17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 ASUSTOS 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK lÜHüS? SABİATLI İSTANB'JL A3DIÎLCAN3AZ' KAC2HALAH KISIM / ?EKMİLİ BÎBDSîî Güzelleştirme Derneği Başkanı Mustafa Aksoy, Beyoğlu'nda güvenliğin sağlandığmı söyledi 6 Beyoğhı'nda rahat gezm'Mustafa Aksoy: Beyoğlu, 4 trilyon lira harcanarak baştan başa aydınlatıldı. Aydınlatma öncelikle emniyet demek. Aynca bütün caddelere video kameralar kondu. Bu kameralar sayesinde her cadde ve sokak dikkatle izlenecek. Bir de özel bir ekip tarafından Beyoğlu'nun güvenliği sağlanacak. LEYTA TAVŞANOĞLU Beyoğlu... Ya da Frenklerin deyı- miylePera... Bir zamanlar "alafranga'' Istanbul 'un en gözde semtlerinden... Is- tanbul'un en şık kadınlannın Tünel'le Taksım arasındaki "Grande Rue de Pfera" (Büyük Pera Caddesi) ya da Is- tiklal Caddesi'nde hergün boy göster- dikleri yer... tstanbul'un kaymak ta- bakasının buluşma mekânlan, Tünel'e yakın karşılıklı Lebon ve Markiz pas- tanelerininevi... Birazyukan çıkalım... Galatasaray'ın karşısındaki görkemli Tokatliyan Oteli... Hemen altındaki Degüstasyon Lokantası... tngiliz K.on- solosluğu'nun sokağındaki Levent sandviççisi... Biraz yukanda, Ingiliz Konsolosluğu'nun tam karşısındaki sol köşede Beyaz Ruslann işlettiği Ki- bar Pastanesi. Taksim'e çıkarken sol kolda Gloria Pastanesi... 0nun üsrün- de Abdullah Efendi Lokantası ve pa- sajı.... Bunlar benim belleğimde ka- lanlar... Kim bilir unuttuğum daha ne- releri var... Beyoğlu,' 701i yülarla birlikte bir çö- küşe giriyor... Istanbul'un aldığı ina- .ıılmaz iç göç, kentin bütün semtleri- ni vurduğu gibi Beyoğlu'nu bir ta^ra kasabası görünümüne itiyor. Üstelik bakımsız ve pis. Bakmaya kıyılama- yacak güzellikteki özellikle ünlü îtal- yan mimar Daranco'nun yaptığı "art nouveau" yapılar... Yüzleri bakımsız- lıktan ıyıce kararmış... Bir de tehlıke... Suç oranı ıyice artıyor... Hele de daha birkaç ay öncesi gencecik çocuklann, eğlenmeye gittikleri barlarda herkesin gözleri önünde boğazlannın kesildi- ğine tanıkoluyoruz... Yöneticilerimiz uyuyor mu? Son birkaç yıldır Beyoğlu'nda bir kıpırdanma var. Belki Pera dönemini yakalamaya daha çok yol var, ama iyi işler de yapılıyor. Avedis Çakir'ın Markiz'ini yeniden bulmanın sevinciyle dalıyorum içeri... 0 canım vitraylar yine duvarlarda... Mevsimleri tasvir eden su perisi pano- lan da öyle... Bir tanesi kazaya uğra- mış olsabile... Passage Markiz'e giri- yorum... Harika... Ama fazla bir can- lılık yok. Gelen giden az gibi... Dük- kânlarda görevlilerle konuşuyorum... "Galiba daha insanlann ayaklan alış- madı.Ya dayeterince duyunılmadı mı acaba" diyorlar... Hay Allah! Tekstilclllkten otelcillğe i Bu güzelliklerin yaratıcı beyni Be- *yoğlu Güzelleştirme DerneğTnin ye- | m başkanı turizmci MustafaAksoy..Ak- > soy aynı zamanda Richmond Otel (sa- ' öece bir tane değil. Ege'de de Richmond ; ctelleri var), Kafe Les Bons, yeni Mar- Ikiz, Passage d'Orient'ındayarahcısı... j Bir de Anadolu yakasında Altuniza- ; de'nin gururu Capitol alışveriş merke- anin sahibi... • Mustafa Bey tekstild olarak hayata ; anlmış. Esas olarak da Irak ve Lib- jva'ya ihracat yaparmış. Ama 1980'li <\ıllarda bu iki ülkeyle sorunlar baş î gösterince işler de durulmuş. Yeni bir J ış yapma gereğini duymuş. Dolayısıy- Mustafa Aksoy, Beyoğlu'nun eski değerierini tek tek ortaya çıkanp hayata geçirmek istediğini söylüyor. la 199O'lı yıllann başında Istiklal Cad- desi üzerindeki tek boş arazi olan Rich- mond Oteli'nin yerini iş hanı yapma niyetiyle satın almış. lnşaata da başla- mış. Ama tam o sırada Turizmi Teşvik Yasası çıkınca orayı otel yapmarun da- ha doğru olacağını düşünmüş. Capitol'deki bürosunda konuşuyo- ruz... Bugünlerde dikkatini Capitol'e odakladığı içın bu söyleşi Beyoğlu'nda olamıyor. Ama galiba konumuz ağır- lıklı Beyoğlu'nda odaklanıyor. Erdoâan Demlrören'e cağrı Mustafa Aksoy, Richmond'ın şu an- da Istiklal Caddesi üzerindeki tek otel olduğuna işaret ediyor; ardından da şu iyi haberi venyor: "Ardından Tokatii- yan fılan geiebiür.'' Yoksa yanlış mı duyuyorum? To- katliyan yeniden hayata geçecek, öy- le mi° "Bunun gibi bir başka eski bina da eski Atfas Sineması. Orası şu anda bir utanç abidesi olarak duruyor. Beyoğ- lu'na hiç yakışmıyor. Bina işadamı Er- doğan Demirören'e ait Kendisini kaç kezaradık. Hiç ulaşamadık. Orasıken- di mülküdür, istediğini yapar. Ama bi- zim Markiz'i Beyoğlu'na kazandırdı- ğımız gibi o da Atfas SinemasTnı yeni- den Beyoğlu'na kazandırabitir." Pekı, bir zamanlar Tokatliyan'ın al- tındaki ünlü Degüstasyon lokantasını da yeniden hayata geçirmeyi düşünü- yorlar mı? "Beyoğlu'nun eski değerierini tek tek ortaya çıkanp hayata geçirmek her Be- yoğluseverin işi olmalı. Beyoğlu düzen- lenip güzelleştikçe bunlann hepsi de bir bir ortaya çıkacakur." Burasırun güvenlik bakımından hâlâ eksik oldu- ğu kaygılanmı dile getiriyorum. Diyor ki: "Galiba bu hâlâ geçmisjntatsızolay- lan nedeniyle belleğinizde kalan bir kaygL Ama Beyoğlu, son bir bir buçuk yıldan beri inanın ki belki de tstan- bul'un en gûvenli yerlerinden birisi ol- du.O dediğiniz olaylar İstanbuTun her tarafinda oluyor. Ama nedense herkes Beyoğlu'na odaklannuş. Sanki tstan- bul'un hertarafi sütiiman da bu tür suç olaylan sadeceBeyoğlu'nda oluyor. Bu yaranlan havaya ben çok karşı çıktim. TelevJzy onlarda da bunu savundum. Şimdi Beyoğlu, 4 trilyon Kra harca- narak baştan başa ay dınlaüku. Aydın- latma öncelikle emniyet demek. Ayn- ca bütün caddelere video kameralar kondu. Bu kameralar sayesinde her cadde ve sokak dikkatk izlenecek. Bir de özel bir ekip tarafindan Beyoğ- lu'nun gü\ enliği sağlanacak. Aynca bi- zim eskiden bekçi tabir ettiğimiz, her sokağuı bir polisi olacak. Bunlann ça- hşmalan bitmek üzere. Beyoğlu çok kt- sa bir süre içinde İstanbul'un en güven- li yeri haline gelecek ve bütün hak etü- ği güzellikleri yeniden elde edecek." Bir de "TaBmhane Projesi" ne du- rumda? Mustafa Aksoy ona da açık- lık getiriyor: "Arûk orayaturist otobüs- leri dışuida araç girmiyor. Orası tama- mıyla rrafiğe kapanldı. Yaya yolu hali- ne getirildL" Marklz'ln öytaisü Bir de Markiz'ın öyküsü var. Mar- kiz Pastanesi 1980'li yıllardabiryedek Güzel günlere dönüş Beyoğlu'nda iyi işler de yapılıyor. Belki Pera dönemini yakalamaya daha çok yol var, ama Örneğin Tünel yöresinde bir canlanma... Richmond Oteli yapılıyor. Altında Kafe Les Bon açılıyor... Hemen karşısmda, onlarca yıldır kapalı duran canım Markiz, hemen hemen eski haliyle konuklannı ağırlıyor. Markiz'in bitişiğindeki bir zamanlar Passage d'Orient olan Passage Markiz yine hayatta... Şüc bir eğlence ve alışveriş merkezi... Arka sokaklar kafe, lokanta ve hoş bistrolardan geçihniyor. Galatasaray'm arkalannda Fransız Sokağı hayata geçti... Ne kadar "Fransız" olduğu adının Cezayir olmasından belli... Ama, hadi, neyse... Orası da cıvıl cıvıl... parçacıya sahimıştı Ardından bu kişi tarihi bınayı yedek parçacı ve otomo- bil galerisi yapmak istedi. înamhnaz tepkiler doğdu. Iş günlerce basına yan- sıdı. Uygulama durduruldu. Daha son- ra devîeye Mustafa Aksoy girdı. Bu na- sıl oldu? Öyküyü Mustafa Bey'in ağ- zından dinliyoruz: "Markiz'in sahibi Avedis Çalar bi- nayi olduğu gibi sizin söylediğiniz kişi- ye satmışn. Ediğini/ gibi bu kişi Mar- İdz'i dükkânı yapmak istedl Sonra iş öyle kaldL Sonra bizim Richmond Ote- li açıldı. Markiz öyiece terk edilmiş du- ruyordu. O zaman Kültür Bakanı Fik- n SağlardL Bana Markiz'i ahp eski haline getirmem teklif edildi. Sonuçta büyük zorhıklarla Markiz'i o kişiden aldık. Lzun zamandu- da bu- rayi aunayi çok istiyorduk. Ben ilkoku- lu Kasımpaşa'da okudum. Çoculdu- ğumdan beri bende bir Beyoğlu se\ da- sı \ar. l zun sözün kısası, bu Markiz'i 1993'te aldık. 10 yil da Anıüar Y üksek Kurulu duvannı aşmak için bayagı ça- balar harcadık. Birkaç defa plan değV tirdik." Başlangıçta Markiz'in bınasını tü- müyle otel yapmayı düşünmüşler. Böy- lece karşılıklı iki otel sahibi olmanın iyi bir fikir olacağı kamsındalarmış. Ama daha sonra Markiz'i olduğu gi- bi korumaya, pasajı da yenilenmiş yü- züyle pasaj olarak bırakmaya karar vermişler: "Markiz'i büyük bir ihti- mamla, mümkün olduğu kadar eski biçimine dokunmadan restore ettik. Pasaj da gördüğünüz gibi çok şık bir mekân hatine geldL " Sonra, adı geçen yüzyılın başı ve or- talannda Karlman Pasajı olan Beyoğ- lu Tünel'ın karşısındaki pasaja getiri- yor sözü: "Kafeleri ve bistrolanyla ne kadar güzel bir yeroldu değil mi? Ora- yı işleten bir hanını. Suf onun beceri- si\le bu iş başanldı. Orada köfteci de, daha harcıâlem başka bir yer de aça- bilirdi YapmadL Bakm, Beyoğlu'nun geleceği harika olacak." Aksoy'un öbıir vatınmları neler0 "Pamukkale'deyanm kahnış bir otel inşaaD vanh. Onu aknk, bitinnk. Onun yanındaki bir otel inşaaünı da ona ek- ledik. Derken Efes'te bitmiş bir otel al- dık. Şu anda yatak sayımız neredeyse 2 bine ulaşn." Aksoy'un bir başka sürprizı de Sa- panca'da... Göl kıyısındaki eski Vakıf Oteli'ni de almış. 1999 depreminde Sapanca Vakıf Oteli epeyce hasar gör- müş. Şu anda kaba inşaanm bitirmiş- ler. Ekim ya da kasımda hizmete gire- cekmiş. Bu konuda, "Çok, ama çok şık, 120 yatakh bir otel oluyor," diyor. Capltol dakl yenlllkler Ya Capitol0 "1980'hyiOardatekstil- den kazandığunız bir miktar parayı gay rimenkule yanrnıa fikri doğdu. Şu anda Capitol'un bulunduğu arsanın izalei şüyııyla saüşa çıknğmı duyunca bunataKpolduk.l982'demahkemesa- üşınakarar verdl Buranm yapunı tam 10 yü sürdü. 1993'te açnk." Mustafa Bey bu arada yine durma- mış ve 10 yıl sonra Capitol alışveriş ve eğlence merkezini tepeden tırnağa ye- nilemiş. Haziranda yeni haliyle hiz- mete giren Capitol de artık 14 sinema, yönetim ofısleri, yiyecek alanlan ve ma- ğazalanyla yepyeni bir görünüm kazan- mış. Bir yenilik de Türkiye'de ilk kez kapalı mekânda uygulanan ve Capi- tol'un zemin katında bulunan fıskıye- 11 havuz. Buna "dancing fountain" (dans eden havuz) admı koymuşlar. Bu havuzda rengârenk ışıklar ve yüz- lerce fıskıye ile senkronize ses, ışık ve 13 metreye yükselen su gösterileri yapılabiliyor. Bu ühcede sadece kötü şeyler ol- muyor. Zaman zaman iyi şeylerin ger- çekleştirildığine de taıuk oluyoruz! GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Kem Gözlere Şiş... 39 cana mal olan "Hızlandınlmış Tren " faciası da- ha uzun yıllar belleklerıden çıkmayacağa benziyor. Unutulmayacak olmasının nedeni, denenmemişi neden denenmediğini araştınp soruşturmadan de- nemekle de sınırlı değil. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldınm la kendlsinl sa- vunan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) sözcüsü- nün faciayı değerlendirirken bilimi bir yana bırakıp dinsel tercihleri aracılığı ile kendilerini haklı göster- meçabalarının ulaştığı noktada belleğin bir tarafin- da çakılı kalacak. AKP ıktıdan ve dinciler sayesinde Islamiyetin bi- linmeyen (?) yönlerini ve içeriğini de öğrenmiş olu- yoaız. örneğin Tanrı'ya şirk (ortak) koşmak, büyük gü- nahlardan, hattadinden çıkmanın göstergelerinden biridir. Ama Tann'yı suç ortağı olarak göstermenin günah, haram gibi kaçınmayı gerektiren hiçbirsını- n yoktur. Olsaydı bu kadar dini bütün insanlar böy- le bir tutuma girmezlerdi. Hem de dedelerinin "ön- ce eşeğini sağlam kazığa bağla, sonra Tanrı'ya emanet et" demiş olmalanna karşın. Bizim pek aklımız ermiyor, ama ister misiniz ta- kıyye söz konusu olunca yadırgadığımız yaklaşım "vacip" sayılıversin... ••• Bu yaklaşımın, yurtdışındaTürkiye'nin imajını ze- deledığını, yurtiçinde de AKP'ye pek uzak olma- yanlar arasında rahatsızlık yarartığını bilenler var. Almanya'da çalışan ve üst düzey Almanlarla iliş- kileri iyi olan meslektaşlarımızın anlattıkları, AKP'nin din anlayışının irdelenmesıne yeniden başlandığını gösteriyor. Avrupa Birliğı'nden müzakere tarihi alma savaşı- mı sürerken zaten kıvırtmaya ve bu nedenle bulut- tan nem kapmaya hazır çevrelerin eline verilmış olan kozun ceremesini inşallah atlatmayı başarırız. ••• Orta ve lise öğrenciliğimiz sırasında, karada ya- rarlandığımız tek ulaşım aracı kara trendi. Birgün trenden inip Göztepe Istasyonu'nun mer- divenlerini tırmanmaya başlamak üzereyken gözüm lokomotife ilişti. Mahallemizin ağabeylerinden Tek- nik Üniversite Makine Fakültesi öğrencisi diye bil- diğimız Muhtar Erol, yağ lekeli, isten kararmış tu- lumu veelındeki üstüpü parçasıyla şef trenındüdü- ğünü beklıyordu. Bozulmadım desem yalan olur. İlk karşılaştığımda cesaretimi takınıp sorunca "Yıl- lık stajımı yapıyorum" yanıtını aldım da rahatladım. Daha sonraları kendisinin trenine binmiş olduğu- mu görünce mahalle ağabeyimle övündüğüm gün- ler de oldu. Yıllar sonrasını da anlatayım. Muhtar Erol, Devlet Demiryolları'nda göreve başladı. Çeşitli kademele- ri aştı. önce 1 'inci işletme müdürii, sonra da TCDD Genel Müdürü oldu. Bu görevlere geldiğinde maki- nistliğin de ne olduğunu biliyordu. Laiklik daha tu kaka sayılmamıştı, ama yöneticiler işi ehline ver- meyi biliyorlardı. ••• Yine çocukluk yıllarına dönelim. Her işe bir kulp takmayı zevk edinmiş ağabeyler bizim manallede de vardı. Hangisi yapmışsa yapmış, TCDD'nin açılımını "Tenekeci Cemil'in Demirci Dükkânı" olarak değiş- tiımişti. Acaba yıllar önceki çocukluk esprisinin gerçek- leşme tehlikesı ile karşı karşıya mıyız? Bugünkü mantığın ağır bastığı yaklaşım sürerse korkanm ki gerçekleşir. Lokomotife ya da katarda- kı vagonlara koca birer nazar boncuğu ile at nalı asıp altına da "Elemtere fış, kem gözlere şiş" levhası yer- leştırirsek ne üniversitelerde kürsülere, ne travers- lere, ne raylara ihtiyacımız kalır. oerinc@ cumhuriyet.com.tr. Vakfımızın değerli başkanı Ord. Prof. Dr. SULHİ DÖNMEZER'i kaybetmiş olmanın derin üzüntüsü içindeyiz. Yakınlanna başsağlığı dileriz. FİLARMONİ VAKFI YÖNETİM KURULU VEFAT Akçaabat eşrafuıdan merhum Mehmet Salih Ağanoğlu'nun eşi; Olcay, Zehra, Kaşif Töre, Hatice, Sıdıka, Suzan, Asiye Güray, Habib Kartal'm anneleri; Ömer, Öznur'un anneanneleri; Bertan ve Berk'in babaanneleri ŞAFFET AĞANOĞLIJ vefat etmiştir. Cenazesi Gölcük Değirmendere Merkez Camii'nde öğlen namazını takiben kılınacak cenaze namazmdan sonra, Gölcük Değirmendere Mezarlığı'na defnolunacaktır. AİLESÎ KADIKÖY 2. SULH HUKUK HÂKÎMLtĞİ'NDEN Dosya No: 2004 486 Vesayet Mahkememızce verılen 17.06.2004 tarih ve 2004 486 esas. 2004 879 karar sayılı karar ile 1322 doğumlu Osman Cevdet-Nazife kızı, Kanıye Irfan Er- kün'ün TMK 405. maddesine göre vesayet altına alı- narak kendisıne yakmı Kadriye Meyl Harsa vasi tayin edilmiştir. llan oîunur. 02.08.2004 ' Basın: 36267
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear