17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 MAYIS 2005 PAZARTESİ DIZI Türkiye'deki bazı öğrencigrupları israiVe karşı gönüllü olarak savaşmak için Ortadoğu 'ya gittiler Deniz GezmişFilistinlilerleeniz Gezmiş, Sultanahmet Cezaevi'nde Rahmi Aydm'a "Fakülteyi bitirmek, diploma almak. Bunlann hiçbirisınin devrimcilikle bir ilgisi yok Bunlar burjuva işi. Bir kere okulu bırakmak lazım. Zaten okıılu bırakmış gibiyim. Nasıl olsa tutuklamalar peş peşe" der. Aydıri da "Peki, okulu bıraktıktan sonra ne yapacağız?" diye sorunca Deniz Gezmiş, "Yirmi otuz kişi, dağa çıkanz" karşıhğını verir. 1969 kışmda, Deniz ve bazı arkadaşlan Bolu Dağı'nın eteğindekj Elmalı köyüne gider. Amaçları eğitim yapmaktır. Ama k kar olduğu için evden dışan çıkamazlar.ÇOİ X>ElSrtZ' 9 Turhan Feyizoğlu -2- stanbul Üniversıtesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Ömer Erim Süerkan, Filıstin'e gitme olayını özetle şöyle anlatır: "Haziran ayı sonlannda Ankara ve lstanbul öğrenci hareketinin liderleri olarak bir araya geldik. Bu sırada Yusuf Küpeli ve Mahir Çayan ile daha yakm ilişki içındeyiz. Filıstin'e öğrenci hareketi ıçınden ilk gidenler biz olduk. Ben, Deniz Gezmiş, Cihan Alptekin, lstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencisi Kıbnslı Fadıl Hasan. Mahir Çayan da bizımle gelecekti. Fakat, Mahir, çeşitli nedenler ileri sürerek gelmedi." O rtadoğu'da, lsraıl ıle Arap ülkelerı arasın- da patlhk veren harp dolayıs ıyla, îstanbul Ümversıtesı Tıp Fal Lültesı'nın Fı- lıstın, Surıye, Irak \ e Ürdünlü ta- lebe ve stajyer dokiorlan gruplar hahnde, gonullü ola ~ak memleket- lenne dönmeye ba;ladı. İlk kafılesı ıkı gu ı once yola çı- kan gönüllüler gru ouna, 9 Hazi- ran 1967 Cuma günu 80 kışılık ıkı grup daha katılmışlve sabahleyın otobüslerle harekît etmışlerdı Tamamen kendı ıır kânlan ıle yo- la çıkan gönüllüler yanlarınabu- rada kullandıklan a etlerı ve tennn ettıklen ılaçları da almışlardı. Teşvıkıye'dekı Surıye Arap Cumhunyetı BE ğu'nun önündeıı bi nüllülerı, Başkonj şkonsoloslu- reket eden gö- olos teker te- ker kucaklamış ve başanlar dıle- yerek uğurlamıştı. Türkiye Mıllı G tı(TMGT)Merke: rulu, tsraıl-Arap ;nçlık Teşkila- :YürütmeKu- atışması ıle ıl- gılı olarak 15 Haziran 1967 Per- şembe günü yayır dırıde, bu çatışmada îsraü'ı des- tekleyen ABD ve metlerıtu şıddetle 'TÜRKİYE susru 1 ıladığı bir bıl- Ingılız hükü- yermıştı. Bıldınde, tsraıl 'Devletı'nın Or- tadoğu'dakı AngloLAmenkan pet- rol şırketlennın çjkarlannı koru- mak amacıyla kuulmuş sunı bir devletolduğundaııbahısle "Kök- leriAmerika veAı nerika'nm mil- yarder Yahudiler ine dayanan ls- rail Devleti, Ortacloğu'da vurucu kuvvet haline gelmiştir. Son yıllarda çök gelişen Arap milliyetçiliğinin,A nglo-Amerikan çıkarları için tehli kehalinde geliş- mesi,İsrail-Amer ikabirliğiniper- cinlemiştir" den lerek ABD ve Ingıltere'ye şıddetle çatılmıştır. Bu emperyalis. ülkelenn, Isra- il'ı en modern sılahlarla teçhız edıp Arap ulkeleı ının üzenne sal- dırtmalarının nedenı olarak; Sü- veyş Kanalı'nın mıllıleştırılme- sınden bu yana j^rap ülkelerının kendı uluslan yar ınna tedbırler al- ması netıcesınde bu emperyalıst ülkelenn menlk tlarının tehlıke- ye gırmesı olduğu öne sürülen bıldınde şöyle dsnılmektedır: "Arap ülkelerinin zengin pet- rol kaynaklannı Anglo-Ameri- kankapitalistleri elkoymuşlardır. Birtakım gericiş* yh, kralveprens- lerle ortaklaşa somürdiikleri bu petroller,gerçekie Arap halkı nıil- li bilince kavuşup yeralü zcngin- liklerine sahipçıkmak istediğigiuı Anglo-Amerikslılann, Ortado- ğu'daki büyük ç ıkarlanna en bü- yük darbe indiıilıniş. bulunacak- ar.BuaçıkdurumkarşısındaTür- kiye'dcki siyasiilrtidarbaşlangıç- tan itibarensavaı ısuçlularmılanet- leyecek ve barış n kuruhnası için gerekU kesin tavrı aiacak yerde susmuş, bu arada Arap ülkeleri- ne ait topraklann saldırgan tsra- iltarafindan ahlaksızca ele geçiril- mesinden sonra, seçimlerde va- tandaşlann oylarını almak ve son- ra da kendi zevkâlemlerine dalıp, Yahudilere hizmetedip, daha çok para kazannıak için hareket et- mektedir.Büyük Türkulusıı, dün- ya banşını tehli keye atan emper- yalist saldırgan an lanetleyen bir tarih bilincine ve milli uyanıklığa sahiptir." Bıldıride, ayrıca, "iktidar par- tisine nıensup bazı gazetelerin İs- rail lehindeki veArap ülkeleri aley- hindeki devamjh propagandalan ile Türk kamuoyunun yanlış isti- kametlere scvk edilmek istendi- ği" ılerı surülntüştür. RUSI İSTEKLERINE KINAMA TMGTGen ran, 16 Hazıra nü, dünyadakı BaşkaruAlpKu- n 1967 Cumagü- bütün gençlık ku- ruluşlarına yolladığı bıldıride, "tki süper devletten birihalinege- lenRusya'nınsonistekleriyle ken- di sınırlan içinde kalmaya niyetli olmadığı ve emperyalist gayeler güttüğükesinlikleanlaşılmışüı" dı- yerek, Turk Boğazlan uzerınde- kı Rus ısteklennı sert bir dılle kı- namıştır "Ortadoğu'da lsrail ile Arap ülkeleri arasındapatlakveren son savaş, bir ülkenin savunmasında, ne Amerika'ya ne de Rusya'ya güvenflebileceğini bir keredaha bü- tün çıplakhğı ile gözlerönüne ser- miştir" sözlerıyle başlayan bıldı- nde özetle şöyle demlmektedır "Anglo-Amerikan emperyalizmi- ııiıı bir aleti olan saldırgan İsıail karşısında Sovyet Rusya, önceki bütiin kışkırtmalanna rağnıen, Arap âlemini yalnız bu*aktığı gi- bi; barış için oturulan Birleşmiş Milletlcı nıüzakere nıasasmı da kendi çıkarları için bir vasıta ha- line sokmuştur. Akabe Körfezi veSüveyş Kana- lı'nın bütiin denizci ülkelere (ya- nibüyükdevletlere) açıktutulma- sını isteyen Batılı emperyalistle- rin tekUlierini nrsat bilerck diiıı- yadaki belli ba^lr su geçitlerinin bu arada Türkiye'nin ayrünıaz parçası olan boğazlarm uluslara- rası denetime bağlanmasını iste- miştir. EMPERYALİST POLİTİKALAR Böylece Sovyet Rusya, Çar De- lı Petrotaraiındançi/ilen 'Boğaz- lan ele geçıııp Akdemz'e çık- mak' emperyaÛstpolitikasınınbir takipçisiolmaktadevamettiğinibir kere daha ortaya koyduğu gibi; Deli Petro'dançok daha geniş em- peryalist amaçlargüttüğünü, Bir- leşikAmerika ile birliktedünyahe- gemonyasını paylaşnıak ve azge- lişnıiş ülkeleri nütüzu altına al- nıaksinsiçalışmalarıiçinde bulun- duğunun yeni bir delüini de ver- nüştir. Dünyadaki iki süper dev- lettenbirihalinegelenSovyet Rus- ya'nın,son istekleriyle, kendi sıııır- lan içinde kalmaya niyetli olma- dığı ve emperyalist gayeler güttü- ğü kesinlikle anlaşılmıştır. Gerçekten, emperyalist devlet- ler, bütiin tarih boyunca (Af'ri- ka'da, Asya'da, Amerika'da) da- ima denizlere ve başhca su geçit- lerine hâkim olına politikası güt- müşler; uluslararası ulaşımın ki- lit noktasıolan su geçitlerinigerek- tiğjnde silalı yoluyla denetimleri al- tına almak VI' kendilerine açık bu- lundurmak suretiyle azgelişmiş ülkeleri sömürme ve yutma yolu- na sapmışlardır. Kesinlikle belirtiriz ki; hiçbir yabancı ülkenin sınırı bulunma- yan ve tamamen Türkiye'ye ait olan Boğazlar ii/erinde, yabancı- ların tek tek ya da uluslararası kuruluşlar kılığı altında besleye- cekleri egemenlik emellerinin be- deli kandır. Bu kan, önce yaban- cılann sonra dason ferdine kadar bütiin Türklerin kanıdır. Dünya barışı aduıa, Türkgençliğinin se- si olarak, bütiin dünya kamuoyu- na duyurulur." KRAL HUSEYİN'E TELCRAF ODTÜ Öğrenci Bırlığı Başka- nı Cengiz Haksever ımzası ıle 31 Mart 1968 Pazar gunü Ürdün Kra- h Hüseyin'e çekılen bir telgrafta, lsraıl saldınsına karşı Urdun'ün sonuna kadar desteklendığı bıldı- rılır Kral 1 luseyın'e çekılen telg- rafta şöyle denılmıştır "Ekse- lans, ıızun süredir. emperyalist ls- rail karşısında kahramanca sava- şan Ürdünlü Arap kardeşlerimi- zi, bu haklı ve mutlaka zaterle so- nuçlanacak antiemperyah'st kav- galannda, ODTÜ'nün Arap ve Türk bütiin öğrencileri sonuna kadar destekleriz." Deniz Gezmiş ve Hüseyin Inan, azgelişmiş dünya halkları emperyalizme karşı bir savaş verirken Türk gençliğinin bunun dışında kalamayacağı inancındaydılar. DENİZ GEZMİŞ: Daima eziîenlerin yanında olmalıyız D önemın devnmcı gençlık lıderlennden Deniz Gezmiş, 19.11 1968 tanhlı Türk Solu dergısının 13. sayısında yayımlanan yazısında özetle şunlan söylüyordu: "Çağuıuz, devrimcilerin Amcrikan emperyaUzmini adını adım kovaladığı çağdır. Çağımı/, gençliğin Çekoslavakya'da ve diğer revizyonist ülkelerdc karşıdevrimci olduğu çağdır. Çağuıuz biz yaştakilerin Vietnam'da, Dominik'te, Meksika'da Amerikan emperyaU/mine karşı dövüşerck öldüğü çağdır. AzgeUşmiş dünya halkları emperyalizme karşı bir savaş verirken gençtik bunun dışında kalamaz. Biz daima ezilenlerden yana çıkmak zorundayız. Eğer bi/inı kavgamız antiemperyalist kavganuı paraleUnde yürüme/se, ayaklarımız havada kalır. Devrimci gençlik Amerikan emperyalizmine ve oportüni/müıe karşı duran gençliktir. Onlann görevL, sayısııun azhğuıa, düşmanın çokluğuna bakmadan, Amerikan cmperyaüzmine karşı sonuna kadar dövüşmektir. O, en iyi biçimde karar veren ve uygulayandır. O, boş gecelerini değiL boylu boyunca ömrünü bu kavgaya verendir. Yaşasın Bağunsızhk Savaşı Veren Dünya Halklan. Yaşasın Tam Bağımsı/ Türkiye." 'Yirmi otuz kişi dağa çıkanz' B u sırada Vietnam'da görev yapmış olan CIA aja- nı Robert Commer, Türkıye'ye ABD elçısı ola- rak atandı Devnmcı oğrencıler, ABD'nın Anka- ra'ya yenı atadığı büyükelçı Robert Commer'ı kınamak amacıyla 28 Kasım 1968 gunu, Ataturk Havalımanı'na gıttı Yapılan eylem sonrasında gözaltına alınan 18 oğren- cıden Deniz Gezmiş, Mustafa Zülkadiroğlu, Mustafa Gürkan,ToygunEraslan ve RahmiAydın29 Kasım Cu- ma gunu, Bakırkoy Nöbetçı Sulh Ceza Mahkemesı ta- rafindan tutuklandı. Bu tutukluluklannda Sultanahmet Cezaevi'nde De- niz Gezmış'le yaptığı bir konuşmayı Rahmı Aydın şoy- le anlatmıştır "Cezaevi avlusunda, Deniz ile bir taraf- tan volta aüyoru/, bir taraftan sohbet ediyoruz. Deniz anlabyor, ben dintiyorum. Sohbetin bir yerinde, Deniz, 'Fakulteyı bitirmek, diploma almak. Bunlann hıç- bınsınuı devnmcılıkle bir ılgısı yok. Bunlar bunuva ışı. Bir kere okulu bırakmak lazım Zaten okulu bırakmış gıbıyım Nasıl olsa tutuklamalar peş peşe' dedi. 'Pekı, okulu bıraktıktan sonra ne yapacağız?' diyesor- dum. 'Yırmı otuz kışı, dağa çıkanz' dedi." BOLU PAĞS'NDA EĞİTİM 1969 kışında, Deniz ve bazı arkadaşlan, Akın Nejat Önal'ı bulur ve "Abi, Alpaslan Türkeş'in adamlan her yerde kanıpa girdiler. Bolu Dağr nda bir yerimiz var di- ye hep söyİerdin. O dağa gidip, taüm yapabflir miyiz" dıye sorar Akın Nejat Önal, Deniz Gezmiş, Mehmet Mehdi Beşpınar, Mustafa Lütfü Kıyıcı ve Mustafa ll- ker Gürkan, Bolu Dağı'nın eteğindeki Elmalı köyüne gıder Amaçlan Bolu Dağı'nda eğıtım yapmaktu- Elmalı köyü, Akın Nejat Önal'ın annesı Hacer Ha- nım ve akrabalarınm yaşadığı bir Çerkez köyüdür. Eğitimyapmaya gelenler, çokkar olduğu ıçın evden dışan adım atamaz. AkınNejat Önal, bunun üzenne, "Sizi başka bu-dağa götüreceğim 1 " dıyerek, Deniz ve arkadaşlannı Istan- bul'da Taksım-Elmadağ'a götürür ve "Sizancakburada talim yaparsuuz" dıyerek, orada bırakır MUSTAFA ÇELİK, FİLİSTÎN'DEKİ ÇATIŞMADA ÖLEN ÎLKTÜRK 'İlkgidenler biz olduk9 B u dönem, Fılıstın kurtuluş örgütle- nnın kamplannda gerılla eğıtımı al- mak ıçın eğılımler daha çok ortaya çıkmaya başladı. 1960 sonrası Türkiye'den Filıs- tin'e ilk kez Gazıanteplı Abdülkadir Ya- şargün ıle Mustafa Çelik ısımlı gençler, 1 Ekım 1968 tanhrnde gıttı. Mustafa Çelık, 8 Haziran 1969 tarıhınde Fılıstın'dekı bir ça- tışmada öldü. Mustafa Çelık, Gazıantep'ın Çobanbey koyündendı lstanbul Üniversıtesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Ömer Erim Süerkan, Filıstin'e gıtme olaymı özetle şoyle anlatmıştır "9-lOHaziran 1969 olaylançok önemlibir harekettLPolislesokaksavaşlanyapıldı.He- men hemen bütün üniversite öğrencileri, o nuntıkada bulunan esnaf, işçi vb. yekvücut halinde polise karşı çatıştı. lstanbul polisi bütün gücünü Bayazıt-Hürriyetalanına yığ- dı. Buna rağmen Bayazıt-Hürriyet alanın- da bannamadL Öğrencigençlik, halktan da aldığı destekle polise karşı direnmiş ve galip geunişü. Olaylar sonrasuıda üniversiteyi ta- til ettiler. Haziran sınavları eylül ayıııa kay- dınldL Öğrenci gençliğin liderleri için aran- ma durunıu çıkb. O sıralar Fihstin Demokratik Halk Kur- tuluş Cephesi'nin Türkiye devrimci gençli- ğiyleilişki kurmaghişimleri veFilistin'eda- vet olanağı vardı. Bunu böyle bir durumda değerlendirelim dedik. İlk önce arkadaşlan Ankara'ya gönder- dim. tstanbul'da işleri yoluna koydum. Ar- duıdan Ankara'ya gittim, onlara baktım, geridondüın. Dahasonrayeniden Ankara'ya gittim. Haziran ayısonlannda Ankarave ls- tanbul öğrenci hareketinin liderleri olarak bir araya geldik. Bu sırada Yusuf Küpeli ve Mahir Çayan ile daha yakın ilişki içindeyiz. Filistin'e öğrenci hareketi içinden Uk gi- denler biz olduk. Ben, DenizGezmiş, Cıhan Alptekm, lstanbul ÜniversitesiEczacıhk Fa- kültesi öğrencisi Kıbnsh Fadıl Hasan. Suri- ye uyruklu Süleyman isimli bir arkadaş. Monşer takmaisimlidiğerbir Kıbns uyruk- lu lstanbul Üniversitesi Dişçilik Fakültesi öğrencisi ve Kıbns TürkUlusal Öğrenci Fe- derasyonu (KTUÖF) tkinci Başkanı Kuy- dul Turan veFKF GenelBaşkanı Hasan Yu- suf Küpeli biriikte ghtik. Mahir Çayan da bizinıle gelecektiFakat,Mahir, çeşitli neden- ler ileri sürerek gelmedi." Ankara'da olmasınarağmenHüseyinInan da, bu sırada Filıstin'e gıtmedi SÜRECEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear