Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
OIAYLAR VE GORUSLER
ıcı
İOTTAZ SOYSAL
'usulasaKıbrıs
Sİ2 -liç devletinin tanınmasını istemeyen devlet
aşkanı duydunuz mu?
Huzey Kıbns'tavar. Oranın yeni "cumhurbaşka-
r.dahaönceleri Tanmmak hayaldir" d'ıyordu. Son
.anamarda Azerbaycan'dan iyi işaretler gelmeye
>aş!ayınca, bunlardan hiç mernnun olmamışçası-
1a, "Bızi tantyan tek devlet Türkiye; bütün dünya
anmadiktan sonra dört-beş ülke dafra tanısa ne
teçişir?" türünden inciler çıkıyor ağzından.
herhalde hazretin bu sözieri çok etkili olmuş ki,
Kuzey Kıbrıs'a tarifeli uçuş başlatmaya hazırtanan
Azeriler, boşuna zahmet etmemek için, iki-üç gün
geçmeden bu niyetlerinden de vazgeçtiklerini bil-
dirtiilert
Neredeysetanınmayı önlemeyeyönelik resmi bir
çabanın son ürünü bu. KKTC'deki devlet başka-
nının söz dağarcığında "anavatan" sözcüğü gibi
"tanınma" da ayıp artık.
Var mı, yok mu "çöziim".
Hem de Annan Planı çerçevesinde.
Kıbns sorununun çözümü konusunda Türkiye
Cumhuriyeti'nin başlangıçtan beri süren ve
hem Milli Güvenlik Kurulu'nun hem de çeşitli hü-
kümetlerin açıklamalanndatekrarianan çizgisi özet-
le şudur:
Türkiye
1
nin uluslararası antlaşmalardan doğan
haklannı ve askeri vartığını saklı tutan, iki kesimli
ve siyasal eşitliğe dayalı iki devletli bir çözüm.
Aynntılı düzenleniş açısından dafederasyondan
çok konfederasyona yakın bir model.
Dolayısıyla şimdiki KKTC ve Ankara hükümet-
lerinin hukuken ölmüş bir Annan Planı'nı yeniden
gündeme getirme çabalannı bu çizgiyle bağdaş-
tınp sonuç almak olacak iş değildir. Papadopu-
los'un ya da benzerinin kazanmayacağı başka bir
seçim dönemine umut bağlamak ise Rum kesimi-
nin bütününe ve bir ölçüde de Atina'ya egemen
olan ortak hayalleri bilmemek demektir.
Şimdi, mülkiyet konusunda Loizidu örneğinden
kaçınmak için bulunmuş yeni formüllerin, bu ha-
yalleri değiştirmek yerine, birinci Cumhurbaşkanı
Denktaş'm deyim'ıyleTürkleri "çuisuziaştınp" Rum-
lan büsbütün coşturması kaçınılmazdır. Kıbns'ta pu-
sula şaşarsa, Girit örneğinden başka yere vanlmaz.
Hakkı göstermeyen pusulalar hep şaşar.
KıbnssorununuTürkiye ve adadakı Türkler mi
başlattı? Başlatanlar, toprakve mülkiyet kaybı ola-
rakcezalannı buldularsa, insanlan katlıamdan kur-
tarmak için kuvvet kullanmak zorunda kalıp tep-
kilerine katlananTürkiye ve KıbnslıTürkler mi öde-
melidir bunun bedelini? Yeni sorunlar yaratmanın
anlamı ve yararı olmaz. Olan olmuş, adadaiki dev-
tet doğmuştur. Bundan sonragerçeğı kabullenmek-
ten ve iki devlet arasında iyi komşuluk ve saldır-
mazlık zemininde ilişki kurup adada yan yana ya-
şamaktan başka gerçekçi bir çözüm yoktur.
Anadolu'daki Yunan yenilgisinin verdiği ders de
budur zaten.
ParlamenterDemokrasive CumhurbaşkanınınYetkileri
Parlamenter rejimde, Meclis çoğunluğu ile hükümet arasında bir bütünlük
olduğu için, devlet başkanma parlamentonun tek başma feshi yetkisinin
tanınması, onun aktif politikaya katılması sonucunu doğuracak, devlet
başkamna kişisel politika izlemek olanağı verilmiş olacaktır. Oysa
parlamenter rejimde, devlet başkanının aktif politika dışında kalması gerekir.
Prof. Dr. Zafer GÖREN TBMMBaşkanı Başmüşaviri
TOMARZASULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
2001 102 E 2004736 K.
Davacv. Rahıme Atağan Davalılar: Faruk Erdoğan ve
arkadaşlan Davacı Tomarza tlçesi'nden Rahime Ata-
ğan tarafmdan davalılar Tomarza llçesı Şiraz Kö-
vü'nden Faruk Erdoğan ve arkadaşlan aleyhıne açılan
Izaleyı Şüyu davasında. Mahkemenuzce dava konusu
taşııvmazlann satılarak ortakhğın gidenlmesine karar
venlmış ve venlen bu karar Yûksek Yargıtay 6 Hukuk
Daıresi'ıun 15.09.2005 tarih ve 2005'7269-816 sayılı
karan ile onanmış, bu onama karan Tomarza llçesı Ş>-
raz KÖyü'nden davalı Fikret Yılmaz'a tebliğ edileme-
mış ve tüm aramalara rağmen bugüne kadar adresi tes-
pit edilemedığınden ılanen tebhğine karar venlmıştir.
Karann ılana müteakıp 15 gün sonra kesınleşme şerhi
venleTek satış ıçın ıcra müdürlüğüne gönderileceği ila-
nen tebhğ olunur. 14.11.2005 Basın: 56121
1
961 Anayasası gıbıparlamenter sıs-
temı benimseyen 1982 Anayasası
sistemınde cumhurbaşkanına kla-
sik parlamenter rejinüerdeki dev-
letbaşkanının rolünü aşanbir mev-
kı verilmiş, devlet başkanı sembolık ve tem-
sili bir organ olmaktan çıkanlarak oldukça
önemli yetkilerle donatılmıştır. Ama bu
güçlendırilmiş cumhurbaşkanına karşın,
hükümet sistemi parlamenter bir hükümet
sistemi olma özeîliğini yıtirip bir başkan-
lık ya da yan başkanlık sistemi haline gel-
miş değildir. 1982 Anayasası, parlamenter
sistemin: Hükümetin parlamento karşısın-
daki siyasal sorumluluğu, güvenoyu, ba-
kanlann parlamento önünde kolektif ve bi-
reysel sorumluluklan, cumhurbaşkanımn
siyasal sorumsuzluğu, karşı imza kuralı,
fesih ya da parlamento seçimlerinın yeni-
lenmesi gibibelirgin öğelerini benimsemiş
bulunmaktadır. Cumhurbaşkanımız Sayın
Ahmet Necdet Sezer de 31.12.2004 tarihli
yeni yıl mesajında. "Anayasada. demokra-
tik devlet nttetiği Türktye Cumhum eti'nin
degtştiriteınez rüteükkri arasmda saydnuş;
demokrasiye en uygun olması nedeniyle de
parlamenter hükümet sistemi kabul edü-
miştir" belirlemesini yapmıştır.
1982 Anayasası'nda erkler ayrnmından
çok erklerin iş bölümünden söz edilebilir.
Bu olgu Başlangıç bölümü 4. paragrafta:
"Kuvvetler ayınnunın, devlet organlan ara-
sında üstünlüksıralamast anlamına gelme-
yip, beffi devlet yetki ve görevlerinin kuOa-
ndmasmdan ibaret ve bununla sınırh, me-
deni bir işbölümu ve işbiıüği olduğu ve üs-
tünlüğün ancak anyasada ve kanunlarda
bulunduğu" kuralıyla vurgulanmıştır. Bu
nedenle öğretide "cumhurbaşkanımnstya-
si iktidarm üstünde bir güç olarak" kabul
edilemeyeceği ve 104. maddede cumhurbaş-
kanınatanınankapsamhyeûalerinparlamen-
ter hükümet sistemine sahip bir cumhurbaş-
kam için çok fazla olduğu dile getirilmek-
tedir.
Demokratikparlamenter sistemin gerek-
lerine her fu^atta uygun davranmaya özen
gösteren Savm Cumhurbaşkanımızda Ana-
yasa Mahkemesi Başkanı iken Anayasa
Mahkemesi'nin 38. yılı nedeniyle düzenle-
nen törende yaptığı konuşmada: "Anayasa-
run 104. maddesinde cumhurbaşkanına ve-
rilen yetküer,parlamenter demokrasinin s>-
nırtanruaşmaktadır. Oysa, demokratikdev-
letdüzeninde,ulusaliradevitemsiledenpar-
lamento dışında sorumsuz bir cumhurbaş-
kanunn yönetimi paylaşması ve tek başına
önemliyetkikrkullanrnası kabul edilemez"
demiştir.
Parlamenter rejimlerin karşı imza kura-
h, kamu hukukunun yetki ve sorumlulukta
paralellık ılkesrnin gerçekleşmesini sağla-
maktadır. Bu üke, yürütme yetkisinin ger-
çekte cumhurbaşkanında değil, yürütme or-
ganmın sorumlu öğesi olan Bakanlar Ku-
rulu'nda olduğunu göstermektedir.
Monarşilerde karşı imza kuralı mutlak
olarak uygulanırken, cumhuriyetlerde si-
yasi açıdan sorumsuz cumhurbaşkanına si-
yası sorumluluk gerektirmeyen ıstisnai ba-
zı yetkileri tek başına kullanma imkânı ve-
rilmektedir. Anayasamızın 105. maddesı
parlamenter sistemin karşı imza kuralını
kabul etmiştir. Bu maddeye göre: "'Cumhur-
başkanınm, anayasa ve diğer kanunlarda
başbakan ve Ugili bakarun imzalanna gerek
ohnaksrzın tek başına yapabileceği b«urti-
ten işkmkri dışmdakibütün kararlarv baş-
bakan veilgffibakardarcaimzalanır; buka-
rarlardan başbakan ve ilgin bakan sorum-
ludur" Ancak anayasa ve kanunlarda han-
gi işlemlerin cumhurbaşkanınca tek başına
yapılabileceğine dair bir kural bulunma-
maktadır. 1982 Anayasası'nın Danışma
Meclisi Anayasa Tasansfnda cumhurbaş-
kanının tek başına imzalayacağı işlemleri
tek tek sayan kural, Milli Güvenlik Konse-
yi tarafından madde metninden çıkanhnış-
tır.
Olası yetki karmaşalannı kökünden çö-
zümlemek için, cumhurbaşkaranın siyasi
sorumluluk gerektirmeyen istisnai nitelik-
teki işlemleri tekbaşına yapabileceğini açık-
ça belirten bir anayasa kuralına ihtiyaç var-
dır. Kaldıki 104. maddede sadece siyasi so-
rumluluk gerektirmeyen, istisnai nitelikte
sembolik yetkiler değil, icrai yetkilere sa-
hip bulunan kişi ve kuruluşlara ilişkin ata-
malarla yargısal organlara yapılacak ata-
malar konusunda da kapsamh yetkiler yer
almaktadır. Söz konusu atamaların cum-
hurbaşkanı tarafından tek başına yapılma-
sı öncelikle Cumhuriyetvedemokrasi ılke-
lerine aykmdn. Çünkü cumhurbaşkanıhalk
tarafından seçilmemektedır. îkinci olarak
parlamenter hükümet sistemine aykındır.
Çünkü devlet başkanının siyasal sorum-
suzluğu parlamenter sistemin temel ilkele-
rindendir. Parlamenter sistemde sorumsuzki-
şiye yetki de verilemez. Üçüncü olarak hu-
kuk devleti ilkesine de ayknıdrr. Çünkü bu
atama işlemlerine karşı dava açıhnası müm-
kün değildir. (Anayasa md. 105.F:2;md. 125
F.2)
. Cumhurbaşkanının idan nitelıktaşıyan iş-
lemlerinin, örneğin anayasada ve diğer ka-
nunlarda belirtilen, idareye dahil olan ve ic-
rai yetkilere sahip bulunan kışı ve kuruluş-
lara ilişkin seçme ve atamalannın ancak baş-
bakan ve ilgili bakanla bırlikte yapılması
gerekir. Böylece hem parlamenter sistemin
namtığvna uygun davranılmış hem hukuk
devleti ilkesi korunmuş olacaktır. Cumhur-
başkanı'nın yargı organlannayapılacak ata-
malar konusundaki yetkilennin kaldınlma-
stnı, kuvvetkr ayrıhğı ilkesi \ e hukuk devle-
tinin ögelerini oîuşturanyargıbagunsızhğı ve
yargıç güvencesi ılkeleri gerektırmektedir.
Bu nedenle cumhurbaşkanrnın 104. mad-
denin (c) bendındekı "Anayasa Mahkeme-
si üyelerini, Danıştay üyelerinin dörtte bri-
ni, Yargıtay CumhuriyetBaşsavcısf m, Yar-
gıtay CumhuriyetBaşsava Vekiuni,Hâknn-
kr ve Savcüar YüksekKurulu üyeleriniseç-
KADIKÖY
2. SULH HUKUK
MAHKEMESt'NDEN
2005 '664 VasıTayiru
Mahkemenuzce ven-
len 01.11.2005 tarih ve
2005/664 E. 2005/833
K.. sayılı karar ık Bey-
tullah-Mütelleka Fatma
oğlu 1925 d.'lu Ahmet
Göktuğ, TMK 405.
maddesi gereğınce ve-
sayet altına ahnarak
kendısıne 1973 d'lu
Mehmet Muhittin Gök-
tuğ vasi olarak tayın
edılmıştir. 01.11.2005
Basın. 56179
KAHRAMANMARAŞ
BtRİNCtlCRA
VTİFLAS
MÜDURLÜĞÜ'NDEN
tFLAS ALACAKL1LARI
EKSIRACET\XLİNÎN
tLAM
Müflıslerm adı sovadı
ve ıkâmetgâhı: Uncular
Pamuk Ticaret ve Sa-
nayı AŞ. Gazıantep yo-
lu üzeri Erkenez mev-
kiiK.Maraş
Dosya numarası:
2002y2736 iflas.
Müflıs şirket hak-
kındaki alacak ve ıs-
tıhhaklann ve ıddiala-
nn tahkık ve tetkık ı§-
lenüeri bıtmiş, Icra ve
İflas Kanunu'nun 206
ve 207. maddeleri ge-
reğınce duzenlenen ek
sıra cetveli incelemeye
hazır bulundumlmak-
tadtr
Sıraya ve alacağın
esasına ve miktarına
ıhşkın itırazlann, ılan-
dan ıtibaren 15 gün
ıçtnde llK.'nın 235
maddesvne göre yapıl-
ması. llK'nm 232.,
234.. 235. maddeleri
gereğınce ilan ve teb-
lığ olunur. 23.9.2005
Basın: 56097
Beko!
dan
çekicifırsati
Şimdi çamaşır makinesi alana
elektrikli süpürge Beko'dan!
Üstetik42 YTL'den başlayan
taksitlerve 17 aya varan vadelerle!
BEKD
me" konusundaki yetkisinin kaldınlması
gerekmektedir.
Parlamenter rejimde, Meclis çoğunluğu
üe hükümet arasında bir bütünlük olduğu
için, devletbaşkanına parlamentonuntekba-
şına feshı yetkismin tamnması. onun aktif
politikaya katılması sonucunu doğuracak,
de\let başkanına kişisel politika izlemek
olanağı verilmış olacaktır. Oysa parlamen-
ter rejimde, devlet başkanının aktif politi-
ka dışında kalması gerekir. Bu nedenle de
seçımlerin yenilenmesini, hükümetin, dev-
let başkanından istemesi yerinde olacaktu.
Avrupa Birliğı üyesi parlamenter cum-
huriyetleride de genelde cumhurbaşkanına
önemli yetkiler tanınmadığı, cumhurbaş-
kanının tek başına kullanabileceği az sayı-
da yetkılerin anayasalarda belirlendiği gö-
rülmektedır. Örneğin: F. Ahnan Cumhuri-
yeti Anayasasrnın 58. maddesi, F. Başka-
nın, F. Başbakanın atanması ve görevden ahn-
ması, F. Parlamentonun feshi, F. Başbakan
ve bakanlann görevlerine devama ılışkın
istek belirtmesi yetkilerini tek başına kul-
lanabileceğini belirtmıştir.
Yunanistan Cumhuriyeti Anayasası'nrn
35. maddesi, başbakamn atanması, buna
ilişkin olarak 37. maddedeki yetkilerinkul-
lanıhnası, parlamentonun feshi, parlamen-
tonun kabul ettiği bir kanunun geri gönde-
rihnesi ve cumhurbaşkanlığı görevlüerinin
atanmasını cumhurbaşkamnın tek başuıa
kullanacağı yetkiler olarak saymıştır. Ital-
ya Cumhuriyeti Anayasası 89. maddesi,
cumhurbaşkanına aityetkilerden. yasa koy-
ma nıtehği taşıyanyetkilerle yasada özel ola-
rakbelirtilenyetkilerin bakanlar kurulu baş-
kanı tarafından imzalanacağı kuraluu içer-
mektedir.
Bir anayasa değişikliği ilcanayasamızda
da cumhurbaşkamnm 104. maddede sayı-
lan yetkileri esas alınarak tek başına kulla-
nabileceği yetkiler aşağıdaki şekilde belir-
lenebilir
Gerekfi gördüğü takdirdeyasama yıhnın
îIkgunüTBM>rdeaç]h|konuşmasıyapmak;
TBMM'yi gerektiğinde toplantıya çağır-
mak;kanunlanyayımlamak; kanunlantek-
rar görüşülmek üzere TBMM'ye geri gön-
dermek; anayasa degişikliklerine ilişkin ka-
nunlan gerekti gördüğü takdirde haikoyu-
na sunmak; Anayasa Mahkemesi'nde iptal
davası açmak; başbakanı atamak ve istifa-
suukabul etmek; cumhurbaşkanlığı karar-
namesini çıkarmak; gerekli gördüğü hal-
lerdeBakanlar Kurulu'nabaşkanlık etmek;
Bakanlar Kurulu'nu başkanhğı alünda top-
lantrvaçağınnak;TBMMadmaTürkSilah-
h Kuvvetlerf nin başkomutanhğuu temsil
etmek; Devlet Denetkme Kurulu'nun üye-
lerinive başkamnı atamak; Devlet DeneÜe-
me Kurulu'na üıcekme, araşormave denet-
lemeyaptırmak; \ü0i Güvenfik Kurulu' nu
toplanüya çagırmak; Milb Güvenlik Kuru-
lu'na başkanlık etmek; AskeriYargrtav üye-
krini,AskeriYuksekİdari Mahkemesiüye-
krinisecmek; sürekfihastahlcsakadıkveko-
cama nedeniyle betirti kişilerin cezalarun
hafifletmek ve kakünnak.
PENCERE
Kaynaklar: Yüzbaşıoğlu/ Tanör 1982 Anaya-
sası na göre TürkAnayasa Htikuku, htanbul 2001,
S.314.. Özbudun E., Türk Anayasa Hukuku, An-
kara 1998, S 309-310: Gören Z., Anayasa Hu-
kukuna Gınş tzmır 1999, KN 116: Atar K, TBMM
Anayasa Hukuku 1 Uluslararası Sempozyumu,
Ankara 2003, S 319
BoynuzJu FtkraL
Bir soluktatümünü anımsayıp kalemin ucun-
dan kâğıda dökmek olanaksız, ama, AKP ikti-
darının sicılındeki sabıkaları politika tespihinin
taneleri gibi dizivermek kolay...
Içki yasaklan..
Kırmızı sokak öyküleri..
Bakan eşlerinin türbanları..
Başbakan'ın ağzından dökülen bitmez tü-
kenmez inciler..
Üniversitelere saldırılar..
Laik Ordu'ya ters bakışlar.
Devlet bürokrasisinde dincilerin kadrolaşma-
lan..
Başbakanlık Müsteşan'nın belgetenmiş din-
ci kimliği..
Avrupa Insan Hakları Mahkemesi'nin türba-
na ilişkin karanna mürteci tepkisi..
Türk' kavramına karşı tutum..
Yeşil seımaye çabalan..
öğretim Birliğı Devrimi'ni yıkmak için girişım-
ler..
Vesaire..
Amerika'nınTürkiye'deki seçim sandığındatez:
gâhladığı 'Yeşil Karşıdevrim'\e koftuğa oturan
takıyye azınlığının ıktidardaki çoğunluğu ülke-
yi nereye götüruyor?..
Güneydoğu'daki PKKterörününfaturasını bi-
le askere yüklemek isteyen anlayışla nereye gi-
dilebilir?.
•
Olayın en ilginç yanı ne?.
Iktidann takkesi düştü, keli çoktan göründü...
Ama, medyanın çoğu garıbi yanıtı verilmiş bir
soru üzenne tespih çekıyor.
- Bu iktidar takıyyeci mi?..
- Değil mi?..
•
Herifin biri karısından kuşkulanıyormuş:
- Acaba beni aldatıyor mu?..
Bakmış ki olacak gibi değil, bir sivil polistut-
muş, eşini takip ettırmeye başlamış...
Sivil polis bir hafta sonra raporuyla birlikte çı-
kagelmiş, söze başlamış:
- Efendim, eşiniz geçen hafta perşembe gü-
nü saat 12.30'da filanca lokantada bir adamla
buluştu..
- Eee.. Sonra?..
- Yemeklerini yedikten sonra Beyoglu'ndafa-
lanca sokakta bir eve gittiler..
- Eee.. Sonra?..
- Adam evin kapısını cebinden çıkardığı anah-
tanyla açtı, içeri girdıler..
- Eee.. Sonra?..
- lçerde beş saat kaldılar; o sırada çevrede
yaptığım soruşturmaylaöğrendim ki ev adamin
garsoniyeriymiş..
-Ee.. Sonra?..
- Sonra eşiniz evden ayrıldı..
Koca:
- Peki, içerde ne yaptılar, izleyemediniz mi?..
- Hayııi..
Herif bunun üzerine ne desin beğenirsiniz:
- TQh yahu!.. Deseneyine gerçegi öğreneme-
dik!..
Ülkemızde kimileri var ki boynuzlu koca ha-
leti ruhiyesindeler, AKP gerçeğini bir türiü öğ-
renemeyecekler...
+J*
Bu ksmpanya 7 Kastm 2 0 0 5 tartninden itibaren geçerlidir.
Heölye olarak veritecek eiektrikli süpurqe BKS 126O"tır.
Beko :• - :merVezi 4 4 4 1 4 0 4 02'6 585 8 404 www.betto.com.tr