25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 EYLÜL 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Eski Dışişleri Bakanlan Soysal ve Gürel'den AKP'nin AB politikalanna eleştiri dayatmalaryolda'ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Eski Dışişleri Bakanla- n Mümtaz Soysal ve Şükrü Si- na Gûrel, AKP hükümetinin AB politikasını eleştirdiler. AB'nin yeni koşullarla Türki- ye'nin karşısuıaçıkacağıru be- lirten iki eski dışişleri bakanı, "Önce efelenip sonra süklüm püktüm oldular. Türkiye'ye AB kapısı değil, yeni koşuDan da- yatma kapısı açıldı" görüşünü dıle getirdıler. Bağımsız Cumhunyet Partı- si (BCP) Genel Başkanı ve es- ki Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal ile eski Dışişleri Baka- nı Şükrü Sina Gürel dün Mül- kiyeliler Birhğı'nde ortak ba- sın toplantısı düzenledi. Soy- sal ve Gürel, AB'nin olası ye- ni koşullannı. "Güney Kıbns Rum Yönetimi'ni (GKRY1 ta- nıma, KKTC'nin varhğma son verme, Hevbeliada Ruhban Okulu'nu açma, Rum Patrikha- nesi'nin statüsünü değiştirme, Ege'de Atina'ya ödün verme, • Mümtaz Soysal ve Şükrü Sina Gürel, Mülkiyeliler Birliği'nde düzenledikleri basın toplantısında AB süreci ve TCY tartışmalannı değerlendirdiler. Mümtaz Soysal, AB'nin Türkiye'yi içine almak, AKP'nin de AB'ye girmek istemediğini belirtirken, Gürel de "Türkiye'ye AB kapısı değil, yeni dayatmalann kapısı açıldı" dedi. sözde Ermeni soykınmını tanı- ma, anayasaya aykın azınlık kavramını benimseme, Güney- doğu'da CumhuriyetilkeJerine ters uygulamalara gftme" diye sıraladılar. Türk Ceza Yasa (TCY) Tasa- rısı zemininde yükselen AB tar- tışmalannı değerlendiren ikı eski dışişleri bakanı, ne AB nin ne de AKP iktidannın samimi olduğunu vurguladı. Mümtaz Soysal, AB'nin Tür- kiye'yi içine almak, AKP'nin de AB'ye girmek istemediğini belirterek Cumhuriyet'in kaza- nımlannın AB üzerinden yok edilmeye çalışıldığını dile ge- tirdi. Soysal, AKP'nin zinayı TCY kapsamuıa alma girişimi- nin tabandan gelen isteklerle değil, "parti liderierinin etkisi altında bulunduğu diniçevrele- rin talebi ile" gerçekJeştiğine inandığını söyledi. Türkiye'nin Atatürk döneminden bu yana zinayı tartışmadığını. insanla- nn özel yaşamını ilgilendiren konulan Medeni Yasa'da dü- zenlediğini anımsatan Soysal, "70 milyonluk nüftısu ile Tür- kiye'nin AB'den nıedet ununa- sı ayıpür. Sonucuna kimsenin inanmamasına karşın, gidebil- diği yere kadar gitsin, yaklaşı- nu Tanzimat kafasıdır" diye konuştu. Şükrü Sina Gürel de Brüksel seferinin AKP'yi yıp- rattığını, TCY'nin önce geri çe- kilmesi, AB'den gelen işaretle de yeniden gündeme getırilme- sinin parlamentonun saygınlı- ğına gölge düşürdüğünü belirt- ti. CHP'nin de bu sözde başa- nya ortak olma uğruna yıpran- dığını savunan Gürel, "Kuşku- suz olayın en zararfa yam, san- ki zina ndayıllardır tarüşıhyor- muş izlenimi verilen Cumhuri- yet Türkiyesi'ıün devlet ve ulus olarak, dış saygmlık konusuda- kjyıpramşıohnuştur" dedi. Gü- rel, AB Komısyonu'nun verdi- ği mesajlann da inandıncı ol- madığını, 17 Aralık tarihine ka- dar yeni koşullann gelebilece- ğini kaydetti. Türkiye'ye ile müzakarelerin 15 yıl sürebile- ceği yönündeki AB açıklama- lanna işaret eden Gürel, şunla- n söyledi: "Türkiye-AB iKşld- lerinde uzun bir btlirsizlik sü- reci başhyor. AB diğer ülkelere ne zaman üye olacaklan konu- sunda kesin tarih veriyor. Tür- kiye'ye ise sonu olnıayan bir sü- reç getiriyor. AB, bu uzun beür- sizlik süreci içinde Türkiye'ye yeni koşullar dayatmanın kapısını açıyor." Kızılcahamam'da kamp AKP'de 'nabız yoklama' süreci • AKP lideri Erdoğan üç gün sürecek kampta parti yöneticileri ve milletvekilleri ile görüşerek kabine ve parti yönetimindeki değişikliklerle ilgili değerlendirmeler yapacak. ANKARA (Cumhuri- onurdur. Böyle bir tevec- yet Bürosu) - AKP'nin 3 gün sürecek Kızılcaha- mam kampı, bugün başh- yor. Başbakan Ta>yip Er- doğan, 3 gün boyunca par- ti yöneticileri ve milletve- killenyle görüşerek yeni Başkanlık Divanı ve ko- misyon başkanlıklan ko- nusunda görüşlerini ala- cak. Erdoğan'ın olası bir kabine revizyonu içın de nabız yoklaması beklenı- yor. Yeni yasama yılına az bir süre kalırken gözler AKP'nin Kızılcahamam kampuıa çevrildi. Başba- kan Erdoğan, kampta mil- lervekilleriyle gruplar ha- linde bir araya görüşecek. Erdoğan'ın Meclis'te ya- pılacak seçimler için aday- lannı bu kampta netleştir- mesi bekleniyor. Erdoğan, TBMM Başkanlığı seçi- minde BülentAnnç'ı aday göstereceklerini açıklar- ken yeni yasama yıluıda Meclis yönetimi, parti yö- netimi ve kabüıede "AB \izyonuna uygun" deği- şikîik bekleniyor. TBMM Başkanı Bülent Annç, Erdoğan'ın TBMM Başkanlığı için kendisini destekleyeceğinin anun- satılması üzerine şunlan söyledi: "Sayın Başba- kan'ın kişisel olarak TBMMBaşkanhğınaben- denizi aday olarak göster- mek istemesi beninı için cühte bulunduklan için kendflerine teşekkürediyo- rum. Ancak kendileri de ifodeettiler,AKP'Bmillet- vekili arkadaşlanmızuı da TBMM Başkanlığı konu- sunda nedüşündüklerini ve onlann da grubun çoğun- luğunuarkasmdabulundu- racak bir TBMM Başka- nı konusunda vardınKiob- caklannı ifade ettiler." AKP kulislerinde bazı komisyon başkanlarının değiştirileceğı belırtıliyor. Özellikle Irak savaşı ve zi- na düzenlemesi konusun- da parriyi eleştiren Dışiş- leri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger, partinin DEP milletvekilleri konu- sundaki tutumuna tepki gösteren TBMM Başkan- vekili Sadık Vakut. Irak konusunda sert eleştirile- riyle öne çıkan TBMM Idare Amiri Abdullah Ça- bşkan'ın değiştirileceğine kesin gözüyle bakıhyor. Eşli denetim gezisi nede- niyle tartışmalara neden olan TBMM Hesaplannı înceleme Komisyonu Baş- kanı Ergün Dagaoğlu'nun yerine yeni bir ismin geti- rilebileceğine işaret edili- yor. Erdoğan'uı hükümetle parti grubu arasında ileti- şim ve koordinasyonun sağlanması için grupta da bazı değişiklikler yapabi- leceği konuşuluyor. Uhıcanlar'da \itu-ileiiler anddı Ankara Merkez Kapah Ceza ve Tutukevi'nde (Ulucanlar Cezaevi) 1999 yıhnda çıkan ve 10 kişinin ölümü ile sonuçlanan olâylann yüdönümü nedeniyle cezaevi önüne karanfîl bırakıkh. Çevik Kuvvet polisinin barikat kurduğu cezaevi önünde toplanan İnsan Haklan Derneği (İHD) ile Temel Hak ve Özgüıiükler Derneği'ne üye bir grup, "Öleceğiz ama teslim oünayacağur" yazılı pankart açü. "Yaşasuı devrimci dayanışma", "Yaşasın Ulucanlar direnişüniz" yazüı dövizler taşıvan grup adına basuı açıklanıasını okuyan İHD Ankara Şube yöneticisi Yüksel Mudu, yaşam hakkının temel hak olması konusundaki mücadelderine devam edeceklerini söyledi Cezaevlerinde yaşanan sorunlara çözüm getirilmediğini beürten Mudu, mahkûmlann cezaevlerinde "tecrit" edildiğini anlatn. Mudu, uygulamanın kaldınlmasuıı istedL Temel Hak ve Ozgürlükler Derneği adına yapüan basın açıklamasuida da cezaevinde çıkan olaylara müdahale şekli eleştirildi ve hay adarını kaybeden hükümlülerin unutuhnay acağı bettrtildL Açıklamalann ardından gruptaldler, beraberlerinde getirdikleri karanfîlleri cezaevi girişine bırakülar ve çeşitli sloganlar amlar. Eylemin ardından gruptaldler olaysız dağıldılar. tstanbul'da da Uhıcanlar Cezaevi'nde yaşanunı yitiren Ümit Alüntaş Karacaahmet Mezarhğı'ndald gömütü başmda anıldı. (FotoğrafAA) AĞAR, ULUSASESLENİŞKONUŞMASINIELEŞTÎRDI 'Başbakan Erdoğan sussa daha çok mesaj verir' ANKARA (Cumhuriyet ^ ^ H P P H ^ H ^ H nun kanamadıgı bir ülkeden, Bürosu) - DYP Genel Başka- H B ^ ^ ^ ^ ^ B herkesinhakknn.hukukunuel- nı Mehmet Ağar, Başbakan R f wM deettiğLçalışanındakazandj- Recep Tayyip Erdoğan'ın mğ ^ 1 H ğı bir toplumdan bahsediyor. "Ulusa Sesleniş" konuşması- ^ S * *^ 9 Bunlar güzel sözler. İktidan nı eleştirirken "Sayın Başba- 1 M üzerinden2 yılgeçmişbirBaş- kan'a, bazen konuşnıak yeri- ^ , -* - -, ,^M bakanın böyle genel, her ülke ne susmanm vatandaşa daha K J H içinsövienebilecektürdensöz- fazla mesaj vereceğini haor- ^ ^ ^ ^ H degfl, sorunlan dile getir- laûnz"dedi. mesi,hangiçözümleriüreöik- Ağar, Başbakan Erdoğan'ın Mehmet Ağar lerinide kamuoyuna büdirme- "ulusa sesleniş" konuşmaJannın yasal si gerekir. İktidarlaruun iki yınnda işsiz- hakkı olduğunu, ancak bu konuşmalann yasallığın yanında "meşru" olmasının yolunun "ulusu ilgüendirençok önemli ko- nularda" bilgi verilmesinden geçtiğini \urguladı. "Bir başbakanınmne kadarte- mel atuğı. ne kadar yol yaptığuun ulusa sesleniş" konuşması adı altında dile geti- rUmesinin vatandaşuı \ icdarunda meşru karşdanmayacağmı" kaydeden Ağar, söz- lerini şöyle sürdürdü: "Başbakan'ın anlattıklan kamuoyu- nun meçhulü değildir. Başbakan, adiL zengin bir Türkiye'den, kimsenin burnu- lik artmış, yoksulluk artmış; işçi, memur, reel anlamda ücretkaybma uğramış; köy- lüler. çiftçiler ezUnüş; üretim yapan ceza- landuTİnuş, insanlar haklaruun ve hu- kuklannın teslim edildiği, duygusunu da- ha bir vitirmişler; milletten hortumlanan paralar tahsil edflmemiş; vatandaşm de- ğflburnukanamak,boynuvuruunuş,kur- şunlannuş;teröryeniden hortiamış. böy- le birzamanda Başbakan çılayor, 'aydın- lık yannlar' gibi ayağı yere basmayan söz- ler ediyor. Bu, en azuıdan sorunlar kadar milletin ağınna giden bir davranışür." 'GÖREVDEN ALMA GERİCİGÜÇLERİN TERTÎBt' Ulusal Birlik Konseyi'nden Alemdaroğlu'na destek İstanbulHaberServisi- Sen- dikalar, üniversiteler, meslek örgütlerinin aralannda bulun- duğu 223 kuruluş temsilcisi ve aydınlann oluşturduğu Ulusal Birlik Konseyi (UBK) Kemal Akmdaroğhı'nun tstanbul Üni- versitesi Rektörlüğü'nden alın- masının "gerici ve emperyaüst güçlerin tertibinin ürünü" ol- bir mevzihalinegeardiği için görevden ahndığını" savun- du. Alemdaroğlu'nun, dü- zenlediği Halkçılık Sempoz- yumu'nda ulus devleti ve Atatürk'ün halkçılık prog- ramını savunduğunu, bu programın günümüzde haya- ta geçirilmesi için "Kuvayı MUBye hareketini başlatrvo- duğunu savundu. UBK Genel Kemal Akmdaroğlu ruz"dediğini anımsatan Cen- Sekreteri Avukat MehmetCengiz "Kemal Alemdaroğlu'nun görevden almnıasıter- tibi, Ulusal BirlikKonseyi'nin daha örgüt- lü ve kararfa mücadelesiyle karşıhk bula- caknr" dedi. UBK'nin Atatürkçü Düşünce Derne- ği Kadıköy Şube binasında gerçekleştır- diği olağanüstü toplantı sonrasında bir açıklama yapan UBK Genel Sekreteri Avukat Mehmet Cengiz Alemdaroğ- lu'nun, "gericiHğin üniversiteleri teslim alma operasyonunu boşa çıkardıguİstan- bul Ünhersitesi'ni, cumhuriyet devrimi- nin ve Atatürk ilkelerinin savunulduğu giz. "Alemdaroğlu Banlıempenaüstierin ve AKP'nin önünü kesecek miUi iktida- nn oluşumu için ulusal güçleri büieştiren Ulusal BirlikKonseyi'nin kuruluşuna ön- deıük etmiştir. Saym Alemdaroğlu bu ne- denlerlehedefaannuşnr'' diye konuştu. Alemdaroğlu'nun ABD Büyükelçi- si Edehnan. A\Tupa Birlıği Komiseri Verheugen, tkinci Cumhuriyetçiler, Fet- hullahçılar ve Cumhuriyet düşmanlığı yapan bazı kuruluşlann gizli-açık işbir- lıği ile görevden alındığını öne süren Cengiz, "Bu hukuk dtşı işlem yargıdan H a dönecektir" dedi. 'Damdan düşenin hali...'AKP'nin "U" dönüşleriyle dolu zina süreci, perde arkasmda bazı iç çekişmeleri de banndınyor. Geçen hafta boyu zinayı suç yaprnakta inat eden Başbakan'ın "neyiamaçladığı" tartışılırken Meclis'te ve gruptakı makamlar için yeniden seçim yapılacak olması bazı parti yöneticilerini daha "gayretkeş" davranmaya itiyordu. Bazı AKP yöneticileri Başbakan'ın ısranyia "aklıselim" arasında bocalarken bazılan açıklamalarıyla "tarafını" net gösterdi. Zinayı ceza yasasına eklemek için büyük çaba gösteren parti yöneticilerinin başında AKP Grup Başkanvekili Haluk Ipek geliyordu. Abdullah Gül'ün "Başbakanvekili" olarak CHP ile yaptıgt uzlaşmanın ardından "geri adım" habeıierine tepkı gösteren Ipek, hazıriadığı zina önergesini televizyon ekranlannda açıklamaktan kaçınmadı. Tasarı komisyona geri çekildiği gün de genel kurul salonuna girerken içerde dönecek "oyunun" işaretini gazetecilere verdi: "Size bir kamera şakası hazırtadık. Izleyin, çok şaşıracaksınız!" Tasan çekildikten sonra da "çelişkinin" kendilerinde olmadığını savundu: Tayyip Erdoğan bu konuda verdiği sözden geri adım attı mı? Aksi bir açıklama yaptı mı? Bu kanun ileri bir tarihte, içinde zina suçu da yer alacak şekilde geçecektir." İHaluk Ipek, "zinayı suç saymakta neden ısrarlı olduklannı" soran kadın gazetecilereyse bir "minianket" yaparak yanıt vermeye çalıştı. Kadın gazetecilerin tamamı "tasanda yer almamalı" deyince sohbeti erteledi: "Hiç damdan düşmediğiniz için damdan düşenlerin halini bilmiyorsunuz. Damdan düşünce görüşelim sizlerle." Erdoğan'ın Brüksel'de yaptığı görüşmeler sonrasında ortaya çıkan sonuca en çok şaşıran Haluk Ipek oldu. Anlaşılan, AB'nin hazıriadığı "kamera şakası" gazetecilere hazırlanan kamera şakasından daha büyük sürpnz olmuştu. Ipek, Erdoğan'la birlikte bu krizin "damdan düşenleri" arasında yer almaktan kurtulamadı. İnsan Haklan Komisyonu ne yapar? Türkiye son bir ayı "zina ve AB'ye uyum" tartışmasıyla geçirirken Avrupa ülkelerinde belki günlerce manşet olabilecek bir olay gazetelerin birinci sayfasında tek sütun bile yer bulamadı. 17 Eylül Cuma günü akşam saatlerinde Gümüşhane'nin Şiran ilçesinin Elmaçukur köyünde domuz avına çıkan iki köylü jandarma tarafından öldürüldü. İki çocuk babası 34 yaşındaki Kenan Çubukçu ile 17 yaşındaki Olcay Bayrak ın evinde matem yaşanırken köylülerin isyanı ölümlere olduğu kadar, olayın gelişimineydi. İki yaralının iddiasına göre, Torul'a gitmek için yol soran jandarma, kamyonla birkaç metre gittikten sonra yol tarifi aldığı köylülerin üzerine ateş açmıştı. Bir yaralı, olayı "Askertere 'Ben bu köydenim' dedim. Buna rağmen ateş ettiler. Ben vurvlduktan sonra askerterden biri 'Komutanım vurduk' dedi. Askerierdaha sonra aralannda gülüştüler. Bu sırada komutan, 'Ateş etmeyin, demiştim' diyerek askehere kızdı" şeklinde anlattı. Yaşamını yitiren Olcay Bayrak'ın babası, ölen yakınlannın yaralı olarak yol kenannda uzun süre bekletildiğini, ateş eden askerierin "ateşe karşılık verildi" izlenimi yaratmak için köylülerin av tüfeğini alarak havaya ateş ettiğini söylüyordu. Olaydan sonra Gümüşhane Valiliği'nin yaptığı açıklama ise köylülerin anlatımına tersti: "Güvenlik güçleri, kendilerine yaklaşan silahlı dört şahıs tespit etmiştir. 'Dur' ihtannda bulunulması üzerine silahlı şahıslar mevzilenerek güvenlik güçlehnin üzerine birkaç el ateş etmişlerdir. Güvenlik gûçlerince önce havaya ikaz ateşi açılmış, bilahare hedefe ateş edilmiştir." Daha sonra cenazeye katılan Gümüşhane VaJisi Veysel Dalmaz, köylülerin ateş etmediğini kabul ederek kendi açıklamasını yalanlamış oldu. Tüm bu gelişmeler yaşanırken ne TBMM insan Haklannı înceleme Komisyonu'ndan ne de hemangi bir milletvekilinden ses çıktı. Unakıtan'ın 'mahremiyeti'... Maliye Bakanı Kemal Unakrtan, milletvekillerinin en çok soru yönelttiği bakanlann başında geliyor. özellikle CHP'liler Unakıtan'a, oğlu Abdullah Unakıtan'ın "mısır ithalatı" ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ticari faaliyetleri başta olmak üzere çeşitli konularda sorular yönelttiler. Ancak, Unakıtan her keresinde "mahremiyete"^) sığınıp yanıt vermekten kaçındı. DYP'Iİ Ümmet Kandoğan, Unakrtan'a "vergi banşı'ndan yarartanan KlTler, belediyeler ve il özel idarelerini sordu. Unakıtan'ın yanıtı değişmedi: "Bilindiği üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 'vergi mahremiyeti' başlıklı 5. maddesine göre: Aşağıda yazılı kimseler görevleri dolayısıyla mükellefin ve mükellefle ilgili kimselerin şahıslanna, muamele ve hesap durumlanna, işlerine, işletmelerine, servetlerine veya mesleklerine müteallik olmak üzere öğrendikleri sırian veya gizli kalmast lazım gelen diğer hususlan ifşa edemezler ve kendilerinin veya üçüncü şahıslann nefine kullanamazlar." CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, verdiği önergede, oğlu Abdullah Unakıtan'ın ticari faaliyetleri konusundaki sorulannın "neden vergi mahremiyetine girmediğini" bile açıkladı. Ancak, Unakıtan'ın "marırem/yerini aşmayı başaramadı. Üzümler başkandan, formalar Beşiktaşlılara! Köşemizde geçen hafta TBMM idare amirliği seçimleriyle ilgili kulisleri aktarmıştık. CHP'Iİ Idare Amiri Erdoğan Yetenç, üzümleri kendisinin dağıtmadığını söyledi. Yetenç, üzümleri Yeşilyurt kasabası belediye başkanı Halil Günay'ın gönderdiğini, kendisinin idare amiri olarak dağıtımına aracılık ettiğini dile getirdi. Günay, tüm milletvekillerine gönderdiği çekirdeksiz kuru üzüm paketlerinin üstünde üreticinin sorunlannı da anlatmış: "Manisa gerçeği dünyanın ağız tadı üzüm, dünya ihracatında Türkiye'nin lider olduğu ürün. Üretiminin yüzde 90'ı ihraç edilen ürün. Maliyeti: 1 milyon lira. Piyasa satış fıyatı: 700 bin lira olan ürün." Yetenç, Beşiktaş formalannı da sadece Beşiktaşlı milletvekillerine ve "Beşiktaşlı olsun olmasın, tüm kadın milletvekillerine" dağıttığını söyledi. Yetenç, 56 Beşiktaş forması dağıttığını sözlerine ekledi. (Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu) tbmmcumkflttnetnettr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear