14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 12 MAYIS 2005 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Y Y Y PB PB PB PB PB Y 21 25 23 22 28 28 30 29 20 Sinop Sarr Trahzon Giresun Ankara Kon/a Sıvc Y 19 Adana PB 31 sun Y 22 Y 16 Y 16 Y 23 Eskişehir Y 23 PB 25 Y 22 Antalya PB 29 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van PB PB PB PB PB Y Y 25 26 30 26 26 21 16 Y 17 Yurdun kuzey ve doCju kesımterı parçalı yer yer çok bulutlu, Marmara'nın kuzey ve doğusu, Kuzey Ege'nın ıç kesımlerı, Iç Anadolu'nun kuzeyı Ka- radenız ıle Doğu Anado- lu'nun kuzey ve doğusu sağnak ve gokgurultulu sağnak yağışlı geçecek Hava sıcakhğı kuzey ke- sımlerde azalacak, dığer yerierde onemlı bır değı- şıklıkolmayacak DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn PB PB PB PB PB PB PB PB 15 14 16 15 16 16 20 17 Münih PB 17 Berıın Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y PB Y PB PB PB PB PB PR 14 17 20 17 17 19 23 25 19 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahıre Şam Y PB PB Y PB Y Y A A 1b 26 17 26 26 20 20 30 31 Taşkent ELcı Parçalı bulutlu Sıslı B u l u W u k Çok bulutlu • Yağmurlu Karlı Gok gurultulu GUNC NEYT ARCAYUREK • Baştarafı 1. Sayfada ile ilgili bakanı, üstelik hjükümet sözcüsü Çiçek Cemil, AİHM kararına (tirazları gündeme geti- renleri "hükümeti köşeyfi sıkıştırmak" diye algı- ladı ve: Bu tuturn, "Hükümeti değil, Türkiye Cum- huriyeti Devleti'ni köşeye sıkıştırmak olur" dedi. Çiçek, bu sözleriyle Ocalan konusundaki ka- rara itiraz edilmemesini, karşı çıkılmamasını isti- yor. j Zira hükümet, karara karşı vaziyet ahnamama- sı durumunda halkta uyjandıracağı öfkeden çe- kiniyor. öfkeden çekindikleri için (Dengir Fırat açıkla- dı) hükümet kararı yarg|ya (Anayasa Mahkeme- si'ne) bırakıyor. ••• öcalan sorununun hükümetin değil devletin sorunu olduğu doğruduY. Ancak: AİHM kararını itirazsız kabul ederek Öcalan'ın yeniden muhakeme eclilmesine her kurumdan önce karşı çıkması, görüşünü açıklaması gere- ken, sorumlu olan ise Çiçek'in içinde bulundu- ğu RTE başkanlığındaki ÂKP hükümetidir. Bu gerçek unutulmarnalı. Bu gerçeğin ötesind^ki saptamalar tamamen siyasal çıkar, siyasal sorumluluk korkusunun eseridir. * « r * RTE ise AİHM'nin kararını gördükten sonra "bir yolhahtasının" çizileceğini söylüyor. Bu nasıl bir hükümettir; yerli yabancı medya olası AİHM kararını elde ediyor, yayımlıyor. Dev- letin hertürlü organına$ahip olan hükümetin ba- şı ise metni görmedenı bir karar alamayacağını söylüyor. öcalan'ın yeniden yargılanmasını isteyeceği yönünde ilk haberler geldiği zaman hükümet bal gibi telaşa kapıldı. Dışişleri Bakanı Gül'ün yeni- den muhakemeye yol ^çmak için yasal düzenle- melerin hemen yapılmasını istediğini gösteren haberler yayımlandı. Hükümetin aylardır olasılıklara göre nasıl bir y- ol yöntem izleyeceğinij çeşitli senaryolarla sap- taması gerekmez mi? AB yolunda büyük bir engel olacağı kaygısıy- la halkın, Türk hukuk sisteminin onuru yine bir ke- nara atıiıyor. Dışişleri Bakanlığı, hükümete AB sakıncasını anımsatarak katilin yeniden yargılan- masını tavsiye ediyor. * ) • • Oysa, -elbette AB'yfe- teslimiyetçi politika iz- lemeyen bir hükümetin; öncelikle Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi'nin AİHM kararlarının "oto- matik" olarak uygulanrfıasını öngörmediğini dik- kate alması, hukuksal karardan sonra siyasal de- ğerlendirme kapısını aplayacak, "yeniden yargı- lanmanın dayatılmasını önleyecek çareler üzerin- de" çalışması gerekmşz miydi? Kararın 70 milyonluk ülkeyi kıracağını, rencide edeceğini söyleyen Baykal, siyasal değerlendir- meyi kimin yapacağı .sorusunu; "Siyasi takdiri kim yapacak? Avrupa Bakanlar Konseyi, Delege- ler Komitesi. Onlara kîm yaptıracak, Türkiye Hü- kümeti" diye yanıtladılktan sonra soruyor: "Ne- rede o hükümet?" Devam ediyor: "Eğfer hükümet şimdiden yel- kenlerisuya indirdiyse... (şimdi lütfen dikkat) Şim- diden medyaya 'Bize yardımcı olun' diye yazılar sipariş verdiyse... Tüitkiye'yi yargılamaya hazır- lanma işine girdiyse... Avrupa Insan Hakları Söz- leşmesi'ndeki bu hakkın kullanılabileceğinden umutlu olabilir miyiz? Hükümet teslim olmuş." Hükümet kısa zaman içinde AİHM kararına karşı siyasal savaşımı göze alacak mı, göreceğiz. Yener dönemi mercek altında • ANKARA (Cumhutfyet Bürosu) - TBMM KİT Komisyonu, dün TRT'nlin 2001-2003 dönemi hesap- larını ibra etti. Komisyön, TRT'de Yücel Yener döne- minde duyuru ve yarışnıa sınavı yapılmadan alındığı iddia edilen 907 person;l hakkında Başbakanlık Tef- tiş Kurulu'ııun görevleiıdirılmesine karar verdi. TRT Genel Müdürü Demirö::, TRT'nin hantal bürokratık yapısının değiştirilmesinin şart olduğunu belirterek "Bu yapılmadığı takdirjde bırakın dünyayı, yurtiçin- deki yayın kuıuluşlanyla dahi rekabet edemez" dedi. Tiipkkuşu'nun 70. yıldönümü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkkuşu Genel Miidürlüğü'nün lcuruluşunun 70. yıldönümü tören ve gösterilerle kutlandı. Türkkuşu Genel Mü- dürlüğü'ndekı törenin içılışında konuşan Türkkuşu Genel Müdürü Aktuğ Atay, çağdaşlaşma çizgisinin, yönünü, hedefini o yıllarda gören, açıklayan, ulusunu bu büyük yanşa hazırlc.yan Ulu Önder Atatürk'ün 1925'te kurduğuTürk lava Kurumu ve onun icra or- ganı Türkkuşu'nun, milletin büyük desteğiyle geliştı- ğini ve büyüdüğünü kaydetti. Daha sonra T1IY pilot adaylanna sertifikalarını veren Hava Kuvvetleri Ko- mutanı Orgeneral Ibralıim Fırtına, Türkkuşu'na olan ilginin azaldığını belir erek "Biraz buruk bir duygu içinde olduğumu söylejmeme müsaade ediniz" dedi. Tamm ürünler kopunmasız' • ANKARA (AA) - SHP Genel Başkanı Murat Ka- rayalçın, Türk Sanayicji tşadamları Vakfı Orta Akde- niz Temsilciliği, Anarrtur Muz Üreticileri Derneği ve Ziraat Mühendisleri C neticilerini kabul etti. korunmasız kaldığı bı yen Karayalçın, hüküılnetin, tüm alanlarda Türki- dası Anamur Temsilciliği yö- Türkiye'de tarım ürünlerinin r dönemin yaşandığını söyle- ye'yi küreselleşmeniı cak stratejik planlar y ıpması gerektiğini vurguladı. Karayalçın, "Tarım üı ünleri orada daha ucuz, onu alalım" anlayışını do^ru bulmadığını dile getirdi. olumsuz etkilerinden koruya- ERCE bebeğimiz dünyaya merhaba dedi. 11 Mayıs 2005 NESRÎN ve KÛNAN ZOR çiftini kutlanz. Unakıtan'a 'özel' yasa AKP milletvekillerinin genel kurulda verdiği son dakika önergesiyle, 'resmi belgede sahtecilik' suçu kamuda işlenenler dışında ağır ceza mahkemeleri kapsamından çıkanldı Unakıtan'ın evrakta sahtecilik suçlanıasıy- la dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - TBMM Genel Kurulu'nda ya- pılan yasadeğişikliğiyle Malıye Ba- kanı Kemal Unakıtan hakkındaki suç dosyası ağır ceza kapsamından çıkanldı. TBMM Genel Kurulu'nda dün Türk CezaYasası, Ceza Muhakeme- siYasası ile yeniTCY'ye uyum için yargıyla ilgili bazı yasalarda deği- şiklik önerileri görüşüldü. AKP nıil- letvekilleriııce hazırlanan Çeşitli Ya- salarda Değişiklik Yapılmasına Da- irYasa'nınbirmaddesi, genel kurul- da son dakika önergesiyle değiştinl- di. AKP milletvekillerinin verdiği önergeyle, Adli Yargı Uk Derece Mahkemeleri ıle Bölge Adliye Mah- kemelerinin Kuruluş, Görev ve Yet- kileri Hakkında Yasa değiştirildi. Değişiklikle, "resmi belgede sah- tecilik" suçu ağır ceza mahkemesi kapsamından çıkanlarak asliye hu- kuk mahkemeleri kapsamına alındı. Ancak kamuda işlenen resmi belge- de sahtecilik suçlarının ağır ceza mahkemesinde görülmesi uygula- ması korundu. Böylece evrakta sah- tecilik suçlamasıyla dokunulmazlı- ğının kaldırılması istenen Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve onunla benzer dosyalardan yargılananlara özel bır hüküm getırildi. CMK Uygulama Yasası'nda deği- şiklik öngören yasa önerisiyle ağır cezalık suçlarda tutukluluk süresini kısaltan hükümlerin yürürlük tarihi 2008 yılına ertelendı. Düzenleme özellikle DGM'lerin kapatılmasın- dan sonra ağır ceza kapsamına giren suçlan ilgilendiriyor. Bu düzenle- me, ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçlarda en fazla 5 yıl olan tutukluluk süresinin, bu suçlar- dan yargılanan kişiler için uygulan- mayacağına açıklık getiriyor. TCY'de değişiklik öngören yasay- la da "hafif hapis" ve "hafıf para" cezalarının da idari para cezasına dönüştürülmesi öngörülüyor. Bele- diyeler ve ilgili kuruluşlar idari pa- ra cezası kesebilecek. İdari para ce- zası 120 milyon liradan az, 18 mil- yar liradan fazla olamayacak. Bu madde hükmüne göre idari para ce- zasına karar vermeye cumhuriyet savcısı yetkili olacak. Ayaz ailesi: Çocuğumuzun üniversitede okumayacağını nereden biliyorlar Bilirkişiler suçlamyor MAHMUT ORAL DtYARBAKIR - Diyarba- kır'ın Bismil ilçesinde meydana gelen trafik kazasında ölen 8 ya- şındaki Meki Ayaz'ın yetişkin olana kadar ailesine 42 milyar li- ra maliyeti olacağı, bu nedenle ailenin zarara uğratılmadığı yö- nündeki bilirkişi raporuna anne ve babası tepki gösterdi. Meki Ayaz'ın babası Medeni Ayaz, davayı kaybetmeleri halinde AİHM'e başvuracaklannı belir- terek "Bilirkişi oğlumun üni- versite okumayacağını nere- den bilmiş" dedi. Bismil'e bağlı Köseli köyü mevkiinde 2003 yıhnda Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarından dönen ilköğre- tim okulu 2. sınıf öğrencisi Me- ki Ayaz'a Öz Batmanlılar firma- sına ait otobüs çarptı. Çocuğun ölümü üzerine Ayaz ailesi otobü- sü sigortalayan Ak Sigorta Şirke- ti yetkilileri aleyhine 4 bin 500 YTL tazminat istemiyle dava aç- tı. Dava iki kez bilirkişiye gitti. Bilirkişi olarak atanan Sema Güleç Uçakhan raporunda, Meki'ninüniversite okumayaca- ğına kanaat getirerek ailenin 42 milyar 691 milyon 792 bin 207 liralık masraftan kurtulduğu, tazminat talebinin reddi gerekti- ği yolunda görüş bildirdi. tkınci bilirkişi avukat Nurdane Kara da benzer yönde rapor verdi. Raporların insan yaşamını hi- çe sayar nitelikte olduğunu ifa- Meki Ayaz'ın ailesi, davayı kaybederlerse Avrupa tnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceklerini söyledi. de eden Ayaz ailesinin avukatı Kenan Ceylan, bilirkişilerin de Ak Sigorta'yla bağlantılı oldu- ğunu iddia etti. Ceylan, davayı kaybetmeleri halinde bilirkişiler hakkında "görevi suiistimal et- tikleri" iddiasıyla suç duyuru- sunda bulunacaklannı söyledi. Meki Ayaz'ın babası Medeni Ayaz ise haklıyken haksız duru- ma düştüklerini ifade ederek şunlan söyledi: "Bilirkişinin mahkemeye sunduğu raporla şoke olduk. Raporda, oğhım Meki'nin üniversite okumaya- cağı belirtiliyor. Oysa bi/inı ai- leden Dicle Üniversitesi'nde öğretim görevlisi, doktor, avu- kat çıktı. Şu anda iki çocuğum da okuyor. Neden ölen Meki üniversitede okumasın?" Meki'nin annesi Hayriye Ayaz ise "Bilirkişinin ha/ırla- mış olduğu raporda, çocuğu- ınuz öldüğü için kârlıyız diye gözüküyoruz. Ben kimseden para istenıiyorum, çocuğumu versinler yeter" diye konuştu. Öz Batmanlılar Seyahat Acen- tesi Müdürü Mahmut l^ınç da firmayı 2004 yıh sonlannda dev- raldıklannı belirterek "Kaza ol- duğu sırada firmanın sahibi, eski DYP milletvekili Fahri Öz- demir'in kardeşi Serdar Özde- mir'di. Bunlar ağa olduğu için güçlerini kullanmışlar. Firnıa- mızın adının böyle bir olayda geçmesi bizi de üzdü" dedi. Konuyla ilgili görüşlerine baş- vurmak için aradığımız Serdar Özdemir'e ise ulaşılamadı. 'Ne verdiğini halka açıkla!' • Baştarafı 1. Sayfada 41 başkan, temsil ettiği kuruluş adına daha ön- ceden hazırlanan dilekçeyi birey olarak Başba- kanlık'a verdi. Başbakanlık'a verilen dilekçe- de, hükümetin ABD'ye, încirlik'te lojistik des- tek verdiği konusunda gizli bir kararname dü- zenlediğinin basında yer aldığı hatırlatıldı. Bu haberlerde, kararnamenin, ABD'nin Irak'a göndereceği askeri malzeme ve personel nakli de dahil lojistik desteği kapsadığını, bu iznin çerçevesini Genelkurmay Başkanlığı'nın tayin ve tespit edeceğinin anlaşıldığını belirterek şöyle denildi: "Bu haberler doğru ise ülke- mizin komşu ülkelerle ilişkisinin ciddi bir tehlike altına sokulduğu endişesini taşıyo- rum. Hükümetin verdiği bu izin, ABD'nin Irak işgaline ortak olmakla eşanlamhdır. Yi- ne bu haberler doğru ise anayasanın 92. nıaddesinin ihlalinin gündemde bulunduğu açıktır. Bu nıaddeye göre, herhangi bir si- lahlı kuvvetin Türkiye'de bulunması TBMM'nin iznine tabidir. Üstelik bu ya- bancı iilkder, J üıkiye'nin komşusu başka yabancı bir ülke ile fiilen savaş halinde bu- lunmaktadır. Durum büyük bir vahameti içermektedir." Dilekçede, bu bilgilerin basın- da yer aldığı, bu nedenle de "devlet sırrı" kapsamında değerlendirilmemesi gerektiği ifa- de edildi. Demokrasilerde halkın bilgilenme hakkının taşıdığı öneme dikkat çekilen dilek- çede, 4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu çerçe- vesinde bu konuda bilgi verilmesi talcp edildi. BİLİRKİŞİLER HAZIRLANAN RAPORLARI SAVUNDU Avukatlar: Destekten yoksun kalma tazminatı hesapladık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde trafik ka- zası sonucu yaşamını yıtiren 8 yaşındaki Meki Ayaz hakkında bilirkişi raporunu hazırlayan avukatlar kendılerinı savundu- lar. "Biz, destekten yoksun kalma taz- minatı hesapladık. Manevi tazminat mahkemenin yetkisindedir" diyen avu- katlar, raporlarında "Aile masraftan kurtulmuştur, kâr etmiştir" gibi cüm- leleri kullanmadıklannı vurguladılar. Meki Ayaz hakkında ilk bilirkişi rapo- runu hazırlayan Sema Güleç Uçakhan, mahkemenin isteği üzerine "destekten yoksun kalma tazminatı" hesapladığı- nı söyledi. Raporunda "Aile kârlı çık- mıştır, masraftan kurtulmuştur" şek- linde cümle olmadığını savunan Uçak- han, "Böyle bir şey mümkün değil. An- nenin zararı var, babanın zararı yok bunu çıkarttım" dedi. 'Manevi tazminat hâkitnin takdiri' Destek hesaplannın maddi tazminat he- sapları olduğuna dikkat çeken Uçakhan, bu hesaplann objektif verilere dayanmak zorunda olduğu söyledi. Uçakhan, "Siz maddi tazminatı hesaplarken 'üzüntü- yü de hesaplayayım' diyemezsiniz. Aile- nin duymuş olduğu üzüntü manevi taz- minaftır. Bunun takdiri hâkime aittir" diye konuştu. Ikinci bilirkişi raporunu hazırlayan Nurdane Kara da, yaptığı açıklamada, "haberlerin taraflı olduğunu" savun- du. Destekten yoksun kalma tazminatının Yargıtay verilerine göre hesaplandığını belirten Kara, "Vefat eden çocuk 8 ya- şında. Bu çocuğun 18 yaşında gelir ge- tirmeye başlayacağı kabul ediliyor. Yargıtay'ın öngördüğü olay bu" dedi. Hcsapta, ölen kişinin yanı sıra anne- babanın yaşının ve gelirinin göz önün- de bulundurulduğunu anlatan Nurdane Kara, şunlan kaydetti: "Anne-babanın gelirinden çocuk için yapacağı yetiştirme giderleri he- saplanan maddi tazminattan düşülü- yor. Yani, anne-babanın gelirinin yüz- de 10'unu çocuğuna ayıracağını ka- bul ediyoruz. Burada anne çahşmadı- ğı için asgari ücret esas alınıyor ve an- ne için zaten destekten yoksun kalma tazminatı çıktı. Ancak babanın pa- ıııuk tüccarı olduğu, aylık 4 milyar ge- lir elde ettiğine ilişkin jandarma ka- rakol tespiti var. Yaşam sürecini de yi- ne tablolardan hesaplıyoruz." 'Mayatın hesabını yapmıyoruz' Herhangi bir insanın başına gelen kaza durumunda da bu tür hesapların yapılaca- ğını belirten Kara, raporunda "Aile kâr- lı çıkmıştır" şeklinde bir cümle kullan- madığını söyledi. Kara, "Biz kimsenin hayatının hesabını yapmıyoruz. Biz destekten yoksun kalma tazminatı he- sabı yapıyoruz" dedi. GUNDEM MllSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada de bereketli-bereketsiz hareketlilikler var. Durumu mercek altında olan başlıca parti doğal olarak AKP. Anayasayı değiştirme gücünü elinde tutmak için hertürlü riski göze alarak milletvekili transfer eden, bunu başarıp 370'lere dayanan AKP, 355'e düştü. Bu düşüş salt sayısal değil, siyasal düşüş de be- raberinde geliyor. BaşlangıçtaAKP'yikayıtsızşartsızdestekleyen, AKP'nin yaptıklarını eleştirenleri "statükocu" ilan e- den yazarlar, Anadolu'yu dolaşıp işin renginin de- ğiştiğini yerinde gördükten sonra yarım yamalak da olsa gerçeği dile getirmek durumunda kalıyorlar. Türkiye siyaseti için çok kullanılan bir tanımdır: Anadolu'da seçimi kazanırsın, Ankara'da kaybe- debilırsin! Bunun yanına şunu da koyabiliriz: Ankara'yı tümüyle ele geçirdiğini düşünebilirsin, Anadolu desteğini yitirirsen çökersin! •** Inişli çıkışlı kamuoyu araştırmalarını biryana ko- yalım, bu tür çalışmalara katılmış kişilerin gözlem- lerini de dikkate alarak AKP'nin durumunu mad- deleyelim: 1 - AKP'nin çekirdek tabanı, donup kaldı. Artık baş- ka bir partinın kanatları altında değiller. Tek başları- na iktidara geldiler ama, istemlerine ulaşamadılar. Şu aşamada başka bir liman da aramıyorlar. 2- Çekirdek taban ve buna yakın kesimlerin ha- reket tarzı genellikle grupsal olurdu. Artık AKP çe- kirdeğinde de bireyselcilik usul usul öne çıkıyor. 3- AKP, kendisinden olmayıp, "üçlü koalisyon gitsin de ne olursa olsun" diye oy verenleri de tat- min edemedi. Bunun en temel göstergesi işsizlik rakamlarındaki artış. 4- Başta Fethullah Gülen olmak üzere, cema- at oylarında etkili olan kişiler usul usul AKP'ye me- safe koymaya başladı. Kulislerde Gülen'in Anka- ra'ya şu tür mesajlar iletmeye başladığı söyleniyor: "Amerika bu iktidara seçenek arıyor!" 5- AKP'nin önceki günkü grup toplantısında Meclis'in içine kadar girmeyi başarmış bir yurttaş, "açız" diye bağırdı. Doğrusu Başbakan'dan, "Git işine kardeşim, burası aşevi değil" diye bir çıkış beklerdik ama, olmadı! • •• AKP'nin görünümü düşüşün başladığını ortaya koyuyor. Siyasetin doğası şudur: Iktidar partisi düşüşteyse, bazı partilerde düşeş- te demektir! Böyle bir tablo da görünmüyor. AKP çevreleri ve AKP'ye oy veren kesimler iktida- rın ilk aylarındaki eleştirimize şöyle yaklaşıyorlardı: Kardeşim bu insanlar hamama gider kurna be- ğenmez, düğüne gider zurna beğenmez! Şimdi aynı kesimlerden şunu duyuyoruz: Eleştirilerinizde haklısınız, biz de seçenek arıyo- ruz! Geçtiğimiz ay altını çizmiştik, bu iktidar "birileri düğmeye bastı" diye bağırmasın, düğmeye basıl- dığı doğru... "Birileri" ise şu: Anadolu... "Indir" düğmesi tamam... "Çıkar" düğmesine henüz dokunan yok! ankcum >( cumhuriyet.com.tr Bilgi köprüsü oluşturulacak Türkiye Avrupa Vakfı'nın internet sitesi yayında tstanbul Haber Ser- visi - Türkiye Avrupa Vakfı web sitesi, 9 Ma- yıs Avrupa Günü'nde "vmw.turkiyeavrupa- vakfi.org" adresinde yayına başladı. Türkiye ile AB arasında bilgi köprüsü oluşturmayı amaçlayan sitede, Tür- kiye ve Avrupa bütün- leşmesi ile ilgili konu- larda haber, röportaj, araştırma, akademik çalışma gibi çok çeşitli konular yer alacak. Türkiye Avrupa Vak- fı web sitesinin açılışı- nı resmen gerçekleştir- di. Türkiye Avrupa Vakfı Web Sitesi Yaym Grubu'ndan yapılan açıklamada, sitenin ya- yın çalışmalarının, va- kıf çatısı altında özerk bir yapılanma temelin- de örgütlenmiş bağım- sız bir yayın grubu tara- fından yürütüldüğü be- lirtildi. Açıklamada, si- tenin çalışmalannı ob- jektif habercilik anlayı- şıyla ve basın ahlak il- kelerine bağlı olarak sürdüreceği ifade edil- di. AB ve AB-Türkiye ilişkileri konusunda son derece geniş bilgi ve belgeyi, kaynak dokü- manını ziyaretçilerin bilgisine sunan sitede ayrıca üniversite öğren- cileri için Avrupa'da eğitim olanaklan hak- kında bilgiler yer alıyor. Web sitesinin ilk ya- yınında, eski Belçika Başbakanı ve Konvan- siyon İkinci Başkanı Je- an-Luc Dehaene ile rö- portaj yer aldı. Deha- ene, söyleşide AB'nin genişleme politikaları, Avrupa Anayasası ve Türkiye ile ilgili özel açıklamalarda bulundu. Sitede, lstanbul Millet- vekili BülentTanla, es- ki Kültür Bakanı Ercan Karakaş, Hukukçu E- nis Coşkun, Dr. Şükrü Güner, Avukat Ergin Cinmen, Yalçın Yusu- foğlu ve Nihat Sert- taş'ın yorum ve değer- lendirmelerine de yeı verildi. Web sıtesinir yayımlanan künyesi dc şöyle: "tmtiyaz Sahib Türkiye Avrupa Vakf adına vakfın Yönetin Kurulu Başkanı Ziy; Müezzinoğlu, Yayıı Grubu Başkanı, vakfıı yönetim kurulu üyes Atilla Coşkun, Yayıı Koordinatörü, vakfıı danışma kurulu üyc; Seda Yalçın, İletişin SorumlusuYayın Dün yası Editörü Ece Ercar Eğitim Bölünıü Editc rü Emre Gür, AB Hu kuku Editörü Sclir Güvener, Yayın Grub Editörü, vakfın proj koordinatörü Evı Kaynak, Ekonomi HÎ berleri Editörü Öm< Mızraklı, Dış Haberlı Editörü, vakfın danı: ma kurulu üyesi h Saver,TeknikYayın Yi netmeni Ümit Şükür.'
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear