Catalog

SAYFA CUMHURİYET 12 ŞUBAT 2005 CUMARTESİ HABERLER Enerji soruşturması derinleşirken Demirbilek'in de işadamı Selçuk'la görüştüğü ortaya çıktı Müsteşar datelefona takıldıtLHAN TAŞCI/ HACER BOYACIOĞLU ANKARA - Elektrik Üretim AŞ'deki yolsuzluk kapsamında gö- zaltına alınan Genel Müdür Yardım- cısı Servet Üst hakkında daha önce görevden uzaklaştırma cezası veril- diği ortaya çıktı. Soruşturmada, gö- zaltına alınan işadamlanndan İbra- lıiın Sdçuk'un Enerii Bakanlığı Müs- teşan Sami Demirbilek'le telefonla birden çok görüştüğü bilgısine de ulaşıldı. Elektrik Üretim AŞ'de yolsuzluk iddialanna dönük soruşturma her geçen gün derinleşiyor. Ankara Em- nıyet Müdürlüğü'nde sorguları sü- ren ve aralarında EÜAŞ Genel Mü- dürvekili Önder Piyade'nin de bu- lunduğu 13 zanlının bugüıı adliye- ye sevk edilmelcri bcklcniyor. YiD'LER İNCELEMİYOR 2. Bcyaz Enerji soruşturmasının başlatılmasına neden olan Enerji Bakanlığı Teftiş Kurulu'nun 200 dosyayı daha inceledigi öğrenildi. Tettiş Kurulu'nun inceleme yaptı- • Enerji soruştunnasının başlatılmasına neden olan Enerji Bakanlığı Teftiş Kurulu'nun 200 dosyayı daha inceledigi öğrenildi. Operasyon kapsamında gözaltına alınan EÜAŞ Genel Müdür Yardımcısı Servet Üst hakkında daha önce görevden uzaklaştırma cezası verildiği ortaya çıktı. Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Er, gözaltına alınan 6 bürokrat, 7 sivil toplam 13 kişinin, sorgularmın ardından bugün adliyeye gönderileceklerini söyledi. verdi. Yüksek Disiplin Kurulu'nun verdiği bu kararı ise Danıştay 9. Idare Mahkemesi'nin iptal ettiği belırlendı. ADÜYEYE SEVK ğı dosyalann başında tüm yap-işlet- devretler geliyor. Yetkililer, 23 yap- işlet- devret, 2 işletme hakkı devir projesi ile hesapları TBMM'de ib- ra edilmeyen KİT'lerin gündemle- rinde olduğunu belirttiler. Bunagö- re, BOTAŞ'ın 1998-2001 hesapla- rı, Türkiye Taşkömürü lşletmele- ri'nin 1998-2001 hesapları, Eti Hol- ding'in 2000-2001 hesaplan, Elekt- rik Tşleri Etüd ldaresi'nin 1998 yı- lı hesapları incelemeye alındı. Teftiş Kurulu'nun, enerji ile ilgi- li diğer ihaleleri de gelen ihbarlar ve şikâyetler doğrultusunda gözden ge- çirdiği belirtildi. Yetkililer, soruş- turmanın bir başlangıç olduğuna dik- kat çekerek "Henüzsoruşturmanın lıangi noktalara gidcceğini bilmiyo- ruz. Sorus,turıııanm geleceğini ve bo- yutunu elde ettiğimiz bilgilerve bağ- lantüar belirleyecek™ dedi. Telefon dinlemeleri sırasında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlı- ğı Müsteşarı Sami Demirbilek'in işadamı İbrahim Selçuk'la telefon- la görüştüğü belirlendi. Demirbi- lek'in ise yakın çevresine, "Göriiş- tük, ancak benden bir şey talep et- nıedi. Selçuk'u bir süredir tanıyo- rum" dediği öğrenildi. UST'ÜN SİCİLİ KABARIK Operasyon kapsamında gözaltı- na alınan EÜAŞ Cienel Müdür Yar- dımcısı Servet Üst'ün daha önce de kurumu zarara uğrattığı gerekçesiy- le soruşturma geçirdiği ortaya çık- tı. Servet Üst'ün Ankara Elektrik Dağıtım Müessesesi Müdürlüğü gö- revini yürüttüğü dönemde, Pamuk- bank'ta genel müdürlükten "gizli" olarak vadesiz para tuttuğu iddiası araştınldı. Soruşturmada, 1992-1994 yıllannda gecelik reponun ortala- ma yüzde 55 olduğu bir ortamda 3 milyar lira dolayında kurum para- sını bankada vadesiz rutarak, kuru- mu yaklaşık 1 milyar 350 mılyon li- ra zarara soktuğu belirlemesi yapıl- dı. Tefliş Kurulu'nea düzenlenen 28 Haziran 1994 tarıhlı raporda, mev- zuata göre TEK Genel Müdürlü ğü'ne gönderilmesi gereken bu du- rumıı gızledıği, kurumu faiz gelirin- den mahrum bırakarak zarara uğrat- tığı gerekçesiyle Servet Üst ve yar- dımcısı hakkında kurumla ilişkisi- nin kesümesi cezası önerıldı. Yüksek Disiplin Kurulu da 7 Ka sım 1994 tarihli kararında, disiplin cezasınınuygulanmasını ııygun gör- dü. Ancak, Servet Üst'ün ıtırazını görüşen YDK, 11 Mayıs 1995 tari- hinde Üst'ün 6 ay geçici olarak gö- revinden uzaklaştırılmasına karar Emniyet Genel Müdür Yardım- cısı RamazanEr, enerji operasyonu kapsamında gözaltına alınan 6 bürok- rat, 7 sivil toplam 13 kişinin em- nıyetteki sorgularmın tamamlan- masının ardından adliyeye gön- derileceklerini söyledi. Er operasyonun, ilgili kurumlar- dan gelen ihbarlar doğrultusunda cumhuriyet başsavcılığının gözetim ve denetiminde Kaçakçıhk ve Or- ganıze Suçlarla Mücadele Daıresı koordinasyonunda yürütüldüğünü kaydetti. Er, operasyonun daha önce yürütülen Beyaz Enerj ı'nın devamı olup olmadığı ve Alaattin Çakıcı ile bir alakası bulunup bulunmadığı sorusu üzerine ise soruşturma kap- samında bılgı vermesinin doğru ol- mayacağını ve 1 Nisan'dayürürlüğe girecek yeni yasaya göre de suç olacağını belirtti. Dağıtımda usulsüzlük İddiası Elektrik davası genişleyecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Enerji Bakanlığı Müsteşarı Yurdakul Yiğit- güden'in de aralannda bulunduğu ve 25 bölgeye ait elektrik işletme hakkının özel sektöre devrinde usulsüzlük yapıldığı iddi- asıyla açılan davada soruşturmanın geniş- letilmesi kararlaştınldı. Yargıtay 5. Ceza Dairesi'ndeki davanın bugünkü duruşma- sına, sanıklar Yiğitgüden, eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yar- dımcısı Haldun Atıf Danışman, eski Ener- ji tşleri Genel Müdür Yardımcısı Osnıaıı İl- han ve eski TEDAŞ Genel Müdürü Kadir Ramazan Coşkun ile avukatlan katıldı. Yargıtay 5. Ceza Dairesi Başkanı Hayret- (iıı Cevheroğlu, işadamı Korkmaz Yiğit'i ta- nık olarak dinledi. Cumhuriyet Savcısı Za- fer Ediş, soruşturmanın genişletilmesini ve işadamı Kamuran Çörtük'ün tanık olarak dinlenmesini talep etti. Yargıtay 5. Ceza Dairesi Başkanı Cevheroğlu da ıstemı ka- bul etti. Yüce Divan'da devam eden Ersü- mer ve Çakan hakkındaki dava ile bu da- vanın birleştirilip birleştirilmemesinin da- ha sonra değerlendirileceğinı belirten Cev- heroğlu, dunışmayı erteledi. Hukumetten yeni girişim TEKEVde eski makine oyunu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TEKEL Üst Kurulu'nun Tokat sıgara fabrıkası ıçın getirtilen makinelerin "eski olduğu" karan- na varması üzerine konu yargıya taşınırken hükümet "eski makinelerin kııllaıııhnasf' için gmşımde bıılımdu. TBMM l'lan ve Biit- çe Komisyonu içinde oluşturulan alt komis- yonda görüşmeleri süren "torba1 " yasa tasa- rısına AKP'li Ergün Dağcıoğlu'nun verdiği önergenin kabul edilmesiyle TEKEL sigara fabrikalan için eski makinelerin ithali yolu açıldı. Tütün Üst Kurulu'nun 8 Kasını 2004 tarihli kararında Tokat sigara fabrikası için ithal edilen makinelerin ilgili yönetmelikte ifade edilen "tam ve yeni teknoloji, kullaml- mamış makine ile ekipmanr koşuluna uy- madığı sonucuna vanlmıştı. CHP'li alt komisyon üyelerinden Kemal Kılıçdaroğlu TEKEL'in bu makineler için 13 milyon 840 Euro ödeyeceğini ammsata- rak şu değerlendirmcyi yaptı: "Tam ve yeniteknoloji zomnluluğu var. İs- panyolfirmanın getirdiğj makineler, bu tanı- ma uymuyor. Firnıa bu ınalları geri götürnıe- li. Bu makinelerin 60 gün içinde dışan çıka- nlması gerekiyordu, çıkmadı, sonra 60 gün- lük bir süre daha verildi. Bu süre dohnadan apar topar bir güişimde bulunuluyor. Ayrı- cayargısüreci devam ediyor. Mahkeme, bun- lar kullanılmış, eski makine, derse ne ola- cak? TEKEL, eski makincleri yeni tîyaüyla almış olacak. Bu eski nıi, yeni nıi tartışınası- nı ortadan kaldırmak için 550 parlamenteri kuilanıyorlar. Mahkeme, makineler eskidir, derse sonımlu kün olacak? Astanda bu öner- geyle makinelerin eski olduğunu TEKEL de kabul etmiş oluyor. Ayıplanm örtmek için 550 parlamenteri kullanıyorlar." ' « ^'n^-j-f imAs^-t-s^n-t-s^n* ı SamsuııUatemeIatmatöraılcrinelaınlanBaşbakanRecepTayyipEr- U ISÇl UYOICSIOSU dogan,işÇilertaranndanprotestoedildİ.SamSunOrganizcSanayiBöl- 3 3 1 gesi'nde 7 fabrikanın temel atma, 4 fabrikanın da açılış törenine kalı- laıı Erdoğan, Samsun-Ceyhan Borıı Hattı'nın yapımıyla Samsıııf ıııı daha da kalkinacağuu anlath. Bir sonraki ziyaretüıde Organize Sa- nayi Bölgesi'nin çevre düzenlemesini taınamlanmış olarak görmck istcdiğini söylcycn Erdoğan, Organize Sanayi Bölgesi'nde kullaıula- cak doğalgazın ilk ateşini de yaktı. Sanısun Ticaret ve Sanayi Odası'nca düzenlenen törene kaülmak üzere Büyük Samsun Oteli'ne gelen Erdoğan, otele girerken Tek Gıda-lş ve Liman-lş sendikalannm üyesi işçiler tarafından protesto edildi." I ekel'in özelleş.tirilmesine hayır" pankarb açıp hükümet politikalaı ı aleyhine slogan atan işçiler, liman işletmesüıin özelleştiriunesine de tepki gösterdiler. (hotoğraf: AA) Yolsuzluk iddialarmı değerlendiren Erdoğan bu işin kökünün kazınacağını söyledi ^Sonıına kadar gîdilecek' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlı- ğı'ndaki yolsuzluk iddiala- rını bir soru önergesıyle TBMM gündemine taşıdı. Başbakan Tayyip Erdoğan, Esenboğa Havaalanı'nda yaptığı açıklamada, "Tüm mesele bu işin kökünü ka- zımak. Nercyc kadar vara- caksa, oraya kadar gidecck. Yargı sürecini izlemeye de- vam ediyoruz" dedi. Ada- let Bakanı CemilÇiçek, bu işin üzerine gitmenin görevleri olduğunu kaydetti. Tüm mcsclc- nin Türkiye'nin bunlardan kur- tulması olduğunu söyleyen Çi- çek, "Türkiye üzerindeki kirli gömleği atıyor" diye konuştu. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, operasyon kapsamında gözaltına alınan Elektrik Üretim GÖRÜNEN YALNIZCA BUZDACININ ÜSTÜ CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin öncelıklı sorununun yolsuzluk olduğunu belırte- rek "Türkiye'dı; yolsuzlukla mücadele için güçlü bir siyasi iradeye gereksinim var. Ancak bu iradc mevcut iküdarda yok" dedi Hnerji Bakanlığı'nda- kı iddiaları değerlendiren Baykal, "Enerji Bakan- uğı'nda çıkan yolsuzluk iddiaları buzdağuun su iis tündeki görünen kısmıdır. Türkiye'nin en önenıli meselesi yolsıızlııkUır. Yolsuzlukla mücadeleye TBMM'den başlanmah ve millervekili dokıınııl- mazlığuun kaldırüması gerekmektedir" dedi. AŞ (EÜAŞ) Genel Müdür Veki- li Onder Piyade'nin atama karar- namesinin Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer tarafından 2 ke- re veto edildiğine dikkat çekerek "Bu göreveatanacakşaibesizve ni- telikli bürokratyokmu" diyc sor- du. Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanı Hilnıi Gülcr'in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na soru önergesi veren Anadol, "rüş- vet aldığı ve yolsuzluğa kanşhğT iddiasıyla gözaltına alınan Piya- de'nin Sezer'in vetosuna karşın "vekâleten görevlendirme" yoluy- la makamda tıırulduğuna dikkat çekti. Bunun "yasalara karşı bir hile olup olnıadığım" soran Anadol, "Bu göreve atanmaya layık, Piyade7 den daha nitelik- li vc şaibesiz bir bürokrat yok mu" dedi. "Yılın bürokratı" ödülünün Piyadc'ye verildiği- ne işaret eden Anadol, Bakan Güler'e genel müdür vekiline plaket verdiği sırada başlatı- lan müfettiş incelemesinden ve rüşveti içeren ilk bulgular- dan haberi olup olmadığı so- rusunu yöneltti. tstanbul Bağımsız Milletve- kıli Emin Şirin, sonıştıırma- nın eski bakanlar CumhurErsü- mcr ve Zdd Çakan'ın Yüce Di- van'a sevk edilmelerine neden olan soruşturmanın benzeri oldu- ğunu bildirdi. Güler'ın durumu- nun da aynı kapsamda olduğunu vurgulayan Şirin, "Güler'in so- ruşturma bitene kadar islila et- mesi gereküğini7 ' dıle getırdı. Yüksekîhtisas Hastanesipersonelini taşıma işinde usulsüzlükyapıldığı belirlendi İhalede yüzde binlik vurgun tLHAN TAŞO ANKARA-Yüksek Ihnsas Has- tanesi'nin aynı koşullarda yaptığı iki ihale arasında yüzde bine ya- kın fark olduğu saptandı. Hasta- nenin 2004 yıh gece vardiyası per- sonel taşıma işi, 7 kişiden oluşan ihale komisyonunun beş üyesinin "yüzde 92 pahair muhalefetine karşın 420 milyar 480 milyon li- raya verildi. 2005 yılı için aym işin ihalesinin ise 43 milyar 690 milyon lirayavSerilmesi dikkat çe- kıcı bulundu. Müfettişlerin usul- süzlüğe ilişkin raporunun uzun süre geçmesine karşın Sağlık Ba- kanı Recep Akdağ tarafından he- nüz işleme konulmadığı belirtili- yor. Sağlık Bakanlığı Türkiye Yük- sek îhtisas Eğitim ve Araştırma Sağlık îşletmesi, 2004 yılı gece vardiyası personelinin taşınması işi için ihaleye çıktı. 29 Aralık 2003 tarihindeki ihaleye 2 şirket katıl- dı. Köker Turizm Taşımacılık 481 milvar, Koçlar Turizm Taşımacı- lık Limited Şirketi ise 420 milyar 480 milyon lıra teklıf verdı. Köker Turizm Taşımacılık şirketi eksık belgeleri tamamla- madığı gerekçesiyle ihale dışı bı- rakıldı. Koçlar Turizm'in 420 mil- yar 480 milyon liralık teklifinı, 7 kişiden oluşan ihale komisyonu- nun başkan da dahil 5 üyesi "ge- çen yıla göre yüzde 92" daha yük- sek olduğuna ilişkin şerh koyarak karşı çıktılar. Ancak, ihalenin ita amiri olan Prof. Dr. AdnanÇoba- noğlu ihalcyi uygun görerek onay- ladı. Aynı işin 2005 yılı ihalesine ise 10 şirket katıldı. İhale komisyonu verilen tekliflerden 6'sını geçerli bularak incelemeye aldı. Komisyon , en düşük teklif olan 43 milyar 690 milyon 500 bin lirayı veren ünursal ütomo- tiv Turizm Sanayi ve Ticaret Li- mıted Şırketı'ne ihalenin venlme- si uygun görüldü. tki ihale arasın- dakı farkın kaynağını bulmak için müfettişler calışma başlattı. • CUMARTESİ YAHLARI ATAOL BEHRAMOĞLU Orhan Pamuk'un Şakaları Çarşamba günkü (9 Şubat 2005) "Hürriyet"te Or- han Pamuk'la yapılmış bir konuşmanın çevirisini oku- dum. Konuşma, "Kar"adlıromanınınAlmancayaçev- rilmesi nedeniyle, bir Isviçre dergisinde yayımlan- mış. Yazarın buradasöyledikleri doğru mu? Çeviri- de herhangi bir hata, yanlış anlamaya yol açabile- cek bir eksiklik söz konusu mu? Bir gün sonranın "Hürriyet"\nöe herhangi bir açıklama, birdüzeltme vb. göremedim. Zaten, Pamuk'un Isviçreli gazete- ciye yanıtlarındaki üslubunda, tıpkı "Hürriyet"\ek\ çe- virinin başına konmuş fotoğrafındaki gülüşünde ol- duğu gibi, acı şakacılığı hemen fark ediliyor. Sadece gülüşündeki ve bu gülüşle örtüşen üslu- bundaki acı şakacılığı tanımakla kalmıyor, onun her şeyini, yaşamının en ince ayrıntılarını biliyoruz. Çün- kü bu yaşam artık bizlerin yaşamlarının da bir par- çasıdır. Nasıl olmasın ki, çocukluğuyla ve Istanbul'la ilgili (okumadığım ve günün birinde de okuma iste- ği duyacağımı hiç sanmadığım) bir kitabının kapa- ğındaki bir çocukluk fotoğrafı, bir bankanın para çekme makinesinde günlerce, haftalarca karşıma çı- kıp durdu. Kendini bankamatiklerde pazarlayan bu çocuğa üzüldüm, bu çocuğa acıdım ve bu çocuk midemi bulandırdı. Bu nedenle "bankam"\ değiştir- meyi bile ciddi olarak düşündüm. Ve her seferinde, kendime namuslucasordum: "Kıskanıyormusunyok- sa? Sen de çocukluk fotoğraflarının, ya da herhan- gi bir başka fotoğrafının bankamatiklerde milyon- larca insana milyonlarca kez ulaştmlmasını istemez misin?" Yanıt, aynı mide bulantısı oldu. Isviçre dergisinde yayımlanan konuşmasında Or- han Pamuk, gazetecinin bir sorusunu yanıtlarken "Kar" adlı romanından bazı bölümleri romanın me-" kânı olan Kars'ta ancak 30 yıl sonra okuyabileceği- . ni söylüyor ve devamla açıklıyor: "...ülkem geçmi- * şiyle banştığında ve benim şakalarımı kaldırabildi- ğinde, ekonomik durum bu kadar kötü olmadığm- da." Bu her biri çok büyük sözlerin hangi birini, derin- liklerinde boğulmadan anlayıp değerlendirmeye ça- lışmalı! Büyük yazarlara özgü bir bağışlayıcılık ve en- gin gönüllülükle "ülkem" diyerek ödüllendirdiği ül- kesi ne yazık ki bu büyük şahsiyetin "şaka"larını anlamayacak aptallarla dolu. (Eh, zaten dillerinde "Türk"\er ve "Türklük"\e ilgili sayısız hakaretin mu- cidi Batı da böyle düşündüğüne göre, mesele yok.) Bu aptallar ülkesi kendi geçmişiyle barışık değil. Aynı zamanda da yoksul. Fakat bu ülke, büyük ya- zarın çocukluk fotoğrafını bankamatiklerde, kitap- larının duyurusunu kitap daha yayımlanmadan dev panolarda reklam malzemesi olarak kullanabilecek kadar dateknolojide ileri. Ve şakaları ülkesindeki ap- tallarcaanlaşılamayan büyük yazar, yine aynı ülke- de yüz binlerce satıyor. Bu nasıl oluyor? Isviçreli ga- zeteci de bu işte bir tuhaflık olduğunu sezinlemiş ol- malı ki bazı sorularıyla Pamuk'u kızdırmış. Pamuk onu azarlamaktan da geri kalmıyor: "Bu söyleşide, kendimi Avrupalı değil de, bir Türk gazetecinin kar- şısında oturuyorum gibi hissettim." "Hürriyet"tek.\ çeviride bir hata ya da yanlış anla- maya yol açacak bir eksiklik yoksa, Orhan Pamuk "Türkiye'de 30 bin Kürt, 1 milyon da Ermeni öldü- rüldüğünü" dünyaya açıklıyor ve bunu "kimse söy- lemediği için" söylediğini belirtiyor. Bu sözlerde şakaya benzer bir yan yok. Ve eğer aynen böyle söylendilerse, en hafif deyimiyle, söy- lemiş olan kişi için utanç verici sözler olduğunu söy- lemekten kendimi alamam. Utanç verici ve en hafif deyimi ile. Çünkü, "kimse söylemediği için" derken kendisi dışında kalan herkesi "cinayef'e suç ortak- lığı yapmakla itham etmiş oluyor. Ve böyle konuş- makla, sadece, yurtsever olmalarının bedelini can- larıyla ödemiş sayısız aydınımızın, ilk dünya savaşı koşullarında Taşnaksutyun saldırılarında can ver- miş Türk ve Müslüman ahalinin, PKK'nin öldürdü- ğü günahsız insanların değil, aynı savaşın karanlık koşullarında yok edilmiş mazlum Anadolu Ermeni- sinin, çatışmalarda ölmüş ya da derin devletin öl- dürttüğü Kürt yurttaşlarımızın anısını da kirletmiş oluyor. Evet, onların anısını da kirletmiş oluyor, çün- kü Orhan Pamuk'un derdi bu acıların sözcüsü ol- mak değil. Orhan Pamuk'un derdi ucuz kahraman- lıklar yaparak, sesini mümkün olduğunca çok du- yurarak, Türk ve Türkiye cahili ya da düşmanı çev- relerin daha fazla gözüne girip desteğini kazanarak kitaplarınınözellikleyurtdışındasatışınıdahadaart- tırmak ve çok yaklaştığını düşündüğü "en büyük" uluslararası edebiyat ödülüne bir an önce kavuşmak. Kim olursa olsun bir başka yazar için bu sözleri etmek istemezdim. Bu sözleri etmemin tek nede- ninin, bir ülkeye, insanına, aydınına, böylesine çir- kince ve haksızca hakaret edilmesinden duyduğum rahatsızlık olduğunu bilmek içimi rahatlatıyor. Orhan Pamuk'a son sözüm, bir süredir adayları arasında adının geçtiği söylenen Nobel edebiyat ödülüyle il- gili olacak. Adı Nobel" de olsa, ödüller kişileri de- ğil, kişiler ödülleri yüceltir. Bazı kişiler ise ödüllerin değerini alçaltır. Orhan Pamuk'un yine de bir an durup neler yap- makta olduğunu düşünmesini dilerim. ataolbc cumhuriyet.com.tr Faks:(0212)513 85 95 KESK Cenel Başkanı Evren: . . 'Toplusödeşınehakkını gerialmak istiyorlaf tstanbul Habcr Scrvi- si-KESK Genel Başka- nı Sami Evren, "hükü- ıııi'liıt, Tüm Belediye ve Yerel Yönetün Hizmet- leri Emekçileri Sendika- sı'nın (lüm BEl^SEN) hakhtoplu pazartık hak- kını geri almak istediği- ni" söyledi. Taksim Riva Hotel'de düzenlenen basın top- lantısmda konuşan Ev- ren, Emek Platfor- mu'nun, hükümetin eko- nomi politikalanna kar- şıl6Şubat'ta8l ildeey- lem gerçekleştireceğini anımsatarak, yurt çapın- daki eylemin Tüm BüL- SEN ve SEKA işçılcri- ne sahıp çıkma eylemı olacağını dıle getırdı. Tüm BEL SEN Genel Başkanı Vicdan Bayka- rada toplusözleşnıe hak- lannın ellerinden alın- masıyla ilgili 2 Şubat'ta ILO'yabaşvurduklannı ve Danıştay'a dava aç- ma çalışmalarının sür- düğünü belirtti. .<