25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27 AĞUSTOS 2004 CUMA HABERLER DÜIVYADABUGUN ALİ SİRMEN GAP Bölgesi Toprağım flymazlığa Sattık Bile - GAP'ta neyi görmek istiyorsun? GAP nedir, o büyük barajlar ve sulama sistemi mi sadece? Bu sözleri, 1993 yılında, GAP röportajı yapmak için, bölgeye hareket etrneden önce görüştüğüm, projeye büyük katkılan ola/ı Galatasaray Lisesi'nden sınıf arkadaşım yüksek rnühendis Ünal llker söy- lüyordu. Uyansında haklıydı. Türkiye'de, politikacılarda, medyada, kamuoyu da, özellikle bölge halkı da Güneydoğu Anadolu Pro- jesi'ni (GAP) tam olarak anlamış değillerdi. Insanlıktarihindetanmın beşiği olan Mezopotam- ya bölgesinin tümünü kapsayan ve yalnızca tarım- sal birgirişim olmayıp, tüm bölgesel kalkınmayı, sa- nayileşmeyi, üretim ilişkilerinde olduğu kadarsos- yal yapıda da önemli değişiklikleri içeren büyük bir projeydi söz konusu olan. Başlangıçta, projenin en çarpıcı noktası olan Ata- türk Barajı'nın büyüklüğü kamuoyundadaheyecan yaratmış, Urfa merkezli, Atatürk Barajı ve Urfa tü- nelleri odaklı GAP gezileri bile düzenlenmişti. öte yandan, Türkiye'nm Fırat'tan başlayıp, Dic- le'ye uzanarak, iki nehrin sularını kontrol altına al- mayayönelen girişimi, komşulanndaciddi endişe- ler yaratmış, Ortadoğu'da yirmi birinci yüzyılın en büyük sorunu olacak olan bölge sulannın paylaşı- mı konusu daha geçen yüzyılın son on beş yılında gündemin başına oturmuştu. • •*•• Evet, GAP artık uluslararası boyuta ulaşmış bir konu olarak çıkıyordu karşımıza. O yalnızca birta- nm projesi olmanın ötesinde, sanayileşme, top- lumsal gelişmenin, bütün bölgenin ve Türkiye'nin çehresini değiştirmenin projesi olmuştu. Urfa'dan başlayan GAP gezim, Atatürk Barajı, Ur- fa tünelleri, Harran ve bölgedeki Tanm Bakanlığı te- sislerini içerdikten başka, GAP bölgesinin sanayi merkezi Gaziantep'i içerdiği gibi, tanmsal sorun- ların incelendiği Çukurova Universitesi'ne, oradan sosyal projelerin de üretildiği GAP Idaresi'nin bu- lunduğu Ankara'ya kadar uzanıyordu ve konuştu- ğum bütün yetkililer, projenin doğru dürüst kavran- madığından yakınıyorlardiı. Evet su, Mezopotamya topraklannı canlandıra- cak, bu canlılık, hem tanrnsal üretim artışına hem de yerleşim merkezlerinin içme sulannın ıslah edil- diği altyapı sorunlanna el atıldığı bölgede, Gazian- tep odaklı, ama yalnızca onunla sınırlı kalmayan bir sanayileşmeyi tetikleyecek, bölgenin olduğu gibi, taaa Istanbul'a kadar bütün Türkiye'nin çehresini değiştirecektı. Ama, proje bütünüyle kavranmadığı takdirde, yeni yeni sorunlar doğacak ve bunlar da yeni çık- mazlara sürükleyeceklerdi bizleri. Bilinçsiz sulama bunlardan biriydi. On yıl önce görüştüğüm uzmanların altını çizdik- leri bu tehlike gerçekleşti. Şimdi GAP bölgesinin su- ya kavuşan kısımlannda, hem ürün seçimi veoran- laması açısından hem de sulama konusundaki bi- linçsiz davranışlar sebebiyle, büyük umutlarla gi- rişilen proje tuzlanma yüzünden felakete davetiye çıkarmaya başladı. • • • Urfa tünelleri hizmete girip, Atatürk Barajı'nın su- ları ovaya doğru akmaya başlayınca, GAP'tan ilk rantı sağlayanlar, Urfa'da kanala nazır apartıman- lar yapıp satan müteahhitler olmuştu. Aslında devletin toplurna yaymayı becerdiği bir GAP politikası yoktu. Bir yandan finansal sıkıntılar, öte yandan PKK te- rörü yüzünden tavsayan projeye baştaki ilgi de za- manla kayboldu. Çoğu kişi Türkiye'nin en hızlı büyüyen ve yapı de- ğiştiren kentinin Istanbul değil, Urfaolduğunun bi- le ayırdında değildi ve unutulan GAP, uzmanlann, araştıncılann çahşmalannın teoride kaldığı, bölge halkına bile yansımadığı, büyük sosyal sorunlan- nın ayırdına vanlmayan bir proje olarak kaldı. Bölgenin büyük üretim potansiyeli ürün seçimi, sulama ve de sosyal gelişme açısından nasıl yön- lendirilmeli sorusu bir kenara bırakıldı. Böylece GAP bölgenin rnakûs talihini değiştirmek- ten çok, onu hızlandırma tehlikesini bile taşıyan başıboş sahipsiz bir projeye dönüştü. 2003 yılında, yabancıların Türkiye'de mülk ve arazi edinmelerini sağlayan düzenleme yapılınca da, GAP bölgesinde başta Suriye ve Israil olmak üze- reyabancılar hızlatoprak alımınabaşladılarveZi- leli'nin gazetecilik başarısı da dikkatlerin bölge üzerinde yoğunlaşmasına yol açtı. Şimdi kimileri için alarm zilleri çalıyor. Bazılan yalnız GAP bölgesinin değil, başka bazı yerlerin de belirli amaçlara yönelik yabancılar ta- rafından satın alınmasına karşı çıkıp, haykırıyorlar: - Vatan topraklan satılamaz. Oysa GAP bölgesinde biz vatan topraklannı, ya- bancılardan önce, sosyal yapının çarpıklıklanna, uyuşukluğa, vurdumduymazlığa, cehaletle kol ko- la verip tuzlanmaya yol açan açgözlü kısır görüş- ülüğe çoktan satmıştık bile. Belki de yabancılann bölgede mülk edinmeleri ve bu gerçeğin ortaya çıkması GAP konusunda uyan- namız için vesile teşkil etmiş olması bakımından /ararlı bile olmuştur. İzmlrTEDAS AKP'liye kıyak sendikactya sürgün İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir Elektrik Dağıtım Mües- ;ese Müdürü Abdullah Vtalay'ın, TEDAŞ'ta cendi yandaşlannı göre- /e aldığı, şef kadrosun- ia çalışan SaitÖzkan ı da Jırnak'a sürdüğü iddia ;dildi. Özkan"ın işyeri emsilcisi olduğunu be- irten Enerii. Sanayi ve vladen Kamu Emekçi- eri Sendikası (ESM) Iz- •nir Şube Başkanı ABm Murathan, sürgünün ay- v zamanda sendikal hak hlali olduğunu söyledi. Atalay'ın 3 Kasım se- çimlerinde milletvekili aday adayı olduğunu, an- cak kazanamayınca AKP tarafindan Izmir Elekt- rik Dağıtım Müessese Müdürlüğü'nde görev- lendirildiğini anımsatan Atalay'ın, hemşerisi olan işçi statüsündeki bir ki- şiyi işletme sorumlusu olarak atadığını bildirdi. Aynı işletmede şef olan Özkan'ın bu siyasi kara- ra itiraz ettiğini ve bu ne- denle sürgüne gönderil- diğini öne süren Murat- han, Özkan'ın Izmir Ida- re Mahkemesi'nde dava açacağını söyledi. Hızlandınlmış tren faciasıyla ilgili dosyanın 2 hafta Adalet Bakanlığı'nda bekletildiği ortaya çıktı Soruşturmahızkesti• Adalet Bakanı Çiçek'in "yargının önünü tıkamayacaklannı ve dosyanın ulaşmasının ardından izin verileceğini" açıklamasından 12 gün önce dosyanın bakanlığa ulaştığı öğrenildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanı Cemil Çiçek. so- ruşturma dosyalarını sumen altı edenlerin cezalandınlacağını açık- larken; TCDD Genel Müdürü Sü- leyman Karaman ın soruşturulma- sı için izin istemini içeren ilk baş- savcılık dosyasımn 2 hafta Adalet Bakanlığı'nda bekletildiği ortaya çıktı. Çiçek, 23 Ağustos'ta "yargı- nm önünü nkamayaeağız, dosya geJ- diğinde izin verilecek" açıklaması- nı yapmışh. Oysa Ankara Başsav- cılığı'nın Çiçek'in açıklamasından günler önce 11 Ağustos'ta izin is- temli dosyayı bakanlığa gönderdi- ği öğrenildi. Özgürlük ve Dayanış- ma Partisi (ÖDP) facianın ardından Ankara Cumhuriyet BaşsavcılığYna, TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman hakkında suç duyurusun- da bulundu. Harekete geçen Anka- ra Cumhuriyet Başsavcılığı, 11 Ağustos Çarşamba günü Süleyman Karaman'ın soruşturulması için izin istemli dosyayı, Adalet Bakanlı- ğı'na ulaştırdı. Demokratik kitle örgütlerinin Sü- leyman Karaman ile ilgili birçok suç duyurusunu inceleyen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, TCDD Genel Müdürü'nün soruşturulması için izin istemli ikinci dosyayı da Adalet Bakanlığı'na hafta başında ulaştırdı. Bakanlık, Karaman hak- kındaki dosyalan aynı konuda olma- sı nedeniyle birleştirdi. Adalet Ba- kanlığı, birleştirdiği bu dosyayı, Sü- leyman Karaman'ın bağlı olduğu Ulaştırma Bakanlığı'na iletecek. Karaman ile ilgili ilk izin istemli dosyanın yaklaşık 2 hafta bekletil- diği Adalet Bakanlığı'nın başında- ki Cemil Çiçek, dosyalan sumen altı eden ve zamanaşımına uğratan- lar hakkında soruşturma açılması istemini içeren bir genelge hazır- lattığını duyurdu. Çiçek'in, bunun gerekçesini ise bazı dosyalann za- manında savcılıklara iletilmemesi olarak açıklaması dikkat çekti. AB yetersiz bulmustu Yeni TCY'de 'kadın' tartışması• TCY Kadın Platformu, tasannın töre cinayetleriyle ilgili maddesinin yeterli olmadığını savunurken namus cinayetlerinin de suç kapsamına alınması gerektiğini sa\oınuyor. Platform, bekâret kontrolünün tamamen yasaklanmasını istiyor. EMtNE KAPLAN ANKARA - AB ilerleme raporlannda, kadın- erkek eşıtliği konusunda Türkiye yetersiz bulunurken; TBMM'nın olağanüstü toplantısında ele alınacak olan Türk Ceza Yasa Tasansı, kadın örgütleri tarafindan eleştiriliyor. Türk Ceza Yasa Tasansı, 14 Eylül'de olağanüstü toplanacak TBMM'de görüşülecek. Ancak tasan üzerindeki tartışmalar sürüyor. Kadın örgütleri, tasannın kadın haklan açısından yeterli olmadığını vurguluyor. Kadın örgütlerinin istekleri ile tasandaİd ilgili düzenlemeler şöyle: NamUS Cfnayetlerl: Tasannın alt komisyondakı görüşmeleri sırasında "nitelikli haller" başlıklı maddeye "töre saikiyle" ibaresi eklenerek töre cinayetlerine ağırlaştınlmış ömür boyu hapis cezası verilmesi öngörüldü. Ancak kadın örgütleri, ibarenin namus cinayetlerini kapsamadığını belirterek tanımın netleştırilmesını istiyor. Bekâret kOntrÖIÜ: Tasannın "genital muayene" başlıklı maddesiyle, yetkili hâkim ve savcı karan olmaksızın kişinin genital muayeneye gönderilmesi durumunda fail hakkında üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilmesi hükme bağlanıyor. Söz konusu maddeyle bekâret kontrolünün kalkmadığını savunan kadın örgütleri, bekâret kontrolünün özel doktorlara yaptınlabildiğine dikkat çekiyor. RlZaya dayall Clnsel lllşki: Kadın örgütleri, tasannın "reşit olmayanla cinsel ilişki" başlıklı maddesinin değiştirilmesini istiyor. Söz konusu maddede, cebir, tehdit ve hile olmaksızın 15 yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişinin 2 yıla kadar hapis ile cezalandınlması hükme bağlanıyor. Kadın örgütlen, 15-18 yaş arası gençlerin nzalan dahilinde cinsel ilişkiye girebilmeleri hakkı olduğunu düşünüyor. Cinsel aynmcillk: Adalet Komisyonu'ndakı görüşmeler sırasında tasanmn "aynnicılık'' başlıklı maddesindeki "cinsel yönefim" ibaresi çıkanldı. Madde bu haliyle, kişiler arasında köken, cinsiyet, aile durumu, örf ve âdet, siyasal düşünce, felsefi inanç, sendika, bir etnik gruba mensupluk, ırk, din, mezhep nedeni ile aynm yapan kişilere 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilmesini öngörüyor. Kadın örgütleri, "cinsel yöneüm" ibaresinin yeniden maddeye eklenmesini istiyor. M alazgirt Zaferi'nin yddönümünde Sultan Alparslan'ı temsili olarak canlandıran kişi, Anadohı'nun temsiü anahtannı Başbakan Erdoğan'a takdim etti. (Fotoğraf: AA) DEHAP'lı Belediye Başkanı Kahramaner'den Erdoğan'a: 'Alparslan Malagprt'i böyle görseydU MALAZGtRT (Cumhuriyet) - Malazgirt Zaferi'nin 933. yıldö- nümü törenlerinde DEHAP'lı Ma- lazgirt Belediye Başkanı N.Tahir Kahramaner hükümetten destek beklediklerini söyledi. DEHAP'lı Başkan Tahir Kah- ramaner, Başbakan Erdoğan'ın da katıldığı törenlerde hükümete yüklendi. Ilçenin tarihine yakışır bir kent olması için hükümetten destek beklediklerini belirten Kah- ramaner, "Eminün,Alparslan Ma- lazgirt'i böyie görseydi savaş yenfl- gisini geri kalmışhğa tercih eder- di" diye konuştu. Bölgede çiftçinin desteklenme- si için elektriğin daha ucuza ve- rilmesini isteyen Kahramaner, Başbakan Erdoğan'dan il ve ilçe- lerine atanacak bürokratlann atan- dıklan bölgenin halkıyla bütün- leşecek ve o işi yürütebilecek ka- pasiteye sahip kişiler arasından seçilmelerini talep etti. Kahrama- ner, "atanmış" bürokratlann "se- çilmiş" olan kendilerine büyük zorluklar çıkardıklannı savundu. YILDIRIM: SABOTAJ İHTİMALİ VAR Haber Merkezi - Son günlerde demiryollannda 25'e varan şüpheli olay yaşandığını belirten Ulaştırma Bakanı Binali Yıldınm, sabotaj ihti- malini de göz önünde bulundurarak olaylann incelenmesi için savcılıklara ve emniyete baş- vurduklannı söyledi. Öte yandan TCDD Ge- nel Müdürlüğü' "mevsim nedeniyle yolcu sayı- sında azalma olduğu" gerekçesiyle, dünden iti- baren Ankara-Haydarpaşa-Ankara hattındaki Boğaziçi ve Fatih ekspreslerinin seferlerinin geçici bir süre durdurulduğunu bildirdi. Açık- lamada, Iç Anadolu Mavi Tren'inin Haydarpa- şa- Erenköy-Enveriye arasındaki seferlerinin de geçici bir süre durdurulduğu kaydedildi. Kadın örgütleri Erdoğan'a 'eşitlik' mektubu Istanbul Haber Servisi -Ka- dın örgütlen. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a mektup gön- dererek ".\B'ye ü\clik konu- sunda gösteriİen kararh rutu- mun, AB ve kaduı-erkek esjt- Kği poHtikalan>1aflgifiyüküm- lülüklerin yerinegetirflmesi ko- nusunda da gösteritanesini" is- tedı. "TCK Kadın Platformu" adına Kadının Insan Haklan Yeni Çözümler Vakfi'nca Baş- bakan Erdoğan'a hitaben ya- zılan açık mektupta, bir süre- dir medyada "AB'nin yeni şar- ü kadnuar" başlıklı haberlerin yer aldığı arumsahlarak "Siz- den, AB'ye üyeük konusunda göstermekte oktuğunuz karar- h tutumu, AB ve kadın-erkek eşitüği poütikalan ile ilgili yü- kümlülüklerimizi yerine getir- me konusunda da gösterme- nizi talep ediyoruz" görüşüne yer verildi. Mektupta, Türki- ye'nin tam üyelik müzakere- lerine başlaması için acilen yapması gerekenlere yönelik şu görüşlere yer verildi: "Türk Ceza Kanunu Tasana'nda na- muscinayeüeri, bekâret testle- ri ve cinsel yönelün konusun- da aynmcıhğuı önlenmesi için yasal düzenlemeler, kadın ör- gütlerinin talepleri doğruHu- sunda düzenknmeli tş Kanu- nu kadın-erkek eşjtüğine flişkin AB direktiıkri ile tam olarak uyumlulaşünlmah." Daha sonra kürsüye çıkan Baş- bakan Erdoğan, Belediye Başka- nı Kahramaner'e yarnt verdi. Türkiye'nin her yerinde gerek- sinim duyulan hizmetin en kısa sü- rede ulaşacağını belirten Erdo- ğan, atanmış bürokratlann baskı yaptığı iddialan üzerine "Atan- mğlartalaşmanınanlamı ynk. Rfn de huzurunuzda seçilmiş bir kişi olarak konuşuyorum. Ben de bu sıkuıülan \uşadım. Ancak mev- cut dununda el ele vererek birlik- te çahşmatayız" diye konuştu. BUSKÎSPOR Kulüp Müdürü Bulgaristan'daki turnuvaya eşini de götürüyor Balayı parası belediyedenBLiRSA(Cumhuri\«t)-AKP'lı BursaBüyük- şehır Belediyesi'nin BUSKİSPOR Kulüp Mü- dürü olarak atadığı eski AKP Gençlik Komis- yonu Başkanı MahmutTurunç un kulübün 3- 4 Eylül tarihleri arasında Bulgaristan'da katı- lacağı 5. Uluslararası Masa Tenisi Turauva- sı'nnı yönetici kadrosuna eşini de eklediği or- taya çıktı. BUSKİSPOR Başkanı Ragro Kırmtzı, Bur- sa Gençlik ve Spor II Müdürlüğü'ne gönderi- len resmi yazıda Bulgaristan'daki masa tenisi turnuvasına 9 sporcu, 2 antrenör, 1 şoför ve 4 idareci ile katılacaklannı bildirdi. Ismi bildirilen- lerden Hümeyra Yenigün'ün, kulüp müdürü Mahmut Turunç'un nişanlısı olduğu öğrenildi. Tepkiler üzerine açıklama yapan Turunç, şunlan söyledi: "Henüzikigünlükevtivizveay'mbaşmdaBut- garistan'a gkkceğna Eşjmi buradayahuz bırak- mamak >ani bir anlamda balayı dayapmak için götürmekaranaldım. Hepsibu. Biz sadece be- ledhenin otobüsünü alacağız. Oradaki tüm mas- raflan Bulgaristan'daki kulüp karşılayacak." CHP Osmangazi tlçe Başkanı Ahmet Me- mişoğullan. belediye olanaklanyla AKP'lile- rin balayına çıkmasının skandal olduğunu ifa- de ederek "Başbakan genelge yayımbyor ve yurtdışı gezilerinde tasarruf istiyor. Bursa'da- ki AKP'Hlerbalayı rurlan düzenlhorlar. AKP'b- ler samimiyetsiz. Ya genel başkanİan talayye ya- pı>or\adaBursa'dakilergendbaşkanlannıdin- lenıiyoriar. Bunun peşini bu-akmayacağız" di- ye konuştu. NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Hasan Özyer, yıllar önce telefon et- mişti. Kendisini tanıyıp tanımadığımı sordu, ben de tanımadığımı, ismen bil- diğimi söyledim. Hasan özyer o yıllar- da ANAP Muğla MİHetvekili'ydi. Aynı za- manda TBMM Çevre Komisyonu üye- siydi. Onun Fethiye'nin Gemile koyun- da mahkeme kararlanna rağmen turis- tik tesis yapımında ısrarını konu alan yazılar yazmıştım. Beni bu yazılarım için aramış ve haksız olduğumu söy- lemişti. Ben de kendisine bana gön- derilen mahkeme karartanndan söz et- miştim. Eğer söyleyeceği bir şey var- sa köşemde yayımlayabileceğımi de ek- lemiştim. Göndermedi. Hasan özyer'in yetenekli bir siya- setçi olduğuna inanıyorum. 3 Kasım 2002 seçimlerinde ANAP'ın artık bir şansı kalmadığını anlamış, AKP'yegeç- miş ve böylece Meclis'teki yerini ga- rantilemişti. özyer, şimdi AKP Muğla Milletvekili. Gemile koyundaki inşaat projesinden de bir türlü vazgeçmiyor. Hiçbir mahkeme karan onu yolundan döndüremiyor. Fethiye'den gelen bir mektup, özyer'in yine iktidann bir par- çası olarak bu işi bitirmeye niyetli ol- duğunu gösteriyor. Işte mektup: "AKP Muğla Milletvekili Hasan öz- yer, sit karannı ve inşaatının mühürien- Hasan Özyer'in Isran mesi kararlannı iptal davalannı kay- betmesine (temyiz ve temyizin düzel- tilmesi istemi dahil); inşaat ruhsatının imar mevzuatına ve onanlı imarplan- lanna uygun olarak alınmadığı gerek- çesiyle iptaline rağmen, kendine uy- gun yasa çıkartbrarakinsaatnı tamam- lamayı planlıyor. Oysa ki ruhsatı iptal edilen bu inşaatın yıkımı için valilik geçtiğimizyıl ödenek beklediğiniyaz- mıştı. 27 Temmuz 2004 tarih, 25535 sa- yılı Resmi Gazetede yayımlanan 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Variıklannı Ko- ruma Yasası'nı değiştiren 5226 sayılı yasanın 8. maddesi 2863 sayılı yasa- nın sit alanlannda geçiş dönemi koru- ma esaslan ve kullanma şartlan ile il- gili 17. maddesine şu paragrafı ekle- di: 'Koruma Bölge Kurulu'nca sit ala- nı olarak ilan edilen yerlerde; bu kara- rın ilanından önce imar mevzuatına ve onanlı imar planlarına uygun olarak alınmrş yapı ruhsatı ve eklerine göre su- basman seviyesi tamamlanmış yapı- ların inşasına devam edilebilir...' Konuya ilgili mahkeme kararian açı- sından bakarsak: (Özyer) Yapı ruhsat- lannı imar mevzuatına ve onanlı imar planlanna uygun olarak almadı. İmar planlannın onanmasındaki uygunsuz- luk nedeniyle Muğla Valiliği'ne inşaatn ruhsatının iptali için açılan dava kaza- nıldı. Aynca Hasan Özyer, inşaatının durdurulma ve sit karannın iptali için açtığı davalan kaybetti. Temyiz deso- nuç vermeyince Danıştay'da karardü- zettmesi istedi, bu istemi de reddedil- di. İnşaatın durdurulması için ilk tespit (13 Ağustos 1997) yapıldıktan sonra da inşaat sürdürüldü ve Muğla Valili- ği'nin 18 Ağustos 1997tarihliyazısı 'in- şaatın mühürlendikten sonra da sür- dürüldüğünü ancak jandarma müda- halesiyle durdurulabildiğini' belirtiyor(ls- tendiğinde kopyası gönderilebilir). Bu arada inşaatın rahatça tamamlanabil- mesi için olsa gerek köyün yolu da genişletiliyor. Bayındırlık ve Çevre bakanlıklannm ve de Karayollan'nın bu yörede yol açmanın çevreye ve de özellikle Ke- lebekler Vadisi'ne zarar vereceğinden valiliği yol açmaktan men eden yazı- lan var ve de Valiliğe ÇEKÜL kanalıy- la iletilmişti. Bölge içerisinden geçen ve teklif alanına ulaşan yol bu kap- samda kalmakta olup, yol üzerindeki her türlü genişleme ve tadilatkonusun- da Koruma Kurulu'nun görüşünün alınması gerekmektedir. Mevcutyolun kullanılması yoluyla taşınacak her tür- lü malzeme ve insan trafiği söz konu- su vadinin ve Faralya Köyü 'nün doğal ve ekolojik değeherini olumsuz etki- leyecektir... Bu yolun açılması ile ko- ruma bölgesi dahilinde gerek trafik, ge- rekse insan yükünün artacağı, altyapı sorunlannı beraberinde getireceği, bu alandaki başka yatınm taleplerini art- tıracağı ve ekolojikaçıdan büyük önem arz eden Faralya ile Kelebekler Vadi- si'nin doğal niteliğini olumsuz etkile- yeceğiaçıktır... Dolayısıylagerekulu- salmevzuatımızgerekse tarafolduğu- muz uluslararası sözleşmeler ve yuka- nda bahsedilen nedenlerden dolayı, bölgenin ekolojik yapısı göz önünde bulundurularak bu bölgemizin her- hangi bir yapılaşmaya maruz bırakıl- maması gerekmektedir. Karayolları Genel Müdürlüğü'nün 14.07.1997 tarihli yazısında Kıdırak- Faralya arası yolla ilgili olarak görüşü aşağıdaki gibidir 'Söz konusu yolun ...yapımı talep edildiği takdirde; yoğun bitki örtüsüyle kaplı olan yörede, adı geçen koylara ve köytere ulaşmak için mevcut yolun standart hale getirilmesi gerekmektedir. Bu kesimde yol, arazi ya- ptsından dolayı, büyük ölçüde yarma ya- pılarak inşa edileceğinden, yapım sıra- sında çevreye ve bitki örtüsüne zarar ver- memiz kaçınılmaz olacaktır' Buna rağmen iki metre yarma yapı- larak yol açımı Kelebekler Vadisi'nin üzerindeki Hisar (Asar) mahallesinige- çerek köyün ikinci mahallesi Kızılca- kaya'ya kadargelmiş ve sürmekte, ya- kında asfaltlanacakmış. Böylece yöre- de büyük çapta inşaat yapmak iste- yenlerin işleri kolaylaşmış oluyor. Çün- kü mevcut yol gereksinimi karşılaya- cak kapasitedeydi. Ama büyük boy inşaat makineleri için yeterli olmuyor- du." Mektup böyle. özyer ANAP millet- vekili iken başaramadığı ruhsatsız in- şaat faaliyetini bakalım bu kez AKP milletvekili olarak başaracak mı? Me- rakla izliyorum. özyer'in inadına da saygı duyuyorum... AKP yöneticileri de böyle bir milletvekiline sahip olmak- tan gurur duyacaklardır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear