Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA
+
CUMHURİYET 10 TEMMUZ 2005 PAZAR
10 P A Z A R Y4ZDLARI dishab@cumhuriyet.com.tr
Salzburg ve Stefan Zweig~f 9. yüzyılın ünlü gezgini
/ AlexandervonHumboldt'a
-X göre, Napoli ve Istanbul'un
yanı sıra Salzburg dünyanın en
güzel üç kentinden biridir.
Ortaçağla günümüz bağdasır
Salzach ırmağı kıyısındald bu
kentte. Doğanın güzelliği ile
sanat eserleri, dik, kayaJılclı
yamaçlarla yeşil düzlükler bir
arada uzaruyor. Alpler'in en son
eteklerine sıkışmış ovada bazen
yeşil, bazen san gri, fakat
hep köpüklü ve çağıltüı akan
Salzach'uı kıyılannda yükselen
kubbelere gün batışının kozıllığı
vuruyor. Akşamın loşluğunda
renk değiştiriyor küf yeşili
kubbeler, kıpkırmızı kiremitli
sivri damlar. Irmağın kıyısındaki
dizi dizi kestane ağaçlannın
altına gizlenmiş kanepeleTde
oturanlar karşılanndaki kentle
sahne kanşımı bu çarpıcı
görüntüye dalıyorlar. Tarihi
yapılar arasındaki daracık.
ortaçağ sokaklan önce karanlığa
bürünüyor, sonra ışıl ışıl
aydınlanıyor fenerlerle. E>üşle
gerçek kanşımı bir kent Salzburg,
görüntüsü günün her saatinde sizi
büyüleyen. Salzburg dûnyaca
ününü sadece güzelligine borçlu
değil. Bu kent Mozart'ın doğum
yeridir. Getreidegasse'dekd evini
her yıl yüz binler ziyaret ediyor.
1920'de kuruculan, Yahudi asıllı
Max Reinhardt, Viyanah yazar
Hugo von Hofmannstahl ve
besteci Rkhard Strauss olan on
binlerin aktığı Salzburg Festivali
her yıl temmuz-ağustos aylannda
düzenleniyor. Büyük katedralin
önünde sahnelenen "Jedermann"
oyunu ile açıhyor hep. 1938-1944
arasında Hitler bu festivali, Nazi
propagandası amaçh da olsa,
devam ettirmişti. Tabii
Max Reinhardt'sız ve
Jedermann'sız...
Gelecek yıl Salzburg,
Mozart'ın 250. doğum
gününü kutlayacak.
Etkinlikler kapsamında
Faal Say da 5 Hazıran
2006'da bir konser
verecek. Salzburg aynı
zamanda, Avusturya'nın en ünlü
yazan Stefan Zweig'ın yaklaşık
20 yıl yaşadığı kenttir de.
Kapuzinerberg'in yamacındaki
villasında geçirdiği yıllar
Zweig'ın en verimli yıllandır.
Kapuziner yokuşu, 5 numaradaki
villayı Friderike ile evli olduğu
yıllarda satın almıştı. Salzburg'da
geçirdiği yıllardır Zweig'ı
edebiyatta doruğa tırmandıran.
En güzel eserlerini, kente ve
Salzach'a yukardan bakan o iki
SALZBURC
AHMETARPAD
katlı, ağaçlar arasına gizlenmiş
villada yazmıştır. Kısa sürede
ünlü insanlarla dostluk kurmuş,
onlan sık sık Salzburg'da konuk
etmiştir. Romain RoDand,
Thomas Mann, H.G. VVefls,
HoffmannstahL James Joyce,
Franz \Verfel, Paul VaDery,
Arthur SchnitzJer, Ravel
Toscanini, Rkhard Strauss'la bu
evde saatler, günlergeçirmiştir...
"Sanatla, muthı doğanın karşıhkh
yüksekliği o günler
ne zengûı, ne
renkHydü" diye anlatır,
ölümünden kısa süre
önce yazdığı en
ünlü eseri Dünün
Dünyası'nda
(Türkçesi: Burhan
Arpad) Salzburg
yıllannı. "Birinci
Dünya Savaşı'ndan sonra o
küçük kentin kasvetli manzarasını
anımsayıp dammdan yağmur
sulan akan evimizde soğuktan
titreştiğhnra düşündükçe, bu
banş yıflannın degerini daha ryi
kavnyonım. Dünyaya ve insanlara
inanmamıza izin vardı o yıllarda.
Fakat sonra hemen karşnnızda,
Berchtesgaden dağında oturan
bir adamın(!) bütün bunlan
tuzia buz edebüeceğini hiç
düşünmemiştik-." 1934te
Gestapo'nun villayı basıp, silah
araması üzerine Zweig ülkesini
terk etmekten başka çıkar yol
bulamaz ve Ingiltere'ye yerleşir.
Ancak kendini burada da rahat
hissetmez. Artık ayn yaşadığı eşi
Friderike. villayı 1937'de Vıktor
GoOhofer adındaki zengin bir
kumaş tüccanna satmak zorunda
kalır. Gollhofer, 1950'li yıllarda
yaptığı bir Salzburg ziyaretinde
villayı görmek isteyen babam
Burhan Arpad'ı değil eve almak,
ona bahçeyi bile göstermez.
Oldukça kaba davranır. Zweig
üzerine yaptığı çalışmalarla
tanınan Gert Kerschbaumer ile
kısa süre önce Salzburg'da villaya
bir gezinti yaptık. Dik yokuşu
çıkarken ilginç şeyler anlattı.
Gollhofer ailesi Zweig'lara
olan son taksit borcunu mahkeme
karan ile Nazi yönetimine
ödemişti. Zweig vârislerinin
bugün Avusturya devletinden
hâlâ alacağı varmış!
Friderike Zweig anılarında
Gollhofer'lerden "Nazi bir aile"
diye söz eder... Savaşın şiddetini
arthrması ve Hitier'in güçlenmesi
Zweig'ı daha ÇOK bunalımlara
sokar. Onlarca yıldır kafasından
geçirdiği ve uğruna savaşım
verdiği "kültür Avrupaa"
düşünün artık
gerçekleşmeyeceğini kavTamıştır.
1940'ta Ingiliz vatandaşı olur ve
o yıl konferanslar için gittiği
Brezilya'ya yerleşmeye karar
verir. Fakat orada da mutluluğa
erişemez, iki yıl sonra intihar
eder. "Bir mülteci yaşamı daha
abşümış şekilde sona erdi_" diye
oldukça üst perdeden yazar o
günlerde Salzburg eyalet
gazetesi. Salzburg'dakı vülanın
Zweig'dan sonraki sahipleri ise
kapınnı önüne değil bir heykel
dikilmesine, dış duvara plaket
takılmasına bile izin vermiyorlar.
Koskocaman bahçenin tarihi
ağaçlan arasındaki villada
erkek arkadaşıyla yaşayan
Gollhofer'lerin yaşlı oğlu da
babası gıbı *ters adamın biri",
Gert Kerschbaumer'ın
anlattığına göre. Az sonra
kapısını çaldığımız Kapuziner
manastınnın al yanaklı, şişman,
güler yüzlü rahibi ise büyük
terastan inanılmaz güzellikteki o
Salzburg manzarasını doya doya
seyretmemize izin veriyor.
Insancıl ve savaş karşıtı Zvveig'ın
büstü şimdi manastınn önünde
düşünceli düşünceli durmuş
villasına bakıyor. Zweig
ölümünden bu yana hiç
yitirmedi güncelliğini...
wwwjdunet-arpad.de
Dünyanın ilk
Tenten festivalirüksel'e havayolu ile gelenleri çizgi
roman kahramanı Tenten ve seimli
köpeği Milu karşıhyor. Geliş bölümü
çıkışına dikilen heykel Tenten ve
çizeri yaratıcısı Herge'nin Brüksel'in
çocuklan olduğunun bir diğer kanıtı. Zaten
Red Kit, Şirinler, Le Chat, Michel Vaillant,
Spirou, Suske ve Wiske gibi çizgi
kahramanlarla çizgi romanın bir ihraç ürünü
haline geldiği Belçıka'dan başka bir davramş
biçimı beklenebilir mi? 1907 yılının mayıs
ayında Rue Cranz 25 numarada Brüksel'in
Etterbeek semtinde dünyaya gelen Georges
Remi, Herge olarak ünlendi. Tenten'in
yarahcısının eserleri 60'tan fazla farklı dile
çevrildi, çizgi romanlan 200 milyondan
fazla sattı. Amerikalı fare Miki ile aynı yılda
doğan Belçikalı gazeteci Tenten, Miki kadar
ünlü olmamasına karşm Tenten'in filmleri
ve uzun metrajlı çizgi filmleri
çekildi. 2002'de müzikal bile
yapıldı. Tenten psikanaliz,
dilbilimi, harta tarihsel eleştiri
kitaplanna konu oldu. Herge
1983'te dünyayı terk etti.
Kanada'dan Çin'e, îsviçre'den
Kongo'ya 7'den 70'e herkesin
gönlünde taht kurdu çılgın
muhabir Tenten. Eğer bugün
"Dokuzuncu Sanafın büyük ustası Herge
ve çalışmalan dünyanın dört köşesinde
biliniyor ve seviliyorsa, bunda kesinlikle
Brüksel'in ve Belçika'nın önemli katkılan
var. îşte bu nedenle olsa gerek, 20-23
Temmuz arasında Brüksel'de dünyanın ilk
TENTEN FESTtVALl düzenlenıyor.
Milu'nun (Korsan baskılarda Fındık veya
Boncuk diye çevrilmiş) koku alma yeteneği,
çizgi dünyasının en önemli iki dedektifi
Dupond ve Dupond eşliğinde Brüksel'i
keşfetmeye hazu-lamyorum. Gerçekle hayal
dünyası arasında çıkılan bu yolculukta
Herge'nin izinden giderek Brüksel'e bir
başka gözle bakmak mümkün olacak
sanırım. Brüksel Belediye Meclisi ve Herge
Vakfı işbırliğinde düzenlenecek festival,
Belçika'nın kuruluşunun 175. yıldönümü
çercevesinde ele alınmış. Zaten 21 Temmuz
da Belçika Ulusal Bayramı. Festival,
aileleri ve Tenten tiryakisi küçük grupları
ağırlamayı düşünüyor. Tenten ve Herge'nin
doğduğu kentte, Herge'nin çalışmalannı
yerinde gözlemlemek ve Brüksel'in
sokaklannda genç muhabir Tenten'in ve
arkadaşlannın bıraktığı izleri görmek ilginç
BRÜKSEL
ERDİNÇUTKU
olacak. Programdaki çeşitli etkinlikler
arasında daha önnce gezme olanağı
bulduğum Belçika Çizgi Roman
Merkezi/Müzesi ziyareri de var. 10 Ocak
1929'da ilk Tenten serüveni Le Petit
Vingtieme'de her hafta iki sayfa olarak
yayımlanmaya başlandı. ilk hikâye Rusya'da
geçiyor ve belli bir senaryo olmadığı için
Herge her hafta kaldığı yerden devam
ediyordu. Herge çizim ve hikâye tekniğini
Meksika gazetelerinde gördüğü Amerikan
çizgi romanlanndan etkilenerek değiştirmiş.
Klasikleşmiş özellikleri, temiz çizgisi ve
komedi-macera tarzının hikâyelerde çok iyi
kullanılmasıdır. Çizim tekniğinde asla
taramalara ve gölgelere yer verilmemiştir.
Düzenli sayfalar, açık ve net konuşma
balonlan kullanmıştır. Konularda ise
genellikle dedektiflik temalan, çeşitli
sakarlıklar ve aksiyon ile
birleştirilerek harmanlanmış
ve sade bir çizgi ile kâğıda
aktanlmıştır. Geçen yıllarda
Fransa'da ve Belçika'da Tenten'in
yaratıcısı Herge'nin Nazi
işbirlikçisi geçmişi ve ırkçılığı
tartışılmıştı. 4 Eylül 1944'te
Herge bu suçlamayla tutuklanmış
ama hapiste yalnızca bir gece
geçirmişti. Belçikalı direnişçilerin
hayranlığına borçluydu bunu. "Herge bir
hain değil bir beceriksizdir, siyasi konularda
da safur" bahanesiyle paçayı kurtarmıştı.
Pierre Assouline, "Herge" adlı
biyografisinde, Tenten efsanesine bir darbe
daha vurdu: "Tenten tek boyutiu, kusursuz
bir çizgi roman kahramanı değildL Hatalan,
zaaflan, gizli yönleriyle yaşayan bir insandı."
Fransız psikanalist Serge Tisseron, Tenten
albümlerindeki kahramanlann analizini
yapan iki kitap yazdı: "Tenten Psüdyatrda"
ve "Tenten veAüeSırian" Bu kitaplarda
Tenten'deki kahramanlar, Herge'nin hayatı
göz önünde bulundurularak inceleniyor.
Tisseron'a göre "Tek hedefı gerçeği bulmak
olan gazeteci Tenten; gerçeğe hiçbir zaman
ulaşılaınayacağına inanan, hayal kınkuğına
uğranuş, ohımsuz, kara kahraman Kaptan
Haddock ve gerçeği kendi içine kapanarak
tek başına buhnayı tercih eden bilirn adamı
Profesör TurnösoL Herge'nin bir bileşimidir"
Bu birbirinden çok farklı dünyalan beyninde
taşıyan Herge, belki de bu yüzden gerçek
dünyaya pek de fazla uyum sağlayamadı.
erdincutku@ binfikir.be
Srebreniçay
da ölüm yürüyüşü
Srebreniça'da. 10 yıl önce 8 bin Boşnak'm öldürüldüğü katliamın Mİdönümünde
"Ozgüriük Yoluna Kadar - Ölüm Yürüyüşü" adh bir etkinlik düzenlendL
Yaklaşık bin ldşinin kaüldığı 70 kilometrelik yürüyüş bugün sona erecek.
Yüriiyüş Bosnahlann Sırp güçlerinden kaçarken kiıllandığı yolda yapıbyor.
10 yü önce Bosna savaşı sırasında 8 bin Müslüman Boşnak erkek, General
Ratko Mladkj komutasuıdaki Sırp güçleri tarafindan öldürülmüşrü.
11 Temmuz 1995'te Bosnab Sırp güçleri, "BM güvenli bölgesi" ilan edilen
Srebreniça'yı işgal etmiş ve kryım yapmıştL (Fotoğraf: AP)
1905 laiklik
yasası
100 yaşında• Laildik bir görüş değfl,
A berhangi bir görüşe
™ sahip olabilnıe
özgürtüğüdür." 'Comite
Laicite Repubtique / Laiklik
Cumhuriyet Komitesi
(LCK)' Başkanı Jean-Marie
Matisson, Kasım 2003'te 18
bilge kişilikten oluşan
Laiklik Komisyonu'ndaki
konuşmasına bu sözlerle
başlıyordu. Matisson, yaygın
adıyla (Bernard) Stasi
Komisyonu diye bılinen ve
bir buçuk yıl önce Fransa'da,
Türkiye'de hatta dünyada
olay(lar) yaratan Fransız
orta dereceli eğitim ve kamu
kurumlannda sıkı bir laik
uygulama getirecek yasanın
önçalışma raporunun
hazu"lanmasında görüşüne
başvurulan kişilerden
biriydi. Nazi işbirlikçisi,
DeGauDe döneminin eski
Paris valilerinden Maurice
Papon'un yargılanmasında
müdahil taraf olarak da
bulunmuşru. Papon'un
kurbanlan arasında yakınlan
vardı. Matisson aslında
bugün Fransa'yı mahalle
mahalle, köy bucak, kasaba
kent sarmış on binlerce
(1970'lerin sonunda yüz
bin civanndaymış) laik
dernekten bir tanesinin
sıradan bır üyesi. Zaman
içinde kararlı militanlığıyla
sıynlıp saygıdeğer bir
yönetici olmuş. Bu tip laik
dernekler eğilim ve gelişme
süreçlerine göre üst veya
federatif birtakım
örgütlenmelere
girmişler. Bugün
üye ve/veya aktif
kahlımcı sayısı
milyonlan aşan
"Federations des
Associations
Laiques, Comite
National d'Action
Laique, l
T
nion Federal des
Associations Laiques, Comite
Laicite Repubiique, Amicales
Laiques de France veya
Mouvement Europe et
Laicite" gibi üst kuruluşlar
ülkenin her köşesinde ciddi
bir uyanıklık ve tirizlikle
dinin siyasal, sosyal,
kültürel hayata nüfuz
etmemesi, toplumun akışını
belirleyecek egemen unsur
haline gelmemesi için
Günbegün mücadele
vermekteler... Her şey
elbetteki 3 Temmuz 19O5'te
sol ağrrlıklı bir meclisten
çıkan, tüm dünyada bir
referans kabul edilecek
"laildik kanunu" ile
başlamadı. Kolektif kamusal
hayahn kişisel vicdani
tercihlerden arınması veya
daha yaygın bir deyişle
(Fransa örneğüıde) kilisenin
devlet yönetiminden
kopartılması veya tncil
klerikalizminin (Katolik
şeriatı benzetmesini
yaparsak pek de yersiz
olmaz) bir toplumun
gündelik yaşamına keyfince
yön vermesine son vermek
düşüncesi 1789'da kanlı bir
eyleme girişti. Donsuzlar,
çulsuzlar yüzyıllann
intikamını hayvanca aldılar.
MS 496'da Kral Clovis'i ve
sonraki Fransa krallannı
takdis etme yetkisini
zimmetine geçiren kilise
srnırsız iktidarmı Fransız
Devrimi'nde yitirdi.
PARİS
ICUĞURHÜKÜM
Napoleon Bonapart
1802'dePapaVn. Pieile
"Konkordato"sunu
imzalayıp, 1804'te de ilk
"Medeni Kanunu" çıkannca
ruhbani sınıf homurdansa da
asgari gelirlerini garantiye
aldı. 1871 Paris Komünü
yine rahatlarını bozdu:
Fransız Cumhuriyeti'nin
ilk ilkesi özgürlüktü.
Özgürlüklerin ilki de vicdan
veya inanç özgürlüğüydü.
Mahalle camiinin imamı,
pardon kilisesinin papazı
vatandaşın nasıl giyinip
nasıl düşüneceğine karar
veremezdi. Hele hele
vatandaş onun karnını
doyurmak zorunda hiç
değildı. 1881'dehastaneve
mezarlıklar laikleşti.
82'de ilkokul zorunlu,
bedava ve laik oldu. 83'te
askeri rahiplere son verildi.
84'te kamuda dua (örneğin
duruşma başlannda) faslı
ebediyyen rafa kalktı. Aynı
yıl boşanma hakkı tanındı.
1901 'de yürürlüğe giren
dernekler yasasıyla dini
kuruluşlar sıradan deraeklere
dönüştü. 19O4'te25OOdıni
okul kapatıldı. Aynı yıl
Radikal Partili Konsey
Başkanı (başbakan ayannda)
Emile Combes'un hazırladığı
bir laiklik yasası projesi önce
Combes'un bir yolsuzluk
iddiasıyla düşmesi üzerine
tökezliyor. Ancak ardından
gelen başkan Maurice
Rouvier döneminin sosyalist
mılletvekili
Aristide Briand
(ama ekleyelim
arkasmda Jean
Jaures'ın desteği
var) inamunası
zor bir çabayla
3 Temmuz 1905'te
hem kendi aşın
yoldaşlannı hem
de bir kısım rutuculan ikna
edip laiklik yasasının
243'ekarşı 341 oyla
geçmesini sağhyor. İlk tepki
olarak Vatikan, Fransa ile
diplomatik ilişkilerini
kesiyor. O gün bugündür,
100 yıllık terütaze bir savaş
sürüyor. Örneğin liberal
maskeli, AB Anayasasf nı
hazırlayan konvansiyona
başkanlık eden eski bir
cumhurbaşkanı tutturuyor.
"Anayasaya özümüz
Hnistiyandır, ibaresi
koyahm" diye. Diyeceksiniz
ki "Adamlar hiç ohnazsa
bizim bir adını Ueri. iki
adım geri mehtercileri gibi
beceriksizce takryye
yapmıyoriar." Çok haklı
değilsiniz... Zira sosyal
demokrat geçinenimiz
iktidannda kaç adım ileri
attı? Sonra da hepiniz,
örneğin Cumhuriyet okurlan
"MahaDenizde bir dernek
kurmak için ne gayret
gösterdiniz veya var olanlann
faaliyetlerine ne kadar
kaüİTvorsunuz" sorusunu
cevaplamaya çalışın.
Sözümüz meclisten içeri,
yine de hoş görüle...
Emmanuel Kantu
tncil
şeriatçılanna" yönelik
sarf etmiş şu sözleri, ama siz
onu hepimize söylenmiş
saym: "Sapere aude / (Once)
Kendi akhîn kuDanacak
cesarete sahip oV. îşte
Ayduılanma'nın özü.^"
ugur.hukum(â paris.com
öl'ün büyülü ortamında "Keyifli Tatil"
Titreyengöl kıyısında orman içinde
Mavi Bayrak özel plajlı bir rüya
• Eşsiz doğa, temiz sahil
• 6o dönüm alanda 54'ii viüa toplam
383 klimalı oda
• Sabah, öğie, akşam açık büfe yiyecekler, yerli alkollü ve alkolsüz içecekter
• Anne-babalara ve çocuklara özgürlük! "ÇOCUK KULUBÜ
• Disko ve animasyonlar
• Evcil hayvan kabul edilir
• Resepsiyona bildirin Cumhuriyet gazetesi odanızda
• Cumhuriyet ailesinin buluşma noktası
65 yaş üzeri konuklarımıza, 0/ A A \nA\r\m
Ralav/ı riftlorino /OİU III U 11 IIIIBalayı çiftlerine
F A M I L Y R E S O R T
Manavgat- Side/Titreyen Göl mevkii
www.magicsevenresort.com
Rezervasyon Tel: +90(242) 756 96 00 +90 (212) 518 94 31-32
rezervasyon@magicsevenresort.com