23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 5TEMMUZ2005SAI HABERLER DÜNlADABUGÜN ALİ StBMEN Gözümüz Aydın Rekor KiPdık Cumartesi günü bir arkadaşım, Türk Tele- komun satışına hayıflanıyor, Arap firmalann ara- lannda anlaşarak, fiyatı da düşürüp koca kurumu bedavaya kapattıklannı ileri sürüyordu. Kendisı de sektörde çalıştığı için ad/n/ verme- yeceğim arkadaşım, aynı zamanda gazetecileri ve gazeteleri de eleştiriyordu. Kanıma dokundu, o gün çıkan, manşetinde "Bu Bir Rekor!" yazan gazeteyi gösterdim ve - Ne d/yorsun sen! dedim. özelleştirmede bir rekor kınldı, Türk Telekom'un yüzde 55'i 6.5 mil- yar dolara gitti, fena mı oldu yani? Gazeteciler olaya senin gibi kötümser bakmıyoriar. - Yaaa öyle mi.. dedi ve devam etti: - Peki, Türk Telekom'un kasasında şu anda ne kadar para var? Yanıtlamama fırsat bırakmadan kendisi verdi cevabı: - Ben söyleyeyim, 1.7 milyar dolar. Ve de bu paramn ne olacağı belli değil. Türk Telekom'un yüzde 55'i, bütün malvarlığı ve kasasındaki para i/e birlikte 6.55 milyar dolara satılmıştı ve kasadaki paranın ne olacağı be/li de- ğildi. - Ülkenin nesi var nesi yok, yok pahasına satılı- yor ve buna bir de seviniyoruz, olacak şey mi.. diyordu dostum. • • • Türk Telekom'un, yüzde 55'inin blok satışı için Arap Saudi Oger kurumu, peşin olarak 1.6 milyar dolar venyor. Gerisi ise beş taksitte ödenecek. Pazar günkü köşesinde Güngör Uras, kendi- ne özgü mizahi biçemryle, "Törkiş Teiekom'dan Kurtulduk (Elhamdülillah!)" başlıklı yazısında, bu noktaya değiniyor ve şöyle diyordu: "Törkiş Telekom'u Lübnanlı rahmetli Hariri 'nin çocuklanna 6.5 milyar dolara satmışız ama, on- lar bu parayı şıp diye vermeyeceklermiş. önce 1.6 milyar dolar verecekmiş, sonra da taksit tak- sit ödeyecekmiş. Dostlanmızı fazla sıkıştırmamak gerekir. 2004 yılında olduğu gibi, Törkiş Telekom'un 2005 yılı kân da 1.7 milyar dolar dolayında olursa, o para ilk taksidi karşılar. Ceplerine de üç beş dolar ka- lır. Gelecek yıllarda da kârrn yarrsıyla borç taksit- lerini ödeıier... Olurbiter..." Gerçekten de, 1.7 milyar doların yüzde 55'i, 835 milyon dolar ediyor. Yani Saudi Oger şirketi, şjmdiki kârlılık düzeyinde çalıştırması halinde her yıl taksit olarak, cebinden 165 milyon dolar vere- cek. Yani, alıcı kuruluşun cebinden TT için çıka- cak olan para, 165 milyon $ x 5 + 1.6 milyar $ = 2.425 milyar dolar olacak. Tabii, kasadaki 1.7 milyar dolar hesaba katılmadığı takdirde. Dostumun isyanını yavaş yavaş anlamaya baş- lıyordum ,. .. * * * Pekf bü durumda, özelleştirmede rekor kırdık diye sevinmenin ne anlamı var? Olaya bizim açımızdan bakınca, sevince anlam vermek güçleşiyor. Ama başka bir açıdan bakmak gerekıyor. Sevincin nedeni, elde ne var ne yoksa, hangi fiyata olursa olsun, bir an önce özelleştirilmesini öngören modelle bütünleşmede alınan yoldur. Ulaşım, telekomünikasyon, sağlık, eğitim gibi alanlarda, her şeyi özelleştirmek, bize kabul etti- rilen sistemin bir parçasıdır. Küreselleşme, bunu yalnız bize değil, herkese dayatıyor. Geçenlerde, Fransa'da yaşayan Fran- sız uyruklu bir dostum, Fransa ile Almanya ara- sında, ilk özel yük katannın çalışmasını protesto eden demiryolculardan söz ederken şöyle diyor- du: - Üç yıl önce SNCF'nin (Fransız Ulusal Demir- yollan) tekelini kaldıran yasa sessiz sedasız geçi- rilirken, haberimiz bile olmadı. - Sizin haberiniz yoktu, ama bizim vardı; bu da özefleştirilecek sektörlerin başlannda yer alıyor- du. Tabii kr, en rantabl olan hatlardır özefleştirile- cek olanlar.. sistemin özü bu. Işte Türkiye'deki sevincin nedeni, sistemin özüyle sağlanan uyum. Unutmayalım ki, pek marifetli Başbakanlık Müsteşan Omer Dinçer'in de belirttiği gibi, küre- selleşme ile sağlanan her uyum, rejimin Islami- leşmesi açısından da bir gelişme sağlayacaktır. Şimdi anlaşıldı mı, sevincin nedeni! Bu durumda eğer dilerseniz siz de, "Gözûmüz aydın.. özelleştirmede rekor kırdık" diye sevine- bilirsiniz. asirmen@ cumhuriyet.com.tr 3 YEDEK ÜYE OY KULLANACAK AnayasaMahkemesi Başkanı seçiliyor ANKARA(Cumhııri- yetBürosu)-MustafâBu- min'in yaş haddinden emekliye aynlmasıyla boşalan Anayasa Mah- kemesi Başkanlığı için bugün seçim yapılacak. Başkan seçilebilmek için yapılacakgizli oylamada, Anayasa Mahkeraesi He- yeti'nin 11 üyeden olu- şan salt çoğunluğunun en az 6'sının oyunu al- mak gerekiyor. Yüksek Mahkeme'nin halen 3 asil üyeliğinin boş bu- lunması nedeniyle seçim- de, 3 yedek üye de oy kullanacak. Anayasa Mahkemesi Başkanı, mahkemenin asil üyeleri arasındaıı se- çüiyor. Başkan adaylığı için resmi başvuru yapıl- mıyor. Asil üyelerden başkanlığı düşünenler, diğer üyelere şifahen adaylıgını bildiriyor. Se- çimde, başkanvekili Ha- şim Kdıç, üyeler Sacit Adah,Fulya Kan taraoğ- lu, Tülay Tuğcu, Ahmet Ak\akm,MehmetErten. AbduHah Necmi Özler ve Serdar Ozgüldür oy kullanacaklar. Anayasa Mahkeme- si'nin halen 3 asil üyeli- ğinin boş bulunması ne- deniyle seçimde, 3 ye- dek üye de oy kullana- cak. Seçimde, kıdemleri nedeniyle, yedek üyeler- den Mustafa Yıldınm, Cafer Şat ve Ali Güzel oy kullanacak. Başkan- hk için üyelerFulya Kan- tarcıoğlu, Ahmet Akyal- çın ve Mehmet Erten'in adı öne çıkıyor. AKP milletvekili Yalçınbayır, partisinde 'zümre hâkimiyeti'nin geçerli olduğunu söyledi 'AKP'dedemokrasiyok'• İçtüzük hükümlerine karşın milletvekillerinin büyük bölümünün partiye mal bildiriminde bulunmadığını söyleyen Yalçmbayır, "Milletvekili adaylannm yaptığı büyük masraflan sorguladık. Daha sonra, birilerinin belli yerlerde çok büyük ihaleler aldjğını gördüm" dedi. Yalçınbayır, yasalann milletvekilleri görmeden TBMM'den geçirilmesini de eleştirdi. BÜLENTSARIOĞLU ANKARA-AKP Bursa Milletveki- li Ertuğrul Yalçınbayır, AKP'nin Par- ti Içi Demokrasi Hakem Kurulu'nda yaptığı konuşmada "kayrt dışı siyase- te" isyan etti. AKP Genel Sekreteri ol- duğu döneme ilişkin bazı bilgileri pay- laşan Yalçınbayır. "MiDetveküi aday- lannınyapüğı büyükmasraflan sorgu- ladık. Birilerinin befliyerlerde çok bü- yük ihaleler aldığmı gördüm. Yüreği- mizin sızladığı işleri ben kime şikâyet edeyim?" diye konuştu. AKP hakem kurulunun mayıs ayı toplanOsındaki değerlendirmeler ya- yıînlandı. Yalçınbayır'ın Parti Içi De- mokrasi Hakem Kurulu'ndaki uzun 'Yasalardan haberimiz olmuyor' */ Kanunlar geliyor önümüze, hiç haberimiz yok. Milletvekilinin bile katılımının olmadığı bir yerde, demokrarik katılım diyebilir misiniz? Anayasa, yasalar hepimizi bağlıyor. Onlan askıya alamazsıruz. Bugün alırsamz, yann öbür gün ihtiyacınız oldugunda, dayanışma hakkımzı kullanamazsınız. Başkalan sizin yanınızda olmaz. muhalefetin haklan, demokraside en önemli haklardandır. Muhalefeti konuşturmamak için içtüzük engelleri veya diğer engelJer kabul edilir metotlar değildir. ^ Bugüne kadar TBMM grubunda hiçbir zaman baglayıcı grup karan alınmadı. Ama, sıkı mı! Siz aykın oy kullanın; grup başkanvekilleri döner, tek tek sayar. Oy vermişsinizdir, aykın oy diye nitelendirir, 50 kişiyi birden yukanya çağınr, firça atmaya kalkar. • Dokunulmazlıklan biz taahhüt ettik, televizyonlarda söyledik; ama "diğer ayncalıklaria birlikte" demek suretiyle güven vermiyoruz. Memurun hakkında takibat için onun dokunulmazlığının kaldınlmasına gerek yok. Idare bunlan yapar. konuşmasından alıntılar şöyle: ^ Siyaset, haksız rekabetin yaşan- dığı, en yoğun yaşandıgı bir sahadır. Ka- yıt dışıhgın, haksız rekabetin cenneti siyasettir. Milletvekili adaylannın, ki- milerinin bir yerlere gelmek için ne kadar büyük paralar harcandığını hep birlikte biliyoruz. Genel sekreterliğim döneminde, genel seçimler sırasında bü- tün il teşkilatlanna yazdım. "Aday adaylaruun partiyevapmış olduğu ka- yıtta ve kayıt dışı ayni ve nakdi yardım- lan iütfen liste halinde bildirin." Sağ- lıklı değildi, gelmedi; çünkü, böyle bir yönteme hazır değiliz. ^ Gelenlerin arasında bazılannı seç- tim. Milletvekili adaylannj belirleyen komisyonlara verdim. bunlan iyice sorgulayın dedim. Birkaçım biz de sor- guladık. "Vrvçbu kadarçok masrafyap- onız; 50 milyar, 100 miryar masraL. Siyasetten beklentiniz nedir?" Daha sonra, binlerinin belli yerlerde çok bü- yük ihaleler aldığını gördüm. Bunlar, parti içi demokrasiyle bağdaşmıyor. • Oıale işlerine kanşan, telefon işi- ne kanşan, okuduğumuzda yüreğimi- zin sızladığı, nasıl olur dediğimiz ki- şilerle ilgili şikâyeti ben kime yapaca- ğım? Milletvekilliğiyle bağdaşmayan işleri yapanlar varsa, disiplin hukuku- nu oluşturduysak, benim parti içi di- siplin kuruJuna, Parti Içi Hakem Ku- rulu'na başvurmam lazım. ^ Adaylar 1 'e indirilsin diye fevka- lade baskılar oldu. Nerede demokra- si? Onun ötesinde, il yöneticileri, ge- ce yansı, milletvekillerinin dahlıyle belirlendi, pazarlıklar yapıldı. Ve oy ve- recek olan seçmen, sandık başında gör- dü listeyi, kimin olduğunu bile bilme- den. Yanşma yok, liste tek... • Milletvekili adaylan belirleniyor; 6 tane komisyon. MKYK kendisine ait olan yetkiyi MYK'ye de\Tediyor. MYK, kendisine ait olan yetkiyi genel başkana devrediyor, Genel başkan, 2- 3 kişiyle karan alıyor. MKYK, bize yetki devrinde bulundu. "SaymBaşkan ne zaman gelecek?" "Işte, üsteieri ver- medenönce,saatll.00'de." Saat 11.00; yok. Aradım; "tşte,yetiştiremedikde_'' Bakın, lider sultasından kurtulmak için partiyi kurduk. 1 derken 7 kişi mi ol- dunuz! Biz, zümre hâkimiyetini de is- temiyoruz. • Genel başkanın dudaklan arasın- dan düşen bir liste tabii oluyor, o liste özgür değil, halkın arzu ve isteğini yansıtamıyor. • Yine biz, parti adaylannın tespi- tinde tüm üyelerin katılımıyla yapıla- cak ön seçim sistemini esas alacağunı- zı vaat ettik. Hiç söylemiyoruz bunla- n. Siyasetten rant mı bekleniliyor? Si- yaset rantı, rantın kaynağı bizde ma- alesef. • Biz dedik ki, "Mal bfldHrimleriaçık olacak ve milletvekilleriıniz avm za- mandagenelmerkezedemalbildirim- lerini sunacak". Hiç yapılmadı. Genel sekreter olduğum süre içinde, dilimde tüy bitti, her toplanöda söyledim. Bü- yük bir çogunluk vermedi. • 5 grup başkanvekilinin 5'i de imam-hatip kökenli olmaz. Ben, bun- lan söylemeliyim. Anayasaya apaç± işler, usule apaçık işler gelip geçiyor, gidiyor; "ama demokrasi bu"... Fakat, demokrasi, bir kültürdür, bir hedeftir. CHP llderl Baykal 'Çıkışımız destek gördü' AYŞESAYIN ~ AJVKARA - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partili mıllervekillerine önümüzdeki yılın temmuz ayından önce bir erken seçim beklemediğini söyledi. CHP lideri Baykal önceki gün TBMM bahçesinde düzenlediği kahvaltılı basın toplantısından sonra akşam da partili milletvekillerine TBMM Sosyal Tesisleri'nde akşam yemeği verdi. Edinilen bilgiye göre Baykal'ın yemeğine Ankara ve yurtdışında olanlar dışında 105 civannda milletvekili katıldı. Baykal, yasama yılının sona erdiğini anımsatarak milletvekillerine önümüzdeki yıhn temmuz ayına kadar da bir erken seçim beklemedigi mesajını verdi. Baykal, TBMM'nin 1 Ekım'de başlayıp 1 Temmuz'da sona erecek 4. yasama yılını kastederek "4. vasama yılında bir seçim olacak gibi görünmüyor. Ama 5. yasama yinnda ne olur bilemem*" diye konuştu. TBMM'nin 5. yasama yılı 1 Ekim 2005'te başlıyor. Baykal, başta içtüzük değişüdiği olrnak üzere AKP'nin antidemokratik uygulamalanna karşı partisinin gösterdiği tepkinin, diğer kurumlarda da yankı bulduğu değerlendirmesi yaptı. Edinilen bilgiye göre Baykal, şu görüşleri dile getirdi: "Bizim dile getirdigimiz konular, başuıdan beri vurgu \apogınuz konular, en üst düzeyde yankı bulmaya başladL Yargıtay, barolar, ünhersiteler, son olarak Cumhurbaşkannğı'ndan vapılan açıklamalar çüaşımızm hakülığmı göstemor. Bu anlamda shil toplum örgüdemie daha yakm temas kurulup işbirtiğiv^pdabilirf ÎĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN DYP'II Ertan Uygun 'Seçim için düğmeyebasüdı' ANKARA (ANKA) - DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, "erken se- çim" ısrannı sürdürürken, bu konu- da partisinden de sürpriz bir iddia geldi. DYP Genel Idare Kurulu (GtK) üyesi Ertan Uygun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'm Yüksek Seçim Kurulu "na (YSK) "Seçime hazır olun" taümatı verdiğini ileri sürdü. Bu iddiasını ismini açıklama- dığj AKPli kaynaklara dayandıran Uygun, "AKP'H arkadaşlar ifade et- ti. Başbakan, YSK'ye seçime hazır olun talimaü vermiş. Yaklaşık 15-20 gün önce. Henüz erken seçim tarüş- malan yokken. Belki bu, söz konusu taröşmalan tetiklemiş olabifir. Duy- duğunıu sö\Jüyorum, herhangi bir yonun yapmıyorum'' dedi. Kuvvefler ayrdığı yok ediliyor Baro başkanlannın ortak bildirisi: Yasama ile yürütme tek organ gibi çalıştınlıyor. Iktidann düzenlemeleri yargıyı siyasallaştmcı nitelikte • Baştarafı 1. Sayfada vurgulayacak uygulamalar yapıldığma işaret edildi. Bildiride, şöyle denildi: "Son dönemde kolaj' yetişilemeyecek bir hızla gerçekleştirilen yasa değisikükkri arasında yargmın shasallaşması sonucunu doğuracak düzenkmeler kaygı verici boyııttadır. Hiçbir gerekçe, yargı hag^Tp<ıyhgından ödün verilmesiıü haklı kılamaz. Hâkjmkr ve Savcılar Yasası'nda yapılan değişiklik karşısmda Yargrtay Başkanlar Kurulu'nun dahi eleştiriler getirmesi, yasa değişiklikleri gerçekleştirilirken uygulamadan ve uygulayıcıdan ne kadar uzak kanndığuun bir göstergesidir. Gerçekten bağımsız yargryı oluştunnayı hedefleven bir yargı reformu istiyoruz. AMikathk Yasası'nda, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlanmn yaratûğı boşluklar dururken sadece miOetvekiIlerine avukatlık yapma olanağı sağlayan bir degişikliği gerçekleştirmeye çahşmanın anlasılabiürtigi yoktur." Yasama ile yürütme tek organ oldu AKP Ürtidannın, Cumhurbaşkaru Ahmet Necdet Sezer'in yasalan veto ederken tek endişesinin hukuk devletini ve laik cumhuriyetin temel niteliklerini koruma olduğunu anlamazlıktan gelmesi eleştirilen bildiride, "Pariamentodaki çoğunluğa gihenerek, 'Geldiği gibi geçecek' dayatmasında bulunmasmın "ku\-v etler aynlığı'flkesive demokrasi kültürü ile itgisi yoktur. Yasama ve yürütme organlan fülen tek organ hafine getirihniştir. TBMM, yürütmenin adeta devamı konumunda, onun hazırladığı tasanlan hemen görüşüp yasalaşörmaktadır" denildi. Bildiride. son günlerde meydana gelen terör eylemlerine de değüıilerek şunlar kaydedildi: "Terör eyiemlerinin yeniden baş görtermesinin bölgemizde uygulamaya konulan planm ulusal bütünlüğümüze yönefik bölümü kapsanunda olabileceği endişemizi tekrarhyor, şehitleriınize rahnıet, ailelerimize ve ulusumuza başsağnğı dutvoruz. Adalet Bakanhgı'na yapüan saldımı nefretle kuuyor, zararsız atlaülmış obnasmı sevinçle karşünor, başta Sayın Adalet Bakanınuz Cemil Çiçek olmak üzere tüm bakanhk çahşanlanna geçmiş olsun dileklerimizi sunuyonız. Eylemi gerçekleştiren terörist, keşke sağ olarak ele geçirflebilse ve yargdanıp arkasındaki güçler \« suç odaklan da ortaya çıkanlabilsevdl" IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Anadilde öğrenimi savunduğu için kapatılmasına Yargıtay Hukuk Daire- leri Genel Kurulu'nda karar verilen Eğitim-Sen, olağanüstü bir kurultay toplayarak bu konudaki maddeyi tü- züğünden çıkardı, Oldukça tartışmaJı geçen bir oturumun sonunda kurul- tay delegelerinin 381 'i bu degişikliği onaylarken 115 delege ret oyu kul- landı. Bu değişiklik, gönüllü bir değişiklik değil. öğretmen örgütlenmesinin et- kili kuruluşu Eğitim-Sen'in delegeleri, sendikalarının kapatılmasına engel olabilmek amacıyla inandıklan bir il- keden vazgeçmek zorunda kaldılar. • • • Bu zorunlu değişikliğin Eğitim- Sen'cilerin canını nasıl acrttığını Ge- nel Başkan Alaaddin Dinçer şu sözlerle ifade etti: "Maddenin değiş- tirilmesiyle sendika hakkında açılan kapatma davasınm konusu ortadan kaldırıldı ve dava düşecek. Her şart altında ve her platformda anadilde öğrenim hakkmı sahipleneceğimiz Eğitim-Sen'in Dramı bilimsel toplantılar yapacağız." "Evet devlet belki bir iki dişimizi çekti. Ama Eğitim-Sen bu konunun arkasında durmaya devam edecek. Avrupa Insan Haklan Mahkeme- si'nin lehimizde vereceği karardan sonra anadilde eğitim hakkmı tüzü- ğümüze daha katı bir biçimde yaza- cağız." • • • Dinçer, "Devlet bir iki dişimizi çek- ti" diyerek yaşadıkları acıyı tanımlı- yor. Yüz binlerce üyesi olan, ülkenin en önemli sivil toplum örgütlerinden birisinin genel başkanı, devletin diş- lerini çektiğini söylüyor. Ortada acı bir durum yok mu sizce? Burada daha da acı ve acıklı olan, kendisini ilerici kabul eden bazı ke- simlerin kapatma kararından çok "anadilde öğrenim" maddesine tepki göstermesi. Devletin kapatma eyle- minden çok, bu maddeyi tüzüklerine koyan öğretmenlerin ilericilik adına eleştirilmesi nasıl bir durum olabilir? • • • önce şu noktayı net bir şekilde ifa- de etmek istiyorum: Avrupa'da ana- dilde öğrenim bir haktır. Bu hak çe- şitli ülkelerde farklı farklı uygulansa da sonuç olarak, insanlann anadille- rinde öğrenim görmeleri yasal gü- vence altına alınmıştır. Almanya'daki örnekten söz etmiştim. Bir kez daha anlatayım: Almanya'da belli bir sayı- ya ulaşmış ulusal toplulukların ço- cuklanna, istemeleri halinde anadilde eğitim verilmesi zorunludur. Bu hakkı Almanya'daki Türkler kul- lanmaktadırlar. Türk çocuklarının anadilde eğitimleri Alman devlet okullarında gerçekleştirilir. Bu eğitimi veren Türkçe öğretmenlerini Alman devleti temin eder. öğretmenlerin çoğu da Türkiye'den getirilir. Öğret- menler Alman devletinin memuru olurlar ve Alman devletinin memurla- rının sahip olduğu bütün haklardan yararlanırlar. • • • Ben eminim ki, Eğitim-Sen'in Av- rupa Insan Haklan Mahkemesi'nde açtığı dava, "anadilde öğrenim en- gellenemez" şeklinde sonuçlanacak- tır. Anadilde öğrenimi savunduğu için hakkında dava açılan Eğitim-Sen ak- lanacaktır. O zaman merak ediyo- rum, "Avrupa'da böyle bir şey yok- tur", "Avrupa'nın Türkiye'den böyle bir şey istemesi söz konusu değildir" diyenler ne yapacaklardır? Ben ne yapacaklannı tahmin edi- yorum. Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi bölmek istediği üzerine ön sürdükleri tezlerine yenilerini ekleyecekierdir. • • • Anadilde öğrenim önemli bir insan hakkıdır. Konunuh uzmanları şunu net bir şekilde ifade ediyoriar: Anadi- lini düzgün öğrenmeyen bir çocuk, ikinci bir dili de doğru dürüst öğrenip konuşamaz. Almanlar bu gerçeği bil- dikleri için Türk çocuklannın anadilini iyi bir şekilde öğrenmesi amacıyla daha da dikkatli davranıyorlar. Milliyetçiliğin, farklı toplulukların kendi anadillerini öğrenmesine karşı çıkmak gibi bir boyutu olduğunu belki daha önce bilmiyorduk. Şimdi öğrendik. Bir şey daha öğrendik, bu tür düşünceleri savunanlann bir kıs- mı kendisini "ilen'ci", "solcu", "çağ- daş" diye de tanımlayabiliyor. Ne di- yebiliriz ki. öyle tanımlıyorlarsa öyle- dirler. • • • Eğitim-Sen'in yaşadığı dram, Tür- kiye'deki demokrasi ve insan hakları- nın dramıdır. Bu sıkıntı ve açmaz öğ- retmenlerin değil hepimizindir. Kendiniz için istediğiniz haklan, başkalan için de isteyebiliyorsanız siz uygar ve ilerici bir insan sayılabi- lırsiniz. Ben ilericiyim demekle ilerici olunmuyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear