23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 NİSAN 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA M W i E 101) Talal: "Kıbns'ı satmam!" Yoksa bedava mı vererek! 17 Elektronik posta: denizsom@oumhuriyet.com.tr www.dentesorn.com Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Ekonomide yaprak kımıldamıyormuş... "Üfleyelim arkadaşlar!" BırakKaya Çetin: "Baş- bakan, 'Ermeni konusunu tarihçilere bı- rakalım' buyuruyorlar. Kıbrıs'ı coğrafyacılara, Ege'deki kıta sahanlığı- nı jeologlara, Irak'taki kırmızı çizgileri mate- matikçilere, Patrikhane konusunu ilahiyatçılara bırakalım. Peki, biz sizi nereye bırakalım?" H UzüntüAhmet Mete A- pak:"Papa'nınve- fatı nedeniyle Mehmet Ali Ağca üzgün olduğu- nu belirtmiş. Eminim, O- ral Çelik de üzgündür." Hiyerarşi H. Can Sözer: "Ta- rikat ilişkilerinden bihaber olanlar, gerçek yaşamdaki unvanı üstün de olsa, alt seviyede bir müridin, ta- rikat içinde kendinden yüksek birini görevin- den alabileceğini mi sa- nıyorsunuz!" em kızmış, hem kızmamış. Kedi olarak çizil- diğine kızmamış da, imam hatip meselesini birbirine dolaştırıp, yumak yapmış gibi gös- terilmesine kızmış. Kızgınlığını giderebilmek için 5 milyar lira istemiş. Para yetmemiş, kızdıranın hapsedilmesini istemiş. Eskiden sultan kızınca, kelle kestirirdi. Halimize şükretmeliyiz. Geçmişten de ders almalıyız. Sultanlar ve krallar kızmaya başladığında ortalığı yatıştırmak, hiç olmazsa birkaç kişinin kellesini kur- tarmak için yanında soytarılar, dalkavuklar olurdu. Bunlargergin havayı yumuşatan birsözyadagülünç bir hareketle imparatorun sinirini alırdı. Saraylarda dalkavuk kadrosu vardı. llginçtir, bu işi çok başarılı birşekildeyapan binler- ce kişiden birinin bile adı hatırlanmaz. Sultanları, kral- ları kızdırıp kellesi uçurulanlar ise hatırlanır. Tarih çok nankör... Kedi Iktidarın adamlarını değil de muhalefetin temsilci- lerini kayda geçiyor! Karikatürdeki kedi tarihe geçti. Bir dönemin sembolü oldu. Kedi, yüzyıl sonrasında da hatırlanacak. Sararmış sayfaları açıp bakacaklar... Sayfaları çevirirken bir de şunu görecekler: Kızmış ama kediye kızmamış... Neye kızmış? İmam hatip yumağını çözmeye kalkışan kedinin ip- lere dolanmasına kızmış. Işte o zaman imam hatip meselesini çözmüş mü diye araştıracaklar, kedinin ortaya çıktığı tarih itiba- . riyle durumu saptadıklarında kediye daha çok güle- cekler. Gerçeğe kızılır mı diye düşünecekler. Derken... Zürafaya bakacaklar. Kurbağaya bakacaklar. File bakacaklar. Tek başına bir zürafa, tek başına bir kurbağa, tek başına bir fil görünce ve her biri için 5 milyar lira is- tendiğini anlayınca durumu biraz daha kavrayacak- lar. Biz geçmişteki dalkavukların, soytarıların haline gülüyoruz. Ama şimdi anlıyoruz ki, adamlar işlerini hakkıyla yapıyormuş. Dalkavukluk da beceri gerektiren bir işmiş. Dalkavuklarla çalışmak ise başlı başına bir iş. Cumhuriyet döneminin Osmanlı ile bağları kestiği söylenir; doğruymuş... Artık adam gibi dalkavuk yetişmiyor. özümüze dönmeli, dalkavukluğu yeniden ele alma- lıyız. Nankör kedinin belki böyle bir yararı olur. İntihal Akif Kökçe: "Bir intihal daha var, o da örtmek mi dersin, söyle ca- nım ne dersin?" SESSİZ SEDASIZ (!) etrri ACZM ASLAM... İlaçta kâr 500 trilyon,zarar 700 trilyon! Bazı ilaç firmaları, antibiyotiklerde yüzde 45'e varan indirim yaptı. Tıp Kurumu Başkanı Dr. Mehmet Altınok ve Genel Sekreter Ali Rıza Üçer bu indirimi şöyle açıklıyor: "Maliye Bakanlığı'nın 2005 yılı Bütçe Uygulama Talimatı'nın 14.2. maddesi eşdeğer ilaç uygulamasına ilişkindir. Buna göre tüm geri ödeme kurumları eşdeğer ilaç bedellerinin ödenmesinde en ucuz eşdeğer ilacın azami yüzde 30'una kadar olan fiyatları ödeyecek, bu seviyenin üstündeki fiyatları ise ödemeyecektir. İlaç firmalarının durup dururken yaptığı indirimin nedeni budur. Aksi takdirde sosyal güvenlik kurumları ve diğer resmi kurumlara mensup sigortalılar ve bakmakla yükümlü oldukları yakınlarına ilaçlarını satamayacaklar, en büyük pazarlarından mahrum kalacaklardır. Öte yandan Kamu İlaç Alım Protokolü ile devletin 500 trilyon lira kâr edeceğini iddia eden yetkililer şimdi SSK ilaç alım modelinin parçalanması nedeniyle kabaran ilaç ha'rcamaları karşısında sessizlik içine girmiştir. Bu sessizlik içinde 9 Şubat 2005 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Eşdeğer İlaç Listesi'nde ciro bazında Türk ilaç pazarının çoğunluğunu oluşturan ve çoğu ulus ötesi ilaç şirketlerinin yaklaşık 90 gruptaki 370 ilaç ve 80 dolayında kan ürünü liste dışında bırakılmıştır. Tıp Kurumu'nun yaptığı hesaplamaya göre bu nedenle ortaya çıkacak yıllık zararımız 700 trilyon lira dolayındadır. Bu bakımdan eşdeğer ilaç listesinin en kısa sürede tüm ilaçları kapsayacak şekilde genişletilmesi gerekmektedir." Ermeni Savaşları TIJRKKAYAATAÖV 1914-22 arası Anadolu'da savaş yıllarıydı. Bu sekiz yıllık sürede Ermeniler de bir düzi- ne çeşitli savaşlara katıldılar; bu kanlı çatışmalarda öldüler ve öldürdüler. Bu gerçek yal- nız Osmanlı arşivlerinde değil, onların G. Pasdermacıyan ve Antranik (Ohanian) gibi ko- mutanlarının anılarında, Ver- say'daki iki Ermeni Heyeti Ba- kanı A. Aharonyan ile B. Nu- bar'ın ortak imzalı belgelerin- de, A.P. Hacobyan ve G. Gorganyan gibi yazarlarının kitap ve seri makalelerinde, ayrıca G. Korganoff, R. Pi- non, E.J. Robinson ve S.J. Shavv örneği yabancıların çok sayıda yayınlarında beliren yadsınamaz tarih olaylarıdır. Ermenilerin tümünde silahlı ve genelde saldırgan oldukları savaşlardaki yitikleri "soykı- rırn" nanesine eklenemez. Bu savaşları çok kısa olarak şöyle belirleyebiliriz: Osmanlı ve Ermeni kaynaklarına göre Doğu cephesinde ayaklanan Ermeni gerillaları kendi devlet- lerinin düzenli ordusuna karşı silah kullandılar. Bu birlikler Er- meni komutanlar altında Rus ordularına tabur, alay ve tü- men biçiminde de katıldılar. Becerileri nedeniyle, Rus Kon- tu Vorontsov-Daşkov'dan buyruk ve Rus Çarı Ikinci Ni- kola'dan kutlamaveteşekkür aldılar. 1917 Bolşevik-Devri- mi'nden sonra Ruslarla birlik- te geri çekilmeyerek, General Kâzım Karabekirin kolordu- suna karşı savaştılar. Ermeni- lerin Kars ve Erzurum yöresin- deki toplukıyımını ilk saptayan Karabekir'dir. 23 Nisan'da oluşan Ankara yönetiminin düzenli askeri birliklerine kar- şı da silaha davrandılar. Bolşevik Devrimi'nin çeşitli aşamalarında komünizm ya da burjuva toplum düzeni yanlısı Ermeniler birbirlerine karşı sınıfsavaşındadayer al- dılar. Ermeni toplumsal sınıfla- rı arasındaki çatışma öylesine gerçekti ki, burjuva Ermeni Hükümeti'nin son Başbakanı S. Vratzian, Türk - Ermeni farklılaşmalarını ortadan kal- dıran Gümrü Antlaşması'nı imzaladıktan başka, M. Ke- mal'den komünistlere karşı askeri yardım isteyecek denli ileri gitmiş ve yardımın tarih ve yoğunluğuna ilişkin tez bilgi ri- ca etmiştir. Ermeniler komşu- ları Gürcüler ve Azerbaycanlı- lara karşı da silah kullandılar. Ayrıca, Ermenistan içinde Azeri azınlığı da silahla yok et- me yollarına başvurdular. Adana ve çevresinde Fransız işgal birliklerine katılarak çoğu kez onların üniformalarıyla ge- niş toplukıyıma giriştiler. Batı Anadolu'da kalmış olan ya da onlara sonra katılan kimi Er- meni grupları da Izmir'e çıkan Yunanlılarla birlikte Türkleri hedef aldılar. Birçok Ermeni o tarihte Bri- tanya Taç Kolonisi olan Kıb- ns'ta silahlandırıldı, orada as- keri eğitim gördü ve sonra Si- na ve Filistin cephelerine, ar- dından Anadolu'ya Türklere karşı savaşmaya yollandı. Bu gerçekler Ermeni ve ya- bancı yayınlarında inceleme, belge,fotoğrafveanı biçimin- de bolca yer almaktadır. Pas- dermacıyan gibi kimileri kitap- larının başlıklarını bile Birinci DünyaSavaşı'nın Müttefikler- ce kazanılmasında Ermeni desteğini, sonucu kesin ola- rak saptayan öğe biçiminde ifade etmeye dikkat göster- mişlerdir. Kuşku yok ki, tüm bu konvansiyonel savaşlarda, gerilla saldırıları ve iç çatışma- larda Ermeniler karşılarındaki- ni öldürmüş, ama kendileri de ölmüşlerdir. Silahlı Ermenileri öldürenlerin içinde başka Er- meniler, Gürcüler ve Azeriler de vardır. Ermenilerin kendi düşman- larına karşı yabanıllıkları o öl- çülere varmıştır ki, Erzurum ve Van cephelerinde kimi Rus ve Adana bölgesinde de Fransız subayları, bu türlü eylemlerin askerlik onurlarını zedeledikle- rini açıkça söyleyerek, Erme- nileri geri hizmetlere çekmek istemişlerdir. Çoğunun yanıtı "Biz buraya demiryolu döşe- meye değil, Türk öldürmeye geldik" olmuştur. öldürmüşlerdir de. Ama kendileri de öldüler. Bu yitikle- re "soykınm kurbanı" den- mez. Onların katıldıkları birdü- zine kadar savaş sözcükleri Türk propagandası değil, her- kesin kabullenmek zorunda olduğu tarih gerçeğidir. T.C. KOVANCILAR SULH HUKUK MAHKEMESİ İZALE-İ ŞUYUU SATIŞ MEMURLUĞU Dosya No: 2003/1 Esas Kovancılar Sulh Hukuk Mahkcmesi'nin 23.12.1997 tarih vc 1995/24 Esas 1997/119 karur sayılı kesinleşmiş kararı ile satışına karar verilen Kovancılar ilçesi Pınartepe köyii hudutlan içinde bulunan ve Kovancı- lar Tapu Sıcıl Müdürlüğü'nün 74, 255, 368, 533, 564, 611, 734 ve 760 parsel sırasında kayıtlı bulunan taşınmazların açık arttırma suretiyle sa- tışına karar verilmiştir. Venlcn karar gereğince tapu malıklerinden olan ve kendilerine dava dılekçesi ve mahkeme kararı ılancn tebliğ yapılan aşağıda isimlen yazılı bulunan davalılann satış günleri olan 05.05.2005 günü saat 13.00 - 15.47, satılmaması halinde 2. satış günü olan 16.05.2005 tarihinde ve aynı saatlerde satış mahalli olan Kovancılar Adliyesi lcra Müdürlüğü odası önünde hazır bulunmalart veya kendile- rini vekil ile tcmsil ettirmelerini aksi halde yokluklarında satış işlemı yapılacağı ve hisseleri oranında kendilerine isabet eden paranın adlan- na bankaya bloke edileceğı hususu 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nıın il- gili maddesi gereğince ilan tarihinden 7 gün sonra tebliğ edilmiş olaca- ğı ilancn tebliğ oluıiur. 07.03.2005. Ilancn tebligat yapılması istenen şa- hıslar: 1. Naciye Hoşdil, 2. Bırscn lloşdil (Adil kızı), 3. Gülnaz lloşdil. Basın: 14065 KÂMİL MASARACI kamilmasaraci(d mynBt.com HARBt SEMİUPOROY semihporoyCdyahoo.com HAYAT EPİK TİYATROSU MVSTAFA BÎLGIN hayatepik(d mynet.com "KİŞİ BAŞINA ©ELİR 4 BÎN 172 DOUVRA İy YUKSELMIS AtoA " + f f f BAŞINA BORC RAKAMI 4 BİN 328 DOLARA ÇEKMIŞ." OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ k urgenc(c yahoo.com TARlHTE BUGÜIN MIIMTAZ AIUKAN 5 Nistın www.nuuntaz-urikan.com AMBLIYATLARDA ANrtSEPT/K KULIÂNIUYOR.. 1827'OE BU&ÜN, Ü/ULÜ İMG/L/Z HEKİMİ JOSEPH USTEÇ OOĞ- MUŞTU. 1BS2'OB Tlf> &UOJLT1BSİNİ gîrifiDtlCFEM SOfJGA Ç£Çir- Û HASTnNELElZDB GÖtSEI/ YAPAN LIGrER'tN EN VE&İMLİ ÇALIÇMACt, 6LASSOV DEVLer M/£77'. O SIQ4ü4G,AMEUY<4T MAPDe Kl/LLAA/AtAyf PÇNEMİŞrİ. BU tCOUU ÜZERİNDE Sİ- D£/££K CVWVW TfTİZ frUIZ/M USTE/Z, BAŞARl SASLAMAÜTA GEClKMEMiçrt, ÇEÇİTT.İ YAKALARDA VEYA AMELİYATIAISDA OLUŞAtJ ehJFEKStyOMLA&l ENSEU-BUeiC ^MACIYlA, MAS7TI- 8ULUN&UĞU reei, ^MEUYArrA *U/CCAA/flA/<J ALEr- AS/Tt.£ PEZEUFEfCTE: E.DEN USretZ, , ÖLÜMLS&İ DE ÇO*£ AZ*4 MÛ/«M/Çr/'. LOUfSr PASTEU/Ç VE KOSEfir ÜOCH 'UN SAtTTBSİLEK. X>/lf/A ŞİŞLİ 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2005/514 Istanbul ili, Şişli ilçesi, Feriköy Mahallesi, Cilt 8, Hane 4003'te nüfiısa kayıtlı bulunan Karlo ve Janet'ten olma 23.08.1962 doğumlu Ohannes Serope Kuyumcuyan'ın akıl hastalığı nedeniyle vesayet altına alınarak, kendısınc aynı nüftıs kütüğünde kayıtlı bulunan Agop ve Pepron'dan olma 1938 d.lu ve haleıı Kurtuluş Cd. Seymen sokak No:61/1 Kurtuluş adresinde ikamet eden annesi Janet Kuyumcu- yan'ın velayeti altına konulmasına ve velayet hükümlerinin aynen uygulanmasına karar verilmiştir. llanen duyuruhır. 20.03.2005 Basın: 14819 GÖRÜŞ BEDRİ BAYKAM Justin McCarthy, Orhan Pamuk ve Sütçüler Kaymakamı... Orhan Pamuk'un dış başına söylediği "Ha- di benden duyun: Birmilyon Ermeni ve 30.000 Kürt'ü öldürdük" sözleri ve bunun üzerine or- taya çıkan, toplumun duyarlı kesimlerinin tep- kisi malumunuz. Pamuk kusura bakmasın, en yakınlarımla bile ters düşmekten çekinmemiş bir insan olarak, dostluğumuz ona bir "dokunul- mazlık" getirmiyor. Hiçbir "aydın" insan, bu ka- dar kritik bir konuda, bu kadar bilgisiz, derme çatma, kışkırtıcı ve ülkenin saygınlığına gölge düşürücü yorumlaryapamaz. Bunu yapanın adı da "aydın"olamaz. Orhan dostum, Cumhuriye- ti ve Atatürk dönemlerini eleştirmeyi, kültürel ve siyasi bir "olmazsa olmaz" haline getirdi. Egemen 2. Cumhuriyetçi basında ve yurtdışın- da bunun bol bol faydalarını da görüyor. Sonra bir kaymakam çıkıyor ortaya... Ispar- ta'nın Sütçüler İlçesi Kaymakamı Mustafa Al- tıpınar, ilçede ne kadar Pamuk kitabı varsa bunların toplatılıp imha edilmesini istiyor! Kime yarıyor bu olay en çok? Tabii ki Orhan Pamuk'a! Ünlü yazarımız birden ne dediğini bilmeyen, Türkiye'yi karalamaktan çekinmeyen sorumsuz kimliğinden çıkıp, demokrasi mazlumu oluver- di! Aman Allahım, medyamız nasıl balıklama at- ladı duruma: "Bari yakın Pamuk'u!", "Ispar- ta'da barbarlık..." Pamuk oldu size "Gazi Or- han". Kitap imha etmek tabii ki saçmalığın danis- kası, ortaçağ mantığı. Ben kimi vali ve kayma- kamlarımızı anlamıyorum. Biri kalkar, yıllardır Ankara'da oynayan bir piyesi yasaklar, bir diğe- ri amatör yayına ya da kitaba takar, cadı avına çıkar. lyi de burası ayrı yasalarla yürütülen, eya- letlere ayrılmış bir federasyon değil ki? Türkiye kendi yasaları ile idare edilen bir Cumhuriyet ve her devlet erkânı, her durumu kafasına göre yo- rumlasaydı, ülke tam bir kaosa dönerdi. lyi de bir işgüzar devlet temsilcisinin yanlış ve yasakçı zihniyeti, Orhan Pamuk'un şimdi bura- da demokrasi mazlumu, mangal yürekli entel cengâver rolüne sokulması için yeterli bir gerek- çe değil! İki yanlış tavır da eşit denecek kadar kınanmayı hak ediyor! Pamuk kendini "muhalif aydın" sanıyorsaal- danmasın, aleyhlerine yıllardır tek kelime etme- diği Islamcılar iktidarda, onların fikirleriyle içli dışlı anti-Kemalistler de medyayı ellerinde tutu- yor... Yani Pamuk, tam tersine bu iktidarın şı- martılmış "enfant Cheri"s\l Tüm bu zaman israfının kökeninde, Pamuk'un Cumhuriyete iğne batıracak her konuya bilir bil- mez balıklama dalma refleksi var. Bilmediği ko- nularda erken öten horozlargibi ukalalıklartas- larsa, kendini bu durumlara düşürür. Bir aydın tabii ki her şeyi bilemez, ama nesnel bir tavrıy- la neyi bilip bilmediğini, konuları tartabilir ve haddini bilir. Bundan 17 sene önce, "muzıryasası", "ba- sın düşmanlığı" ve diğer sorunlu tavırlarıyla ta- nıdığımız Özal rejimine karşı, işkence ve san- sürü protesto eden büyük bir sergim olmuştu: "İç Manzaralarll." Yapıtlardan biri gülünç bir ki- tap yakma makinesiydi. "Hükümetin toplatma emri verdiği kitapları önceden satın aldıysanız onları bir an önce bu aletle evinizde yakın" di- yordum... Aletin adı "The Kitapyakar"d\. Kay- makam'ın dâhiyane emirlerini duyunca ister is- temez aklıma geldi. Dönem 12 Eylül'ün etkile- rinin sürdüğü yıllardı ve o günlerde demokrasi çığırtkanlıkları, bugünkü yoz ortam gibi enteli iş- portaya düşürmemişti... Justin McCarthy, Kentucky Üniversite- si'nden Amerikalı bir tarihçi; kısa bir süre önce TBMM'de bir konuşma yaptı ve Ermeni iddiala- rının içyüzünü etraflıca anlattı. Herhalde Orhan Pamuk onunla uzun bir akşam yemeği yiyip, bu konuyu deşmeden önce en az kendisi kadar önyargılı olan bu büyük insanla birkaç saat ge- çirse, biraz yüzü kızarabilir. Bir yandan araştı- rılmış bilgi ve öte yandan tabansız, önyargılı, "cesur cehalet"\n ilginç bir buluşması olur. e-mail: bedbaycrtnn.net - Faks: 0212 227 34 65 BULMACA SEUAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ Kadınlarda doğurma ye- teneğinin so- na ermesi. 2/ Çalı çırpıdan yapılmış ku- lübe...Birno- 5 ta. 3/ "Gök- 6 lerden emel- ler gibi — oluyor kar" (Cenap Şaha- 9 bettin)... Uy- gun, tıpatıp gelen. 4/ Belirti... Ağzı geniş tekkulplusukabı. 5/ Soğurma, emme... Satrançta özel bir hareket. 6/Cazibe. 7/ 5 Iskambilde koz... 6 Herkesin gözü önünde yapılan. 8/ 8 "üağı tanıyan nasıl 9 | tanımaz uçurumu / Madem ki yükseklik var - olmaz mı" (N.F. Kısakürek)... Donuk renkli. 9/ Üvey ana... Titan elementinin simgesi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yan yana dizilmiş tahta ya da nıctal levhalar- dan oluşan ve ucu topuzlu sopalarla çalınan Af- rika kökenli çalgı. 2/ Vücuttaki AIDS virüsünü saptamakta kullanılan test... Rııh. 3/ "Gelse o şuh meclise — ü tegafül eylese" (Şarkı)... Fin hama- mı. 4/Biray adı... Vilayet. 5/Kayseri'nin bir ilçe- si. 6/ Ilkel bir silah... Hıristiyanlann en büyük bayramı. 7/Kuru, sıska. 8/Birini başkasına karşı kışkırtma... Ayak direme. 9/Uzun tüylü kalpak... Itici neden, güdii.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear