25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 HAZİRAN 2005 PAZARTEî 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaelı Çanakkaie Izmir Manisa Aydın Denizli PB PB PB PB A A A A 24 27 26 25 30 29 31 31 Sinop PB 24 Adana B 31 Zonguldak PB 22 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehır Konya Sıvas PB Y PB Y PB PB PB 22 21 21 26 26 27 25 B 29 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıirt Hakkân Van B B B B B PB PB 29 33 35 33 32 29 24 Y 21 Yjrdur kuzey kesımlerı parçaiı ve çok bulutlu Do- ğuKaraüenız DoğuAna- ddu'nun kuzeydoğusu ıte oğleden sonra ve akşam Helsmkl saatlennde Anka'a Bolu. StOCkholm Kastamonu, Çankın Çc- Kınkkale ve Yozgat DIŞ MERKEZLER Y 15 Beriın Y 20 Moskova Y 20 Y Y J_8 18 Y 20 çevrefen sağanak ve gok Amsterdam Y 18 gumttulusağanakyağışk Brüksel Y 19 dıöe' yerier az bulutlu ve p r - 5—7yS açîk geçecek Hava a- r d r l 4 > D " caMığ/yağışala/iyerlerde Bonn bıraz azalacak. Münıh Y 21 PB 23 Zürıh Budapeşje Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y Y Y PB PB PB B 24 29 26 24 21 26 28 Y 22 Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflıs Kahıre Şam B PB PB PB PB Y B A 37 29 34 26 28 17 33 35 Parçali buütlü SısJ , ÇOK bbiut - Yağrurtu iKariı > SuU kar , GOK gtjrultulu Gerçeklerden Kopmakî • Baştarafı 1. Sayfada kavuşmakzorundayız; bu hükümetin ne yapacağını bilmez hali Başbakan Er- doğaıTın konuşmalarına yansıvor. Daha iki yıl süre varken Cumhurbaşkanlığı se- çimterinin bugünden Baş- bakanbk düzevinde tartı- şılması iktidann bir takti- ği midir? Kayıtlı seçmenin yüzde 25'inin ovuvla Meclis'in yiizde 65'ini ete geçiren bir iktidar, bu çoğunluğa dayanarak Çankaya'ya tırmannıak yolunda şim- diden telaş ve aceleye ka- pıhyorsa, bu işin içinde bir iş var demektir. Cumhuriye( Türkiye 'ye soğuk mesajlar • Ba$tarafı 1. Sayfada tüm Avrupa'nın değıştiğini öne sürdii Fransa'nın siyası sisteminin kökiü bir reforma ihtiyacı olduğunu savunan The Observer. "Fransa kri- zini çözmedikçe,Avru- panın geliştirilmesi konu- sunda bir adım atılmaya- cak" yorumunu yaptı. "Türkiye'nin AB ye katıJ- ma şansı sıfıra yakındır" ifadesıni kullanan gazete, Fransa'nın liderlığindeki Av- rupa entegrasyonunun sona erdiğıni de savundu. Alman- ya Cumhurbaşkanı Köhler de "Türkiye'nin coğrafi olarak sadiece kûçük bir böiümü Avrupa'da. Kültü- rel farklıiıklar var. Kadı- nın durumu değişik. Hu- kuk de\letine karşı farklı bir tutum var. Ve dini fark- übklar da var" dıye konuş- tu. Türkiye ile yapılan anlaş- raalara sadık kalınması ge- rektığini belirten Köhler. "Ancak müzakereler ucu açık olarak sürdiiriilmeli. Türkiye'yi hayal kırıkhğı- na ugratmamalıvız. Türki- ye bizim için önemii bir komşır' dedı. Köhler, Tür- kiye'nın üyelığı hakkındaki görüşlerinın CDU'nun "ay- ncaJıklı ortakük" görüşüy- le uyuştuğu yönündeki bir soruya ise "Ben ucu acık kavramında kaiıyorum" şeklınde yanıtladı. Avustur- ya Meclis Başkanı Andreas Khol ise "Fransızların AB Anayasasfna Hayır'de- mesinde Türkiye'nin tam üveliğinin büyük rol oyna- diğnu" ılen sürdü. Khol. bir soru üzerine, "Türkiye'nin 15 Ua 20 yddan önce AB'ye tam üye oiabileceğine inanmıyorum' 1 dedi. Avus- rurya Maliye Bakaru Karl- Heinz Grasser 3 Ekimtie müzakerelerin başlamaması gerektiğini söyledi. Grasser, "Türldye'ııin AB'ye üye olma olgunluğuna sahip olmadıgını" söyledi. UniCredit. Müzakereler 3EhmUe startalır YIİLANO/ANKARA (AA) - Koç Finansal Hızmetler'in ortağı Italyan bankacılık grubu UniCredit, Türkiye ıle Avrupa Birhği (AB) ara- sındakı tam üvelik müzake- relennin, daha önce plan- landığı gibi 3 Ekim'de baş- layacağı görüşünde olduk- lanru bildirdi. UnıCredit ta- rafından yar>ılan analizde, Fransa ve Hollanda'da AB Ana>asası i;ın yapılan refe- randıımdan "hayır" çık- masıuın. müzakerelerin haşJamasını olumsuz et- lilerceyeceği îcaydedildi. İstanbul'da buluşanTürk,Azeri, Gürcü ve Ermeni gazetecilerbölgesel sorunlara çözüm aradılar Boğaz'dabanş için buluşmaLEYTA TAVŞANOĞLU Istanbul Boğazı'nın Bebek Çamlıbahçe koyu ılginç ve önemii bir toplanttya ev sahip- li|i yaptı. îki gün süren ve Sesta adlı mavnadan bozma bir teknede gerçekleştirilen toplantının katıhmcılan Er- menistan, Azerbaycan, Gür- cistan ve Türkiye"den bir grup gazeteciydi. Üç yıl önce başlatılan bu gazeteciler ginşımınin amacı bir yandan Güney Kafkasya bölgesinin sorunlannı masa- ya yatırarak çözüm aramak, bir yandan da Türkiye ile Er- menistan arasında var olduğu bılinen görüş aynlıklannın üs- tesinden gelinmesini kolay- laştırmak için yeni urukJar aç- maktı. Toplantılarda üzerinde • Üç yıl önce başlatüan gazeteciler girişiminin amacı bir yandan Güney Kafkasya bölgesinin sorunlannı masaya yatırarak çözüm aramak, bir yandan da Türkiye ile Ermenistan arasında var olduğu bilinen görüş aynlıklannın üstesinden gelinmesini kolaylaştırmak için yeni ufiıklar açmaktı. durulan en önemii konu Fran- sa ve Hollanda'da AB Anaya- sası için yapılan referandum- larda olumsuz oy verilmesi- nin, aynca da çok konuşulan sözde Ermeni soykınm tasan- lannınAB üyesi ülkelerin par- lamentolannda kabul edilme- sinin Türkiye'nin AB'ye üye- lik sürecini nasıl etkileyebile- ceğiydi. Özellikle Türkiye ta- rafından katılımcılann telaf- fuz ettikJeri sözler şunlardı: ReferandumJann sonuçlan AB 'nin de, Türkiye'rün de ka- falanm kanştırdı. Türkiye 'yle müzakere süreci 3 Ekim'de başlayacak. İngiltere'nin o sı- rada dönem başkanı olması Türkiye için pozitif bir etld de yapabilir ya da Ingiltere'nin AB'nin derinleşmesine bakı- şı açık olduğu için etkisi en azda kalabilir. 'llişldlere yansımaz' 3 Ekim'de başlayacak mü- zakere süreci frenlenmış ola- rak devam edecek. .\ncak bu sürecin doğrudan Türkiye-Er- menistan ilişkilerine yansıya- cağını düşünmüyoruz. Bu du- rum da Türkiye'den çok Er- menistan'dakı siyasi konjonk- türebağlı. Bundan sonra An- kara ve Erivan'ın elini rahat- latabılmek için kişisel girişim- lere bağh olarak havayı yumu- şatmak lazım. Örneğın önü- müzdeki aylarda Ermenistan Dışişleri Bakanı Oskanyan'ın Türkiye'ye resmi olmayan bir ziyaret yapması bekleniyor. Bu tür gınşimler sürerse çok yararlı olur. Aynca medya, tu- rizm. üniversiteler ve iş dün- yası alanında gayri resmi açı- lımlar da bu süreçte yardımcı olur. Ancak kuşkusuz bir ger- çek var ki o da Ankara ve Eri- van'ın bir açmaz yaşadıkJan. Arif ve Tolga Sağ'ın birlikte sahneye çıktığı etkinJikte, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, "Toplumsal Ba- nş Ödülü'ne değer bulunan ÇYDDGenelBaşkanıProf.Dr.Türkan Saylan'aödülünü sundu.(UĞURDEMtR) On binler semahta buluştutstanbul Haber Servisi - Radyo Ba- nş'ınAli Sarru Yen Stadı'ndagerçekleş- tirdiği "Barışa Semah Dönenler" et- kinliğinde bınlerce kişi semahta buluş- tu. Bu yıl dördüncüsü düzenlenen etkin- likte Çağdaş Yaşamı Destekleme Der- neği (ÇYDD) Başkanı Türkan Say- lan'a Toplumsal Banş Ödülü \erildi. Şişli Belediyesi, Istanbul'da bulunan 30 cem ve kültürevı ile 300 civannda köy ve yöre dernegı tarafından destek- lenen buluşmada 12 ayn semah ekibin- den toplam 200 kışi hep birlikte semah döndü. Etkınhkte "Toplumsal Banş ÖdüJü"ne değer bulunan ÇYDD Genel Başkanı Saylan'a ödülünü sunan Şişli Belediye Başkanı Mustafa SangüJ ko- nuşmasında din, dil, ırk, kültür ve mez- hep aynmı yapmadan yollanna devam ettiklerini dile getirdı. Bütün dünya in- sanlığuun banş, hoşgörü ye kardeşlik içinde kendi kültürüyle yaşamasını is- tediginı ifade eden Sangül, "Hacı Bek- taş kültürünü unutrurmak isteyenle- re diyorum ki bir gün gelecek aydın- hk Türkiye için birleşeceğiz" dedı. Saylan da yaptığı konuşmada, her za- man Atatürk ve devnmlennin koru\ıı- cusu olacaklannı belırterek "Burada bulunan herkesi Mustafa Kemal ço- cuklan olarak kucaklamak istiyo- rum" diye konuşru. Radyo Banş'ın halk oylanyla belirlediği bu yılkı onur ödülüne ise bu yıl kaybettığımiz, halk müziğinin büyük ustalanndan Fe>-zul- lah Çınar değer görüidü. Sanat yönetmenliğini Ali Taygun'un, sunuculuğunu ise Mesut Mercan ve İlknur Kaplan'ın üstlendiğı gecede Ali Ekber Çiçek, Edip Akbayram, Emre Saltık, Erdai Erzincan, Ferhat Tünç, Moğollar, Pınar Sağ, Sebahat Akkiraz, Suavi. Tolga Sağ.Yusuf Ha- yaloğlu'nun da aralannda buJunduğu 26 sanatçı ve grup ızleyicileri coşturdu. Türk tarafmın üzerinde dur- dugu başka önemii bir nokta da 1915 'teki olaylann bir soy- kınm olarak algılanmaması, o dönemde herkesin herkesi öl- dürdüğüydü. Türk tarafının önemle hatırlattığı bir konu da şu oldu: Türkiye Ermeni iliş- kileri sahnesinde çok fazla ak- tör var. Önce bu sahneyi bu kalabalıktan temizleyelim ki Türkiye ve Ermenistan birbir- lerini daha iyi anlasınJar. 'Olanları dûzeltmeüyiz' flle de Ermeni soykınmında odaklaıımanın da hıçbir anla- mı yok. Çünkü bu tür bir ısrar geçmişte ve bugün ikili ılişki- leri zehirliyor. Bugüne kadar karşılıklı olarak kullandığı- mız söylemJer ve izlediğimiz politikalarla hiçbir yere vara- madık. Onun için bundan son- ra farklı bir dıl kullanmalıyız. Ermeni tarafinın yaklaşımı ise yumuşaktı. Geçmişte ya- şananlann unutulamayacağı- m söyleseler de yaklaşımlan şu yoldaydı: Bundan sonra biz gazetecilerin görevi olan- lan düzeltmeye çalışmak ol- malı, yangına körükle gıtmek değıl? Dediginiz gibi bizim sahnemizde çok fazla insan var. Bunlan ancak Ermenis- tan ve Türkiye birbirlerine gü- venmeye başladıklan zaman temizleyebiliriz. Toplantıya şu isimler katıl- dı: Azerbaycan'dan Bakû Ba- sın Kulübü Başkanı Arif Ali- yev, Bakû Basm Kulübü tem- silcisi Zaur Abdullahev, Ye- ni Nesil gazetesinden Naila Aliyeva, Gün Seher gazete- sinden Fereh Memedova. Ermenistan'dan Erivan Ba- sm Kulübü Başkanı Boris Navasardiyan, Erivan Basın Kulübü Haber Bülteni Genel Yayın Yönetmeni Elina Pog- hosbekyan, Ermenistan Ga- zeteciler Sendikası Yönetim Kurulu Üyesı Mesrob Ha- rutyunyan, haftalık 168 Saat Gazetesi Genel Yaym Yönet- mem Satik Seyranyan, En- van Basın Kulübü araştırma- cısı Armen Nikoghosyan. Gürcistan'dan Özgür Ifade- yi Koruma Konseyi Başkanı Yuri Simonyan. Türkiye'den Cumhuriyet yazan Leyla Tavşanoğlu, Sabah gazetesi Okur Temsif- cisi Yavuz Baydar ve Dün- ya Gazetesi Dış Politika Ya- zan ZaferAtay. Gelir îdaresi Başkanlığı'dan derlenen veriler vergi dağılımındaki adaletsizliği ortaya koydu Patron maası odacıdan bile az! I Baştarafı 1. Sayfada bılgiye göre, beyannameli gelir vergisi mükellefleri, 2004 yılı ge- lirleri için bu yû mart ayında 1 milyon 241 bin 653 adet beyan- name verdi. Beyannamelerde devlete bildirilen toplam gelir miktan da 8 milyar 369 milyon 579 bin 741YTL olarak belirlen- di. Söz konusu tutann 562 mil- yon 673 bin YTL'lik bölümünü 28 bin 774 yemınli mali müşavir ve muhasebeci. 561 milyon 760 binYTL'lik bölümünü 16 bin 543 eczacı, 278 mil- yon 289 bin YTL'lik bö- lümünü 26 bin 685 mü- teahhit beyan erti. 6 bin 913 akaryakıt bayii 70 milyon 884 bin, 80 bin 466 bakkal % e süpermar- ket 262 milyon 795 bin, 27 bin 814 avukat 375 milyon 99 bin, 909 noter de 222 milyon 181 bin YTL kazanç bildirdi. Beyanlanna göre, eczane ve i- laç depolan, dış protez ve labo- ratuvarlan, toprak sanayicileri, un imalatçılan ve sahcılan, men- sucat sana\ıcileri ve konfeksiyon imalatçılannın 2004 yılı gelirle- ri, bir önceki yılın altına indi. Se- yahat ve runzm acenteleri, otel ve moteller, den ticareti yapan- lar, deriden mamul eşya imal e- den ve satanlar ile mobilyacılann kazançlan aynı seviyede kaldı. Vergi daireleri beyan edilen gelir karşılığı 1.2 milyon mükel- lefe 2 milyar 557 milyon 35 bin 540 YTL vergi tahakkuk eftırdi. Bu tablo içensinde beyannameli gelır vergisi mükelleflerinin or- talama kazançlan çok düşük se- viyelerde kaldı. Beyanlanna gö- re. 1 milyon 241 bin mükellefin yıllık ortalama geliri 6 bin 740, aylık ortalama kazancı da 561.7 YTL düzeyinde bulunuyor. • Asgari ücretle çalışan bir yurttaşın 65 YTL ödediği Türkiye'de beyan edilen aylık gelirlere göre, işadamlan ve serbest meslek erbabı, devlette odacı olarak görev yapan ilkokul mezunlan kadar bile para kazanamıyor. Beyan edilen aylık gelirlere göre, işadamlan ve serbest mes- lek erbabı, devlette odacı olarak görev yapan ilkokul mezunlan kadar bile para kazanamıyor. Bır odacıya ayda 525YTL maaş öde- nirken bu hıtar, üniversite mezu- nu düz bir memur için 528 YTL, işe yeni başlayan bir ögretmen için 670 YTL, 25 yıllık bir ögret- men için 836 YTL, bir hemşire için 617 YTL, bir polis memuru için 882 YTL, bir avukat için de 977 YTL olarak belirleniyor. Bu tabloya göre, şu kesimierin aylık ortalama geliri, odacı maaşımn dahi altında kalıyor: Kuyumcular, ayakkabı imalat- çılan, ayakkabı satıcılan, bakkal ve süpermarketler, otel ve motel- ler, deterjan sanayi ürünlerinin ti- caretini yapanlar, deri imalatçıla- n ve satıcılan, deriden mamul eş- ya imal eden ve satanlar, finnlar, diş hekimleri, diş protez ve labo- ratuvarlan, seyahat ve turizm iş- letmeleri, un imalatçılan ve satı- cılan, mensucat sanayi- cileri, mobilyacılar, lo- kantalar, kürk imalatçıla- n ve satıcılan, inşaat malzemesi satanlar, et ve etten mamul madde ima- latçılan ve satıcılan ıle konfeksiyon imalatı ve - — — satışıyla uğraşanlar. Asgari ücretin 488.7 YTL ol- duğu günümüzde, bir asgari üc- retli 62.3 YTL gelır, 2.93 YTL de damga vergisi olmak üzere ücre- tinden 65 YTL vergi ödüyor. Bu- na karşıhk diş protez ve labora- tuvarlannm ödediği aylık gelir vergisi 31, deterjan sanayi ürün- lerinin ticaretiyle uğraşanlann 40.7, ayakkabı imalatçılannın 64, deriden mamul eşya imal edenlerin 43.6, mobilyacılann 62.7, lokantalann 55. kürkçüle- rinki de 50 YTL'de kalıyor. Faalivel Grupları Tüm mükellefler Akaryakıt ticareti Altın ımalat \e tıc. A\akkabı imalatı AvaJ^kabı toptan, perak Bakkalıve ve sûpermarket Bina inşaat Oteller-moteller Deterjan san.ltmalat) Detenan san (Tıcaret) Demır çelık (ticaret) Demır çelık (imalatı Den ımalı Den ticareti Deriden mamul eş\a satışı Eczaneler Ecza le ılaç depolan Elektr. e\ aler (ımalat) Elektr e\ alet ıtopper; Avukatlar Dış hekimlen Dış protez ve laborat Doktorlar Mımar muhendıs Noter Sevahat ve tunzm ışJel Çırçıriama sanavu Mensucaı san ı Iplık leım ) Mensucat san ı Kumaş) Mensucat san (Kumaşeşva) Mobilva Kürk ımalı, topj perak. înşaat malz. topt. perak. ihracat ve ıthalat Konfeksnon (ımaiat) Konfeksiyon (perakende) Konfeksiyon (toptan) Yemınli malı müş. \e muh Sanatçılar Ortalama A\lık Gelir (YTL) 561.72 854.49 414 53 2M.? 7 276 40 272 16 894 76 47S53 2.925 86 T 2 0 ! 1,217.18 812 98 373.81 398.99 310.29 2.829.80 884 05 542.53 616.22 1.123 83 382 76 147.39 931 94 931 32 20,368 69 286 80 865 10 356 63 594.27 281.30 260 68 221 39 313.43 1,913.55 344 56 318 69 386 88 1,629 58 3.273 53 Ödenecek Avlıfc Vergi "(YTL) 171.62 254.25 101.93 64 47 65 36 60 30 330 59 128 96 ı,22S. :o 40 75 387 ^8 236 96 93.85 103.62 79 3^ 866 48 283.52 150.95 P7.06 353 r 87.28 31 27 268.32 279 32 8.276.31 67.23 261 45 86 22 1 ~>5.48 69 75 62 "M 50 00 78.88 700 6'' 91.52 80.39 İ07 04 477 25 1,262 85 G U N D E M MÜSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Cumhurbaşkanı Sezer'in tutumu... Bush ziyaretini günlerdir enine boyuna işliyoruz. Başbakan ABD gezisi sonrası resmi bir ziyaret için Türkiye'ye geldi. DündeAntalya'yageçti. Heraya ortalama 3 dış gezi sığdıran Erdoğan'ın bu haf- taki Ankara ziyaretinin ne kadar süreceğıni merak ediyoruz. AKP'nin yan ve tam resmi yayın organlannı oku- yanlar Erdoğan'ın ABD gezisi hakkında yeterli bıl- giye sahip olmayabilirler. Zıra, bu gazeteler gezi- ye ilişkin haberleri görmezden geldiler. Haber al- ma zorlukları olmadığına göre, demek ki haber verme zorlukları var. Aynı basının Cumhurbaşka- nı Ahmet Necdet Sezer'e yönelik, giderek saldırı- ya dönüşen haberleri ise dikkat çekiciydi. • • • AKP'nin Radyo Televizyon Üst Kurulu Yasa- sı'ndan Türk Ceza Yasası'na kadar son dönemde yaptığı değişiklikler Sezer'den döndü. AKP'lilerin bu vetolara yaklaşımı genel olarak şu oldu: "Aynen, yeniden çıkannz!" Meclis dengesi AKP'ye bu olanağı veriyor ama sayıları az da olsa kimi sağduyulu AKP'lilerin "du- nıp düşünmeyi" önerdiğıni duyuyoruz. Sezer'in yasalan geri gönderme gerekçeleri dik- katleokunduğunda, Çankaya'nın "hukukdevleti" kavramının korunmasında çok önemii bir kale ol- duğunu görüyoruz. Zira AKP öyle yasalar yapıyor ki, bu gidişin sonu "kanun devleti" bile değil. Çı- kan yasalar "sorun olursa yolda yeniden bakanz" mantığıyla hazırlandığı için kendi içinde tutarlılık- tan bile uzak. Yasanın gerekçesini, amaçlarını tam bilmeden "parmak indir-kaldır" yöntemiyle görev yapan AKP'lilerin de giderek bu otomatik işlemden bık- tığı dikkati çekiyor. Geçen hafta yasalan geçire- cek asgari çoğunluğu bulmakta zorlanan AKP yö- neticileri zaman zaman CHP'den yardım isternek durumunda kaldılar. Bakalım bu hafta nasıl geçe- cek. Meclis'teki boş koltuklar AKP'nin Meclis grubu- nun usul usul yaz tatiline hazırlandığını gösteriyor. • • • Meclis fiili olarak çalışmasa da haziran sonuna kadar açık kalacak. 1 Temmuz'daAKP'li 3. yasa- ma yılı da bitmiş olacak. Girişteki tutucu mantığı sürdürmek gerekirse, AKP'liler bu yasama yılı bo- yunca da öncelikle kendi bildikleri yolu tutmayı yeğlediler. AKP'nin Sezer'e yönelik tutumu partinin en te- pesinden verilen talimatla öne çıkmış görünüyor. Bunun temel nedenı de Sezer'in, AKP'nin, devle- ti hükümetin emrine verme yasalarına ve uygula- malarına yetki ve sorumluluğu çerçevesinde kar- şı çıkması. Toplum kendi derdine düştüğü için, medya olumsuzlukları bile pembe gösterme yöntemleri- nı başarıyla uyguladığı için, kitle örgütleri umut ve heyecan yorgunu olduğu için genel gidişi sağlıklı tartışamıyoruz. Oysa, Amerikan Başkanı'nın gö- züne girmek için her şeyi yapan, Türkiye Cumhur- başkanı'nın gözünü oymayafırsat arayan böyle bir iktidarın en az 2-3 seçeneğinin çıkması, toplumun AKP'yi değil, seçenekleri tartışıyor olması gerekir- di... Ogünlere... ankcum(« cumhuriyet.com.tr SÖYLE$I ATTİLÂİLHAN "... 'Cumhuriyet Paşası', 'Demokrasi Paşası'?!.." I BaştarafıArka Sayfada Kıvrıkoğlu neler deml$ti? Bakar mısınız, o tanhte Genelkurmay Başka- nı'mız Hüseyin Kıvrıkoğlu; 'Savunma ve Ha- vacılık Dergisi'nin sorularına cevap verirken; Sa- bah gazetesine göre (8 Mart 2002) neler demiş: "... Birçok Avrupa ülkesinde, Türkiye'ye yöne- lik faaliyet gösteren terör örgütlerinin mensup- ları; himaye, destek ve koruma görmeye devam etmektedirler. (buraya dikkat!..) Türkiye dışardan destekli terör örgütierine karşı, yürüttüğü mü- cadelesinde, uluslararası platformdan bekledi- ği desteği görememiştir..." "... Hatta bazı müttefiklerimiz, açık bir şekil- de, bazılan da örtülü olarak, bu örgütleri des- teklemişferdir. Hâlen de birçok Avrupa ülkesin- de, Türkiye'ye yönelik faaliyet gösteren terör örgütleri mensupları, himaye, destek ve koru- ma görmeye devam etmektedir..." "... NATO'nun da, Türkiye'nin 17 yıldır süren terörle mücadelesinde, 'hassas davranmama- sını' ise, a) terörün tüm ülkelerde mutâbakata vanlmış, ortak bir tanımının yapılamaması ve tedbirierin belirienememesi: b) bazı ülkelerin in- san haklannı, azınlıkların korunmasını, demok- rasi gibi kavramlan koruyormuş görüntüsünü vermesini; olaylan 'mâsûmâne' göstermeye ça- lışmasından, aynı ülkelerin terörü dış politika aracı olarak kullanmak istemelerinden, kaynak- lanması olarak değerlendiriyorum..." "... (buraya dikkat!) BM ve ABD'de alınan karar- lann içeriğine bakıldığında; sadece ABD'ye yapı- lan terörist saldırının esas alınarak, tedbirler geti- rilmekte olduğu; tüm ülkelerin mârûz kaldığı terö- rü hedef alan bir kapsama olmadığı değerlendir- mesini yaptıracak, gelişmeler olmuştur..." "... Tedbirierin ve uygulamaların, tüm ülkeleri ve terör örgütlerini kapsayacağını umuyorum. Eğerbu şekilde olmazsa, bırakın terorizmle mü- cadelede başarılı olmayı; tam tersine, terör ör- gütlerini cesaretlendirmiş oluruz..." (Belgın Sar- maşık, 'Ulusal Siyaset Kavgası, s. 56/57.) 'Küreselleşme' cart curt fllân mı? Pekı, o günden bugüne, ABD ve AB, 'cumhuri- yet paşamız'ın tesbit ve teklif ettiği 'tedbirleri' uyguladı mı, uygulamadı mı? Elbette, uygulamadı; bunu kör gördü, sağır ışitti; peki 'demokrasi -ya da NATO- paşalanmız' acaba buna ne diyor? Yok- sa 'Küreselleşme' cart curt filân mı?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear