Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 5TEMMUZ2005SAI
HABERLER
DÜNlADABUGÜN
ALİ StBMEN
Gözümüz Aydın
Rekor KiPdık
Cumartesi günü bir arkadaşım, Türk Tele-
komun satışına hayıflanıyor, Arap firmalann ara-
lannda anlaşarak, fiyatı da düşürüp koca kurumu
bedavaya kapattıklannı ileri sürüyordu.
Kendisı de sektörde çalıştığı için ad/n/ verme-
yeceğim arkadaşım, aynı zamanda gazetecileri
ve gazeteleri de eleştiriyordu.
Kanıma dokundu, o gün çıkan, manşetinde
"Bu Bir Rekor!" yazan gazeteyi gösterdim ve
- Ne d/yorsun sen! dedim. özelleştirmede bir
rekor kınldı, Türk Telekom'un yüzde 55'i 6.5 mil-
yar dolara gitti, fena mı oldu yani? Gazeteciler
olaya senin gibi kötümser bakmıyoriar.
- Yaaa öyle mi.. dedi ve devam etti:
- Peki, Türk Telekom'un kasasında şu anda ne
kadar para var?
Yanıtlamama fırsat bırakmadan kendisi verdi
cevabı:
- Ben söyleyeyim, 1.7 milyar dolar. Ve de bu
paramn ne olacağı belli değil.
Türk Telekom'un yüzde 55'i, bütün malvarlığı
ve kasasındaki para i/e birlikte 6.55 milyar dolara
satılmıştı ve kasadaki paranın ne olacağı be/li de-
ğildi.
- Ülkenin nesi var nesi yok, yok pahasına satılı-
yor ve buna bir de seviniyoruz, olacak şey mi..
diyordu dostum.
• • •
Türk Telekom'un, yüzde 55'inin blok satışı için
Arap Saudi Oger kurumu, peşin olarak 1.6 milyar
dolar venyor. Gerisi ise beş taksitte ödenecek.
Pazar günkü köşesinde Güngör Uras, kendi-
ne özgü mizahi biçemryle, "Törkiş Teiekom'dan
Kurtulduk (Elhamdülillah!)" başlıklı yazısında, bu
noktaya değiniyor ve şöyle diyordu:
"Törkiş Telekom'u Lübnanlı rahmetli Hariri 'nin
çocuklanna 6.5 milyar dolara satmışız ama, on-
lar bu parayı şıp diye vermeyeceklermiş. önce
1.6 milyar dolar verecekmiş, sonra da taksit tak-
sit ödeyecekmiş.
Dostlanmızı fazla sıkıştırmamak gerekir. 2004
yılında olduğu gibi, Törkiş Telekom'un 2005 yılı
kân da 1.7 milyar dolar dolayında olursa, o para
ilk taksidi karşılar. Ceplerine de üç beş dolar ka-
lır. Gelecek yıllarda da kârrn yarrsıyla borç taksit-
lerini ödeıier... Olurbiter..."
Gerçekten de, 1.7 milyar doların yüzde 55'i,
835 milyon dolar ediyor. Yani Saudi Oger şirketi,
şjmdiki kârlılık düzeyinde çalıştırması halinde her
yıl taksit olarak, cebinden 165 milyon dolar vere-
cek. Yani, alıcı kuruluşun cebinden TT için çıka-
cak olan para, 165 milyon $ x 5 + 1.6 milyar $ =
2.425 milyar dolar olacak. Tabii, kasadaki 1.7
milyar dolar hesaba katılmadığı takdirde.
Dostumun isyanını yavaş yavaş anlamaya baş-
lıyordum
,. .. * * *
Pekf bü durumda, özelleştirmede rekor kırdık
diye sevinmenin ne anlamı var?
Olaya bizim açımızdan bakınca, sevince anlam
vermek güçleşiyor.
Ama başka bir açıdan bakmak gerekıyor.
Sevincin nedeni, elde ne var ne yoksa, hangi
fiyata olursa olsun, bir an önce özelleştirilmesini
öngören modelle bütünleşmede alınan yoldur.
Ulaşım, telekomünikasyon, sağlık, eğitim gibi
alanlarda, her şeyi özelleştirmek, bize kabul etti-
rilen sistemin bir parçasıdır.
Küreselleşme, bunu yalnız bize değil, herkese
dayatıyor. Geçenlerde, Fransa'da yaşayan Fran-
sız uyruklu bir dostum, Fransa ile Almanya ara-
sında, ilk özel yük katannın çalışmasını protesto
eden demiryolculardan söz ederken şöyle diyor-
du:
- Üç yıl önce SNCF'nin (Fransız Ulusal Demir-
yollan) tekelini kaldıran yasa sessiz sedasız geçi-
rilirken, haberimiz bile olmadı.
- Sizin haberiniz yoktu, ama bizim vardı; bu da
özefleştirilecek sektörlerin başlannda yer alıyor-
du. Tabii kr, en rantabl olan hatlardır özefleştirile-
cek olanlar.. sistemin özü bu.
Işte Türkiye'deki sevincin nedeni, sistemin
özüyle sağlanan uyum.
Unutmayalım ki, pek marifetli Başbakanlık
Müsteşan Omer Dinçer'in de belirttiği gibi, küre-
selleşme ile sağlanan her uyum, rejimin Islami-
leşmesi açısından da bir gelişme sağlayacaktır.
Şimdi anlaşıldı mı, sevincin nedeni!
Bu durumda eğer dilerseniz siz de, "Gözûmüz
aydın.. özelleştirmede rekor kırdık" diye sevine-
bilirsiniz.
asirmen@ cumhuriyet.com.tr
3 YEDEK ÜYE OY KULLANACAK
AnayasaMahkemesi
Başkanı seçiliyor
ANKARA(Cumhııri-
yetBürosu)-MustafâBu-
min'in yaş haddinden
emekliye aynlmasıyla
boşalan Anayasa Mah-
kemesi Başkanlığı için
bugün seçim yapılacak.
Başkan seçilebilmek için
yapılacakgizli oylamada,
Anayasa Mahkeraesi He-
yeti'nin 11 üyeden olu-
şan salt çoğunluğunun
en az 6'sının oyunu al-
mak gerekiyor. Yüksek
Mahkeme'nin halen 3
asil üyeliğinin boş bu-
lunması nedeniyle seçim-
de, 3 yedek üye de oy
kullanacak.
Anayasa Mahkemesi
Başkanı, mahkemenin
asil üyeleri arasındaıı se-
çüiyor. Başkan adaylığı
için resmi başvuru yapıl-
mıyor. Asil üyelerden
başkanlığı düşünenler,
diğer üyelere şifahen
adaylıgını bildiriyor. Se-
çimde, başkanvekili Ha-
şim Kdıç, üyeler Sacit
Adah,Fulya Kan taraoğ-
lu, Tülay Tuğcu, Ahmet
Ak\akm,MehmetErten.
AbduHah Necmi Özler
ve Serdar Ozgüldür oy
kullanacaklar.
Anayasa Mahkeme-
si'nin halen 3 asil üyeli-
ğinin boş bulunması ne-
deniyle seçimde, 3 ye-
dek üye de oy kullana-
cak. Seçimde, kıdemleri
nedeniyle, yedek üyeler-
den Mustafa Yıldınm,
Cafer Şat ve Ali Güzel
oy kullanacak. Başkan-
hk için üyelerFulya Kan-
tarcıoğlu, Ahmet Akyal-
çın ve Mehmet Erten'in
adı öne çıkıyor.
AKP milletvekili Yalçınbayır, partisinde 'zümre hâkimiyeti'nin geçerli olduğunu söyledi
'AKP'dedemokrasiyok'• İçtüzük hükümlerine karşın
milletvekillerinin büyük
bölümünün partiye mal
bildiriminde bulunmadığını
söyleyen Yalçmbayır,
"Milletvekili adaylannm
yaptığı büyük masraflan
sorguladık. Daha sonra,
birilerinin belli yerlerde
çok büyük ihaleler
aldjğını gördüm" dedi.
Yalçınbayır, yasalann
milletvekilleri görmeden
TBMM'den geçirilmesini de
eleştirdi.
BÜLENTSARIOĞLU
ANKARA-AKP Bursa Milletveki-
li Ertuğrul Yalçınbayır, AKP'nin Par-
ti Içi Demokrasi Hakem Kurulu'nda
yaptığı konuşmada "kayrt dışı siyase-
te" isyan etti. AKP Genel Sekreteri ol-
duğu döneme ilişkin bazı bilgileri pay-
laşan Yalçınbayır. "MiDetveküi aday-
lannınyapüğı büyükmasraflan sorgu-
ladık. Birilerinin befliyerlerde çok bü-
yük ihaleler aldığmı gördüm. Yüreği-
mizin sızladığı işleri ben kime şikâyet
edeyim?" diye konuştu.
AKP hakem kurulunun mayıs ayı
toplanOsındaki değerlendirmeler ya-
yıînlandı. Yalçınbayır'ın Parti Içi De-
mokrasi Hakem Kurulu'ndaki uzun
'Yasalardan haberimiz olmuyor'
*/ Kanunlar geliyor önümüze, hiç
haberimiz yok. Milletvekilinin bile
katılımının olmadığı bir yerde,
demokrarik katılım diyebilir misiniz?
Anayasa, yasalar hepimizi bağlıyor.
Onlan askıya alamazsıruz. Bugün
alırsamz, yann öbür gün ihtiyacınız
oldugunda, dayanışma hakkımzı
kullanamazsınız. Başkalan sizin
yanınızda olmaz. muhalefetin haklan,
demokraside en önemli haklardandır.
Muhalefeti konuşturmamak için içtüzük
engelleri veya diğer engelJer kabul edilir
metotlar değildir.
^ Bugüne kadar TBMM grubunda hiçbir
zaman baglayıcı grup karan alınmadı.
Ama, sıkı mı! Siz aykın oy kullanın; grup
başkanvekilleri döner, tek tek sayar. Oy
vermişsinizdir, aykın oy diye nitelendirir,
50 kişiyi birden yukanya çağınr, firça
atmaya kalkar.
• Dokunulmazlıklan biz taahhüt ettik,
televizyonlarda söyledik; ama "diğer
ayncalıklaria birlikte" demek suretiyle
güven vermiyoruz. Memurun hakkında
takibat için onun dokunulmazlığının
kaldınlmasına gerek yok. Idare bunlan
yapar.
konuşmasından alıntılar şöyle:
^ Siyaset, haksız rekabetin yaşan-
dığı, en yoğun yaşandıgı bir sahadır. Ka-
yıt dışıhgın, haksız rekabetin cenneti
siyasettir. Milletvekili adaylannın, ki-
milerinin bir yerlere gelmek için ne
kadar büyük paralar harcandığını hep
birlikte biliyoruz. Genel sekreterliğim
döneminde, genel seçimler sırasında bü-
tün il teşkilatlanna yazdım. "Aday
adaylaruun partiyevapmış olduğu ka-
yıtta ve kayıt dışı ayni ve nakdi yardım-
lan iütfen liste halinde bildirin." Sağ-
lıklı değildi, gelmedi; çünkü, böyle bir
yönteme hazır değiliz.
^ Gelenlerin arasında bazılannı seç-
tim. Milletvekili adaylannj belirleyen
komisyonlara verdim. bunlan iyice
sorgulayın dedim. Birkaçım biz de sor-
guladık. "Vrvçbu kadarçok masrafyap-
onız; 50 milyar, 100 miryar masraL.
Siyasetten beklentiniz nedir?" Daha
sonra, binlerinin belli yerlerde çok bü-
yük ihaleler aldığını gördüm. Bunlar,
parti içi demokrasiyle bağdaşmıyor.
• Oıale işlerine kanşan, telefon işi-
ne kanşan, okuduğumuzda yüreğimi-
zin sızladığı, nasıl olur dediğimiz ki-
şilerle ilgili şikâyeti ben kime yapaca-
ğım? Milletvekilliğiyle bağdaşmayan
işleri yapanlar varsa, disiplin hukuku-
nu oluşturduysak, benim parti içi di-
siplin kuruJuna, Parti Içi Hakem Ku-
rulu'na başvurmam lazım.
^ Adaylar 1 'e indirilsin diye fevka-
lade baskılar oldu. Nerede demokra-
si? Onun ötesinde, il yöneticileri, ge-
ce yansı, milletvekillerinin dahlıyle
belirlendi, pazarlıklar yapıldı. Ve oy ve-
recek olan seçmen, sandık başında gör-
dü listeyi, kimin olduğunu bile bilme-
den. Yanşma yok, liste tek...
• Milletvekili adaylan belirleniyor;
6 tane komisyon. MKYK kendisine
ait olan yetkiyi MYK'ye de\Tediyor.
MYK, kendisine ait olan yetkiyi genel
başkana devrediyor, Genel başkan, 2-
3 kişiyle karan alıyor. MKYK, bize
yetki devrinde bulundu. "SaymBaşkan
ne zaman gelecek?" "Işte, üsteieri ver-
medenönce,saatll.00'de." Saat 11.00;
yok. Aradım; "tşte,yetiştiremedikde_''
Bakın, lider sultasından kurtulmak için
partiyi kurduk. 1 derken 7 kişi mi ol-
dunuz! Biz, zümre hâkimiyetini de is-
temiyoruz.
• Genel başkanın dudaklan arasın-
dan düşen bir liste tabii oluyor, o liste
özgür değil, halkın arzu ve isteğini
yansıtamıyor.
• Yine biz, parti adaylannın tespi-
tinde tüm üyelerin katılımıyla yapıla-
cak ön seçim sistemini esas alacağunı-
zı vaat ettik. Hiç söylemiyoruz bunla-
n. Siyasetten rant mı bekleniliyor? Si-
yaset rantı, rantın kaynağı bizde ma-
alesef.
• Biz dedik ki, "Mal bfldHrimleriaçık
olacak ve milletvekilleriıniz avm za-
mandagenelmerkezedemalbildirim-
lerini sunacak". Hiç yapılmadı. Genel
sekreter olduğum süre içinde, dilimde
tüy bitti, her toplanöda söyledim. Bü-
yük bir çogunluk vermedi.
• 5 grup başkanvekilinin 5'i de
imam-hatip kökenli olmaz. Ben, bun-
lan söylemeliyim. Anayasaya apaç±
işler, usule apaçık işler gelip geçiyor,
gidiyor; "ama demokrasi bu"... Fakat,
demokrasi, bir kültürdür, bir hedeftir.
CHP llderl Baykal
'Çıkışımız
destek
gördü'
AYŞESAYIN ~
AJVKARA - CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal, partili mıllervekillerine
önümüzdeki yılın temmuz ayından önce
bir erken seçim beklemediğini söyledi.
CHP lideri Baykal önceki gün TBMM
bahçesinde düzenlediği kahvaltılı basın
toplantısından sonra akşam da partili
milletvekillerine TBMM Sosyal
Tesisleri'nde akşam yemeği verdi.
Edinilen bilgiye göre Baykal'ın
yemeğine Ankara ve yurtdışında olanlar
dışında 105 civannda milletvekili
katıldı. Baykal, yasama yılının sona
erdiğini anımsatarak milletvekillerine
önümüzdeki yıhn temmuz ayına kadar
da bir erken seçim beklemedigi mesajını
verdi. Baykal, TBMM'nin 1 Ekım'de
başlayıp 1 Temmuz'da sona erecek 4.
yasama yılını kastederek "4. vasama
yılında bir seçim olacak gibi
görünmüyor. Ama 5. yasama yinnda ne
olur bilemem*" diye konuştu.
TBMM'nin 5. yasama yılı 1 Ekim
2005'te başlıyor. Baykal, başta içtüzük
değişüdiği olrnak üzere AKP'nin
antidemokratik uygulamalanna karşı
partisinin gösterdiği tepkinin, diğer
kurumlarda da yankı bulduğu
değerlendirmesi yaptı. Edinilen bilgiye
göre Baykal, şu görüşleri dile getirdi:
"Bizim dile getirdigimiz konular,
başuıdan beri vurgu \apogınuz konular,
en üst düzeyde yankı bulmaya başladL
Yargıtay, barolar, ünhersiteler, son
olarak Cumhurbaşkannğı'ndan vapılan
açıklamalar çüaşımızm hakülığmı
göstemor. Bu anlamda shil toplum
örgüdemie daha yakm temas kurulup
işbirtiğiv^pdabilirf
ÎĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN DYP'II Ertan Uygun
'Seçim için
düğmeyebasüdı'
ANKARA (ANKA) - DYP Genel
Başkanı Mehmet Ağar, "erken se-
çim" ısrannı sürdürürken, bu konu-
da partisinden de sürpriz bir iddia
geldi. DYP Genel Idare Kurulu
(GtK) üyesi Ertan Uygun, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'm Yüksek
Seçim Kurulu "na (YSK) "Seçime
hazır olun" taümatı verdiğini ileri
sürdü. Bu iddiasını ismini açıklama-
dığj AKPli kaynaklara dayandıran
Uygun, "AKP'H arkadaşlar ifade et-
ti. Başbakan, YSK'ye seçime hazır
olun talimaü vermiş. Yaklaşık 15-20
gün önce. Henüz erken seçim tarüş-
malan yokken. Belki bu, söz konusu
taröşmalan tetiklemiş olabifir. Duy-
duğunıu sö\Jüyorum, herhangi bir
yonun yapmıyorum'' dedi.
Kuvvefler ayrdığı yok ediliyor
Baro başkanlannın ortak bildirisi: Yasama ile yürütme tek organ gibi
çalıştınlıyor. Iktidann düzenlemeleri yargıyı siyasallaştmcı nitelikte
• Baştarafı 1. Sayfada
vurgulayacak uygulamalar yapıldığma işaret
edildi. Bildiride, şöyle denildi:
"Son dönemde kolaj' yetişilemeyecek bir
hızla gerçekleştirilen yasa değisikükkri
arasında yargmın shasallaşması sonucunu
doğuracak düzenkmeler kaygı verici
boyııttadır. Hiçbir gerekçe, yargı
hag^Tp<ıyhgından ödün verilmesiıü haklı
kılamaz. Hâkjmkr ve Savcılar Yasası'nda
yapılan değişiklik karşısmda Yargrtay
Başkanlar Kurulu'nun dahi eleştiriler
getirmesi, yasa değişiklikleri gerçekleştirilirken
uygulamadan ve uygulayıcıdan ne kadar uzak
kanndığuun bir göstergesidir. Gerçekten
bağımsız yargryı oluştunnayı hedefleven bir
yargı reformu istiyoruz. AMikathk Yasası'nda,
Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlanmn
yaratûğı boşluklar dururken sadece
miOetvekiIlerine avukatlık yapma olanağı
sağlayan bir degişikliği gerçekleştirmeye
çahşmanın anlasılabiürtigi yoktur."
Yasama ile yürütme tek organ oldu
AKP Ürtidannın, Cumhurbaşkaru Ahmet
Necdet Sezer'in yasalan veto ederken tek
endişesinin hukuk devletini ve laik
cumhuriyetin temel niteliklerini koruma
olduğunu anlamazlıktan gelmesi eleştirilen
bildiride, "Pariamentodaki çoğunluğa
gihenerek, 'Geldiği gibi geçecek'
dayatmasında bulunmasmın "ku\-v etler
aynlığı'flkesive demokrasi kültürü ile itgisi
yoktur. Yasama ve yürütme organlan fülen tek
organ hafine getirihniştir. TBMM, yürütmenin
adeta devamı konumunda, onun hazırladığı
tasanlan hemen görüşüp yasalaşörmaktadır"
denildi. Bildiride. son günlerde meydana gelen
terör eylemlerine de değüıilerek şunlar
kaydedildi: "Terör eyiemlerinin yeniden baş
görtermesinin bölgemizde uygulamaya
konulan planm ulusal bütünlüğümüze yönefik
bölümü kapsanunda olabileceği endişemizi
tekrarhyor, şehitleriınize rahnıet, ailelerimize
ve ulusumuza başsağnğı dutvoruz.
Adalet Bakanhgı'na yapüan saldımı nefretle
kuuyor, zararsız atlaülmış obnasmı sevinçle
karşünor, başta Sayın Adalet Bakanınuz
Cemil Çiçek olmak üzere tüm bakanhk
çahşanlanna geçmiş olsun dileklerimizi
sunuyonız. Eylemi gerçekleştiren terörist,
keşke sağ olarak ele geçirflebilse ve
yargdanıp arkasındaki güçler \« suç
odaklan da ortaya çıkanlabilsevdl"
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Anadilde öğrenimi savunduğu için
kapatılmasına Yargıtay Hukuk Daire-
leri Genel Kurulu'nda karar verilen
Eğitim-Sen, olağanüstü bir kurultay
toplayarak bu konudaki maddeyi tü-
züğünden çıkardı, Oldukça tartışmaJı
geçen bir oturumun sonunda kurul-
tay delegelerinin 381 'i bu degişikliği
onaylarken 115 delege ret oyu kul-
landı.
Bu değişiklik, gönüllü bir değişiklik
değil. öğretmen örgütlenmesinin et-
kili kuruluşu Eğitim-Sen'in delegeleri,
sendikalarının kapatılmasına engel
olabilmek amacıyla inandıklan bir il-
keden vazgeçmek zorunda kaldılar.
• • •
Bu zorunlu değişikliğin Eğitim-
Sen'cilerin canını nasıl acrttığını Ge-
nel Başkan Alaaddin Dinçer şu
sözlerle ifade etti: "Maddenin değiş-
tirilmesiyle sendika hakkında açılan
kapatma davasınm konusu ortadan
kaldırıldı ve dava düşecek. Her şart
altında ve her platformda anadilde
öğrenim hakkmı sahipleneceğimiz
Eğitim-Sen'in Dramı
bilimsel toplantılar yapacağız."
"Evet devlet belki bir iki dişimizi
çekti. Ama Eğitim-Sen bu konunun
arkasında durmaya devam edecek.
Avrupa Insan Haklan Mahkeme-
si'nin lehimizde vereceği karardan
sonra anadilde eğitim hakkmı tüzü-
ğümüze daha katı bir biçimde yaza-
cağız."
• • •
Dinçer, "Devlet bir iki dişimizi çek-
ti" diyerek yaşadıkları acıyı tanımlı-
yor. Yüz binlerce üyesi olan, ülkenin
en önemli sivil toplum örgütlerinden
birisinin genel başkanı, devletin diş-
lerini çektiğini söylüyor. Ortada acı
bir durum yok mu sizce?
Burada daha da acı ve acıklı olan,
kendisini ilerici kabul eden bazı ke-
simlerin kapatma kararından çok
"anadilde öğrenim" maddesine tepki
göstermesi. Devletin kapatma eyle-
minden çok, bu maddeyi tüzüklerine
koyan öğretmenlerin ilericilik adına
eleştirilmesi nasıl bir durum olabilir?
• • •
önce şu noktayı net bir şekilde ifa-
de etmek istiyorum: Avrupa'da ana-
dilde öğrenim bir haktır. Bu hak çe-
şitli ülkelerde farklı farklı uygulansa
da sonuç olarak, insanlann anadille-
rinde öğrenim görmeleri yasal gü-
vence altına alınmıştır. Almanya'daki
örnekten söz etmiştim. Bir kez daha
anlatayım: Almanya'da belli bir sayı-
ya ulaşmış ulusal toplulukların ço-
cuklanna, istemeleri halinde anadilde
eğitim verilmesi zorunludur.
Bu hakkı Almanya'daki Türkler kul-
lanmaktadırlar. Türk çocuklarının
anadilde eğitimleri Alman devlet
okullarında gerçekleştirilir. Bu eğitimi
veren Türkçe öğretmenlerini Alman
devleti temin eder. öğretmenlerin
çoğu da Türkiye'den getirilir. Öğret-
menler Alman devletinin memuru
olurlar ve Alman devletinin memurla-
rının sahip olduğu bütün haklardan
yararlanırlar.
• • •
Ben eminim ki, Eğitim-Sen'in Av-
rupa Insan Haklan Mahkemesi'nde
açtığı dava, "anadilde öğrenim en-
gellenemez" şeklinde sonuçlanacak-
tır. Anadilde öğrenimi savunduğu için
hakkında dava açılan Eğitim-Sen ak-
lanacaktır. O zaman merak ediyo-
rum, "Avrupa'da böyle bir şey yok-
tur", "Avrupa'nın Türkiye'den böyle
bir şey istemesi söz konusu değildir"
diyenler ne yapacaklardır?
Ben ne yapacaklannı tahmin edi-
yorum. Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi
bölmek istediği üzerine ön sürdükleri
tezlerine yenilerini ekleyecekierdir.
• • •
Anadilde öğrenim önemli bir insan
hakkıdır. Konunuh uzmanları şunu
net bir şekilde ifade ediyoriar: Anadi-
lini düzgün öğrenmeyen bir çocuk,
ikinci bir dili de doğru dürüst öğrenip
konuşamaz. Almanlar bu gerçeği bil-
dikleri için Türk çocuklannın anadilini
iyi bir şekilde öğrenmesi amacıyla
daha da dikkatli davranıyorlar.
Milliyetçiliğin, farklı toplulukların
kendi anadillerini öğrenmesine karşı
çıkmak gibi bir boyutu olduğunu
belki daha önce bilmiyorduk. Şimdi
öğrendik. Bir şey daha öğrendik, bu
tür düşünceleri savunanlann bir kıs-
mı kendisini "ilen'ci", "solcu", "çağ-
daş" diye de tanımlayabiliyor. Ne di-
yebiliriz ki. öyle tanımlıyorlarsa öyle-
dirler.
• • •
Eğitim-Sen'in yaşadığı dram, Tür-
kiye'deki demokrasi ve insan hakları-
nın dramıdır. Bu sıkıntı ve açmaz öğ-
retmenlerin değil hepimizindir.
Kendiniz için istediğiniz haklan,
başkalan için de isteyebiliyorsanız
siz uygar ve ilerici bir insan sayılabi-
lırsiniz. Ben ilericiyim demekle ilerici
olunmuyor.