29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 OCAK 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ BASIN GUNEYASYA Endonezya'nmBandaAcehkentindc,tsunaınifelaketindekaybettikleriyakınlaniçingözyaşıdökenbirgrupkadın...(REUTERS) ABDuçaklamınbombayağmunmdatanmarolancviıünasüyeıtidenkuracağııuso Dünya, Güney Asya'daki felaket sonrasmda bölgeye yardım konusunda gösterdiği duyarlılığı Irak halkmdan esirgedi InsaneliyleyapüantsunamiTERRYJONES* T sıınami trajedisine dünyanın gös- terdiği tepki beni çok şaşırttı, hayrete düşürdü. Gazeteler, te- levizyonlar ve siyasetçiler neden bu kadar üzerinde duruyorlar konunun? Britanya halkı neden 100 milyon ster- lini aşkın yardım topladı ve Başbakan Tony Blair bölgeye yardım olarak gön- derilmek üzere neden ekstra yüzlerce milyonun daha sözünü verdi? Neden Avustralya 435 milyon sterlin, Alman- ya 360 milyon sterlini gözden çıkardı? Neden Bay Bush 187 milyon sterlinlik yardım sözü verdi? însanlığın felaketin kurbanlarına yar- dım etmek için yarışmasını görmek el- bette mükemmel bir şey. Ancak bu yar- dımseverliğin süreklilik ve istikran ol- maması, başka deyişle tutarsız olması, koşullara göre değişmesi benim aklı- mı karıştırıyor. Hiç kimse Irak'ta öldürülen masum insanlar için aynı tantanayı yapmıyor ki orada da Güney Asya'dakiyle karşı- laştınlabileceknitelikte, felaketi andı- ran bir durum söz konusu. Bilimsel an- lamda yapılan varsayımlara göre sava- şın başladığı giinden bugüne 100 bini aşkın Iraklmın öldüğü tahmin ediliyor. Tsunaminin Güney Asya'da öldürdü- ğü insan sayısı ise şimdiki verilere gö- re 150 bin. Ancak söz Irak'a geldiğin- de medya, kamuoyuna durumun vaha- metini aktarmak konusunda isteksiz görünüyor. Klmse seslnl ırak için yiikseltmedl Felluce'ye bombalar yağarken ya da saldırıların neden olduğu yıkıntılann önünde, tsunami sonrasında olduğu gi- bi nefesleri kesilmiş bir halde 30 yıllık muhabirlik deneyimleri süresince böy- le bir felaket görmediklerini söyleyen fazla sayıda televizyon muhabiri gör- medim. Müzik kanalı MTV ölenlere saygı için sessizliğe bürünmedi. Vati- • Güney Asya'da, tsunaminin yarattığı yıkım gelişmiş ülkeleri harekete geçirdi. Bölgeye milyonlarca dolarlık yardım sözü verildi. Bu yardımseverlik insanın gözünü yaşartabilir. Ancak, Irak'ta doğanın değil insanın yarattığı yıkımın evsiz, işsiz, babasız, annesiz, sakat bıraktığı binlerce kişi görmezden geliniyor. Demek ki yardım bile 'kişiye, ülkeye, koşullara özel' yapılıyor! kan'dan dünyaya seslenen ruhani lider Papa bu kez herkesi dua ederken Irak- h kurbanları da anımsamaya çağırma- dı. Ne Ingiltere Başbakanı Blair ne de ABD Başkanı Bush Irak'taki felaketin yarattığı yıkımın, verdiği zararın dere- cesinin bilincinde olduğunu anlatan açıklamalar yaptı. Tam tersine Irak'ta ölenlerin sayılarını düşük göstermek, saklamak, küçümsemek için ellerin- den geleni yaptılar. Baltimore'daki Johns Hopkins Üni- versitesi'nin çatısı altındaki, Johns Hop- kins Bloomberg Kamu Sağlığı Ensti- tüsü, Irak'ta 100 bin kişinin öldüğüne dair veriyi, dünyanın önde gelen, say- gın bilim yayınlarından biri olan ve ln- giltere'de yayımlanan "Lancefte açık- ladıklarında, Londra'da, Başbakan Bla- ir'inçalışma ofisininbulunduğuDow- ning Sokağı 10 Numara yetkilileri bu çalışmayı sorguladılar. Çalışmanın yöntemini sorgularken, ölü sayısını belirlemek için yapılan ça- hşmada görev alan araştırmacılann kul- landığı tahmin tekniğinin tek tek ceset- lerin sayılmasıyla yapılacak bir çalış- maya oranla uygunsuz, sonuç açısından yetersiz bir yöntem olduğunu savundu- lar. Tabii, ülkede ölenlerin tek tek sa- yılması ise ABD ordusunun yapmak is- teyen hangi milletten olıırsa olsun ya- pılmasına izin vereceği son şeydir! llginç olan şey Irak'ta ölenlerin sa- yısına dair elde edilen, sonuç itibarıy- la istatistik konusunda yetkili birkuru- mun elinden çıkmış olan veriyi gör- mezden gelmeye, sayıyı düşürmeye ça- lışan medyanın ağız birliği ederek tsu- naminin neden olduğu ölü sayısına da- ir, Bloomberg'inkine benzer çalışma- larla ortaya çıkarılan veriyi kesinmiş gi- bi, hiç sorgulamadan, tartışmadan açık- lamaları. Cüney Asyalıların canı daha mı değerli? Yukarıda belirttiğim, Irak'taki ölü sayısına ilişkin verilerin yer aldığı ra- poru kaleme alan uzmanlardan biri olan Dr. Gilbert Bunıham şuııları söylüyor: "Bizim verilerimiz hem çalıştığımız okulda hem de Lancet'teki yorumcular aıasııula gidip geldi. Birçok kişi gördü ve inceledi verileri. Bu nedenle' açıkla- dığımız verilerin bilimsel dayanağı var' dcnıc hakkına sahibiz." Uzun lafın kısası dikkat çekmek is- tediğim nokta şu.. bomba ve kurşunla- rın hedefi olan masum insanlann ölüm- leri dev bir dalgaya kapılıp gidenlerin ölümünden daha mı az üzülmeye de- ğer? Ya da Iraklıların yaşamları Endo- nezya, Taylandlı, Hintli ve tsveçlile- rinkinden daha mı değersiz? Televizyon kanallarımız ve gazete- lerimiz neden işgal nedeniyle yaşam- ları altüst olan, evleri yıkılan, yakın- lannı kaybeden, işlerini kaybeden Irak- lılar için yardım kampanyalan düzen- lemiyor? Neden Ortadoğu'da "insan eliyle ya- pılan tsunami"nin neden olduğu vah- şeti haykırmıyor, lanetlemiyorlar? Bu tavn takınmamaları kesinlikle şaşırtı- cı ve kafa karıştırıcı bir durum. (The Guardian, İngiltere, 11 Ocak) * Film yönetmeni ve aktör Abbas ve Şaron 'u bekleyen sınavlar... UZİBENZtMAN I srail Parlamentosu Knesset'te Ya- had'dan aldığı destek Başbakan Ari- el Şaron'un kurduğu yeni hükümetin onaylanmasmı sağladı. Yahad lideri Yos- si Beilin, bu desteği verirken karşılığında bir şey talep etti. Israil hükümetinin Ebu Mazen'e (Filistin Devlet Başkanı seçi- len Mahmııt Abbas) yönelik iyi niyet gös- terisi olarak Filistin polisinin silah kullan- masına izin vermesini istedi. Beilin ara- lanan kapıyı iyice açtı. tsrail, Batı Şe- ria'daki kentlerin güvenlik sorumluluğu- nu Filistin'e devretmeyi planlıyor. Bu hafta hem Ramallah'ta hem de îs- rail'deyenibirerhükümetkuruldu. Bir haf- ta içinde ise Washington'da yeni yönetim görevc başlayacak. tşte sorun burada başlıyor. Israil'deki güçler ikinci Bush yönetiminin ilkiy- le aynı olmayacağını dü- şünüyor. Ne kendi güç dengeleri açısından ne de Îsrail-Filistin sorunu- nabakışıaçısıdan... Bush'un Filistinlilere karşı tutumunda belir- gin bir değişim olması bekleniyor. Bu zaten onun Ebu Mazen'e 9 Ocak'taki seçim sonra- sında yaptığı samimi kut- lamadan ve yeni lideri Beyaz Saray'a davet et- mesinden de anlaşılıyor. Bush, Ebu Ma- zen'den hükümetinin etkinliğini Filis- tin'in sokaklarına, özellikle de terör ör- gütüne sözünü geçirerek göstermesini is- teyecek. tsrail'den ise Ebu Mazen'e yar- dım etmesini, yol haritasının gerçek ol- masında rol almasını isteyecek. Şaron ve yeni hükümeti Ebu Mazen'in seçilmesiyle eline geçen fırsatı değerlen- dirme şansını yakalamalı ve geçmiş hü- kümetin yaptığı hataya düşmemeli. Bu hükümetin çıkış noktası Ebu Ma- zen'in teröre son verme, Filistin Yöneti- mi'nde hukuk sisteminin işlemesini, is- tikrar ve düzeni sağlama vaatleri yaptığı bir platformda seçildiğidir. Bu yaklaşım Filistin halkının çoğunluğundan destek al- • Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'ın ilk smavı düzeni sağlamak ve terör ağlannı etkisiz hale getirmek, tsrail Başbakanı Ariel Şaron'un smavı ise çekilme planı konusundaki tek taraflıhğını bırakması konularında olacak. dı. Bu nedenle Filistin Yönetimi'nin li- derinin otoritesi olmadığı için bir şey ya- pamayacağını söyleme hakkı yok. İsralHller endlsell Israil güvenlik ve savunma birimlerin- de yaygın olan kanı Ebu Mazen'e verdi- ği sözlerin hemen ardından, sıcağı sıca- ğına baskı yapılarak silahlı örgütlenme- leri dağıtmasını sağlamak gerektiğidir. lsrailliler, Ebu Mazen'in bu işi yapmayı birinci önceliği olarak gördüğüne inanı- yor ancak hedefine ulaşmak için güç kul- lanacağına inanmıyor. Kudüs'te onun yaklaşımının içerde zorluklarla karşılaşıp hedeflerine ulaşmasını engelleyeceğine da- ir bir korku var. Ve teröristlere karşı yap- tırımını çabuk uygula- yamazsa başlayacak sal- dınlann sorunu yeniden kan gölüne döndürece- ğine yönelik endişe... Tabii tsrail'in yaklaşı- mı, ünlü, kendine has sağcı bakış açısının bir kez daha sahneye çıkıp Filistinlileri suçlaması olarak yorumlanabilir. Ancak Yaser Arafat'ın ölümü, çekilme planı ve Şaron'un politikasını uy- gulayabilmek için öde- diği ağır siyasi bedel olan yeni Israil hükümeti gi- bi gelişmeleri görmezden gelemeyiz. Bun- lar gerçeği değiştirebilecek güçte unsur- lar. Özellikle de Washington'da hem Şaron hem de Abbas'ı etkisi altında tutmak için ipleri elinde tutan bir başkan varken... Ebu Mazen'in ilk smavı yasalan uygu- lamak, Filistin kentlerinde düzeni sağla- mak ve terör ağlannı etkisiz hale getir- mek konulannda olacak. Bunları başarır- sa Israil, Ebu Mazen'in güvenlik sorum- luluğunu alabileceğini açıkladığı tüm kentlerdeki savunma güçlerini çekecek. Şaron'un smavı ise çekilme planı ko- nusundaki tek taraflıhğını bırakıp Filis- tin lideriyle görüşüp anlaşarak çekilme ka- ran alıp alamaması konusunda olacak. (Haaretz, tsrail, 12 Ocak) ŞİMDİ EÜNOEK) BU FIKSATI (Israil Başbakanı Şaron Filistin DevletBaşkanıAbbas'a akıl veriyor.) KcrallOESribıme Gazeteci döven polis ceza almcdı N ijerya Polis Gücü'nün gazetecilere yaptığı utanç verici, kötü mu- ameleye "dur" demenin za- manı geldi. Geçen hafta Hal- kın Demokrasi Partisi 'nin top- lantısının haberini yapmak için görevlendirilen muhabirlere insanhk dışı muamele yapıldı. Toplantının yapıldığı yerde gü- venliği sağlamakla görevli olan polislerin gazetecileri asli gö- revlen ve anayasal haklan olan haber alma ve yazmadan alı- koymak için üzerlerine ekstra bir görev daha almaları bizi hayrete düşürdü. Polis, gaze- tecileri copladı, silah kullandı. Yaralanan sekiz gazeteciden biri komada. Polisin bu insanhk dışı, vah- şi tutumunu kınıyoruz. Geç- mişte askeri yönetimin gaze- tecilere karşı takındığı tavrı anımsatıyor. Modern çağla, in- sanların en doğal haklanna sa- hip çıkmalanna, mesleki so- rumluluklannı yerine getirme- lerine engel olmaya çalışan bir polis teşkilatı anlayışı bağdaş- nııyor. Polis teşkilatı banş yan- lısı bir güç olmak istiyorlarsa bu agresif, faşist tavırlar, bu hedeflerine ulaşmalarında ke- sinlikle işe yaramaz. Suçlular yargılansın Nijerya Gazeteciler Birliği, polisin kuru kuru özür dile- mesini kabul etmiyor. Zarar gören kamera ve fotoğraf ma- kineleri, hastane masrafları- nın ödenmesini de içeren ağır tazminat istiyor. Biz ise Van- guard Gazetesi çalışanlan ola- rak Emniyet Müdürü TafaBa- logun'u gazetecilere saldıran polis memurlannı tutuklatıp yargılanmalannı ve cezalan- dırılmalarını sağlayarak, ga- zetecilere yönelik şiddeti dur- durarak insan haklan yolunda adım atmaya çağınyoruz. (Vanguard, Nijerya, 14 Ocak) Kremlin, eleştireni aforoz ediyor K remlin'in en yakın gözlemcile- rine karşı bile kapalı kuru hali- ne geldiği bir dönemde, açıkça görüşlerini dile getiren üst düzey bir yetkili bu davranışı nedeniyle cezalan- dınldı. Andrey lllarionov hiçbir zaman önemli olarak nitelediği konularda ses- siz kalan biri olmadı. Ekonomik büyü- me için hayati önem taşıyan konulara iliş- kin tartışma ortamı yaratmayı, kamuoyu- nun bu konularda bilgilendirilmesi için iyi bir yol olarak gören bir kişilik o. Onun konuşma tarzı insanlann dikka- tini çekiyor ve sonuçta mesajı alıyorlar. Kremlin'de patronu Rusya Devlet Baş- kanı Yladiıniı Putin'e tarafsız görüşü- nü iletenlerden biri oldu hep bugüne ka- dar. Ve Başkan'ın, bakanları tarafından önüne konulan ekonomik plan ve poli- tikalan değerlendirebilmesini sağladı. lllarionov 2000'de göreve atandığın- dan beri hükümetin politikalannı de- ğiştirdi. Ve görüşleri -ister elektrik ku- rumu konusundaki reforma ilişkin söy- ledikleri olsun, ister dış borçlara ilişkin görüşleri- ülkenin ekonomik gidişatını etkiledi. Ancak, Kremlin'de otoriter ses- ler yükselmeye başlayıp karşı görüşle- rin sesi kesılınce ortaçağ mahkemesin- deki bir şaklabana benzedi. Hoşa gitme- kililerin tamamen gizlilikve sessizlik için- de çalışmalarının çoktehlikeli bir şey ol- duğunu düşünüyorunı. Toplum oıılaıın ne yaptığını bilmiyor. Belirli konularda- ki görüş ve tutumlannı bilmiyor ki yap- tıklannı değerlendirsin, > argılasın.* 1 Son aylarda lllarionov, Yukos'a yapı- • Rusya Devlet Başkanı Putin, yönetimin politikalannı eleştirmeye izin vermiyor. Ulkenin G-8'deki temsilcisi Andrey lllarionov Kremlin'i sert bir dille eleştirdiği için görevinden alındı. yen gerçekleri dile getirip etrafı eğlen- diren, ancak eğlence dışında söyledik- leri dikkate alınmayan biri oldu. 30 Ara- lık'ta bir radyo kanahna verdiği röpor- tajda, kamuoyunun, yetkililerın ne dü- şündüğü ve yaptığını bilme hakkı oldu- ğunu belirterek şunlan söyledi: "Devlet dairelerindeki görevli ve yet- lan saldınyı çok eleştirdi. Hükümetin ekonomik büyümenin hızını kesen po- litikalannı ve yerel seçimlere yönelik de- ğişiklik planlanna da karşı çıktı. An- cak, Yukos petrol şirketi skandalı konu- sunda Kremlin'in tutumunu eleştirmesi ve gizliliğin tehlikeli olduğuna dair son vurucu sözlerine Putin'den biryanıtal- madı. Ancak son sözleri yangına ben- zin dökmekle eşdeğerdeydi. Clzlfllk aıtacak Adı açıklanmayan bir yetkilinin ifa- de ettiğine göre bu tarz eleştirilere "Pu- tin'in Kremlin'i"nde izin yoktu. Bu yet- kili Putin'in pazartesi günü Ularionov'un Rusya'nın G-8'deki temsilcisi olarak yürüttüğü görevine son vermesine iliş- kin görüş belirtirken şunlan söyledi: "Eğer Kremlin yönetûninde çalışıyor- sanız eleştirme hakkınız yokrur." Durum böyleyse Kremlin'in karar al- ma mekanizması daha da gizli, daha da şeffaflık dışı olacak demektir. Sadece devlet başkanına bağlı olan danışman- ların oluşturduğu kapalı bir kutu oluşacak. Başkanın soyutlanmışhğı ve yanlış bilgilendirilme riski artacak. (Moscmv Tımes,JRusya, 14 Ocak)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear