Catalog

SAYFA CUMHURİYET 6 OCAK 2005 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli S S S S PB PB PB PB 11 10 11 12 14 12 14 10 Sinop Y 10 Adana PB 16 Zonguldak Y 8 Antalya Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Y Y Y S S S S 9 10 9 6 4 4 1 PB 17 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van PB K PB Y Y K K 15 7 10 8 7 2 3 K -5 Butun bolgelenmız parçalı çok bulutlu, Batı Karadenız kıyıla rı, Orta ve Doğu Kara- denız, Doğu Anado- lu'nun kuzey ve doğu- su, Guneydoğu Ana- dolu'nun doğusu ıle Batı Karadenız'ın ıç kesımlerı yağışlı ge- çecek Hava sıcaklığı yurdun batı kesımle- rınde bıraz artacak Oslo K MERKEZLER 2 Berlın Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn K K PB PB PB PB Y 2 6 14 8 8 oo 6 Budapeşte K 7 Madrıd A 13 Vıyana J < 8 Belgrad PB 6 Sofya K Roma __ PB 15Atına B 15 Münıh Y 5 Zürih K Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflis Kahıre Sam K Y K B Y PB K B PB U 12 -5 13 7 8 -5 18 1? QiAçık Parçalı bulutlu Sıslı k Çok bulutlu • Yağmurlu , Karlı Sulu kar , Gok gurultulü GUNCEL CUNEYT ARCAYUREK • Baştarafı 1. Sayfada de ne Sarıgül ne de Baykal diye ortaya çıkan, Sa- rı Çizmeli Mehmet Ağa grubu var. Siyasal serü- venleri nedeniyle yadsınan Kemal Derviş, genel başkanlık için gündemde. Genel merkezin ülke sorunlarıyla ilgili herhan- gi bir program, bir plan ortaya çıkaramadığından yakınan yok. Tek hedef genel merkezi devirmek, genel merkezi ele geçirmek... Kiminle olursa olsun! özetlenen bu manzara sergilenmeseydi, CH- P'nin olağanüstü kurultay topladığına inanmak zorlaşacaktı. • •• Mustafa Sarıgül ön planda. Haysiyet Divanı'nın şaibeli kararından sonra Istanbul'a döndüğünde kameraların önündeki konuşması Oktay Ekşi'nin tanımlarına hayli uygun. Dün, "Şimdi bir Mustafa Sarıgül olayı -fenome- ni- çıktı. Sarıgül tipik bir popülist. Bir başka de- yişle hersakala göre tarak vuran biri. Birgün Ata- türk'fen daha koyu birAltıok savunucusu. Erte- sigün Necmettin Erbakan'/ çağnştıracak kadar din kullanıcısı..." diye yazdı. Yazılı medyadayeralmayan konuşmasına Sa- rıgül: Kurultayın demokratik olması gerektiğini söy- leyerek başladı ve "taraflardan oluşacak bir he- yetle kurultayın gerçekleştirilmesi zorunluluğu- nu" koşul olarak öne sürdü. Bu heyet "müşterek tespitler yapmalı", tüzük değiştirilmeliymiş. Yoksa Baykal yandaşlarının doldurduğu, tek kale oynanan bir maç olurmuş kurultay ve yan- gından mal kaçırmak anlamına gelirmiş. Bu açıklama Sarıgül'ün korkuya kapıldığını gösteriyor. 29 Ocak'tatoplanacağı açıklanan ola- ğanüstü kurultayı kazanamayacağı korkusuna... önceki gün on-on beş muhalif milletvekili dı- şında CHP grubu Baykal'ı; Haysiyet Divanı'nda- ki rüşvet olayıyla ilgili konuşmasını destekledi. örgütaçısından değertaşıyan haberi NTV ver- di. Haber, olağanüstü kurultay çağrısını CHP ör- gütünün olumlu karşıladığını içeriyor. Bu veriler Sarıgül'ün ve çevresindekilerin bu kurultaydan yan çizmeye hazırlandığına işaret ediyor. Olası hedefleri CHP içindeki sürtüşmeyi sıcak tutmak, maddi manevi her olanağı kullanmak. Delegelerde değişim sağlandıktan sonra kurul- taya gitmek! ••• Oysa... Sarıgül bir gün önce, kurultay çağrısı- nı zafer çığlıklarıyla karşıladı. 810 delegenin oyuyla genel başkan seçilece- ğini ve 356 milletvekili ile partiyi iktidara taşıya- cağını söyledi. Bu denli ciddi, kesin sonuçlar içeren savların sahibi, her olasılığa hazır olduğunu ilan eden bir insan, kurultay olanağını tepebilir mi? Olağanüstü kurultaydan kırmak için koşullar ve nedenler sıralayabilir mi? Genel merkez Sarıgül'ü taraf kabul edebilir mi, bir heyet oluşmasına ve bu heyette tarafların ku- rultay koşullarını pazarlık etmesine rıza göstere- bilir mi? Sarıgül ile bu ne perhiz ne lahana turşusu öz- deyişini sık sık kullanmaya hazır olmak gereki- yor. ••• Sarıgül, şimdi bocalıyor. Olağanüstü kurultay- dan kaçmanın yollarını arıyor. Genel merkezin kabul etmeyeceği koşullar öne sürüyor. Saptanan bu durum, Sarıgül'ü popülist olma- nın ötesinde başka iklimlere taşıyor. Bir sözü bir sözünü tutmayan bir siyaset adamı! • ••• Ne ki Sarıgül bunalımı Türkiye'nin muhalefete en çok gereksindiği günlerde patladı. AB olanağını engellememek için çıkışlarında, konuşmalarda hayli dikkatli olan CHP; 17 Aralık zirvesinden sonra etkili muhalefet yapmaya baş- ladı. Meclis'te ve Meclis dışında başarıh sınavlar verdi. CHP'liler kime çalışıyor? CHP'ye mi yoksa AKP'ye mi? 1.0 öğrenci kimliğimi, ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. DERYA DOĞAN 298 SR00 200066 nolu ruhsatımı kaybettim. Hükümsüzdür. ANSARALTUN Gül, Israil ve Filistin'in görüşme masasına dönmesinin tek çıkar yol olduğunu söyledi ' Çok şey yapabiliriz'• Baştarafı 1. Sayfada nın, Yol Haritası'nın bir parçası olarak hayata geçirildiği ve Filis- lin yönetimiyle işbirliği içinde yürütüldüğü takdırde, barış süre- cinin canlandınlması açısından firsat teşkil edeceğini belirtti. Gül, tarafların görüşme masasına dönmesini tek çıkar yol olarak gördüğünü de söyledi. Heyet gönderilecek Gül, Filıstin Yönetımi'mn de güvenlik alanındaki yükümlülük- lerini yerine getirme yönünde elinden gelen çabayı göstermesi- nin bölge barışı bakımından önem arz ettiği görüşünü dile ge- tirdi. Bakan Gül, Türkiye'nin Fi- listin'e yardımcı olabileceği alan- lan tespit etmek ve projeleri ya- şama geçirmek üzere Kudüs ve- ya Ramallah'ta Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı'nın (TtKA) bir ofisinı açmayı planladıklarmı bil- dirdi. Gül, Türkiye'nin Filistin Koordinatörü Vehbi Dinçerler başkanlığındaki bir teknık heye- ti de muhtemel projeleri tespit et- mek üzere 31 Ocak-6 Şubat gün- lerinde Filistin'e göndermeyi planladiklannı söyledi. Dlğer kentlerde de rol' Gül, konuşmasının ardından Başbakanlığa geçerek Filistin Başbakanı Ahmed Kurey ile bir araya geldi. Görüşmeden sonra, Gül ve Filistin Dışişlcri Bakanı Nebil Şaat,Türkiye-Fı- listin Yönetimi arasında kültü- rel işbirliği lıakkında niyet be- yanı anlaşmasına imza koydu. Nebıl Şaat, Abdullah Gül ile yaptığı ortak basın toplantısın- da Türk tarafının görüşmede Is- rail'le yapılan görüşmelere iliş- kin bilgi verdiğini kaydetti. Şa- at, Filistin halkı için Türki- ye'nin neler yapabileceğine ilişkin bir soru üzerineyse 1 K.Ö, AB ve israiFle iyi ılışkıleri çer- çevesinde "Türkiye'nin Filis- tin halkı için büyük rol oyna- yabileceğini" söyledi. 'Tarihsel bağımız var' Türkiye'nin El Halıl'dekı ulus- lararası güçte temsılcilerı bulun- duğunu hatırlatan Şaat, Türki- ye'nin başka kentlerde de rol al- mak istediğini söyledi. Gül de ba- sın toplantısında kendisine yönel- tilen bir soru üzerine, Türkiye'nin bölgeye ılgisinin yeni olmadığı- nı, bölgeyle tarihsel bağlan bu- lunduğunu belirterek şunlan kay- detti: "Türkiye'nin yapabilecek çok potansiyeli olduğuna ina- nıyorum. Türkiye, bu konuda aktiftir, anıa önümüzdeki gün- lerde yapabileceği çok şey ola- bilir" diye konuştu. Abdullah Gül, YaserArafat'ın Mukata'daki kabrini ziyaret etti. Gül, mezarlıktaki özel deftere, "Al- lah ruhunuzu şad etsin. Allah büyük Filistin ülkesine barış ve refah versin" diye yazdı. (REUTERS) İşçinin malı gasp ediliyor SSK hastanelerininSağlıkBakanlığı 'nadevrineilişkin tasarıanibirkararla Meclis gündemine getirildl Baykaly hükümeûn tavrını 'kapkaç anlayışı'şeklinde niteledi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SSK hastaneleri başta ol- mak üzere kamudaki sağlık ku- rumlarının Sağlık Bakanlığı'na devrini öngören tasarının Mec- lis'teki görüşmeleri tartışmalı başladı. Emek Platformu ile sivil toplum örgütlerinin eylem karan nedeniyle tasarı alelacele genel kurul gündemine getirılirken CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal, hükümete "Gümrükten mal kaçırırcasına, bir suçluluk duygusu içinde, bir telaş içinde- siniz. Siz Ali kıran baş kesen misiniz?" diye seslendi. lktidar dün ani bir kararla ge- nel kurul gündemini değiştirdi. CHP grup yönetimi, dün danışma kurulunda devir tasarısının gün- deme alınmasına karşı çıktı. Da- nışma kurulunda uzlaşma sağla- namayınca AKP grup yönetimi- nin önerisi ve iktidar mılletvekil- lehnin oylarıyla genel kurul gün- demi değiştirildi. CHP milletve- killeri, soru sorma, kararyeter sa- yısı isteme ve önerge gibi hakla- rını kullanarak genel kurulda gö- rüşmeyi yavaşlatmaya çalıştı. üe- nel kurula AKP grubundan katı- lımın yeterli olmaması nedeniy- le iktidar ilk maddede karar yeter sayısına ulaşmakta zorlandı. Hukuki temeli yok' Grup yönetimin uyarılarıyla millervekilleri genel kurula çağ- nlırken dün tasannın 2 maddesi kabul edildi. Tasarının 2. madde- si değiştirilerek TBMM yerleş- kesinde milletvekilleri ve yakın- lannın yararlandığı hastaneyle il- gili istisna kaldırıldı. Böylece bu hastanenin de Sağlık Bakanlı- ğı'na devredilmesi öngörüldü. Baykal, hükümetin tavrı konu- sunda "Bir kapkaç anlayışının SUBAT AYI BASINDA ÜLKE GENELİNDE EYLEM YAPMA KARARI ALDI Emek Platformu meydana iniyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emek Platformu, SSK hastanelerinin Sağlık Bakan- lığı'na devrine karşı şubat ayı başında ülke genelinde eylem yapma karan aldı. Emek Platformu'ndan yapılan yazılı açık- lamaya göre, SSK sağlık kunımlarının Sağ- lık Bakanlığı'na devrine ilişkin kanun tasa- rısının TBMM'de görüşüleceğine ilişkin bil- gi üzerine Emek Platformu Başkanlar Kuru- lu TMMOB'de toplandı. Toplantıda, söz ko- nusu tasannın yasalaşması durumunda tüm ülke- de bölge toplantıları düzenlenerek "Sağlıkta Dö- nüşüm Programı" çerçevesinde geri çekilmesi talep edilen kurum sağlık tesislerinin Sağlık Ba- kanlığı'na devri, genel sağlık sigortası, emekli- lik sigortası ve sosyal güvenlik kurumu kanun tasarıları hakkında üyelere ve halka bilgi ve- rilmesi kararlaştırıldı. Toplantıda, bugün SSK Başkanlığı ile il müdürlükleri önünde kurumu korunıa ve kollama amaçlı çeşitli etkinliklerin düzenlenmesine, Türk-Iş'in 8 Ocak'ta Izmit'te düzenleyeceği SEKA'nın kapatılmasına ilişkin eyleme destek verilme- sine, şubat ayı başında ülke genelinde uyarı eylemi yapılmasına, dikkate alınmadığı takdirde eylem programının sürdürülmesine karar veril- di. Eylem takviminin Başkanlar Kurulu'nun ya- rın yapacağı toplantıda belirleneceği kaydedildi. egemen olduğunu görüyorum" dedı. CHP lideri Baykal, düzen- lemeyı şöyle eleştirdi: "Bu bir mülkiyet transferi düzenlenıesidir. Anayasaya ay- kırıdır. Özel hukuk hükümleri- ne tabi bir kuruluşun nasıl ka- ınııya intikal ettirilcceği anaya- sada gösterilmiştir. Kamulaş- tırmayla alırsınız. Bu fiilen el koyma. El koyma değilmiş gibi sunma çabası var. Bu gasptır. SizAli kıran baş kesen misiniz? Bu, vicdana aykırı, anayasaya aykırı, emeğe aykırı. Böyle önemli bir düzenlenıenin güm- rükten mal kaçırırcasına, bir suçluluk duygusu içinde, bir te- laş içinde geçiştirilmek isten- mesi fevkalade yanlıştır. Mese- le devlet hizmeti mükellefiye- tinden kurtulmak. Bu işi önce yerel yönetimlere devretmek." Muhalefetin eleştirilerıni ya- nıtlayan Sağlık Bakanı Recep Akdağ ıse "Sağlık sistemini dü- zeltmek için artık statükoyu terk etmeliyiz. Çağın gerisinde kalan yaklaşımlarla ülkenin so- runlarına çözüm bulamayız" dedi." Yangından mal kaçırma, gasp" ifadelerine tepkı gösteren Akdağ, "Bu ifadeyi tamanıen reddediyorum" diye konuştu. 'Özelleştirme nlyeti yok' CHP Istanbul Milletvekili Ke- mal Kılıçdaroğlu da devrin ana- yasaya aykın olduğunu, bununla da yetinilmeyeceğini savunarak "Siz SSK hastanelerini birileri- ne peşkeş çeknıek istiyorsunuz. Biz halkın iyi sağlık hizmeti al- masına karşı değiliz. Biz SSK'ye ait olan bir mala devle- tin el koymasına karşıyız" de- di. Akdağ bu eleştirilere "Hasta- neleri özelleştirme ııiyctimiz yok. Niyet okuyuculuğundan vazgeçin" karşılığını verdi. CHP'lı Enver Oktem de tasa- rının alelacele gündeme aldırıl- masına değinerek "Buna güdük AKP kurnazlığı diyebiliriz. Bu Meclis krala danışmanhk ya- pan aristokratlar meclisi değil- dir. Bu Meclis şeyhler, emirler, sultanlar, diktatörler meclisi de değildir. Sizi buraya getirenle- re sırtınızı dönmeyiniz" diye konuştu. Öktem'in "Sağlık Ba- kanı okuyup üfleyerek mi bu hastaneleri düzeltecek? Bu du- rum hem gasp, hem yankesici- lik hem de üfürükçülük olamaz mı?" sözleri üzerine Akdağ Ök- tem'i özür dilemeye ve sözlerini geri almaya çağırdı. Akdağ, dava açacağını belirtti. Öktem, Türk Dil Kurumu'nun sözlüğünden "gasp" sözcüğünün anlamını okuyarak "tşçinin malını zorla elinden alıyorsunuz ve bir avuç yeşil sermayeye onu ileride peş- keş çekeceksiniz. Yapmak iste- diğiniz; böyle devasa bir kuru- luşu kendi arka bahçenize peş- keş çekmektir" diye konuştu. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada muzu düşünürken okyanus ötesinden sesleniyor- lar: - Ya Seydi! Gün oluyor, Türkiye'nin Ortadoğu coğrafyasına örnek olabileceği tartışılırken yaşlı kıtadan sesleni- yorlar: - Yesss, yaaaa, vıyyy, siii... Bütün bunların kökeninde Türkiye'nin alacalı bir görünüm vermesi yatıyor. Siyasi iktidar, gücünü ko- rumak uğruna her davetin parçası olmaya çalışınca roller de ister istemez karışıyor. Ocak ayının ikinci yarısından itıbaren AB haberle- ri yeniden ön plana çıkacak. önümüzdeki bahar ay- larındaAB ile yeni bir katılım ortaklığı belgesi imza- layacağız. Bu belgeye karşılık Türkiye de bir ulusal plan sunacak. Ikisiarasındakifarklar, örtüşmeler ye- ni tartışma konuları yaratacak. AB'den gelen haberlerin bir rengi de şu: - AB, Türkiye ile küresel bir güç olur! - Türkıye'yi yanına alan bir AB, dünya politikala- rında yönlendirici olur. Bu değerlendirmelerin altında Türkiye'nin AB'ye tam üye olması yatmıyor. Türkiye'nin gücünün ve du- rumunun AB'ye katılması ya da AB'nin kullanımına açılması yatıyor! Ikisi aynı şey değil... AB ülkelerindeki iç değerlendirmelerin bir başka ayağı da şu: Hangi iktidar gelince Türkiye'ye hangi gözle ba- kar! ABD'nin dilinin altındaki! ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Armitage'ın An- kara ziyareti önümüzdeki dönem Türk-Amerikan iliş- kilerinin hangi zemıne oturabileceğini gösterdi. Ama zeminın görüntüsü ve yapısı çok açık yansıtılmadı. Sızan haberlere göre, ABD Kuzey Irak'taki PKK güçlerine karşı biroperasyon yapmayacağını bir kez daha duyurdu. Yapabileceği tek şeyin terör örgütü- nü muhatap almamak ve dışlamak olduğunu uygun tümcelerle ifade etti. ABD bir noktanın daha altını çizdi: - PKK bizim için bitmiştir. Artık temsil ettiği bir halk kesımi de yoktur. Peki, bundan sonra o halkı siyasal olarak kim temsil edecek? Bu sorunun devamında Zana hareketine ilişkin ki- mı soruların yöneltilmiş olması, ABD'nin önümüzde- ki dönem Türkiye'nin iç dengeleri açısından hassa- siyet taşıyan konulara değişik bakabileceğini gös- teriyor. ABD, Türkiye'yı Büyük Ortadoğu Projesi'nın (BOP) başaktörlerinden biri olarak değerlendiriyor. Aktörün bu rolü oynayabilmesi için ezberini de yenilemesi ge- rekebilir! Bush yönetiminin Türkiye'ye biçtiği "ılımlı Islam" rolü bu anlamda pek çok kesimin ezberini de bozabilir. Bush yönetimini yöneten "neo-con"ların Türkiye için taşıdıkları başlıca özlem bu: Ilımlı Islam! Bu bağlamda ABD'de oturmakta olan Gülen'in de nasıl bir rol ezberlediği henüz kamuoyuyla pay- laşılmış değil. Arada gelen kesik tümcelerden net pa- ragraflar çıkarmak da sağlıklı sonuç vermez. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün Israil-Filistin ge- zisi sırasında yaşanan protokol sorunları da Türki- ye'nin burada oynayabileceği rolün ne kadar zorlu olduğunu gösterdi. önümüzdeki asgari 10 yıllık bir zaman diliminde Türkiye'nin etrafında durulma görünmüyor. Bu du- rum ister istemez bizi de etkileyecek. Herkes, Türkiye'nin oynayabileceği rolden söz edi- yor. İlk bakışta parlak bir durum gibi görünen bu ba- kış, Türkiye'nin kişiliğinde kaymalara neden olabile- cek tehlikeleri de içeriyor. Bütün yumurtaları tek sepete koymadan, uzatılan her role soyunmadan, bulunduğumuz coğrafyanın hiçbir gerçeğini göz ardı etmeden yürümemiz gere- kiyor. ankcum " cumhuriyet.com.tr Fiyat serbestisi sistemi TÜPRAŞbendn fiyotlarını indird Ekonomi Servisi - Akaryakıt piyasasında fiyat serbestisi sistemi- ne geçilmesiyle birlikte akaryakıt ürünlerinde de indirimler başladı. TÜP- RAŞ, bugünden geçerli olmak üzere rafineri çı- kış fiyatını benzinlerde yüzde 4.6-4.7, altı nu- maralı fuel oil de isc yüzde 9 düşürdü. Bayiler, Yeni Türk Li- rası'na geçiş dolayısıyla benzinde henüz bir indi- rim gerçekleştirmezken motorinde yüzde 1.5 ile yüzde 3 arasında düşüş- ler yaşandı. Sektör tem- silcileri akaryakıt bayi- lerinin büyük çoğunlu- ğunun tavsiye edilen fi- yata bağlı kalarak satış yaptığını belirtiyor. Akaryakıt Ana Dağı- tım Şirketleri Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Öztürk, TÜPRAŞ'ın yüzde 4.6 ile yüzde 9 arasında açıkladiğı indi- rimin, dağıtım şirketleri- ne KDV'li satışta yüzde 1 ile yüzde 4.58 olarak yansıdıgını bildirdi. Öz- türk, TÜPRAŞ'ın akar- yakıtı dağıtım şiıketleri- ne KDV'li şekilde ver- diğini, dağıtım şirketle- ri ve bayilerin indirimi nasıl yansıtacağını ser- best piyasa koşullarının belirleyeceğini söyledi. ERDOĞAN VE BABACAN ÇANKAYAKÖŞKÜ'NE ÇIKTI Sezer'e YTL brifingi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer ile hafta- lık görüşmesinde, beklentilerin aksine kabine değişikliğı yönünde bir girişim- de bulunmadı. Erdoğan, Devlet Bakanı Ali Babacan'ın da katıldığı görüşmede Yeni Türk Lirası'na (YTL) ilişkin olarak Sezer'e bilgi verdi. Erdoğan'ın, Sezer ile 1 saat 5 dakika süren görüşmesinın ilk 20 dakikalık bölümüne Babacan, Hazi- ne Müsteşarı Ibrahim Çanakçı ve Mer- kez Bankası Başkanı Süreyya Serden- geçti de katıldı. Babacan, YTL banknot ve yeni kuruştan oluşan bir seti de Cum- hurbaşkanı Sezer'e hediye etti. Erdoğan, yeni yılını kutladığı Sezer'e son gelişmeler hakkında bilgi verdi. İLAN Engın (ieri Kazanım Tesisleri Petrol Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. tarafından kurulan; Atık Yağ Geri Ka- zanım Tesisi ile ilgili olarak, Çevresel Etki Değerlendirmesı (ÇED) Yönetmeliği'nin maddesi uyarınca halkı proje hakkında bilgilendirmek, görüş ve önerilerini almak amacıyla belirtilen gün ve yerde "Halkın Katılımı Toplantısı" düzenlenecek^ir. llgilenenlerin katılmalannı rica ederiz. Saygılarımızla. Toplantı Yerı Toplantı Tanhı Saat Proje Sahibi Raporu Hazırlayan Tel Lalahan Belediyesi Toplantı Salonu 10/01/2005 10.30 Engin Geri Kazanım Tesisleri Pet. Ürün. Ltd. Şti. Selın tnşaat Turizm Müşa. Ltd. Şti. 0(312)481 3373