29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13EYLÜL2005SALJ eskisini LG Talabani: ABD kalmalı 'Türkiye'yi kim tutacak?' yenısı TurkcellExtra ve Abone Merkezleri'nde! Eski cep telefonunuzu TurkcellExtra ve Abone Merkezleri ne getirin, yepyeni LG B2100Ü, 70 YTL indirimli alın. ' 1° 1°: 70YTL İNDİRİMLE! VGA Kamera, SMS, EMS, MMS. 40 polHonlk zil sesi, PCuyumlu.SJMtoolkH MEP nrrcsu. Dış Haberler Servisi - Irak Cumhurbaşkanı Ce- lal Talabani, ABD asker- lerinin Irak'tan çıkması dunımunda. iç savaş baş- layacağını söyledi ve "Türkhe'nin Türkmen- leri savunmak iddiasıyla ülkenin kuzeyine gjrmesi- ne kim engel olacak? Su- riye'ye knn engel olacak?" dedi. Talabani. Rus înter- faks ajansına demecinde, Rusya'nın Irak ile ilişki- lerine ABD çerçevesin- den baktığını belirterek "Ancak Rusya'nın doğ- nıdanIrakhükümeti.par- lamentosu, siyasi partüe- ri ve siyasi gruplamia iüş- ki kurmasıgerekryor" ıfa- desini kullandı. Rusya'nın ABD asker- lerinın Irak"tan çıkması- nı istedigini belirten Ta- labani, açıklamasını şöy- le sürdürdü: "ABD askerlerinin ya- nn gittiğini düşünün. Siz- ce bu Irak'ta iç savaşı baş- latmaz mı? Türtdye'nin Türkmenlerin hakkmısa- vıınma iddiasryla ülkenin kuzeyine girmesini kim engelleyecek? Suriye'yi kim engelleyecek? Hayır, Rusya'nın mevcut potiti- kası gerçekçi değfl." Eski anlaşma geçersiz Talabani, Rus şirket- lerinin. hükümetlerinin Irak'a yönelik tutarlı bir politika izlemediği sü- rece, Irak piyasasına dö- nemeyeceklerini anla- malan gerektiğini de be- lirttı. Talabani. Rus pet- rol de\i Lukoü'in Irak'ta- ki anlaşmalannı Saddam Hüseyin döneminde yap- tığını ve kendilerinin bunlan geçersiz saydı- ğını söyledi. KAVŞAK Telafer'den kaçarak Türkiye'ye ulaşmayı başaranlar saldırıları anlattı: ÇocuUan vuruyorlarMAHMUT GÜRER ANKARA- ABD ve Iraklı as- kerlerin Telafer'deki operasyo- nundan kaçan Ozgür Ferhatoğ- lu, kentte yaşayanlara sivil ya da direnişçi demeksizin ateş açıl- dığını belirterek "Kentte adeta kryım yapıhyor. Su vanalannı açmaya gönderdiğimiz çocukla- nbOevurdular" dedi. ABDnin kente çok sayıda Kürt peşmer- ge ve Bedir Tugaylan ile girdi- ğine de vurgu yapan Ferhatoğ- lu, bazı mahallelere bir çeşit kimyasal silah olan napalm bom- bası atıldığını söyledi. ABD baskını sürerken Irak'ın Telafer kentinden Türkiye'ye kaçan Türkmenler; Ferhatoğlu, Paşa Ferhat ve Ömer Sarayh yaşananlan anlattı. Saldınlann ardındaıı kentten aynlan Ferha- toğlu, kentte yaşayanlann çok zor durumda olduklarını vur- guladı. SaldınlaröncesindeŞi- ilerin kzent dışına taşındığını söyleyen Ferhatoğlu. "Boşatana- nın ardından ŞiOerin oturduk- lan evlere Bedir Kuvvetteri'nin keskin nişancılan yerleştirildL Bu kişiler evlerinden dışanya çıkan h«rkesi vuruyor" dedi. Hareket eden her şey suçlu Kendi anne ve kansının da kentte ©lduğuna dikkat çeken Ferhatoğlu. "Kentten kaçmak çok zor. Hareket eden her şeye ateş ediyorlar. Benim amcanıın 8yaşmdaki oğlu su vanalannı aç- makiçin çıkarken ABD'Kler ta- Telafer'den kaçanlar, kentteki direnişçilerin tamamının Türkmen olduğunu ve bu kişikrden hiçbirinin bir terör örgütü ya da Saddam Hüseyin ile ilgisinin ohnadığuu söylüyor. Dehşeti yaşayan Türkmenler. bu kadar işkenceden sonra direnmek dışında bir yol olmadığını belirtiyorİar. (Fotoğraf: KORAY AVCI) ranndan öldürüldü. Çocuğun eünde beyaz bayrakvanh ve sa- dece 8 yaşındaydı. Onlar için hareket eden her şey suçlu" gö- rûşünü dile getirdi. Ferhatoğlu, ABD'lılenn "ça- üşmalar başlamadan önce hal- kı tahliye ettik" açıklamalan- nın ise gerçeği yansıtmadığını söyleyerek şunlan anlattı: "ABD operasyonu başlatn- ğmda halkm direnciyle karşı- laşmadLAncakonlarBköncesu- lan kestikr. Ondan sonra da Te- lafer yönetiminin su arabalan- nı kaldırdılar. Uçakve Apaçiler ile kentin her yerini vurdular. Hava sakhnsıbittiğjgibi de tank ve diğer hızhyer araçlamia ken- te girdiler. Kent hâlâ dolu. Kim- seevferinden aynlamadL ABDB- ler deBedirTugaylandapeşmer- geter de kentin içinde. Keskin ni- şancılar yüzünden insanlar ha- va sakhrİJannda da evden çıka- mryoriar. 'Geri dönen kimse olmadı' Bir de kontrol merkea diye bir yer var. 8 yaşmdan büyük tüm erkekleri topluyorlar ve götü- rüyoriar. Henüzgeri dönen kim- se ohnadL O kişikre neier yapıl- dığını da bUmiyonızT Ömer Sarayh da ABD'nin di- renişçiler tarafından savunulan yerlerin havadan kimyasal sı- lah ile vurulduğunu belirterek şöyle konuştu: "Hava saldınsı sırasında şeb- rindüreruşirıinsürdüğükısrnına san bir şey diiştü. Sonra yeşil san arası renkte dumanlar çık- maya başladı. Çok körü koku- yordu. Saldın bittikten sonra oraya gıttiğimizde yüzden fazla insanın ötdüğünü gördük. Kö- mür haline gehnişlerdL Sonra- dan öğrendikkinapalmmiş. Peş- mergeler ele geçirdikleri herke- sivahşi bir şekilde ökrarüyoriar. İşkence yapıyorlar. Arkadaşla- nmızı kalplerinin üzerinden matkap ile delerek öldürdüler. Bir de evkre girip değerti olan her şeyi ahyoriar. Yağma da ya- pıyorlar." Paşa Ferhat ise kentteki dire- nişçilerin tamamının Türkmen olduğunu ve bu kişılerden hiç- birinin bir terör örgütü ya da Saddam Hüseyin ile ilgisinin olmadığını söyledi. Ferhat, "Bu kadar işkenceden sonra tabn ki insan direnir. Demokrasidiyor- sunuz ama herkesi öldürüyor- sunuz. Bu direniş degil işkence- ye karşı örgütlenmedir. Senin evine biri girip karuu itip kak- sa, çocuklanna vurmaya kalk- sa sen onlara sakhrmaz mısm" görüşünü dile getirdi. EHlRLÎ GAZİDDÎASI eskisini M5.02.t8 8218 Panasonie yenısı TurkcellExtra ve Abone Merkezleri'nde! Eski cep telefonunuzu TurkcellExtra ve Abone Merkezleri ne getirin, yepyeni Panasonie SC3'ü, 70 YTL indirimli alın. Caferi operasyon bölgesine gitti 70YTL İNDİRİMLE! 40po)îfonik uyumlu,SIMtoolkit. TEKOFAKS Dış Haberler Servisi - El Kaide örgütünün Irak'taki lideri olduğu öne sürülen Ebu Musab Zerkavi. Telafer'de son günlerdeki çatışmalarda ABD ve Irak güçlerinin zehirli gaz kullandığını söyledi. Islami Ordu ad- lı grup. Telafer' i ziyare- te gıden Irak Başbakam tbrahim Caferi'yi öldü- rene ödül vaat etti. Dincüere ait bir internet sitesinde önceki gün, Zer- ka\i'ye atfen yayımlanan ses bandında, "Amerikan güçlerinin Telafer'de en yıkıcı ve öldürücü silab- lan ve en zehirli gazlan kuüandığın öne sürüldü. Direnişçilerin karar- gâhlarından olduğu sa- vunulan ve ABD ve Irak güçleri tarafından saldı- n düzenlenen Telafer'de, önceki gece itibanyla 156 direnişçinin öldüriildü- ğü, 246'sınınyakalandı- ğı açıklandı. Irak Başbakam tbra- him Caferi de operasyo- nu verinde eörmek ama- cıyla Telafer'i ziyaret et- ti. Irak'taki gruplardan Islami Ordu adına bir in- ternet sitesinde yayımla- nan açıklamada, Başba- kan Caferi ve Telafer'de saldrn düzenleyen diğer yetkilileri öldürenlere 100 bin doları aşkın "ödüT vaat edildi. Açıklamada, "Tela- fer'deki çaoşmalar nede- ni> le Irak Başbakam Ca- feri ile savunma ve içişle- ri bakanlannın ölmesi ge- rektiğT ifadesı kullanıldı. Başbakan'ın başına 100 bin dolar ödül Orgütün, bürün yandaş- lanna, Telafer'deki kitle- sel katliamın intikamrnı almak için saldınlannı yo- ğunlaştırması talimah ver- dıği ifade edilen açıklama- da, Başbakan Caferi'nin başına 100 bin dolar, Içiş- leri Bakanı Bayan Cabr'ın başına 50 bin dolar, Sa- vunma Bakanı Sadun Du- kymi'nin öldürülmesi için de 30 bin dolar ödül ko- nulduâu kavdedıldi. OZGEN ACAR Günümüzde 6/7 Eylül Provaları 6/7 Eylül olaylannın 50. yıldönümü- nün başına yansıyışı bizi genç bir öğ- renci-genç bir gazeteci olarak yaşadı- ğımız o günlere götürdü. Bu nedenle bu- gün yazılan bazı yanlış sonuçlara de- ğinme gereğini duyduk. Her şeyden önce bir gerçeği açıklayalım. Bu satır- lann yazan, 6/7 olaylannın Izmir'deki "Vandallanndan" biridir! Lise 2. sınıf öğrencisi olarak Izmir Fu- an'nda bir yabana pavyonda cep harç- lığımızı çıkarmak için çalışıyorduk.. Üç gün sonra Izmir'in Yunanlardan işgali- nin kurtuluşunun 33. yılı kutlanacaktı. Kentte, Türk bayraklannın asılmasına başlanmıştı. izmir, 9 Eylül'ü Kordon'da Yunan ordusunun denize dökülüşüne tanık olmuş eski muhariplerin geçişine de hazırlanıyordu. "Kıbns diye bir sorunumuz yok" di- yen Dışışleri Bakanı Prof. Fuat Köprû- lü'nün yerine diplomat kokenli Fatin Zorlu gelmişti. Kıbns'ın bir Türk adası olduğunu savu- nan sivil toplum örgütleri (STÖ) kurulmuştu. Üzerinde güneş batmayan kos- koca Britanya Imparatorluğu, yıkanınca çeken çamaşırgibıada- sına dönerken Londra'dabirso- ru gündemdey- dı. Kıbns, kıme bırakılmalıydı ki üsler aynen korunabilsindi! Yunanistan, ada- nın Kıbns'a baölanması için "Enosis", Türkiye de STO'ler aracılığı ile "Kıbns Tûrktür, Türk kalacaktır" siyasasını izli- yoriardı. 28 Ağustos'ta Londra'da üç ülke dışişleri bakanlan buluştular. Ingi- lizler, adayı tek ülkeye bırakmanın üs- lerin geleceğini tehlikeye atmak demek olduğunu biliyorlardı. Atina'daki Ingiliz Büyükelçisi, iki komşu arasında gergın- liğin yaratılması için bir "kıvılam" gerek- tiğini hükümetine önermişti. Londra görüşmeleri sürerken, döne- min MİTİ olan MAH'ın, Selanık'te Ata- türk'ün doğduğu eve kurusıkı birbom- bayı 6 Eylül'de attırdığının ertesi günü görüşmeler sonuçsuz bitti. Olayı, önce Anadolu Ajansı verdi, sonra devletin radyosu bangır bangır yaydı. Başanlı gazetecinin yazgısı O günlerde Türkiye'de de, Batı ülke- lerinde olduğu gibi, "akşam" gazetele- ri çıkardı. Sabah gazetelerinden sonra- ki üç saat içindeki yeni haberleri, özel- likle "çarpıa" haberieri yayımlar, dağı- tıcılar "matris kartonlar" içinde gazete- leri saat 12'den röbaren Cağaloğlu'ndan Sirkeci'ye doğru koşarak satariardı. Mit- hat Perin'in sahibi olduğu "Istanbul Ekspres" gazetesi de bunlardan bıriy- di. Gazetenin yönetimı, eski milli bas- ketçi Gökşin Sipahioğlu'ndaydı. Ünlü gazeteci, "Sanyer Canavan üç yıldır serbest dolaşıyor" ve "Şefkatli Fransız hemşiresi fedakâriığmı hayatı ile nasıl ödedi" başlıkh "sansasyon (heyecan yaratan)" iki haberini küçültüp daha he- yecan yaratacak olan Selanik olayını başlığa büyüterek 2. baskı yapacaktı. Bu karar, gazetecilik açısından kutlanacak bir olaydı. Sipahioğlu, bu arada muha- birlerine Atina'daki Türk Büyükelçili- ği'nden olayın soruşturulmasını, Yunan hükümetinin resmi açıklamasının izlen- mesini, Kıbns Türk Derneği sorumlula- nndan Ortıan Birgit'in düşüncelerinin de alınmasını istedi. Bu çaiışmalar yapılır- ken, bir başka sorunla karşılaşıldı. O tarihlerde, gazete kâğıdı hükümetin tahsisinden ya da kara- borsadan sağlanıyordu. Ek baskıyı yapacak kâ- ğıt yoktu. Patron, kara- borsadan kâğrt alınması- na "olur" verdi. Ancak 3 bobin kâğrt alınabildi. Gü- nümüzde bazı yazarlar Istanbul Ekspres'in o gün 290 bin sartığını yazdılar. Bu denli kâğıdı ne matba- anın deposunda tutma Yazar sol köşede eli havada. Başanlı gazete, yanlış tepki na bana 6/7 Eylül günahımı anımsatır. Aynca, o pencereden Ege Denizi'ne ba- kan başkonsolosun, atalarının yanlış karaıian sonucu denize dökülmeteri kar- şısında her gün ne gibi bir hüzün yaşa- dıâını da düşünürüm. Tzmir'de de polis gecikince olay yer- lehneaskeryönlendirilmişti. Hükümet - MAH karargâhlanndaöngörülen 'birba- sit gösteri" çığınndan çıkmış, neresin- den bakılırsa bakılsın, barbariık, Vandal- lık, utanç veren olaylara dönüşmüştü. Çift kaymaklı kadayıf Bu olay Londra'nın beklentisi karşı- sında "çift kaymaklı ekmek kadayıf" ol- muştu. Ankara-Atina diyalogu kopmuş, Kıbns'ta Enosis yanlısı Rumlann °EO- KA"s\ ile Türkiye yanlısı Türklerin "Vol- kan" adlı yeraltı örgütleri, yer üstünde ingilizlere ya da birbirierine karşı silah- lı eylemler başlatmışlardı. Aradanbir-iki yıl geçtikten sonra üçlü gö- rüşmelere yeni- den başlandı- ğında, Anka- ra'nın 6/7 Eylül olaylanndando- layı masaya da- ha güçlüoturdu- ğu da ınkâr edi- lemez. Böylece 1958-60 Zürih ve Londra anlaşmalan ile iki toplumdan oluşan, Ingiliz üslerinin variığını sürdü- ren, Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu. 6/7 Eylül olaylan Türk ekonomisini derinden sarstı. Piyasa çökmekle kal- madı. Istanbul'da yaşayan Yunan ve Rumlar mal mülklerini dövize çevirme- ye başladılar. Zaten döviz darboğazın- daki Türkiye, bu yeni kambur nedeniy- le 1958 devalüasyonu ile dolan 2.80'den 9 TL'ye çıkarmak zorunda kaldı. Kıbns anlaşmalannın geçici olduğu, Cumhurbaşkanı Başpıskopos Makar- yos'un 1963'te verdiği anayasa değişık- liği önerisi ile anlaşıldı. O gece gazete- de nöbetçi iken öneriyi Cumhuriyet'te atlatma haber olarak yayımladık. Bir an- lamda o gece yaptığımız, Sipahioğ- lu'nun gazeteciliğini farksızdı. Başbakan Ismet înönü öneriyi reddedince Rum- lar Türklere yönelik katliama başladılar. 1930 Ankara Anlaşması 1964'te olaylar daha da tırmanınca Inönü, 1930'daAnkara'da Yunan Baş- bakam Elefteros Venizelos ile imza- ladığı anlaşmayı yenılemedi. Inönü adı- na Dışişleri Bakanı Feridun Cemal Er- kin'in o açıklamasını Cumhuriyet'te ha- berleştirişimizi de bugünmüş gibi anım- sanz. Günümüz basınında bu olay, "Inö- nü'nün anlaşmayı tekyaniı iptal ede- rek Rumlan kovduğu" biçiminde yayım- lanıyor. Burada önemli iki yanlış var. Bi- rincisi, Inönü anlaşmayı tek yanlı iptal etmedi, süresi biten anlaşmayı yenile- medi. Ikincisi, Rumlar değil Istanbul-lz- mir'de işyeri açan "Yunan vatandaşı" Yunan işadamlannın Türkiye'de; Türk vatandaşlannm da Yunanistan'da ça- lışma izinleri ortadan kalktı. 5 bin ka- dar Yunan tşadamı Yunanistan'a döner- ken, yine malvarlıklannı karaborsadan aktardılar. 1962'de Almanya'nın Türkiye'den iş- çı alması, 6/7 Eylül olaylanndan dolayı haklı bir kırgınlık içinde olan Türk vatan- daşı Rumlarda bir umut, bir esin kaynağı oldu. "Dil- din" ortak paydası dışın- da "Yunan-Romaiı" far- kının bilincinde olan Tür- kiye'deki Rumlar, daha iyi iş ortamı bulmak üzere Yunanistan'a çalışmaya gittiler. Türkiye'deki biri- kimlerini de yine karabor- sadan aktararakAtina'da deniz kıyısında "Paleo Fa- liron" adlı zengin semti yarattılar. Türk işçiler, Al- manya'da kazandıkları paralan Türkiye'ye hava- le ederken; RumlarYunan olanağı, ne de bunlan taşıyacak kam- yon filosu vardı! Ikinci baskı saat 16'ya doğru "Ata- mızın evi bomba ile hasara uğradı" başlığı ile piyasaya çıktı. İnsanlar rad- yonun M'ya dayanarak verdiği habe- ri bir de gazeteden okumak üzere Is- tanbul Ekspres'i satın aldılar. Sipahi- oğlu ve arkadaşlan meslektaşlarını at- latmanın coşkusunu yaşarken, moda deyimiyle "provokatöıier (tahrikçiler)" sahneye çıkıyorlardı. O gece Izmir'de Kordon'da Beyoğlu'ndaki gösteri haberleri Iz- mir'e gece geç saatlerde ulaştı. Fuar bir anda boşalmış, çalıştığı yerden ay- nlan lise öğrencisi yazar da Yunan pav- yonunun önünde bağırıp çağırmaya başlamıştı. Bir kişi pavyona taş atın- ca, iş çığınndan çıktı. Taş yağmuru al- tında Yunan bayrağı direkten indirilip yakıldı. Kordon'daki Yunan Başkonso- losluğu'na vanldığında daha önce bir başka grubun gösteri yapmakla kal- mayıp işgal ettikleri binadaki koltukla- n pencereden atışlanna tanık olduk. Er- tesi gün Izmir'de çıkan Demokrat Iz- mir gazetesindeki resimlerden birin- de kendimizi de elimızde bir koltuk ayağı ile "Vandal" rolünde gördüm! O günden sonra ne zaman, Yunan Başkonsolosluğu önünden geçsek Kor- don'a özgü tek tük kalmış o iki katlı bi- ekonomisine sermaye aktararak, önem- li işyerieri kurdular ya da ortak oldular. Bu sermaye akımının Yunan ekonomi- sine katkısını kim inkâr edebilir? Amiral Çoker ve Vandalizm Olaylaria ilgili olarak Istanbul'da açı- lan fotoğraf sergisinde yaşanan kü- çük çaplı Vandalizm düşündüriicüdür. 50 yıl önce bu olaylara askeri yargıç olarak el koyan, sonradan Askeri Yar- gıtay Başkanı olan Amiral Fahri Ço- ker'i yakından tanıdık. Türkiye'ye ver- diği silah, gemi, uçakların Kıbrıs'ta kul- lanılamayacağı tehdidinde bulunan ABD'ye karşı Cumhuriyet gazetesi ül- ke çapında "Kendi gemini kendin yap" kampanyası başlatmıştı. Kampanya- nın miman hukukçu Amiral Çoker'den başkası değildi. 50 yıl sonra, vasiyet ettiğı fotoğraf sergisi, tarihle objektif ko- şullarda hesaplaşmaktan korkan bir grup Vandalın hedefi oldu. Bunlar geçmişte kaldı. Hükümetin, medyanın, sivil toplum örgütlerinin, Türk halkının çok dikkat etmesi gereken gün- leri yaşıyoruz. 30 bin kişinin katili Ab- dullah Ocalan a "özgürtük" isteyenle- rin Gemlık'te yarattıklan olaylar ya da Is- tanbul'da cami çıkışı gösteri yapan din- ci köktencılerin gösterileri, gerçekteye- nı birer 6/7 Eylül provasıdır. AB görüş- melerinin sürdüğü bu günlerde bu pro- valann yapılması da boşuna değildir. Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear