25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6KASIM2005PAZAR 10 P A Z A R Y4ZELARI dishabg cumhuriyet.com.tr Clichy'nin öfkeli çoculdarı^ ^ E k i m Perşembe, saat 18.15'te Paris'in £ / kuzeydoğu banliyö belediyelerinden 5 tanesinde elektrikler aniden kesüir. Hikâye şudur: Komşu beledıye Livry-Gargan'ın Spor Parkı'nda futbol oynamış, yaşlan 15-18 arası Clichy'lı bir grup genç, saat 17.30 civannda evlerine gitmektedirler. Aralanndan birkaçının yol üstündeki ıssız şantiyeye girdiğini bir "vatandaş" karakola bildirir. Birkaç dakika içinde polisın oraya gelmesiyle gençler dört bir yana kaçışır. Bizzat Içişleri Bakanı Nicolas Sarkozy'nin verdiği ivmeyle, özellikle "sonınlu" veya yeni deyüniyle "zones urbaines sensibles (ZUS)/hassas kentsel bölgeJer n de şıddetı copla kurutmaya kararlı kolluk kuvvetleri, gençlerden 8'ini karga tulumba karakola götürürken diğerleri kaçmayı başanr. ("Niçin kaçıyorlardı" sorusu aradan geçen bir haftaya rağmen henüz yeterince ve resmen aydınlanmadı.) Kaçanlardan üçü, yaşlannın verdiği uçanlık ve sorumsuzlukla. trafo merkezinin kapısında yazan "Elektrik Senden Daha Güçlüdür. Ölüm Tehlikesi" ibarelerine aldırmadan 3 metrelik düz duvara tırmanıp saklanmak için en tehlikeli iç çembere girerler. 15 yaşındaki Malili Bouna ve 17 yaşındaki Tunuslu Ziyed'in 20 bin voltla kömüre dönüştüğü an, saat 18.15'i göstermektedir. 3 belediyede cereyanlar kesilir. Üç gençten 21 yaşındaki Türkiye kökenli (Urfalı) Muhittin (arkadaşlan adını M'tin diye kısaltıyorlar). yaralanmasına karşın evine kadar gider, hatta söylentıye göre trafoya ulaşan ilkyardıma da onun kanalıyla haber verilmiştir. "Suç işlememelerine rağmen polisten korkup kaçarken öldüler" sözü yayüır yayılmaz, bir saatte mahallenin gençleri otobüs durağı yakma, vitrin kırma "eylemlerine" girişirler. Gece ilk arabalar yakılir. Sarkozy'nin, "Bu ayaktakımı ve serseriiere hoşgörümüz sıfir olacakbr" deyip bölgeye polis yığması üzerine tepki, nefret ve hazır olda bekleyen şıddete dönüşür... Aslında Paris banliyölerinin ZUS'lannda bir haftadır artarak süren çatışmalar, sorunun vahametini somutlaması açısından anlamlı. Yalnızca 1 ve 2 Kasım geceleri Paris banlıyölerinde yakılan araba sayısı resmi verilere göre 500"ü aşıyor. Patlatılan, yakılan çöp tenekesi veya otobüs durağı sayısının haddi hesabı yok. Bu arada ateşe venlen garaj, mağaza ve hatta anaokulu gibi mekânlar da cabası... Ulusal Hassas Kentsel Yöreler Gözleme Merkezi'nın ilginç bir rastlantıyla olaylardan dört gün önce yayımlanan raporunda, Fransa genelınde 5 milyon kişinın bu bölgelerde yaşadığı belırtıliyor. Ülkede yüzde 4 olan PARİS UĞUR HÜKÜM yabancı oranı ZUS'larda yüzde 12'ye yükselirken öğrencılerın yüzde 64'ü zor durumdakı ailelerin çocuklan. Rapor. ülke çapında 751 "ZUS" tespit etmiş. lşsizlik Fransa'da aktif nüfusun yüzde 10'unu geçmezken bu yörelerde yüzde 20'yi aşıyor. Fransa'da aile yardımlan hariç kişi başına ortalama gelir 17.184 Avro, ZUS'larda ise 10.540 A\TO. Çoğu 5-10 katlı, metruk, bakımsız binalardan oluşan, adeta kendi kaderine terk edılmiş toplu konutlarla kaplı ZUS'larda 2008 sonuna kadar yıkılacak daire sayısı 30 bin 44. Yalnızca bu bırkaç rakam dahi yaşanan başkaldınnın temelındekılen göstermeye yeterli. Örneğın. Clichy'Boıs Beledıyesi nüfusunun yüzde 60"ı, 1950'lerdekurulmuş, 1970'lerden sonra bakım görmemiş ve özel idarelere terk edilmiş 4 bin daireyı kapsayan 14 toplu konut blokunda otunıyor. Clıchy, komşusu Montfermeil Belediyesi ile Büyük Pans'in (Merkez Paris dahil 8 vılayetten oluşuyor) en yoksul ıli St. Seine Denis'nin de en kötü koşullarda yaşanan 3-4 belediyesinden biri. Bilin bakalım, bu belediyelerde 3 bin 500 nüfusuyla en içine kapalı, en ilgisız yabancı göçmen topluluklanndan bınncısı kım? Türkler... Hani şu yaza yaza bıtiremediğimiz "çılgın Türkler"... Kızlannı okula yollamaya. kendileri Fransızca öğrenmeye direnen. mescıt. cami derneğı kurmakla mılli kültür ve gençlik kurtardığını savunan, çocuklannı çoğunluğu baştan mutsuzluğa mahkûm eden zorla evlıliğe iten Türkler. Bu konuda abarttığımızı sananlar geniş aynntı için, Fransız İstatistikEnstitüsü'nün (INSEE) kısa süre önge yayımlanan karşılaştırmalı Fransa'da Göçmenler araştırmasuıa başvurabilirler. Fransa'daki Türk yetkililer laık ve çağdaş çalışmalara sahip çıkmak veya desteklemek yerine iftar masalan ve cuma namazlannda "eylem"lerını sürdüredursunlar, betondan fışloran "yabani çiçekler" misali yetışen gençler umudumuz. Hem de o kara binalann hâkım olduğu Clichy'den çıkan çocuklanmız. Cumhur Güneşük 10 yıl önce birkaç arkadaşıyla kurduğu "Assodation Bosphore/Boğaziçi Derneği" ile iki kültür ve toplum arasında sağlıkh bağlan geliştirip Clichy ve MontfermeiFin sahipsiz insanlanna, çocuklanna arka çıkma mücadelesi veriyor. Bunu en iyi takdir edenlerden biri de şimdiki Belediye Başkanı Claude Dilain. Sosyalist Başkan. hiçbir partiye üye olmayan genç Cumhur'u lıstesine alıp 2001 belediye seçımlennde beledıye meclisine seçilmesını sağlamış... ugur.hukum a paris.com Dumanı tüten krematoryumY afayette'i sokak sokak « > bildiğinizi sanmam! Övünmek gibi olmasın ama ben avucumun içi gibi bilirim; 7 yıldır burada, Purdue Universitesı'nin bulunduğu Indiana kentinde yaşadığımdan... Eh. madem ki burayı bilmezsiniz, o halde 1704N Street'i hiç bilmezsiniz! Benim geçmesini sevmediğim yegâne sokaktır. Üzerinde bir krematoryum var da ondan! Bacasından çıkan dumanı gördüm mü, ayaklanm gerisıngeri gider. Bir mevta daha yakıhyordur fınnlannda ve külleri, geride kalan acıklı aileye birkaç dakika sonra sıcak sıcak verilecektir. Krematoryum işini yapan cenaze şirketıne ödenecek paraya bağlı olarak. camekânlı bir kavanozda rahmetliyi eve taşıyabılir ve şöminenin rafına koyarsuıız, yahut metal kapaklı ucuz tarifeden olanı tercih edip çatı arasma yallah bırakırsınız... îsteğe bağlı! Sevimsiz bir konu ama, bu pazar günü size Drakula öyküleri anlatacak değilim. Hikâye şu: "Hippensteel Funeral Home Inc" adh cenaze ve krematoryum şirketi bir süre önce 1704N caddesinde yeni bir ölü yakımevi inşaatına başlamıştı. ÇevTe sakinlerinin duman görmek istememesi sonunda. ıtirazlar büyüdü ve şirket projeyi şimdilik askıya aldı. Mahalleli haklıydı, ince uzun bacadan çıkan duman, ekmek fınnı dumanı değildi! Kasabahlann itirazlan üzerine, Lafayette belediye encümeni de geçen hafta konuyu ele alıp değerlendirmek zorunda kalacaktı. Encümen, yerleşim yerlerinde 150 metreden daha yakına ölü yakım yeri izinlerini iptal etti. Cenaze şirketlerinin bu işlem için INDIANAPOLIS MAHMUT ŞENOL deyip bir fatiha mı okumalı, yoksa katafalk önünde iki dakıkalık saygı duruşu mu yapmalı, kestiremıyordum. Bunlan aklımdan geçirdiğim sırada. tabutun arkasından fırlayan bir küçük çocuk yüzünden az daha öleyazacaktun: Mo Amca'nın torunlanndan birinin çocuğuymuş, yaramaz! Dışan. otoparka çıktığımızda, eşime "Hava bulutiandi, yağmur gefiyor" dediğimi anrmsıyorum. "O bulut değfl!" dedi Sinem, "Fırmı yakblar..." O zaman. bu zamandır aklıma Mo Amca'nın külleri gelir. Şimdi, sanmaym kı. bütün işler böyle acıklı oluyor. tngıliz romancı D. H. Lavvrence'ın vasiyeti üzerine dul eşi Frieda, ünlü edebiyatçıyı doğru fınna göndermiştı. Yakma işi Fransa'da tamamlandı. Küllerini de, yazann hep ütopık bır toplum kurmayı düşledıği Meksika'nın Taos kentine götürecekti. O sıralarda. Lawrence'ın dul eşinin bir âşığı da varmış; olur ya! Bu taşıma ışini bu genç âşığa vermış, acılar içindeki dul kadın... Angek» RavagH adlı bu sevgiliyse, romanctnın küllerini Fransa'da gömdüğünü sonradan itiraf etmişmış!.. Kül kavanozunu taşımak masraflı olur diye yaptığını eklemiş. güya! Bu krematoryum öykülen bu kadarla kahnıyor. Dört yıl evvel, Georgia eyaletinin Atlanta kentinde bır ölü yakımevi, 80 kadar müşteriyi yakmak yenne ucuz diye gömmeyi tercih etmişti. Elbette paralan alıp cebe indirdıkten sonra, vârislerine sıradan odun külleri teslım ederek. _ ^ _ ^ ^ 80 adet ceset sonradan ormanlık bır alanda bulunmuştu. Biraz korku romanına benzedi, bu son öykü... Peki, o vakit, ya işadaıru J. Morgan'ın şakasına ne ABD karşıtları ayaJdandı ABD Başkanı George Bush ile serbest ticaret bölgesi projesini protesto eden binlerce gösterici bir bankayı ateşe verdi ve gösteri alanı civarmdaki dükkânlaria bankalann camlaruu kırdılar. Güvenlik güçleri. keodilerine taş atan göstericilere göz yaşarücı gaz sıkarak karşıhkverdi. Gösterüerde, Bush ve ABD karşıü sloganlar aührken baa eylemciler Amerikan bayraklannı yaktL (Fotoğraf: AFP) 'Halkın Zirvesi' kazandı MAR DEL PLATA (AA) - Amerika kıtasındakı ül- kelerin liderlerini bir araya getıren Arjantin'in Mar del Plata kentındeki Amerika Kıtası Zirvesi'ne katılan devlet başkanlan kentten aynlmaya başlarken, ABD Başkam George W. Bush'un, "Amerika ülkeleri ara- sında serbestticaretbölgesi" projesi dayatması nede- niyle nihai bildirge üzerinde uzlaşma sağlanamadı. Serbest bölgeyi destekleyen ABD, Meksika ve Orta Amerika ülkelen ile buna karşı çıkan Merco- sur ülkeleri Arjantin. Brezilya. Uruguay, Paraguay ve Venezüella arasında son dakika uzlaşmasuıı sağ- lamak için birçok ülkenin arabuluculuğa soyunma- sı da işe yaramadı. Zirvenin nihai bildirisinin başa- nsız olması \e serbest ticaret bölgesi konusunda anlaşma sağlanamamasım "kutlayan" ve kendileri- ne "Halkın Zirvesi" adını veren göstericiler de, haf- ta boyunca sürdürdükleri protestolann işe yaradığı- nı ve ABD'nin projesının reddedildiğıru söylediler. Zirve sonundaki gösteriye çoğunluğunu solcula- nn oluşturduğu Halkın Zirvesi hareketine mensup 7 bin kişınin katıldığı belirtildi. Gösteriler sırasın- da polisle çatışan 64 kişı tutuklandı. Kaçırılan terörist!Çftuttgart'ın az ötesindeki küçük Sindelfingen <3 kentinin adını bütün dünya biliyor. Çünkü Mercedes otomobil fabrikası burada. Geçen hafta Alman televizyonu ARD'nin yayımladığı bir fılmden sonra Sindelfingen'in banliyösü Holzgcrlingcn'in adı da ülkcdc çok konuşulur oldu. tstanbul'da 15-22 Kasım 2003 tarihlerinde düzenlenen bombalı saldınların başsorumlusu kabul edilen ve şu sıralar 10. Ağır Ceza Mahkemes i'nde yargılanan Louai Sakra'nın Türkiye'ye gelmeden önce Holzgerlıngen'de bir süre yaşadığı ortaya çıktı. ARD'nin Panorama adlı yayınında Sakra'nın, tepeden tırnağa kapalı eşiyle birlikte 1999 yılında İspanya üzerinden Almanya'ya ginş yaptığı ve 2002 yılına kadar da ülkede yaşadığı kanıt ve belgeleriyle açıklandı. Filmi çeken Türk asüh televizyoncu Ahmet Şenyurt bundan birkaç hafta önce Holzgerlingen'de dolaşırken anlatmıştı: "İşin ilginç yaıu, Alman makamlan Sakra'nın ülkeye giriş yapacağuu biliyorlardı. Karaormanlar'daki Schramberg mülteci kampına geldiğinde bütün müracaat evTaklan hazırdı!'' Biraz şaşkın bakmış olacağım ki anlatmıştı: "Federal Suç Dairesi'nden elde ettiğim beigelere göre Louai Sakra, £1 Kaide'nin başelemanlanndan El Zarkavı'ye çok yakm ve onu emrinde çahşan biri~" Şenyurt'un ortaya çıkardığı bir başka gerçek de. o yıllarda Federal tstihbarat Servisi'nin Sakra'nın Suriye Gizli Servisi adına da çalıştığına inandığı. Holzgerlingen'deki çekimlerin ardından Stuttgart'taki akşam yemeği sohbetinde Ahmet Şenyurt'tan, Suriyeli teröristin 2001 yılının Temmuz ayında aniden mülteci kampından kaçtığını ve beş ay sonra Holzgerlingen'de yeniden ortaya çıktığını öğreniyorum. 2002'ye girildiğinde Sakra'nın yerini keşfeden Federal Suç Dairesi tam onu ve eşını tutuklayacakken, yeniden sırra kadem basıyor. "Elime geçen beigelere göre Federal İstihbarat Servisi Sakra'nın polisçe yakalanmasını engellemek için onu yurtdışuıa çıkanyor ve Fransa üzerinden Suriye'ye yolluyor" diye Ahmet enyurt anlatmıştı. Güçlü beigelere dayanılarak yapılmış olan filmin ARD'de bundan üç hafta önce yayımlanacağıru haber alan Almanya Başbakanlığı yayından altı saat önce filme engel olmuştu. Çünkü bir makamın bir başka makama "kazık atması"nın ortaya çıkması fıyaskoya neden olabılirdi! Ancak ARD televizyonu 27 Ekim'de hiç kımseye haber vermeden, ülke basınnn bile yayından sadece 3 saat önce bilgilendirerek Ahmet Şenyurt'un fılmini gösterdi. "Louai Sakra'yı izkyerek ve gerektiğinde de tutuklayarak El Kaide'nin Almanya'daki elemanlan üzerine bilgi toplamak isteven Federal Suç Dairesi bu önemli adamın İstihbarat ServisTnin yardımı ile yurtdışuıa kaçırddığuu fark edince a\ağa kalkü" diye Şenyurt anlattı birkaç gün önce. Alman Polis Birliği Başkam WUfried Albishausen de yaptığı açıklamada: "Sakra'jı rutukla>abilse> dik Almam^'daki El Kaide örgütüne büyük bir darbe indirecektik* 1 dedı. "Fakat Federal tstihbarat Servisi hem bunu engelledi hem de Sakra'nın 2003 yılında İstanbul'daki bombalı ola>lan düzenle>erek onlarca masum insanın öhunüne dolavısıvla neden oldu!" Suriyeli terörist sadece Ebu Muhammed adı altında istanbul'daki bombalann sorumlulanndan biri değil. Türk kamyon şoförü Murat Yüce'yi Ağustos 2004'te kafasına kurşun sıkarak öldüren ve bunu internette yayımlayan da o! Belki Louai Sakra üzerine ortaya çıkan bu yeni gerçekler Istanbul'daki duruşma savcısını da ilgilendirir... w»^v.ahmet-arpad.de Alamancı Hababam Sınıfı Burdur'da! Furtdışında yaşayan Türkler 5112 Avro yatırdıklan takdirde 21 günlük Dövızli Askerlik Hizmeti'nden yararlanabiliyorlar. Ocak. nisan, temmuz ve ebmde dünyanın dört bucağmdan Türk gençleri dövizli askerlik yapmak üzere Burdur'da buluşuyor. 100. dönem dö\izli askerlik için 2005 Ekim ayında 55 ülkeden 3402 kişi geldi. Ben de geçen ay bu amaçla Burdur'daydım. Bizde âdet olduğu gibi yıllarca askerlik anılanmı anlatıp tanıdıklanmın kafasını şişirmektense izlennnlerimi yazmayı yeğledim. O kadar yoğun ve curcunalı geçti ki, biraz zaman ayırsam "Alamancı Hababam Sımfi ,\skerde" diye bır fılm senaryosu çıkar bu "21 günlük dövizli askerlik" deneyiminden! "TelH turnam selam götür, se\diğimin diyanna" diye içli bir türkü çığırarak giriyor koğuşa 15 ay normal askerlik yapan bir er. Sevdiklennı. yavuklulannı, anne-babalannı, arkadaşlannı doğup büyüdüğü diyarlarda bırakıp, bambaşka dıyarlara askerlik yapmaya gelenlerin yanında bizım 21 günlük dövizli askerliğimiz yan runstık gezı bile sayılabilır. Hem de her şey dahil. Zaten 15 aylık askerlere "Mehmetçik" denilırken, bizim "Mehmet Bev" diye iğnelenmemizde de bunun payı \ ar. 21 gün deyip geçmeyin! Onu bır de bu zorunlu deneyımı yaşayanlara sorun. Dünyanm değışık ülkelennden belirli bir sistem ve gönenç ortamında "insan"ı merkeze koyan bu- anlayışta yetışen çoğunun yaşı 40'lara yaklaşan Türk gençlerine 21 gün soğuk duş etkisi yapıyor. Türkiye'de 15 ay askerlik yapanlara göre oldukça gevşetilmiş de olsa "shil yaşanTa göre aşın dısiplin \e yoğun program ınsanlan çileden çıkanyor. Hangi ülkeden gelırseniz gelin. dünyanın neresinde doğarsanız doğun, askerlikte Türkiye'de nüfusa kayıtlı olduğunuz il geçerli. Almanya'nın çeşitli kentlerinden gelen Malatyah. Vanlı ve Muşlu, Burdur 58. Piyade Eğitim Alayı koğuşlanndaki bir ranzada üçlü kurabilıyor, kısa sürede kaynaşıyorlar. Değişik iş alanlannda olanlar deneyimlenni paylaşıyorlar, aynı tür işleri yapanlar askerlik sonrasında işbirliği yapmak üzere anlaşıyorlar. Dünyadaki Türklerin kalbi Burdur'da atarken çok renkli ve belki de sadece bizlere özgü "dosüuk ve kaynaşma" görüntülerine tanık BRÜKSEL ERDtNÇUTKU olabiliyorsunuz. Yürüyüş sırasında, telefon kuyruğunda, yemekhanede veya kışladaki herhangi bir yerde Almanca, Ingilizce, Hollandaca, Fransızca konuşmalara rastlamanız mümkün. Burdur'da Atatürkçülük ve milliyetçilik aşılanıyor. Konferanslarda özellikle "Kühürel Bozulma", "Misvonertik", "Ermeni Meselesi", "Psikolojik Harp", "tslamivet ve Laiklik". "Türk Diu" "TSK ve Atatürkçü Düşünce Sistemi" gibi biraz abartılı da olsa içeriği iyi hazırlanmış konferanslarla genç subaylar emperyalist ABD ve diğer komşulanmızın Türkiye üzerine oynadığı oyunlar konusunda bilgi veriyorlar. Konular i\i seçilmış ancak kullanılan yöntem iyileştirilmelı. Salt venlmiş olmak amacıyla peş peşe düzenlenen ve dınlenmeye fırsat bulamayan askerlenn biraz da "zoraki" dınledıkleri sunumlann etkililiği konusunda şüphelenm var. Aşın milliyetçiliğin dozajı biraz azaltılıp. abartılardan anndırılmış metinler yüzbaşı \ e binbaşılar yerine akademısyenlere ya da yazar-çizerlere anlattınlarak daha etkilı olunabıur. Dövizle askerlik yapanların ilgisini çekecek, kısa, öz ve görsel malzeme ile desteklenmiş sunumlar, yeterince dinlenme ve anlatüanlan özümseme olanağı \ erilerek daha uzun sürelere yayıhnalı ya da içerık özet olarak ama daha vurucu bir biçimde anlatılmah. Konferanslarda uyuyan çok sayıda askerin uyandınlması ve bu durumun yarattığı komiklikler böylece aşıbnış olur. "Askerlikte manükyok" mu bılmem ama "mınüka temizh^i" var! Kahvaltı sonrası günün ilk yoklamasına kadar daha önce belırlenmış bir alanda (mmtıka) 15-20 dakika temızlik yaptırılıyor. Bu bölgede çoğunlukla bizlerin içtikleri sigaralann sanayi sitelerinin olduğu yerlere tesis kurmalan izne bağlandı. Bu tür tesisler demir haddehanelerinden, kimyahanelerden farklı değülerdi. Elbette bu karann arduıdan çoktandu' küllenen bir olgu, ölü fınnlama işi tekrar gündeme geldi. Her kafadan bir ses çıkar olmuştu. Şu sıralarda konuyu federal hükümet düzeyinde ele alrnak isteyen hukukçular olduğu gibi, "Canım, mezarhldar kent içinde olabiliyor, buna izin var, cenaze bacasına neden karşı çıkıhyor" diyenler de var. Konunun Amerikan toplumu için önemli olduğunu bilmesem, bunlan yazmazdım. Bu gelişmeler olurken 90 yaşmda vefat eden bir Lafayette'li aile dostumuzu, Morris Inglamen'i anımsıyorum. iki yıl önce, adını yazdığım cenaze e\inde mütevefia adına bir tören yapıldı. Eşimle birlikte gittik. "Mo Amca" diye hitap ettiğimiz Mr. Inglamen, açık tabutun içinde, yaşamında en sevdiği beysbol şapkasını takmış, yatıyordu. Upuzun bir kuyruğa takılıp sıramızı bekledik. Şık hanımlar ve beylerin arkasından cenazenin yanına geldiğimde, ne yapacağımı bılemez olmuştum. "Bütün dinler irsanlar için, nasılsa", dersiniz: 1999'da yakıhyor, a\ııı saatte bütün akraba, dost, arkadaş ve müşterilerine birer kart postalanıyor. Üstünde şu yazılı: "Keşke siz de burada okaydnuz!" Bu da sızı eğlendirmediyse, elimdeki son malzeme şu: Lafayette'de sadece fani varlıklar frnna atılmıyor, evcil hayvanlara da cennetin yolu fınndan geçiyor. Pet Haven Cemetery adlı hay\ anlan yakan bir cenaze evinin sahibi R. Werner şöyle bir ilan vermişti, yerel gazeteye: "Kedi, köpek, domuzcuk, yılan ve kuş türü her turiü ev hayvanmız itinayla yalahr!" Sonra dilerseniz küllerini, Werner ailesinin sahibi olduğu bir mezarlıkta saklıyorsunuz. Kurt köpeklerince korunan bir yermiş. içiniz rahat etsin diye ilana eklemişler. Incil'in Samuel adlı bölümünde, Aziz Saul' ün ve çocuklanrun da yakıldığı söylendiğinden ben Hınstiyanlık aslında krematoryumlara uzak durmuyor. O yüzden bu krematoryumlar dini bütün Amerika'nın bir gerçeği... Gerçek böyle olsa da ben 1704N Sokak'tan geçmeyi seMniyorum. Zorla değılya!.. msenoB4@yahoo.com STUTTCART AHMET ARPAD ızmantlen ve attığımız çopler yme bızler taratuıdan toplamyor. 21 gün boyunca bir kez de koğuş temizlığı (tuvaletler de dahil) sırası gelıyor. 42 yaşında gecikerek askere başvurduğu için 7668 AVTO ödeyen bir arkadaşımızın sözleri hâlâ kulağımda: "Bok temizlemek için 7668 AVTO veriyorum." Aynca, akıl yaşta değil "BOY"dadır! Asker adaylan kayıt sırasına göre 25'lik gruplara (manga) aynlıyorlar. Bu gruplara bir manga başkam seçiliyor. Yöntem çok basit; 25 kişı uzundan kısaya doğru sıralanıyor \e hepsine 1 'den başlayarak 25'e kadar numara veriliyor. En uzunu. yani 1 numara da manga başkam oluyor. Eğitim, yetenekler, yaş, deneyim vb. hiçbir şeyin önemi yok. Alay komutanı Albay Mustafa BingüL Burdur'da askerlik yapanlann deneyimlerini gerçekçi bir şekilde diğerlerine aktarmadıklanndan yakımyor, olumsuz anlatımlardan kaçınmamızı istiyor. Fahişeler ve dilencıler konusunda uyanık olmamızı isteyen komutan. fiyatlar konusunda da dikkatli ohnamızı salık venyor. Normal askerler de bizim yüzümüzden alışveriş yapamaz olduklannı, fıyatlann yükseldiğıni söylüyorlar. Burdur ekonomisi dövizli askerlik yapanlar sayesinde canlanıyor. 3402 kişi bu küçük kentin ekonomısinde önemli rol oynuyor. Askerlenn kanlanna bzlanna laf atmalanndan (hatta bazen parmak) korkan Burdurlular askerlerin çarşı iznine çıktığı günlerde sokağa çıkmıyorlar. Ancak sürekli bir gelişim süreci yaşayan dövizli askerlik uygulaması her geçen gün daha "düzgün" hale getiriliyor. 21 gün deyip geçmeyin! Yıllarca anlatsan da, yazsan da bitmiyor. erdincurku ^ binflkir.be
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear