14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 TEMMUZ 2005 SALI Sübyan JÜ Recep Nas: "Türk Ceza Yasası'ndaki yeni düzenlemeye göre kaçak eğitim kurumları açılabilecek ama kapatılamayacak. Bize, Osmanlı'nın Mekteb-i Sıbyan ve Darü'l-hüffazlanna 'hoş geldiniz' demek mi düşüyor?" CUMHURİYET SAYFA 17 Bekbonikposta:ctenizsom©cumhuriyetcom.tr www.denizsom.com Tei: 0.212,512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Naztı llıcak, göğüs dekolteli türban takmış. "llımlıdan llıcak Islama doğru!" Meclis 'te iki günde 24 yasa çıkmış. Işin yasası çıktı! BereketMehmet Ali Duran: "Yaptırılacak dua sonucu kazanılacak Allah'ın izni ile petrole zam da * yapılsa enflasyon düşer. Fakat, imanı zayıf olanların cüzdanında bereket olmayacağı için enflasyonun düşüşünden haberferi olmaz!" AMERİKA'NIN Kaliforniya Üniversıtesı'nde Atatürk'ün bir fotoğrafının tahrif edildiğini görüyor Prof. Dr. Türkkaya Ataöv. Atatürk sandatyede otururken ayağının altındaki köpek yavrulan bilgisayar ortamında silinmiş yerine bağırsaklan parçalanmış Ermeni çocuklannın cesetleri yerieştirilmiş. Ataöv, bunun Ermenilerin çeşitli belgelerde yaptıklan sahtekârlığın yeni bir örneği olduğunu söytüyor. Ne var ki Türkiye düşmanlığını ulusal politika haline getiren Emneniler, bazen "dürüst" de davranıyor. Antalya'dan Yılmaz Dikbaş dostumuzu dinleyelim: "Türkiye ile Eımenistan arasındaki bugünkü sınırlar, 1921 Kars ve 1920 Gümru Antlaşmalan ile çizilmiştir. Ancak Eımenistan, bugün bile bu antlaşmalan kabul etmemekte, sınırian tanımamaktadır. Eımenistan, Türkiye ile olan sınıriannı tanımamakla kalmamış bir Bağımsızlık Tüzüğü hazırlamış ve bu tüzüğün 11. maddesi, 23 Ağustos 1990'da En Pariamentosu tarafından onaylanmıştır. Bu maddede şöyle denilmektedir: 'Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi, aslında Batı Ermenistan'dır. Bu bölge, Ermenistan topraklandır. Türklerin işgalı altında olan Ermeni topraklan, tüm politik ve diplomatik yollar kullanılarak kurtanlacaktır.' Eımenistan açıkça Adıyaman, Ağn, Ardahan, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Hakkâri, Iğdır, Kars, Malatya, Muş, Şırnak, Tunceli ve Van illerinin kendi topraklan olduğunu iddia etmektedir. Ermenistan Anayasası'nın 13. maddesinde ise aynen 'Ermenistan Cumhuriyeti'nin arması şöyledir: Merkezdeki kalkanın tam ortasında, tepesinde Nuh'un gemisi bulunan Ağn Dağı ve...' yazmaktadır. Yani, Ağn Dağı, Ermenistan Cumhuriyeti'nin devlet armasıdır! Şimdi biraz soluklanıp soralım: Ermenistan'ın sınırtan tanımadığını, Doğu Anadolu illerimizi kendi topraklan olarak gösterip Türkiye'yi bu topraklarda işgalci olarak nitelediğini, devletinin armasına Ağn Dağı'nı yerleştirdiğini Türkiye'yi yönetenler bilmiyor mu? Biliyoriar, hem de çok iyi biliyoıiar! Türkiye'yi yönetenler, hiçbir zaman gerçekleşmeyecek AB sevdası uğruna, Ermenistan'la ilgili tüm dayatmalara bugüne kadar karşı çıkamadılar, hatta artık tam baş eğme noktasına geldiler! Nasıl mı? Bazı futbol, voleybol ve basketbol takımlan Ermenistan'a götürülerek, Ermeni takımlarla dostluk maçlan yaptınlacak. Anlaşılan o ki; uzo ve rakı içip Kıbns'ı Rumlara verdikten sonra, maç yaparak hem sözde Ermeni soykınmını kabulleneceğiz hem de Ermenistan'a Doğu Anadolu'yu vereceğiz!" Artış Akif Kökçe: "Sıcaklarla beraber orman yangınlan, orman yangınlanyla beraber satılık 'orman vasfını yitirmiş' arazi miktanmız artıyor!" Genç denizcilere Avrupa'da staj MERSİN'DE bir okul var: Mersin Deniz ve Ticaret Meslek Yüksekokulu. Kendi alanında Türkiye'nin ilklerinden bir eğitim kurumu. Okulun yöneticileri genç denizcilere seslenıyor: "Üniversıtelerin sadece kendi öğrencilerıne hizmet sunmak ile yetinmemesi; bulunduğu şehre, bölümlerinin bulunduğu sektörlere, tüm ülke insanına ve mümkünse tüm insanlığa fayda temin etmesi ve hizmet sunması gerçeğinden hareketle, 'denizcilik sektörü'ne yarar sağlayacak projeler yürütüyoruz. Projelerimizden biriyle Türkiye'de başka üniversitelerin 'denizcilik' bölümlerinden mezun gençlere Avrupa Birlığı ülkelerindeki firmalarda 13 haftalık staj olanağı yaratıyoruz. Proje ile genç denizcilerin teori ve uygulama içeren faaliyetler ve iş bağlantılı eğitimle deneyim kazanmaya teşvik edilmesini amaçlıyoruz. Genç denizcilerden bazıları, Avrupa'da staj gördükleri firmalardan iş teklifi de alıyor." Genç denizcilerden ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler için Mersin Deniz ve Ticaret Meslek Yüksekokulu'nun telefonu: (0324) 329 50 37. Yüksek Yerilim Hattı erdincutku a yahoo.com Internet yaşam yüzünden net yaşayamtyoruz brüt hayatımızı! Yasaldı Zehrin, Ülkemizde Serbest Dolaşıım Türksen Başer KAFAOĞLU Türkiye, Zoonoz Milli Komi- tesi kararına ılişkın, 20.07. 2001 tarihinde yayımlanan bir genelgeyle, Sağlık Bakanlı- ğı'nca başıboş hayvanların öl- dürülmesi için kullanılmakta olan striknin sülfat zehirli maddesi yasaklanmış. Bu iyi bir gelişme. Olumsuzluk ise; yasaklara aldırmayan bazı be- lediye görevlisi ya da kişilerin, söz konusu maddeyi bilinme- yen yollarla elde etmeleri; bunları hayvan itlafında kul- lanmayı sürdürmeleri. Elimiz- deki laboratuvar raporları bunlann belgesi. Bir canlının yaşamına kıvrandırarak son verme hakkını ve yetkisini kendinde bulanlar suç işle- mektedirler. Çünkü: 2004 ta- rihinde yayımlanan 5199 sayı- lı Hayvanları Koruma Yasa- sı'nın 13. Maddesi, hayvan it- laflarını, "kanuni istisnalar ve mecburi hastalıklar" olarak belirlemiş. Anlaşıldığı gibi bu kapsam dışında kalanlar da acımasız- ca, üstelikzehirteöldürülüyor- lar. Haklı olarak, içi yanan hay- van dostu ve çevreciler, ataga kalkıp durumla ilgili tüm kurum ve kuruluşları bilgilendiriyor, bilgi alıyor, izliyor, sorguluyor- lar. Yasaklanan zehirli madde- lerin denetimleri yapılabiliyor mu? Yapılıyorsa kimler tarafın- dan, nasıl yapılıyor? Kimler suç işliyor? Kimler sessizce ölüyor? Toplum sağlığı ve eko- lojik denge risk altında ise bu- nun sorumlulan kimlerdir? Beş yıldır ülkemize ithali durduru- lup iznetabi kılınan maddenin, kullanma belgeleri ve talimat- lan nerelerden veriliyor diyor- lar. Bana göre olayın iki ürkütü- cü boyutu var: Birincisi, yasak bir zehrin ülkemizde "serbest dolaşımı" ve denetimsizliği. Ikincisi ise tüm canlı cansız- lara hizmet vermekle yükümlü olan bazı seçilmişlerin böyle bir zehri sorumsuzca kullana- bilmesine izin verilmesi. Bilindiği gibi siyanür, strik- nin gibi zehirli kimyasallar, sa- dece savunma hakkını kulla- namayan hayvan ve bitkileri etkilemekle kalmaz; bulun- dukları toprak, su gibi alıcı or- tamlara kanşıp dolaylı yoldan da olsa biz insanlan etkileye- rek toplu ölümlere bile yol aça- bilir. Zehirli maddelerin bu denli serbest dolaşımının be- deli ölümdür. Bu da ülkemizde kol geziyor ve durumu ortaya çıkaranlar yine gönüllü çevre- ciler. Hemen bir parantez açama- dan edemeyeceğim. "Çevre- ciler nerde" diye sürekli birile- rinden bir şeyler bekleyerek sorularyöneltenlere, yanıtımız: Işte burada ve her bir sorunun tam ortasındalar, olacak. ÇİZGİLlK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci(a mynetcom Çizerimiz Kâmil Masaracı yıllık izninin bir bölümünü kullanacağmdan çizgilerine ara vermiştir. HARBİ SEMİH POROY semihporoyo yahoo.com ı ı , 7 'rfr ' ' l I • • • ' • l İ I • » , • • , | ' ' j | ı ' . \1 \ l l * . l . ' 1 ı ' . ' " , ' , " . ' " ' • • ; • ' ' . ' • ' . ' , ' • ' • Î'V.1 -1 -:1 '::^;:-:;:'1 I I ı \ . ' I HAYAT EPlK TÎYATROSU MLSTAFA hayatepiko mynetcom ..AMABİZİM "9.SENFONİ" 40 YILDIR CALIYORL AB'NİN MAR5I; 9.SENFONİ StMDİLİK SUSTU. BENIM İSCİM, BENİAA KOYLUM, BENÎM ESNAF1M, BENİM YE5ENİM, BENÎM \ KARDEŞÎM.> TARİHTE BUGÜN MLMTAZARIKAS 5 Tenunuz ıcınc.munıtaz-ariknn.com NİĞDE SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No. 2004'392 Vasıyet eden Ayşe Karadağ vasiyetname da\-asının venlen ara ka- ran gereğince, Mırasçı Adnan Gürbüz'e tebbgat yapılamadığından ılan yoluyla duruşma gününün teblığıne karar venlmış olduğundan, Mırasçı Adnan Gürbüz'ün duruşma günü olan 13 07 2005 tanh ve saat 10.30'da mahkememızde hazır bulunması gerektığı, duruş- maya gelmedığı takdırde davaya yokluğunda devam edıleceğı, teb- lieat yenne kaim olmak üzere ilanen teblığ olunur. 25.05.2005 Basın: 26086 M.KEMA'IHZORDUMAFINMASI 1917'De SU6UN, MUSPVA K£MAL PflŞA, SüKİYE 'D£ YBMİ KURULAN 7.ORPU KOMLmNLIĞlNA ATANOl. 7.OHDU"YILX>IR/M OROULM GÜÜBU'NA BAĞLIYDI VE BAŞINPA SİR ALMAN MAKEÇAÜ OLAN VOH FALKEHHE/N 8ULUNUY0RDU. ALMAN KURM4YI İLE ÇALIŞAN FALK£NH£IH, ORTA OO6UDA AL- MAN ETKİ ALAHI YAgATMA üSüUNA £URİND€. Kİ ORPULAJil £ORUMSUZC/I KLJLLANtYO&Pü- MUSTAFA KBMAL'LE PE ÇAT/ŞAı(AKT7<l SEOK- M£M/ŞTİ. MUSmFA KEMAL GOBDÜ- * SU YAHUŞLARI VE KENDİ YeTTCtStZ. LJ6Mİ ÇNVER.PAŞA VESAORAZAM TALATPAŞAYA &İR &AP0RLA BlLOİ RİP PROTESTO ETTl. SU YA2I ONUN ÎLK Sİ/ASİ MESAJl SAYHMAKTAPtR. - K İ T A P L A R I TC ÎZMÎR 7. ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2004 124 Karar No 2005 54 Davacı Türksan AŞ vekilı tarafindan davalılar Şükran Büyükduru vs. aleyhlenne açılan maddi-manevı tazmınat davasının yapılan açık duruşmalan sonunda verilen karar gereğince. Dava taraflar arasındaki iş akdinden kaynaklanan maddi manevı tazmınat talebine ılişkin olup ışçı sayılan kımselerle ışveren arasın- da iş akdinden doğan hukuk uyuşmazlığının çözülmesı ile görevlı ış mahkemesi olduğundan dava dılekçesının görev yönünden reddine, mahkememızın görevsızliğıne, dosyanın hüküm kesinleştiğinde ve istek halınde Izmır Nöbetçi Iş Mahkemesı'ne gönderilmesıne, Daır 01 03 2005 tarihinde davacı vekili ile davalılardan ŞükTan Bü>ükduru ve Aşref Selami Başaran vekılinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda temyizi kabıl olmak üzere verilen karar açık- ça okunup anlatıldı. tşbu ilanın ılan tarihinden itibaren 7 gün sonra teblığ edilmiş sa- yılmasına, bu ılan davalı Ba\Tam Yılmaz'a davetiye yenne kaım ol- mak üzere teblığine, ılan tanhınden 15 gün ıçinde temyız edıunedi- ğı takdırde hükmün kesınleşeceğı hususu ılan olunur. 27 04 2005 Basın 31259 | OSSİANLI İMPARATORLUĞflN-UN YİİKSELtŞ VE ÇÖKİŞ TAKİIIİ Dimitri Kantemir Lise diplomamı kaybettim. Hükümsüzdür. ELİFERTÜRK Öğrenci Pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. CUMALİTUNCAY Prrsti «v Vvyvod*»! Dlmitrl Kanteıuir. 18 dcftfilc aiandafct vvpırtanvla taBma*. billm tarihlnc ^c rvrvaad anslfclopcilklerr seçmif Knrmii Mr bUftiHHr. D°tv la»deawlert de yapmı,. kcadl balaıa -EbteJ- aaklan.l. kl.sik Tirk nuikUıala bir«ok par^satflı AteaRtiUieatlrıulsftr. L«tiBc« AUfak vazdıgı Ontucsb Tarihi, ta(Ban, rraaauca, ltat>»ac*. Almaoca v* R<w<fK<!« t^ribnâ^ Avmpa b Cumhuriyet K İTAPURI LAİKLlKTEN ŞERtATA MI? Meriç Velidedeoğlu Öldâ Wk tonr.li iki dkıin ^-rbidannuı <U dibludr alm«iı^ı yazılards tslam şcriatı île yapılan karaıİAftırmalar v« dAoiin olayiarından a a a i il^l k İ HJ 4Hrrt btr kat 4ata anaa te yw* »"» Hammtr I M T D dc ıtarik*fc «»••>••> çokfi» Ikrkıl SaW Tifcim» Cat »» »/«I t«|llı>ı BM»» 1923 D<rvrimi'nin temel yap> taalanndan biri ol»n -Laiklik' gibi -Dil De-rinıi'ııı de «ynı buyntta 9»rea VeİMİc^leo«|iu*luxn yalın Tûrfcç««t kitabı^ı uyrt bir ö»eHi^inf o!»»turraakuıdır. Pruf. Dr. ,N«<rIa Ar.la (jöre de 'LaikUkten ŞeriaUı mı?*. aeriatoı ıtidrıtmryr çajnplan ayak ae«lerini dayntayuı ktslaklmra dnyuııuak için fll Mr oyarı... r Cumhuriyet - K İ T A P L A R I tNGİLtZ CtZLl BELGELERtNDE TÜRKtYE UlttllSHS! M 34 II Bu kîtap üikeiRiz Sstânde kerkunç planlari açtga vnran gtzli belgcieri «ergilemektcdir. tngitiz Krsitvet matbaasında 1927 ve 1947 yıllartnda oian beljjeienkan £rot Vbtbeien v« dllimlze çevrilmfaftJr. Ent lilsbdea; "„ BujfAtt hütön cantıitğıyla btr ErmeniSOTUHU va&fhr. Geçmişte Ermeniİerin na\ü tahrik ve teşvik ediütikferi bu betgeizrde en açtk btr biçimde g&rülmektedir* Bu tahrik ve teşvikler kmntmcm bmgSn de aymen sSrmektedir. ** S*mİ KARAÖREIS "J L ^ »• »/4I f«)Jr»ı (SPUHU1 W Mlî SU Bl •» baU İML Imtmk M 4/1 lab— RIIMUl M tTl I 25? M II Maıiılı lı'ıaı 1ı fTna I laVMfcHm ! « » » MB3I34IV5S10 j GÖRÜŞ BEDRİ BAYKAM CHP'nin Uyanmasından Rahatsız Olanlar... Ismail Cem, o kısa ve ilginç "troyka" devrinde, medya doldunjşuyla kendisini birden "yükselen ikti- dar adayı parti başkanı" olarak gördüğünde, "solda blriik" seslerine karşı, "Türksolunun bugün böyle bir gündem arayışı, önceliği yoktur" demişti. Ben de o haberleri hayret içinde izlerken "Cem, şu anda emek- li oldu" demiştim. Siyasi arenada gerisi malum. (Ken- disine acil şrfalar diliyorum.) Solun en değerli isimle- rinden biri bile, medyatik şişirmeye kanıp sol kitlenin ana beklentisini göımezden gelebiliyordu. Aradan üç yıl geçti. Geçen gün Birgün gazetesini elime aldım. Celal Doğan, yeni parti kurmaktan söz ederken Baykal'ın, "rejim tehlikesi" sözleriyle halkı gerdiğini(!) söylüyor ve bu uyannın yapılışını, ülkenin siyasi konjonktürüne değil kuruttaya bağlıyor. Bunu da teyit ederek "Kıbns-türban meseleleri, suni gündem- /erd/r"(!) diyebiliyor! Bende, "pes kardeşim" d\yorum\ Doğan, ya gerçekten uçurumun dibinde olduğumu- zu göremiyor ya da solun kendi içindeki hesaplaşma- lan öne çıkardığından, buntan söylemeyi tercih ediyor. Sevgili Celal Doğan, bunlan Tayyipçiler ya da Liboş- lar söyleyebilir ama sen söyleyemezsin, söylememe- lisin! CHP'yi, Baykal'ı, herkesin bildiği ve yıllardır sa- vaşını verdiğimiz "parti içi demokrasi" konulannda eleştirebiliriz, birçok başka konuda haksızlıklara isyan edebiliriz, ama lütfen bir şeyi doğru yaptıklan zaman, bunun hakkını vermeyi bilelim. CHP, Kıbns konusun- da, özelleştırmeler konusunda, irtica konusunda doğ- rulan söylemektedir. Sorun ise bugüne kadar toplu- mu ve kendi bölgesindeki parti ve örgütleri ayağa kal- dırmaya yanaşmamasıydı! CHP nihayet beklenilen hamleleri yaparken bu sözler ancak AKP'ye yarar. Ku- şatma son sürat devam ediyor. CHP nihayet halkı din- leyip "sahaya çıkma" sinyalleri veriyor. Baykal bile, "Gidişat iyi değil, tatsız bir manzara var. Lütfen bu memleketin kadehne el koyun" demeye başladıysa, durumun vahametini biraz daha anlayabiliriz. Yapılan içtüzük değişikliği ile AKP'nin zaten üçte ikisini kont- rol ettiği TBMM'yi kendi "fason üretim kunımu'na dönüştüreceğini söyleyen Baykal, grup konuşmasın- da da iktidann, Türkiye'nin tüm yapısını dinselleştir- me yanşı içine girdiğini vurguladı. CHP, nihayet büyuk mitinglerle tehlikenin üzerine yürüme sinyalleri verdi. Kutluyoruz. Geç olması, hiç olmamasından iyidir. Şimdi Baykal'ın bu önemli çıkışına Tayyip Erdo- ğan'ın, ya da Sabah'ta Aslı Aydıntaşbaş gibi genç bir yazann, ya da lslamcı-2. cumhuriyetçi başka yo- rumculann tepki vermesi gayet normal. Atatürkçülü- ğün, tüm direnç noktalannı felç etme, uyuşturucular eşliğinde Kemalizmin tırnaklarının eksper "ince iş" cerrahlan tarafından sökülmesi tam gaz sürerken ne- reden çıktı bu tepkı sinyalleri? Yorumlar çelişkilerle dolu, trajikomik yanlan var. CHP, tepkiyi sokağa dökmek isteyince, bunun adı he- men "28 Şubatçılık" oluyor. Yani Türkiye'nin damar- dan her gün yobazlaştınlmasına, TSK'nin teorik ola- rak bile dur demesi, demokrasiye aykın olacağı için, doğal olarak istenmiyor, iyi de CHP'nin ve halkın dur demesi, hangi mantıkla demokratik tepki hakkından çıkanlıp 28 Şubat'a bağlanıyor? YobazlarAnkara'da, kadınlannnzın esareti sürsün ve yayılsın diye türban mitingleri yapınca, bu "Halkın de- mokratik sesi, saçma türban yasağına tokat gibi in- d/°(!) olacak. Ülkenin anayasasının hiçe sayılarak re- jimin "köktendinci" mayınlannın her yere yerieştirile- rek tehdrt edilmesine, tepki vermek... 28 Şubatçılık olacak! "Hadi canım sen de" derdı, rahmetli Ismet Paşa. CHP en hızlı şekilde, kitle örgütlerini yanına alarak bu karanlık gidişata dur demeli. Türk solunun tüm isim- leri, bu tavnn yanında yer almalıdır. Karayalçın da, Do- ğan da, Mümtaz Soysal da... Iç kavgalann hangisi, rejimin "kayması "ndan daha vahim olabilir? "Yurtsever Hareket" ülke çapında bu tepkileri bu- luşturmak için çabalarını sürdürüyor. Aydınlanmanın gürül gürül her yönden akıp engin denızlere açılabil- mesı için. Artık desteğinızi sanal dünyada da bize ile- tebileceksiniz. www.yurtseverhareket.org sitesine girip destek imzası verebilirsiniz, ana bildiriyi ve tüm destekçileri görebilirsiniz, çevrenize yayın, gücümü- ze güç katalım. e-mail: bedbay(a tnn.net - Faks: 0212 227 34 65 BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDANSAĞA: 1/ Sıvas'ın Zara ilçesinde bırgöl.2/Ka- dın erkek bir- likte oynanan eskı bir halk oyıınu... Eskı Mısııimpara- 6 torluğunun en parlak döne- mındekı baş- kenti. 3/ Kı- lıksız ve uyu- şukkimse... Birbağ- laç. 4/ Satrançta bir taş...Eşiölmüşyada eşinden boşanmış kımse. 5/ Bağışla- 4 ma... Sevgide aldat- 5 ma. 6/Kendi adını ta- şıyan tarihiyle ünlü XVII. yüzyıl Os- manlı tarihçisi... ^ _ ^ Kurnaz, açıkgöz. II Eski Türklerde ölüler için ya- pılan tören... Kuran'da bir sure. 8/Birçeşit ardıç... Kimi yerlerde kadınlann boydan boya örtündükle- ri çarşaf. 9/Hava akımlarından ve büyük esintiler- den duyulan aşın korku. YUKARIDAN AŞAĞIYA.: 1/Avustralya'nın güneyinde büyük bir ada. 2/Kü- çük çocuklan korkutmak için uydurulmuş yara- tık... Belli bir bölgede yaşayan hayvanlann tümü. 3/ Sığınn altı aylıktan bir yaşına kadar olan yav- rusu.... Bir meyve. 4/lnsanın var olabılmesi için doğayı değıştirmesı ve doğayı değiştirirken ken- dini de değıştırmesi süreci... Şarkı, türkü. 5/ Şar- kının sert bir biçunde vurgulandığı disko müzik üslubu... "Kaba saba, görgüsüz kimse" anlamın- da argo sözcük. 6/Tavır, davranış. 7/Bir gıda mad- desi... BirleşmişMılletler'ebağlıbirörgüt. 8/Tar- lanın, tohum ekmek için saban iziyle bölünen bö- lümlerinden her biri... Eski dilde su. 9/ Oyunda cezah çocuk... Kuram.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear