17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 MAYIS 2005 PAZART ESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(g cumhuriyet.com.tr 15 Ortaç Aydınoğlu yönetimindeki Ruhi Su Dostlar Korosu Ilgaz'ın şürlerini scslendirdi. Rıfat Ilgaz anildı MİNE ÖZGÜR KASTAMONU - Rıfat Ilgaz'ın doğum günü olan 7 Mayıs, AÜ Kastamonu Meslek Yüksek Okulu'nda düzenlenen etkinliklerle kutlandı. Okulun konferans salonundaki programa, Vali Yardımcısı Şeref Ataklı, Kastamonu CHP Mil- letvekili Mehmet Yıldjrım, KMYO Müdürü Prof. Dr. Bahri Gökçebay ve Aydın Ilgaz ko- nuşmacı olarak katıldılaı. Rıfat Ilgaz Kastamonu Betül Dündar, Onur Ak; !>ıır ve Leyla Erbil, Tahsin Prof. Dr. Sedat Sever'in jü i üyesi oldukları, ilk kez bu yıl düzenlenen Rıfat II zanan Lütfiye Aydın'a Çınar Yayınları tarafından ödülleri sunuldu. Türk Edı Yerı konulu panele Müsli dur, Burhan Günel ve Bırcu Alkan konuşmacı olarak katıldılar. Ortaç A> Ruhı Su Dostlar Korosu saît 20.OO'de Ruhi Su 'nun sesinden 'Merhaba' ile ba; Rıfat Ilgaz'ın şürlerini de Kastamonu'dan bir genc ü'nü kazanan ıl ve t. Cem Doğru'ya ücel, Kmin Özdemir, ;az Öykü Ödülü'nü ka- biyatında Rıfat Ilgaz'ın n Çelik, Mehmet Say- dınoğlu yönetimindeki fladıklan dinletilerinde, ;eslendırdiler. n yıllar önce kaleme al- mış olduğu askermektubu ve Kastamonu'nun Hu- riye türkiisünün öyküsel canlandırmasıyla ılgı gö- ren koronun en küçük solısti Başak Merev çok al- kış aldı. Programı AÜ Ziraat Fakültcsi Dekan Yar- dımcısı Prof Dr. Ahmet Çolak da izledi. Behramoğlu'na Azenbaycan'dan ödül • Kültiir Servisi - Yazınımızın tanınmış temsilcılerınden Ataol Behramoğlu'na, Azerbaycan Yazıcılar Birliği'nce 'Resul Rıza Ödülü' verildi. Basında da Behramoğlu'na birliğın merkez binasında ödülün sunulduğu toplanı ı üzerine ayrıntılı bir de haberyeraldı. Haberde belirtildiği üzere, dostça bir havada yapılan toplantıda, Behramoğlu'nu birliğin başkanı Ariar, 'yakın dostu' olarak orada tıulunan üyeler, yazarlar ve düşün ınsanlanna tanıttı. Anar, halk şaın Behramoğlu'yla görüştüklerini, iletişım içinde olduklarını belirtti ve başarıları ıçın tebrik ederek değerli sanatçı kımliği nede ııyle bu ödülü kendisine vermek istedikler ni belirtti. Bugünlerde 'Yaşamak însan Olarak' adlı kitabı Azericeye çevrilerek yayımlanan Behmmoğlu'na ödülünü, birliğin genel yazmanı Fikre t Koca sundu. Behramoğlu da Azerbaycanı ın bu halk şairini kişisel olarak da tanıdığını, kendisıyle bırçok kez karşılaştıklannı, bu ödülü almaktan ötürü son derece mutlu olduğunu dıle eetirdi.t eetir HAYATIN ÖTE YAKASI FERİDUN ANDAÇ KayıpyazannizindeKitaplan kitaplığımın birköşesinde duruyor- du. Adı belleğimdeydi. O cilt cilt romanlanna dönebümem için bir neden yaratmalıydım! Okuma zamanı gelip çatmıştı. "Edebiyatımızda Deniz" konulu bir konfe- rans için davet almıştım bir okuldan. Halikarnas Balıkçısı, Sait Faik, Zeyyat Se- limoğlu bildik adlardı. Yaşar Kemal, Tarık Dursun K. da yazmıştı denizi... Insana, denizin doğasına bakışı farklıydı her birinin. Denizi en iyi tanıyanın en iyi deniz anlatıcı- sı olabileceği düşüncemden bugün de vazgeç- miş değilim. Ama bu bilgileri görünmez kılıp denizden yeni bir dil kurmak, oranın gerçekli- ğini yeniden tasarlamak bambaşka bir şeydir. Bunlann içinde, Zeyyat Selimoğlu apayn bir yerde durur benim için. Çıkış ve vanş noktası değildir deniz. 0, denizdeki insanı, insandaki denizi anlatır. Duyuş, hissediş biçimi olarak de- nizi pastoral seyir gibi de görmez, Selimoğlu. Geldiğım kıyıda, o bir köşedeki kitaplan önü- me alıp, adı sanı bugün hiç bilinmeyen bu ya- zan nereden okumaya başlayabileceğimi dü- şündüm. Önce, ona dair yazılıp edilenleri gör- mek istedim... Hiçbir yerde hıçbir iz yoktu. Bu alanda güvendiğim bir sözlüğü açtım önü- me. Şunlann yazılı olduğunu gördüm. "Yaman Koray. Günümüz romancıların- dan, doğumu 1934, İstanbıd. Erdek'te Otel Alevok'un sahihi ve romancı Mebrure Sami Koray'ın oğlu. lstanbul'da Saint Joseph Fransız Lisesi'ni bitirdi (1954), Erdek'te ya- şıyor. Yazarlığa Cumhuriyet ve Akşam gaze- telerinde hikâyelerle başlayan Yaman Ko- ray, daha sonra Kapıdağ ve Marmara köy ve adalarındaki halkın hayatı konulu roman- lar kaleme aldı..." Bir kayıptı o! Yazann yayımlanan ilk romanı Deniz Ağacı 1962, son romanı Badanah Yüzler 1983 tanh- lerini taşıyor. Bu son romanındaki bilgiler yazarla ilgili ıpuçları veriyordu vermesine de; gene de onun yazdıklanna varabilmek için bir yol değildi. 1955'te büyük kentten kopan, gıdip doğaya yüzünü dönen yazann yazdıklannı/ romanlan- nı okumaya koyulunca, edebiyatımızda bam- başka bir seyri olan yazarla karşılaştığımı söy- Iemeliyım. 0 konferansım için Yaman Koray'ın Deniz Ağacı, Büyük Orfoz, Gelin Taşı romanlann- dan çok şey devşirdim. Deniz Ağacı, bir baş- yapıt. Bugün bile anımsanm bu yapıtın aynntılan- nı. Romandan birçok bölüm belleğimde iz bı- rakmıştır. Büyük Orfoz'un 1985'teki ikinci basımında kapak arkasındaki bilgi ("Yazann henüz ya- yımlanmamış Kuyudaki Adanı adlı bir ya- pıtı vardır") yıllar sonra onun ardına düşme- me, izini bulmama neden olmuştu. Yazıdan, edebiyat ortamından kopan bir ha- li vardı. Bir kayıptı o! Yayıncılık serüvenim başlayınca, listemin ilk sıralannda yer alan yazarlardandı Koray. Osnıan N. Karaca'dan yaşadığı yeri öğre- nince, ardına düştüm, gidip Gökova Körfe- zi'nde Karacasöğüt Köyü'nde buldum onu. Bu buluşma öncesi, buluşma anı apayn bir yazının konusu. YAMAN KORAY | Yaman Koray AĞAfl OKUMA ÖNERILERI * Yaman Koray: Bütün Yapıtları Dünya Kitapları'nda yayımlanmaya başlandı. Kuyudaki Adam, 2005, Dünya Kitapları, 508 s., Rüzgârla Gelen (Öyküler) yayımlanacak, Deniz Ağacı (1962), Gelin Taşı (1963), Sığırcıklar (1967), Mola (1970), Büvük Orfoz (1978), Badanah Yüzler (1983). BELLEK KUTUSU "Deniz Ağacı 'nı Fransızcaya çevirmemi istediler. Onu çevirene kadar yeni kitap yazarım dedim ve Gelin Taşı 'nı yazdım. Ama sonra bu kitap Fransızcaya ve tngiüzceye çevrildi. Fakat bana gelmedi. öylece kaldı. Bir de okuyucunun ilgisi daha basit şeylere yönelikti, Gelin Taşı'nın hikâyesionu fazla ilgilendirmiyordu. Olmaması gerek. Yazı hayatında herkes maske takntış. En çok kızdığım da o, insanlar doğal değil. Olması gerektiğini hissettiklerini oynuyorlar. Gelin Taşıfilme çekilecekti, senaryo heyeti kuruldu. Heyette ö'nemli yazar diye bilinen adamlar var ama, adam daha da 'lart, mi'leri ayıramıyor! Türkçe konusunda taviz veremezdim. Bu adamla oturup çalışamazdım, olmadı tabii." Yaman Koray Dalanıan Havaalanı'nda beni bekleyen bu coşkulu adamla yüzleştiğımde, telefondaki ses silinmiş, bambaşka biri çıkmıştı karşıma... Ön- ce ellerine bakmıştım. Yazıyı unutan, kendini yitirten ellerine... Hep o konuşmuştu. Yol boyunca, evde, deniz kıyısında, teknede... Özlem duymuşçasına bakıyor, yitirdiği vadi- ye yeniden kavuşmuşçasına bir heyecanla ko- nuşup duruyordu. Daha sözün başında neden izinı yitirttiğini, yazıyı bıraktığını anlatmıştı. "Yazmadım, kendimi tuttum, başka işle- re verdim; mavi yolculuk kaptanhğı yaptıın, denizle uğraştım, çokça evlendim, çocukla- rım oldu..." demişti. Annesi yazar-çevinnen Mebrure Alevok'tan konuştuk uzun uzun. Onun Çöl Gibi, Leylak- lar Altında, Sönen Işık, Suçlu Eller roman- lanndan söz etti... Yazarlığa ilk adımda anne- sinin ilk öğretmeni/ustası olduğunu anlattı uzun uzun... Ondan izler, renkler vardı evin her bir yanın- da. Yaman Koray'la o koydakı köyde iki kez bu- luştum... Orada, onun yaşadığı ortamda bir ya- zann kendini nasıl yitirttiğini; bir gün, bir yer- den bir ivme gelırse oturup nasıl yazmaya ye- niden başlayabileceğini gördüm. Romartları kadar dolu bir hayat... Bütün yapıtlarının yeniden yayımlanaca- ğını, buna da otuz yıl önce yazıp yayımlama- dığı Kuyudaki Adam romanıyla başlanaca- ğını söylemem onu sevindirmiştı. Koray ile ikinci görüşmemiz, o yaz yaşa- dıkları teknede gerçekleşnıişti. Sekizinci eşi Sultan üçüncü, Koray'ın da onuncu çocuğu Derya'ya hamileydi. Sultan Hanım, Koray'a kol kanat germişti. Ona daır her bir şeyi derleyip toparlamıştı. Saatlerce elımizden geçen albümler, dosya- lar uzunca söyleşmeler karşımda kayıp bir yazann gerçek öyküsünü anlatıyordu. En az yazdığı romanlar kadar dolu bir hayat duru- yordu karşımda. Hele Mebrure Alevok'un yayımlanmayan anıları da gün ışığına çıkınca... Budosyalarıniçinden Koray'ın 1953-1955 yıllannda yazdığı öykülen çıkarıp bütünleş- tirerek bir öykü kitabı yapmak düşüncesi onu daha da sevindirmişti. Rüzgârla Geldi, böyle oluşurken; bu öykü- lere bir sunu yazmasını istemiştim Koray'dan. "Yıllar sonra, kalemi elime alıyorum" diyerek sözüne şöyle başlamıştı: "Sevgili dostlarım; elinizde tuttuğunuz kitaptaki öyküler bundan aşağı yukarı ya- rım asır önce yazıldı. Ben 16-20 yaşların- dayken... (...) Bugün için biraz cski olabi- lir... Ama özellikle değiştirmiyorum. Çün- kü onlar, o zamanlar yazıldı. Biraz 'antika' yani." Yazanmızın Kuyudaki Adam romanını ya- yımlayıp kendisine ulaştırdığımızda; 'Ne Cennet Şey Şu Deniz' anı-romanını üç ayda soluksuzca yazıp bitirmişti... Yeni bir roma- na başlamış, denizle ilgılı bir başka kitabın yazımını da yoluna koymuştu. Yaman Koray, benim gözümde, edebiyatı- mızdaki 'kayıp yazar'lara, 'ret edebiyatı'na örnek bıri. Onun öyküsüne yaklaştıkça bunu daha ıyı kavrıyor insan. Elınin tersiyle bu ortamı itıp kendini kayıp- lar hanesine yazdırabilen kaç yazar var günü- müzde, bunu da düşünmeh denm, sevgili okurum Şairve yazar. 1944Kayseridoğumlu. Bir süre AÜ Siyasal Bilgiler Fakülte- P U K T R B / si'nde okuduktan sonra Hacettepe Üni- versitesı Fre nsız Dili ve Edebiyatı bölü- İSMET m ü n u bitirci(1977). Devlet Konserva- tuvarı'nda fjransızca okutmanlığı yaptı. ÖZEL 1999'dan bulyana Bilgi Üniversıtesi'nde şiirüzenne ders vermeyi sürdürüyor. Şi- irlerinı 1963, yılında yayımlamaya baş- layan Özel'in gazete yazılan dışında ka- lan yazı ve şiirleri, 1960'tan itibaren 'Devinim 60', 'Papirüs', 'YeniDergi', 'Şiir Sanatı', 'Halkın Dostları*, 'Diri- liş', 'Gösteri', 'Gerçek Hayat' adlı der- gilerde yayımlandı. 1977'den başlayarak 'Yeni Devir', 'Milli Gazete', 'Yeni Şa- fak' gazetelerinde yazılan yayımlandı. 'Taşları Yemek Yasak' adlı kitabıyla 'Türkiye Yazarlar Birliği Denenıe Ödülü' ve Şilili Ozan Gabriela Mistre- al Ödülü'nü aldı. 'Evet tsyan'(1969), 'Cinayetler Kitabı'( 1975), 'Celladıma Gülümserken'( 1984) şiir kıtaplanndan bazılan. Deneme kitaplanna birkaç ör- nek de 'Zor Zamanda Konuş- mak'(1984), 'Bakanlar ve Gören- ler'(1985),'ÜçMesele'. SAVAŞ BİTTİ ARİF DAMAR KÜLTÜR • SANAT (0212) 293 * 9 7 * SES-1885 ORTAOYUNCULAR I Yazan: Murat UYURKULAK Uyarlayan ve Yoneten: Mahir GÜNŞİRAY Sahne Tasarımi: Claude LEON Oyuncular; Mahir GÜNŞİRAY, Güven İNCE Ses Tasanmı ve Müzik: Ümit KIVANÇ Yönetmen Yardımcısı: Ayça DAMGACI Işık Tasanmı: Yüksel AYMAZ 9-16 Mayıs Saat: 20:30 TAKSİM SAHNESİ Bıletler AKM ve Taksım Sahnesı Gişelennde: 0(2121 245 25 90 Rez: 0(212) 254 96 96 www.tiyatrooyunevi.com İBİLET SATTSİ TICKHIURK ltlü»ıt!urPıtpmFl(ffi1»«7«DM) www.ortaoyuncular.com KIRALIKOVUN KENEF PENCERESİNDEN DENİZ GÖREN GÜLDÜRÜ Ferhan Sensoy - Nefrin Tokyay - Rasim Öztekin Okan Bayülgen - AN Catalbas - Elif Durdu Ebru Soyuerden - Özgü Namal Cuma - Cumartesi - Pazartesi 20.00, Pazar 15.00 ve 18.00 TURNE DOLAYISIYLA SADECE 25 GÖSTERİ T.C.KULTUR ve TURIZM BAKANLIGI'NIN MADDI KATKILARIYLA Ferhan Şensoy'un BENİ BEN Mİ DELİRTTİM? Persembe 20.00 İSTIKLAL CAD. N0:140 TEL: (0 212) 25118 65-66 FAX: (0 212) 244 43 27 MAYA SAHNESİ 'BAHTSIZ" PERİKLES (muhtemeltMı) ıv shıkespe^re 9-10-11-12 MAYIS SAAT 20:00 yöneten.metın deniz oynayanlar: tomrls Incor, mehmet akan, metln balay, hasan şahlntürk, tülln ûzen, umut devrlm aslan İSTİKLALCAD HALEP PASAJI KAT 2 BEYOĞLU ,-ı-i 212 252 74 52 tAİvÎA www mayasanal com atölyesi othello /vuvvı/.ovuııalolyRH 13/14 Mayıs 20.30 • 15 Mayıs 16.00 ) 345 39 39 yapılm.tklıiclır E F E S PUsen'in kültiir ve sanata katkıları artarak sürecek. İlanlarınız İçin (0212)293 89 78 percı[email protected] [email protected] \/ww perareklam.com.tr Yoneten: Kemal Aydoğan Emre Karayel-Barış Yıldız-lşık Yönt-Esra Uygur öner Erkan-Alpay K. Atalan-Toğan Ş. önayNeslihan Kolaylı 20/21 Mayıt 20.30 • 22 Hayıs 16.00 Yoneten: Işıl Kasapoğlu Haluk Bilglner-ŞebnemSönmez-Murat îaşkent Fadik AtasoyZeynep Gülmez-Gökçer Genç Özbek Yıldız-Emrah Kolukısa-Tekın Temel EFES , Pilsen . E F E S PUsea'in kültiir ve sanata katkıları artarak sürecek. JLV İlanlarınız İçin (0212)293 89 78 [email protected] tr [email protected] www.perareklam com tr 2005 Nisan ayında şiir yayımla- yan edebiyat dergilerinden: Adam Sanat, Agora, Akatalpa, Berfın Ba- har, Aykınsanat, Çağdaş Türk Di- lı, Dize, Esmer, Evrensel Kültiir, Kitap-lık, Merdivenşiir, Şıiratı, Ünlem, Tavır, Türk Dıli Dergisi, Varlık ve Yasakmeyve'de yer alan şiirleri okudum, inceledim. Merdivenşiir dergisindeki İsmet Özel'in "Savaş Bitti" adlı şiirinı Ayın Şiırı olarak değerlendirdim. İsmet Özel çok uzun bir süredir dergilerde görün- müyordu. Ya da benim gözümden kaçmış olabilir, bi- lemıyorum. İsmet Özel'in "Savaş Bitti"sı derginın tam 21 say- fasını "işgal" ediyor ve Özel'in zafer bayrağmı Türk şiirinin doruklanna dikiyor. Sözlerimde en küçük bir abartı olmadığına şıirden anlayan herkes katılacak ve benim kanımı paylaşacaktır. Bu yanımdan hiç kuşku duymuyorum. Ben kendı payıma İsmet Özel'in ilk kı- tabı "Geceleyin Bir KoşıT'yu okuduğumda yani 1966 yılından beri iyi bir şaır olduğunu düşünmüştüm. Ama şimdı "Savaş Bitti" çalışmasını okuduktan son- ra gerçekten büyük bir şair olduğu kanısına vardığı- mı hiç duraksamadan söyleyebilirim. Benim inancı- mı paylaşmayanlar olabilir. Saygı duyarım. Ne denli nesnel olmaya çaba göstersem de enınde sonunda öz- nel bir görüştür benımkisi. Üzülerek açıklıyorum ki 21 sayfahk bu şıiri gazetemız Cumhuriyet'te olduğu gibi yayımlayabilmemız olanaksız. Şiirin 10. sayfa- sındaki bölümünü aktarabılıyoruz. Bütününü merak edenlere derginın 2. sayısını almalarını önermekten başka söylenecek bir sözüm yok ne yazık ki!.. (...) Savaş çıktı KJZ koynumdan çıkmadı Beni mahmur bırakmaktan bir gün olsun bıkmadı Devler gibi yazı yaban demeyıp silahlanmış adamlar Korkuya Yağmaya Kana söz getırtmedi Alacaklanmızın sorgucuyduk borçlarımızın çılingırı Bizi Korku bızı Yağma bizı Kan yargıladı Terler döküldükçe solgunlaştı yerküre Çehre solgun anneler endişeli küfürbazdı babalar Yasalar kapattı çimenli bayırlann yüzeyınde artanı Nem kokuşlu çocuklan kızlı erkeklı Coşturdukça arıtan bayırlarda Batözler vınçler paletler sefalete gerekçe hazırladı Meyve ağaçlarını bir hiza gözeterek diktıler Dıraht-ı meyvedar lâfzına rağbet edenler Karşılannda ayıp el ışaretleri yapılmasına şaşırdı Öyle işaretleri onlar dışa vurmaz Düşüncelerinde yalıncak canlandınrdı Ne ki sısler bürüdüler tarlayı Göreyim seni herkesten önce sen başla Dıye her bırımıze tembih ettıklen Her bırımizden bir besmele ümit eden Hepimizin tenıne tav olup da Besmeleyi unuttuğumuz tarlayı Sislendi kurusun diye üstüne mendil Serdiğımiz böğürtlen Neymış bın yek dığerinin boynuna o kol atmalar Nice şeymiş o eski sarılmalar yatmalar Sevmekten kaldıysa bıze değdikçe değillendiren Yattıkça sürçen bir şey kaldı fasılalarla Neye uzattıysak elımiz bir arşın bizden ırak Kayıyor gözyaşlarının göğerttiği ne varsa gövdemizden Saklı kım biz sırlı kim biz kimdir sığıntı biziz (...)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear