Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 23 EKİM 2005 PAZAR
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edime
Kocaeli
Çanakkale
Izmır
Manisa
Aydın
Denizli
S
S
S
S
PB
PB
PB
S
21
25
23
21
23
23
26
23
Sinop B 19 Adana B 26
Zonguldak PB 20 Antaiya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
B
Y
PB
S
S
B
PB
19
17
17
17
17
16
10
B 27 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkân
Van
B
PB
B
B
PB
K
K
24
18
20
16
16
13
11
PB 12
Yurdun kuzey ve doğu
Kesrmtefi parçalı çok bulut-
lu, Doğu Karadentz kıyılan
ıle Doğu Anadoiu'nun gu-
ne^ooğusu yağmurtu, dı-
ğer .e^er az bulırüu ve açık
geçecek Marmara'nmdo-
ğusu ıle yurdun ıç kesımle-
rinde sabah saatJennde sıs
gorulecek. Hava scakiığ),
tum yurtta 2 tfa 4 derece
artacak Ruzgâr kuzey ve
oat. yonlerınde orta kuv-
veîteesecek
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
K
Y
Y
B
Y
Y
Y
Y
3
12
11
15
15
15
15
15
Münıh Y 20 Zünh
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
ü
Y
PB
PB
Y
B
B
PB
18
14
26
18
19
8
21
21
B 19 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflıs
Kahire
PB
Y
B
Y
SY
PB
Y
A
8
17
17
26
12
26
13
27
A 22
Açık Parçalı bulutlu : Sısiı - " _ - % E L U I L k Çok bulutlu . Yağmurlu > Gok gurultulu
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
bol, uygulamada perde gerisindeki türlü çeşit oyunla-
ra alet!
Başbakanlık Müsteşan ömer Dinçer'in öğretim
üyeliğinden ihraç edileceği haberinin yayılmasından bir
gün sonra Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Yücel Aşkın'ın tutuklanması arasındaki ilişkinin
olası varlığı hâlâ tartışılıyor.
Hukuksal olanakları zorlaması beklenen Müsteşar
intihal (aşırma, kimine göre bilimsel hırsızlık) gibi bir
suçla üniversitedeki yerini yitirebilir. Ne ki akıl hocaJı-
ğı yaptığı, pek çok konuda (özellikle din-devlet konu-
lannda) Başbakan'ı aydınlattığı, hatta yönlendirdiği
için Başbakanlık'taki koltuğundan uzaklaştınlması ola-
sılığı yüzde sıfır!
AKP, sureti haktan görünüyor, oysa devlet gelene-
ği, yasa, kural ve hukuk tanımıyor.
Ülkemiz böyle dramatik bir süreçten geçmese, baş-
ka birinin bilimsel emeğini aşırdığı için bağlı olduğu ku-
mm tarafından meslekten men edilen birini, bir müs-
teşan (suça ister inansın ister inanmasın) bir Başba-
kan yanında ve yakınında tutmakta inat edebilir mi?
Bu anlayışa bizde önemsenmeyen bir olay örnek
gösterilebilir. Rektörün tutuklanmasından tam üç ay
önce birCHP milletvekilinin Van'daki olaylan irdeleyen
soru önergesini içtüzük gereği en geç 25 gün içinde
yanıt vermesi zorunlu olmasına karşın, bu Başbakan
yanıtlamıyor.
• • •
Bir yasa çıkararak dokunulmaması gereken (örne-
ğin TUBİTAK gibi) kimi kurumlara el atan bu iktidann
sıkıntısı YÖK'ü bir türlü ele geçirememekten kaynak-
lanıyor.
Tek başına iktidariann belirgin hastaJıklanndan biri-
dir üniversitelerte dalaşmak. Adnan Menderes de on
yıllık iktidannda üniversiteleri "adam etmeye" çalıştı;
hatta iktidannın son günlerinde üniversitelerden gelen
ağır eleştiriler nedeniyle profesörlere "kara cüppeliler"
diye hakaret ederek saldırdı. Henüz aynı kıvama eri-
şemedi bu iktidar, ama bayraktarlanndan biri olan Va-
kit gazetesinin önceki günkü manşeti aynı kafayı yan-
sıtıyor, manşetinde "Cumhuriyete cüppeli tehdit" di-
yordu. Vakit'e oranla daha ölçülü yayın yapan Yeni
Şafak, "YÖK'ün telaşıneden" diye soruyor. AKP kar-
şrtı SP'nin yayın organı Milli Gazete ise "YÖK'ün 'ada-
let' korkusu"nu manşete çıkanyor.
Bu yayınlar bir bakıma AKP'ye egemen olan anla-
yışı ve... Van'da laiklik karşıtı hareketlerin varlığını ve
de... Van Rektörü Aşkın'ın savaşımında ne denli hak-
lı olduğunu göstermeye yetmez mi?
Van Üniversitesi'nde Aşkın'dan önce kimi öğretim
üyelerinin eşleri çarşafla geziyor, kız erkek öğrencile-
rin el ele yürümesi ters tepkilere yol açıyor. Oruç tut-
mayan öğrenci bıçaklanarak öldürülüyor. Ramazanda
kafeteryalar, lokantalar kapatılıyor. Mescit kapatan de-
kan dinci gruplann ölüm tehdidiyle karşılaşıyor. Bu
çağdışı gidişatı AKP de paylaşıyor.
Laik, çağdaş bir ülke olma yolundaki savaşımın bir
parçası olan Van'daki olayiann bütün eksikliği nedirdi-
ye sorarsanız; kanıt olarak Van sokaklarında bu sava-
şımın fazla hissedilmediğini, vatandaşlann bu savaşı-
ma fazla ilgi göstermediğini, hatta Van'a giden rektör-
lere sokakta gösterilen tertipli tepkileri yansıtan gaze-
te haberlerini gösterebilirim.
Van'daki manzara, bir ordunun cephe gerisinde des-
tekten yoksun savaşa girmesi gibi bir durum sergiliyor.
AL GÖZÜM SEYREYLE
IŞIL ÖZGENTÜRK
Oruç da ctvıdı
• Baştarafı Arka Sayfada
Hemen her dinde olan oruç tutmak, yani insanın en obur
yanlannın bir sûreliğine de olsun disiplın altına alınması;
neredeyse çınlçıplak kızlann hosteslik yaptığı, din adamı
olarak, otellerde porao seyredip ardından da "Ben genç-
lerin neler yaptığını merak ettiğim için o pornolan iz-
ledim" gibi üç yaşındakı çocuklan bile güldürecek açık-
lamalar yapan ve şimdilerde orucun cinsel ilişkiyle bozu-
labileceğini pervasızca yumurtlayan sözde din adamlan
aracılığıyla, dünyanın hiçbir yerinde böylesine cıvıklaştı-
nlmamıştır. Yıllardır iddia ettiğim bir şey var, Türkiye as-
la tran olamaz. Evet olamaz, çünkü bana kalırsa bu ülke-
nin çoğunluğu dinlepek ilgiü değil, varsa yoksa belden aşa-
ğı. Aksı olsaydı, bu sözleri söyleyen sözde din adamının
çıktığı haber programlan protesto edilir, Beyaz Amca da
girecek delik bulamazdı.
Işin en şaşırtıcı yanı bütün bunlann muhafazakâr bir
partinin iktidar dönemine rastlaması. Hadi itirafedelim, AK
Parti iktidar olduğunda "Bunlar işin suyunu çıkaran şu
televizyon programlanna biraz çekidfizen verirler" di-
ye düşünmüştüm. Yani saflık işte. Kim derdi ki, bu muha-
fazakâr iktidar kutsal emanetleri Kapalıçarşı maü gibi ül-
ke dışında pazarlamaya kalkacak; kim derdi ki, ülkenin din
adamlan bunlann döneminde en uçuk fantezilerini cümle
ülke halkıyla paylaşmak için can atacak... Ama oluyor iş-
te, yani pek bir dinsiziz.
Bu arada yazımı yazarken erkek kardeşim telefon etti,
durumdan onu da haberdar etmek zorunda kaldım. 0 da
hemen bir kısa fılm konusu anlatıverdi. Efendim, duyulan
bilinen o ki, ülkede röntgen timleri kurulmuş, bu timkr if-
tar vaktine doğru ellerinde dürbünler ağaçlara tırmanma-
ya başlıyorlarmış. Tam top atıldığında hurra herkes dürbün-
lere asılıp, efendim terbiyemi bozmaym. Bu arada olanlar
ağaçlara oluyormuş, çoğunun agırlıktan dallan kınlmış.
İsilozgenturk(a superonline. com
Baştaıı sona izlemek gerek
I Baştarafı 1. Sayfada
yısında büyük bir artış var. Biz önümû-
ze gelen konuları gördükçe kaçaklan ka-
patıyoruz. Havuzda balıklann kaçabile-
ceği delikler var. Her seferinde bir deliği
kapatıyoruz. Ondan sonra bir başka ara-
yış içine giriyorlar. Eğer idareler de i>i ni-
yetli değilse, ihaleyi iptal ediyorlar. Bun-
lar da şikâyeti arttınyor. Artışın altında
tabii bir de bu konuda uzmanlaşan ara-
cılann bu işten para kazanmaya başla-
malan var. Iş yükümüz çok arttı. Örne-
ğin bu hafta 83 başvuruyu izleyeceğiz."
KlK Başkanı Akkaynak, Dubaili Şeyh El
Maktum'a Hazine ve belediyeye ait birta-
kım arazi ve projelerin ihaleye çıkılmadan
verileceğine ilişkin haberler hakkında ne
düşündüğünün sorulması üzerine, "Siz va-
tandaş olarak ne düşünüyorsanız aynı şe-
yi ben de düşünüyorum. Ama bizim kap-
samımız sadece kamu alımlan, yani ka-
mu parasının harcanması ile ilgiü. Arsa
satışı, takas edilmesi, projeye verilmesi
gibi gelir getirici ihaleler bizim kapsamı-
mızda değil" diye konuştu.
KÎK Başkanı Sener Akkaynak, ihalelerde
her şeyin yasaya uymasının, ihalelerin şeffaf
olmasının da yeterli olmadığını belirterek
"Bizim düşüncemize göre her şey yasaya
uydu, ihale şeffaf oldu, açıkJandı. Bu yet-
mez. fhalenin takibinin ilgiü idarenin ya-
ni sıra bizim tarafımızdan da yapılması la-
zım" dedi.
Bu açıklamasının Istanbul Karaköy-Salı-
pazarı mevkiinde yapılan Galataport ihale-
sine uyduğunun anımsatılması üzerine Ak-
kaynak şunlan söyledi:
"Şöyle düşünün: Belediye zabıtası ha-
li düzenler ve denetler; satıcıların bağı-
np bağırmadığına, mallann düzgün dü-
zenlenip düzenlenmediğine bakar. Ama
ondan sonra çürük mal satılıp satılnıa-
dığını, 1 kilo yerine yarım kilo satılıp sa-
tılmadığını kontrol etmiyorsa ters bir ye-
re gidiyor demektir. Burada sadece şek-
le değil, içeriğe de bakmak lazım. thaJe-
yi en etkin. en verimli. en ekonomik şe-
kilde bağlamak, sonra da uygulamaya
bakmak gerekiyor. Ama bu bizim dü-
şüncemiz. Bu konuda bize sivasi bir is-
tek gelmiş değil."
Ormanda bulunan beyaz farelerin hastalık taşıyıp taşımadığı araştınlıyor
Sarıyer'de fareler panik yarattı
tstanbul Haber Servisi - Sa-
nyer'de, Bahçeköy-Kilyos yolu
çevresindeki ormanlık alana bı-
rakılan, beyaz renkli çok sayıda
canlı kobay faresi bulundu. Fa-
relerden numune alan Istanbul
Büyükşehir Belediyesi yetkili-
leri, farelerin herhangi bir rrük-
rop ya da hastalık taşıyıp taşı-
madığını araştınyor.
Önceki gece kimliği henüz
belirlenemeyen kişi ya da kişi-
lerce plastik kutular içinde or-
manlık alana bırakılan farelerin
kurulardan çıkarak yola dağıl-
ması üzerine çevredeki yurttaş-
lar, olayı yetkililere bildirdiler.
Olay yerine gelen polis ekiple-
ri, veterinerler ile Istanbul Bü-
yükşehir Belediyesi Sağlık Işle-
ri Müdürlüğü görevlileri, vatan-
daşlann girmemesi için önce-
lıkle farelerin bulunduğu alanı
150'yi bulan farelerin bir kısmının ölmek üzere olduğu belirtildi.
güvenlik şeridiyle çembere aldı.
Ilk belirlemelere göre 100-150
adet olduğu tahmın edilen fare-
lerin bir kısmının ölmek üzere
olduğu anlaşıldı. tstanbul Bü-
yükşehir Belediyesi'nden yapı-
lan açıklamada ise hayvanlar
üzerinde cerrahi bir müdahale
yapılmadığının görüldüğü be-
lirtilerek kobay olarak kullanıl-
dığı tahmin edilen 3 adet fare-
nin incelenmek üzere Pendik
Veteriner Araştırma Enstitü-
sü'ne götürüldüğü, analizlerin
1 hafta sonra sonuçlanacağı be-
lirtildi. tstanbul Büyükşehir Be-
lediyesi Sağlık tşleri Müdür
Yardımcısı Mahmut Gü-
nenç'in de aralannda bulundu-
ğu belediye ekipleri, gerekli nu-
munelerin ahnmasından sonra
farelerin bulunduğu ormanlık
alanda ilaçlama yaptı. Bu ilaç-
lama ile ormanlık alandaki çok
sayıda fare itlaf edildi. Sağlık
tşleri Müdür Yardımcısı Gü-
nenç, Veteriner Müdürlüğü
ekiplerinin farelerden gerekli
numuneleri aldığını anımsata-
rak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Arkadaşlar gerekJi numu-
neleri aldılar, laboratuvara
götürüyorlar. Laboratuvarda
gerekli tetkikler yapılacak.
Biz burada şu anda sadece
ilaçlama yapıyoruz ve sorun
giderilene kadar da burayı
her gün düzenli olarak takip
edeceğiz."
BU'de yapılması planlanan konferansa durdurma karan vermişti
Hâkim Yaman görevden ahndı
'Sözümün
sorumluluğunu
taşryonm'
FRANKFURT
(AA) - Alman Yayın-
cılar Birliği tarafından
verilecek "Barış
Ödûlü"nü almak için
Almanya'da bulunan
yazar Orhan Pamuk,
Ermeni konusuna iliş-
kin "sözlerinin arka-
sında olduğunu"
söyledi. Ödül töreni
öncesi Frankfurt Kitap
Fuan'nda bir basın
toplantısı düzenleyen
Orhan Pamuk, ödülü
almaktan dolayı çok
mutlu olduğunu be-
lirtti. Yaşar Ke-
mal'den sonra bu ödü-
lü alacak ikinci Türk
yazar olan Pamuk, so-
rulan yanıtlarken
"Ben sözlerimin ar-
kasındayım. Bu söz-
lerimin sorumlulu-
ğunu taşıyorum. Bu-
nun arkasında, Os-
manlı Ermenilerinin
başına gelen şeyi
Türkiye'de konuşa-
bilme vardır. Ben bir
romancıyım ve sorun
insan acısı ve bunu
konuşabilme soru-
nudur" dedi.
HİLAL KÖSE
"tmparatorluğun Çöküş Dö-
neminde Osmanlı Ermenileri:
Bilimsel Sorumluluk ve Demok-
rasi Sorunlan" başlıklı konferan-
sa durdurma karan veren Istanbul
4. tdare Mahkemesi Başkanı Sa-
dettin Yaman, görevinden ahndı.
Adalet Bakanlığı, Boğaziçi Üni-
versitesi'nde yapılması planlanan
konferansı "Kimin ne konuşaca-
ğı bilinmiyor" gerekçesiyle dur-
duran Yaman'ın yerine yargıç Sa-
bahatTuranı atadı
tstanbul Bölge îdare Mahkeme-
si üye hâkimliğine geri dönen Ya-
man, 28 Temmuz 2005 'te Hâkim-
ler ve SavcılarYüksek Kurulu'nun
yetkilendirmesiyle tstanbul 4.1da-
re Mahkemesi Başkanlığı görevi-
ni üstlenmişti.
tstanbul 4. tdare Mahkemesi,
tartışmalı bir şekilde geçen eylül
ayında Bilgi Üniversitesi'nde dü-
zenlenen konferans için, Hukuk-
çular Birliği'nin başvurusu üzeri-
ne "yürütmeyi durdurma kara-
n" vermişti.
Konferansın yapıbnasına ilişkin
ilgili mercilere gerekli başvurunun
yapılıp yapılmadığı, konuşmacıla-
nn hangi kriterlere göre seçildiği,
herkese açık olup olmadığı, konuş-
macılann giderlerinin ne şekilde
karşılandığı gibi evraklann mah-
kemeye sunulmasına kadar verilen
karar, oyçokluğu ile ahnmıştı.
Konferansın başlamasına iki gün
kala durdurma karanyla karşılaşan
akademisyenler, konferansı bir
gün gecikmeyle Bilgı Üniversite-
si'nde düzenlediler.
Öte yandan, Sabancı ve Boğazi-
çi üniversiteleri de, yürütmeyi dur-
durma karannın iptali için itiraz-
larda bulundular.
ttirazlar, Istanbul Bölge tdare
Mahkemesi'nce konferans bittik-
ten bir gün sonra 26 Eylül 2005 'te
karara bağlandı.
Hükümete 'darbeci' benzetmesi
ANKARA (ANKA) - AKP
Ankara Milletvekili Ersönmez
Yarbay, Anayasa Komisyo-
nu'nda kabul edilen anayasa de-
ğişiklik teklifine muhalefet şerhi
koyarken AKP hükümetinin uy-
gulamalannı da 12 Eylül Milli
Güvenlik Konseyi'nin uygulama-
lanna benzetti.
TBMM Anayasa Komisyonu
üyesi ve AKP Ankara Milletveki-
liYarbay, AKP Grup Başkanvekil-
leri tarafından 19 Ekim Çarşam-
ba günü TBMM Başkanlığı'na
verilen ve 21 Ekim Cuma günü de
komisyonda görüşülerek kabul
edilen, bütçe ile ilgili anayasa de-
ğişiklik teklifine muhalefet şerhi
koydu.
Yarbay, muhalefet şerhinde,
anayasa değişikliklerinin üzerin-
de uzun süre çalışılması, tartışıl-
ması ve kamuoyunda farklı gö-
rüşlerin dillendirilmesi gereken
bir süreci yaşaması gerekirken bu
kadar kısa sürenin anayasa deği-
şikliği gibi ciddi bir konunun gö-
rüşülmesi için yeterli olmadığını
bildirdi.
Yarbay, "12 Eylül Milli Gü-
venlik Konseyi, 'bizim çıkardı-
ğımız kanun anayasaya aykıny-
sa, anayasaya aykınlığı söz konu-
su olamaz. Bu kanun için anaya-
sanın o maddesi geçerli olmaz'
diyordu. Şimdi de ona benzer
bir durumla karşı karşıyayız.
Hukuk devletinin keyfi yöne-
timden uzak durması gerekir.
Gücü eline geçiren 24 saatte is-
tediği yasa>ı çıkanr anlayışı hu-
kuk devleti ilkesiyle bağdaşmı-
yor. Belli prosedürü var. Bunu
sayısal çogunlukla hızlandır-
mamız o hukuk devletinin ru-
huna aykın olur. Şekli formali-
tenin yerine getirilmesi yetmi-
yor. Aynı zamanda tartışma or-
tamının da oluşturulması gere-
kir. Kamuoyunun bu konuda
ikna edilmesi gerekir" dedi.
TEŞEKKÜR
Sevgili Varhğımız Yük. Müh. Em. Dz. Kd. Albay
M. ZAKIR COŞKUNER'in
Uzun süren hastalığı boyunca yakın ilgisini esirgemeyen
arkadaş ve akrabalanmıza vefatı nedeniyle cenaze törenine iştirak eden,
telefonla taziyede bulunan dostlanmıza, Dz. K.K.'lığı ve
Kuzey Deniz Saha Komutanlığı personeline en derin saygılarımızla
teşekkürlerimizi sunanz.
EŞİVEKI2I
istanbuVda bir ton
eroin elegeçirüdi
tstanbul Haber Servisi - tstanbul Emniyet
Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğü ekıp-
lerince düzenlenen eşzamanh operasyonlar-
da 1 ton 51 kilogram eroin ele geçirildi.
Olayla ilgili 9 kişi gözaltına alınırken uyuş-
turucunun bir Asya ülkesinden Türkiye'ye
getirildiği belirtildi. tstanbul Emniyet Mü-
dürü Celalettin Cerrah, Silivri, Bakırköy,
Bahçelievler ve Avcılar'da yapılan eşzamanh
operasyonda 1 ton 51 kilogram eroin ele ge-
çirildiğini ve 9 kişinin gözaltına alındığını
bildirdi. Cerrah, narkotik ekiplerinin uyuştu-
rucu kaçakçılanna yönelik 5 aydır sürdür-
dükleri çalışmalann neticesinde büyük bir
operasyona imza attıklannı ifade etti.
Teröristşüphesiyle
bir Türk tutuklandı
BOSNA HERSEK (ANKA) - Bosna Her-
sek'te bir Türk, bir tsveçli ve bir Boşnak, terö-
rist olduklan şüphesiyle tutuklandı.
Bosna Hersek polisi, yaptığı açıklamada, terö-
rist olabilecekleri şüphesiyle biri Türk diğerle-
ri tsveç ve Bosnalı üç kişiyi tutukJadığını bil-
dirdi. Şüphelilerin üzerinden silah ve çeşitli
patlayıcılar çıktığı belirtildi. Tutuklanan kişile-
rin isimleri ile etnik ve dini kimlikleri açıklan-
madı. Üç şüphelinin de organize suçlar, savaş
suçlan ve terorizmden sorumlu devlet mahke-
mesine çıkanldıklan bildirildi. Bosna gazetele-
ri, yakalanan kişilerin "Avrupa Birüği'ne üye
bir ülkenin büyükelçiliğine yönelik" bir inti-
har saldınsı hazırlığında olabileceğini belirtti.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Bu anlamda siyaset bilimine yeni deyimlerin de ek-
lenmekte olduğunu söyleyebiliriz. Hafta içinde anlat-
tıklarımızı bugün mizahtan izah isteyerek ve sözlük-
leştirerek aktaralım. Biz yeni oluşmuş bazı temel de-
yimleri yazalım, sanırım okur bunlan çok daha geliş-
tirecek ve yaygınlaştıracaktır.
• • •
rftar borsası: Asıl adı iftar sofrasıdır. Siyaset bili-
minin gelişimiyle birlikte o da değişim ve başkalaşım
gösterdi. Devlet katındakilerle birlikte bir iftar sofra-
sında görünmek önemli bir iftihar nedenidir. Burada
görünen ve görüntülenenin borsa değeri de doğal
olarak yükselir. İftar borsası düşerse borsa çadır yap-
tı denir, yükselirse 5 yıldızlı otel yaptı tanımı kullanı-
lır. (örn.; Dün akşam bütün iftar borsalarını dolaştım
Istanbul'un, bir bakan aradım ihalelerdeki parmak iz-
lerinde.)
Teravih zirvesi: Asıl adı teravih namazıdır. Iftardan
daha az kullanılan bir yöntemdir. Ancak çok önemli
durumlarda toplanır. Asıl önemi öncesinde ve sonra-
sında yapılan görüşmelerdir. Ucunda çok önemli pro-
je karartarı olduğu için bu görüşmelere daha çok zir-
ve denir. (örn.; Gönül zirve ister teravih bahane, iki-
si birleşir teravih zirvesi olursa ne şahane.)
Sahur buluşması: Asıl adı sahura kalkmaktır. A-
ma kimi özel görüşmeleri kimseye yakalanmadan
yapmak gerektiği için sabaha karşı planlama alış-
kanlığı dogduğundan bu deyim ortaya çıktı. (örn.; Sa-
hurda kapanır perde, hemen gelir bizim Ofer de, sa-
hur buluşması deva olur her derde.)
Cuma meclisi: Asıl adı cuma namazıdır. Ancak ik-
tidarla birlikte herkes cumada görünmek istediği için
adı değişti. özellikle iktidar mensuplarının gittiği ca-
miler daha da kalabalıklaşır. Namazı kılmaktan çok
camiye girerken ve çıkarken siyasetçiye ya da ikti-
darın atadığı üst düzey bürokrata görünmek esastır.
(örn.; Cuma meclisinden çıkarken vekilin elini sıktım
ve terfi isteğimi kulağına fısıldayıverdim.)
Hac neferi: Asıl adı hac seferidir. Ama hacca gi-
dişle birlikte başka ışler de halledildiği ve oralarda
daha üst amirlerle buluşulduğu için gidenlere za-
manla hac neferi denmeye başlandı. Yapılan öteki iş-
lerin dengelenmesi için arada bir hac neferi olmak
şarttır. Halk arasında ünlü bir tekerlemesi vardır; Hac-
da neferım, işte Ofer'ım, neferim, Ofer'im, neferim,
Ofer'im, aferim!
• • •
Sözlük hızla genişlerken ekonomiye ve dış politi-
kaya da ulaşmaması olanaksızdı. Bu alandan da bir-
kaç örnek verelim, sözlüğün yeni fasiküllerini hazır-
lamaya koyulalım...
Sermayeddin dergâhı: Senmaye ve dergâh söz-
cüklerinin bir araya gelmesiyle oluşmuş bir deyimdir.
Eski dergâhlar bardak olduğu için sermaye yeni tez-
gâh, affedersiniz dergâh olarak öne çıktı. Paranın di-
ni imanı olmaz ama, kimilerinin hem dini hem imanı
para olabilir. Bu tür durumlann artması nedeniyle ser-
maye sözcüğü, tıpkı onu kullananlar gibi sermayed-
din olarak değişmiş, gelişmiş, başkalaşmıştır.
Bushullah: Amerikan başkanının bölgesel adıdır.
Geçmiş uygulamalarla bugünkü arasında şöyle bir
fark vardır; atalan, Riyad üzerinden VVashington'a gi-
derken torunları VVashington üzerinden Riyad'a git-
meyi yeğlemektedir.
AB Tarikatı: Yeni yoldur. öteki tarikatlara gidiş de
artık bu yöndendir. (örn.; AB için tarikat bir.)
His senedi: Eski adı hisse senedidir. Artık devlete
ait hisselerin tümü 'his'e dayalı verildiği için bu şekli
aldı. (örn.; Aramızdaki duygular ortak hisse, al sana
bir çuval hisse.)
ankcumıvı cumhuriyetcom.tr
'Başörtüsü
eylemlerine dikkat'
Yurt Haberleri Servi-
si - YÖK ıle AKP ıktida-
n arasında gerginliğin tır-
mandığı dönemde bazı
kentlerde "Başörtüsüne
Özgürlük" eylemlerinin
düzenlenmesi dikkat çe-
kiyor.
Bursa'da Orhangazi
Parkı'nda toplanan Öz-
gür-Der Bursa Şubesi
üyesi bir gnıp, sık sık
YÖK aleyhine sloganlar
attı. Grup adına açıklama
yapan Eyüp Ural, "Ba-
şörtüsü yasağı için ge-
rekçe üretenler, 'Ne ya-
palım, bu konuda yargı
kararlan var' diyenler,
yolsuzluk suçlaması ile
rektörleri tutuklanınca
ortahğı ayağa kaldır-
makta" dedi.
Sakarya'da Adapazan
Kültür Merkezi önünde
toplanan 30 kişi de YÖK
aleyhine slogan attı. Ba-
sın açıklamasının ardın-
dan grup dağıldı. Izmir'de
Konak Meydanf nda top-
lanan "Başörtüsüne Öz-
gürlük tzmir Platfor-
mu" üyeleri türban yasa-
ğının kaldınlmasıyla ilgi-
li hiçbir gelişmenin olma-
masına tepki gösterdi.
Merhume Şaziment ve Ömer Özen'in
oğullan, merhum Galip Özen ve
Talip Özen'in kardeşleri, îpek ve Mehmet'in
babalan, Osman ve Hasan'ın dedeleri,
Semha Özen'in biricik eşi,
Galatasaray Divan Üyesi 3932
MANSIJR
TEVFİK ÖZE\
vefat etmiştir.
Cenazesi 23 Ekim 2005 Paza günü (bugün)
Teşvikiye Camii'nde kıhnacak
öğle namazmı müteakip
Merkez Efendi Aile Mezarlığı'na
defnedilecektir.
AİLESİ