17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27 MAYIS 2005 CUMA 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Edırne _Y 22 Sinop PB 19 Y 24 Samsun Y 20 Kocaeli Y 23 Trabzon Y 21 Çanakkale Y 24 Gıresun Izmir Y 25 Ankara Y 20 Y 18 Manısa Aydın _Y 25 Eskişehir Y 19 Denizlı _Y 26 Konya PB 23 PB 27 Sıvas Y 20 Zonguldak PB 19 Antalya PB 27 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van Y Y Y PB PB Y Y Y 18 27 27 30 27 27 21 18 Y 21 Butun bdgelenmız par- çalı ve çok bulutlu, Mar- mara. kuzey ve kıyı Ege, Batı Karadensz'ın ıç kesım- len Orta ve Dogu Karade- nız. Iç Anadolu nun kuzey ve doğusu, Doğu Akdenız. Doğu Anadolu Guneyöo- ğu Anadolu nun kuzeyı gok gumltulu sağanak ya- ğışiı geçecek Hava sıcak- lığı yurdun guney doğu ke- sımlennde Dıraz azalacak dıger yerlerde artacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn B Y PB PB B B A A 20 20 22 28 28 30 30 27 Münih A 29 Zürih Benın Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına A B A A Y Y B Y 28 28 33 27 25 19 26 25 B 30 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire B PB PB PB PB Y Y PB 24 33 21 27 31 24 19 32 A 30 Parçaıı buıutlu ^ Çok bulutlu ı Yagmuiu Karlı C1 "S Sulu kar Gok gurultulü G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada Çalakalem, dünyaya, Türkiye'ye nizam veriyor- lar: 3 Ekim'de... AB ile müzakereler başlaya- cakkkk... Kimse engelleyemezzzz. Oysa: Merkel ve sağcı partiler, Türkiye ile üyelik müza- kerelerınin 3 Ekim'de başlamasırıı öngören 17 Ara- lık'taki zirve kararını tanımadıklarını veya tanıma- yacaklarını, böylece Türkiye ile üyelik müzakere- lerine kapıyı kapatacaklarını açıklamadılar. Tersine, müzakerelerin başlayacağını, ancak Al- manya'daki olası iktidarın müzakereleri geciktir- meye veya erteletmeye çalışacağını içeren haber- ler alınıyor. Karen Fogg çocuklarının yazdıkları,"...Türkiye'riın 3 Ekim müzakerelerini, ne Fransa'dakiAB Anayasa- sı, ne de Almanya'daki bir Hıristiyan Demokrat ikti- dar engelleyebilir" biçimindeki ukalalıklara, yukar- dan atmalara gerek olmadığı bir kez daha anlaşıldı. • • • Gerçi bizde oyle bir iktidar var ki, en haklı oldu- ğu davada elindeki avucundaki siyasal olanakları kullanamadı. Türkiye'ye özel statü verilmesiyle il- gili çıkışları AB Komisyonu'nun geçen yıl 6 Ekim'de yayımladıöı, müzakerelerin ucunun açık olacağını saptayan llerleme Raporu'nda gördük. Ne ki bu hükümet hayır diyemedi. CHP lideri altını çizerek söylüyor. (Ne yazık ki, grupta söylüyor, bu gerçekleri halka indiremiyor.) Şimdi, yavaş yavaş özel statü için AB ile ilişki kur- mayı düşünmez misiniz, denilmeye başlandı. Bu, "Son bir emrivaki". 42 yıldır yürüdüğümüz yolda, AB projesinin en inançlı savunucularından olan Türkiye'ye, 42 yıl sonra özel statü öneriliyor. Ne zaman? 17 Ara- lık'taki zirveden sonra -RTE'nin- Kızılay Meyda- nı'nda gündüz havai fişekler atıp AB bayramını kutladıktan sonra... Şimdi "AB konusunda gitmekte olduğumuz ye- rin Avrupa değil, Avrupa 'nın kenannda ikinci sınıf biryer olduğu ortaya çıktı" diyor Baykal. • • • Ama bizimkinin, içimizdeki dalkavuklara eş ya- bancı bir dalkavuğu da var: Italyan Bertusconi! RTE'nin "dünya lideıieriyle kurduğu -vay vay vay- iyi ilişkilersayesinde -yok canım- Türkiye'yi uluslarara- sı arenada söz sahibi haline getirdiğini" söylüyor. Bu adam veya benzerleri, bu iktidarın, bu Başba- kan'ın ufak ufak adımlarla dinci birsistem olgunlaş- tırdığının, Türkiye'deki yaşamı yaşanmaz hale getir- diğinin sanki farkında değiller. Araştırmalara göre, 20 milyon olan yoksul sayısının yılda bir milyon artarak Türkiye'nin hızla yoksullaştığını, memur ve işçiden sonra çiftçinin de kendi kaderine terk edildiğini, eli- ne ve önüne ne gelirse, kâr eden etmeyen her ku- rumu, kuruluşu satmaya çalıştığını, örneğin ERDE- MİR'den sonra İSDEMİR, boru fabrikası, demir ya- takları, üç limanı, 1200 lojmanı satmaya hazırlandı- ğını -Berlusconi'ler- bilmesine biliyorlar ama... Emre amade, her istenileni tepkisiz yerine geti- ren böyle bir iktidarı ve başbakanı elden kaçırma- mak için övgüler sıralıyorlar. özel statü önerileri giderek güçleniyor, RTE'den ses yok! Öcalan a teröristbaşı diyemeyen AİHM kararına, tepki yok! Güney Kıbrıs'ı tanımamız için baskılar artıyor, ses yok! Içeride arslan. Eleştirilere kükrüyor. Dışarıya sus- kun. Dostça bir tokat vuruyorlar enseye, istedik- lerini alıyorlar. iç-dış sorunların, sefaletin, yoksulluğun, gide- rek artan işsizliğin sorumlusu kim? Içeriyi değil, dışarıyı memnun eden RTE! 'Bizi camide soydular'• Baştarafı 1. Sayfada nıa uygun şekilde, faizsiz ola- rak değerlendirecekJerini söy- lediler. Inançlarımıza hitap et- tiler, biz de senet karşılığı para- mızı yarırdık. Çıkmak istediği- mizde senetleri verip paramızı alabileceğimizi söylediler." Demir, ortakJık sürecinde bir- çok vaafte bulunan holding yet- kililerinın 2000 yılı sonrasında ekonomik bunalımı gerekçe gös- tererek sistemden çıkmak iste- yenlere senetlerin karşılığını öde- mediklerini belirtti. Aynlmak is- teyenlere "Kendi bulduğunuz ortaklara senetleri devredin, paranızı aün" dendiğini anlatan Kahraman Demir, "Yani anla- yacağımız bizi camide kandır- İJılar, soydular, dolandırdılar" dedı. Mağdurlar, toplantıda bazı AKP mılletvekillerinin, "Yok cami değildir orası" itirazlany- la karşılaştı. Mağdurlann senet- lerini inceleyen milletvekilleri, "Sermaye Piyasası Kurulu size teminat vermemiş. Neye güve- nerek paranızı emanet ettiniz? Bu holdinglerin ne iş yaptığını, kayıt sistenılerini araştırmadı- nız mı" sorulannı yönelttı. Mağ- durlar ıse. para yatırdıklan dö- nemde bu holdinglerin televiz- yonlara, gazetelere reklam ver- diklerinı, prestijli kurumlar gıbi göründüklerini, bu ticarette dini duyguların da kullanıldığını söy- lediler. Mağdurlar, "Bu şirketler televizyon yayınlarıyla para topiadıkları için kanuna aykı- rı bir durunı olsa devlet müda- hale eder diye düşündük" de- diler. Dernek temsilcileri, kendi bölgeierinde 180kişiden 10 mil- yon AVTO toplandığını, daha son- ra mağdur sayısının 1500'e çık- tığını bildirdi. Sermaye Piyasası Kurulu'nu inceleyen Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (D- DK) da kayıt dışı çok ortakJı şir- ketlere karşı zamanmda etkin ön- lem alınmadığını saptamıştı. D- DK'nin raporunda bu şirketlerin çalışma yöntemi şöyle anlatıldı: "Kurul kavdına alınmaksı- zın, karşılıklı güven ve gönüllü- lük esasına dayalı biçimde ta- sarruf sahiplerinden para top- lamaktadıriar. Ortak sayıları kesin olarak bilinmemekte, mal varlıkJannın envanteri çı- karılamamaktadır. Hisse se- netlerinin ikincil piyasası yine kendüeri tarafından oluşrurul- maktadır. Yürürlükteki yasal düzenlenıelerin dışında kendi geliştirdikleri ve kurallarını kendilerinin koydukları bir sis- tem yaratmışlardır. Ortaklık kayıtlannda genellikle hisse sa- hibi olarak asıl yatırınıcı yeri- ne kurucu ortaklar veya tenı- silci durumundaki bazı kişiler görünmektedir." AVRUPA'DA HAK ARAYIŞI Yimpaş Isviçre'de yargı önünde AYKl'T KÜÇÜKKAYA Türkiye'deki mağdurla- nnın haklannı aramak için dernek kurdugu Islami holdinglerden Yimpaş Holding hakkındaki Avru- pa "daki suçlamalar, Al- manya'nın ardından Isviç- re'de de yargıya taşınıyor. Almanya'da yaşayan 60 "a yakın "yeşü serma- ve" mağdurunu merkezi Isviçre'de olan "Yimpaş Group AG"ye karşı sa- uınacaklarını açıklayan A\aıkat Prof. Daniel Fisc- her, söz konusu şirketın tsviçre'dekı para transfer- len ve yatınmlannı gün- deme getireceklerini söy- ledi. Fischer,Yimpaş Gro- up AG'nin tsviçre'de pro- fesyonel hiçbir faaliyette bulunmadığım savundu. Yimpaş Group AG'ye karşı Isviçre'de açılan da- \anın ilk duruşma tarihi- ni Stans'daki Nidvvalden Kanton Mahkemesi belir- leyecek. Zürih merkezli avukatlık ofısı Fischer & Partner ve Alman avukat- lık ofisi Rechlin&Akça, sayılan 6O'ı bulan Yimpaş Group AG mağdurlannın müvekkilliğini üstlene- cek. Fischer, şirketin Al- manya'da yaşayan Türk yurttaşlanndan yüzde 20 net kâr payı söz verip pa- ra toplayarak müvekkiîle- nnı hıssedar yaptığını be- lirtti. Şirketın para topla- ma stratejisi olarak cami- leri ve mü\ekkillerinin evlerini seçtiğini öne sü- ren Fischer, para yatıran müvekkillerinin dini duy- gularla hareket ettiğini de sözlerine ekledi. Yozgat merkezli Yim- paş Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Uyar, Isviçre'deki Yim- paş Group AG'nin de başkanı. Cumhuriyet, 25 Mart 2004'te. aralannda Uyar ile AKP'li Kırıkka- le Belediye Başkanı Veli Korkmaz'ın da bulundu- ğu beş kişinın Alman- ya'da "dolandırıcılık" suçlamasıyla arandığını belgeleriyle duyurmuştu. SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN Aralanndaki, En 'Önemli', Asıl' Fark?. ıı ...bilmem okudunuz mu? Can'ın (Dündar), geçen- lerde Milliyet'te, son derece ilginç bir röportajı yayım- lanmıştı; ünlü 'sermaye cterebey/'Soros'lakonuşmuş, hani şu Macar olup da, Amerikalı geçinen! Soros'un saptadığı... Soros'un Türk işadamlarından söz ederken, önem- li bir saptaması var; diyor ki "onlar farklı, diğer- leri, münhasıran kendi çıkarlarını düşünürler, geri- si vız gelir, oysa sizinkiler, ülkelerinin çıkannı göz ardı etmiyorlar!" Aklımdan ne geçti dersiniz? Cum- huriyet in geliştirdiği 'yurttaşiık bilinci' işte budur; de- mek hâlâ kaybetmemiş olan işadamlarımız var. Bu, bir! Sanırım o kitap dilimize çevrilmedi, ya da ben duy- madım; Michael Voslensky'nin, bir ara Batı'da epey- ce patırdı yapmış, 'Nomenklatura' adındaki eserinden soz edTyörurnTkltabırnKrncîtraŞlıgı, ilkînîh asıT ânTârnT- nı veriyordu: "SSCB'nin imtiyazlıları!" Gerçekten, aynen bizde olduğu gibi, orada da -adına Nomenkla- tura dedikleri- bir Oligarşi oluşmuştu ki, 'Bürokrasi + Teknokrasi + Intelligentsia'dan mürekkepti; ve halkın düpedüz üstündeydiler, basbayağı saltanat sürüyorlardı, fakat... işte bu fakat önemli, zira eğer günümüzdeki Rus hal- kı, hayli derin ve hüzünlü bir nostalji içinde, 'o günleri' arıyorsa; Kızıl Meydan'daki Zafer Yıidönümü geçi- dinde, Rus Silahlı Kuvvetleri aynen Kızılordu gibi, önünde Orak/Çekiç'li kızıl bayrakla geçiyorsa; bu neyi gösterir? Nomenklatura bile -belki Sosya- lizm'in, onlara aşıladığı sorumluluk duygusundan, belki doğrudan doğruya Asyalı olmalarından gelen- ciddi bir yurttaşiık ve halk bilinci taşımakta idi: ABD ti- pi 'Demokrasiler'de, hem olmayan hem de olma- sına gerek görülmeyen bir bilinç! Nasıl olsa Tann yok mu, o her şeyi düzeltir: bu da, iki! Nedenıni, Regis Debray, pek güzel anlatmış. Komodinin üstiindeki İncil... (Tesbit / 5. "...demokrasi, bölgeciliklerin ortaya çıkmasına, özel çıkarlann kendisini göstermesine izin verebilir; çünkü onun derin kanaatı, 'Tanrı'ya güveniyoruz'dur, zaten heryeşil banknotun üzerin- de bu yazılıdır: 'Tanrı'nın himayesindeki tek millet dağılmaz!' çünkü demokrata göre Tanrı, iyi bir bir- leştiricidir. Demokrasi, istedlği kadar, maddeci ve aşırı bireyci görülebilir, çünkü mezheplerarasında- ki farklılık ne kadar büyük olursa, cemaatler ara- sındaki uzlaşma, bütün otel odalannda komodinin üstünde bulunan 'İncil' ile sağlanmaktadır..." "...(Buraya dikkat!) bir Cumhuriyet'i, Demokra- si'den ayırmanın en iyi yolu, Felsefe'nin, üniversi- teden önce, lisede öğretilip öğretilmediğine bak- maktır. Görülecektir ki Avrupa'nın Demokrat böl- gesinde, yâni Protestan Coğrafyası'nda, son sınrf- larda felsefe yerine dinsel eğitim verilir. Demokra- si felsefeyi, seçimlik bir ruh eğrtimi tamamlayıcısı olarak görüyorsa; ona göre bu eğitim, gerçekte papazlarla şairier arasında paylaştırılması gereken bir eğitimdir. Cumhuriyet'te ise, amacı öğrerileni sergilemek değil, problemler yaratmak olan felse- fe, mecburi bir ders konusudur, Cumhuriyet, 'fel- sefi' bir kavram olduğu için ebedidir, sonu yoktun tarihte sonsuz olarak sürer gider; onu ileriye götü- ren de bu sonsuzluğun kendisi, bir türlü kendisin- den -ve yaptığından - memnun olamayıştır...") Yurdun çıkarı dendi m L ...Bilmem ülkemizdeki Cumhuriyet ile Demokrasi arasındaki 'farkı'çıkarabüdiniz mi? Bizim nesil -ki Cum- huriyet neslidir- Liselerde. üstelik hayli derin ve kap- samlı olarak 'felsefe' okurdu, dahası ona ek olarak Mantık, Sosyoloji, Estetik ve Psikoloji: Tanrı'ya inancı tam da olsa, -ki Cumhuriyet buna müdahale etmemiş- tir- öğrencinin bu okudukları, hem kendisinde 'proo- lemler' yaratmasına hem de yurdundaki 'problemleri' görmesine yardımcı oluyordu; çünkü eğitim lâik ve rejim Cumhuriyetti: Bugün Cumhuriyet'in yarattığı Kamu Kuruluşları, özelleştirmeye çıkanlınca, Türk hal- kı niye ayağa kalkıyor sanıyorsunuz; çünkü gerçekten, onlann sorumluluğunu taşıyor, sahipliğini üstleniyor! Türkiye'nin sorunu, muhtemelen Tevhid-i Tedrisat (Öğretim Birliği) Kanunu çiğnendikten sonra başla- mıştır; çünkü artık Gâzi'nin umduğu ve istediği gi- bi, sorumluluk sahibi yurttaş değil; kendinden baş- kasını düşünmeyip, her şeyi Allah'ın takdirine bıra- kan, 'demokrat' yurttaş üretiyoruz: Böyle bir tutu- mun ülkeyi ne türden bir ahlâk idrakine, yönetimi ne tür bir gevşekliğe ve sorumsuzluğa getirdiği, gözler önündedir; dahası demokrasi her şeyi Allah'a bırak- tığı için, nasıl başa çıkacağımızı da bilemiyoruz. Bu koşullar altında eğer işadamlarımızın bazıları, Ec- nebi'yle iş yaparken, hâlâ yurdunun çıkarını düşünü- yorlarsa, bu Cumhuriyet eğitiminin etkisi ve mirâsı- dır. Eskiden hepimiz bu mantık içindeydik, yurdun çıkarı dedin mi, akan sular dururdu. Bu böylece biline! e-mail:tilahan' isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88 Mersinin Silifke ilçesine bağlı Atakent beldesinin Belediye Başkanı Fevzi Doğan. kendisine ait limon bahçesinde bulun- duğu sırada patlayan bomba nedeniyle yaşamını yitirdi. Olayı duyan halk, Doğan'ın kaldırıldığı hastaneye akın etti. (AA) DYP'libaşkana bombahsaldırı MERSİN (Cumhuriyer) - Mer- sin'in Silifke ilçesine bağlı Atakent beldesinin DYP'li Belediye Başkanı Fevzi Doğan (65), uğradığı bombalı saldın sonucu öldü. Atakent beldesinin Kapızlı Mahal- lesi'nde kendisine aıt limon bahçe- sinde bulunduğu sırada patlayan bomba nedeniyle ağır yaralanan Do- ğan, gürültü uzerine olay yerine giden yurttaşlar tarafından Silifke Devlet Hastanesi'ne kaldınldı. Vücudu par- çalanan Doğan, hastanede yapılan müdahalelere rağmen kurtanlamadı. Olaydan sonra jandarma ekipleri tarafından ifadesi alınan Doğan'ın eşinin, "Kocam telefonda biriyle konuştu. Kendisinin bahçeye çağ- rıldığını söyleyerek dışarı çıktı. Bahçede yerde bulunan bir poşeti eline aldığında patlama meydana geldi" dediği öğrenildi. Bu arada konuyla ilgili bir açıkJa- ma yapan Mersin Valisi Atilla Os- mançelebioğlu, olayla ilgılı geniş çaplı soruşturma yapıldığını bildirdi. Nâzım'ın şiirine gözaltı H Baştarafı 1. Sayfada Geceye izleyici olarak katılan Şair Hüseyin Fehmi İnci yerinden kalka- rak "Bu ülke bir taraftan karanlık- lara sürüklenmeye çalışılırken seni ve bu onurlu davranışını kutluyo- rum" dedi ve öğrenciyi alkışlamaya başladı. Salonun da alkışlara eşlik et- mesi üzerine Kaymakam Doğan, Feh- mi İnci'ye dönerek "Biz seni böyle bilmiyorduk. Senin için düşündü- ğümüz iyilikler \ ardı" dedi. Kayma- kama yanıt veren İnci "yı güveniik güç- leri araya girerek yatıştırdılar. Güven- lik güçleri daha sonra şiiri okuyan Ç.C'yi gözaltına alarak ilçe emniyet müdürlüğüne götürdüler. Bunun üze- rine avukatlar LeventAnıl, Şaklr Öz- demir ve Muhammet Tokat, emniyet müdürlüğüne gelerek gelişmelerle il- gili bilgi aldı. Ç.C. gecenin ılerleyen saatlerinde serbest buakıldı. Öğrencinin gözaltına alınmasını de- ğerlendiren Muğla Valisi Hüseyin Ak- soy ise "Büyütülecek bir olay değil. Konu keşke okul idaresi içinde ve disiplin kuraiları çerçevesinde çözülseydi" dedi. Vatan Haini "Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ. .Amerikan emperyalizminın yan sömürgesiyiz, dedi Hikmet. Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ." Bir Ankara gazetesınde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla. Bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanmda Amıral Vilyamson'un 66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklannda, Amerikan amirali Amerika, bütçemize 120 milyon lıra hıbe etti, 120 milyon lira. "Amerikan emperyalizmınin yan sömürgesiyiz, dedi Hikmet Nâzım Hikmet vatan hainliğıne devam ediyor hâlâ." Evet, vatan hainiyım, siz vatanperverseniz, siz yurtseversenız, ben yurt hainıyim, ben vatan hainiyim. Vatan çiftliklerinizse, kasalannızm ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan, vatan, şose boylannda gebermekse açhktan, vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın, fabrikalannızda al kanımızı içmekse \atan, vatan tırnaklanysa ağalarınızın, vatan, mızraklı ilmıhalse, vatan, polis copuysa, ödeneklerinizse, maaşlannızsa vatan, vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası. Amerikan donanması topuysa, \atan. kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan, ben vatan hainiyim. Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla: Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada halka vananın son açıldığı yer. Bu bağlamda hat- tın yapımı büyük önem taşıyordu. Petrol şirketle- rinden ülke lobilerine kadar hemen herkes devre- deydi. Kimi petrolcüler gazetecilere bilgi verirken kesin konuşuyorlardı: "Bu yazıp çizdiklerinizin hiçbiri gerçek olmaya- cak. Buradan petrol akmayacak. Türkiye'yi oyalı- yoriar. Siz de oyuna geliyorsunuz." Gerçekten de çok zorlu birsüreçti. Hani BTC'ye ilişkin raporiarı, yazıları rulo yapıp boru haline ge- tirsek, Iskenderun Körfezi'nden Hazar'a ulaşırde- sek, yeridir. Hazar bölgesi dünyadaki bilinen petrol rezerv- lerinin yüzde 18'ine sahip. Benzer olanaklar do- ğalgaz için de geçerli. • • • önceki gün Bakû'dan yola çıkan petrol kasım ayında Ceyhan'da olacak. 1774 kilometrelik hat- tın 440 kilometresi Azerbaycan'dan, 260 kilomet- resi de Gürcistan'dan geçiyor. Türkiye yılda 200 milyon dolar geçiş bedeli alacak. Hattın asıl öne- mi bölgedeki bağları güçlendirme olasılığı. Gürcis- tan bir ara Rusya'nın da etkisiyle hattan çekilmek istedi. Ancak başta ABD olmak üzere uluslarara- sı diyalog bu ülkeyi hatta tuttu. Boru hattının işletilmesi için kurulan şirkette T- PAO'nun yüzde 6.5 payı var. öteki hisseler şöyle: BP yüzde 30.1, AzBTC 25, Unocal 8.9, Statoil 8.71, Eni 5, Total 5, Itochu 3.4, lnpex 2.5, Cono- oPhilips 2.5, Amerada Hess 2.3. Ebulfez Elçibey devlet başkanı olunca bu yel- pazeyi çok dar tutmuş, aslan payını Türkiye'ye vermişti ama, darbeye kurban gitti... Geçelim, bu- güne bakalım... Türkiye'de bütün hükümetler BTC'nin gerçek- leşmesi için çaba harcadılar. BTC'nin 11 yılda 10 hükümet gördüğünü söylersek bunun ne anlama geldiği daha iyi anlaşılacaktır. BTC'ye bir halka da Kazakistan'dan eklenecek. Hazar'ın öteki yakasındaki kaynakların önemli bir bölümüne sahip olan Kazakistan, 8 seçeneğinden biri olarak BTC'nin kapsama alanına gireceğini i- lan etti. Devlet Başkanı Nazarbayev'in de önce- ki günkü törene katılması istencin bir göstergesi. • • • Petrol sadece zenginlik, ticaret, güç değil aynı zamanda kan, çekişme, etnik kaşıma demek. Bu- nun somut örneği 20. yüzyıl boyunca Ortadoğu'da yaşandı. Hâlâ da yaşanıyor. BTC'nin geçiş güzergâhı da benzer riskleri el- bette taşıyor. özellikle kaynak bölge olarak Ha- zar'ın durumu önümüzdeki dönemde çok konu- şulacak. Hazardaşülkelerhenüztamanlamıylaar- kadaş olabilmiş değil. Hazar'ın deniz mi yoksa göl mü sayılacağı konusunda ortak bir görüş oluştu- rulamadı. Deniz kabul edilirse ortasında uluslara- rası bir alan kalacak. Orada güçlü olan hâkim ola- cak. Rusya bunu istiyor. Göl sayılırsa herkesin kı- yısıyla orantılı olarak Hazar paylaşılacak. Dileriz bu sorunlar derin çatışmalar getirmeden çözülür. Küresel aktörlüğe oynayan ülkeler bölge ülkeleri arasında çok sıcak ilişki istemeyecektir! Burada Türkiye'nin hem kendisi hem bölgesi açı- sından dikkatli olması gerekiyor. Dileyelim ki Hazar verimli ve ortak bir pazar ol- sun... Mezar olmasın... ankcuma cumhuriyet.com.tr ABD ziyareti öncesi Kıbrts zirvesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan'la Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün, haziranın ilk haftasında ABD'ye yapa- cakJan ziyaret öncesi Ankara'da "Kıbrıs zin'e- si" yapılacak. KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Aü talat, Başbakan Ferdi Sabit Soyer ve Dışiş- leri Bakanı Serdar Denktaş'ın 2 Haziran'da An- kara'ya gelecekleri bildirildi. Ziyaret Talat'rn. KKTC Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye'ye ger- çekleştireceği ilk resmi ziyaret olacak. 3 Hazi- ran'da, Erdoğan ve Gül'le bir araya gelecek olan KKTC yönetimi, son gelişmelen masaya yatıra- cak. KKTC yönetiminin, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'le de görüşebileceği belırtilıyor. ABD'ye yapacaklan ziyaret çerçevesinde BM -Gencl Sekretcri Kofi Annan'la da-ı olan Erdoğan ve Gül'ün, yeni görüşme sürecine ilişkin beldentılere, KKTC yönetimiyle yapılacak zirvenin ardmdan son şeklinı vermesi bekleniyor. Efes, ÜPdün Cola'yı aldı • İSTANBUL (AA) - Efes Sınai Yatınm Holding AŞ'nin Hollanda'da kurulu \ıizde 100 bağlı ortaklığı olan Efes Invest Holland B.V. Ürdün'deki Coca Cola faaliyetlerini münhasıran yürüten The Coca Cola Bottling Company of Jordan'ın (CCBCJ) yüzde 90'ını satın almak üzere bır protokol imzaladı. • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - BOTAŞ Ge- nel Müdürü Mehmet Bilgiç'in. 1 Temmuz 2005 tari- hinden geçerli olmak üzere emeklilik dilekçesini ver- diği öğrenildi. Emeklilik karannda Enerji Piyasası Düzenkme Kurulu'nun BOTAŞ'ın 38 milyar dolar değerindeki doğalgaz kontratlarını özel sektöre de\- retmesi konusunda ısrar etmesi. BOTAŞ'msa bu dev- re karşı çıkmasının etken olduğu belirtildı. AB'de eşgüdüm' sıkıntısı • BRÜKSEL (Cumhuriyet) - Türk havayolu şirketi Onur Aır'in uçuşlanna yönelik AB ülkelennın farklı uygulamalarda bulunması, AB içinde hava güvenliği konusundaki eşgüdüm eksikliğini gündeme getırdi. AB Komisyonu'nun ulaştırmadan sorumlu üyesi Jac- ques Barrot. üyelerden birinin bır şırketı yasaklarken komşu ülkenin bu şirketin uçuşlanna izin vermesini, AB içinde eşgüdümden uzak tutum olarak niteledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear