Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 28 EYLUL 2004 SALI
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edirne
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Deniz/i
PB
Y
PB
Y
B
B
B
PB
28
32
31
29
34
34
35
30
Zonguldak B 27 Ant^alya
Sın op
Sarnsun
Trafczon
Giresun
AnKara
Esküşehir
Konya
Sıvas
a
B
B
B
B
B
B
B
20
27
25
25
32
30
31
31
Adana B 35
B 34 Kars
Mersın
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Sıirt
Hakkâri
Van
B
B
A
A
A
B
B
32
35
38
35
36
28
24
B 25
Yurdun kuzey ve ba-
tı kesımlen parçalı bu-
lutlu, Trakya ıle kuzey
Ege kıyılan sağanak ve
gokgurultulu sağanak
yağışlı, dığer yerler az
bulutlu ve açık geçe-
cek Hava sıcaklığı ku-
zeybatı kesımlennde
bıraz azalacak, dığer
yerlerde onemlı bır de-
ğışıklık olmayacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
Y
Y
B
Y
Y
Y
B
Y
16
12
15
19
18
18
21
19
Münıh Y 16 Zürıh
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
B
B
B
B
B
Y
B
B
15
17
28
18
17
23
23
30
B 18 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflis
Kahıre
Y
B
B
B
B
B
B
B
16
31
13
31
29
24
23
35
A 39
Bu:utlj > Çok bulutlu • YağmurİL Süiükar , Gok gurultülü
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
anlayabilmek için mutlal<a bir süre durup düşün-
menin zorunlu olduğunu kavrayanlar, bu sözleri,
bu tanımlamaları veya övünmeleri artık önemse-
miyor.
Taze örnek ortada. Çewre katliamına sürekli dik-
kat çeken, önlem arayaır Çevre Bakanı Osman
Pepe'nin bütün uyarılanna karşın; hükümet, T-
CY'nin son görüşmelerinde çevre suçlarına veri-
lecek cezanın iki yıl sonra yürürlüğe girmesini ka-
bul etti. Nedeni:
Arıtmatesislerini kurmak içinzamanagereksin-
diklerini öne sürerek hütcümet üzerinde baskı ya-
pan işadamları!
• • * • * -
Bu iktidar, yarattığı her olay olumsuz tepkilere
neden olunca, sorumluluğu başkalarının üzerine
atmakta ne kadar mahir olduğunu son günlerde
yine kanıtladı.
Hükümetin "aileyikoruma çalışmalan" öylesine
olumsuz yönde kullanılmış ki; bu masum girişimı
muhalefet çevreleri -tabii başta medya- evirip çe-
virmiş, şeriat reçetesi olarak zinayı TCY'ye alma-
ya kalkışan AKP'yi, önderi RTE'yi dünya kamuoyu
önünde sorumlu, suçlu çföstermeyi başarmışlar!
Acem palavrasını özetleyen öyküde olduğu gi-
bi. Adam atını överken bir başı doğuda, bir başı
batıda deyince, izleyenlerden biri "Yahu ata yürü-
yecekyerbırakmadın" diye seslenmiş. O hesap iş-
te; aklanmak için zina saçmalığına karşı çıkan kim
varsa, hangi kuruluş; ana muhalefetten sivil top-
lum örgütlerine ve tabii rnedyaya kadar her kesi-
mi suçluyoriar.
• * - *
Oysa zina konusunda RTE'nin "tavır değiştire-
ceğinden hiç kuşku duyuimuyordu". (Anımsaya-
caksınız, zinayı yasaya almaktan vazgeçilmesini
dayatan AB Komisyonu'na, bizTürküz, içişlerimi-
ze kanştırmayız, diye) "Ankara'daki meydan oku-
manın Brüksel'de teslimiyete dönüşeceği" önce-
den bilinıyordu.
Teslimiyetolayını Meclis kürsüsündeanlatırken,
burada arslan, Brüksel'de süt dökmüş kedi gibi,
komisyon komiseri önüncJe süklüm püklüm diye
halk dilinde yerleşik kimi benzetmelerle tanımla-
yanlara ateş püskürmenin anlamsızlığı ortada.
RTE ile sözcülerinin açıklamalanndan anlaşılıyor
ki; bu iktidar sözünün eri olduğunu kanıtlayabil-
mek için yeni bir yöntem uydurdu, uyguluyor.
Yeri ve zamanı gelmişken gizli "acendadan", ör-
neğın zinayı gün ışığına çıkaracak, yasaya koydur-
ma girişimlerini kışkırtacak, içeride dışanda -baş-
ta AB Komisyonu'ndan- sert tepkilerle karşılaşın-
ca "Onları Brüksel'e gider ikna ederim " diyerek zi-
nadan vazgeçmediğini ortaya koyacak ve ama:
Brüksel'deki komiser önünde on gün, yirmi gün-
dür söylediklerinden vazgeçerek, "sözünün eri"
olduğunu kanıtlamak ıçın tam 180 derece, görül-
medik bir hızla tornistan edecek!
Işte AKP'nin ikna yöntemi, işte yurtiçi ve yurtdı-
şı gerçekler...
• • - *
Dışanda vatan kurtaran arslan, içeride kar gibi
beyaz vetemiz AKP ve RTE; suçlu ve sorumlu ola-
nı buldu, gönül rahatlığıyla açıklıyorlar: Zinayı biz
değil, muhalefet icat etti! Dahası var; "345 mad-
delik yasada zina yok. Nereden çıktı?" diyor ve
soruyu yine kendileri yanıtlıyoriar: CHP çıkardı!
Maşallah, maşallah! Bu kadar soğukkanlılıkla
gerçeğin tam tersini TV'lerden, kürsülerden ilan
eylemek her kula, bugüne ctegin hiçbirsiyasal ku-
ruluşa, partiye nasip olmamıştı. Devrim dedikleri
bu olsa gerek!
Kuşku yok, insafsızlık: 27 Ağustos'ta CHP'ye zi-
nayla ilgili değişiklik istemini içeren yazılı bir me-
tin vereceksin... Meclis'te müzakereler başladığı
gün, zinaya hapis cezalarını kapsayan önerileri bir
başka yazıyla CHP'ye uzatacaksın... Sonra? An-
kara'daki meydan okumayı Brüksel'de teslimiye-
te dönüştürmeyi başaracaksın..
Bu tutum ekonomiyi kanştıracak, 200 trilyon li-
ranın üzerinde bir faiz artışı gerçekleşecek, dolar
yükselecek, inecek, bu arada kimileri hayli para vu-
racak...
Suçlu? Pek tabii, elbette kuşkusuz dışanyı da
kışkırtarak zinayı başımıza musallat etmenin sanığı
başta CHP, medya dahil her türden muhalefet ola-
cak.
Vay benim köse sakalım!
TAV ve Turkcell ile
ilgili yasaya onay
TAHRAN (AA) - Iran'da muhafazakâr Anayasayı
Koruyucular Konseyi (AKK), Iran Cumhurbaşka-
nı Muhammed Hatemi'nin Türkiye ziyaretini er-
telemesine neden olan iki Türk şirketiyle ilgili ka-
bul ettiği yasaya onay verdi. ÎRNA'nın haberine
göre, AKK Sekreteri Ayetullah Ahmed Cenneti,
Türk şirketi Tepe-Akfen-Ventures (TAV) ve Turk-
cell 'in de hissesınin bulunduğu İranceH'le ilgili
anlaşmalann meclisin onayını aldıktan sonra uy-
gulamaya geçmesini gerektiren yasanın anayasa
ve şeriata aykın olmadığına karar verdi. AKK ya-
sayı dünkü oturumunda değerlendirerek onay ver-
di. Iran'da meclis tarafindan kabul edilen yasala-
nn yürürlüğe girmesi için, yasalann anayasaya ve
şeriata uygunluğunu denetleyen AKK tarafindan
da onaylanması gerekiyor. Iran meclisi önceki
gün, TAV ve Turkcell'in de hissesinin bulunduğu
Irancell ile ilgili anlaşmalann meclisin onayını al-
dıktan sonra uygulamaya geçmesini gerektiren
yasa tasansını onaylamıştı.
3 kişiye 85'er milyar lira
• ANKARA (AA) - On Numara Ovunu'nun bu
haftakı çekılişmde 10 bilen 3 kişi. 85 milyar 988
mılyon 400 biner lira kazandı. Şanslı numaralann 2, 5,
8,10, 18, 23, 26,29, 36, 40, 41,45,46,48, 50. 55, 56,
58, 65, 67, 71 ve 73 olarak belirlendıfi bu haftaki
çekilişte, 9 bilenler 1 milyar 161 milyon 550 biner, 8
bılenler 57 milyon 900 biner, 7 bilenler 6 milyon 350
biner, 6 bilenler 850 biner, hiçbir numarayı doğru
tahmin edemeyenler 700 bin lira ıkramiye kazandı.
Deli dana skandalı• Baştarafi 1. Sayfada
sık kan almak zorunda olan 6
bin kan hastasına "Deli dana
hastalığına yakalanma riski
taşıyorsunuz" diye mekrup
gönderdiği açıklanmıştı.
Times gazetesinin haberinin
ardından Sağlık Bakanlığı Ilaç
Eczacılık Genel Müdürlüğü bü-
rokratlan olağanüstü toplandı.
Kızılcahamam'da bulunan Sağ-
lık Bakanı Recep Akdağ geliş-
melerden haberdar edildi. Ba-
kanlık gazetecilerin sorulanna
uzun süre, "Bilgi notu hazıria-
nıyor" yanıtını vermekle yetin-
di. Uzun süre sessiz kalan bakan-
lık akşam saat 20.00 'de yazılı ba-
sm açıklaması yaptı. "Ingilte-
re'nin Ankara Büyükelçili-
ği'nden saat 16.30 itibarıyla
bakanlığımıza ulaştırılan bil-
give göre" diye başlayan Sağlık
Bakanlığı açıklamasında, Ingil-
tere'de 1995'ten7Temmuz 1997
tarihine kadar olan üretimlerde
düşük düzeyli deli dana hastalı-
ğı taşıma riski bulunduğu bildi-
rildi. Açıklamada şöyle denildi:
"Büyükelçilikten bakanlığa
ulaştırılan bilgiye göre, 27 Ka-
sım 1995 üretim tarihli 313
adet FJM 4437 seri No'lu Rep-
lenine-VF 500 faktör 9 prepa-
ratı, 7 Temmuz 1997 üretim ta-
rihü 1590 adet FJM 4625 seri
No'lu Replenine-VF 500 fak-
tör 9 preparatı olmak üzere
toplam 1903 adet faktör 9 ve
20 Ocak 1997 üretim tarihli
840 adet VGC 048 seri No'lu
Vigam-S 5g imnıün globiilinin
üretildiği kanın vericileri ara-
sında daha sonra deli dana
hastalığı teşhis edilen 9 vaka-
nın bulunması münasebetiyle
bu seri numaralı ürünlerin dü-
şük seviyede deli dana hastalı-
ğı taşıma riskinin olduğu be-
lirtilmiştir. 1997'den sonraki
ürünlerdeyse vericiler îngilte-
re dışından seçildiğinden böy-
le bir risk olmadığı ifade edil-
mektedir. Bu ürünlerin raf öm-
rü 2 yıldır. Deli dana hastahgı-
nın insanda azami kuluçka sü-
resi 10 yıldır. Şu ana kadar ül-
kemizde deli dana hastalığına
bağlı ölüm görülmemiştir."
Bakanlığın açıklamasına göre
üretim tarihi 1997 olan kan ürü-
nündeki deli dana hastalığının
kuluçka süresi 2007'de doluyor.
Açıklamada bu yönde hiçbir bil-
giye yer verilmemesi dikkat çe-
kivor.
Necdet Uğur yaşamını yitirdi
• Baştarafi 1. Sayfada
lunan Uğur, 1923 yılında Çorum'da doğdu. Me-
mur çocuğu ohnası nedeniyle ilk ve ortaöğreni-
mini Anadolu'nun çeşitli yerlerinde tamamlayan
Uğur, 1944 yılnıda Ankara Üniversistesi Sosyal
Bilimler Fakültesi'ni bitirdi. 1960 ihtilali sonrası
gü\enlik işleriyle görevli merkez valisi oldu.
Kaymakamlık, Izmir ve Istanbul Emniyet Mü-
dürlüğü de yapan Uğur, 1963 yılında dönemin
koalisyon hükümeti tarafindan tstanbul Belediye
Başkanlığı'na atandı. 1960'lann ikinci yansında
CHP'den siyasete girdi. tlk olarak Istanbul tl
Başkanhğı yapan Uğur, iki dönem CHP Istanbul
Milletv ekili daha sonra da CHP Grup Başkanve-
kilı görevini yürüttü. 1968-1980 yıllan arasında
Içişleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ya-
pan Uğur, bu görevinden 12 Eylül darbesinin ar-
dından emekli oldu. Sol partilenn birleşmesi ve
SODEP'in kuruluşunda önemli katkıları bulunan
Uğur'un "Ismet Inönü" ve "Alla Turca'nın So-
nu" adlı iki kitabı bulunuyor. Uğur, gazetemize
1997 yılmda verdiği bir röportajında, Türki-
ye'nin tam anlamıyla çağdaşlaşabilmesi için, zo-
runlu eğitimin en az 8 yıl olması gerektiğini vur-
gulamıştı. Türkiye'de solculuk nedir sorusuna,
" 'Bu kente gelen insanlan kentli yapmak' de-
rim. Ya kentlere doluşmuş köylü toplumu ola-
cağız ya da elimize gelmiş bu malzemeyi en kı-
sa zamanda kentli yapacağız" yanıtını veren
Uğur, sosyal demokratlann da kurulu düzeni sa-
vunmak için değil, köklü değişimler getirmek
için var olduklannı savundu.
Haluk Kurdoğlu öldii
tSTANBUL (AA) - Tiyatro sanatçısı Haluk
Kurdoğlu, tedavi gördüğü Istanbul Universitesi
(1Ü) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde
yaşamını yitirdi. Edinilen bilgilere göre, omur-
gasındaki rahatsızhğı nedeniyle 15 Eylül 2004 tar-
ihinde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne
kaldınlan ve burada bir ameliyat geçirdigi belir-
tilen Kurdoğlu'nun (72), tedavi gördüğü Beyin
Cerrahisi Yoğun Bakım Ünitesi'nde öldüğü
bildirildi. 1997 yılından beri özel tiyatrolarda
oyuncu olarak çalışmalannı sürdüren Kurdoğlu,
100'ü aşkın oyunda çeşitli roller üstlendi.
Ingiltere'de deli dana riski ta-
şıyan kan ürünlerinin üretildiği
yaklaşık 2 yıllık sürenın önemli
bir bölümünde Türkiye'de RE-
FAHYOL hükümeti iktidarda
bulunuyordu.
Sağlık Bakanlığrnın açıkla-
masında belirtilen seri numaralı
ürünlerle ilgili Ingiltere Sağlık
Bakanlığı, üretici ve ithalatçı fir-
ma ile dağıtıcı ecza deposu ve ec-
zanelerde gereklı uygulamalann
başlatıldığı ve halk sağlığı için
tüm tedbirlerin almdığı belirtildi.
Açıklamada şöyle denildi:
"Bakanlığımızca kan ürün-
lerinde; her ürün seri bazında
HBsAg,Anti HCV,Anti HI\ 1-
2, sterilite, toksisite, pirojenite
yönünden, ürünün üretildiği
plazma havuzları ise HCV R-
NA yönünden Refik Saydam
_ Hıfzıssıhha Merkezi Baş-
kanlığı Viroloji ve Biyolo-
jik Kontrol laboratuvar-
ları tarafindan analize
alınmakta, Dünya Sağlık
Örgütü, Avrupa Farnıa-
kopesi ile diğer farmako-
peler ve ilgili ürünün ana-
liz sertifikalarında belir-
lenmiş yöntemlere göre
paranıetreleri çalışılarak
uygun bulunan ürünlerin
yurda giriş için ithalat
izinleri verilmektedir.
Kan ürünlerinde deli da-
na hastalığını tespit eden
laboratuvar tekniği şu an
itibarıyla dünyada yok-
tur."
Bakanlık, "araştırnıala-
nn sürdürüleceğini" bıl-
dirdi. Açıklamada, bakan-
lığın, tüm hastalann kan ve
kan ürünleri kullanım ka-
yıtlarmı titizlikle tuttuğu ve
bu hastalık konusundaki
gelişmelerin "dikkatle iz-
lendiği" belirtildi.
Tanm ve Köyişleri
Bakanı Sami Güçlü ise
"BSE ile ilgili konuda
Türkiye'de bir problem
olmadığını söyleyebilir-
im" dedi. Güçlü, CapaTıp
Fakültesi Hastanesi'nde te-
davi edilen bir hastayla il-
gili tanının BSE olmadığını
söyledi.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
TSE, Çin ıııabfiıryasınaneden oldu
EBRUTOKTAR
ANKARA - Türk Standartlan Enstitü-
sü'nde (TSE) 14 yöneticinin görevden alın-
ması ile sonuçlanan rüşvet çarkımn, Türki-
ye'de Çin malı işgaline neden olduğu belir-
lendi. Sağlık, emniyet ve çevre yönünden
standartlara uymayan binlerce Çin malımn
Türkiye'ye girdiği saptandı. Başbakanlık ve
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kuru-
lu, hazırladıklan raporlarda, mal ve hizmet-
lere "standart getirmek için kurulan"
TSE'nin personel yapısından yaptığı işlem-
lere kadar önce kendi bünyesine standart ge-
tirmesi gerektiğine işaret etti. TSE'deki üst
düzey yönetici ve uzmanlann mal bildirimin-
de bulunmaması da dikkat çekti.
Cumhuriyet'e konuşan ithalatçı bir firma
yetkilisi, özellikle Istanbul Halkalı'da bulu-
nan ve ithalat uygunluk belgesi sağlayan TSE
temsilciliğinin gerekli koşullan taşımayan
mallara CE belgesi verdiğini savundu. Çin'-
den gelen binlerce cam eşya, oyuncak, elekt-
rik ampulü, kumaş, hoparlör, ev aletleri ve
tekstil ürünününAnkara'daki laboratuvarlar-
da test edilmeden ithal belgesi aldığına şahit
olduğunu kaydeden yetkili, gözlemlerini şöy-
le aktardı: "Örneğin tasarruflu ampuller
(elektrik tasarrufu yapan ampuller) kap-
sam dışıdır, uygunluk değerlendirilmesine
tabi tutulmaz. Bu nedenle normal ampul-
ler in faturaları değiştirilerek tasarruflu
ampul olarak gösteriliyor. Böyiece kapsam
dışı belgesi alarak kolayca Türkiye'ye it-
hal edihyorlar. Son 2.5 yıldaTSE tanınmaz
hale geldi."
• Baştarafi 1. Sayfada
Dil Kurultayı'nın 72. yılı çerçevesinde kutlanan
Dil Bayramı, devlet kurumları ve çeşitli örgütlerce
düzenlenen toplantılarla Türkçemizin enine boyu-
na tartışıldığı bir zemin oldu.
Türkçenin sorunlarına ilişkin böylesi toplantıla-
rın yoğunluğu, diyalektikteki şu yaklaşımı akla ge-
tiriyor:
Bir sorun masaya yatırılmışsa çözüm başlamış
demektir.
Türkçemiz hem bozuk konuşma kirliliği hem ya-
bancı dil saldırısı altında. Bunun kaygısını taşıyan
insanların harcadığı emeğin kesinlikle boşa gitme-
diğini, gitmeyeceğini vurgulayıp, dilimiz üzerine
"çeşitleme" yapalım...
Kimi iddialann aksine Türkçe çok zengin ve zen-
ginleştirilmeye açık bir dil. Genel adıyla Türkçe,
yeryüzünde 11 milyon kilometrekarelik bir alan-
da, 300 milyon kişi tarafindan, 20-25 değişik bi-
çimde konuşuluyor. Elbette alt ayrıntılar var ama,
Kırgızcadan Çuvaşçaya, Gagavuzcadan Türkiye
Türkçesine kadar ana bölümleme 20'nin üzerin-
de. 20. yüzyılda bu diller arasındaki bağlaryeter-
sizdi. 21. yüzyıl, Türkçenin karşılıklı çoğalmayla
daha da güzelleşeceği bir yüzyıl olabilir.
Yazı aramızda, ben sözcüklerle sohbet etmeye,
dans etmeye bayılırım. Arada çok sıradan bir söz-
cüğün içinde değişik bir anlam yakalarsam, nasıl
sevinirim. HamamdatasyüzdürenArşimet'inse-
vinci de neymiş!
Bir dili yabancı sözcüklerden, kirlenmeden ko-
rumak yetmez, onun yaşaması için daha da ge-
liştirmek, zenginleştirmek gerekir. Zaten bu yol-
daki bir dile kirlilik de uzanamaz.
'Önce dili düzeltin' ~
Yeri geldikçe anımsatmadan geçemediğim bir
anlatım vardır...
Çin'de uzun zaman önce işlerin kötüye gittiği bir
dönemde, imparatoradamlarını toplayıp sormuş:
- Devlet işlerini düzeltmek için ne yapmamız
gerekir? Hepiniz kafa yorun, öneriler getirin...
Sonunda bir bilgeye danışmaya karar vermiş-
ler. Bilge imparatorun huzuruna çağrılmış. Durum
anlatılmış. Bir hafta süre istemiş...
Hafta dolduğunda bilge çıkmış huzura, "Benim
bir tek önehm var" demiş:
"Dili düzeltin..."
Imparator ve adamlarının şaşkın bakışları altın-
da bilge sözlerine devam etmiş:
"Evet, önce dili düzeltin... Eğerbir toplum dili-
ni iyi kullanırsa derdini iyi anlatır. Derdini iyi anla-
tırsa yöneticiler halkı iyi anlar. Çözüm de herşey-
den önce anlayabilmek ve anlatabilmekten ge-
çer..."
Bugünkü yöneticilerimize, onların toplumdan
gelen istemlere verdiği yanıtlara bakınca, bu
anımsatmanın bizim için degüncel olduğunu dü-
şündük!
Türkçemiz gerçekten zengin bir dil. Ancak şu
da var:
Nasıl ki insan sahip oldukları kadar değil, sahip
olduklarından aldığı haz kadar mutlu ise; dil de
sözlükteki sözcük sayısı kadar değil, kullanılan
sözcük sayısı kadar zengindir...
Yapılan bir araştırmaya göre ilköğretim çağın-
daki bir öğrenci ABD'de 65 bin, Fransa'da 60 bin,
Ingiltere-Almanya'da 50-55 bin, Suudi Arabis-
tan'da 13 bin, Türkiye'de ise 7500 sözcükle tanı-
şıyor.
Siyasilerimizin temelde kaç sözcükle konuştu-
ğunu söylemeyelim. Yapılan araştırmalar ne ya-
zık ki 3 haneli rakamları geçmiyor!
Eğitim sistemimize girsek çıkamayız, ancak bir
öneri sunalım:
Yabancı dil öğrenimine evet, ancak yabancı dil-
de eğitime hayır!
Yazıyı Prof. Eryılmaz'ın önerisine selam vererek
noktalayalım...
Türk insanı olarak Arapça dua ediyoruz, Ingiliz-
ce iş arıyoruz, Farsça âşık oluyoruz...
Hiç değilse Türkçe yaşayalım...
ankcumfrı cumhuriyetcom.tr
Çok Sevgili Annemiz
Hatice Sahire
Şensoy
27 Eylül 2004 günü vefat etmiştir.
Cenazesi 28 Eylül 2004 Salı günü
(bugün) Erenköy Galip Paşa
Camii'nde kılınacak öğlen
namazından sonra Hekimbaşı
Mezarlığı'nda defnedilecektir.
Sevenlerinin başı sağolsun.
Evlatfarı
Yridız - Cevad GÜRHt
Benal - Yücel BtLGfeV
YİTİRDİK
Sevgili üyemiz,
Mİmar
IVMI 1 İCtl
NAZIM ECE••
OZBAŞ'ı
yitirdik.
Ailesine, dostlarına ve meslektaşlarımıza
başsağlığı diliyoruz.
Mimarlar Odası
Izmir Şubesi
KARTAL 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞt'NDEN
2003 609 Esas
Davacı Selun Çımen vekılı tarafindan davalı Sadife Sankaya aleyhıne açılan tazminat davasının yapılan duruşma-
sında:
Davacı vekıli, davahdan kombi bedelı olan (3.000.000.000) lira ile bir aylık kira bedelınin (500.000.000) liranın
yasal faizı ile tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Sadife Sankaya'ya Atatürk Cad. Köknar Sokak Köknar Apt. No: 1 '22 Küçükyalılst. adresine tebligat gön-
denlmış, dava dılekçesı ve duruşma günü tebliğ edilememış. zabıta vasıtasıyla yapılan tüm araştırmalara rağmen ad-
resi temin edılememiş bulundufundan davalının duruşma günü olan 24.11 2004 günü saat 11 OO'de mahkememızde
hazır bulunmalan veya kendılerinı bır vekıl ile temsil ettirmeleri. aksi halde HUMK.nun değişik 213. 377. madde-
leri uyannca yokluğunda tetkıkat ve yargılama yapılarak hüküm verileceği dava dılekçesı yerine geçerh olmak üze-
re ılanen tebliğ olunur. 20.09.2004
Basın: 43424
1942 -28 EYLUL 1979
Adana Emniyet Müdürü
Cevat YURDAKUL
Katledilişinin 25. Yılı
Her An Seninleyiz
AİLEN