22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 HAZİRAN 2005 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI MUMTAZ SOYSAL Adım Onde'lik VE hemen arcndan "iki adım gen'ye düşüş. Evet, Baştoaken Erdoğan'ın Kıbns için uygulattığı "Rum- Yunan taraftnın tep bir adım önünde olma" politikası, Türk diplomasisini sürskli iki adım geriye düşürmekte. VVashing- ton'da ortaya atan şu formül bunun son ömeği sayılabilir KKTC'ye uygulanan arnbargo kaldınlırsa Türkiye'nin liman- larryla hava sarıası Güney Kıbns Rum Yönetimi'nin gemtle- riyle uçaklanna açılacakmış. Bu "harika" famülün iki yanlışını en acemi diplomat bile görebilir. Birincisi Ş*J: Anbargonun kaldınlması, karşılığında ödün gerektirmez. Bu.amtersine, "uluslararasıcamia'denenAB- ABD ikilisınce 2004 halkoylamalan öncesi ve sonrastnda va- at edılmış bir adındır. Yanı, KKTC ve Türkiye halklan önünde borçlu olan. oniardır. Tutulmamış bir sozün şımdi tutulmaa karşılığında yeni ödün verilir mi? Ingilızler tavsiye etmiş de ol- sa, bu ne biçirn aplomasidir? İkincisi şu: Umanlann ve hava sahasının açılması, "imza- /anz'denen Ek Protokol'ünzaten kaçınılmazsonucuolacak. AB yetkilileri ve bütün Batı dünyasınca bu şımdıden açıkça soylenmekte ve lygulama imzadan hemen sonra resmen is- tenecek. Hükümet, protokolünonaylanmasını Meclis'e kabul ettırirken "Kıtons Cumhuriyeti'nitanımıyoıuz"diyene\ur\übir "deklarasyon", yani kimseyi bağlayıa niteliği olmayan bırbıl- diri yayımlatırsa >ayımlatsın. Bir adım öndeolma böbürlenmesinin Türk diplomasisını hangı çıkmaziara sürükledıği daha önce ayan beyan gö- rülmedi mı? Başbakan, geçen yıl, Annan Planı konusunda Ankara'da- kı "devfefz/n/es/"ndealınmış karan hiçesayarak Bırieşmiş Mil- letler Genel Sekreten'ne planı kabul edeceğıne ılışkın Davos sözü verdi de ne oldu? Türk kamuoyunu aldatmaya ve kos- koca Denktaş'ı New York'ta zor duruma sokmaya deger miydi? 0 günün Dışışleri'ndekı sözde "yüksek /cademe'nin hükümet desteğıyle KKTC Cumhurbaşkanı'na karşı küstah- laşmasına ve planı tamamlayıcı teknik çalışmalar için Türki- ye devletini ağır harcamalara sokmasına değdı mi o adım? Sonuç, bir büyıık fiyaskodur Rum taraftnın Bırleşmiş Mil- letler'e karşı "Planı ancak böyle kabul ederiz" şantayıyla as- ker çektirtme gjrişımıne cüret etmesi, Rusya veto etmese da- vayı daha o aşamadakaybetmeriskıninortaya çıkmaa ve hıç- bir ilerleme kazanılmadan koskoca bir yılın geçınlmış olması. DeneyimsJz birsiyasal kadronun Dısişleri Bakanlığı'ndaki bir kesimi saf dışı etmesi, askerieri krftik stratejilenn oluş- turulmasından uzak tutması ve polıtikalann belirlenmesinı "tek bilgileıi Ingilzce bilmek olan' danışmanlara bırakması yüzünden Türk dıplomasısi, tarihinin en kötü dönemini yasa- maktadır. Ülkeyi büyük kayıplara sürükleyen bir gidişi mutlaka dur- durmak gerek. Bunun için de herhalde ılk söylenecek söz, geçen yıl orta- ya atılan bir tavsiyeyi tersıne çevirip sahıbine iade etmek ola- bilir Sayın Başbakan "danışrnanlannı değıştirrnelidir" Savaştan Sonra Neler Oldu? XX. yy. ilk yansında iki büyük dünya savaşı çıktı. Birinci Dünya Savaşı 1914-1918, İkinci Dünya Savaşı 1939-1945 yıllan arasında yapıldı. Her iki savaş da bütün dünya devlet- lerini etkisi altında bıraktı. Artık insanlık, bir daha böyle büyük acılara, yıkımlara neden olmamalıydı. Nurer UĞURLU 2 . Dünya Savaşı A\Tupa'da bit- miştı (8 Mayıs 1945), ama Uzak- doğu'da devam ediyordu. Amerika Birleşik Devletleri, bir süre sonra Japonlara karşı üs- tünlük sağlamaya başladılar (1944). Ja- ponlann ele geçirdikleri adalan geri al- dılar. ABD uçaklan Japon şehirlerini bom- baladılar. Ama Japonlar direnmelerini sürdürdüler. Bu arada ABD Başbakanı Roosevelt (Almanya'nın teslim olmasın- dan bir ay önce) öldü, yerine Başkan Yar- dımcısı Harry S. Tmman geçti. Truman, savaşı bitirmek ve kısa zaman- da zafen kazanmak için atom bombasını kullanmaya karar verdi. Bomba, Japon- ya'nın Hiroşima (6 Ağustos 1945) ve Na- gasaki (9 Ağustos 1945) şehirlerine atıl- dı. Bu çok korkunç ve bir anda yüzbin- lerce insanı öldüren bomba karşısında Ja- ponlar teslim olmak zorunda kaldılar. Ja- ponların teslim olmasıyla çarpışmalara son verildi (1 Eylül 1945). Böylece 2. Dünya Savaşı da sona ermiş oldu. 2. Dünya Savaşı sonunda Almanya Do- ğu-Batı olmak üzere ikiye aynldı. Doğu Almanya Sovyetler Birliği "nin, Batı Al- manya Amerika Birleşik Devletleri 'nin de- netimi altuıa girdi (5 Haziran 1945), ABD, Japonya'yı ışgal efti. Polonya, Çekoslovakya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan gibi Doğu Avru- pa ülkeleri Sovyetler Birliği'nin işgali al- tına girdi. Almanya'nın merkezi Berlin, müttefik ve Sovyet kuvvetleri tarafmdan işgal edildi. Savaş sonunda sömürgecilik hareketle- ri önemini yıtırdi. Bağımsızlık savaşlan başladı. Önce Hindistan, Pakistan ve Mı- sır gibi ülkeler bağımsızlıklanru kazan- dılar. Buralarda yeni ve bağunsız devlet- ler kuruldu. Sonra, ABD ve îngiltere'nin yardımıy- la Filistin'de Yahudilere yer verildi. Isra- il devleti kunıldu (1948). Ama komşu Arap devletleri bu duruma karşı çıktılar. Acımasız bir savaş başladı. Fas, Tunus, Ce- zayir ve Libya gibi Kuzey Afrika ülkele- ri bağımsızlık savaşlanna girdiler. Uzak- doğu Asya ve Orta Afrika'da, Ingiliz, Fransız ve Belçika sömürgelerinde ulu- sal kurtuluş bareketleri başladı. 2. Dün- ya Savaşı aynı zamanda dünyada sömür- gecilik hareketlerinin de sonu oidu. XX. yy. ilk yansmda iki büyük dünya savaşı çıktı. Birinci Dünya Savaşı 1914- 1918. ikinci Dünya Savaşı 193 9-1945 yıl- lan arasında yapıldı. Her iki savaş da bü- tün dünya devletlerini etkisi altında bırak- tı. Artıİc insanlık, bir daha böyle büyük acılara, yıkımlara neden olmamalıydı. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra, savaş- ları önlemek amacıyla. ABD Başkanı VVilson'un ginşimiyle Cemiyet-i Akvam (Milletler Cemiyeti) kuruldu. Cemiyet, savaş sönrası durumu görüş- mek ve uluslar arasındaki çatışmalara en- gel olmak amacıyla çalışmalara başladı. Fakat caydıncı bir kuvvete sahip olmadı- ğından kararlannı anlaşmazlık çıkaran devletlere kabul ettiremedi. 2. Dünya Sa- vaşı'nın çıkmasını önleyemedi. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra, banşın sü- rekli olarak sağlanması gereği daha iyi an- laşıldı. Bundan sonraki savaşlann açabi- leceği derin yaralardan insanlığı koru- mak, uygarlığın yararlanmasına engel ol- mak amacıyla Birleşmiş Milletler Teşld- laö kuruldu. Bu düşünceye doğru ilk adı- mı ABD Başkanı Roosevelt ile Ingiltere Başbakanı Winston S. Churchifl attılar (1941). Atlantik Yasası'nı imzaladılar. Birleşmiş Milletler adı ilk kez, Mihver'e (Almanya, Italya ve Japonya) karşı bir- leşen yirmi altı ülkenin Washington'da imzaladığı bildiride kullanıldı (1942). Bu yoldaki çalışmalara daha sonra Sovyetler Birliği ve Çin de katıldı. Washington'da yapılan Dumbarton Oas- ka Konferansf nda (1944), Milletler Ce- miyeti ' nin yerini alacak yeni bir ulusla- rarası teşkilatın kurulması yolunda ilk adım atıldı. Roosevelt, Churchıll ve Sta- lin'i bir araya getiren Yalta Konferan- sı'nda cemiyetin kuruluşu yeniden gün- deme getırildı ve somut bir nitelik kazan- dı. Üyelik ve veto sorunlan çözüme bağ- landı. Birleşmiş Milletler Teşkilatı için bir yasa taslağı hazırlandı. Elli bir devletin katıldığı San Fransisco Konferansı'nda Birleşmiş Milletler Teşkılah Yasası son bi- çimini aldı ve imzalandı (1945). Bu teş- kilata Türkiye de üye oldu. Birleşmiş Milletler Teşkilatf nın ama- cı, kuruluş yasasmda şöyle belirtildi: "Bir- leşmiş Milİetkr, gelecekteki insanlan sa- vaştan korumaya, dünyada yaşayan in- sanlara hiçbir ayrun \ apmaksızın e$t hak- lar sağlamaya çalışacakür. Milletlerarası yapılacak yasalarla her türlü haksızhğın önüne geçecek, insanlara daha geniş öz- gürlük, daha iyi yaşama koşullan sağla- yacakür. Bu amaçlara ulaşmak için Bir- leşmiş MiDetler Teşkilaü. gerektiğinde kuv- vete başMiracakür. Büieşmiş Milletler Ya- sası'na aykırı davTanan milletler teşkilat- tan çıkanlacakür." Savaş sonrasında dünya devletlerinin önemli bir bölümü siyasal düşünceleri, ekonomik yapılan ve askeri kuvvetleri bakımından Baü-Doğu olmak üzere iki- ye aynldılar. Amerika Birleşik Devletleri, tngiltere, Fransa, Belçika, Danimarka, Izlanda, Lük- semburg, Norveç, Hollanda, Portekiz, Kanada ve Italya aralarında anlaşarak NATO'yu kurdular (1949)."NATO, Kuzey Atlantik Antlaşması Teş- kilatı anlamına gelen In- gilizce "North Atlantic Treaty Organization" sözcüklerinin ilk harfle- ri alınarak yapılmış kısal- tmasıdm Türkiye ve Yunanistan 1952'de, Federal Alman- ya 1955'te NATO'ya ka- tıldı. NATO'nun amacı, banş \e gü\enliğı koru- mak, bölgede dengeyi sağlamak ve kalkınmayı geliştırmektir. Üye dev- letlerden herhangi biri sal- dınya uğrarsa, bu saldın NATO'ya karşı yapılmış sayılacak ve öteki üye dev- letler gerektiğinde askeri yardımda bulunacaklar- dır. Ama Fransa 1963'te. Yunanistan 1974'te NA- TO'nun asken kanadın- dan çekildıler. NATO'ya karşı. Sowetler Birliği, Polonya. Doğu Almanya, Arnavutluk, Macaristan, Çekoslovakya, Romanya ve Bulgaristan gibi ko- münist devletler de arala- nnda anlaşarak Varşova Pakü"nı kurdular (1955). Dünya banşını korumaya çahştılar. Böylece Soğuk Savaş dönemi başlamış oldu. Kof Aygaz Hizmet Hattt: 444 4 999 www.aygaz.com.tr AYGAZ DALAMAN ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKE\IESt'NDEN BtLDİRİLMİŞTİR DosyaNo: 2004'204 Davacı Orman Genel Müdürlüğü'ne izafeten Dalaman Orman Işlet- me vekili tarafindan da- valı Tekebaşlar Kereste aleyhme mahkememiz- de açılan alacak davası- nın yapılan açık yargı- laması sırasında verilen ara karan gereğince. Davalı Tekebaşlar Kereste"nin tüm arama- lara rağmen tebligata yarar açık adresi tespit edilemeidiğınden duruş- ma gün ve saatının ıla- nen teblığine karar ve- rilmış olmakla. duruş- ma günü olan 28.06.2005 günü saat 10.00"da duruşmada ha- zır bulunması veya ken- disinı bir vekille temsil ettırmesı, dava ve delil- lerıni bildırmesi, duruş- ma gün ve saatınde ha- zır bulunmadığı veya kendisıni bir vekille temsil ettirmedıği ve delillerinı bildırmediğı takdırde yargılamaya yokluğunda devam olu- narak karar verileceği hususu duruşma gün ve saatinin teblıği yerine geçerli olmak üzere da- valı Tekebaşlar Kereste adına ılanen teblığ olu- nur 26 04 2005 Basın: 20325 CUMHÜRIYET'TEN OKURLARA ÎBRAHİM YILDIZ Okur Her Şeyin Farkında! Başbakan Erdoğan'ın ABD gezisiyle ilgifi yo- rumlar sürüyor. Ulusal medya ile dış basın dediğimiz ABD, Ingil- tere, Fransa, Almanya gibi ülkelerin ciddi gazete- lerı, gezinin analizini yaparken çok satışlı gazete- lerimizle ters düştüler. Başbakan'a yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak, Za- man, Türkiye haberlerinde ve yorumlannda doğal olarak olumlu bir tablo çizdiler. Sabah, Akşam, Hürriyet, Milliyet ise olaya daha ihtiyatlı yaklaşıp her gün farklı yorumlanacak bir an- layışla ABD gezısinı aktardılar. Birçok yazar da bu gezinin "fiyasko" olduğunu yazdı. Cumhuriyet, haberierini aktanrken somut veri- lerden yola çıkma ilkesini sürdürdü. Manşetleri- miz, aldığımız bilgiler ve yapılan açıklamalann so- nucuydu. Doğruyu aktarmak zaten bir gazetenin asıl gö- revi değil midir? • • • Başbakan'ın gezisı öncesi ABD'ye giden Genel- kurmay İkinci Başkanı Org. llker Başbuğ'un açık- lamalannı birinci sayfadan veren bir tek Cumhu- riyet oldu. Başbuğ, K. Irak'taki PKK konusunda so- mut adım atılmasını ıstıyordu. Ardından Mehmet Faraç arkadaşımızjn manset- ten yayımladığımız haberi, Başbuğ'un uyarılannın haklılığını ortaya koyuyordu. "ABD, PKK'ye karşı tavır almaktan kaçınıyor, Kandil Dağı'nı bir koz olarak elinde tutuyor..." • • • Geriye dönüp baktığımızda Cumhuriyet'in ha- berlerinın kamuoyunda ses getirdiğini görüyoruz. Manşetlerimiz birçok siyasi partiye ve alanında uz- man kişiye açıklama yapma olanağı tanıdı. Islami sermayenin holdingleşerek Avrupa'daki yurttaşlanmızı "din adına sömürdüğünü", yeşil sermayenin binlerce mağduryarartığını, camilerin nasıl kullanıldığını Aykut Küçükkaya, Sabit Ho- rasan ve Bülent Sanoğlu haberleştirdiler. • • • Siyasal iktıdarın uygulamalannın gizli din okul- lanna zemin yarattığını açıklayarak kaygılannı dile getiren üniversitelerin senato kararlan, yine Cum- huriyet'in manşetlerinde yer aldı. • • • Fransa ve Hollanda halkının Avrupa Birliği Ana- yasası'na "hayır" oyu vermelerinin ardından, Brük- sel muhabirimiz Elçin Poyrazlar'ın "Genişleme rafa kalktı" haberi, yıne Cumhuriyet'in manşeti olarak kamuoyuna yansıdı. • • • Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Emekli Org. Ay- taç Yalman'ın, "Avrupa Birliği Sürecinde Güven- lik" başlığını taşıyan araştırmasını yazı dizisi ola- rak yayımladık. Bu önemli çalışmanın tamamı yi- ne Cumhuriyet tarafmdan krtaplaştınlarak okuria- ra sunulacak. • • • Deneyimiı gazeteci Zeynep Oral, gittiği Afganis- tan'daki gelişmeleri, izlenimlerini ve röportajlannı Cumhuriyet okurlarıyla paylaşıyor. Zeynep Oral, zor koşullarda da olsa bu gazetecilik görevini ba- şanyla yerine getirdi. • • • Asırlar Boyunca Istanbul Ansiklopedisi fasikül- lerini biriktiren okuriarımız için özel kapak hazıria- dık. Belirtilen adreslere başvuranlar renkli kapak- lan edinebilirier. Cumhuriyet'in ek yayınlan bilindiği gibi ücret- siz olarak okurlarıyla buluşuyor. Tarih içerikli yayınlar büyük ilgi görüyor. önü- müzdeki günlerde, yine biriktireceğiniz yeni çalış- mamızı duyuracağız. Okurlanmızın bu konuda gös- terdiği duyarlılığa ayrıca teşekkür ederiz. Yaz aylan süresince yeni diziler ve özel haber- lerie yine gündem yaratmayı sürdüreceğiz. Tatil günlerinde rehber niteliği taşıyacak Gezi ekinin da- ha kapsamlı ve doyurucu olması için çalıştığımızı da vurgulayalım. İyi haftalar... Sden sâiPi HOTE 02'ye bekliyoruz a iledansiınH,etcaıa sesazlı|i!Kesükedaı pmıhyihaan» ıle bsiejl »mraııar. btâkmm rene-ıçme K j OıanBt cevresL lûıir>e xm «ezkr E-Posa SIVAS AİLE MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 2005 148 Davacı Celal Özpolat'ın eşi Dılek Özpolat (Hüseyin ve Sermin kızı, 08.05.1987 doğumiu Sıvas Şarkışla Gücûk ky nü. kyt) aleyhıne açtığı boşanma davasında tüm aramalara rağmen adresi tespit edilemediği ve kendisıne duruşma günü ve dava dilekçesi tebliğ edile- mediğinden duruşma günü olan 29.07.2005 günü saat 09.20'de mahkememizde hazır bulunması veya kendi- sıni bir vekil ile temsil ettırmesı, aksi takdirde yoklu- ğunda >apılacak işlemler ve dava ile HL'MK.'nun 377 ve 213. maddelen gereğince karar verileceği ve bu ilandan iribaren 7 gün sonra davaüva tebligatın yapıl- mış savılacağı Tebligat Kanunu'nun 28 ve 31. madde- leri uyannca ilan olunur Basın: 27360
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear