22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 MAYIS 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET ekonomi(S cumhuriyet.com.tr 2006-2008 döneminde kamuda ücret ve aylıklar, hedeflenen enflasyona göre belirlenecek İlk 'ortavadeli' programhazır• 2006-2008 dönemini kapsayacak Orta Vadeli Program, tek emeklilik sistemi, yüzde 5'lik büyüme ve 1.6 milyon yeni istihdam öngörüyor. ANKARA(AA)-Kamuveözel sek- törde öngörülebilirliği arttıracak bir yol haritası olarak nitelenen, 2006- 2O08 dönemini kapsayacak ilk Orta Vadeli Program'da son aşamaya gelin- di. Program döneminde, kamu kesi- minde ücret ve ayhklar hedeflenen enflasyon oranında arttınlacak. Orta Vadeli Program'a göre: \/ Yıllık TÜFE artış hızının gelecek yıl yüzde 5, 2007 yılında ise yüzde 4 olması öngörülürken, 2008 yılında bu- nun sabit tutulması hedefleniyor. */ Tek bir emeklilik rejimi kurula- rak, emeklilik sisteminin mali açığının milli gelire oraru düşürülecek. i/ Kamu altyapı yatırunlannda özel sektör katılımım arttıncı modeller ge- lişririlecek. KİT'ler belirli bir takvim ve strateji çerçevesinde özelleştirile- cek, ancak özelleştirinceye kadar da verimli çalışması esas olacak. \/ Gelir vergisinin yapısımn iyileş- tirilmesi ve basitleşrinlmesi amacıyla vergi dışı ücret unsurlan vergi kapsa- mına alınacak. • Kamu maliyesindeki gelişmeler de dikkate alınarak, kurumlar vergi- sinde oran indirimine 2006 ve 2007 yıllannda da devam edilecek. */ Finansal araçlar üzerinden alınan vergilerin uyumlulaştırmasına ilişkin düzenleme 2006 yılı başından itiba- ren uygulanmaya başlanacak. • Sosyal güvenlık sisteminin kap- samı genişlerılecek ve genel sağlık si- gortasına geçılecek. • Bölgesel merkez niteliği taşıyan kentler tespit edilerek, bölgeler arası göç eğilimleri analiz edilecek ve göç eğilimlerini bu merkezlere yönlendi- rici stratejiler geliştirilecek. • Program döneminde ortalama yüzde 5'lik büyüme hedefleniyor. ^ 3 yülık dönemde 1.6 milyon ye- ni istihdam yaratılması öngörülüyor. • Programa göre, bu yıl yüzde 4.1 olacağı tahmin edilen kamu kesimi açığının GSYH'ye oranının 2008'de yüzde 0. l'e düşürülmesi hedefleniyor. • 2005 yılında yüzde 47.4 olması beklenen genel devlet harcamalarının GSYH oranının, 2008 yılında yüzde 42.3'e düşürülmesi planlanıyor. • Bu yıl yüzde 35.5 olacağı tahmin edilen genei devlet faiz dışı harcama- lanmn GSYH'ye oranının da 2008 yı- lında yüzde 35.7 olacağı hesaplanıyor. • Uç yılda 9 milyar dolarhk özel- leştirme geliri hedeflenirken, tanmsal desteklerin GSMH'ye oranının 2005 yüındaki yüzde 0.72'lık seviyesrnden. 2008'de yüzde 0.85'e ulaşması plan- lanıyor. • Ihracat 2008 yılında 106 milyar dolara ulaşacak, ıthalat ise 147 milyar dolan bulacak. 2008 yılında turizm ge- lirleri de 23.7 milyar dolara çıkacak. Bu tahminler doğrultusunda cari iş- lemler açığının 2008 yılında 12.9 mil- yar dolara (GSYH'nin yüzde 3. l'i) ge- rilemesi bekleniyor. AB-Çin tekstilsavaŞi Ç«n'den itha) edilen iki tür tekstil ürününe y su^malarkovTnasıveözelkonımatedbirieriuygu- laması Pekin yönetinıini kızdırdı. Çin Tıcaret Bakanbğı, AB'yi, Çin işletmelerinin tekstilticaretininküreseUeşmesinde sahip olması gereken doğal haklan çiğnemekle suçladL (REUTERS) MÜDÜRBEĞENMEDl: Broadway'den makam arabası olmaz ANKARA (AA) - Ölçüler ve Ayar Memurlan Mesleki Geliştir- me ve Dayanışma Derneği'nin (ÖLÇME-DER) ilk genel kurulun- da konuşan Sanayi ve Ticaret Ba- kanlığı Ölçüler ve Standartlar Ge- nel Müdürü Atilla Şahin, Sanayi Bakanlığı'nda makam hizmet ara- cı olarak alınan 35 otomobüin mar- kasının Broad\vay olmasını beğen- medi. Şahin, "Bu arabalan, sınıfinı geçen üse çocuklan hediye olarak ahyor. Sanayi Bakanlığı gibi araçla- ra ruhsat veren, denetleyen bir ba- kanhğuı bu araçlan hizmet aracı olarak almasuu yadırgıyorum. Bu 35 tane araba aiırken Içınde klıma olsun, müzik sıstemı olsun, airbag olsun, 3-5 milyar daha fazla para verilsin bunlar olsun, içinde oturan sıkıntı çekmez. dua eder' dedim. Şanlıurfa'da klimasız araba ile na- sılçahşüacak? Bazeno Broathvayile bakanhklara gidiyoruz, bizi içeri al- mıyoriar, 'Sahiden genel müdür müsün' diye. Ben 22 yaşından beri makam arabasuıa biniyorunı. Biz sizleri daha iyi yetişmiş, bu topluma daha iyi hizmeteder hale getireceğiz inşallah" diye konuştu. DÜNYA EKONOMÎStNE BAKIŞ / ERGtN Y1LDIZOĞLU LONDRA ergin.yildizoğlu(â mail.com Genelde, rüyalar gerçek olmaz; ol- duklarında da hep bir düş kınklığı yara- tırlar. Ama geçen hafta Batı'da ve Tür- kiye'de medya, Bakû-Tiflis-Ceyhan (BTC) petrol boaı hattının açılışını muş- tularken bu kuralın bu proje için geçer- li olmadığına inanıyor gibiydi. Asrın projesl' BTC boru hattının açılışında konuşan devlet büyükleri, CEO'lar, "Asrın proje- si", "21.yüzyılınIpekYolu", "Bölgegü- venliğine büyük katkı" gibi ifadeler kul- landılar. BTC "dünyayı değiştirecek bir projeydi" (The Independent), "Türkiye birkez dahajeopolitik konumundan ya- rartanacaktı", "önemli bir enerji oyun- cusu olacaktı" (Christian Science Mo- nitor). llk bakışta BTC gerçekten çok etkile- yici bir proje. Bir kere yapımı on yıl sü- ren BTC, bilinen en büyük özel sektör projesi (The Guardian); 1700 km. yol git- tikten sonra bölgenin en büyük ABD üs- sü Inciriik'in yanında denize ulaşan, 4 milyar dolara mal olan proje, Hazar De- nizi petrollerini Batı'ya ihraç etmek ama- cıyla gündeme gelen üç seçenekten, maliyeti en yüksek olanıydı (The Econo- mist). En düşük maliyetli proje Iran'dan geçerek körfeze ulaşacak yoldu. Ancak ABD, Batı'nın Ortadoğu petrollerine ba- ğımlılığını, Hazar petrolleri üzerinde Rus- ya'nın etkisini azaltacak stratejik öne- me sahip bir projenin, iran gibi ne yapa- cağı öngörülemeyen bir ülkeden geç- mesine karşıydı. BirTürk Dışişleri yetki- lisinin sözleriyle "Amerikalı dostlanmız enerji akışını ve güvenliğini artttrmaya çok istekliydiler". BTC ve yanından ge- çecek bir gaz boru hattı (New York Ti- mes) sayesinde Türkiye bir ener- ji taşıma platformu oluyordu. BTC sayesinde Boğaz'daki tankertra- fiği de hafifleyecekti. Tüm bunlar iyi de ben hâlâ hangi "rüyanın" gerçek- leştiğini anlamış değilim. Hangirüya? Geçen hafta Samuel Huntington Türkiye'deydi. Bir keresinde benim kı- saca özetlediğim, Prof. Emre Kon- gar'ın köşesinde aynntılı bir biçimde ir- delediği, akademik çevrelerde paçavra- sı çıkarılmış "Uygarlıklar Çatışma- sı" tezini yeniden anlattı, Türki- ye'nin önündeki seçenekler konu- sunda bizleri aydınlattı. Hunting- ton, "Avrupa Bihiği'ne girme şan- sınız sıfır" demiş ve Türkiye ya Müslüman dünyanın liderliğine so- yunabilirmiş ya da ulusal gücünü, bağımsızlığını pekiştirerek büyük güç olmaya çalışabilirmiş. Işte si- ze iki büyük rüya. BTC ile gerçek- leştiği söylenen rüya bunlarla ilgili olabilir mi? Ne ki Arap dünyasının Türkiye'nin lideriiğini kabul etmeye hazır olup olmadığı bir yana, BTC eğer ileri sürüldüğü gibi, günde bir milyon varil petrol akıtarak ABD'nin ve Batı'nın Ortadoğu petrollerine bağımlılığını azal- tacaksa, Arap dünyasına, OPEC'in et- kinliğine darbe vuran bir proje değil mi? Geçen hafta IMF Başkanı Anne Kru- eger, "Türkiye borçlannı ödeyemeye- bilir" diyerek halen 40 milyar dolar sı- cak paranın dolaştığı Türkiye ekonomi- sinde, bir mali krizin çıka(rtıla)bileceği- ne işaret etti. "Kim bilir, belki de Türki- ye, BTC sayesinde, borçlannı ödeme- sine yardımcı olacak önemli bir mali 'Bir Rüya Gerçek Oldu' kaynağa ulapyordur" diye düşündüm. Böylece Türkiye bağımsızlığını güçlen- direbilir, bölgede büyük güç olmaya doğru bir adım atabılir. Ancak yerli ve yabancı medya Azerbaycan'ın 30 yılda 40-60 milyar dolar (Der Spiegel) ya da yılda 5 milyar dolar (The Times) gelir el- de etmeyi beklerken Türkiye'nin 40 yıl- da 7.2 milyar dolarla (yılda 200 milyon dolar) yetinmek zorunda kalacağını ya- zıyordu. Bu, Cumhurbaşkanı Sezer'in haber verdiği, 2020'ye kadar gerçek- leşmesi planlanan 80 milyar dolarlık enerji yatınmının yalnızca binde dördü- ne eşit bir büyüklük. Nasıl bir rüya' bu? Geriye, "gerçekleşen rüya" bağlamın- da, yalnızca BTC'nin, Türkiye'nin jeopo- litik önemine yapacağı katkılar kalıyor sanırım. Gerçekten, ilk bakışta BTC, Türkiye'nin elindeki jeopolitik kartları güçlendirecek gibi görünüyor: BTC, Av- rupa'nın petrol ve gaztedariki açısından çok önemli. Ikincisi, "dostumuz" ABD'nin, hatta Cheney'nin, bu hattın oluşmasına büyük katkı- ları olduğuna göre, büyük bek- lentileri de olsa gerek. Bu Türkiye'nin eline büyük bir koz venyor olabilir mi? Birincisi, boru hattı geçmişte, Türkiye'ye Irak karşısında pek bir pazarlık gücü sağlamamıştı. Ikincisi, BTC acaba nasıl bir koz? örneğin, Türkiye isterse bu hat- tı kapatabilir mi? The Asia Tımes'takı "Boru Hatlan Ülkesi" ("Pipelandistan") başlıklı araştırmasından tanığımız Pepe Escobar'ın, geçen hafta, BTC'nin "bü- yük oyun" içindeki yerine değınen yazısında anımsattığı gibi, her bo- ru hattı yapımcılara verilen imtiyaz- lar yüzünden çok özgün bir statü kazanıyor, adeta kendi başına hü- kümran bir devlet oluyor. Esco- bar'ın bu saptamasının, BTC bü- yüklüğünde ve öneminde bir pro- je ıçin de geçerli olacağını varsay- mak yanlış olmaz: BTC, Avrupa ve ABD açısından "büyük oyunun" bir parçası, petrol tedariki de Baş- kan Carter'dan bu yana ABD için gittikçe önemi artan bir "ulusal çı- kategorisınde, hattın tam ucunda da Incirlik var... Bu açıdan bakınca da BTC'nin, Türkiye'nin egemenliğine bir katkıdan daha çok, AB ve ABD gibi iki büyük güç yönünden gelebilecek ba- sınçlara yeni bir zemin yarattığını dü- şünmek daha doğru olmaz mı? Bana dostunu söyle... Belki de Türkiye'yi yönetenler açı- sından gerçekleşen rüya, ülkemizin BTC sayesinde, "dostumuz" ABD için, nihayet, asla vazgeçilemez bir kar konuma geliyor olmasıdır. Bu bağ- lamda da üç konu beni düşündürüyor. Birincisi, dünyanın toplam savunma harcamalannın yüzde 50'sini gerçek- leştiren I. ve II. Körfez Savaşlarında toplam 300 ile 400 bin insanı öldür- mekten, bugün işkence yapmaktan, uluslararası anlaşmalan hiçesaymak- tan hiç çekinmeyen bu dostumuz, ulusal çıkartarı söz konusu olduğun- da kimseyi dinlemeyeceğini, bu ara- da her türlü yalanı kolaylıkla söyleye- bileceğini geçmişte birçok kez gös- terdi. Davranışlarını öngöremediği ülke- leri de "şerekseni" olarak niteleyerek hedef alabiliyor - dolayısıyla hep ön- görülebilır (!?) olmak durumundası- nız. Ikincisi, Türkiye bu dostumuzun askeri üsler zincirinin (Bosna, Koso- va, Polonya, Gürcistan, Afganistan, özbekistan, Kırgızistan, Irak; yakında Romanya, Bulgaristan, Azerbaycan, Kuzey Irak) tam ortasında yer alıyor. Üçüncüsü, Avrupa bu petrol boru hat- tına rağmen (kim bilir, belki de ABD buna izin vermeyeceği için) Türkiye'yi içine almaya neden niyetli görünmü- yor? Üstelik, gittikçe aralarındaki çe- lişkiler derinleşen Avrupa, Rusya ve ABD'nin "büyük oyun" içindeki fark- lı çıkarları, BTC yüzünden Türkiye üzerinde çakışıyor ve adeta (2006'da tamamlanması beklenen gaz boru hattını da düşününce) bir axis mundi oluşuyor. Bu durumda BTC bana bir rüyanın gerçekleşmesinden çok, bir "kâbus" gibi geliyor. Ama ben bir enerji ekonomisti ve je- opolitiği uzmanı değilim, belki de bu yüzden durumu kavrayamıyorum, boş yere kaygılanıyorum. ANKARAPAZARI YAKLP KEPENEK 'Ey Özgüplük1 Geçen hafta TBMM'de "gündem dışı" söz alan kimi milletvekilleri ve Adalet Bakanı, Bo- ğaziçi Üniversitesi'ndeertesi gün başlayacak olan, kısaca "Ermeni soykınmı" konulu bir toplantının "soykırım karşıtı görüşleri savu- nanlara" katılma olanağı sağlamadığı gerek- çesiyle suçlamada bulundular. Yalnızca eleştirel suçlama yapmakla kalın- sa; kuşkusuz sorun olmazdı. Toplantının ka- tılımcıları ve Boğaziçi Üniversitesi yönetimi, "hainlik", hatkı "arkadan hançertemek" gibi çok ağır sözcüklerle suçlandı. Milletvekilleri- nin suçlamalan, kişisel görüşleri sayılabilir. An- cak aynı zamanda hükümet sözcüsü de olan bakan söz aldı ve ekledi: "Hükümet olarak bir yetkimız olsaydı gereğini yapardık. Keşke, Adalet Bakanı olarak dava açma yetkimi dev- retmeseydim. Şimdi YÖK ne yapacak, Boğa- ziçi Üniversitesi ne yapacak onu merak edi- yorum; ben de merak ediyonım, biz de me- rak ediyoruz, milletimiz de merak ediyor..." Bu sözler, yalnızca kişisel görüş açıklama- nın çok ötesindedir; hem hükümet eliyle hem de kitlesel bir baskı kurmayı içeriyor. Ertesi gün Ceza Infaz Yasası görüşmeleri sı- rasında, "kişisel görüşlerimi" açıklamak üze- re söz aldım. Özetle, Meclis'in esas görevle- rinden birinin de düşünce özgüriüğünü koru- mak ve kollamak olduğunu; ünlü Aydınlan- macı Fransız düşünürü Voltaire'in yaklaşık 2.5 yüzyıl önce öne sürdüğü "Görüşlerinize katılmıyorum, ancak o görüşleri söyleme hak- kınızı sonuna kadar savunacağım" ilkesinin, çağdaş demokratikleşmenin temeli olduğu- nu; suçluluğu kanıtlanıncaya dek kimsenin suçlanamayacağını; bu ilkeye bağlı kalınma- sı gerektiğini; suçlann bireysel olduğunu; özel- likle Adalet Bakanı'nın, kişileri ve kurumlan kayıtsız ve belgesiz bir biçimde, üstelik bir toplantı öncesinde suçlamanın doğru olma- dıgını; suçlamalann yargıda sonuçlandınlma- sı gerektiğini ve bu tür tartışmalann çözüm ye- rinin bilimsel toplantılar olması gerektiğini be- lirttim. Adalet Bakanı'nın suçlamalan ilk sonucunu verdi, toplantı iptal edildi. Bu arada çok daha acıklı bir durum yaşandı. Düşünce özgüriüğü- nü savunması ve kurum olarak üniversiteyi koruması gereken YÖK, 12 Eylül sonrası ku- ruluşundaki kendi talihsizliğine yeniden bü- ründü ve toplantının düzenlenmesini bir "ta- lihsizlik" olarak niteledi. Sonuçta, toplantı ya- pılamadı. • • • Türkiye yıllar öncesinde çözmesi gereken düşünce özgürlüğü sorununu, üstelik toplu- mun çok duyarlı olduğu konuda ve zamanda ilkel sayılabilecek bir biçimde tartışıyor. Oysa, tarihsel sırasıyla 19 Mayıs, 14 Mayıs ve 27 Mayıs gibi özgürieşmenin üç önemli gününü içinde taşıyordu. Yazık ki, birincisinden 86, ikincisinden 55 ve üçüncüsünden de 45 yıl sonra bile bunların ileri düzeyde bir bireşimi- ne ulaşılamıyor. Üstelik ya da bu nedenle olacak, tam bir hafta önce, ODTÜ Stadyumu'nda, Maria Fa- randuri, Zürfü üvaneli ve saz arkadaşlarına eşlik eden binlerce genç, on yıllar öncesinde yapıldığı gibi "Ey özgürlük" sözlerini gökle- re yükseltiyordu. Ve yaratılan baskıcı hava sonucu Milas Kay- makamı, bir lise öğrencisini Nâzımın birşiiri- ni okuduğu için tutuklatıyordu. Bu ülkede "özgürlük" dahane kadar bir sü- re ya karakol ve hapishane konusu olacak ya da yalnızca türkülerden yükselecek? yakup@metu.edu.tr TRABZON ASLİYE 2. HUKUKMAHKEMESİ'NDEN DosyaNo:2005 124 Duruşma günü: 23.06.2005 Duruşma saati: 09.00 Davacı TEİAŞ Genel Müdürlügü Vekilı tarafından aşağıda isimlen yazılı davalılar aleyhine mahkememizde açılan kamulaştırma bedehnin tespiti ve taşınmazın idare adıııa tapuya tcsctlı davasmdar ^ Kamulaştırma Kanunu'nun 4650 sayılı Kanunla değişik 10. maddesi hükmü gere- ğince venlen karar gereğınce Trabzon ilı merkez Uğurlu köyü sınırlan içerisinde kain ve aşağıda davalısı ve malıkı ve özellıklen yazılı taınmazda yine aşağıda belirtilen kısmı kadar davacı TElAŞ Genel Müdürlüğü'nün 04.08.1999 tarih ve 41-376 sayılı karan ile kamulaştınlmasına karar verildığı, dava konusu yere mahkemece acele el konulduğu, kamulaştırma bedelinin tespıtı ve taşınmazın idare adına tescili için ka- mulaştınlan taşınmazın belirlenecek kamulaştırma bedelinin 4650 sayılı kanun gere- ğınce saptanmasını müteakıp bedelın ılgılıler adına mahkemece belırlenen TC Ziraat Bankası Trabzon Şubesi'ne yatınlmasına ve bedelin yatırılması üzeııne de taşınma- zın ıdare adma tescilıne karar venleceğı hususu Kamulaştırma Kanunu'nun 4650 sa- yılı Kanun ile değişik 10 maddesi hükmü gereğınce ılan olunur. Davalı ve malikler: Selahattın Bahadır. Parsel: 1405. Kam. Alan: 112.21 m2, Irtifak hakkı: 5515.08 m2. Basm: 16492 TRABZON ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo:2005 127 Duruşma günü: 23.06.2005 Duruşma saatı: 09.00 Davacı TElAŞ Genel Müdürlügü vekıli tarafından aşağıda ısimleri yazılı davalılar aleyhine mahkememizde açılan kamulaştırma bedelinin tespıtı ve taşınmazın ıdare adına tapuya tescili davasında: Kamulaştırma Kanunu'nun 4650 sayılı Kanun'la değişik 10. maddesi hükmü gere- ğınce venlen karar gereğince Trabzon ili merkez Uğurlu köyü sınırlan içerisinde kaın ve aşağıda davalısı ve malıkı ve özellikleri yazılı taşınmazdayine aşağıda belirtilen kısmı kadar davacı TElAŞ Genel Müdürlügü'nün 04.08.1999 tanh ve 41-376 sayılı karan ile kamulaştınlmasına karar venldığı, dava konusu yere mahkemece acele el konulduğu, kamulaştırma bedelinin tespıtı ve taşınmazın ıdare adına tescili içın ka- mulaştınlan taşınmazın belirlenecek kamulaştırma bedelinin 4650 sayılı Kanun gere- ğınce saptanmasını müteakip bedelin ilgililer adına mahkemece belırlenen TC. Ziraat Bankası Trabzon Şubesi'ne yatınlmasına ve bedelın yatınlması üzenne de taşınma- zuı idare adına tesciline karar verileceği hususu Kamulaştırma Kanunu'nun 4650 sa- yılı Kanun ile değişik 10. maddesi hükmü gereğince ilan olunur. Davalı ve malıkler: Selahattın Bahadır. Parsel: 591, Kam. Alan: 54.65 m2, trtifak hakkı: 331.39 m2 Basın: 16496 TRABZON ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 2005 125 Duruşma günu: 23.06.2005 Duruşma saatı: 09.00 Davacı TELAŞ Genel Müdürlügü \ekih tarafından aşağıda ısunlen yazılı davalılar aleyhine mahkememizde açılan kamulaştırma bedelının tespıtı ve taşınmazın ıdare adına tapuya tescili da\asında: Kamulaştırma Kanun'nun 4650 sayılı Kanun'la değişik 10. maddesi hükmü gere- ğınce verilen karar gereğince Trabzon ilı merkez Uğurlu köyü sınırlan ıçensınde kain ve aşağıda davalısı ve maliki ve özellikleri yazılı taşınmazda yine aşağıda belırtılen kısmı kadar davacı TEİAŞ Genel Müdürlüğü'nün 14.08.1999 tanh ve 41-376 sayıh karan ile kamulaştınlmasına karar venldiği, dava konusu yere mahkemece acele el konulduğu, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili ıçın ka- mulaştınlan taşınmazın belirlenecek kamulaştırma bedeluıin 4650 sayılı Kanun gere- ğince saptanmasını müteakip bedelın ilgililer adına mahkemece belırienen T C Ziraat Bankası Trazon Şubesı'ne yatınlmasnıa ve bedelın yatınlması üzenne de taşmmazın ıdare adına tescilıne karar venleceği hususu Kamulaştırma Kanunu'nun 4650 sayılı Kanun ile değişik 10. maddesi hükmü gereğınce ılan olunur. Davalı ve malıkler: Salıh Şen, Mustafa Hayatı Çızmecıoğlu, Mehmet Akıf Odaba- şıoğlu. Semahat Çızmecioğlu, Hakan Çizmecıoğlu. Parsel: 1414, Kam. Alan: 328.75 m2, Irtifak hakkı: 4958 m2. Basın: 16494 TRABZON ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 2005/126 Duruşma günü: 30.06.2005 Duruşma saatı: 09.00 Davacı TElAŞ Genel Müdürlügü vekili tarafından aşağıda isımlen yazılı davalılar aleyhine mahkememizde açılan kamulaştırma bedelinin tespıtı ve taşınmazın ıdare adma tapuya tescili davasında: Kamulaştırma Kanunu'nun 4650 sayılı kanunla değişik 10. maddesi hükmü gere- ğınce verilen karar gereğince Trabzon ili merkez Uğurlu köyü sınırlan ıçensınde kaın ve aşağıda davalısı ve maliki ve özellikleri yazılı taşınmazda yine aşağıda belirtilen kısmı kadar davacı TELAŞ Genel Müdürlüğü'nün 04.08 1999 tanh ve 41-376 sayılı karan ile kamulaştınlmasına karar venldığı, dava konusu yere mahkemece acele el konulduğu. kamulaştırma bedelinin tespıtı ve taşınmazın idare adına tescili içın ka- mulaştınlan taşınmazın belırlenecek kamulaştırma bedelının 4650 sayılı Kanun gere- ğince saptanmasını müteakip bedelın ilgililer adına mahkemece belırlenen T.C. Ziraat Bankası Trabzon Şubesi'ne yatınlmasına ve bedelin yatınlması üzenne de taşınma- zın ıdare adına tesciline karar verileceği hususu Kamulaştırma Kanunu'nun 4650 sa- yılı Kanun ile değişik 10. maddesi hükmü gereğınce ilan olunur. Davalı ve malıkler: Ihsan Samancı, Faık Samancı. Parsel: 250, Kam. Alan: 625 m2, Irtifak hakkı: 4549.48 m2. Basın: 16495 TC PENDÎK1. AİLE MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 2004 2025 E. Davacı Melek Çuhacı tarafından davalı Cahit Şahin hakkında açılan 20042025 E. Sayılı Boşanma davasının mahkememizce yapılan duruşmalan sırasında venlen ara karan uvaruıca; Mustafa ve Güzel oğlu 1945 doğumlu, Bursa, Osmangazi, Maksem, Cilt: 57, H4- ne: 670de nüfusa kayıtlı bulunan Cahıt Şahin'uı daha önce Dr. Orhan Maltepe Cad. No: 27 K: 2 Pendiklst. adresinde oturduğu bilindiğinden, dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği mümkün olamadığı gıbı tüm araştuınalara rağmen tebligata uygun başkaca adresi de tespit edilemedığinden, ilanen tebligat yaptınlmasuıa karar veril- mıştir. Adı geçen davalının 30 06/2005 günü saat: 09.15'de mahkememizde yapılacak du- ruşmada hazır bulunması ya da kendini bir vekılle temsil ettırmesı, aynca sa\'unmaya yönelik tüm delillerini de duruşma gününe kadar sunması, geçerli mazeret bildir- meksizin dunışmalara katılmaması halinde ilan tarihınden itibaren 7 gün sonra tebli- gat yapılmış sayılarak yokluğunda yargılamanın sürdürülüp karar verileceği, ilanen tebhğ olunur. 17.05.2005 Basın: 23994 TRABZON ASLÎYE 2. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 2005 123 Duruşma günü: 30.06.2005 Duruşma saati: 09.00 Davacı TEİAŞ Genel Müdürlügü vekili tarafından aşağıda isimleri yazılı davalılar aleyhine mahkememizde açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adma tapuya tescili davasında: Kamulaştırma Kanunu'nun 4650 sayılı Kanun'la değişik 10. maddesi hükmü gere- ğınce verilen karar gereğınce Trabzon ili merkez Uğurlu köyü Cami mevkii sınırlan ıçensmde kam ve aşağıda davalısı ve maliki ve özellikleri yazılı taşınmazda yine aşağıda belirtilen kısmı kadar davacı TEİAŞ Genel Müdürlüğü'nün 04.08.1999 tarih ve 41-376 sayıh karan ile kamulaştınlmasına karar verildiği, dava konusu yere mah- kemece el konulduğu, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşmmazın idare adına tesci- li içın kamulaştınlan taşınmazın belırlenecek kamulaştırma bedelinin 4650 sayılı Ka- nun gereğınce saptanmasını müteakip bedelin ilgililer adma mahkemece belirlenen T.C. Ziraat Bankası Trabzon Şubesi'ne yatınlmasına ve bedelin yatınlması üzenne de taşınmazın ıdare adma tesciline karar verileceği hususu Kamulaştırma Kanu- nu'nun 4650 sayılı Kanun ile değişik 10. maddesi hükmü gereğince ilan olunur. Davalı ve malikler: 1. Alı Osman Kapucu, 2. Zülfiye Gündüz, 3. Arslan Kapucu, 4. Emıne Yıldırım, 5. Hüsnıye Kapucu. Parsel: 602. Kam. Alan: 21.61 m2, Irtifak hakkı: 2454.70 m2. Basın: 16492
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear