14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 30 KASIM 2005 ÇARŞAMB; 14 KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr Izınir Bornova Şehir Tiyatrosu, Cuma Boynukara'nın 'Beceriksizler' oyununu sahneliyor 'Zorba' dünyadankaçanlarDOGAT^ KORKMAZ * îzmir Bornova Belediyesi Şehir Tıyatro«su'mın bu yıl repertuvan- na aldığı oyunlardan biri de Cuma Boymücara'nm 'Beceriksizler' ad- lı oyunu. ÇaJışmalanna geçen yıl sonunda başluıan 'Beceriksizler', 24 Kas-ım Perşembe akşamı ilk göstenrnını yaptı. Oyuau yöneten Semih Çelenk, tam anlamıyla bir tiyatroadamı ve bugüne degin hep nitelüdi tasan- lara ırruza atmış. 'Beceriksizler'ı sahneleaneyı düşünmeden kabul ettiğini s«öylüyor. Yönetmenle, oyun üzerine jkeyıflı bır sohbete giriştik. - Oyun ne anlaüyor? Kısaca söz eder misiniz? ÇELENK - Oyun 'zorba' bır dünyadan kaçan. ıntihar etmeyi, ölmeyi s^eçen. amabunu becereme- yen ikifeeişıüzsrine. Yukanda ığ- renç bir düzen hüküm sürmekte- dir. Bu düzen ıçınde yaşamaktan, belki de lcendilerinden ve mücade- le etmelcten kaçan iki kişınin ara- da kalmâşlıklan anlatılıyor. Cerçelcçt bfr yorum -Oyuau günümüzaçısuıdan dü- şünürsek nereyedenk gelhor? Va- ni bu oyunla günümüz seyircisine ne söylüyorsunuz? ÇELEJVK- Provalara başlarken bır soyutlama mı olacaktı. yoksa belli bir gerçeklik olgusu üzerine mi gidecektık, çok belırgin değil- di. Çiinkül metin her iki yana da git- meye ola_nak \ eriyordu. Hangisi- ni seçerseniz ona göre birbudama, bir yenidcn düzenleme gerektiri- yordu. BLZ olabıldığince gerçekçı, sanki böyle bır yer ve böyle insan- lar varmış gibi oynuyoruz -Oyunculann seçiminasıloldu? ÇELENK-(>/uncularım. Onur, Jütide ve Ibrahim. Bornova Bele- diye Tiyatrosu'nda aynı zamanda hocalık ve yönetmenlik de yapan kişiler. Oyunun bır yerde yapım- cılığını da üstlenen K. Rafet Gü- çoğlu aym zamanda tiyatronun da yöneticisi. Belediye Tıyatrosu için- de bu oyun biraz hocaların oyunu ve diğer çalışmalardan daha pro- fesyonelce oldu - Cuma Boynukara'nın oyunla- auma Boynukara'nın, geçen hâfta Izmir Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu'nda oynanmaya başlanan oyunu 'Beceriksizler', 'zorba' bir dünyadan kaçan, intihar etmeyi, ölmeyi seçen, ama bunu beceremeyen iki kişi üzerine. Yönetmen Semih Çelenk, oyunu olabildiğince gerçekçi, sanki böyle bir yer ve böyle insanlar varmış gibi yorumlamayj seçtiklerini; aynca, yazarla sürekli bağlantı içinde olduklanm ve anlamadıklan, tartışmalı bir yerle karşılaştıklarında ya da kesme, ekleme yapmak gerektiğinde konuştuklannı söylüyor. nru sahnelemcnin cesaret işi oldu- ğu söylenir. Bu konuda ne diyorsu- nuz? Aynca biliyorsunuz, Cuma Boynukarayasakh oyunyazariarı- mızarasında. ÇELENK-Türkıye cadı kazan- lanyla yürüyen kapalı bir toplum. Bir kasaba, bir cemaat toplumu. Böyle olunca da her alanda zenci- leriniz olur. Boynukara da yaşadı- ğı coğrafyaya ve buradaki sıkıntı- lara ilişkin yazdıgı oyunlar nede- niyleyasaklandı. oynanmadı. He- le 'Kültür Bakankğı ÖdüJü' alan oyunu 'Çok Geç Olmadan'ın ilk göstenme bir gün kala yasaklan- ması trajikomik bir olaydı. Ancak bizün için önemli olan oyundur, oyunun bizim anlayışımızla bü- tünleşip bütünleşmemesidir. Bu- nun cesaret işi olduğuna ınanmı- yorum. Yanı cesaretli olduğumu- zu değil, tiyatrocu olduğumuzu düşünüyorum. -Oyununsahneienmeaşamasın- da, yazaıia nasıl bir bağlanü için- desiniz? Metne bağlı kalıyor musu- nuz? Yorumunuza aykırı düşen herhangibirdurum sözkonusu ol- durau?Yazar bu dunıma nasıl ba- kıyor? ÇELENK- Cuma Boynukara ıle sürekli haberleşıyoruz. Yakın arka- daşımız aynı zamanda. Başımız sıkıştığında; anlamadıgımız, tar- tışmalı biryer olduğunda konuşu- yoruz. Tabii kı birçok yerde kes- meler, eklemeler yapıyoruz. Ya- zar da tiyatronun içinde olduğun- dan bunlan doğal karşılıyor. - Nasıl bir seyirci kitiesine sesle- neceksiniz? ÇELENK - Bornova Belediye Tıyarrosu'nun yıllardır oluşturdu- ğu bir izleyici kitlesi var. Öncelik- li izleyicimiz yine aynı kitle ola- caktır ama tiyatro yönetimi bu oyunla yakın çevrede turnelere de gitmek istiyor, bildiğim kadanyla. Ya tiyatro bfterse... -Özel tiyatrolann kapanmasıbir krizin beürtisi mi? Tivafro brtiyor mu yoksa? ÇELENK- Özel tiyatrolar çok sancılı yerlerdir. 'Oyun' satarak para kazanmaya ve bu yapıyı sür- dürmeye çalışıyorsunuz. Türkçe- sı, hiç kimsenin zorlama olmaksı- zın istemeyeceği bır üriinü satma- ya çalışıyorsunuz. Talep yok kı... Kım böyle bır ticaret yapmak ıs- ter. Özel tiyatronun bir tican kım- lık olarak görülmemesı gerekiyor sanınm. Evet, özel tiyatrolar bir bırkapanıyor. Yaşam koşullan ağır- laşıyor. Bu işin maddi yanı. Ama bır de manevı yanı var ki, o daha da ürkütücü. Hayalleri olan ınsan sayısı azalıyor. Yaşamımız lüm- penleşiyor, sığlaşıyor ve maddile- şiyor giderek. Bir sanat kurumu kurmak bir hayal ışıdir sonuçta. Tiyatro bıtebılır de elbet... Niye bitmesın ki? .\ma onunla birlikte neler biter, bir de onu düşünmek gerek. - Şu an gündemdeolan başka ta- sanlanmz var mı? ÇELENK - Bornova Belediye Tiyatrosu'nda hocalık yapan ar- kadaşlanmızla birhkte önümüz- deki yıl bireğitım semınen gerçek- leştireceğiz; benden de destek is- tedıler. Ondan sonra da üd oyunvar, birhkte çalışacagımız: 'Eurydi- ce'nin Elleri' ve 'Hamlet; Renkli Türkçe' * DEÜ-GSF,Sahne Sanatlan Dra- matik Yazarhk Bölümü 'Her Köye Bir Sahne * tFSAK ve Bedensel Engellikrle Dayanışma Ö Özgür Otaıah'konuhı Bedensel Engeffiler Fotoğraf Sergisi, 3 Arahk Düma Sakauar Günü'nde saat 12.00'de Reproset Galerisi'nde açüıyor. tFSAK ve BEDD tarafindan ortaklaşa vürütülen 'Ozüılüler Ozgür Olmaiı' tasansL fotoğrafin görsel dilini kullanarak, bedensel engeüikri ve sorunlannı toplumun gfindemine taşımak. toplumun bedensel engelülik konusunda bilgUendirilmesini sağlamak ve bedensel engellüer ^aranna gerçekleştirilen tanıbm etkinlikkrinde kuDanüabilecek bir fotoğraf arşhi oiusturmak amacnia düzenlendi Tasannın birinci aşamasında BEDD ü>esi engellikre fotoğraf eğirimi «rildL tkind aşamada, tFSAK BEDD'in aynı isünle düzenJediğj 1. Fotoğraf Yanşmasf na danışmanbk v^po. Fotoğraf sergisi oluşrurmava vöneSk iiçüncü aşamada ise İFSAK üyesi fotoğrafçılar. başta BEDD üyeleri olmak üztre, engellilerin yaşamlannı ve \aşam mücadeleterini fotoğrafladılar. (0 212 335 97 22) ADANA (AA) - Ada- na'da bir tiyatro toplulu- ğu, 'Her Köyde Bir Sah- ne' tasansı kapsamında, Birleşmış Milletler Kal- kınma Fönu'nun maddi desteğiyle köylüleri, ti- yatro ile tanıştıracak. YerelGündem21Ulu- sal Gençlik Parlamento- su Akdenız Bölge Tem- silcisi ve 'Hyatro Tesa- düT oyuncusu Mehmet Sanca, kent halkı için bu- güne kadarpek çokoyun sahnelediklenni belirtti. Sanca. 12 gençten oluşan 'Tîyatro TesadüT ekibi olarak, Coca-Cola Türki- ye'nın 'Hayata Artı' ya- nşmasına, :'Her Köyde BirSahne' tasansıyla ka- tılıp Birleşmış Milletler Kalkınma Fonu'ndan maddi destek almayı ba- şardıklarını anlattı. Ya- nşmada ilk 10 tasan ara- sına giren 'Her Köyde Bir Sahne' kapsamında, köy gezilenne başlaya- caklaruıı belirten Sanca, şunlan söyledı: 'Aziz Ne- sin'inyaztnğı,Tufan Şim- şek Can'ın yönettiği "MemkketmisinNesin'' adlı oyunu sahnelemeye kararverdik. Prm'alan3 aydır süren ovunu.arahk ayuun başında köy mey- danlannda sahnelemeye başlayacağız. Turneleri- miz mayıs ayma kadar sürecek." Sanca, baslangıç olarak Adana'nm merkez Sey- han ve Yüreğir ilçelenne bağlı 12 köy belirledik- lerini, ancak bu sayınuı artabıleceğinı belirtti. Köylerin yanı sıra 'va- roşlar' diye tanımlanan kenar semtlerde de gös- ten yapacaklannı ekle- yen Sanca. oyunlarönce- sinde ve sırasında çekilen fotoğraf ve kamera gö- rüntüleriyle bir de belge- sel film yapacaklannı söyledi. BehiçAk Stockholm 'de... Kültür Servisi - Çizer oyun ve çocuk kı- taplan yazan Behiç Ak, Stockholm'de dü- zenlenen Uluslararası Çocuk Kitapian Haf- tası'na katıldı. Stockholm'da. Uluslararası Kitaplık'ta düzenlenen tanıtım kokteyline Ak'ın yaru sıra Kanada'da yaşayan Hintli yazar Rachna Gilmore, Taylandlı Cheewan VVisasa ve Çinli Zhang Zhilu da katıldı. Çocuk kitapian yazarlan, ülkelerindeki ço- cuk kitapian hakkında bilgi verdiler. Ak, Türkiye'de çocuk kitaplanyla ilgilı en önem- li sorunun ekonomik kaynak eksıkliğı ol- duğunu vurguladı Türkiye, Hindistan, Çın ve Tayland'dan fuara katılan yazariar, hafta boyunca Is- veç'te değişik kentleri zıyaret ederek ken- di ülkelerinden gelen ve bu ülkede yaşayan çocuklarla bir araya gelecekler. CeySanat dergisiyenisayısıyla sanatsevere ulaştı CeyGüzel Sanatlardergisininkasım-aralık sayısında, ülkemizden ve dünyadan güncel sanat haberleri, eleştiri ve değerlendirme yazılan yer alıyor Kültür Servisi - Cey güzel sanatlar dergısüıüı kasım- arahk sajısrnda. ülkemizden ve dünyadan güncel sanat haberleri. eleşrLn ve degerlendırme yazılan yer alıyor. Prof. De^run Erbil, Art Istanbul 2005 'e katılan Kent Proje Satatçılan sergısinde yer alan <alışmasıru anlatıyor dergi okvrlanna Prof. Tomur Atagök, Prof HBsarnertin Koçan, Tinju LJemirci, Bahar Kocaman, Zümrüt Radau da bu sanatçılar arasında. Cavit Mukaddes 'Bienal Kent ile Diğeri'nin tlişkisi. Süreç mi? Ürün mü?', Cemil Atik 'tstanbul'da Korku ve Şiddet', Müfit tşler 'Şu Bienal Meselesi İçin Notiar: Ümit Gezgin,'Tarif Değil Parçalama İçin Bienal' adlı yazılanyla 31 Ekun'de sona eren 9. îstanbul Bineaneli üzerine değerlendirmelerinı paylaşıyorla okurla. Prof. Tomur Atagök de Venedik Bıenali üzerine bir yazı kaleme almış bu sayı için. Eskıhisar'daki Osman Hamdi Bey Müzesı'nin son durumu üzenne bir 'Cey Sanat' ımzalı ınceleme yazısı ıle Denizhan Özer'üı Gürcistan'uı başkenti Tiflis'teki Art Caucasus 2005 sanat festivali izlenımlenne yer verdıği yazısı da bu sayıda. Müfit Işler'ın bu sayıda ele aldığı bir konu da sanatın felsefe boyutu 'Homo Artus' başhklı yazısında. Murat Gülsoj'un 'KişiselBir Savaş'ı ve 'Osmanh Ressamlar Ccmryeti Arşrv Beigeleri VH', Ahmet Bozkurt'un 'Ayna Bedenlerden Harf BedenJere tsmet Doğan Resmi' de diğer yazılar arasında. * DEFNE GOLGESÎ TURGAY FİŞEKÇİ Kitap Havarileri Halim Şefik'i (1913-1990) anımsar rnısmız? Ottıan Veli'nin Beykoz'dan mahaile arkadaşıydı. Şiirleryazan, bulunmaz incefikte birgönül insanı. Ama daha çok gezıci kitap satıcısı olarak tanınırdı. Do- laştığı, uğradığı her yerde şiirler okur, kitaplar tanı- tıp satardı. Az bulunur, neşe ve zekâ dolu tatlı diliy- le bu uğraşını bir ömür boyu sürdürdü. Kendi kita- bını tanıtırken, "Kırk yılda yazıldı, yirmi dakikada okunur" derdi. Sabahattin Eyüboğlu, onun bu çabas/nı des- teklemek, daha rahat dolaşabilmesini sağlamak için 1950'lerin başında Fransa'dan bir motosıklet gön- dermişti. Halim Şefik'i bana anımsatan geçen cuma günü katıldığım bir söyleşi oldu. Avukat Altan Akdeniz, Taksim'deki bürosunda, meslektaşlanyla bizı bir toplantıda buluşturdu. Cevat Çapan'la birlikte iki saat boyunca şiirleri- mizden örnekler okuduk, şiir üstüne konuşup dert- leştik, kitaplar ımzaladık. Daha önce de benzer top- lantılan Necati Cumalı ve Attilâ llhan'la yapmışlar. Demek yoğun meslek uğraşlan arasında kimizaman böylesi farklı alanlara açılmaya, şiirle soluklanma- ya, belki de hayatı bir de şiirin penceresinden sor- gulamaya gereksinım duyuyoriar. Kitabın, hele şiirin öteki ürünlere göre farklı dola- şım kanallan oluyor. Kitabevlerinde artık şıir kıtap- lanna neredeyse rastlanmıyor. Şiirler, elden ele, dil- den dile, hiç beklenmedik bıçimlerde kendilerine dolaşım ağlan yaratıyorlar. Hayatlannda ellerıne şı- ir kitabı almamış insanlar, şiır dinledıklerinde etkile- niyorfar. Bir de sanal dünya var, şiirterin yaygın biçimde do- laştığı. Internetteki şıir srtelerinin büyük çoğunluğu ne yazık ki denetimsiz. Şiirlerin yazılışlannda büyük yanlıştıklar odıyor, düzeltilme olanağı yok. En değer- li şairlerimizle hıçbir değeri olmayanlann ürünlen yan yana. Tam bır sapla samanın karışması durumu. Yalnızca buralardan beslenen okuriarda ister ıste- mez bir bilınç bulanıklığı ortaya çıkıyor. Edebiyatın varlığı, ticaretin kurallanyla her zaman örtüşmüyor. Hızlı ve çok kitap satmak peşindeki ki- tabevlen yalnızca bu nitelikteki güncel ürünlerle raf- lannı doldururken, kıyıdaköşede, mahallelerde, okul- larda, bürolarda edebiyat ürünleri, insan ilişkileri için- deki gerçek yerlerini aJıyorlar. önümüzdekı hafta sonu da böyle bir kitabevinin açılışına çağnldım. Gencer Uçar, yaşadığı Uğur Mumcu Mahallesi'nin kent merkezinden uzaklığını göz önüne alarak bir kitabevine gereksinimi oldu- ğunu düşünüp işe girişmiş. Kurduğu kitabevinin yal- nızca kitap satılan bir yer değil, etkinliklerle, çevre halkına yaratacağı olanaklarla bir küttür merkezi gi- bi hizmet vereceğıne inanıyor. Kim bilır daha nerelerde, edebıyata gönül vermiş nıceleri, insanlanmızla edebiyat ürünlerini buluştur- manın çabası, sevinci içinde. Aslında bu sorunun temel çözümü, çağdaş bir kü- tüphanecilık anlayışının yerleşmesidir. Her kentte, her marıallede kurulacak halk kütüphanelen, hem ya- yımlanan üainlerin tıtizlikle izlenip bulundurulması- nı, hem de düzenleyecekleri okuma, tartışma, din- leti gibi etkinliklerfe halkın kültür ürünleriyle buluş- masını sağlayabilirler. Okuma, toplantı ve film salonlannın, güncel ve kla- sik yayınların, çay ocağının bulunacağı kütüphane yapılan her mahallenin hakkıdır. Şiir bir emekçidir Hep güzel şeyler üretir Bir yerde rastlarsan ona Gir koluna bize getir. (Halim Şefik) turgay(« fisekci.com l BUGÜN • BOĞ.\Zİ0 ÜNıYTRSfTESİ .4LBERT LONGHALLSALONUnda 19 30daMeral Günevman (pıyano) ıle YazBaltactgil'den (kontrabas) 'Klasikten Caza Zarif Bir Yolcuhık' adlı konser. (0 2[2 287 02 32) • AKBANK KÜLTÜR SANAT MERKEZİ'nde 19.00'da 'Edebi>«t Günleri' kapsamında Murathan Mungan söyleşısı. (0 212 252 35 00) • CEMAL REŞrr REY KONSER SALONU'nda 20.00'de Uly Afehar (gitar) resitali. (0 212 232 98 30) • BABYLON'da 23.00'te Aj-han Sicimoğlu Latin All Stars üe Armando Mirana konsen. (0 212 292 73 68) K Ü L T Ü R * Ç Î Z İ K K Â M l L M A S A R A C I
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear