işgali yaşanıyor, Irak’taki gelişmeler bir paket halinde tümden Türkiye’nin çıkarlarına, kırmızı çizgilerine aykırı hamleler olarak gündeme geliyor.. ??? Pusulasız, yıldızların yol göstermediği bir havada, ABD, AB medyasından bize kadar yansıyan haberlere bakıyorum.. Her kafadan bir başka ses çıkıyor. İlişkilendirilmiş gazetecilerin, medya tekellerinin egemenliğinde elbette çıkan kakofonik sesler arasında doğruları görmek, algılamak çok zor. Ama dünya deviniminin, değişiminin çok hızlı, iletişimin çok güçlü olduğu bir süreçte, gerçekler saklanamıyor. Kendiliğinden denebilecek gelişmelerle, yalanlarla kurulmuş tuzaklar yıkılıveriyor... ABD’nin 11 Eylül’ü kullanarak, güvenlik, terörü yok etme, demokrasiyi getirme gerekçeli işgallerinin kirli yüzü o kadar kısa sürede, o kadar çarpıcı olarak ortaya çıktı ki.. En önemlisi emperyal çıkarların egemen olduğu çarklarda çıkar dengeleri öylesine hızlı değişiyor, kendi iç çelişkileri içinde öylesine hızlı ittifak dengeleri, amaçlarda değişim yaşanıyor ki... Emperyal güçler Asya’da, en çok da Ortadoğu’da radikal İslamı, yeşil kuşağı yaratabilmek için kim bilir ne kadar çok paralar harcayıp gizli örgütlerini çalıştırdılar. Gelin görün ki bugün kendi yarattıkları canavarlarla başları iyice belada. Kendi toplumlarını kolay yönlendirmek üzere bu canavarlarla korkutmak gibi bir stratejileri de söz konusu. Yine de kontrol elden kayıveriyor, bedeli çok ağır oluyor. Bence son Kuzey Kore olayı tipik örneklerden biri; siz nasıl okudunuz bilmiyorum ama bana öyle geliyor ki.. ambargo, açlıkla boğuşan, sıkı bir diktatörlükle ayakta kalmaya çalışan Kuzey Kore’nin, ABD, emperyal güçlere meydan okuma gibi görünen, nükleer deneme çıkışı bir tür pazarlık kartı gösterme. Vazgeçme karşılığı bir şeyler koparmaya çalışacak. ABD’nin hiçbir çıkarı, getirisi olmayan Kuzey Kore’ye savaş açma isteksizliğinden yararlanmaya bakıyor. Fransa’nın şu aşamada Türkiye’den çok, AB’nin geleceğine zarar verecek meclis kararı elbet AB’nin bütün içindeki gelişmelerden soyut değil. AB’de ekonomik durgunluk, sosyal devletten geriye gidiş, ötekiler ayrımcılığı, ırklar ve dinler ekseninde kamufle edilmeye çalışılan tekelci emperyalizmin iç krizleri, dengeler, güçler savaşlarının sonuçları.. Bizim için yaşamsal boyut, kendi gemimizin batmamasını sağlama yolunda rotayı bulmak.. Bu ülkenin toplumsal birikimi, tarihten deneyimleri, Cumhuriyet kazanımları.. ile toplumsal reflekslerinin yeterli olabileceğine hiç kuşkum yok. soner?cumhuriyet.com.tr Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç: Beklenmeyen bir gelişme olmazsa seçim ekonomisi olmaz, ekonomi sağa sola çekilemez Arçelik’in, Kirzaç’ta üretime başlayan Beko LLC tesislerinin açılış törenine; Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Kurtuluş Taşkent, Vladimir Valisi Nikolai Vinogradov, Kirzaç Belediye Başkanı Viladamir Starovoitov, Koç Holding Şeref Başkanı ve Arçelik Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, Koç Holding Dayanıklı Tüketim ve İnşaat Grubu Başkanı Bülent Bulgurlu, Arçelik Genel Müdürü Aka Gündüz Özdemir, Beko LLC Tesisi Genel Müdürü Adnan Tüfekçi, Türkiye ve Rusya’dan işadamları ile fabrika çalışanları katıldı. Bulgurlu, Koç Topluluğu’nun Rusya’daki aktiflerinin büyüklüğünün 512 milyon Avro’ya ulaştığını, faaliyette bulunulan ülkeler arasında, Almanya ve İngiltere’den sonra, ciro büyüklüğü ile üçüncü sırada yer aldığını da sözlerine ekledi. 2010’a kadar Rusya’da Beko’nun ilk üç içinde olması hedefleniyor. Arçelik ürünleri 100 ülkede 10 markayla satılıyor. 1955’ten beri faaliyet gösteren Arçelik, yurtdışında Romanya ve Rusya olmak üzere 9 üretim tesisinde üretiliyor. Dünya genelindeki 13 satış ve pazarlama şirketi ve Arçelik, Beko, Blomberg, Elektra Bregenz, Arctic, Altus, Leisure, Flavel ve Arstil olmak üzere dokuz markasıyla, 100’den fazla ülkede satılıyor. Koç: Seçim ekonomisi beklemiyorum Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, seçimler nedeniyle ekonominin sağa sola çekilmeyeceğini belirterek “Beklenmeyen bir politik gelişme olmazsa 2007 de 2006 kadar iyi geçecektir” dedi. Moskova’da soruları yanıtlayan Koç, “Seçim dönemlerinde harcama oluyor, ülke enflasyonist duruma geçiyor. Fakat ben tahmin ediyorum ki, IMF’yle yapılan anlaşmalara sadık kalınacaktır; o çizgiden çıkılmayacaktır. Bu defaki seçimlerde ekonomiyi sağa sola çekmeyeceklerdir; düzgün yolda gidecektir” dedi. Tüpraş’ın kârlılık bakımından bilançoya etkisinin 2007’de görüleceğini ifade eden Koç, bu yıl 50.1 milyar Avro’luk kombine ciro hedeflediklerini söyledi. Koç, “Bu ciro dünyada ve Avrupa’da da çok önemli bir rakam. Bakalım bu ciro bizi Fortune 500’de nereye oturtacak, göreceğiz. Orada da eski yıllara göre daha yukarı çıkmış olacağız” dedi. 2 MİLYON 245 BİN Bakan’dan işsizler ordusu itirafı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, haziran sonu itibarıyla Türkiye’de 2 milyon 245 bin işsiz olduğunu, İŞKUR’un da temmuz itibarıyla kamudan 20 bin, özel sektörden 68 bin olmak üzere sadece 88 bin iş talebi aldığını bildirdi. AKP Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün’ün soru önergesini yanıtlayan Başesgioğlu, ‘‘İŞKUR, Temmuz 2006 itibarıyla kamudan 20 bin 861 ve özel sektörden 68 bin 39 olmak üzere toplam 88 bin 900 açık iş talebi almıştır’’ açıklamasını yaptı. Bütçe, eski hamam eski tas ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Önceki gece Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Yüksek Planlama Kurulu (YPK) toplantısında 2007 bütçesinde büyüme hedefinin yüzde 5 olarak korunacağı, deflatörün de (devletin kendi hesaplarında kullandığı enflasyon rakamı) yüzde 5.5 olacağı öğrenildi. Bütçeden yapılacak yatırımların ise 13 milyar YTL düzeyinde kalması bekleniyor. Önceki gece saat 20.30’da başlayan YPK toplantısı dün sabaha karşı saat 02.30 civarında sona erdi. Toplantı çıkışında bir gazetecinin, ‘‘Enflasyon hedefiniz yüzde 4 mü’’ rindeki çalışmaların devam edeceğini kaydetti. Toplantıda büyüme hedefinin yüzde 5 olarak korunacağı, defla Yapılacak yatırımların 13 milyar YTL’de kalacağı öğrenilen 2007 bütçesinde büyüme yüzde 5 hedeflendi. Bütçede giderlerin 207 milyar, toplam gelirlerin ise 184 milyar YTL civarında olacağı tahmin ediliyor. sorusuna karşılık, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ‘‘Enflasyon hedefimiz değişmez’’ derken, bütçe üzetörün de yüzde 5.5 olacağı öğrenildi. Bütçeden yapılacak yatırımların ise 3.5 milyar YTL ’si sermaye trans feri olmak üzere toplam 16.5 milyar YTL düzeyinde olması bekleniyor. 2007 bütçesinde giderlerin 207 milyar YTL, toplam gelirlerin ise 184 milyar YTL civarında olacağı tahmin edilirken, bu rakamlara göre yaklaşık açığın 23 milyar YTL, Maliye tanımlı faiz dışı fazlanın ise 29 milyar YTL dolayında olması öngörülüyor. Bütçenin, IMF’nin de kontrolünden sonra, 17 Ekim tarihine kadar Meclis’e sunulması gerekiyor. Tüketiciler Birliği, her hafta bir Fransız markasını almama kararını uygulamaya koydu TÜRKSAT Tüketici boykota başladı Ekonomi Servisi Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Bülent Deniz, Fransız kökenli mal ve hizmetlerin boykotuna ilk olarak Total firmasının ürünleri ile başladıklarını bildirdi. Deniz, dünden itibaren her hafta bir Fransız markasını boykot kapsamına alarak, “Fransa’nın anlayacağı dilden’’ tepkilerini ortaya koyacaklarını söyledi. Bundan böyle Fransa’nın aldığı karardan dönene dek, 500 istasyonla Türkiye’de faaliyet gösteren ve 2005 yılında 2.5 milyar dolar ciro yapan Total firmasına ait akaryakıt, madeni yağ ve LPG satın almayacaklarını, bu talihsiz süreç sona ermediği takdirde kaybeden tarafın Türkiye değil Fransa olacağını belirtti. Türkiye çapında 25 şubeleri olduğunu hatırlatan Deniz, “Bütün şubelerimiz basılı broşürler dağıtacak. Küçük lokal toplantılar veya duyuru stantları açacaklar. İnternet sitemiz dünyada en çok ziyaretçi alan 130 bininci site. Dolayısıyla sitemiz yoluyla da tüketicilerimiz yoğun şekilde haberdar olacaklar’’ dedi. Fransa Meclisi’nin, “sözde Ermeni soykırımının’’ inkârını suç sayan teklifi kabul ederek, “düşünce özgürlüğüne olan inancını ve Avrupalı olma konusundaki samimiyetini ortaya koyduğunu’’ belirten Deniz, boykotun, Tüketiciler Birliği tarafından son seçenek olarak görüldüğünü, ancak yaşanan gelişmeler nedeniyle bu son seçeneği uygulamaya başladıklarını belirtti. Deniz, “Sözde Ermeni soykırımının inkârını suç sayan bu karar geri çekilene kadar boykot kapsamındaki Fransız mal ve hizmetlerinin sayısının artarak devam ettirileceğini ilan ediyoruz’’ dedi. Borç TMSF’ye dün ödendi Ekonomi Servisi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanı Ahmet Ertürk, Türksat’ın Kablonet ve İnteraktif’e olan borçlarından 2.5 milyon YTL’lik kısmın dün hesaba yatırıldığını bildirdi. Ertürk, Kablo TV hizmeti veren iki şirketin yönetiminin Erol Aksoy’un borçları nedeniyle Fon’a geçtiğini ve banka borçlarından dolayı da Fon’a borçlu olduklarını hatırlatarak söz konusu şirketlerin Türksat’tan 4 milyon YTL ’nin üzerinde alacağının bulunduğunu belirtti. Ertürk, “Kamu alacağını tahsil eden bir kurumuz. Türksat değil, kim olursa olsun aynı şekilde bir yaklaşım izleriz. Abonelerin mağduriyetinden dolayı üzüntü duyduk’’ dedi. Japon prensese Turquality rozeti Tokyo (Cumhuriyet) Türkiye’nin Turquality destekli ünlü tasarımcılarından Hüseyin Çağlayan’ın Tokyo’daki defilesi, Japonlardan büyük ilgi gördü. Tokyo Prince Hotel’de yapılan “Modanın 111 yılı” temalı defilesinde Çağlayan, çağ değişimlerini teknoloji desteğinde hareketli kreasyonlarla anlattı. Defileye, Japon Prensesi Takamado, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Japon ve Türk işadamları katıldı. Defile öncesinde Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Japon Prensesi Takamado’nun yakasına Turquality rozeti taktı. Defile sonrası basın toplantısı düzenleyen Tüzmen de Turquality’nin, Japon kültürü ile uyuştuğunu söyledi. Tüzmen, Türkiye’yi Japonya’da iyi bir şekilde tanıtmak ve Japonya’dan daha fazla turist gelmesini istediklerini dile getirdi. Çağlayan da, yaklaşık dört yıldır Turquality ile çalıştıklarını kaydederek, dünyada ilk defa devlet destekli markalar yaratma projesi yapıldığına işaret etti. Merkezi Konya’da bulunan bir alışveriş merkezi, sattığı Fransız ürünlerini “Bu ürün Fransız malıdır” uyarısı yazılı afişler asarak teşhir ediyor. (Fotoğraf: AA) CUMHURİYET 13 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear