25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 30 KASIM 2005 ÇARŞAMBA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli PB PB PB PB PB PB PB PB 14 15 18 15 18 19 18 21 Sinop PB 17 Adana B 23 Samsun PB 18 Mersin B 22 Trabzon Y 14 Diyarbakır S Giresun Ankara _Y 15 Şanlıurfa B 20 S 12 Mardın B 17 Eskişehir S 13 Siirt B 16 Konya B 11 Hakkâri PB 11 Sıvas B 12 Van Zonguldak PB 17 Antalya B 23 Kars Yurdun ku2ey ve doğu ke- sımlen parçalı ve çok bulut- lu. Doğu Karadenız, Doğu Anadolu nun kuzey kesımle- n ıle Van çevreten yağışlı, dt- Jer yerier az bulutKj geçecek. Yağışlar yağmur Doğt Ana- dolu'rnjn kuzeydoğusurıda karta kanşık yağmur ve kar şeklınde olacak Havasıcak- iığı yurdun kuzey, ç ve doğu Kesımlemde 3-5 derece aza- lacak, d^er yerterde onemlı tnr değışıklık olmayacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Lortdra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn PB K K Y Y y PB PB -3 3 0 7 7 4 5 2 Münıh K 1 Zürih Berlin Budapeşte Madrıd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atına PB K PB K Y Y Y Y 3 4 11 2 8 8 13 20 K 1 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahıre PB PB B B Y B Y PB U 18 0 13 11 8 16 24 PB 24 Ç>Ac.k bulutlu Bulutlu ^ Çok bulutlu . Yağmurtu ulukar k Gok gurultulu GLJIV C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada bol paralı program yapma olanağına kavuşmaya ye- tiyor! Onca konu varken medyatik bu dertleşme de ne- reden çıktı, diyebilirsiniz. Haklısınız. AKP iktidarıyla öyie bir dönemden geçiyor ki ül- kemiz; pek çok değer satılacak mal gibi tezgâhlar- da, değersiz kimileri de el üstünde! • • * RTE'nin Ispanya'ya giderken uçağınaseçerekal- dığı gazetecilerin önceki gün yazdıkları birbirini tut- mayan, çelişkili haberlere bakarak kamuoyunu ay- dınlatma görevinde medyanın nerelerde olduğunu kestirebilirsinız. RTE'nin ne söylediğini, neyi murat ettiğini anla- mak için uçağına binmeye gerek yok. Haberieri dik- katle okumak yeterii. Nitekim bu yoldan hareketle dünkü Güncel'de: RTE'nin Ispanya açıklamalarında Genelkurmay Başkanı Özkök'ün Cumhurbaşkanlığı adaylığına, Orgeneral Büyükanrt ın özkök'ten sonra Genelkur- may Başkanlığı'na karşı olduğunu söylemediğine değindik. Neden? Zira örneğin Hadi Uluengin RTE'yi ga- zetesinde şu manşetle anlattı: Ne Özal akıl hocam ne de özkök adayım! Oysa Radikal ile Zaman'ın uçaktaki temsilcileri, haberlerinde özellikle özkök'ün Cumhurbaşkanlı- ğı'na RTE'nin değinmediğini yansıttılar. Sabah mu- habiri ise RTE'nin her iki konuda da kesin bir dil kul- lanmadığını yazdı. Bu cümbüşlü ortamda Hürriyet'i okuyanlar RTE'nin özkök'ü bir kalemde harcadığını, Büyüka- nıf ın Genelkurmay Başkanlığı'na oldu da bitti diye bakmadığını gördüler. Sonra: Dün Hürriyet'in "ami- rali" Ertuğrul Özkök, RTE'nin Uluengin'e manşet- teki yanlışa değinerek "Ben özkök adayım değil de- medim. Benim ağzımdan böyle bir cümle çıkmadı" dediğini -olağan bir şeyden söz eder gibi- köşesin- de yazıverdi. Tabii Başbakan kaynaklı bu düzeltme; RTE'nin Orgeneral özkök adayım değıl demediğini altını çi- zerek söylemesi sadece bir yanlışı düzeltmiyor. RTE'nin Genelkurmay Başkanı'nı Cumhurbaşkan- lığı için düşünmekte olduğu gibi bir varsayımı, bir olasılığı canlı tutmaya olanak sağlıyor. ••• Bugün bir konuğumuz var. Genelkurmay iletişim Daire Başkanı Deniz Kurmay Albay Erdal Oinçer. 28 Kasım günü aşağıda okuyacağınız şu uzun açık- lamayı gönderdi: "26 Kasım 2005 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yeralan 'Kararhlığın Devamı' başlıklı köşe yazısında, Sayın Genelkurmay Başkanı'na atfen: 'Genelkur- may Başkanlığı'na gelmeden önceki günlerde AKP ile bir AKP milletvekili aracıhğıyla ilişki kurduğunu Mustafa Balbay yazdı, yalanlamadı' rfadesineyer vehlmiştir. Söz konusu iddia gerçeği yansıtmamaktadır. Mustafa Balbay'ın; 28 Mart 2003 tarihinde Cum- huriyet gazetesinde yayımlanan köşe yazısında 'AKP'nin asker kökenli milletvekillerinden Aziz Ak- gül'le özkök'ün neredeyse aylık olağan görüşme haline gelen buluşmalan yararlı görülmese yapıl- mazdı' ifadesine yer vermesi üzerine, kendisi ile ya- pılan görüşmede, köşe yazısında yeralan ifadelerin asılsız olduğu, 24 Mart 2003 tarihinde Başbakan'ın göreve yeni başlaması nedeniyle Genelkurmay Ka- rargâhı'na yaptığı nezaket ziyareti esnasında bera- berinde bulunan heyet içerisinde Aziz Akgül'ün de yeraldığı, bunun dışında kendisiyle hemangibir gö- rüşme yapılmadığı belirtilmiş ve yazısında yer alan ifadenin düzeltilmesi talep edilmiştir. Ancak 2 Nisan 2003 tarihli Cumhuriyet gazetesinin sekizinci sayfa- sında 'AKP'li Aziz Akgül'ün açıklaması' başlığı ile ya- yımlanan haberde, bizzat Aziz Akgül tarafından kendisinin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi özkök ile bir kez görüştüğü ifade edilmiş ve bu zi- yareti Genel Başkanı ve Içişleri Bakanı ile biriikte gerçekleştirdiği belirtilmiştir. Konuya ilişkin haberin gazetenizde yer almasına rağmen söz konusu iddianm, gazetenizin bir başka köşe yazan tarafından 26 Kasım 2005 tarihinde ye- niden gündeme getirilmesi anlaşılamamış, bu ne- denlegerçeğin kamuoyuna duyurulması gereği doğ- muştur. Bu düzeltmenin, Basın Kanunu'nun 14 ve 18'inci maddelerigereğince 26 Kasım 2005 tarihli Cumhu- riyet gazetesinde söz konusu iddiaya yeniden yer ve- ren CüneytArcayürek'i'n köşesinde aynen yayımlan- masını rica ederim." • • • llgi ve bilgi notu: Mustafa Balbay'ın 28 Mart 2003'teki yazısında adı geçen Aziz Akgül'ün gaze- temizde 2 Nisan 2003'te yer alan açıklaması dışın- da: 28 Mart 2003'te ve izleyen günlerde yukarıdaki açıklamada konusuna değiniien yazıya ve hatta Bal- bay'ın 6 Mayıs 2003'te "Hilmi Paşa" başlıklı ikinci yazısına doğrudan muhatap olan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi özkök'ten yazılı birer ya- lanlama gelmedi. Genelkurmay açıklamasında yapıldığı söylenen konuşmalar ise 28 Mart 2003'ü izleyen günlerde ne köşe yazısında ne de gazetemizin haber sütunların- da yer aldı. 28 Mart 2003'te "AKP, Kadrolaşma ve özkök" başlıklı yazıda sözü edilen konuda doğrudan adı geçen Genelkurmay Başkanı özkök; kendine özgü nedenlerden ötürü gerekli görmüş olacak ki: 28 Mart 2003'ün üzerinden 32 ay (iki yıl 8 ay) geç- tikten sonra Balbay'a ve onun yazısına tek bir cüm- le ile değinen Cüneyt Arcayürek'e yukandaki açık- lamayı göndertti. -C. A.- İzmir'de silahlı baskn: 3 ölii • İzmir (Cumhuriyet Ege Bürosu) - tzmir'de, tarihi Kemeraltı Çarşısı'nda triko ürünleri satan bir işyerinin sahibi ile iki oğlu, silahlı saldında öldü- rüldü. Kestelli Caddesi Kestelli İşhanı'ndakı Avşar Triko'ya gelen 3 kişi, işyeri sahibi Mahmut Yurt (50), oğullan Hasan (23) ve Adıgüzel (25) ile kav- ga etti. Kavganın büyümesi üzerine baba ve iki oğ- lunu silahla vuran 3 kişi, olay yerinden kaçtı. Baba ve iki oğlu, kafalanna ve vücutlanna kurşun isabet ejpnesi sonucışolay yerinde yaşarfiiarını yitirdi. Olayla ilgili geniş çaph soruşturma başlatıldı. 'Bölücülük' suçlaması Ağırlıklı olarak terör örgütü üyeleri için uygulanan TCY'nin 302. maddesi güvenlik güçleri için ilk kez Şemdinli'deki olaylara ilişkin tutuklanan astsubaylar için uygulandı İLHANTAŞCI ANKARA - Şemdinli'deki bombalama eyleminden sorum- lu tutulan astsubay Ali Kaya ile Özcan tldeniz hakkında, ağır- lıklı olarak terör örgütü üyeleri için uygulanan "devletin bü- tünlüğünü bozma" suçlama- sıyla tutuklama karan çıktı. Ilk kez astsubaylar hakkında uygu- lanan TCY'nin 302. maddesin- den dava açılırsa "ağırlaştınl- mış müebbet hapis"le yargıla- nacaklar. 9 Kasım'da Hakkâri'nin Şem- dinli üçesinde eski PKK hüküm- lüsü Seferi Yümaz'a ait Umut Kitabevi'nin bombalanmasıyla ilgili olarak astsubay Kaya ile II- deniz'in tutuklanmalanna daya- nak olarak bugüne değin terör örgütü üyeleri için uygulanan TCY'deki bir maddenin yaşama geçirilmesi dikkat çekti. Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sa- nkaya, önceki gün astsubaylar Kaya ile Üdeniz'in sorgusunu ta- TCY'NİN 302. MADDESİ "Devletin toprakJanmn tamamıııı veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymak. devletin biriiğini bozmak, devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmak. devletin bağımsızu- ğını zayıflatmak amacına yönelik elverişli bir fıil işleyen kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir." mamladıktan sonra "örgüt kur- ma", "güvenliğin kasten tehli- keye sokulması" ve "kasten adatn öldürmede nitelikli hal- ler" maddeleri uyannca tutuk- lanmalan istemiyle yedek hâ- kimliğe sevk etti. JİT tekniğini anlattılar Kaya ile lldeniz'in, Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi Yedek Hâkimliği'ndeki sorgulannın geniş bölümünde Jandarma Is- tihbaratTeşkilatı'nm (JÎT) çalış- ma tekniği, görev yapma şekliy- le elde edilen bilgi ve belgelerin değerlendirihnesi konulannda açıklamalarda bulunduklan öğ- renildi. Kaya ile lldeniz'in mah- kemede yaptıklan savunmada kullanmak üzere hazırlanan bil- gi ve belgeler konusunda güven- lik güçlerinin de "lojistik des- tek" \erdikleri öğrenildi. JİT'te- ki örgütlenme şemasını da soran hâkime, sanıklann, "haber al- ma elemanlarının" teşkilata yardunlannı da aynntılı olarak anlattıklan belirtildi. Yedek hâkimlik sorgulannın ardından Kaya ile Ildeniz hak- kında tutuklama kararı verilir- ken, savcının sevk maddesi de- ğiştirildi. Yedek hâkimlik. Kaya ile lldeniz'ı TCY'nin "suç işle- mek amacıyla örgüt kurma" fiilini düzenleyen 220. maddesi- nin yanı sıra 302. madde de dü- zenleneh "devletin biriiğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" fı- ilinden de tutuklanmasına hük- metti. Kaya ve Ildeniz, yedek hâ- kimliğin tutuklama maddeleri uyannca yargılanmalan dunı- munda, ağırlaştmhnış müebbet ve 9 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacaklar. Mahkemenin savcılıktan farklı olarak tutuklamaya daya- nak yaptığı TCY'nin 302. mad- desi güvenlik güçleri için ilk kez uygulanmış oldu. Kamu- oyunda 302. madde genel ola- rak "bölücülükle" suçlanan te- rör örgütü üyelerine ve yöneti- cilerine uygulanıyordu. Ancak, Kaya ile Ildeniz hakkında dava açıldığında suç maddeleri yine değişebilir. Cünkü iddianameyi düzenleyecek olan savcılık "bölücülük" suçunu kabul et- meyerek yalnızca "bombala- ma ve adam öldürme" fıille- rinden dava açabilir. Erdoğan, uçağa el koydu • Baştarafı 1. Sayfada Kurulu'nun 2004/118, Bakan- lar Kurulu'nun ise 2004'8333 sayıh kararian ile 2004E030390 sayılı "uçak temini projesi"nı THY'nin 2004 yılı yatınm programına dahil ederek yerine getirdi. Yolcu yerine VIP uçağı YDK raporunda şu ifadeler y- er aldı: "Başbakanlığa Avinco Ltd. firmasından alınan 42.5 milyon dolar bedeli olan 1002 seri* numarah A 319 CJ tipi (Airbus) VIP uçağı bu proje kapsamında gerçekleştirilmiş- rir. Bu projede yer alan toplam uçak adedi değiştirilmeksizin bir adet orta kapasite orta menzil uçağı (yolcu uçağı) ya- tınm kapsamından çıkartıla- rak, yerine A 319 CJ VIP uça- ğı konulmuştur. Aynı uçak, THYOrtakhkYönetim Kuru- lu'nun 15.07.2005 tarih ve 26/154 sayıh kararı ile T.C. BaşbakanlığYna KDV ve tes- cil masraflan hariç, rüm vergi ve harçlar Ortaklıkça (TITY) ödenmek üzere 44 milyon 850 bin dolar bedelle satışı gerçek- leşmiş ve uçak teslimi 22. 07. 2005 tarihinde yapılmıştır." Hava-Iş Sendikası Başkanı Arilay Ayçin, alınun THY yatı- IUHetişim 'den 55. yılyemeği tstanbul Üniversitesi (1Ü) İletişim Fakültesi'nin kuruluşunun 55. yılı etkinlikleri kapsamında es- ki öğretim görevlileri ve mezunlara plaket verildi. IÜ Bilim ve Sanat Merkezi'ndeki yemek- te konuşan Rektör Prof. Mesut Parlak, iletişim fakültelerinin, demokratik yaşamın olmazsa olmazlarından basın dünyasına eleman yetiştirdiğini belirtti. Cecede. Rektör Prof. Parlak, Dekan Prof. Suat Gezgin,TGC Başkanı Orhan Erinç, eskiTGC Başkanı Nail Güreli. Prof. Tayfun Akgfiner, Prof. N'ükhet Güz, Prof.ToktamışAteş, Doç. Dr. Atilla Girgin. Orhan Ertan- han, Şakir Sfiter, Alpay Kabacaü, Vasfîye Özkoçak. Şevket Alruğ, Gani Müjde ve Bakırköy jÇ- Belediye BaşkanıAteş Unal Erzen'in de aralarmda bulunduğu çok sayıda kişi plaket aldı. (AA) nmı kapsamında yapılmasını, "Bu olağan bir şey değil. Sen- dikaya lazım olan araçlan alırken özelimde kullanaca- ğım araba>ı almak gibi bir şey. Bu tür ilişkileri normal gör- memek gerek" diye değerlen- dirirken, CHP'lı Kemal Kıhç- daroğlu da "Bir defa Başba- kan'ın doğrudan doğruya bir görüşme içinde olması doğru değil.Aynca,THY bir uçaktan vazgeçip Başbakan'ın uçağııu buna dahil ediyorsa, bu da yanbş. Başbakan'ın araya gir- mesi THY'nin hesabını kanş- tınr" diye konuştu. YDK rapo- runda, proje için 2004 içinde "239 trilyon liralık kısmı ek ödenek, 79 trilyon liralık kısmı da THY'nin diğer projelerin- den ödenek aktarması yoluyla 319 trilyon lira ödeme yapünuş olmasına karşm fiziki gerçek- leşme olmadığı" belirtildi. Ra- porda "Özel Ahm Satım Kuru- lu'nun üretici firmalarla yap- tığı görüşmeler sonucunda uçak ihtiyacı çalışmasının ilk yılı olan 2004 yılı için yeni uçak teslirninin mümkün olmadığı ortaya çıkmış, ortaklık fılo pla- m hedeflerine ulaşdmasmı sağ- lamak amacıyla interim (ara) çözüme gidilmiş ve 2004 yıhn- da 11 adet uzun süreli uçak td- ralanmıştır" dendi. Ek kiralama maliyeri Kılıçdaroğlu, gecikme ve ek ödenek ile ilgili de "Buradaki gecikme ek kiralama maliyeri doğuruyor. Ödemenin ek öde- nekten yapılması da hüküme- tin tercihini gösteriyor. Ma- denıki bu uçaklar yerişnıiyor, pazarlık sürecinde bunun öde- mesi de geciktirilebilir. bu pa- ra daha öncelikli bir konuya, örneğin istihdam yaratmaya yönelik bir yatırıma yönlendi- rilebilirdi. tüccar siyaset be- davaya çahşmış" diye konuştu. Kendileri çalıp kendileri oynadı I Baştarafı 1. Sayfada Konuştuğum bu gazetecilerin tepkileri şöyle: "Bu ne biçim çifte standart? tstemedikleri- ne terorist damgası basıyorlar. tşlerine gelmediğinde de terö- rün âlâsını yapanlar temize çı- kanlıyor. Önce terörün doğru dürüst tanımını yapsınlar. on- dan sonra terörle mücadele et- sinler. Böyle şey olmaz." Burada konuştuğum Ortado- ğulu kimi siyasi gözlemciler Türkiye'nin Avrupa-Akdeniz or- taklığındald tutumunu da sert bi- çimde eleştiriyorlar: "Türkiye çok büyük ve güçlü bir ülke. Ama bu büyiiklüğü ve gücüne uygun biçimde davranmıyor. Bir kere açık hatlarla belirlen- miş politika sergilemiyor. Bi- zim gibi ülkeler Türkiye'nin Kuzey-Güney ortaklığında da- ha sonıut bir politika izlemesi- ni beklerdi.Ama öyle olmadı." Önceki gün Barselona Zirve- si'nin bitiminden sonra yayım- lanan iki sonuç belgesinden biri- si "Beş Yühk Program", öbürü de "Terörle Mücadele İçin Av- rupa-Akdeniz Davranış Ku- rallan" başlıklannı taşıyor. Ku- zeyli ülkeler, neredeyse buhar- laşma tehlikesiyle karşı karşıya gelen Barselona sürecini en azm- dan beş yılhğına kurtarabihnek için "Beş Yülık Çabşma Prog- ramı"ndan yararlanmayı düşü- nüyorlar. Bu çalışma programı- nın esası da kâğıt üzerinde "si- yaset ve güvenlik ortakhğı"na dayanıyor. Beş yılhk çalışma programı içinde aynca sürdürü- lebilir sosyo-ekonomik kalkm- ma ve reform, eğitim ve sosyo- kültürel değiş tokuş, yasadışı gö- çün kontrolü, sosyal entegras- yon, adalet ve güvenlik konu başlıklan var. Bunlar da Güney tarafının eleştiri oklanna hedef oluyor. Özellikle de tt adalet"ten neyin anlaşıldığı sorgulanıyor. Güney tarafının bu konudaki eleştirisi şöyle dillendiriliyor: "Adalet nedir ve kime göre na- sıl bir adalet?.. Bu son derece soyut bir kavram. Eğer adalet- ten kendilerine göre olanı an- lıyorlarsa hiçbir yere varıla- maz." Böylece Kuzey'in Gü- ney'e olan "kendilerine göre" tepeden bakan ta\Tina duyulan hoşnutsuzluk su yüzüne çıkmış oluyor. Bir de Avrupa'nın kimi Kuzey Airika ve Ortadoğu ülke- siyle özel ortaklık kurma isteği de hoşnutsuzluğun bir kaynağı. Kuzey tarafının ise yaklaşımı şöyle: "Bazı Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleriyle ekono- mik ve kültürel alanlarda en- tegrasyondan yanayız. Ama tam üyelikleri söz konusu ola- maz." Bu ülkeler, Fas, Cezayir, Tunus, Israil ve Fihstin olarak t^- laffuz ediliyor. ÜNÎVERSlTELl GENÇTEN ÎTİRAF Sevgilisini 37kez bıçakladı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Izmir'in Urla üçesinde, üniversite öğrencisi C. E, cep telefonunda başka bir erkeğe gönde- rihnış mesaj bulduğu liseli kız arkadaşnn 37 yerinden bıçaklayıp öldürdü. Olay ön- ceki gün Urla Iskele Mahallesı'nde mey- dana geldi. Dokuz Eylül Üni\ersitesi Mes- lek Yüksekokulu Elektronik Bölümü 1 sı- nıf öğrencisi C. E. (19), Urla Lisesı 2. sı- nıf öğrencisi kız arkadaşı F.İ'yle (16) okul çıkışı buluştu. Bir yıldır biriikte olan iki genç, bir süredir kullanılmayan Siba Otel'in bahçesine gittı. C.E, oynadığı kız arkadaşının telefonunda. başka bir erkeğe yazılmış bu" mesaj ı bulunca çılgına döndü. Cesedi dondurucuya sakladı Polis kayıtlanna göre, kendisini başka bir erkekle aldatmakla suçladığı F.I'yi tartak- lamaya başlayan C. E, genç kızı boş olan kafeteryaya sürükledi. C. E, burada 37 ye- rinden bıçakladıktan sonra boğazını kese- rek öldürdüğü genç kızın cesedini derin dondurucuya sakladı. Geç saatlerde uyu- mak için odasına çekilen ancak \icdan aza- bına dayanamayan genç, uykudan uyandır- dığı babasına her şeyi anlattı. Oğlunun an- lattıklan karşısuıda şoke olan S. E, Iske- le Karakolu"na giderek polise her şe>i an- lattı. C. E'nın tarif ettiği yere gidip derin donduruyucu açan ekipler genç kızın ce- sedini buldu. Gözaltına alınan C. E, çıka- nldığı mahkemece tutuklandı. BAKANLAR KURULU SHÇEK yasası imzada ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bakan- lar Kurulu, Sosyal Hizmetler ve Cocuk Esirgeme Kurumu (SHCEK) ile ilgili ye- ni yasa tasansını imzaya açtı. Bakanlar Kurulu, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında toplandı. Yaklaşık 5 saat sü- ren toplantının arduıdan açıklamalarda bu- lunan Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, kurulda imzaya açılan yasa tasanlan hak- kuıda bilgi verdi. Bunlardan ilkinin SHÇEK yasa tasansı olduğunu belirten Çiçek, kurumun gözden geçirilmesi gere- ken sorunlan bulunduğunu, son dönemde yaşanan olaylann da gerekli adımlann atıhnasmı ruzlandırdığuıı söyledi. Görü- şülen ikinci tasannın Adres Yasası Tasan- sı olduğunu anlatan Çiçek. tasanyla nüfus sayımlannın bundan böyle sokağa çıkma yasağıyla yapılmayacağını, bilgisayarlı sisteme geçileceğini dile getirdi. Çiçek, böylece sayımlann daha sağlıklı bir zemi- ne oturacağını bildirdi. Kurulda görüşü- len son yasa tasansının da yurtdışında ça- lıştıktan sonra Türkiye'yedönen ve SSK'- den emekli ohnak için prim yatıran yurt- taşlarla ilgili olduğunu söyledi. Çiçek, bu- güne kadar günlük 5 dolar olan katkı pa- yınm 3.5 dolara çekileceğini kaydetti. YARGIÇ: BURASICAMİ DEĞİL Hizb-utTahrir sanıklan hzdırdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hızb-ut Tahrir örgütüne üye olduklan iddiasıyla 25'i tutuklu 34 sanığm yargılandığı dav^- da, Mahkame Başkam Mehmet Orhan Karadeniz, sanıklara hukuk dersi verdi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde gö- rülen davanın dünkü duruşmasında tutuk- lu sanıklardan Bünyamin Soymacı, mah- keme üyelerine, "SizleriAllah'ın dinine destek vermeye çağınyorum" dedi. Soy- macı'nın sözlerine müdahale eden Mahke- me Başkanı Karadeniz, "Biz dinsiz deği- liz. Müslümanlığı senden öğrenmevece- ğiz. Senin, beni hiçbir yere davet etme- ye gücün yetmez" dedi. Sanık Yaşar Ba- ba\iğit ise saMinmasını ayağa kalkmadan, "Mahkemenizi tanımıvorum. Örgütün üyesiyim. Başka hiçbir sorunuza cevap vermeyeceğim" diyerek verdi. Delibaş, savunmasında, ayet okumak istediğini di- le getirince, Mahkeme Başkanı, "Ayetin sırası mı? Burası cami değil" uyansında bulundu. Mahkeme heyeti tutuksuz sanık- lardan Şinasi Ünver'in tutuklanmasuıa ka- rar vererek duruşmayı erteledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear