Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 20 ŞUBAT 2005 PAZAR
4 HABERLER
ALMANYA
'Berlin infazı'
yenigerilim
konusu
OSMAN ÇUTSAY
FRANKFURT/ BERLİN - Berlin'de "Alman
kadmlar gibi yaşadığı içuı" sokak ortasında
öldürülen Hatun Sürücü cinayetindeki belirsizlik
sürerken medyanın konuyu işleyiş biçimi, Alman
toplumunun bu tür olaylara daha yoğun bir tepkiyle
yaklaşmasına yol açü. Türk toplumunun
tcmsilcilcri dc bu tür namus cinayetlerinin özellikle
Müslüman yabancılann damgalanmasını
kolaylaştırdiğına ve iki toplumun iç içe yaşamasını
zora soktuğuna dikkat çektiler. Kürt kökenlı olduğıı
kaydedüen Sürücü'nün katilini saptamak amacıyla,
laışkuların üzerinde toplandığı üç erkek kardeşin
sorgusu ise sürüyor. Alman medyasında bu gibi
olaylann, "Batılı dcğeriere uygun yaşamak isteycn
Türk kadııılanııa yaşanı hakkı verilmiyor" başlığı
altında işlenmesi ortamı gerginleştirdi. Medyanın,
son olayın üzerine gitmesi ve cinayetin tüm
aynntılanyla verilmesi, çoğunluk toplumunu
oluşturan Almanlar arasında, "Türklerin Avrupah
değerier karşısındaki uyumsuzluğu öraekleriyle
ortada" yargısını daha da pekiştirdi. Genç yabancı
kadınlann sorunlanna yönelik kurulan "Papatya"
adlı kuruluşun bir süre önce yayımladığı bir
raporda, 1996 ile 2004 yıllan arasında bu
gerekçeyle 45 kadın ve erkeğin öldürüldüğune
dikkat çekilmişti. Sürücü cinayeti ve arka planı,
televizyon programları dışında, Almanya'nin önde
gelen gazetelerinde de geniş biçimde işlendi.
Muhafazakâr "Die Welt" gazetesi, hafta içinde,
Almanya'nın başkentinde meydana gelen bu tür
olaylann dökümünü çıkararak cinayetlerin Türk ve
Alman toplumu üzerindeki olumsuz baskısına yer
verdi. Gazetenin sorulannı yanıtlayan yazar ve
avukat Seyran Ateş, bu tür olaylann bazı ailelerde
• "örnek" olarak
• Batı'nındeğer gösterildigini
, hatırlatü. 2003 te
yargılarına uygun « G r o s s e R e i s e m s
yaşamak ve geleneksel peuer" (Ateşe Büyük
ailc yapısını hiçe Yolculuk) adlı bu
saymakla suçlanan genç konuyla bağlantılı bir
Türkkadınlannm ^e * * ?
y
™™ ^ a n
• , , •, , , Ateş, ozellıkle Turk
uzenndekıbaskılar g e n ç kızlannın
artıyor. Almanya'da art şiddete kurban
arda işlenen namus gitmek istemediğini,
cinayetleri ise
b u
nedenle de evli
dikkatlerin önce Türk olmayanların baba
, .. . evınde kalarak
toplumu uzenne ailesinin sözünü
çevrilmesine neden dinlediğini belirtti.
oluyor. Gazetenin
— — — — ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ — yorumunda ise namus
cinayetleriyle yaşamım kaybeden kadınlann
sayısında artış kaydedildiği vurgulanırken "Theo
van Gogh bizden biriydi de, Hatun Sürücü bizden
biri dcğil nıiydi" diye soruldu. Almanya'nın etkili
haber dergisi Der Spiegel de sürecin korkutucu
boyutlar kazandığına işaret etti. "Ama o bir Alman
kadııı gibi yaşryordu" başlığı altında Sürücü
cinayeti ve yankılannı mercek altına alan etkili
derginin internetteki haber sitesinde, özellikle Türk
toplumu içindeki bu tür eğilimlerin varlığına dikkat
çekildi. Türk toplumunun önde gelen temsilcileri
de kendilerine yöneltilen sorulan yamtlarken,
Türklerin bu tür cinayetleri onaylamasımn mümkün
olmadığını vurguladılar. Bu arada halen en çok
satan kitaplar listesinde ilk sıralara tırmanan "Die
Vıcıııclc Braut" (Yabancı Gelin) kitabının yazan
NeclaKelek'in de görüşlerine başvuruldu. Türk
kadın yazar, "Geleneksel aileler çocuklanmn Alman
olmasını istemiyor. Çünkü çocuklanmn
bireycileşmesi halinde, onlar üzerlerindeki
nüm/larını yitireceklerini biliyorlar" görüşünü
savundu. Öte yandan cinayet mahalline çok yakın
"Thonıas Morus OrtaokuluTl
nda öğrenim göıen üç
Türk öğreııcinin, bu cinayeti dersteki bir tartışma
sırasında onaylaması ve bunun kamuoyuna da
sızması üzerine, okul yönetimi acil bir basın
toplantısı düzenledi. Okul Müdürü Volker Steffens,
böyle bir yaklaşımın kesinlikle kabul
edilemeyeceğini belirtirken, okulun bir anda
medyanın gündemine girmesi dikkat çekti. Türk
öğrencilerin yetişme çağında olduğu ve
öğretmenlerini "sinir etmekiçin" böyle ifadeler
kullanmış olabileceklerini hatırlatan bazı öğrenci
ve veliler de "böyle şeylerin gereğinden fazla ciddiye
alınmasından" yakındılar.
Vural Savaş 'a ödül
İncirli Lions Kulübü'nün geleneksel "Atatürkçü
Düşünce ÖdühVnc bu yıl cski Cumhuriyet
Başsavcısı Vural Savaş layık görüldü. Daha önce
Prof. Dr. Türkan Saylan ve gazetemiz İmtiyaz
Sahibi ve Yayın Kurulu Başkanı İIhan
Selçuk'un da aldığı "Atatürkçü Düşünce
Ödülü", Yeşilköy ve Küçükçekmece Lions
Kulüpleri'nin Radison Sas Oteli'nde ortaklaşa
düzenlediği törenle Vural Savas'a verildi.
Banş Dönmez'in Beyoğlu'nda bir barda öldürülmesiyle ilgili davada görgü tanığı bulunamıyor
'Cinayetikimsegörmedi mi?'İstanbul Haber Servisi - Beyoğ-
lu'nda vahşi bir şekilde boğazı ke-
silerek öldürülen Banş Dönmez ci-
nayetiyle ilgili olarak olay yen "Aca-
demy 14" adlı barda keşif yapılma-
sına karar verildi. Dönmez'in öldü-
rülmesi davasında ifade veren ta-
nıkların hepsinin, "'hiçbir şey" gör-
medıklerinı söylemelerı ise dikkat
çekti.
Beyoğlu 3. Ağır Ceza Mahkeme-
si'ndeki duruşmaya tutuksuz sanık-
lar İbrahim Biberoğlu ve Ömer Fa-
ruk Saral katıldı. Tanıklardan Cem
Karataş, olay gecesi barda çalıştığı-
nı, Banş Dönmez'i içki servisi yap-
tığı sırada bann arkasında merdiven-
lenn yanında gördüğünü söyleyerek
• Banş Dönmez'in öldürülmesi davasında ifade veren tanıklann hepsi,
olayı görmediklerini söyledi. Tamk ifadelerinden bir sonuç çıkmaması
üzerine tanıklara "Bu cinayeti kimse görmiiş olamaz mı" sorusu
yöncltildi. Bu ifadelerden de bir sonuç alınamayınca olayın meydana
gcldiği Academy 14 adlı barda keşif yapılmasına karar verildi.
"Elimdeki içkileri 1>n akıp döndükten
sonra, Banş Dönmez'i yerde yiizii
kanlaı içinde buldum. Çevresinde
aı kadaşlaıindan kimse yoktu. Her-
hangi bir tartışma ya da kargaşa da
görmedim. Bir tartışma olsaydı mut-
laka görürdünT dedi.
Karataş, Dönmez'in yerde yattığı
sırada sanık tbrahim Biberoğlu'nu hiç
görmedığmı, sanık Ömer Faruk Sa-
ral'ı da merdivenin üst kısmında gör-
düğünü söyledi.
Duruşmaya katılan tanıkların hep-
sinin, Dönmez'in öldürülmesiyle il-
gili hiçbir şey görmediklerini söyle-
melerinm ardından, raüdahıl vekil-
lerinin isteği üzerine, olay sırasında
barda olan tanıklara tek tek "Bu ci-
nayeti kimse görmiiş olamaz nıı" so-
rusu yöneltildi. Tanık Ceyhun Aşık,
Dönmez'in öldürülmesi olayını gö-
ren birilerinin mutlaka olduğunu ifa-
de ederek "Olay gecesi çok sıkışık ol-
duğu için insan hemen ötesini dahi gö-
remiyordu" dedi. Tanık AykutDeniz-
yaraıı da olayı mutlaka birilerinin
görmesi gerektiğini söyledi. Tanık Al-
per Parlar ise "Olayı maktulün ya-
mnda bulunan kişilerin görmüşolma-
sı lazun. Ancak ben uzakta olduğum
JVüRESELBAK 'ETKlNLlĞl
Savaşsız
bir dünya
buluşması
ŞULEKÖKTÜRK
Uluslararası savaş karşıtlan, ABD'nin dün-
yaya tek başına hâkim olma emellerini tartış-
mak ve karşı duruş yöntemlerini belirlemek
için istanbul'da buîuştu.
Irak işgalinin 2. yıldönümü olan 19 Mart
öncesinde, Küresel Banş ve Adalet Koalis-
yonu (Küresel BAK) tarafından düzenlenen
"Savaşsız Bir Dünya İçin Uluslararası Buluş-
ma" başlıklı sempozyuma, savaş karşıtı ha-
reketin önemli isimleri katıldı.
Sempozyumda konuşan Amerikan "Asker
Aileleri Konuşuyor" (Military Families Spe-
ak Out) isimli örgüt üyesi, oğlu hâlâ Musul'da
görevli olan Dr. Anne Roesler, oğlunun
ABD'yle sözleşme imzaladığı için 22 ay da-
ha asker olarak görev yapmak zorunda oldu-
ğunu belirtti. "OglumunABD'ninrehûıesiol-
duğunu düşünüyorum" diyen anne Roesler,
"Oğlum, Amerikan askcı leı iııiıı bir an önce
Irak'tan çckilmcsi gerektiğini düşünüyor. Di-
ğcr askcrlerin de önemli bir azınlığı Irak'tan
çekilmesi gerektiğini düşünüyor. Çoğunluk ol-
ıııamasının nedeni, askcrlerin çokgenç ve be-
yinlerinin yıkanmış olması" dedi.
Kendisi üzerinde henüz bir baskı olmadı-
ğını ifade eden Roesler, oğlunun durumuyla
ilgili olarak endişelendiğini anlattı. Roesler
Bush'un yeniden başkan seçilmesine ilişkin
olarak şöyle konuştu: "Seçimlerde kimiıı Id-
me niçin oy verdiği karmaşık bir konuydu.
Amerika'daki çoğunluk Trak konusunda
Bush'un siyasetini desteklemiyor."
"Barbarnklar Çauşması" ile "Kaynayan
Ortadoğu,Marksist AynadaOrtadoğn" kıtap-
lannın yazan GUbertAchcar, ABD'nin Irak'ta
en alt düzeyde bir güvenliği bile sağlayama-
dığını belirterek, ABD'nin askerlerini bir an
önce Irak'tan çekmesi gerektiğini söyledi.
Bush yönetiminin bütün açıklamalannda "iki-
yii/Jülüğüır göriilebileceğini vurgulayan Ach-
car, "Irak işgalinde ilk bahane nükleer silah-
lann varlığıydı, şimdiki bahane ise demokra-
si götürdükleri yalam. Modern siyaset taıi-
hinde görülen en büyük yalan ve ikiyü/lüliik
söz konusu" diye konuştu.
Filistinlilerin haklan için savaşan israilli
banş aktivisti Avukat Sahar Franscs de İsra-
il zindanlarındaki Filistinli tutuklu sayısının
500 olarak açıklandığını, ancak gerçek raka-
mın 8 bin olduğunu belirterek, "ABD'nin des-
teği ile orada bir İsrail - Filistin çatışması
sürüyor. tsrailiiler Filistinlilerin topraklannı
çalıyor, onlan kendi yurtlarından atmaya
çabşıyor. Filistin toprakîaniçinde,630 kilomet-
re uzıınluğunda,8 metre yüksekliğinde duvar
inşa ediyor ve bunu topraklan çabnanın bir
yolu olarak görüyor" dedi.
Emek Platformu, 19 Mart'ta Kadıköy'de gerçekleştireceği mitingi duyurmak için TMMOB Maki-
na Mühendisleri Odası'nda bir basın açıklaması yaptı. (Fotoğraf: AA)
Irak'ın işgalinin 2. yıldönümü olan 19 Mart eylem günü
Savaş karşıtları sokağa iniyor
İstanbul Haber Servisi - Irak'ın işgalinin ikinci
yıldönümü olan 19 Mart'ta, Türkiye'deki savaş
karşıtlan tüm dünya ile birlikte, savaşı ve işgali
protesto etmek ve AfJD'ye "Ortadoğu'dan çekU"
demek için sokaklarda olacak. Emek Platformu,
19 Mart'ta Kadıköy'de gerçekleştireceği mitingi
duyurmak için TMMOB Makina Mühendisleri
Odası'nda bir basın açıklaması yaptı. Platform
adına basın açıklamasını okuyan TMMOB
îstanbul îl Koordinasyon Kurulu Sekreteri
Meftun Gürdallar, savaştan rahatsızlık duyan ve
savaş nedeniyle mağdur olan tüm Türkiyelileri
mitinge davet etti. DtSK Genel Başkanı
Süleyman Çelebi de, Irak işgalinin 2.
yıldönümünde, Türk halkının yüzde 85'inin ABD
politikalanna karşı bir tavır içinde olduğunu
belirterek "1 Ialk desteğini iktidardan çcknıiş
durumdadu*. ABD uygulamalanna karşı Türk
halkının iradesi de bu anlamda ortaya
konmuştur" dedi. KESK Genel Başkanı Sami
Evren de, Emek Platformu'na bağh 11 sivil
toplum örgütü üyelerinin 19 Mart'ta Kadıköy'de
olacağını belirterek "Irak'taki işgali ancak birlikte
karşı çıkarsak engelleriz" dedi. İstanbul Tabip
Odası Başkanı Gençay Gürsoy da, Türkiye'deki
95 bin hekimi temsil eden Türk Tabipleri Birliği
adına yurttaşlan mitinge davet ettiğini belirterek
şöyle devam etti: "Türkiye'nin tarafsız, banştan
yana bölge halklannuı çıkannı gözeten bir tavn
göstermesi lazun. Hükümet bu tavn gösterecek mi
şüpheliyiz, ama buna karşı direnişi örgütlemek
lazun, halkıu tepkisini dile getirmek la/ını."
CHP îzmir II Başkanlığı'na atanan Bulgun'dan Kocaoğlu'na eleştiri
'Beğenmezseniz çekilmelisiniz'
Ekrem Bulgun.
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
CHP Izmir ll Başkanlığı'na atanan Ek-
rem Bulgun,Alaattin Yüksel'in görevden
alınmasıyla ilgili olarak "Ükolarakge-
nel merkezin cnürlcrini dikkate alnıalı-
sınız. Beğenmezseniz kenara çekilmelisi-
niz'' dedi.
tl başkanlığına atanan Ekrem Bulgun
görevine başladı. Bulgun, hiç kimsenin
kendisini partiden üstün görmemesi ge-
rektiğini söyledi. Bulgun, önceki döne-
min hatalarının tekrarlanmayacağını ve
tüm örgütle elbirliğiyle çalışmalann sür-
dürüleceğini vurgulayarak "CHP Genel
Başkanı başta olmak üzere genel merke-
zinıizc bağlı ve uyumlu çalışan bir tzmir
il örgütünü halkınıı/ııı emrine sunaca-
ğız" dedi. Bulgun, görevden alınan il
başkanı Alaattin Yüksel ve beraberinde
hareket eden ekibin başlattığını duyur-
duğu, "Kara göründü" hareketiyle ilgi-
li olarak da "kızgınlık vc duygusalhkifa-
desi" olarak niteledi. Bulgun, CHP Ge-
nel Başkanı'na karşı bir hareketin kabul
edilemeyeceğini belirterek "Tüm sorunı-
lııluk genel başkandan başlar. Genel baş-
kana karşı bir davranış olmaz" görüşü-
nü dile getirdi. Bulgun, kendisine yönel-
tilen, "Yüksel'in görevden ahnmasını
bekliyor muydunuz?" yönündeki soru-
ya, "Bir il başkanı genel başkanı destek-
lenıeyebilir. Ancak bu gazcte sa> lalaı ı,
T V kaııalla n aracıhğıyla olmaz. Bir par-
(i bütündür. Buradan çıkan ses ile genel
merkezden çıkan ses aynı olmazsa, başa-
n olmaz. İlkolarak genel merkezin emir-
leri dikkate aluımalıdır. Beğenmezseniz
kenara çekilmelisiniz" yanıtını verdi.
için görcmcdim" diye konuştu. Ta-
nık Serkan Koca da garsonların sü-
rekli bir yerde durmadıklan için ola-
yı görmemelerinin normal olduğu-
nu ifade ederek "Ancak güvenlikgö-
revlilerinin bir kısmının bu olayın ge-
lişimini görmesi gerekir" dedi.
Müdahıl avukatlanndan Atilla Coş-
kıııı da bazı tanıkların yalan ifade ver-
diklerini ileri sürerek, mafyatik iliş-
kilerin söz konusu olduğunu belirt-
ti.
Dınlenemeyen tanıklann bir son-
raki duruşmada hazır edilmesini ve
olay yerinde keşif yapılmasını ka-
rarlaştıran mahkeme heyeti, eksiklik-
lerin gıdenlmesi amacıyla duruşma-
yı erteledi.
r
URÜAKULVNÖLÛMÜ
Devlet,
tazminaU
geri alma
peşinde
• Emekli Sandığı, Adana
Emniyet Müdürü Yurdakul'un
teröristlerce öldürülmesini
basit bir cinayet olarak
değerlendirerek ailesine verilen
tazminatı geri almakta kararlı.
AJNKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Emekli Sandığı, Adana Emniyet Mü-
dürü Cevat Yurdakul'un çapraz ate-
şe alınarak öldürülmesini, devlet aley-
nine suç saymadı. Yurdakul'u öldü-
renler hakkında verilen cezanın Terör-
le Mücadele kapsamına girmediği ge-
rekçesiylc, Yurdakul'un ailesine da-
ha önce ödenen terör şehidi tazmina-
tının geri istenmesine karşı ailenin gi-
rişiınlerı sonuçsuz kaldı. Yurdakul ai-
lesi, yargı yoluna gitmeye hazırlanı-
yor.
Emekli Sandığı, Şehit Adana Em-
niyet Miidürü Cevat Yurdakul'un ai-
lesinden geçen ay istediği tazminat-
lann geri ödenmesi kararını, ailenin
verdiği dilekçe üzerine, yeniden gö-
rüşerek onayladı.
Görev şehidi yaptılar
Emekli Sandığı'nın aileye gönder-
diği dilekçede *M. Cevat Yurdakul'un
öldürülmesi olayıylailgüiyakalanansa-
nıklann Ankara Ağn*Ceza Mahkemc-
si'ndc yargılanmaları sonucunda
TCK'nın 448,450/4,497/2 maddele-
rine göre karar verildiğinden bu suç-
lar 3713 sayılı Terörle Mücadele Ka-
nunu'nun 3 vc 4'üncü maddclerindc
belirtilen terör suçları arasında bu-
lunmadığmdan, hakkmda 3713 sayı-
lı yasa hükümlerinin uygulanmasma
iınkân bulunmadığT ifadesi yer aldı.
Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul'un
öldürülmesini de içeren Ülkücü Genç-
lik Davası'nda Yurdakul'un katılleri
"ııılaın öldürme" fiilinden yaıgılan-
mıştı. Emekli Sandığı'nın kararıyla
Yurdakul'un "terörşehidi"olarak de-
ğil, "görev şehidi" olarak nıtelendıği
kesinleşti. Emekli Sandığı son beş yıl-
da ödediği tazminatları da geri isteye-
rek, Yurdakul'un ailesine I3milyar618
milyon lırahk borç çıkarmıştı. Söz ko-
nusu "borç" Cevat Yurdakul'un kızı
Ayçil Yurdakul'un evlendiğini bildir-
mek üzcre Emekli Sandığı'na başvur-
ması üzerine ortaya çıkmıştı.
NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
LEFKOŞA- Cumhuriyetçi Türk Par-
tisi'nin (CTP) önceki gece Lefkoşa'nın
Inönü Meydanı'ndaki gece mitingi, eğer
alandaki büyük kalabalık göz önüne
alınacak olursa bu partinin büyük bir
farkla önde gittiğinin bir delili sayılabi-
lir. Gerçekten de meydanı dolduran
binlerce Kıbrıslının, CTP'nin yeşil bay-
raklarını ve yeşil atkılarını sallayarak
oluşturduğu manzara etkileyiciydi. Dı-
şarıdan bakıldığında heyecansız gibi
görünen Kıbrıs'taki erken seçimlerle,
CTP mitingi bir zıtlık oluşturuyordu.
CTP'liler durumdan çok umutlu görü-
nüyorlar. Partinin örgütçülerinden Ge-
nel Sekreter Ferdi Sabit Soyer'le kar-
şılaştığımızda umutluydu; "Çokçalışı-
yoruz, tek başımıza iktidara gelmemiz
sürpriz olmaz" diyordu.
CTP lideri ve Başbakan Mehmet AN
Talat da miting konuşması sırasında
benzersaptamaları dile getirdi. CTP'li-
ler böyle söylüyorlardı, ancak Kıbrıs'ın
siyasi havasını iyi bilenler CTP'lilerin
aşırı iyimser olduklarını belirtiyorlar.
"Miting meydanlanyla sokaklardaki ka-
labalık seçim sandığına yansısa CTP
Miting Alanlannda CTP Çok Önde
kesin çok önde. Şimdiye kadarsokak-
la sandık arasında herzaman bir fark
oldu. Bu seçimde de olur." Yine de
CTP'nin sandıktan birinci parti olarak
çıkacağı konusunda çoğunluk hemfi-
kir.
Sokaktaki insan seçimden çok bir şey
beklemiyor. Son yıllarda üst üste yapı-
lan seçimler, referandumlartoplumda-
ki heyecanı azaltmış. Annan Planı için
yapılan referandum sonrası oluşan yük-
sek beklentilerin gerçeğe dönüşme-
mesi, bir umutsuzluğa, "Bu iş çözüle-
mez" karamsarlığına neden olmuş.
CTP-DP koalisyon iktidarı döneminde
ekonomide bir canlanma olduğunu,
Kıbrıs'ta radikal muhalefetiyle tanınan
gazeteci Şener Levent de teslim edi-
yor. Bu canlanma yine Şener Levent'in
deyimiyle yapay bir canlanma, çünkü
üretime dayalı bir canlanma değil.
Sonbaharda Kıbrıs'ta görüştüğümüz
Mehmet Ali Talat, son bir buçuk yılda
adam başına yıllık gelirin Kıbrıs'ta 5500
dolardan 7500 dolara çıktığını söylemiş-
ti. Bunu söylerken daha çok inşaat sek-
töründe bir canlanma olduğundan söz
etmişti. Inşaattaki canlanmanın sürdü-
ğünü hemen herkes dile getiriyor. özel-
likle Ingilizlerin lüks konut ilgisinin re-
ferandum sonrası giderek arttığından
söz edildi. Bir başka canlanma da tu-
rizmde yaşanıyor. Sokaklarda sık sık tu-
rist gruplarına rastlanıyor. Tabii gelirin
artmasının bir önemli etkeni de sınır-
lardan geçişin kolaylaşmasıyla Rumla-
rın gazinolara, eğlence yerlerine yö-
nelmeleri olmuş.
Şener Levent'in anlattığına göre; Gü-
ney'de Kilise'nin de etkisiyle gazinolar
açılamıyor. Bu nedenle kumar merak-
lısı Rumlar Kuzey'deki gazinolara yö
neliyorlar. Bir de Kuzey Kıbrıs'ta fiyat-
ların ucuz olması lokantalara, alışveriş
merkezlerine Güney'den gelen insan-
ların sayısının artmasına neden oluyor.
Kuzey'den Güney'e çalışmaya giden-
lerin sayısı sınırlarda çıkarılan güçlük-
lerin azalması nedeniyle 10 bin civarı-
na ulaşmış durumda. Bütün bunlan üst
üste koyunca 150-200 bin nüfuslu bir
küçük topluluğun adam başına yıllık
geliri önemli ölçüde artmış.
Kıbrıs'ın aykırı gazetecisi Şener Le-
vent'i her Kıbns'a geldiğimde ziyaret et-
meye çalışırım. Çünkü o, hep farklı ve
muhalif tutumuyla dikkat çekici eleşti-
riler yapar. "Çözüm uzak görünüyor"
diyor Levent. Bu kilitlenmenin çözü-
münde asıl etken unsurun BM'den çok
Avrupa Birliği'nin olması gerektiğine
inanıyor. Levent bu konuda şunları söy-
lüyor: "Kıbrıs artıkAB toprağıdır, Av-
rupalılar Kıbrıs'ın güneyini de kuzeyi-
ni de düşünmek ve hesaba katmak
zorundalar. Bizler de AB yurttaşıyız,
bizim haklarımızı, dertlerimizi de onlar
düşünmeliler. Sorunun çözümü için
de daha fazla inisiyatif almaları gere-
kiyor."
Şener Levent'e seçimleri sordum:
"Pek bir sürpriz olacağını sanmıyo-
rum. CTP-DP koalisyonu yeniden ku-
rulur. Asıl önemlisi nisandaki cumhur-
başkanlığı seçimleri. Bir iddiaya göre
Ankara, Öenktaş'/n cumhurbaşkanlı-
ğının bir yıl daha uzatılmasından yana.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bir yıl
ertelenebilmesi için anayasa değişik-
liği gerekiyor. Meclis'te üçte iki ço-
ğunluk sağlanabilir mi, bu çok zor. Bu
nedenle MehmetAli Talat cumhurbaş-
kanı, Serdar Denktaş başbakan gibi
bir formül ortaya çıkabilir."
Kıbrıs'ta geçen seçimlerde ikjnci par-
ti olan yıllarca KKTC'de iktidar olmuş
Ulusal Birlik Partililerle konuştum. An-
nan Planı ve çözüm konusunda ciddi
birdeğişim geçirdikleri görülüyor. Şim-
di de çözüm için çalışan CTP'yi taviz-
kâr davranmakla eleştiriyorlar.
Kıbrıs'ta görünen o ki, şu anda azın-
lıkta bulunan CTP-DP koalisyonu, bü-
yük bir ihtimalle iktidara yetecek çoğun-
luğa ulaşacak bir sonuç elde edecek.
Ardından kimin cumhurbaşkanı olaca-
ğı tartışmaları başlayacak. CTP'lilerin
adayı görüldüğü kadarıyla Başbakan
Mehmet Ali Talat.