Catalog

Aimhuriyet ntiyaz Sahibi: CUMHURtYET \AKFI ıdına İLHAN SELÇUK Genel Yayui Yönetmeni: İbrahİm Isuhbarat: CengizYıldırım • Ekonomı: Hasan Yıldız • Yazıışlen Müdürü: Salim 5r|? •. K ^ hür , E g e m l n v? e , r k , ö f •c Sp0 ^ : 6 b "Ainodon A Lr,,m l,, \M\Ai\r dulkadır \ ucelman • Makaleler. Samı Ka-Alpaslan • Sorurrüu Mudur. r a ö r e n # D ü z e l t m e . A b d u l l a h Y a z ı c l # Q l l . Mehmet SUCU • Haber MerkeZl gl -Beİ2eEdibeBuğra»YurtHaberleri:Meh- MÜdÜrÜ: Hakan Kara met Faraç • Avrupa Temsılcısı Güray Öz Yaym Kurulu. İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Danış- tnan), Orhan Erinç, Hikmet Çettnkaya, Şükran Soner, Ibra- bim Yıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balba\. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbay AtatiırkBulvanNo". 125, Kat i. Bakanhklar Tel 4195020 17 hat>," Faks- 4195027 • Izmır Temsıl- cısı Serdar Kıak. H Zı>a Bl\ 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks 4418"'45 0 Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, İnönu Cd 119 S No 1 l.Tel 363 12 11, Faks. 363 12 15 Antah, a Temsılcısı Ahmet OrucoğluCumhurıyet Cad. 80 5 Tel. 0242 2480057 Fa\ 2430509 • Muessese Müdürü Erol Erkut # Satış Fazi- let Kuza • Cumhurivet Reklam: # Genel Mu- dur Özlem \\den # Genel Mudur Yardımcı- bi. NazendePal Tel (0212)251 98 "4 - "5 251 9881 -82 Fax(0212t251 9868 Rezar\as>- on:(212)512 05 05Fax 21251384 63 \l;ıml»>«ı:'iHiıGunHaKT\ıanMBiMttvt'w,1 n;ılıii1 S TükocaitCad »41 CaŞaloilu ır*»4 Islantjul ?K 1M> - SAccı .W5 ISL Tel ı>:'.:ı5i:jj «5 I > l M D B A S .sTıc i> htıhM* HMrfenCİİ Sanundm lunal l>onW Dıgram-\leri.e2Da&tımPaaıümaS«v .e TK ^ ^unihume! Lom ır 30MAY1S20 tmsak-3 32 Gûneş. 5.28 Öğlel3 09 tkind'r P 05 Mcşanr 20 3" Yatsı: 22.23 1250 NESNE ÎNCELENÎYOR Çatalhöyük'te yeni bir ana tannça bulundu • Baştarafı 1. Sayfada Hodder yeniden başlamıştı. Türk ve çeşitli ülkelerden yabancı bilim adamınm çahştığı höyükte 2004 yılında, tarihi on binyıl önce- sinden yakın çağlara kadar geniş bir tarih di- limini kapsayan bu alanda çeşitli dönem in- sanlannın mimarhk yapılan, dinsel inançlan, toplumsal yaşamı, ölü gömme geleneklerine ilişkin buluntular elde edildi. 2004 yılı kazısında irili ufaklı 1250 nesne bulu- narak incelemeye ahndı. Bunlar arasında kireç taşından yapılrruş bir ana tannça heykelciği öne çıkıyor. 1960'h yıllarda bulunan "ana tannça" heykelcikleri ile benzerlikler göste- ren parça, Öteki buluntular ile birlikte Konya Müzesi'ne teslim edildi. Aşmmış da olsa, ayakta duran, besili, oldukça büyük kalçalı, göbekli, elleri ile göğüslerini tutarak doğurgan ana tannça simgesini vurgulayan heykelcik, arkeologlann yüzünü güldürdü. Buluntular 8-9 bin yıi öncesine ait Boynu ve başı ile "fallik (erkek cinsel organı)'" görünümünde bir başka taş heykel de ahşılmı- şın dışında bir parça olarak ikinci sırayı aldı. Heykelin yüz hatlan işlenmişti. Bu buluntula- nn gûnümüzden 8-9 binyıl öncesine ait olduğu belirlendi. Öteki buluntular arasında pişmiş kilden ve baba tann bağlantıh çeşitli boğa heykelcikler göze çarpıyor. Bazı fıgürlerde ya- panlann parmak izlerine de rastlandı. Aynca, kutsal boğanın duvara konulurken sıvanmış boynuzlan, bir kadın iskeleti de incelemeye ahndı. Geçen yıl Türkiye'de 208 arkeolojik ka- zı ve 90 yüzey araştırmasının yapılması öngö- rülmüştü. Bunlardan 56 Türk, 37 yabancı, 33 bilim insanı ile müzelerin ortak yürüttükleri, aynca mûzelerce 55 kurtarma kazısı gerçek- leştirildi. Ancak, Güneydoğu Anadolu'da sular altmda kalacak 22 ören yerinde öngörülen kurtarma kazılannın çoğunluğu, ödenek olma- sına karşın DSt'nin ilgisizliği ve beceriksizliği nedeniyle iki yıldır yapılamıyor. Bu arada Ba- kû-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattının geçtiği yörelerde de beş kurtarma kazısında çahşıldı. OĞUZ YORULMAZ Susurluksanığı öMürüldü LEVENT GENCELLİ BURSA - Susurluk davasında yargılanan, Ömer Lütfü Topal cinayetine adı kanşan ve eski Şanhurfa milletvekili Sedat Bucak'ın koruması olan özel harekâtçı polislerden OğuzYorulmaz (42) önceki gece Bursa'da bir barda çıkan kavgada öldürüldü. Olayla il- gili olarak Erol Evcil'in yakın arkadaşı ve Nilüfer Turizm'in sahibi Hüseyin Kayapa- h'nın oğlu Mustafa Kayapau'mn da arala- nnda bulundugu 8 kişi gÖzaltına alındı. Edinilen bilgilere göre, dün sabaha karşı saat 05.00 sıralannda Çekirge semtindeki 5 yıldızlı Kervansaray Otel'de bulunan Han Bar'da, ba- nn ortağı olduğu öne sürülen Oğuz Yorul- maz'ın kardeşi YavuzYorulmaz ile Mustafa Kayapalı arasında hesap yüzünden kavga çıktı. Kayapah, korumalan Murat Sallı, Hüdayda Bulurn ve adlan belirlenemeyen 2 kişiyle bir- likte bardan çıkarken önü OğuzYorulmaz ve adamlan tarafindan kesil- di. Bu srrada silahlann ateşlenmesi üzerine Yorul- maz, başından aldığı kur- şunla olay yerinde yaşa- mını yitirdi. Hüdayda Bu- lum otelin yakınlannda, Murat Salh da 500 metre uzaklıktaki bir apartmanın tüm zilkrini çalarak içeri girdikten sonra apartman sakinlerinin ihban üzerine yakalandı. Kent merkezin- de yapılan aramalar sonrasında Mustafa Kaya- palı, 4 arkadaşıyla birlikte Çekirge semtinde bulundu. Cinayeti, Bulum'un üstlendiği öğre- nildi. Olayla ilgili 2 kişi daha gözaltına ahndı. Yorulmaz, 4 yıl hapis eezası aldı Susurluk sürecinin önemli isirnlerinden eski Özel Harekâtçı Yorulmaz, Ömer Lütfü Topal cinayetine adı kanştığı gerekçesiyle gözaltına alınanYorulmaz, kısa süre sonra Özel Harekât Daire Başkanı tbrahim Şahin ve Halil Tuğ'a teslim edilerek serbest bırakıldı. Yorulmaz, Su- surluk kazasıyla birlikte ortaya çıkan skandal- da Özel Harekâtçdar Ercan Aksoy ve Ayhan Çarkıu ile birlikte açığa ahndı. 4 yıl hapisle cezalandınlanYoruhnaz, 3 yıl da kamu hiz- metlerinden uzaklaştınldı. Yorulmaz, serbest kaldıktan kısa süre sonra İstanbul DGM tara- findan Ömer Lütfü Topal cinayeti soruşturma- sı kapsamında turuklandı. 24 Ocak 1997'de 250 milyon lira tazmınatla tahliye oldu. Oğuz Yorulmaz'ın öldürmesindekı zanhlardan Mustafa Kayapalı ise Nilüfer Turizm'in sahibi Hüseyin Kayapah'nın oğlu. Hüseyin Kayapah da geçen yıl aracında uğradığı silahh saldın sonucu yaralandı. Kayapah'nın aynca Erol Evcil aracıhğıyla Alaattin Çakıcı'yla da yakın ilişkisi olduğu önü sürülüyor. Istanbul'un fethinin 552. yıldönümünde birçokilde törenler düzenlendi 6 Miras korunmah 9 İSTANBUL /AN- KARA (Cumhuriyet) - tstanbul'un fethinin 552. yıldönümü tören- lerle kutlanıyor. Belg- radkapı'da düzenlenen törende, Mehteran Bö- lüğü'nün çaldığı Cenk Marşı ve top atışlan eş- liğinde birlikler,Topka- pı Surlan'na hücum ederek Fatih Sultan Mehmet'in Topka- pı'dan şehre gırişini can- landvrdı. Cumhurbaşka- nı Ahmet Necdet Se- zer, tstanbul'un fethi- nin, tarihin akışını de- ğiştiren büyük bir başa- n olduğıınu vurguladı. Fetihkutlamalan kap- samında ilk tören, Fatih Sultan Mehmet'in Fatih Camii avlusundaki tür- besinde yapıldı. tstanbul Valisi Muammer Güler, tstanbul Bü- yükşehir Belediye Başkanı Ka- dir Topbaş, 3. Kolordu Komu- tan Yardımcısı ve 52. Zırhh Tü- men Komutanı Tümgeneral Ab- dullah Atay, Fatih Sultan Meh- met'vn rürbesine çiçek bıraktılar. Daha sonra Fatih Müftüsü tara- findan, Fatih Sultan Mehmet. fe- tih ve Kurtuluş Savaşı'nda şehit olanlar ile Mustafa Kemal Ata- türk için dua edildi. Törenin ar- dmdan Vali Güler, Topbaş ve TümgeneralAtay, FatihAnıtı'na çelenk bıraktı. Belgradkapı'da düzenlenen tö- rende ise tstanbul'un fethi can- landınldı. Tören Vali Güler, Be- lediye Başkanı Topbaş ve Tüm- general Atay'ın, yurttaşlan kut- lamasıyla başladı. İstiklal Mar- şı'nm okunması ve saygı duru- şunda bulunulmasuıın ardmdan Mehteran Bölüğü'nün çaldığı Cenk Marşı ve top atışlan eşli- ğinde birhkler, surlara hücum ederek tstanbul'un fethini ve Fa- tih Sultan Mehmet'in Topka- tzmit'te düzenlenen etkinlikte İstanbul'un fethi canlandınldı. (Fotoğraf: AA) pı'dan şehre girişini canlandırdı. Istanbul'un fethinin 552. yıldö- nümü nedeniyle mesaj yayımla- yan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, tstanbul'un dün- yanuı ortak kültürel mirasmda seçkin bir yere sahip olduğunu behrterek "îstanburun ev sa- hipliği yaptığı uygarhklardan ve küîtürlerden günümüze ulaşan bu mirası korunıak. kendimize ve gelecek kuşakla- ra karşı olduğu kadar, insanlı- ğa karşı da en büyüksorumlu- luğumuzdur" dedi. Sezer açıklamasında, îstanbul'un Türk ege- menliğine girmesini sağlayan Fatih Sultan Mehmet'in, ileri görüşlü kişiliği ve adaletli yöne- tim anlayışına v r urgu ya- parak Fatih'in Sultan Mehmet'in tstanbul'da, kültür, inanç ve etnik kö- kenleri farklı insanlann bir aradayaşamasını ola- naklı kılan banş ve hoş- görü ortamı oluşturdu- ğunu belirtti. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar ise ts- tanbul'u fetih ruhuna layık bir kent olarak korumanın gerektiğine işaret ederek "İstan- bul, büyük Ata- türk'ün ifadesiyle ta- rihimizin ve medeniyetimizin hülasasıdır" yorumunu yaptı. Başbakan RecepTayyip Erdo- ğan, Vali Güler 1 e mesaj gön- dererek tstanbul'un fethinin 552. vıldönümünü kutladı. Doğan: Örümcek kafalı değilim OLCAYAKDENİZ MİLAS - Milas Kaymakamı Hulusi Doğan. Milas Anadolu Lisesi'nin etkinlığinde Nâzım Hikmet'in "Vatan Haini" adlı şiınni okuyan 17 yaşvndaki öğrenci Ç.C.'nin gözaltına ahnması için güvenlik güçlerine talimat vermediğini öne sürdü. Yazılı bir açıklama yapan Doğan, öğrencinin gözaltına ahnmasına ilişkin kendisine "yargısız infaz' 11 yapıldığını savoındu. Doğan, açıklamasında şu gorüşlere yer verdi: "Okul müdürlüğünce programlandığı şekilde başanyla geçen şiir dinletisi sona erdiği sırada, gecenin sunuculuğunu yapan iki öğrenciden birisi olan Ç.C., *Bu programda daha çok söylenecek söz ve okunacak şiirler vardı. Ancak bizi susturdular. Bızı susturanlara bir şiirle cevap vereceğim' diyerek, okul idarecilerini kınadığını, protesto ettiğini söylemiştir. Daha sonra, program dışı olarak, sürpriz bir şekilde yetkili kişüeri sıkıntıya sokarak Nâzım Hikmet'in 'Vatan Haini' isinıli şiirini okumaya başlamıştır. Ben bir mülki amir olarak bu şüri sonuna kadar dinkdim. Şiir okunurken hiçbir reaksiyon göstermedim, gösterenlere de engel oldum. Şiirin okunmasından sonra da diğer konuklarla birlikte salondan aynldım. Program sonrasında öğrencimizin gözaltına ahnması doğrultusunda güvenlik güçlerine bir talimat vermedim." Ödülünü, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın elinden alan eski Almanya Cumhurbaşkanı Johannes Rau, "Hayatta insanlar arasında iki tür zincir bulunur. Birinci zincirin halkalan düşmanlık, korku ve nefretten oluşur. İkinci zincirin halkalan ise dostluk, sevgi ve barıştan meydana gelir. Türk ve Alman toplumlarını işte bu ikinci zincir ile birbirine bağlamauyız" dedi. Solingen'de dostluk ödülleri• Baştarafı 1. Sayfada kı Federal Almanya Cumhurbaşkanı Johan- nes Rau. Devlet Bakanı Mehmet Aydın, CHP Genel Başkanı Deniz BaykaL CHP Ge- nel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, eski Meclis Başkanvekili YılmazAteş, CHP Ge- nel Sekreter Yardımcısı Bihlul Tamayhgil ve Yozgat Milletvekili Emin Koç, tstanbul Milletvekili Ali Rıza Gülçiçek, DYP Genel Başkan Yardımcısı Nüzhet Kandemir, So- lvngen Belediye Başkanı Franz Haug, NRW Eyaleti Avrupa Birliği'nden Sorumlu Baka- nı VVollframm Kuschke, Türkiye'den ve Al- manya'dan çok sayıda basın mensubu, sivil kitle örgütleri, siyasi parti temsilcüeri, sa- natçılar ve Solingen sakinleri hazırbulundu. Anma töreninin arduıdan Türk-Alman DostlukFederasyonu'nun ırkçıhğa karşı top- lumsal dayaruşmayı sağlamak amacıyla dü- zenlediği ödül töreninde gazetemiz Genel YayınYönetmeni tbrahimYUdız % e yazan- mız Hikmet Çetinkaya'nın yanı sıraTürki- ye'den ve Almanya'dan çok sayıda yerli \e yabancı gazeteci hazır bulundu. 'Irkçüıkla ortak mücadele edilmeli' Federasyonun bu yılki ödüllen dostluk ödülleripolitikadalında eski FederalAhnan- ya Cumhurbaşkanı Johannes Rau'ya, med- ya dalında moderator Stefan Raab'a, sanat dalında ünlü müzisyen Fazıl Say'a, spor da- luıda Badminton'da dört yıl üst üste dünya brrincisi unvanını alan Avni Kertmen'e, iş dünyası dalında işadamı Mustafa Baklan'a ve bilim-araştırma dalında Prof. Faruk Şen'e venldi. Törende bir 4s.onuşma yapan Türk-Alman Dostluk Demeği Başkanı Ali Küıç, Alman- ya'da yaşayan 2.5 milyon Türk için Alman- ya'nınyeni birvatan olduğunu söyledi. Alman siyasilerden, göçmenleri siyaset malzemesı olarak kullanmamalannı isteyen Kılıç. vrkçı- lığa karşı Alman veTülTciöpTumlarinın^bir- likte mücadele etmesi gerektiğini vurguladı. Konuşmasrnrn sonunda Mustafa Kemal Atatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" vecizesini hatvrlatan Ali Kılıç, eski Johannes Rau'nun aynı yönde belirttiği, "Kin öldü- rür, sevgi kurtarır" felsefesini de kendile- rine düstur edindiklerini söyledi. Aydm: TtirkiyeMen korkulmamah Daha sonra kürsüye gelen Devlet Bakanı MehmetAydın, kültürlerarası diyaloğun öne- mine değindı. Diyalog için ilk şartvn, tarafla- nn birbirlerini yeterince tanımasından geçtı- ğini söyleyen Aydvn, Solingen olayınınTürk- Alman dostluğunun sembolü haline geldigi- ni dıle getirdi. Birçok ülkede referanduma gı- dilen AB Anayasası'nın çokluk içınde birlik felsefesiyle hazırlandığını söyleyen Bakan Aydvn, yeni anayasamn çokkültürlü toplum- lann bir arada yaşamasma katkı sağlayacağı- nı söyledi. Türkiye'nin mevcut durumundan korkuhnaması gerektiğini ifade eden Bakan Aydın, "Avrupa savunma içgüdüsü ile de- mokrasiden geri adım atmamau veTürki- ye'vi birlik dışında bırakmamalıdır" dedi. Baykardan Rau'ya teşekktir Ödül töreninde konuşan Baykal, insanlann sadece yabancı olduklan için öldürühneleri- nin çoküzücü olduğunu, ancakbu sorunun sa- dece Ahnanya'da değil, dünyanmheryerinde meydana geldiğini söyledi. Solingen olaylan sırasında NRW Eyaleti Başbakanlığı görevin- de bulunan Johannes Rau'ya, cumhurbaşkan- lıgı görevi sırasında da göstermiş olduğu ör- nektutumundan dolayı teşekkür eden Baykal, gelecekte bu tür olaylann ortaya çıkmaması içindüzenlenentopraTrtrrrrnraemmedeğindi. ~ Baykal, "Aramızdan Mevlüde Genç gibi bir Türk kadım çıktığı için gururluyuz. Mevlüde Genç, bir Anadolu kadım olarak acıdan banşı ve dostluğu çıkarmasım ba- şardı" şeklinde konuştu. Aynmcılığm en önemli simgesinin duvarlar olduğunu söyle- yen Baykal. "Bahsettiğim duvarlar kent- îer arasına inşa edilen duvarlar değil. İn- sanlann kafasında ve vüreklerinde örül- müş olan duvarlardır. tşte biz bunlan or- tadan kaldırmaya çahşmalıyız" dedi. 'Sağduyulu tutum sergilendT Anma törenine katüamayanBaşbakan Re- cep Tayyip Erdoğan'uı gönderdiği mesajı, Almanya Büyükelçisi MehmetAli Irtemçe- Uk okudu. Büyükelçi trtemçelik, anma gü- nü dolayısıyla yaptığı konuşmasında, "Be- nim ülkemin en köklü ve zengin ilişkiler içinde olduğu bir ülkede, üç milyon kadar Türk için yeni bir yurt olan, bütün Türk- lerin de geleneksel olarak içten bir yakın- uk duydukları Almanya'da entegrasyon sürecinin karşılıklı ve samimi çabalarla derinleştiriüp devamının büyük önem ta- şıdığı Almanya'da bunlar olmamalıydı; bunlar olmamahdır. Bu gözlem ve düşün- celerimi ifade ederken Alman toplumu- nun büyük çoğunluğunun değindiğim olumsuzluklar karşısında bugüne kadar sorumlu ve sağduyulu bir tutum sergile- miş olduğunu memnuniyetle kaydettiği- mizi de belirtnıek isterim" diye konuştu. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada kurslarından birinde, daha yaşama gözünü aç- mamış çocuklara enirilen yemini aktaralım: "Ben Muhammed Müslüman ümmetindenim. Türkiye, dinsiz, laik bir memleket haline gelmiş- tir. Hayatımı Mustafa Kemal dinsizliğiyle savaşa adayacağıma, Türkiye'yi bir din ve şeriat devle- ti haline getirmek için mücadele edeceğime, Ke- mal Paşa zamanında çıkarılan dinsiz kanunların tatbikini önleyeceğime, kısa zamanda ümmet esasına dayanan şeriat devletinin kurulması için çalışacağıma, dinim, Allahım ve bütün mukad- desatım üzerine yemin ve kasem ederim." İşte demek istediğimiz bu... Eğer, din eğitimini denetim dışına çıkarıp, her- kesin istediği gibi vermesini sağlarsanız yarın bu yemini yaya bırakacak yobazlar çıkar. O yobaz- lar ki, bugün Meclis çatısı altındaki kimseyi be- ğenmez, daha ötesi "kâfir" ilan ederler! AKP'nin ne yaptığını bilip bilmediğini bilmiyo- ruz ama, şunu biliyoruz: Bu yaptıkları en çok kendilerine zarar verir! • • • Halen faaliyetini sürdürmekte olan Diyanet Iş- leri Başkanhğı denetimindeki Kuran kursları ne durumda? Kurs sayısı 4300, öğrenci sayısı 155 bin. Bu kursların bir bölümü öğrenci gelmediği için ka- patılmış. Bunun Türkçesi şu: Türkiye'de isteyen herkes Kuran kurslarına gidip kutsal kitabı okumayı öğrenebilir. Peki AKP'nin derdi ne? AKP içindeki çekirdek tabanın derdi Kuran öğretmek değil, kendi siyasal inancına uygun militan yetiştirmek. Bunun için en zengin kay- nak nerede? Dini duygularda! Ancak bunu açıkça yapacak yüreklilikte de olmadıkları için tüm eğitim sisteminin yasaların dışına çıkması pahasına hareket ediyorlar. Dün TCY'deki değişikliği iki maddeyi karşılaştırarak aktardık. AKP'nin mantığına göre, yasadışı açıl- miş bir eğitim kurumundan, verilen eğitimden sadece sahip ve işletmeci sorumlu tutulacak. Sokağa çıksanız, ayda belli bir ücret karşılığı binlerce "sahte sahip" bulursunuz. işin gerçek- ten arkasındaki kişiler de tertemiz dolaştr! Sah- te sahibe verilecek en büyük ceza ne olur? Hapis, o da paraya çevrilebiliyor. Yasa adli para cezasını öngöriiyor. Bu ceza da hapis sü- resi karşılığında günlük 20 ila 100 YTL. Tarikat- lar buna para demez! Yasada kapatma hükmü de olmadığı için ver parayı, aç istediğin tipte eğitim kurumunu! • • • Simdi gözler Çankaya'da. zellikle bu tür durumlarda Çankaya'nın öne- mi her zamankinden fazla hissediliyor. Eğer Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer yasayı geri gönderirse bu kez "Kargaşayı Köşk çıkar- dı" diyecekler. Ya da tabanlanna, "Bakın biz is- tediğiniz düzenlemeyi yapıyoruz ama, hâlâ en- gelleyenler var" propagandası yapacaklar. Neresinden baksanız kabul edilemez bir du- rum. AKP'lileri yaptıkları işin sonunun nereye vara- cağını gözden geçirmeye ve sözlüğe bakıp şu üç sözcüğün ne anlama geldiğini okumaya ça- ğırıyoruz: Gaflet... Dalalet... Hıyanet! ankcum(a cumhuriyet.com.tr SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN '... Rüya Değil Bu, Aynıyle Vâki.•••• • Baştarafı Arka Sayfada (... 27 Haziran 1335 (1919)da, bir ajansın Pa- rîstelgrafı dünyayaşu müthiş sözleri duyuruyor- du: "... dün Amerika Müttehit Devletleri Reisi ve Fransız Başvekili arasında, Türkiye'nin âkı- beti üzerinde bir müzâkere daha yapılmış ve Wilson, Boğazlaratâlip olduğunu beyan etmiş- tir. Amerikan Reisi, 'İstanbul bir Türk şehri de- ğildır, (orada) diğer milletlerekseriyettedir' demiş ve Müttefikler'in onun kabul etmesi ricasıyla, kendisine tevdi ettikleri, istanbul'la alâkalı bir tekJ'rfi, Amerika'ya avdetinde Senato'ya götü- receğini ilave etmiştir..." "... Mr. VVilson 'yalnız Boğazlan değil, İstanbul ve mülhâkatını da Amerikan mandasına dahil jşdeceğini' tebârüz ettirerek, istanbul artıkyek- pare birlmparatoriuğun mefkezi otmaktan çık^ mıştır" demiştir..." "... Mr. Wilson, Anadolu'nun kaderi mevzu- unda, bilahare şunları beyân etmiştir. ... dü- şündüm de, Türkler'e şöy/e diyebiliriz: 'Avru- pa'daki topraklannızı ve Asya'daki şu ya da bu topraklannızı bırakacaksınız!' Veya, 'hudutlannız şu şekilde teşekkül edecek ve bu hudutlar dışın- daki bütün haklannızdan vazgeçeceksiniz. Bu topraklann istikbâli hakkında Müttefikler'in ve or- taklannın verecekleri karahan peşin olarak kabul edeceksinız.' Aynca Türkiye, idaresi altında kalacak topraklarda Maliye, Polis, Sahil Mu- hafaza gibi bazı kısımlarda, adı sonra tesbi' edilecek bir devletin 'yardımını' kabul ede cektir.." Hayret değil mi? Istanbul'daki VVılson Cemi yeti, Başkan VVilson'ın ne diyeceğini, adeta b yıl önce, aklmdan okumuş! Biz bugün aynı şev lerin tekrarlandığını söylersek, yanlış mı olur? < zaman en doğrusu şu: Eğer varsa, bunlan doğru olmadığını gösteren belgeler, ortav çıkarılmalı! Eren Gürel & Levent Dündar evlendiler. Kutlar, mutluluklar dileriz. 29 Mcıyıs 2005 Karaörenler