23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 EKJM 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER IşSİZLlK ORANI BÜYÜK EngeMerin sorunları masaya yaürıldı Istanbul Haber Servisi - Avrupa Birliği'nin (AB) maddı desteğı ve Kadıköy Beledıyesi ış- birliğıyle düzenlenen "Kadıköy Engelü Günk- ri" konulu sempozyum sona erdı Sempozyum- da, engellilerin tüm sorunlan, tıptakı gelişme- ler, engellilerin sorunlanna yönelik gelışmeler tartışıldı. 5 Ekım'de başlayan sempozyumda, 21. yüzyılda engellılere yaklaşım, engellileri ıs- tihdam ve eğitim ile engellilerin yaptığı calış- malar gibi konular ele alndı. Sempozyumda ko- nuşan Kadıköy Beledıye Başkanı Selami Öz- türk, temel amaçlannın, engelü doğumlannı önlemek olduğunu söyledi. Avrupa Ekonomık ve Sosyal Komıtesı Uz- manı Prof. Dr. VirgiııieHafley, hazırladığı "Tiir- kiye EngelK Raporu"nda, Türkıye'dekı engelli- lenn yalnızca yüzde 20 sının ışı olduğu sonucu- nun çıktığını belırttı. istanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu da engellılenn hayatı sevme- lennin sağlanmasının üısan haklan konusu ol- duğunu dile getirdi. Türkıye Sakatlar Denıeğı Başkanı Şükrü Boj- raz ise Türkiye'de hâlâ tekerleklı sandalyesıyle dışanda dolaşanlan "dilend" zannedenlerin bu- lunduğunu dıle getu"dı. Türkiye Sakatlar Kon- federasyonu Başkanı Faruk Oztimur da yıllar- dır "Yeşflçam filmlerinde sakatlar ya dilenci gj- W gösterilhvr ya da tokat Mirduğunuzzaman gö- zü açılıyor. O yüzden sakathk sakata gelmiş" dı- ye konuştu. SÖZÇtZGİNİN Turhan Selçuk Daha önce yaraladığı eşini hastaneyi basarak öldüren ve kayıplara kanşan Mehmet Sayan aranıyor Eşini hastanede öldürdüDtYARBAJOR (Cumhuriyet Bûrosu) - Kocasının yakınlan tarafindan burau ke- silereksokağaanlan 14yaşındakıRG. sak- landığı Kızıltepe ilçesıne bağlı köyde, silah- lı saldınyla öldürülmek ıstendı. DıyarbaJar'da Mehmet Sayan adlı bır yurttaş da, ıki gece önce yaraladığı eşini, tedavi gördüğü has- tanedeki odasında öldürdü. Cezaevindeki kocasının ba- bası ve kardeşleri tarafindan fuhuşa zorlandığı, kabul et- meyince de burnu kesilerek sokağa atıldığı öne sürülen 14 yaşındaki R.G., diin silahh sal- dınyla öldürülmek istendi. Kaldığı köy, ailesi tarafindan yakınlanna ve avukatlanna da- hi açıklanmayan R.G., sabah saatlerinde bulunduğu yeri tes- pit eden ve kendisine tecavüz ~ etmekle suçlanan kocasının yakınlan tara- findan silahlı saldınya uğradı. Saldırganlar R.G.'yi öldürmek kastıyla ateş etti. Ancak R.G., kaçarakkurtulmayı başardı. Olayın du- yulması üzerüıe babası da Çınar ilçesinden araçla kızını almaya gitti. R.G., bulunduğu yerden alınarak güvenli bir yere kaçınldı. Silvan ilçesinde oturan 25 yaşındaki Meh- • Kocasının yakınlan tarafindan fuhuşa zorlanan, kabul etmeyüıce de burau kesilen R.G. dün öldürülmek istendi. met Sayan, önceki gün evinde 27 yaşında- ki eşi Şahsenem Sayan ile tartıştı. Sayan da- ha sonra evde bulundurduğu silahını alarak eşini yaralayıp kayıplara kanştı. DÜ Tıp Fakültesi'ne kaldırılan Şahsenem Sayan, burada ameliyat edildikten sonra, can gü- venliği gerekçesiyle hastanenin alt katında bulunan bir odada tedaviye alındı.Şahsenem'in annesi Sa- liha Çelik de kızının tedavısı ıçın bulunduğu hastane odası- na geldi. Önceki gece geç sa- atlerde hastaneye giren Meh- met Sayan, silahıyla eşini öl- dürdü, kayınvalidesini ise ağır yaraladı. Hastanedeki onJarca korumaya rağmen elini kolu- nu sallayarak olay yerini terk eden Sayan, tüm aramalara •~ karşınbulunamadı. Olayınya- şandığı DÜ'de özel korumalar insanlan x- ray cihazından geçirdikten sonra içen alı- yor. Buna rağmen Sayan'ın içeri silah sok- ması dikkat çekiyor. Ote yandan Şahsenem Sayan'ın can güvenhği nedeniyle gizli bir odada tedavi edilmesine karşın, bu odanın Sayan tarafindan nasıl tespit edildiği. Hem polis hem de DÜ bu konulan araştınyor. hasta PtÛ istaabal unEyüpika^bağhGüzeta^semtiııdeiki nUMU VIU 5 , , ^ ^ ö n c e ]Ğraa o U r a k yaçadddan evleri betedi- ye tarafindan "Kentsel Dönüşüm Projesi" kapsammda yılaldıktan sonra yakmlardaki bir otobüs du- rağuıda yaşam mücadelesi veren 9 aile sağhksız koşullar nedeniyle hastahk tehditi attmda. Durakta ya- şayanlardan ve yaşhlık maaşıyla yetim torunlanna bakan 78 yaşındaki Fatma Durmuş, 5 Ekim Çar- şamba günü enfeksiyon teşhisiyle Okmeydanı Hastanesi'ne kaldmkta. Hastane önönde mağdur ailele- rin dün yaptığı basın açıkiamasmda sağhksız koşuDarm sonımhısn olarakBüyülqenirBeiediyesi'mgös- teren Leyla GüzeL "Afet vaşamaktayız. ancak bu afet doğadan değü. sizlerden gelmektedir. Yülarcâ Id- racı olarak oturduğumuz, suyunu, elektriğini ödediğimiz evlerimiz yıkıkn. Bizler asgari ücretie geçki işlerde çahşan aikleriz. Fahiş Idralar ve depozitolar ödeyecek durumda değiüz" dedL (SÎBEL BAL) Şu Çılgın TUkKLF ONCELİKLJOLARAKGÖRÜŞÜLECEK j •'"' "- Bergama ikiııci kez AIHM gündeilıinde OZANYAYMAN Turgut Ozakman 24.TUYAP İstanbul Kitap Fuarında IMZAGUNLERI 8 Ekim Cumartesi 9 Ekim Pazar 15 Ekim Cumartesi Saat: 14.00 -18.00 Yer: Bilgi Yayınevi Standı SÖYLEŞİ ŞU ÇILGIN TÜRKLER Konuşmacılar: İlhan Selçuk Turgut Özakman Tarih: 9 Ekim Pazar / Saat: 15.45 - 16 .45 Yer: lnterexpo Salonu İZMİR - Bergama ikinci kez Av- rupa însan Hakları Mahkemesi (AIHM) gündeminde. Ovacık'taki siyanür yöntemiyle altın üreten ma- dene karşı çıkan Bergama köylüleri- ni daha önce haklı bulan AlHM, hü- kümetin yargı kararlannı uygulama- ması üzerine yeniden yapılan başvu- ruyu da "önceükli olarak" görüşme karan aldı. Kesinleşmiş yargı kararlanna kar- şm, her kapatılışının arduıdan siyasi irade oluruyla açılan Bergama Ova- cık altın madeni konusunu AtHM'ye taşıyan köylüler, kazanımlanna bır ye- nisini eklediler. AlHM geçen kasun ayında, Avrupa însan Haklan Sözleş- mesi'nin (AtHS) 6. ve 8. maddeleri- nin ihlal edildiği gerekçesiyle hükü- meti suçlu buknuş ve 10 köylüye 3 'er bin Avro tazminat ödenmesini karar- laştırmıştı. Ancak yargı kararlanna karşın el değiştıren maden 25 Mayıs 2005 tarihinde yeniden açılmıştı. Bunun üzerine köylülerin avukat- lan AİHM'in karannın uygulanma- dığını vurgulayarak 19 Temmuz 2005 tarihinde tekrar uluslararası yargıya başvurdular. Konuyla ilgili 13 Eylül 2005 tarihinde karar veren AtHM, köylülerin istemini yerinde bulduğu- nu ve dava dosyasını öncelikle görül- mesi gereken konular arasına aldığı- m açıkladı. Avukatlar, müzakere sürecinin baş- ladığı bir dönemde Türkiye'nin AB komısyonlanndan çıkanlma yaptın- mıyla, bile karşı karşıya kalabilece- ğini öne sürdüler. 100yü sonra LevTolstoy Haber Merkezi - Dünyaca ünlü ya- zar LevTobtoy'un "shil ttaatsiztik" ve "kötülüğe karşı güç knDanarak diren- meme1 " yöntemlerini anlatan "Tan- n'nm Egemenn^i îçinizdedir" adlı ki- tabı yazıhşının üzerinden yüz yıh aş- kın bir süre geçtikten sonra Türkçeye çevrildi. Kitap, Kaos Yayınlan'ndan çıktı. Tolstoy, DominikPamirınTürk- çe çevirisini yaptığı bu btabında sa- vaş ve şiddetkarşıthğını sağlam bir te- mele oturtuyor. Amerika ve Avru- pa'nın birçok yerinde 1894 yıhnda yapılan ilk baskısuun ardından yeni baskılan yapılmayan kitap, Tols- toy'un dünyada yankı bulan düşün- celerini en çarpıcı biçimde dile ge- tirdiği eser olarak nitelendiriliyor. "Insamn dışmda bir Tann egemen- Bği yoktur, Tann ancak insanm içinde olabiür" diyen Tolstoy'un bu kıtabı, bugün dünyada "srvil itaatsidik" veya "pasif direniş" olarakibilinen müca- dele tarzuun temelini oluşturuyor. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Istanbul'un Kurtuluşu önceki gün (6 Ekim), oldukça bilgili ve kül- türlü geçinen bir arkadaşım, "ıstanbul'un kur- tuluşu 15 Ekim değil mi, neden bugünden kutlanıyor?" sorusunu yönelttiğinde; bazı ko- nularda, gerçek bir bilgisizlik olduğunun yeni- den ayırdına vardım. Istanbul'un kurtuluşu, ki- milerinin zannettiği gibi 15 Ekim 1922 değil, Cumhuriyetimizin ilanından 20 gün kadar önce 6Ekim1923'tür. Yunanistan'ın görüşmelere katılmadığı ve ilk metne imza koymadığı Mudanya Banş Konfe- ransı, 1922 Ekim başında toplanmıştı. Izmir ve Bursa'nın kurtuluşundan sonra, Çanakkale'de Türk ve Ingiliz kuvvetleri karşı karşıya gelmişler ve yeniden çatışmanın başlayacağı korkusu, Batı başkentlerinde hızla yayılmıştı. özellikle ordusunu terhis eden Ingiltere, Fransa ve Ital- ya, savaşın yeniden başlaması olasılığı karşı- sında, tek kelimeyle paniklemişlerdi. Daha doğrusu bu panik havası, Paris ve Roma'dan çok Londra'da egemendi. Bir çatışma olasılığı karşısında Avustralya ve Hindistan'dan asker yardımı isteyen Ingiltere, bu talebine olumlu yanıt alamamıştı. Avustral- ya "Gelibolu macerası"nı unutmamıştı. Hindis- tan ise Anadolu zaferinden kendine de pay çı- kartıyor ve emperyalizmin aldığı bu ağır yenil- giden büyük bir mutluluk duyuyordu. Sonunda gerek Türk ve gerekse Ingiliz tarafı- nın soğukkanlı davranmalan sonucunda, her- hangi bir çatışma olmaksızın buhran aşıldı ve Ankara, Mudanya'da toplanması öngörülen, "silah bırakışması" (Mütareke) görüşmelerine katılmayı kabul ettiğini, Istanbul'daki işgal kuv- vetleri kumandanlığına bildirdi. • • • Mütareke görüşmeleri Mudanya'da, şimdi çok sevimli bir müzeye dönüştürülmüş olan Rus Çarlığı Konsolosluk Binası'nda başladı. TBMM Heyeti'nin başında, Batı Cephesi Ku- mandanı Ismet Paşa bulunuyordu. Masanın diğer yanında; Ingiliz, Fransız ve Italyan dele- geleri oturuyorlardı. (Ulusal Kurtuluş Mücade- lemizin Yunanistan'a karşı yapılan küçük öl- çekli bir savaş olduğunu iddia eden, tarih bilimi yoksunlanna ithaf ediyorum.) Mütareke görüşmelerinde en önemli tartış- ma konulan; bugünkü Edime, Kırklareli, Tekir- dağ vilayetlerimiz ve İstanbul vilayetinin Çatal- ca'nın batısında kalan bölgelerini kapsayan, Doğu Trakya'nın boşaltılması ve Ankara Hükü- meti kuvvetlerine teslimi, banş konferansının yeri ve zamanı ve Istanbul'un statüsünün belir- lenmesi idi. Doğu Trakya'nın boşattılmasında Türk ve Yu- nan kuvvetlerini karşı karşıya getirmemek için ilginç bir formül bulundu. Buna göre Yunanlılar, işgal etmiş olduklan yerleri halka ve binalara zarar vermeksizin Fransız güçlerine teslim ede- cekler, Fransız güçleri de buralan Türk kuvvet- lerine teslim edeceklerdi. Banş konferansının 16 Kasım 1922'de Isviçre'nin Lozan kentinde toplanması karara bağlanıyordu. Istanbul'daki işgal devam edecekti. Ancak işgalci müttefik güçlerinin yanı sıra bir Türk jandarma biriiği de kente gelecek ve düzenin sağlanmasını temin edecekti. Mütareke 15 Ekim 1922'de yürüriüğe girecekti. Refet Paşa kumandasında bir Türk biriiği, inanılmaz sevgi gösterileri ve Istanbul'un Müs- lüman halkının gözyaşları içinde, 15 Ekim 1922'de Istanbul'a geldi. Askerlerini Kaba- taş'tan karaya çıkartan Refet Paşa; Karaköy, Eminönü, Sirkeci, Divanyolu ve Beyazıt üzerin- den, Fatih Suttan Mehmet'in türbesine kadar yürüttü. Ancak bu birliğin gelmesi, Istanbul'un TBMM Hükümetine teslim edilmesi demek de- ğildi. Sadece düzenin sağlanması söz konu- suydu. Işgalin kalkması, ancak banş antlaşma- sının imzalanmasıyla mümkün olacaktı. Lozan'daki görüşmelerle ilgili çok yazı yaz- dım ve bundan sonra da yazacağım. Ancak şu kadannı söyleyebiliriz ki; çok çetin müzakere- lerden sonra ve bir kez de yanda kalmasının ardından, 24 Temmuz 1923'te Lozan Banş Antlaşması imzalandı. {"Haklı" ve "akılcı" bir antlaşma olduğu için, Lozan Banş Antlaşması halen yürürlüktedir ve I. Dünya Savaşı'na son veren antlaşmalar arasında, yürürlükte olan tek antlaşmadır.) Lozan Banş Antlaşması'nın (VVashington ha- riç), imzacı devletlerin meclisleri tarafindan ka- bulünden sonra, 6 Ekim 1923'te Türk Ordusu Ali Naili Paşa'nın kumandasında Istanbul'a girdi. Istanbul'un kurtuluş günü olarak kutlanan 6 Ekim tarihi buradan gelir. Aynı gün, 13 Kasım 1918'den beri çizmele- riyte -İjftBiburu kirieten müttefik askerleri, Dol- mabahçe'de bayrağımızı selamlayarak Istan- bul'u ebediyen terk ettiler. Mustafa Kemal'in söylediği gibi, "Geldikleri yerden, geldikleh gi- bi gittHer." Yargı karanyla yayını durdumlan yazı ctizisi kitap olarak çıktı. HİKMET CETİNKAYA Yo! arkadası' Nnrettin Veren aniaiıvop FETHUUAH GİllflU'İN 40Y1İIK SBüvei-2 Eskilerin •fikr-i takip" dedüderi nedir?.. Hikmet Çetinkaya'nın Fetıullolı Gülen'e ilişkin yazı dizisi 1976 yıtrnda Cumhuriyef'tB yoyımfonryor, Izmır, Kemolpaşa, Kazdoglan'ndo FetTHJİIah GüJen'in ö^renciler için kurdufju irtica kamplan tunıtılıyor. Yıl 2005!. Yine Cumhuriyet'te Hikmet'in kalemınden •felfıullohçılardo Iç Hesaplaşma'yı okuyacaksmız... Çetinkaya'da fikr-ı tnkıp var... İLHAN SELCUK GÜNİZİ YAYINCILIK tel / faks : O.'il 2 51 2 11
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear